Bir dahaki alışverişinizde, beğendiğiniz o elbiseyi satın almadan önce bu 6 özelliğe sahip olup olmadığına bakabilirsiniz. Eğer önceliğiniz nitelik değil nicelikse, “Ne kadar kıyafetim olursa, o kadar iyi” diyorsanız, bir başka deyişle “hızlı moda” taraftarıysanız sorun yok. Ancak eğer yıllarca giyebileceğiniz, gardırobunuzdan her çıkardığınızda size anılarınızı hatırlatacak “evladiyelik” bir parça arıyorsanız, bu basit ama önemli noktalar aklınızda bulunsun. Unutmayın; fiyatının yüksek ya da markasının lüks olması bir kıyafetin kaliteli olmasını garantilemez. Aynı şekilde her ucuz kıyafet de kalitesiz değildir.

1. Kasaya gitmeden önce, satın alacağınız kıyafeti deneme kabini yerine iyi ışık alan bir yerde, tercihen doğal ışık altında inceleyin.

2. Kumaş ve bakım bilgilerinin yer aldığı etiketine bakın. Günümüzde artık pamuk, yün, keten gibi doğal lifli kumaşlardan çok akrilik, polyester, polyamid gibi sentetik olanlara rastlıyoruz. Maliyeti düşürmek için çoğu zaman bu iki tür bir arada kullanılıyor. Dayanıklılık, rahatlık ve kullanışlılık açısından özellikle palto, ceket, takım elbise gibi demirbaş parçalarda yüzde yüz doğal kumaşları tercih etmek en iyisi. Eğer alacağınız ürün kumaş karışımı içeriyorsa, doğal liflerin yüksek oranda kullanılmış olmasına dikkat edin.

3. İçeriğin yüzde yüz doğal olması da bazen tek başına yeterli değil. Artık kumaşların ne kadar inceldiğini, hatta çoğunun içinizi gösterecek kadar ince olduğunu fark etmişsinizdir. Bu da yine maliyeti düşürmek için başvurulan bir yöntem. O halde tamamen doğal içerikli bir ürün alırken bile elinizi içine sokup ışığa tutun ve ne kadar transparan olduğunu inceleyin. Dokusu ne kadar zayıfsa, muhtemelen dayanıklılığı da o kadar düşük olacaktır.

4. Dokunun ve hissedin. Elinizle dokunduğunuzda veya giydiğinizde teninizde hissettiğiniz doku mutlaka size o kıyafetin işçiliği ve malzemesi hakkında fikir verecektir. İçindeyken kendinizi iyi hissediyor musunuz, üzerinize tam oturdu mu, yumuşak mı, pürüzsüz mü, cildinize nefes aldırıyor mu?

5. Dikişlere dikkat. Eğer kıyafeti hafifçe gerdiğinizde birleşim noktalarındaki dikişlerin arası ışığı geçirecek kadar açılıyorsa işçiliği yeterince iyi değil demektir. İyi dikimli bir kıyafette dikiş sıklığı ve miktarı daha fazladır.

6. Bilhassa ceket, takım, gece elbisesi gibi parçaların ekstra düğme, payet, boncuk gibi malzemeler içermesi de küçük ama önemli bir detay. Böylece bir düğmeniz koptuğunda ya da boncuğunuz düştüğünde kolayca değiştirebilirsiniz.

Fotoğraf: Marks & Spencer (blog.gittigidiyor.com)