kadınlar çalışmalı mı ,çalışmamalı mı?

yorumları atlayarak okudum ..gördüğüm kadarıyla çalışmalı diyenler ya bekar yada çocuksuz bayanlar...
daha önce çalışan biri olarak asla çalışmamalı diyorum ben ...yasakkelime
eğer çocuk yoksa ve ya çocuklar okula başlamışsa olabilir ama bunun dışında asla çalışmamalı ...
şimdi sabah çocuğu hazırla annene yada kıreşe bırak git işine orda büsürü işle uğraş ama aklın hep bebeğindeyken hatta ağlayarak çalış ...akşam bebeğini nereye bıraktıysan git al eve gel yemek yap evi topla ütü bulaşık çamaşır büsürü işe giriş bebek ağlar ona koştur bir evin işine bir bebeğe koştur allah koştur ...bu arada ne eşinle ne bebeğinle ilgilenebilirsin herşey yarım yamalak oluyo yorgun argın gir yatağa bitmez uyuyamazsın o bebek geçe kaç defa kalkar yeri gelir hastalanır ..sabaha kadar uyumayıp haftalarca uykusuz işe gittiğimi bilirim ben ....mafoldumben

koşturmakdan bedenin yorgun düşer ama sen durmamalısın bu imkansız sabahın dördünde ağladığımı bilirim benmafoldumben yorgunlukdan ve uykusuzlukdan -tatlicadiarzu-ne bebeğimle şöyle gündüz vakti sarılıp uyudum ne de onunla adam akıllı ilgilenebildim ...ne arkadaşlarıma çoçuğumu alıpda gidebildim ne de onlarla görüşebildim ...hep koşuşuşturma hep koşuşturma kafamçokkarıştıakannehir

bence çalışacaksan iyi bir yer açıp içine de elemanları koyup günde bir kaç saat gidiceksin o kadar yoksa kesinlikle asla çalışmamalı anne olan bir kadın memur arkadaşlarım var onlarda aynı şeylerden şikayetçi çocuğumu kıreşe bıraktıkdan sonra ağlayarak gidiyorum işe ....
bu şekilde çalışan bir anneden nasıl bir performans beklenebilirki CADIARZU
kendi işimdi benim üstelik eleman yoktu elemana para veremezdim borçlarımız vardı ...
en son kapattım da kurtuldum ne olacaksa olsun dedim kapattım ..ama giden benden gitti eş bir yardım eder iki yardım eder bıkakır herşeyi sana sonra bir kavga çıkar bu yüzden sonra iki gün daha yardım eder bakarsın eskiye yine döner iş başa düşer bu sadece benim yaşadığım değil çalışan diğer arkadaşlarımla çok konuştuk bu olayları ....

sen gece yarılarına kadar koşturur durursun ya midem ağrıyo der ya da başım ağrıyo der gecer tvinin başına uyur gider :1ninca::mymeka:


ohhh be rahatladımmm

bence sizin sorununuz çalışmanız değil, eşiniz.
ben çocuksuz bir bayan olabilirim ama çalışan bir annenin çocuğuyum. bizim evimizde sizin anlattığınız manzaralar yaşanmazdı. eve gelince annemle babam birlikte mutfağa girer, yemeği birlikte hazırlardı. ütüleri kendimi bileli babam yapardı mesela. "hayat müşterektir" inancını benimsemiş bir yaşamları vardı. annem de çalışmaktan çok memnundu hatta emekli olunca boşluktan depresyona girdi. çalışan kadının sorunu çalışmak değil bence, yeterince destek olmayan eş.

ben kadının kesinlikle çalışması taraftarıyım, çünkü "işleyen demir ışıldar"
 
çalışmalı ama yarım gün. benim çocuğum yok. haftada 6 gün çalışıyorum ve eve yetemiyorum. akşam yorgunluktan iş yapamıyorum fazla. sadece 1 gün tatilde evle mi ilgileneyim eşimle mi. eşim işlere yardım ediyor ama inanın 1 gün nasıl geçiyor anlamıyoruz. bir bakmışız akşam olmuş yemek yap sofraya otur akşamda yorgunluktan oturup kalıyoruz.

çocuğum olduğunda ne yapacağım bilmiyorum. çünkü çocuğumu kendim büyütmek istiyorum. koşuşturken onunla ilgili şeyleri kaçırmak istemiyorum. maddi durumum çok iyi olsa eve bakıcı ve yardımcı alırım. işe el sürmem çocuğumla ilgilenirim. şu an hayat şartlarından çalışmak zorundayım. ama durumum iyi olsa çalışmam ya da yarım gün part tıme çalışırım.
 
Son düzenleme:
bence sizin sorununuz çalışmanız değil, eşiniz.
ben çocuksuz bir bayan olabilirim ama çalışan bir annenin çocuğuyum. bizim evimizde sizin anlattığınız manzaralar yaşanmazdı. eve gelince annemle babam birlikte mutfağa girer, yemeği birlikte hazırlardı. ütüleri kendimi bileli babam yapardı mesela. "hayat müşterektir" inancını benimsemiş bir yaşamları vardı. annem de çalışmaktan çok memnundu hatta emekli olunca boşluktan depresyona girdi. çalışan kadının sorunu çalışmak değil bence, yeterince destek olmayan eş.

ben kadının kesinlikle çalışması taraftarıyım, çünkü "işleyen demir ışıldar"

Babanı çok takdir ettim Jesabel. Benim eşim senin baban kadar yardımcı olmuyor ama şöyle birşey de var benim eşimin işi benimkinden daha ağır ve fiziksel olarak yoruluyor. O nedenle de pek fazla ısrar edemiyorum açıkçası.
 
bu konuda çok guzel bi yazı okumuştum,paylaşıyorum :


"İslam kadını aşağılamadı, siz anneliği aşağıladınız!
Anneliği aşağılamanın teknikleri çok. Bunun başında dünyanın en şerefli işini yapan annelere “boş kadın” muamelesi yapmak geliyor. Onlara göre çalışıyor olmak için evden çıkmak lazım. Caddeyi görmek, caddeye görünmek lazım. Bir kadının “çalışıyor” sayılması için kamuya kendisini göstermesi şart. Sabah sekiz akşam dokuz (çünkü kadın ucuz işgücü) mesai yapması şart.

Bunlar için de başka şeyler lazım: Modern görünürlüğün vacibatından olan şeyler. Her gün aynı kıyafetle, aynı saç rengiyle, aynı ayakkabıyla, aynı çantayla gidilmez ki işe! Yenilemek lazım, rengini uydurmak lazım. Saça uygun elbise, elbiseye uygun ayakkabı, ayakkabıya uygun çanta, çantaya uygun cüzdan, ona uygun cep telefonu lazım…

Modası geçenleri değiştirmek lazım. Bunun için de modayı takip etmek lazım. Özetle üretim-tüketim çarkında yağ, değirmeninde un olmak lazım.

Bütün bunlar için çalışmak lazım. Çalışmadan bu masraflar nasıl kazanılacak? Daha iyi görünmek için daha çok kazanmak lazım. O da yetmiyorsa, daha daha çok kazanmak lazım. Daha çok kazanmak için harcamadan olmuyorsa, daha çok harcamak lazım. Görünmeden daha daha çok kazanılamıyorsa, daha çok görünmek lazım. Daha çok görünmek için daha çok dikkat çekmek lazımsa, onu yapmak lazım. Onu yapmak için herkesten çok harcama yapmak lazımsa, onu yapmak lazım. Herkesten çok harcamak için, herkesten çok kazanmak lazım.

Hangisi hangisine lazımdı? Kafam karıştı…

Evden çıkıp mesai yapmayan kadının yaptığı “çalışmak” değildir. O tepeden bakılan, “Ev kadınıymış” yollu dudak bükülen bir “acizdir”. Evinin kadını olmak modernlere göre dudak bükülecek bir iştir. İş kadını daha hoş geliyor. Hatta sokak kadını bile ötekinden hoş geliyor.

Modernin gözünde o koca parası(!) yiyor. Patron parası mı? Amir fırçası mı? Onun bunun erkeklerinin ağız kokusu mu? Her işe gidiş gelişte yaşadığı tıkış tıkış otobüsler ve minibüslerdeki onur kırıcı durum mu? Onlar işin parçası ayol. Koca kârı yeme de, ne yersen ye! Koca fırçası yeme de, ister amir, ister ustabaşı, ister patron fırçası ye! Hatta sokak magandası ve çarşı maçosunun attığı laf bile ehven…

Ev kadını, üüü! Bir kere özgür(!) değil ayol. Yarım saat işten erken ayrıldığı için amirinden duyduğu lafı kargalar yemese de kendisi özgür. İşyerinde uygulanan sıkı denetime rağmen özgür. “Yarın müsait misin”lere verdiği “Mesaide olacağım, işten yorgun dönüyorum”lara rağmen özgür. Ama ev kadını handiyse esir canım…

Ama o anne. Çocukları var. Yani dünyanın en değerli, en asil, en soylu, en görkemli işini yapıyor. Yani insan yetiştiriyor. Çocuk sokakta yetişmez ki? Çocuk evde yetişir.

Olsun, o yine de “çalışmayan” kadındır. Annelik çalışmak sayılmıyor. Modernlere göre annelik işsizlik sayılıyor. Annelik angarya sayılıyor. Komedi de ne biliyor musunuz: Başkalarının doğurduğu çocuklara bakmak için kurulan sektörlerde çalışmak “iş”, orada çalışanlar da “çalışıp üreten kadın” sayılıyor da, kendi doğurduğu çocuğa bakmak “iş” sayılmıyor. Modernler kazara anne olduklarında durum şu oluyor: baba işe, anne işe, çocuk kreşe, ev pansiyon, aile pansiyoner...

İşte buraya yazıyorum: Cenneti annelerin ayakları altına seren İslam kadını aşağılamadı. Fakat cenneti dünyada arayan tek dünyalı modernler gözümüzün içine baka baka anneliği aşağılıyorlar. Üstelik her birini bir ana doğurduğu halde.

Ne kadar ayıp! Ne kadar küstah! Ne kadar saçma! "
yazar: Sami Hocaoğlu
 
kadının eğer eşi ev işlerine yardım eden bi eşse mutlaka çalışmalı çalışmak maddi yararlardan öte manevi açıdanda çok artı sağlıyor kadına erkeğin egosunu daha aşağılara düşürüyosun çünkü erkek çalıştıığında kadının görevi ev temizlemek yemek vs deyip geriye çekiliyo onun hakkı tv karşına geçip yorgunluk atmak fakat erkek yardım etmeyen bi eşse boşverin çalışmayın o zaman bi makineden farksız olursunuz benim düşüncem bu....
 
bence evliliğin ilk 7-8 yılında yani çocuklar küçükken kadının evde oturup çocuklarıyla ilgilenmesi daha iyi.çocuğunu kendi eğitmiş büyütmüş olur
ama daha sonra çalışması en güzeli .kadınların ekonomik özgürlüğü olmalı
sonuça insanın başına herşey gelebilir.
benim 3 kızım var okuyup meslek sahibi olmaları için elimden ne geliyorsa yapıcama.sa.s
 
kadının eğer eşi ev işlerine yardım eden bi eşse mutlaka çalışmalı çalışmak maddi yararlardan öte manevi açıdanda çok artı sağlıyor kadına erkeğin egosunu daha aşağılara düşürüyosun çünkü erkek çalıştıığında kadının görevi ev temizlemek yemek vs deyip geriye çekiliyo onun hakkı tv karşına geçip yorgunluk atmak fakat erkek yardım etmeyen bi eşse boşverin çalışmayın o zaman bi makineden farksız olursunuz benim düşüncem bu....

buna da katılıyorumvereliniortak
eğer herşeyi sizden bekleyen bir eşiniz varsa hem ev işi hem dışarı işi derken kadın çok yıpranıyo:bbo:
çalışan bayanlar için eşin desteği çok önemli
 

gerçekten maddi dururmu kötü değilse çalışması çok saçma
canına yazık.ne özgürlüğü entel laflar bunlar
özgür insan canı istemiyosa tüm gün yataktan kalkmaz keyif yapar,çıkar dolaşır



 
bunun genel geçer bi cevabı yok çalışmalı yada çalışmamalı diye, bir ton parametre var çünkü kişiye ve çifte özel
 

gerçekten maddi dururmu kötü değilse çalışması çok saçma
canına yazık.ne özgürlüğü entel laflar bunlar
özgür insan canı istemiyosa tüm gün yataktan kalkmaz keyif yapar,çıkar dolaşır




Evet özgür insan istediğinde sabahtan akşama kadar yataktan kalkmak zorunda olmayan insandır... Keyif yapan istediği saatte çıkıp gzeblen insandır...
Ama bi o kadar da muhtaç insandır.. Kocasının yada babasının parasına muhtaç insandır...
Şimdi bazıları çullanıp aa koca değilmi bakmak zorunda niye muhtaçmışım diyceksiniz...
Ama bu forumda da okuyoruz, gerçek hayatta da yaşıyoruz..
Bu ÖZGÜR dediğiniz istediklerinde sabahtan akşama kadar yatma lüksüne, gezip tozma lüksüne sahip olan bayanlar yarın öbür gün kocaları tarafından şiddete uğradıklarında aldatıldıklarında kaçıp gitme özgürlüğüne sahip olamıyorlar çünkü hayatlarını tek başına idame ettirecek maddi güce sahip olamıyorlar...

Şmdi size soruyorum sabahtan akama kadar yatailme özgürlüğünü mü tercih ederdiniz, birgün eşinizden kötü muamele görürseniz çekip gidebilme özgürlüğünü mü????
 
Son düzenleme:
Evet özgür insan istediğinde sabahtan akşama kadar yataktan kalkmak zorunda olmayan insandır... Keyif yapan istediği saatte çıkıp gzeblen insandır...
Ama bi o kadar da muhtaç insandır.. Kocasının yada babasının parasına muhtaç insandır...
Şimdi bazıları çullanıp aa koca değilmi bakmak zorunda niye muhtaçmışım diyceksiniz...
Ama bu forumda da okuyoruz, gerçek hayatta da yaşıyoruz..
Bu ÖZGÜR dediğiniz istediklerinde sabahtan akşama kadar yatma lüksüne, gezip tozma lüksüne sahip olan bayanlar yarın öbür gün kocaları tarafından şiddete uğradıklarında aldatıldıklarında kaçıp gitme özgürlüğüne sahip olamıyorlar çünkü hayatlarını tek başına idame ettirecek maddi güce sahip olamıyorlar...

Şmdi size soruyorum sabahtan akama kadar yatailme özgürlüğünü mü tercih ederdiniz, birgün eşinizden kötü muamele görürseniz çekip gidebilme özgürlüğünü mü????

niye hep böyle bakıyosunuz
çalışmayan her kadın kocası ya da babası tarafından sözlü-fiziksel şiddete uğruyor
çalışan kadın ise dört dörtlük bi hayat yaşıyor herkes onu bebek gibi pışpışlıyor

bi gün eşim beni aldatır,döver o yüzden de maddi olarak bağımsız olmalıyım diye yaşamak mı olur.böyle korkuları olan insan ne evlensin ne evden dışarı adım atsın bence
 
Valla ben böyle düşünüyorum, evlendim de dışerı da çıkıyorum çalışıyorum da....
Ben kesinlikle sizin belirttiğiniz gibi bir genelleme yapmadım....
Ya olursa dedim... Yoksa çalışan ve kocasından görüğü şiddete rağmen kocasından boşanamayan kadınlar da var...
Genelleme yapmam, ve yapmaktan kaçınırım...

erzaman için hayata karşı temkinli olmuşumdur. Herzaman kötüyü düşünerek tedbirimi alırım. O kötü başıma gelirse temkinli olduğum için o kötüden kurtulmam daha kolay olur, haa başıma o kötü gelmezse de hiç temkinli olmanın hiçbir zarar olmaz...

Hiçkimse kadın çalışmalı yada çalışmamalı deme hakkına sahip değil.. Bu kadının bireysel tercihi, ister çalışır ister çalışmaz.. Ne çalışanı nede çalışmayanı yarım kadın olarak görme hakkına sahip değiliz...
Çalışan daha fazla kendi ayakları üstünde durur, aradaki tek fark bu.. Bu daha fazla kendi ayakları üzerinde durmak hayatta bizlere birgün çok gerekebilir de hiç gerekmeyebilirde...
Umarım gerekmez, ama gerekirse ben çalışan bir kadın olarak çalışmayan bir kadına göre kendimi daha şanslı hissederim....
Sizin düşüncenize göre yani ya kocam beni döverse diye düşünüyorsam hiç evlenmemeliymişim ya.. O zaan hiçkse ya deprem olursa diye evini sigortalatmasın, ya hastalanırsam diye sağlık sigortası ya ölürsem diye hayat sigortası yaptırmasın....
Allaha emanet herkes sabahtan akama kadar yatma özgürlüğüyle yaşasın gitsin....
 
deprem ya da hastalık fln onlar farklı örneklerr insanın elinden bişey gelmez bunlarda

ama öteki eşiniz.siz seçiyorsunuz ve kötü şeyler yaşarsanız yapacak bişyleriniz var.bunun için ile de çalışıp paranızın olması gerekmez kaldı ki insan güvenmediği biriyle niye evlenir

haa tamam hayat bu nolcağı belli olmaz ama çalışan kadın isterse başbakan olsun çok yıpranıyor.
fiziği ve yaradılışı o kadar enerji sarfetemeye müsait değil çünkü
 
Valla ben böyle düşünüyorum, evlendim de dışerı da çıkıyorum çalışıyorum da....
Ben kesinlikle sizin belirttiğiniz gibi bir genelleme yapmadım....
Ya olursa dedim... Yoksa çalışan ve kocasından görüğü şiddete rağmen kocasından boşanamayan kadınlar da var...
Genelleme yapmam, ve yapmaktan kaçınırım...

erzaman için hayata karşı temkinli olmuşumdur. Herzaman kötüyü düşünerek tedbirimi alırım. O kötü başıma gelirse temkinli olduğum için o kötüden kurtulmam daha kolay olur, haa başıma o kötü gelmezse de hiç temkinli olmanın hiçbir zarar olmaz...

Hiçkimse kadın çalışmalı yada çalışmamalı deme hakkına sahip değil.. Bu kadının bireysel tercihi, ister çalışır ister çalışmaz.. Ne çalışanı nede çalışmayanı yarım kadın olarak görme hakkına sahip değiliz...
Çalışan daha fazla kendi ayakları üstünde durur, aradaki tek fark bu.. Bu daha fazla kendi ayakları üzerinde durmak hayatta bizlere birgün çok gerekebilir de hiç gerekmeyebilirde...
Umarım gerekmez, ama gerekirse ben çalışan bir kadın olarak çalışmayan bir kadına göre kendimi daha şanslı hissederim....

Sizin düşüncenize göre yani ya kocam beni döverse diye düşünüyorsam hiç evlenmemeliymişim ya.. O zaan hiçkse ya deprem olursa diye evini sigortalatmasın, ya hastalanırsam diye sağlık sigortası ya ölürsem diye hayat sigortası yaptırmasın....
Allaha emanet herkes sabahtan akama kadar yatma özgürlüğüyle yaşasın gitsin....


şu alıntıladığım yere sonuna kadar katılıyorum. evet çalışan kadının maddi olarak bir rahatlığı oluyor. ama sanırım "nurrose" nin demek istediği başka, mesela bir örnek vereyim.
evlenmeden önce çalışıyordum ve tabiri caizse prenses gibi bir işim vardı, çok çok seviyordum. IT departmanının başındaydım. ama inanın sabah kalkmak, soğukta hazırlanmak, işe yarı uykulu gitmek bazen çok zor geliyordu. hatta kardeşim uyurken "keşke yerinde olsam" dediğim çok oldu.
heh ne zaman evlendim, işten ayrıldım başım göğe erdi :roflol: sabah öğlene kadar uyku, ardından alışveriş, ohh rahat hayat gittim, bebeğim oldu baktım falan...
neyse birsüre sonra evden de sıkılmaya başladım, şimdi eşimin işinde homeoffice olarak çalışıyorum, mutluyum guclubacismile

aslında bunu tartışmak çok yanlış, arkadaşın dediği gibi herkesin hayatı çok farklı, insan kendini nasıl mutlu ve rahat hissediyorsa öyle yaşamalı bence yerimseniben
 
zaten ben kimse çalışmasın herkes benim giib düşünürse doğruyu bulur fln demedim
isteyen çalışır canım kime neşakkıdışakkıdı

başlıktaki sorunun bendeki cevabını yazdım
bana zor gelir,sevmiyorum hele de evlenince
evimle eşimle ilgilenmek isterim
varsın da çok paramız olmasınhihoyyythihoyyyt
 
Son düzenleme:
iş hayatı gerçektende çok yorucu.. şimdi bekarken bile evde oturan arkadaşlarıma özenmiyor değilimm.. istedikleri gibi buluşuyor görüşüyorlar benimse zamanım kısıtlı ...evlenincede durum değişmicek ev iş geriye hiç sosyal hayatım kalmıycak.. neden kalmıycak diyorum çünkü kendimi biliyorum ben ancak ev işlerini hallederim pazar tatilimdeeyvahedigeldismile buna rağmen yinede çalışırım ama... çalışılmalıda en azından evliliğin ilk yıllarında çocuk olana kadar.. çocuk olduğundada okul öncesi eğitimini dadı yada babanae ananeden değilde benden alsın isterim çocuğumun büyüdüğünü görmek ilk adımlarında ilk söyledği kelimelerde yanında hep ben olayım isterim...yani bir dönem ara verip tekrar çalışabilirmm...ama yinede çok zor bence...boshayallersmile
 
iş hayatı gerçektende çok yorucu.. şimdi bekarken bile evde oturan arkadaşlarıma özenmiyor değilimm.. istedikleri gibi buluşuyor görüşüyorlar benimse zamanım kısıtlı ...evlenincede durum değişmicek ev iş geriye hiç sosyal hayatım kalmıycak.. neden kalmıycak diyorum çünkü kendimi biliyorum ben ancak ev işlerini hallederim pazar tatilimdeeyvahedigeldismile buna rağmen yinede çalışırım ama... çalışılmalıda en azından evliliğin ilk yıllarında çocuk olana kadar.. çocuk olduğundada okul öncesi eğitimini dadı yada babanae ananeden değilde benden alsın isterim çocuğumun büyüdüğünü görmek ilk adımlarında ilk söyledği kelimelerde yanında hep ben olayım isterim...yani bir dönem ara verip tekrar çalışabilirmm...ama yinede çok zor bence...boshayallersmile

talyaa ee evlen artık bebek :jeyyar::jeyyar:


ben de bunu diyorum.çalışıp da
çocuğuma dadı tutmaya
eve temizlikçi almaya
daha güzel giyinmeye para yetiştirmektense
paşa paşa oturur çocuğuma da bakarım,evimi de temizlerimm:icecream::icecream:
 
bebeğim yokken çalışmadan asla evd e oturaram diyordum,ama bebek olduktan sonra çalışılmaz bence...
şöyleki annesi dışında hiç kimse çocuğa daha iyi bakamaz,duygusal olarak doyuramaz,artısı ev işleri derken akşa nasıl oluyor anlamıyor insan
bebek ne yedi diye düşünmekten,üşüdümü,terledimi,ağladımı derken ona en iyi şekilde bakmak gerekiyor bence dolayısıyla bebeği ortalama 2 yaşlarına getirdikten sonra hanımlar çalışmalı diyorum ben
sonuçta bağlayan bişey yoksada kesinlikle çalışmalı.insan evde nasıl vakit geçirir yoksa
 
kesinlikle elinde biii meslegi varsa çalışmalııı..
her açıdan eşine bagımlı olmamak sosyalleimek adınıa topluma fayadalım olabilmek ve kenndini degerli hissetmek..bu hem kaının psikolojisini hemde fizziki ğörünümmünü etkiler..evliyim çoçugumd aolsa devam etcem işime...:umursamaz:
 
bütün insanlar çalışırsa zaten iş olmaz bazıları çalışıcak bazıları çalışmıcakki denge eşit olsun..herkes evde oturursa kim işlerimizi yapıcak herkes çalışırsa ozaman evimizin işinden tutun,çocuğumuza bakıtıcak bir dadı bile bulamayız..bazıları okucak bazıları okumucakki buda eşit olsunn
bu tarz şeylerde en yanlış bulduğum herkes çalışmalı,herkes okumalı böle bişey olamazz..
evinizde otururken sigortanız ödeniyorsa ailenizden evli olsanız bile size ek gelir varsa(ev kirası gibi vs.)
bigün yanlız kaldığınızda eşinizden sadece ayrılmak değil vefatda edebilir ozaman çok zor durumlara düşmceğinizi biliyorsanız çalışmazsınız...bu benim fikrimmm....
ama çalışmama kararı alan insanlar lütfen kendini eve kapatıp hayattan uzaklaşmasın adeta kafasını kuma gömen kadınlarımız var evde oturdukça hiçbir aktivite,hobisi olmayan buda bana çok yanlış geliyorrr herzaman insan kendini geliştirmeli ister çalışsın ister çalışmasınn....
 
Son düzenleme:
X