- 12 Aralık 2011
- 369
- 464
Şu an o kadar karmakarışığım ki nereden başlayacağımı içinde bulunduğum ana nasıl geleceğimi hiç ama hiç bilmiyorum. Karışık yazarsam şimdiden özür dilerim.
Ben iyi bir eğitimi, iyi bir işi ve ne olursa olsun her an yanımda olduklarını bildiğim ailesi olan bir bayanım. İlk evliliğimi üniversite bitince yaptım. O konuya fazla girmeyeceğim, çünkü 1 sene sonra boşandık. Uzun yıllar çıktığım kişinin ailesi ve benim ailemin kültürel farklılıkları nedeniyle evliliğimizi anlaşmalı olarak bitirdik. İlk erkek arkadaşımdı, sandım ki onsuz hayat duracak, bittim ben, günlerce, aylarca ağladım ama geçti. Çünkü bizim onunla sonumuz yoktu.
Bittikten bir süre sonra şu anki eşim karşıma çıktı. İlk başlarda arkadaştık, zaten benim bir ilişki düşünebilecek durumum yoktu. Çünkü eski eşimi hala çok özlüyor ve dayanamayacağımı sanıyordum. Bu kötü dönemlerimde yanımda hep şu anki eşim vardı. Belki de onun desteği, beni yılmadan dinlemeleri ve ilgisi sayesinde o dönemi sandığımdan daha kolay atlattım. Ve zamanla bizim ilişkimiz başladı. Çok ilgili, alakalı, sevecen, düşünceli yapısı bana geçmişimi büyük oranda unutturmuştu. Ve bir baktık ki aradan 5 yıl geçmiş. Elbette bu beş yıl içerisinde kavgalarımız, tartışmalarımız (hatta en büyükleri) oldu. Ama biz birbirimizi hiç bırakamadık. Hatta öyle bir oldu ki, sanki ondan öncem yoktu. O da benden önce ciddi bir ilişki yaşamamış ve benden birkaç yaş küçük. Neyse uzatmayayım ve biz geçtiğimiz yaz evlendik.
Ben aileme bir saat mesafede bir şehirde çalışıyorum ve evlenmeden önce ailemin yılın yarısını benim yanımda, diğer yarısını da memlekette geçirirdi. Evlenmeden önce benim de ikna çabalarımla kendilerine buradan bir ev aldılar. Hatta krediyi ben ödüyorum.. Bunu eşim hiç sorun etmedi. Çünkü gelirimiz fazlasıyla bunu karşılayabilecek durumdaydı ve bu haldeyken ben aileme böyle bir iyilik yapmasaydım gözüm açık giderdim. Eşim de sorun etmedi. Babamı zar zor buna ikna ettik ve artık ailem yine yılın yarısını bu şehirde (kışın) yaz aylarını da memlekette geçirmeye karar verdiler. Yılbaşında geldiler memleketten ve bir aydır buradalar. Bu süre zarfında onlarla hiçbir problemimiz olmadı, eşimin ailesiyle de bi problem yaşayacağımızı sanmıyorum zaten. Çünkü gerçekten iyi insanlar. Bu arada biz de evlendikten sonra tekrar kiralık ev aramaktansa benim bekarken oturduğum evde oturmaya başladık. Tabi baştan aşağı eşyaları yeniledik.
Anlayacağınız ailesiyle ilişkilerim, onun benim ailemle ilişkisi her şey çok iyi. Hatta onun benim ailemle ilişkileri daha da iyi. Benden önce o onları düşünür, arar sorar, erkek kardeşimle ilgilenir. Peki sorun ne diyeceksiniz?
Ben çok dikkatli, dağınık olmayan, yapmam gereken şeyleri birkaç gün öncesinden bitiren, bir fatura varsa son gününü beklemeden halleden bir insanım. Eşimse tam tersi. Unutkan, dağınık, vs.. Ona yapması gereken bir şeyi günlerce elli kez söylemem gerekir bazen. Bununla ilgili çok problem yaşadık ama ne kadar dikkat etse de yok gözünün önündekini görmüyor bazen.
1 haftadır yapması gereken bazı işler var ve ben bunları kaç defa tekrarladım bilmiyorum. Tamam diyo ama yine yok. Ya da yarım yamalak. Ben de artık bir haftadır sinir harbine girdim ve olur olmadık şeylerden tartışmaya başladık. Hatta bana şakayla karışık bi kaç kez sen biraz annemlerde kalsana demeye başladı. Dün gece annemlerden geldik, biraz tv falan izledik salonda uykumuz geldi, odaya geçtik ben yatağa girince biraz konuşmaya falan başladım. O da hadi canım uykumuzu dağıtmayalım, iyi geceler şeklinde beni susturmaya çalıştı. Normalde buna bozulmama gerek yok biliyorum ama bir haftadır sinirlerim iyice gerilmiş olacak ki kalktım mutfağa gittim ve ağlamaya başladım ama ben bile kendimi durduramıyorum. Nasıl ağlıyorum nasıl ağlıyorum anlatamam. Geldi yanıma niye kalktın noldu falan derken benim de ağzımı açmamla olay bir haftadır yaşananlara geldi ve acaip bi şekilde büyüdü. Belki komşular bile duymuştur. Ben kendimi kaybettim resmen. Neler söyledim ben bile inanamıyorum. “sen adam değilsin, evliliğin ne olduğunu bilmiyosun, yağmurdan kaçtım doluya tutuldum, böyle olacağını bilseydim ilk evliliğimi bitirmezdim. Senden boşanıcam, onu 1 senede unuttuysam seni de 1 ayda unuturum, burası benim evim, git evimden, vss…. “ canını yakabilecek ne varsa saydım. O çok fazla bişey söylemedi, gitti salona. Ben peşinden gittim orda da devam. Ben benlikten çıktım sanki. Bitsin artık demeye başladım. Hatta bi ara kendimi kaybettim.üstüme su dökmeye çalıştı kendime geleyim diye. İtekledim.
Git yanımdan deyip başka odaya geçtim, ağla ağla bir saat ağladım. Sonra zaman geçtikçe neler dedim ben diye kendime gelmeye başladım ve kendimden bile utandım. Yanına gittim o da ağlıyo. Kaç defa özür diledim bilmiyorum ama tabi adam buzdolabına dönüştü. Benim yerimde sen olsan affedermiydin dedi. Bişey diyemedim. Ona rağmen yine de biraz yumuşadı. Gel uyuyalım biraz dedi, bu arada saat sabaha karşı 4 oldu. Ben bugün işe girmeyecektim ama o İşe gidecek. Ben uyuyamadım sabaha kadar dolandım evde, o uyudu. Sonra sabaha karşı salonda uyumuşum. Onun gittiğini duymadım. Kalkınca aradım çok soğuk konuştu. Sonra öğlen o beni aradı nasıl oldun diye. Bir iki kelime konuştuk iyi dedi kapadı telefonu. Öğleden sonra bi kaç defa aradım müsait değilim dedi. Akşam gelme vakti gecikince aradım, ben internet kafedeyim oyun oynuyorum gece 11 gibi gelirim dedi. Neden haber vermedin dedim bilmiyorum ya içimden gelmedi dedi ve kapadı telefonu. Normalde asla böyle bişey yapan biri değildir. Ben bi daha aradım çok kötüyüm, pişmanım ne olursun yapma özür dilerim dedim bana “kötü olan sensiz öyle mi “ dedi ve telefonu komple kapadı.
Çok pişmanım kızlar ben bile kendimi affedemiyorum ki. Ama içim içimi de yiyo napmalıyım bilmiyorum. Ben evdeyim diye gelmiyosan ben gidicem annemlere dedim. Sen bilirsin dedi. Telefonu komple kapayınca annemlere gitmeye niyetlendim gideyim o da bi kaç gün kafa dinlesin dedim ama yapamadım.
Az önce aradı. Ben geliyorum bişey istiyo musun dedi hayır dedim. Ama biliyorum ki gelecek ve mesafeli davranacak.
Akıl verin annemlere gideyim mi, nasıl davranayım.. çok pişmanım çok. 24 saattir ağlıyorum, gözlerim şişti. Çok ağır laflar söyledim ben Allah beni kahretsin
Ben iyi bir eğitimi, iyi bir işi ve ne olursa olsun her an yanımda olduklarını bildiğim ailesi olan bir bayanım. İlk evliliğimi üniversite bitince yaptım. O konuya fazla girmeyeceğim, çünkü 1 sene sonra boşandık. Uzun yıllar çıktığım kişinin ailesi ve benim ailemin kültürel farklılıkları nedeniyle evliliğimizi anlaşmalı olarak bitirdik. İlk erkek arkadaşımdı, sandım ki onsuz hayat duracak, bittim ben, günlerce, aylarca ağladım ama geçti. Çünkü bizim onunla sonumuz yoktu.
Bittikten bir süre sonra şu anki eşim karşıma çıktı. İlk başlarda arkadaştık, zaten benim bir ilişki düşünebilecek durumum yoktu. Çünkü eski eşimi hala çok özlüyor ve dayanamayacağımı sanıyordum. Bu kötü dönemlerimde yanımda hep şu anki eşim vardı. Belki de onun desteği, beni yılmadan dinlemeleri ve ilgisi sayesinde o dönemi sandığımdan daha kolay atlattım. Ve zamanla bizim ilişkimiz başladı. Çok ilgili, alakalı, sevecen, düşünceli yapısı bana geçmişimi büyük oranda unutturmuştu. Ve bir baktık ki aradan 5 yıl geçmiş. Elbette bu beş yıl içerisinde kavgalarımız, tartışmalarımız (hatta en büyükleri) oldu. Ama biz birbirimizi hiç bırakamadık. Hatta öyle bir oldu ki, sanki ondan öncem yoktu. O da benden önce ciddi bir ilişki yaşamamış ve benden birkaç yaş küçük. Neyse uzatmayayım ve biz geçtiğimiz yaz evlendik.
Ben aileme bir saat mesafede bir şehirde çalışıyorum ve evlenmeden önce ailemin yılın yarısını benim yanımda, diğer yarısını da memlekette geçirirdi. Evlenmeden önce benim de ikna çabalarımla kendilerine buradan bir ev aldılar. Hatta krediyi ben ödüyorum.. Bunu eşim hiç sorun etmedi. Çünkü gelirimiz fazlasıyla bunu karşılayabilecek durumdaydı ve bu haldeyken ben aileme böyle bir iyilik yapmasaydım gözüm açık giderdim. Eşim de sorun etmedi. Babamı zar zor buna ikna ettik ve artık ailem yine yılın yarısını bu şehirde (kışın) yaz aylarını da memlekette geçirmeye karar verdiler. Yılbaşında geldiler memleketten ve bir aydır buradalar. Bu süre zarfında onlarla hiçbir problemimiz olmadı, eşimin ailesiyle de bi problem yaşayacağımızı sanmıyorum zaten. Çünkü gerçekten iyi insanlar. Bu arada biz de evlendikten sonra tekrar kiralık ev aramaktansa benim bekarken oturduğum evde oturmaya başladık. Tabi baştan aşağı eşyaları yeniledik.
Anlayacağınız ailesiyle ilişkilerim, onun benim ailemle ilişkisi her şey çok iyi. Hatta onun benim ailemle ilişkileri daha da iyi. Benden önce o onları düşünür, arar sorar, erkek kardeşimle ilgilenir. Peki sorun ne diyeceksiniz?
Ben çok dikkatli, dağınık olmayan, yapmam gereken şeyleri birkaç gün öncesinden bitiren, bir fatura varsa son gününü beklemeden halleden bir insanım. Eşimse tam tersi. Unutkan, dağınık, vs.. Ona yapması gereken bir şeyi günlerce elli kez söylemem gerekir bazen. Bununla ilgili çok problem yaşadık ama ne kadar dikkat etse de yok gözünün önündekini görmüyor bazen.
1 haftadır yapması gereken bazı işler var ve ben bunları kaç defa tekrarladım bilmiyorum. Tamam diyo ama yine yok. Ya da yarım yamalak. Ben de artık bir haftadır sinir harbine girdim ve olur olmadık şeylerden tartışmaya başladık. Hatta bana şakayla karışık bi kaç kez sen biraz annemlerde kalsana demeye başladı. Dün gece annemlerden geldik, biraz tv falan izledik salonda uykumuz geldi, odaya geçtik ben yatağa girince biraz konuşmaya falan başladım. O da hadi canım uykumuzu dağıtmayalım, iyi geceler şeklinde beni susturmaya çalıştı. Normalde buna bozulmama gerek yok biliyorum ama bir haftadır sinirlerim iyice gerilmiş olacak ki kalktım mutfağa gittim ve ağlamaya başladım ama ben bile kendimi durduramıyorum. Nasıl ağlıyorum nasıl ağlıyorum anlatamam. Geldi yanıma niye kalktın noldu falan derken benim de ağzımı açmamla olay bir haftadır yaşananlara geldi ve acaip bi şekilde büyüdü. Belki komşular bile duymuştur. Ben kendimi kaybettim resmen. Neler söyledim ben bile inanamıyorum. “sen adam değilsin, evliliğin ne olduğunu bilmiyosun, yağmurdan kaçtım doluya tutuldum, böyle olacağını bilseydim ilk evliliğimi bitirmezdim. Senden boşanıcam, onu 1 senede unuttuysam seni de 1 ayda unuturum, burası benim evim, git evimden, vss…. “ canını yakabilecek ne varsa saydım. O çok fazla bişey söylemedi, gitti salona. Ben peşinden gittim orda da devam. Ben benlikten çıktım sanki. Bitsin artık demeye başladım. Hatta bi ara kendimi kaybettim.üstüme su dökmeye çalıştı kendime geleyim diye. İtekledim.
Git yanımdan deyip başka odaya geçtim, ağla ağla bir saat ağladım. Sonra zaman geçtikçe neler dedim ben diye kendime gelmeye başladım ve kendimden bile utandım. Yanına gittim o da ağlıyo. Kaç defa özür diledim bilmiyorum ama tabi adam buzdolabına dönüştü. Benim yerimde sen olsan affedermiydin dedi. Bişey diyemedim. Ona rağmen yine de biraz yumuşadı. Gel uyuyalım biraz dedi, bu arada saat sabaha karşı 4 oldu. Ben bugün işe girmeyecektim ama o İşe gidecek. Ben uyuyamadım sabaha kadar dolandım evde, o uyudu. Sonra sabaha karşı salonda uyumuşum. Onun gittiğini duymadım. Kalkınca aradım çok soğuk konuştu. Sonra öğlen o beni aradı nasıl oldun diye. Bir iki kelime konuştuk iyi dedi kapadı telefonu. Öğleden sonra bi kaç defa aradım müsait değilim dedi. Akşam gelme vakti gecikince aradım, ben internet kafedeyim oyun oynuyorum gece 11 gibi gelirim dedi. Neden haber vermedin dedim bilmiyorum ya içimden gelmedi dedi ve kapadı telefonu. Normalde asla böyle bişey yapan biri değildir. Ben bi daha aradım çok kötüyüm, pişmanım ne olursun yapma özür dilerim dedim bana “kötü olan sensiz öyle mi “ dedi ve telefonu komple kapadı.
Çok pişmanım kızlar ben bile kendimi affedemiyorum ki. Ama içim içimi de yiyo napmalıyım bilmiyorum. Ben evdeyim diye gelmiyosan ben gidicem annemlere dedim. Sen bilirsin dedi. Telefonu komple kapayınca annemlere gitmeye niyetlendim gideyim o da bi kaç gün kafa dinlesin dedim ama yapamadım.
Az önce aradı. Ben geliyorum bişey istiyo musun dedi hayır dedim. Ama biliyorum ki gelecek ve mesafeli davranacak.
Akıl verin annemlere gideyim mi, nasıl davranayım.. çok pişmanım çok. 24 saattir ağlıyorum, gözlerim şişti. Çok ağır laflar söyledim ben Allah beni kahretsin