Üstün Zekalı Çocuğunuza Nasıl Yaklaşmalısınız ? Anne ve baba olarak, üstün zekalı çocuğunuza yapabileceğiniz en büyük yardım onun, normal gelişim gösteren çocuklardan farklı olmadığını, sadece çeşitli yönlerden daha şanslı olduğunu kabul etmek. Üstün zekalı çocuğunuzun da diğerleri gibi oyun oynamaya, sevgiye, anlayışa, şevkate, kirlenmeye, yaramazlık yapmaya, dilediği gibi yeme ve eğlenmeye ihtiyacı var. Ondan ileri zeka düzeyinde diye 1-2 yaş ileride davranışlar sergilemesini beklemek doğru olmayacaktır.

Üstün Zekalı Çocuğunuza Nasıl Yaklaşmalısınız ?

Onlar İçin Neler Yapabiliriz?

Üstün zekalı çocuğun yeteneklerini besleyip, geliştirmelerine yardımcı olacak nitelikte araç ve gereçleri temin etmekle birlikte her yönden örnek bir insan olarak yetişmelerini sağlamalıyız. Okul öncesi dönemdeki çocuğunuz için çeşitli oyuncakları evinizde sağlayamıyorsanız, ana okullarında onların türlü yetenekleri ve fiziksel güçlerine uyumlu oyunlar, temsiller ve halk danslarıyla bu ihtiyacı olumlu bir şekilde karşılanacaktır.

Çevrenizde ana okulu bulunmayabilir ya da aile bütçeniz uygun olmayabilir. Bu durumda fazla masraf yapmadan alınacak kitaplarla hikaye anlatımları, sulu boya ve renkli kalemlerle resim çizdirme ve iş kağıtlarıyla farklı etkinliklerle çocuğunuza hem öğretici hem de yaratıcı zaman dilimleri yaratabilirsiniz. Bu faaliyetlerle çocuğunuzun yaratıcılığını ve imgeleme güçlerini besleyerek, geliştirebilirsiniz.

Üstün zekalı çocukların okula başladıktan sonra da özel etkinliklere ihtiyacı var. Günlük etkinlikler arasında müzik ve resim dersleri de yer almalı.

Üstün zekalı çocuğumuzun günlük etkinlikleri arasında müzik ve resmin yer alması çok önemli. Güzel sanatlar alanında dersler veren dershanelerden yararlanabilirsiniz. Ücretli veya durumunuza göre ücretsiz ziyaret edilebilen müzeler, ucuz biletli konser ve tiyatrolar, okul ve üniversite gezileri, üstün yetenekli çocukların öğrenme isteklerini besleyip geliştirebilir.

Çeşitli iş alanlarına saygı göstererek de çocuğumuzun yeteneklerinin gelişmesine yardımcı olabiliriz. Örneğin, matematikten hoşlanmasak veya büyük ressamların çatı ve tavan aralarında ömür tüketen kimseler olduğunu bilsek de çeşitliliği ve farklılıkları öğrenmesi adına bu meslek hakkında bilgiler verirken negatif bir anlatımdan kaçınmalıyız.

Üstün Zekalı Çocuk

Üstün Zekalı Çocuğunuza Nasıl Yaklaşmalısınız ?

Çocuğun dengeli bir yaşama ihtiyacı var.

Tek bir oyunu oynayan veya tek bir alan içinde sıkışıp kalan çocukların bütün çalışma ve boş zamanlarını değişik alanlara yöneltmelerini istemeliyiz. Çocuk kafasını çalıştırdığı zaman bedenini de çalıştırmalı, farklı oyunlara ve etkinliklere katılmalıdır. Çocuklarımızı tek yönlü kişiler olmaktan kurtarmak için değişik ilgi alanlarına yönlendirmeliyiz.

Çocuğunuzun biri üstün zekalı, diğerleri normal zekalı olduğu durumlarda size daha fazla sorumluluk düşüyor.

Diyelim ki bir ailenin iki kız çocuğu var, bunlardan birisi üstün diğeri normal zekalı olsun. Üstün zekalı olan bu niteliğinden dolayı aile içinde daima okşanıp övülürse şımarır, “üstünlük duygusu” geliştirir. Diğer yandan normal zekadaki çocuk ise kendini küçük görür ve kendisinin değeri olmadığı kanısına kapılabilir. Buna benzer bir problem de anne ve babaların normal zekalı çocukların davranışları için tanıdıkları sınırsızlığa karşı üstün zekalılar için koydukları kısıtlamadan doğar. Bu da diğer kardeşleri gibi ulu orta hareket edemeyen üstün zekalı çocuğun küskünlüğüne neden olur. Bu durum dikkatlice ele alınmazsa bundan hem üstün yetenekli çocuk hem de orta düzeydeki çocuk zarar görecektir.

Böyle durumlarda anne ve babaların tarafsız olmaları, normal zekalı çocukların da yaptıkları iyi işleri olanaklardan yararlanarak övmeleri; belirli bir ayırım yapmamaları gerekir. Çocukların olumlu yönde yetişmeleri için okulla işbirliği şarttır. Öğretmenin rehberliğinden, gerekirse bu konuda çalışmalar yapan eğitim kurumlarından da her zaman bilgi ve yardım alınabilir. Okuldaki etkinlikler evde de sürdürülerek, çocuğun yetenekli olduğu alana yönelmesi sağlanmalı.

Üstün zekalı bilginlerimiz, buluşçularımız olmasaydı hayat sıkıntılı, güç ve anlamsız, görüş alanımız oldukça sınırlı olacaktı. Her zaman ihtiyaç duyulan üstün zekaya yüzyılımızda daha büyük ihtiyaç var. Değerleri bulup ortaya çıkarmak, toplumun hizmetine sunmak için siz anne ve babalara önemli sorumluluk ve görevler düşmektedir.