Bebek Beslenmesi Çocuklarda beslenme

Bebek Beslenmesi, Ek Besin Önerileri, Mamalar, Anne Sütü, 3 yaştan büyük çocukların çok yeme ya da yememe, obezlik, iştahsızlık, okulda beslenme, beslenirken dikkat edilecek konuların yani her türlü yeme problemlerinin paylaşıldığı alan.
1

1_sen

Ziyaretçi
Beslenme ve Diyet Uzmanı Banu Kazanç çocuklarda beslenme konusunda herkesin kafasına takılan soruların cevaplarını veriyor. Çocuklarda beslenme bozukluğunun nasıl anlaşılacağı, yaşın beslenme sorunundaki etkisini, yemek yediği halde kilo alamayan çocukların durumunu ve özellikle de beslenme bozukluğu yaşayan çocuklarda ne gibi tedavilerin uygulanması konusunda detaylı olarak bilgi veriyor. Bütün sorular ve cevaplarıyla çocuk beslenmesi…

Çocuklarda beslenme bozukluğu nasıl anlaşılır?

Çocuklarda enerji ve besin öğelerine gereksinimin karşılanması büyük önem taşır. Beslenme yetersizliği ve dengesizliğine bağlı çeşitli sağlık sorunları ile karşı karşıya kalırız. Çocuklarda sağlık sorunu malnütrisyon deyimi ile tanımlarız. Çocuklardaki malnütrisyon, büyüme ve gelişmenin ölçülmesi, klinik muayeneler, biyokimyasal testler ve beslenme alışkanlıkları ile ilgili etmenlerin araştırılması ile saptanır. Çocuklar 8. aydan sonra hemen hemen her şeyi yiyebilir hale gelirler. Bu aydan sonra çocuğa yavaş yavaş farklı yemek grupları tattırılmalıdır. 1 yaş ve sonrasında ise çocuğun yaşına göre almasın gereken enerji, protein, yağ, karbonhidrat ve vitaminlerde farklılık gösterir. Yaş ilerledikçe çocuğun alması gereken enerji miktarı artar. Bu enerji miktarı çeşitli besinlerle karşılanmalıdır. Eğer çocuk sadece birkaç besine veya tek besine yoğunlaşıyorsa beslenme bozukluğu ile karşı karşıya kalmış olabiliriz. Örneğin bazı çocukları sadece süt ve süt ürünleri yerler sadece sütlü gıdaları tüketmek çocukta demir eksikliği başta olmak üzere bir çok vitamin ve mineral eksikliğine neden olur.

Beslenme bozukluğu büyümeyi nasıl etkiler ve ergenlikte ne tür sorunlara yol açar?

Çocuğun beslenmesinde amaç; normal sağlıklı büyüme ve gelişmeyi sağlamaktır. Büyüme ve gelişme, insan yavrusunun hücresel aşamadan yetişkinliğe doğru süreli, dinamik değişim sürecidir. Büyüme ve gelişme deyimi fiziksel ve zihinsel değişim süreçlerini kapsar. Böylece çocuğun beden ölçülerini artan, hücrelerin yapıları ve işlevleri, motor ve biliçsel yeteneklerini, duyusal coşkusal ve sosyal davranışları olgunlaşır. Ergenlikte bu süreçlerin sağlıklı geçirilmesi gereken bir dönemidir. Ergenlik dengesiz ve yetersiz beslenme yukarıda belirttiğimiz konularda problem yaratır ve gelişim sürecini durdurur.

Beslenme bozukluğunu sadece zayıflık olarak algılamak doğru mu?

Beslenme bozukluğu sadece zayıflık olarak algılamak doğru değil. Çocuğun yaşına göre olması gereken ideal kilonunu alt ve üst sınırı vardır. Bu sınırlar içerisinde ve her besinden yeterli miktarda besin tüketiliyorsa çocuk yeterli ve dengeli besleniyor ve gelişiyor demektir. Aşırı zayıf olmak nasıl bir beslenme ve büyüme sorunu ise aşırı kilolu olmakta beslenme bozukluğu olarak tanımlanır. Aşırı kilo çocuğun zihinsel ve bedensel aktivitesini düşürür.

Yediği halde kilo alamayan çocuklarda bu gruba giriyor mu?

Çocukların yediği halde kilo almaması araştırılması gereken bir konudur. Çocuk yediği halde ideal kilosunun çok altında ise troit hormonlarına ve gaitada tenya ve parazit bakılması gerekirse daha ayrıntılı test yapılması gerekebilir.

Beslenme bozukluğu yaşayan çocuklarda nasıl bir tedavi uygulanıyor?

Beslenme bozukluğu yaşayan çocuğun ilk önce bu sorunu neden yaşadığını beslenme bozukluğunun beslenememesinin sağlık açısından bir nedeni var mı vücutta herhangi bir enzim eksikliğine dayanıyor mu bunların araştırılması gerekir. Daha sonra çocuğun besinlerinin zenginleştirilmesi, yeni tatları seveceği şekilde sunulup denetilmesi farklı besin gruplarının yavaş yavaş seveceği şekilde alıştırılması gerekir.

Kilo almak için özel bir diyet programı bulunuyor mu?

Kilo almak için kişiye özel diyet programı uygulanır. İlk önce kişinin hormon tetkiklerini (troit hormonları, büyüme hormonlarına bakılır), gaita, tenya ve parazit tetkikleri yapılır. Bunların sonucuna göre gerektiğinde vitamin ve demir takviyeleri ile özel beslenme programı çıkarılır. Düzenli kilo alması sağlanır

Banu Kazanç
 
Çocuk beslenmesinin ana ilkeleri


Dünyadaki en değerli varlığımız olan çocukların sağlıklı gelişmeleri ve mutlu bir hayat sürmeleri için beslenmelerinin önemi büyüktür. Doğdukları andan itibaren ilk gençlik yıllarına kadar onlara doğru beslenme ve alışkanlıkları kazandırmak her ebeveynin temel görevi olmalıdır.

Sağlıklı beslenme insan hayatındaki birçok diğer unsur gibi çocukluktan itibaren kazanılacak önemli bir alışkanlıktır. Sağlıklı beslenme, alışkanlık kazanmanın ötesinde, başlangıcından itibaren çocuğun fiziksel ve psikolojik olarak sağlıklı gelişmesini etkileyen en önemli faktördür. Bunun için önce anne-babanın, daha sonra çocuğun hayatının diğer safhalarında karşılaştığı ve kişiliğinin oluşmasında rol oynayan okul çevresinin, eğitimli ve bilinçli olması gerekiyor.

Çocuğa yemek yeme alışkanlığı kazandırırken

Çocuk sofraya yorgun oturmamalı.
Yemeğini kendisinin yemesi beklenmeli, üstüne ve etrafa yemek döktüğü durumlarda kızmak yerine, önceden önlem alarak önlük takılmalı.
Çocuğun kullanacağı çatal, kaşık, çocuğun eline ve ağzına uygun büyüklükte olmalı, ayrıca masaya rahat bir şekilde ulaşabilmeli.
Yemek saatlerini huzurlu ve neşeli bir havada geçirmesi sağlanmalı.
Porsiyon miktarları küçük olmalı.
Ancak çocuk isterse yardım edilmeli.
Çocuğun ilerdeki yaşlarda yemek seçmemesi için 0-1 yaşlarında ek besinlere alıştırılmalı.
Çocuk, ana öğünler dışında abur cubura alıştırılmamalı. Bu tarz yiyecekler, çocuklara bazı davranışlar karşısında verilen ödül niteliği taşımamalı.
Çiğnemesi güç yiyecekler, yumuşak bir duruma getirilmeli.
Mutlaka yemek haricinde süt, yoğurt verilmeli.
1-6 yaş çocuğun besin gereksinimleri

Çocukların sağlıklı bir gelişim gösterebilmeleri için hacim yönünden az, besin değeri yoğun besinlere ihtiyaçları vardır ve her şeyden önce enerjiye gereksinimleri karşılanmalıdır. Çocukların sağlıklı olabilmesi, normal gelişme ve büyümelerinin sağlanabilmesi için ihtiyaç duydukları enerjiyle oranlı olarak protein, vitamin ve minerallerin her birinden alması gerekir.

Enerji, protein, vitamin ve minerallerin kaynağı besinlerdir. Bunları her besin farklı miktarlarda içerir. Çocukların bütün bu değerleri alması gerektiği gibi, bu maddeleri içeren besinleri bir anda tüketmesi mümkün değildir. Bu sebeple besinler, besin değerleri bakımından belirli gruplar altında toplanarak çocuklara verilebilir. Böylece bir grup içindeki besinler birbirinin yerini tutar. Başlıca besin gruplarını ve çocuklara verilecek miktarlarını, bulunmadıkları taktirde yerine ne verilmesi gerektiğini aşağıdaki tablolarda bulabilirsiniz.
 
Çocuk ve beslenme


Sevinç Çalışkan (Sınıf Öğretmeni)

Beslenme, doğadaki tüm canlıların temel gereksinimidir. Çünkü, organların yaşamsal işlevlerini yerine getirmesi için gereken enerji, beslenme ile sağlanır. Yeterli besin alamayan canlının yaşam kalitesi düşer ve ömrü azalır. Bu nedenle tüm canlılar için dengeli ve yeterli beslenme çok önemlidir.

Beslenme çocuklar için ayrı bir önem taşır. Çünkü, çocuklar büyüyüp gelişme sürecindedir. Bu süreçte, hücreler hızla çoğalmaktadır. Çocukluk döneminde dengeli ve yeterli beslenme, ileri yaşlarda kaliteli bir yaşam sağlar.

Vücudumuzun her çeşit besine ihtiyacı vardır. Hayvansal, bitkisel ve madensel kaynaklı besinler vücutta ayrı görevler yapar. Vücudun enerji kazanması, hastalıklara karşı dirençli olması ve hücrelerin yenilenmesi için her çeşit besinden alınması gerekir. Hepimiz, özellikle çocuklar yemek seçmeden, çeşitli besinlerle beslenmeliyiz, öğün atlamamalıyız. Gereksiz ve bilinçsiz diyet yapmamalıyız.

Beslenmede, sabah kahvaltısı ayrı bir önem taşır. Çünkü, gece boyunca kan şekeri düzeyi düşer. Kuvvetli bir sabah kahvaltısı ile bu düzey dengelenir. Çalışanlar, özellikle öğrenciler sabah kahvaltısına büyük önem vermelidir. Kahvaltı öğününün atlanması, gün boyunca çalışma temposunu düşürür.

Bu da başarıyı olumsuz etkiler. Sağlıklı ve başarılı bir yaşam hepimizin dileğidir. Buna temiz, dengeli ve düzenli beslenmenin de katkısı olduğunu unutmayalım.
 
Okul çocuğunun beslenmesi


Dr. B. Zekai Dinçer (Çocuk Doktoru)

Okul öncesi çocuğun yemek alışkanlığının gelişmesinde aile en önemli etkendir. Çocuklar bu alışkanlıkları yakın çevrelerindeki bireyleri taklit ederek öğrenir. Aile sofrası dengeli beslenme modeli olmalıdır. Sofranın psikolajik ve sosyal içeriği önemsenmelidir. Okul çağı çocuklarının beslenme ihtiyaçlarının karşılanması, sağlıklı büyüme ve gelişme kadar başarılı bir eğitim hayatı için de gereklidir.

Bu yaş grubunda günlük enerji ihtiyacı, Yaşx100x1000 kkal formülü ile hesaplanabilir. Enerji yağlar ve karbonhidratlardan dengeli olarak sağlanmalıdır. Günlük protein alımı 0.8-1.2 gr./kg. olmalıdır. Proteinler mümkün olduğunca hayvansal proteinlerden oluşmalıdır. Vitamin ve mineraller ile eser elementler ve lifler; sebze, meyva, tahıl ve etlerden sağlanabilir. Dışardan ek vitamin ve mineral vermeye gerek yoktur.

Okula yetişme telaşı ile özellikle sabah kahvaltıları aksar. İyi sabah kahvaltısının ilk şartı iyi uykudur. Çocuk erken yatmaya alıştırılmalıdır. Okul yaşlarında öğle yemekleri genellikle ev dışında yemek zorundadır. Okulda verilen yemeğe alışmakta zorluk çekebilir. Sofra arkadaşları birbirlerini etkilerler. Kantinden beslenen çocuklarda kısıtlı çeşit nedeniyle kötü beslenme alışkanlıkları kolayca yerleşir. Okulda beslenme izlenmeli ve gerekli düzenlemeler yapılmaya çalışılmalıdır.

Okul dönüşü genellikle aç olan çocuk bir şeyler yemek ister. Bu ara öğün akşam yemeğini engellememelidir. Öğle öğününde olabilecek eksiklikler bu ara öğünde tamamlanabilir.

Okul çağındaki çocukların oyun, TV, bilgisayar, spor gibi aktivitelerin düzenli beslenmelerini engellememesine özen gösterilmelidir. Bu yaş grubunda dengeli beslenme ancak ailenin çocuğu çok iyi izlemesi ile mümkündür.
 
Çocuk psikolojisi ve beslenme


Çocukla iletişim noktalarından biri olan yemek masası doğru beslenme alışkanlıklarının kazandırılabilmesi açısından önemli bir yerdir. Dengeli besinlerden oluşan düzenli sofralar, ailenin bir arada beslenirken hoşça vakit geçirdiği yer olmalıdır.

Ailenin etkileri

Beslenme alışkanlığı bebeklikten başlar. Bu alışkanlığı kazanmasında ebebeynlerin rolü çok büyüktür. Anne babaların çocuklara yemek yeme konusunda sofrada gösterdikleri tavır ve davranışlarının, onlara verdikleri besinlerin değeri kadar önemi vardır. Bu konuda özen gösterilmesi ve dikkat edilmesi gereken bazı noktaları bilmek gerekir.

Örneğin bebeklerin yemek saatlerinde tepkili olması basit birkaç nedene bağlı olabilir. Bebeğe sevmediği besini zorla vermek, doymuş olabileceğini düşünmeden, zorla yedirmeye çalışmak veya yiyeceği bebeğin damak zevkine uygun hazırlamamak, bebeğin sinirli ve isteksiz olmasına yol açabilir. Daha büyük çocuklarda ise düzenli sofra alışkanlıklarının oluşmamış olması, oyun zamanıyla yemek zamanının birbirine karışması, çocuğun yemeğini bitirmediği için azarlanması gibi durumlar aynı sonuçları doğurur.

Oluşturulan yemek öğünü örnekleri ve beslenme ile ilgili bilgilerin çocuğun yiyecek seçimindeki önemli faktörlerdir. Beslenme ile ilgili doğru bilgilerin öğünlere yansıtılması, çocukların yedikleri yemekler konusundaki pozitif davranışları geliştirmesine neden olur. Yani ebebeynler yemek alışkanlıkları ve davranışlarıyla çocuklarına örnek olur. Anne-babaların düzenli olarak yediği ve tercih ettiği yiyeceklerin, çocuğun yiyecek tercihlerinde muhakkak etkisi olur. Çocuklar ailelerinin nutuk verdiği şeyleri uygulayıp uygulamadıklarının farkındadırlar. Süt içmenin öneminden bansederken sizin niçin kola içtiğinizi merak edeceklerdir.

Yapılan araştırmalara göre çocuk öğünlerinde onlara eşlik eden biri varsa çocukların daha iyi yemek yedikleri gözlenmiştir. Şişman ailelerin şişman çocuklar, zayıf ailenin zayıf çocuklarına oranla daha az konuşup daha çok ve hızlı yemek yerler. Sağlıklı beslenmek için sofrada uzun zaman geçirmek gerektiği de yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Aileler çocuklarının açlık ve doygunluk hislerini kendi kendine anlama yeteneklerini canlı tutmalı ve bu duyularına göre hareket etmelerini sağlamalılar. Çocuklara tabaklarındaki her şeyi yemeleri konusunda eğer istemiyorlarsa baskı yapılmamalıdır.

Televizyonun da çocuk beslenmesinde önemi bir yeri vardır. Çünkü yemek reklamlarının çoğu çocuk programlarında gösterilir. Bu reklamlar genellikle besinin ne kadar sağlıklı olduğundan çok, ne kadar tatlı ve lezzetli olduğu hakkında bilgi verir. Çocukların bu reklamları seyrettikleri sürece etkilenmeleri de doğaldır. Bu problemle başa çıkmanın en iyi yolu, TV izlemenin sınırlanması, reklamların incelenmesidir.

Sofra düzeni

Sofra ailenin bir araya toplanması, gülerek, söyleşerek yemek yemesi için en uygun ve olumlu fırsattır. Bunu bir gelenek haline getirmek, yemek yediğiniz anları keyifli zaman dilimlerine dönüştürmek ise anne-babaların görevidir. Bunun için öncelikle sofraları özenle kurmak, temiz ve çekici olmasını sağlamak gerekir. Yemek yemenin keyif veren bir alışkanlık olduğunu unutmayıp, yemeğe oturulduğu anda günün tüm stresinden uzaklaşmak gerekir. Sofrada asla sinirli olmayıp sıkıntılardan ve dertlerden bahsedilmemelidir. Ayrıca sofra eğitim yeri değildir. Bunun için yemekte çocukları eleştirmekten, azarlamaktan, korkutmaktan ve zorlamaktan kaçınılmalıdır. Saygı, sevgi ve neşeli bir hava içinde geçen yemek saatlerinin çocuk üzerinde aile bağlarına karşı olumlu etkiler bırakacağını unutmayın. Çocuk rahat ve dinlenmiş olarak sofraya oturmalıdır.

Sonuç olarak ebebeynler sabır, anlayış içinde, yumuşak ve güzel bir disiplinle yaklaştığında çocuk; düzenli ve sağlıklı bir beslenme alışkanlığına sahip olacaktır.
 
Beslenme çantasında neler olmalı?


Okul öncesi, okul çağındaki çocuk ve gençlerin, hızlı büyüme ve gelişimleri, ile zihinsel performansları için tüm besin öğelerine olan gereksinimleri yaşamın diğer dönemlerine göre daha fazladır. Çünkü sağlıklı yaşamın ve yetişkinliğin temeli bu yaşlarda atılır. Beslenme çantası, sadece ilkokula gidenlere değil, günü okulda geçiren her yaş grubu çocuk ve gençlerin öğün atlamamaları için gereklidir.

Bir beslenme çantası hazırlarken:

•Çocuğun yaşı, hangi öğünde yiyeceği ve bir öğünde ne kadar yiyecek tüketebileceği göz önüne alınmalıdır.

• Besin değeri yüksek, doğal, ve kolay taşınır yiyecekler ile mönü oluşturulmalıdır.

Örneğin;

- Peynirli, yumurtalı, tavuklu sandöviçler, meyve veya kutu meyve suyu;

- Az yağlı kek, kurabiye ve bisküvi, meyve;

- Kuruyemiş, kuru meyve veya fıstık ezmeli ekmek;

- Peynirli tost, ayran, meyve;

- Hazır puding, yulaflı kurabiye, meyve;

- Sebze dilimleri (havuç, kırmızı ya da yeşil biber, salatalık, domates), zenginleştirilmiş hamburger ekmeği, ton balığı, ayran gibi.

• Süt veya ayran mutlaka beslenme çantasında yer almalıdır. Bozulmaya yatkın besinleri içeren seçenekler, oda ısısında 2 saatten fazla bırakıldığında, besin kaynaklı hastalıklar için risk oluşturur. Bu nedenle beslenme çantasının güneşten ve sınıftaki ısıtıcıdan uzak bir yerde ve kirli spor eşyalarının içinde bırakılmaması gerektiği anlatılmalıdır.

• Bütün yiyecekler yerine en sevdiği ekmek, domates, peynir gibi yiyecekleri küçük parçalara bölüp uygun bir kabın içerisinde karıştırarak da hazırlanabilir.

• Cips ve gazlı içecekler gibi besin değeri düşük yiyeceklerden kaçınılmalıdır.

• Diş fırçası ve diş macunu beslenme çantasında mutlaka bulunmalı; çocuklara yemekten sonra dişlerini fırçalamaları hatırlatılmalıdır.

• Çocuğun ilgisini çekecek tarzda sürprizler yaratılarak hazırlanan yiyeceklerin tüketimi sağlanabilir.

Ayrıca beslenme çantası her kullanımdan sonra yıkanmalıdır. Öğünlerini zamanında ve yeterince tüketen çocuklar hiçbir yiyecekten aşırı tüketmez
 
merhaba,

oğlum 04 nisanda yaşına giricek.Balık yemiyor. ne yapabilirim ?
artık ona neler verebilirm.bilgi paylaşımı istiyorum arkadaşlar.
 
X