Sabiha Paktuna Keskin söylediklerini paylaşalım...

Sabiha hanımı ben de çok beğeniyoum ama emin olamadığım bazı şeyleri de yok değil.Mesela çocuklar düştükleri zaman ya da bir yerlerini,bir yerlere vurup canları acıdığında ve ağladıkları zaman,o nesneyi dövüyormuş kendisi.bizde yaptık bir dönem bunu,evet çocuk hemen susuyor ama sonuçları ne oluyor arkasından.benim çocuğum vurma huyu edşnmişti mesela,Allahıma bin şükür geçti,bayadır hiç yapmıyor.demekki şiddet aşılamışız diye düşünüyorum,sonra intikam duygusunu geliştirebilir,suçu kendinde değil hep karşı tarafta ya da bir şeylerde bulabilir.bana bu çok doğru gelmiyor açıkçası.

sonra tuvalet eğitiminin 3 yaşından sonra başlanması,bu da kafamda soru işaretlerine sebep oluyor.doktorum programında izlemiştim ben de,bir danışanına sadece tuvalete lazımlık koy demiş,çiş bile demeden,çocuklar kendiliğinden 1.5 yaşında mı 2 yaşında mı ne lazımlığa yapmaya başlamışlar.iyi de her çocuk bir değilki.bu kural her çocuk için geçerli olamaz,mümkün değil böyle bir şey ki ben kendi kızımda denedeim bunu,benim kızım laımlığını oyuncak yaptı,hala daha oyuncak olarak kullanıyor.onun ne işe yaradığını biliyor ama :KK66: bir kez denedim lazımlığına oturtmayı korktu ve ağladı ben de bir daha üzmedim bebeğimi.kendisi ne zaman isterse o zaman yapsın.kakasını yaptıktan sonra söylüyor,bazen yapacağı zaman da söylüyor.

bir arkadaşımın kızı 3 yaşını mayıs ayında bitirdi.daha yeni geceleri bez bağlamayı bıraktı.çişini lazımlığa yapıyor ama kakası gelince bezimi tak kaka yapıcam diyor.sonrada yatak odasındaki iki komidinin arasına giriyor,annesine sen dışarı çık diyor,orada kendi kendine yapıyor.arkadaşım hiç zorlamamış,wc eğitimi vermeye çalışmamış ve diyorki bana 'herkes etraftan aaa kocaman olmuş hala bez mi kullanıyorsunuz,üşengeç anne bakışları vs.. ile karşı karşıya kalıyorum hep' diyor.ama takmıyorum,çocuğum önemli benim için diyor.bir deçocuğun zorlamak yerine kendi istediği zaman söylemesini beklerse anne de yorulmuyor ve üüzlmüyor diyor.bunlarda çok mantıklı geliyor bana.diğer taraftan da 19 aylık kızım bu yaz öğrensin wc eğitimini istiyorum ama pek umutlu olduğumu söyleyemicem.

arkadaşlar uzun lafın sopası ( kaydirigubbakcemile3) her çocuk kendi kitabını yazıyor :KK66:
 
Ağzım açık dinliyorum..:)) hipnoz etkisi var sanki..:))
 
aşk kırıntısı bana da söylediler hep,yukarıda da yazdım,9 aylıkken söylemişiz çişi,o yüzden anca 12 aylığa kadar sabredip e artık öğret demişlerdi bana da.olmaz yanlış dedim,kızdılar bi de,ama ben çocuğumu kimse istiyor diye üzemicem valla,o bana sinyalleri zaten verecek,hazır olduğu zamanı sbırla bekliyorum.bence sende öyle yap.bu arada benimki 20 aylık
 
kim söylüyor bunu aşk kırıntısı..
kayınvalidem....
bazı anneler tembellik ediyormuşda şimdiden alıştırılsa iyiymiş...

aşk kırıntısı bana da söylediler hep,yukarıda da yazdım,9 aylıkken söylemişiz çişi,o yüzden anca 12 aylığa kadar sabredip e artık öğret demişlerdi bana da.olmaz yanlış dedim,kızdılar bi de,ama ben çocuğumu kimse istiyor diye üzemicem valla,o bana sinyalleri zaten verecek,hazır olduğu zamanı sbırla bekliyorum.bence sende öyle yap.bu arada benimki 20 aylık

ben ve ablamda 1 yaşında kendiliğimizden söylemişiz ama her çocuk 1 olmazki. 18 aylık olduğunda ufaktan başlıyım diyorum ama yinede erken geliyor.
 
aşk kırıntısı kayınvaliden doktor mu çocuk gelişimci mi bilemiyorum ama söylediklerinin mantığa uygun hiç bir tarafı yok...

3 yaşına kadar çocuk kendi rızasıyla oturdu oturdu wc ye yoksa beklmek gerekiyor..
kaslarına tam olarak hakim olmadan..istediği gibi tutup bırakamadan nasıl öğretecekmişsin acaba..
ve o çocuğun başarısızlıkla sonuçlanan her denemesinde neler hissedecek..
bilmeden okumadan nasılda konuşuyor bu insanlar..burda bir bireyden bahsediyoruz bu kadar kolay mı..
 
aşk kırıntısı kayınvaliden doktor mu çocuk gelişimci mi bilemiyorum ama söylediklerinin mantığa uygun hiç bir tarafı yok...

3 yaşına kadar çocuk kendi rızasıyla oturdu oturdu wc ye yoksa beklmek gerekiyor..
kaslarına tam olarak hakim olmadan..istediği gibi tutup bırakamadan nasıl öğretecekmişsin acaba..
ve o çocuğun başarısızlıkla sonuçlanan her denemesinde neler hissedecek..
bilmeden okumadan nasılda konuşuyor bu insanlar..burda bir bireyden bahsediyoruz bu kadar kolay mı..

onlara ne söylesen söyle bildiklerini okur, bende aynen dediğin gibi söyledim, çocuk vücudundan çıkan birşeyi verip vermemek onun kararı ve en uygun zamanı beklemek lazım dedim, ama kendin söyle kendin işit, tembeller anneler geç öğretirlermiş.
erken yaşta öğretilen ve baskıcı bir tutum izlenen çocuklarla büyük sorunlar oluyor, ilerki yıllarda altına kaçırma, annenin baskıcı bir tutum izlemesi çocukta derin yaralar açıyor.

bazı insanlara göre çocuk dığar doğmaz kocamn bir bireymiş ve herşey çok küçük yaşta öğretilirmiş. Ben şimdiden çocuğa allah demeyi öğretcekmişim daha anneyi bile doğru düzgün söyleyemiyorken.
 
ya tamam anlatırken ağzın açık dinliyorsun çok güzel tespitleri var ama böylede şımarır gibide geliyor..
düşünsenize 30 gün boyunca çocuk canı ne isterse onu yapıp,canı nasıl isterse öyle davranacak..
doğruyu yanlışı ayırt edemez
kitabında diyorki bencillik dönemi var,hayır dönemi var,çocuk kendini ispatlamaya çalışır ama aileler hep böyle devam edecek,eyvah çocuğumuz bencil olacak diye endişe ederler diyor..bu geçici bir dönem diyor ama ben buna katılmıyorum..tamam hayır dediği benim dediği dönem var ama karakterinde %75 i 0-6 yaş arasında oturur...
çevremden de biliyorum benim benim benim diyen çocukjlara hiç bişey yapmayan ailelerinki aynen öyle bencil devam ettiler..koca koca insanlar oldular hala benciller.paylaşma nedir bilmiyorlar.

ben birkaç pedagogun kitabını okudum,bu kadın bambaşka şeyler söylüyor bazen.

mesela çocuk çarşıda pazarda kendini yerlere atıp birşeyi istiyorum diye direttiğinde bırakın ağlasın,1-2 kere yapar sonra sizin hayırınızın kesin olduğunu anlar sizi kullanmaya çalışmaz diyorlarki çok doğru yerinde bir tesbit
ama sabiha paktuna ya göre çocuk ne isterse o olacak,orda öyle yapmak inatlaşmak olarak algılıyor,dikkatini dağıtın başka bişeye çekin diyor ama takan çocuk takar ki.
off ne bileyim bazen tatmin olmuyorum okurken bazen aaa ne güzel diyorum

bende sabiha hanımın sıkı takipçisiyim..ama yapmamızı ya da yapmamamızı tavsiye ettiği şeyleri yaş gruplarına göre yazsak daha açıklayıcı olur ve yanlış anlamalara sebep olmaz diye düşünüyorum..
market olayında sözü geçen çocuk 0-3 yaş grubu ise evet ilgisini başka yöne çekmek eğer çocuk hala devam ediyorsa oradan çıkmam ve mümkünse onunla markete gitmemeye çalışmayı tavsiye ediyor..ve 0-3 yaş çocuğu kendine zarar verecek şeyler dışında neredeyse yasaksız ve ağlatılmadan büyütülmeliki sevgi dolu güvenli sakin bi çocuk olsun ve 3 yaşından itibaren o örnekteki gibi marketlerde ağlamak yerine annesini anlasın..kısaca 0-3 yaşı dediği gibi geçirirsek zaten markette ağlayan bi çocuğumuz olmayacak 3 yaş sonrası :))
 
Sabiha hanımı ben de çok beğeniyoum ama emin olamadığım bazı şeyleri de yok değil.Mesela çocuklar düştükleri zaman ya da bir yerlerini,bir yerlere vurup canları acıdığında ve ağladıkları zaman,o nesneyi dövüyormuş kendisi.bizde yaptık bir dönem bunu,evet çocuk hemen susuyor ama sonuçları ne oluyor arkasından.benim çocuğum vurma huyu edşnmişti mesela,Allahıma bin şükür geçti,bayadır hiç yapmıyor.demekki şiddet aşılamışız diye düşünüyorum,sonra intikam duygusunu geliştirebilir,suçu kendinde değil hep karşı tarafta ya da bir şeylerde bulabilir.bana bu çok doğru gelmiyor açıkçası.

sonra tuvalet eğitiminin 3 yaşından sonra başlanması,bu da kafamda soru işaretlerine sebep oluyor.doktorum programında izlemiştim ben de,bir danışanına sadece tuvalete lazımlık koy demiş,çiş bile demeden,çocuklar kendiliğinden 1.5 yaşında mı 2 yaşında mı ne lazımlığa yapmaya başlamışlar.iyi de her çocuk bir değilki.bu kural her çocuk için geçerli olamaz,mümkün değil böyle bir şey ki ben kendi kızımda denedeim bunu,benim kızım laımlığını oyuncak yaptı,hala daha oyuncak olarak kullanıyor.onun ne işe yaradığını biliyor ama :KK66: bir kez denedim lazımlığına oturtmayı korktu ve ağladı ben de bir daha üzmedim bebeğimi.kendisi ne zaman isterse o zaman yapsın.kakasını yaptıktan sonra söylüyor,bazen yapacağı zaman da söylüyor.

bir arkadaşımın kızı 3 yaşını mayıs ayında bitirdi.daha yeni geceleri bez bağlamayı bıraktı.çişini lazımlığa yapıyor ama kakası gelince bezimi tak kaka yapıcam diyor.sonrada yatak odasındaki iki komidinin arasına giriyor,annesine sen dışarı çık diyor,orada kendi kendine yapıyor.arkadaşım hiç zorlamamış,wc eğitimi vermeye çalışmamış ve diyorki bana 'herkes etraftan aaa kocaman olmuş hala bez mi kullanıyorsunuz,üşengeç anne bakışları vs.. ile karşı karşıya kalıyorum hep' diyor.ama takmıyorum,çocuğum önemli benim için diyor.bir deçocuğun zorlamak yerine kendi istediği zaman söylemesini beklerse anne de yorulmuyor ve üüzlmüyor diyor.bunlarda çok mantıklı geliyor bana.diğer taraftan da 19 aylık kızım bu yaz öğrensin wc eğitimini istiyorum ama pek umutlu olduğumu söyleyemicem.

arkadaşlar uzun lafın sopası ( kaydirigubbakcemile3) her çocuk kendi kitabını yazıyor :KK66:

çocuklar düştükleri zaman annenin yanında olması ve ona zarar veren şeye kızarak çocuğa güven vermesi burda esas olan..sabiha hanımın 0-3 yaş için söylediği en önemli şey güven duygusunun oluşması gerisi boş..intikam duygusunun ya vs. duygular bu dönem oturmadığı için üzerinde durmadığını düşünüyorum..vurma huyununda siz öyle yaptığınız için değil zaten o dönemde her çocuğun içinde bi vurma istediği olduğu için ortaya çıktığını söylüyo..yani siz o hareketi yapmasanız da çocuğunuz vurmak isteyecekti ama kendi kızımda da da mümkün olduğu kadar ağlatmama yöntemini kullanan biri olarak çevremizdeki pek çok çocuğa göre kızım çok ama çok az vurdu ve hemen unuttu
 
ayrıca tuvalet dönemi beyinde 18 aylıkken başlar 3yaş diye bişey yok..eğer lazımlığa çiş ve kaka yapıldığını söyler bunu bebeklerine yaptırarak gösterirsen arada ve bu konudan hiç bahsetmezsen ve zorlamazsan 3 yaşa kadar kendi söyleyecektir diyo.benimde kızım lazımlığı oyunak yaptı ama içine çiş kaka yapılacağını biliyo henüz 15 aylık..ama oyun döneminde oldukları için yemek uyumak çiş kaka onlar için herşey bi oyun bizde bu oyuna uyarsak mutlu çocuklar büyütüyoruz
 
bence bu kadın çok başarısız. Bir televizyon programında seyretmiştim. Çocuk altına yapıyormuş. Annesiyle çocuğu çıkarttı. Çocuğa o kadar seyircinin içinde sen altınamı yapıyorsun gibi abuk sabuk sorular sormaya başladı. Çocuk anlayabilecek yaşta tam hatırlamıyorum ama 7-8 olabilir. Nasıl utandı kızardı. Ben şok oldum. Bu nasıl uzman diye. Sonra garip bir ses tonuyla konuşmaya başladı. Sanki çocuk uzaylı agucuk gugucuk gibi. Zaten sinir olurum çocukla konuşurken sesini değiştirenlere bi kere yetişkin sesiyle konuşması lazım. O çocuğun utangaç halini unutamıyorum valla. O günden sonra ne yazdığını okurum, ne de konuşmasını dinlerim
 
Bu çocuk gelişimciler birbiri ile ne kadar çelişen insanlar...

Sabiha Hn. çocuğun canını yakan şeye vurmayı savunuyor başka kaynaklarda bu davranışın kesinlikle yanlış olduğu söyleniyor. Çocuğun daha dikkatli davranmasını sağlamak için kesinlikle bunu yapmamalıymışız, çocuk kendi hatasından doğan durumları hep başkalarına mal etmeyi öğrenirmiş...

Çocuğu ağlatmamak gerekli ama her dediğini yapmamak da gerekiyor. Sabiha hanım yine dikkatini başk yöne çekmek ağladığı tutturduğu yerlere gitmemeyi tavsiye etmiş. Başka biri de hayırı anlaması gerektiğini ağlasa bile aldırmamamızı ağlamayı silah olarak kullanmamasını öğütlüyor.

Kafayı allak bullak eden şeyler....

Bunları çocuklarımıza uygularken ne denli başarılı olacağız orası koca bir muamma....

Bir çocuğa bir iki ağlatmada hayır ı öğretirsiniz. Ama başka bir çocukta hayırı öğretmeye çalışmanız o çocuğu daha sinirli hırçın biri yapabilir. Herkes kendi çocuğuna göre yöntem seçilsin denirse de çocukların en inat zamanlarında anneler o kadar çaresi kalıyor ki neyin doğru olacağını kestiremeyebiliyor.
 
Son düzenleme:
evet bunlar güzel şeyler.çocuk gelişim uzmanlarının tek derdi gelecek için sağlıklı çocuklar yetiştirmek.ama,maalesef herşey dört dörtlük olmuyo.her anne ister evladınının sağlıklı,mutlu,aklıı bir birey olmasını .fakat bu denilenlerin hepsini uygulamak o kadar zorki.şu hayat şartlarında hele ki....ev işi,yemek,eş,aile,belki maddi imkansızlıklar ve bunun gibi bir çok sorunla uğraşıyoken evladına da yetişebilmek çok meşakatli...mesela tv de doktorlardan bir öneri,bir çözüm dinlesem yapmaya çalışıyorum hemen ama sonuca vararmadan bıkıyorum.koşuşturma içinde herşeye yetişemiyorum...keşke yapılabilse,keşke çocuklarımızı her yönden sağlıklı bir birey olarak yetiştirebilsek...ama görünüyor ki çok zor
 
Mrb arkadaşlar...Tuvalet eğitiminden bahsetmişssinz ben çocuk gelişimi öğrencisiyim. Tuvalet eğitimi için kritik dönem 1,5 yaştır yani 18. ay civarı...Bundan önce çocuğa tuvalet eğitimini kazandırmaya çalısırsanız o davranış ile ilgili kasları henüz gelişmediğinden olgunlaşma gerceklesmediği için zaten başarılı olamazsınız. Ve bu ilerde çeşitli sorunlara yol açabilir. Titizlik hastalığı gibi...Gene 3 yaş gibi gec baslanması da doğru değildir. Bu da çocukta kritik dönemin kötü atlatılması olarak görülür ve ileride genellkile dağınıklık vb. sorunlar şeklinde kendini gösterir...Psikanalizn kurucusu Freud böyle açıklamıs durumu, çoğu uzman da aynı görüşte. Doktorun 3 yaş demesi çok şaşırtıcı doğrusu...:44:
 
Sabiha Hocanın ikizler yada çoğul kardeşlikler konusunda da eksik olduğunu ve bu dönemlerde bu konuda araştırmalar yaptığını duymuştum..
 
sabiha hanımı kesinlikle ama kesinlikle tyavsiye etmiyenlerdenim bizde hastasıydık ben ömrümde böle bir doktor görmedim saçma ve asla tedavi edici olmayan bir program uyguluyor ve ayrıca hastalarına saygısı yok...
 
Anne İŞte kitabının önsözündeki hikayeyi okuduğum an soğudum kendisinden. Kitap poşetli olmasaydı ve önsözü daha önce okumuş olsaydım kesinlikle almazdım. Aşı yapılması gereken problemli bir çocuğu aşıya ikna etmek için annesine çocuğun yanında "Hanfendi siz nasıl bir annesiniz? Küçük çocuğunuzun vitamin iğnesine ihtiyacı varken siz büyük oğlunuz için vitamin iğnesi istiyorsunuz. Hep büyük oğlunuzu düşünüyorsunuz vs vs " demiş. Ve bu konuşmadan sonra küçük çocuk tıpış tıpış gelip aşısını olmuş.Bir de doktor hanım yıllardır yemek yedirmek, banyo yaptırmak vs için kullanılan yanlış ve fakat en etkili yöntem olan kıskandırma metodunu dahiyane bir buluş gibi önsözüne koymuş. Bir çocuğu aşıya ikna etmek için annesini kötülemek ve abisini kıskanmasını sağlamak nasıl bir mantıktır anlamadım. Prof olmuş ama içindeki cahil kadını öldürememiş demek ki. :KK20:
 
Anne İŞte kitabının önsözündeki hikayeyi okuduğum an soğudum kendisinden. Kitap poşetli olmasaydı ve önsözü daha önce okumuş olsaydım kesinlikle almazdım. Aşı yapılması gereken problemli bir çocuğu aşıya ikna etmek için annesine çocuğun yanında "Hanfendi siz nasıl bir annesiniz? Küçük çocuğunuzun vitamin iğnesine ihtiyacı varken siz büyük oğlunuz için vitamin iğnesi istiyorsunuz. Hep büyük oğlunuzu düşünüyorsunuz vs vs " demiş. Ve bu konuşmadan sonra küçük çocuk tıpış tıpış gelip aşısını olmuş.Bir de doktor hanım yıllardır yemek yedirmek, banyo yaptırmak vs için kullanılan yanlış ve fakat en etkili yöntem olan kıskandırma metodunu dahiyane bir buluş gibi önsözüne koymuş. Bir çocuğu aşıya ikna etmek için annesini kötülemek ve abisini kıskanmasını sağlamak nasıl bir mantıktır anlamadım. Prof olmuş ama içindeki cahil kadını öldürememiş demek ki. :KK20:

saka mı bu yaaaaa:::::KK43:kime inanıcaz neyi nasıl uygulayacağız?:KK43:
 
Anne İŞte kitabının önsözündeki hikayeyi okuduğum an soğudum kendisinden. Kitap poşetli olmasaydı ve önsözü daha önce okumuş olsaydım kesinlikle almazdım. Aşı yapılması gereken problemli bir çocuğu aşıya ikna etmek için annesine çocuğun yanında "Hanfendi siz nasıl bir annesiniz? Küçük çocuğunuzun vitamin iğnesine ihtiyacı varken siz büyük oğlunuz için vitamin iğnesi istiyorsunuz. Hep büyük oğlunuzu düşünüyorsunuz vs vs " demiş. Ve bu konuşmadan sonra küçük çocuk tıpış tıpış gelip aşısını olmuş.Bir de doktor hanım yıllardır yemek yedirmek, banyo yaptırmak vs için kullanılan yanlış ve fakat en etkili yöntem olan kıskandırma metodunu dahiyane bir buluş gibi önsözüne koymuş. Bir çocuğu aşıya ikna etmek için annesini kötülemek ve abisini kıskanmasını sağlamak nasıl bir mantıktır anlamadım. Prof olmuş ama içindeki cahil kadını öldürememiş demek ki. :KK20:

size katılmıyorum. düz mantıkla düşünüyorsunuz. çok boyutlu düşünmek gerek. yıllarını bu işe vermiş, yüzlerce çocukla çalışmış bir bilim kadınını kötülemeden önce sakin sakin düşünün lütfen.
bazen beklenen ve istenen sonuçlara varmak için en hızlı ve etkili yöntemi bulmak gerek.çocuk bağıra bağıra ağlasın ağlamaktan kıpkırmızı mı olsun aşı olmak için. bir daha da beyaz gömlek gördüğünde mi başlasın ağlamaya...
aşıdan korkan ve ürken bir çocuğu bu yöntemle sakinleştirmenin neyi garip. rekabet ve kıskançlık insanın doğasında var. biz eğitimle bunları yok etmeye çalışsak da var. zamanla muhakeme yeteneği geliştikçe çocuk bu duygulardan arınmayı öğrenecek. ama henüz çok küçük bir çocuğa terbiye vermeyi başka zamanlara saklayıp; böylesi kriz anlarında bu tür yöntemleri kullanmanın hiç bir sakıncasını göremedim ben.
bunlar annenin hayatını kolaylaştıran çocuğa da bir zararı olmayan yöntemler. sayın prof. her durumda bunları önermiyor sanırım. kriz anlarında, çocuğun inat yumağı kesildiği anlarda bu direnci kırmak için önermiş anlayabildiğim kadarıyla.
 
X