- 2 Ekim 2011
- 841
- 733
Kısmet enteresan bir şey..
Ve vaktinde geliyor.. Belki inanılası zor bir cümle oldu bu ama.. böyle.. geliyor yani..
Çocukken hep merak ederdim, kısmetim nerede diye (Farkettim de sanki biraz evlilik meraklısı imişim.. vallahi şimdi farkettim=) Acaba hiç karşılaştım mı diye? Yıllar geçti.. Bizde kızlar çok erken evlenir.. Ablam dahil herkes 20 yaşından önce, en evde kalmışı 22 yaşında evlendi.. Kimse kalmadı.. ve ben, benim kısmetimin hiç karşıma çıkmadığına inandım... Bir yerden sonra fikrim uyuşmasa dahi, erkek arkadaşlarıma "evleneceğim kişi bu olmalı" gözüyle de baktım..
Hepsinden sonra, hayatımın ortasında ansızın beliren eşimi seçtim.. Bu hikayenin nedeni, nasılı, aslı/faslını anlatsam, inanın roman olur ve ciddiyim bu konuda...
Eşim, ilkokul arkadaşım.. birbirimizle asla konuşmadığımız, varlığını dahi seneler sonra hatırladığım (karşıma çıkınca f...bktan), hatırlayınca aslında ondan hiç hazetmemiş olduğumu da hatırladığım, beş sene birlikte okuduğum sınıf arkadaşım...
Eşimin sümüklü halini bilirim.. O da benim 23 Nisan'da tüm okul önünde okuyamadığım şiir yüzünden kürsüden apar topar ağlayarak inişim akabinde rezil oluşumu bilir...
Ama "evlilik muammadır işte" ve bu beş senelik tecrübe, inan evliliğe hiçbir şey katmıyor.. bu konuyu zaman içinde unuttuk bile... sanki oradakiler başkalarıydı...
Demek istediğim... Vakti geldiğinde, kısmetin seni bulacak..
Sadece doğru değerlendir.. "Evde kalmak" diye bir şey yoktur... Kısmetinde "evet/hayır" seçimi yapmak için özgürsün, sadece evleneceğin kişiyi/kişileri değiştiremezsin.. Ama ona "Hayır" ya da "Evet" deme özgürlüğün var...
Yani "evlilik" ya da "bekarlık" kararı elinde olacaktır...
bilemiyorum faydası oldu mu?
Çok güzel bir yaştasın...
ve umarım, çok güzel bir evliliğin olur...
Selamlar,
Ve vaktinde geliyor.. Belki inanılası zor bir cümle oldu bu ama.. böyle.. geliyor yani..
Çocukken hep merak ederdim, kısmetim nerede diye (Farkettim de sanki biraz evlilik meraklısı imişim.. vallahi şimdi farkettim=) Acaba hiç karşılaştım mı diye? Yıllar geçti.. Bizde kızlar çok erken evlenir.. Ablam dahil herkes 20 yaşından önce, en evde kalmışı 22 yaşında evlendi.. Kimse kalmadı.. ve ben, benim kısmetimin hiç karşıma çıkmadığına inandım... Bir yerden sonra fikrim uyuşmasa dahi, erkek arkadaşlarıma "evleneceğim kişi bu olmalı" gözüyle de baktım..
Hepsinden sonra, hayatımın ortasında ansızın beliren eşimi seçtim.. Bu hikayenin nedeni, nasılı, aslı/faslını anlatsam, inanın roman olur ve ciddiyim bu konuda...
Eşim, ilkokul arkadaşım.. birbirimizle asla konuşmadığımız, varlığını dahi seneler sonra hatırladığım (karşıma çıkınca f...bktan), hatırlayınca aslında ondan hiç hazetmemiş olduğumu da hatırladığım, beş sene birlikte okuduğum sınıf arkadaşım...
Eşimin sümüklü halini bilirim.. O da benim 23 Nisan'da tüm okul önünde okuyamadığım şiir yüzünden kürsüden apar topar ağlayarak inişim akabinde rezil oluşumu bilir...
Ama "evlilik muammadır işte" ve bu beş senelik tecrübe, inan evliliğe hiçbir şey katmıyor.. bu konuyu zaman içinde unuttuk bile... sanki oradakiler başkalarıydı...
Demek istediğim... Vakti geldiğinde, kısmetin seni bulacak..
Sadece doğru değerlendir.. "Evde kalmak" diye bir şey yoktur... Kısmetinde "evet/hayır" seçimi yapmak için özgürsün, sadece evleneceğin kişiyi/kişileri değiştiremezsin.. Ama ona "Hayır" ya da "Evet" deme özgürlüğün var...
Yani "evlilik" ya da "bekarlık" kararı elinde olacaktır...
bilemiyorum faydası oldu mu?
Çok güzel bir yaştasın...
ve umarım, çok güzel bir evliliğin olur...
Selamlar,