Evet hanzade, sabah 6'da uyanıyoruz. eşim şehir dışında çalışıyor. ankaranın bir ilçesinde. 6.40'ta servis alıyor, 7.30'da mesaisi başlıyor. öyle olunca gün bir hayli erken başlıyor bizim için. evlenmeden önce kahvaltısız bir gün evden çıkmamış. bana yat, kalkma diyor ama içim rahat etmiyor. hem yattıkça miskinleşiyor, kalkamıyorum bu sefer daha zor oluyor. iyisimi bir anda kalkmak diyor, rahat rahat hazırlanıyorum.
Evet canım tüm hışmıma rağmen anlayışlı davrandı. hatta birara çaydanlığı ben bir yanından çekiştirdim, o bir yanından çekiştirdi, çok komikmişiz yaa şimdi düşünüyorum da :) acıkınca kan şekerin düşüyor, ne dediğini ne yaptığını bilmiyorsun diyor bana. Ders oldu bana, kalkıp iki üç lokma yiyip tekrar yatiim ben bundan sonra.
Evde olacağım zamanı iple çekiyorum. zor geliyorum artık canım çalışmak istemiyor. evde zaman nasıl geçecek onu da bilmiyorum, ya temizliğe vericem kendimi, titizlik hastası olucam, ya da tüm gün burda sizinle çene çalıcam ikisinden biri :)
Doğum sonrasını da, lohusalık sıkıntısı yaşamadan çabucak atlatır mutlu mesut yaşamaya devam ederiz inşallah hepimiz.
İleride çok gülücez bu hallerimize çook.. :) Erken kalkıp kahvaltı hazrılamakla çok iyi yapıyorsun... bende çalışmak istemiyorum artık, ama evde oturuncada hep bir şeyler gözüme batıcak daha çok ağlıcam filan diye korkuyorum... Dün akşam doktorumu (psk.) aradım, çünkü bu duygu dalgalanmalarının üstesinden gelemiyorum... Bir kaç gün sonra gidicem.. Biraz konuştuk iyi geldi... Tam detaylı terapiden sonra sizlerlede paylaşırım faydalanırsınız belki, ağlamak istemiyorum ama sürekli ağlıyorum bunu engelllemem lazım, yoksa kızım, bir ağzı yerde, bir ağzı gökte doğacak annesi yüzünden... Çok sıkıldım bu durumdan, 3 gündür bunalımım. Bir türlü atamadım herşeye ağlamak istiyorum... İçimde birikmiş şeylermi etkiliyor diye görüşücez bakalım.. :)