Bebek Beslenmesi İştahsız bebek anneleri

Bebek Beslenmesi, Ek Besin Önerileri, Mamalar, Anne Sütü, 3 yaştan büyük çocukların çok yeme ya da yememe, obezlik, iştahsızlık, okulda beslenme, beslenirken dikkat edilecek konuların yani her türlü yeme problemlerinin paylaşıldığı alan.
:sinifsinif:
Birşey sorucam, çiğnemeye alıştırmaya nasıl başladınız? yani benim kızım meyve püresini falan yutabiliyor, küçük taneli tarhana çorbası gibi şeyleri yiyebiliyor ama henüz köfte gibi yiyecekler denemedim, biraz korkuyorum açıkçası, aslında sanki çiğnemeye istekli gibi görünüyor... köfte gibi çiğnenebilecek yiyecekleri nasıl yapıyorsunuz ve mesela ne kadar veriyorsunuz ağzına? eline birşey veriyor musunuz yemesi için? çünkü özellikle yurtdışında bizim gibi uğraşmıyolar bu bebeklerle, koyuyolar önlerine artık ne yerlerse, yavaş yavaş istedikleri gibi yiyiyor bebekler de, ben de meyve filesi diye birşey almıştım içine koyduğum şeyleri kemirmeyi seviyor ama bir süre sonra fileden sıkılıyor sanırım, belki direkt eline birşeyler versem daha çok hoşuna gidecek ama henüz onun için küçük olduğunu düşünüyorum. ( 7 buçuk aylık ) Mesela pilav gibi şeyleri kendileri yemeye çalışsa döke saça oyunla karışık yarısını yere atsa yarısını ağzına götürse, böyle birşey denemek istiyorum ama zamanlamayı bilemiyorum...10 aylık falan mı olması gerekir acaba? annem diyor ki benim kardeşim 7 aylıkken hemen hemen herşeyi çiğneyip yiyebiliyomuş, ağzında iyice ezip yutuyormuş, ama ben bu işi anca 3 yaşında başarmışım :sinifsinif: yani bizim bebeklerimiz de öyle olmasın, bu konuda yapabileceğimiz birşeyler varsa vaktinde yapalım.

bu konuda benimde kafam karışık
ben elimden geldiğince pütürlü bırakmaya çaışıyorum yediklerini
ve her fırsatta ağzına bişeyler veriyorum mesela bu akşam kek yiyorduk onun ağzınada
ufak parçalar halinde verdim yedi salatalık filan veriyorum eline ama başından ayrılmıyorum tabi bugün çıcuk kraker verdik eline yedi çok komikti yerken :))
balık yedi geçen gün mesela ufak ufak didikledim verdim ağzına
sende bu şekilde yapabilirsin canım
 
Bide siz nasıl sakinleşiyorsunuz.Ben o yemedikçe çıldırıyorum :1no2: Elimdende bişey gelmiyor çaresiz her seferinde ağlıyorum senağlama

ahh ahh işte en büyük sorunum benim bu sıkıyorum kendimi
mızırdandıkça sinir katsayım yükseliyor bazen sesimin tonu yükseliyor
ama hemen frenliyorum kendimi bazen yemezsen yeme deyip yedirmiyorum
:bbo: sonrada kendime kızıyorm:nazar:
 
kızlar ben yemek sularına ekmek bandırıp ağzına veriyorum ekmeğin biaz bayat olmasına dikkat ediyorum. çünkü taze ekmek ıslanınca hamur oluyo bebişlerin boğazında kalıyo. ekmeği verdiğim zaman akın ağızında çeviriyor. çiğniyo biraz biraz. hep püreye anormel karşıyım. bizim ki patatesi çok zeviyor. patatesten 1 parça alıp veriyorum o kendi eziyor ağzında. şükür yemesi düzeldi bebişimin ama yinede kilo alamıyor. doktor metabolizması hızlı çalışıyor olabilir dedi.
 
kızlar ben yemek sularına ekmek bandırıp ağzına veriyorum ekmeğin biaz bayat olmasına dikkat ediyorum. çünkü taze ekmek ıslanınca hamur oluyo bebişlerin boğazında kalıyo. ekmeği verdiğim zaman akın ağızında çeviriyor. çiğniyo biraz biraz. hep püreye anormel karşıyım. bizim ki patatesi çok zeviyor. patatesten 1 parça alıp veriyorum o kendi eziyor ağzında. şükür yemesi düzeldi bebişimin ama yinede kilo alamıyor. doktor metabolizması hızlı çalışıyor olabilir dedi.

evet bencede bu iyi bir çözüm bayat ekmek yedirmek bebişlerin çiğneme olayını hızlandırıyor bence daha sonrada ekmek badırılarak verilen bir çok şeyi yedirirken reddetmiyorlar.
 
kızlar anne olunca anladım programını izledim bugün konu beslenmeydi
yarım saatini kaçırmışım ama aklımda kalanları sizinle paylaşmak istedim
doktor çok güzel şeyler anlattı imkanı olan tekrarını izlesin sabah 6 da veriyorlarmış
birincisi eğer bebek yemeği ağzında tutuyorsa ve kaşığı verince başını çeviriyorsa
artık istemiyorum verme demektir yedirmeyi bırakın ama bunu yaparkende tamam yedirmicem seni(ben bunu çok sık yapıyordum :KK43:( )
demeden bu olumsuzluğu ona hissettirmeden yapın dedi
eğer istemediği halde yedirmeye devam ederseniz bebek anneyi sinir etmek içinde besinleri ağzında tutabilirmiş bikere acıkmasını beklemeliymişiz açlık içgüdüseldir bırakın acıksın sizden istesin diyor
aynı şey su içinde söyledi zorla içirmenin bir anlamı yok susamışsa içer diyor
6 aydan sonra bebeklerin masada yemek yedirilmesini özellikle bir yaşından sonra muhakkak masada bizimle yemesi ve bizim yediklerimizden istediği kadar yemesi ni öneriyor
ona özel bulamaç yemek hazırlanmaması eğer hazırlanıyorsada annenin babanında bu yemekten yemesi gerekiyormuş tabi bütün bu söylediklerinden önce
eğer bebek iştahsızsa önce bu iştahsızlığa neden olan bir hastalığı varmı bu öğrenilmeliymiş
ve büyüme geriliği yoksa bunlar uygulanabilirmiş
 
Son düzenleme:
birde Sevgicim o kısmı kaçırdın sanırınm bazı bebeklerde de mide tembelliği oluyormuş ortalama bir bebek 2 buçuk 3 saatte acıkıyorsa bu bebekler 5-6 saatte acıkıyormuş bu durumu aşmak içinde kesinlikle sıvı alıyor 5-6 saatin sonunda bile yemek yemiyor mama yada anne sütü alıyor yemek yemiyor çocuğum 6 saattir aç hiç yememesindense sıvı vereyim bari onu içiyor dememek gerekiyormuş 2 kaşıkta olsa 3 kaşıkta olsa kesinlikle bebek memnun olmasada katı gıda vermek gerekiyormuş bunla baş etmek için haftalar sonra bile eğer katı gıdayla az da olsa devam edilirse o zaman bu sorun hallolabliyormuş yani çözüm 6 saattir yemiyor aman çocuğum aç kaldı çorbayı yemiyor mama içiyor yada anne sütü alıyor onu vereyim demiycekmişiz
Birde şunu söyledi bebek gündüzleri 6. aydan sonra yeterli şekilde kaşıkla yencek ek gıdaları almıyorsa bu enerji eksikliğinden dolayı geceleri her 1 saate bir uyanıp emmek yada mama içmek istermiş yani gün içinde fazlaca emzirmemek yada biberon mama vermemek gerekiyormuş mümkün olduğunca ek besin olayı daha fazla olmalıymış
Birde kitap önerdi yemek yememekte ısrar eden kaşığa ağzını açmayıp yemeğe küsen bebekler için kitabın adı ANNE BU GÜN YEMEKTE NE VAR*prf dr BENER BÜYÜKGEBıZ ise kitabın yazarı imiş bende bu gün senin tavsiyen üzerine özellikle açtım seyrettim inanılmaz güzel bir program..
 
aaa birde yemek yemeyi reddeden bebeklere mutlaka idrar yolu enfeksiyonu olup olmadığına bakılması gerekiyormuş bu çok önmeli dedi
 
ewvet fatoşçum süper program aklımda kalanları yazdım sende yamışsın ne güzel burdan izleyemenlerede aktarmış olduk :))
 
Pütürüklü gıda alırken bebek öğürürse ne yapılabilir?
...Dokuz aylık oğlum, üç aydan bu yana ek gıdalar alıyor. Önceleri püre şeklinde veriyordum. Şimdi daha iri pürtüklü yiyecekler hazırlıyorum. Ama çok sık öğürüyor. Kusacak diye korkuyorum. Bu normal gelişimin bir parçası mı yoksa bebeğimde yutma sorunu mu var?..

...Bebeklerin pürtüklü yiyeceklerle ilk karşılaştıkları dönemde öğürmeleri çok normaldir. Bu durumda annenin tepkisi çok önemlidir. Eğer anne hata yapmazsa bebekte bu öğürme bir süre sonra kendiliğinden geçer. Ama anne aşırı tepki gösterirse, bebek bunu kullanabilir.

Bebekler 5-7. aylar içinde yarı katı dediğimiz, pürtüksüz ama kıvamlı yiyeceklere alıştırılır. Pek çok bebek anne sütünden sonra kıvamlı yiyecekleri yutarken zorlanabilir. Bunu öğürerek gösterir. Öğürme refleks bir tepkidir. Bebek istemli olarak yapmaz. Bebek ağzındaki yiyeceği yutmaya çalışırken, yumuşak damak ve ağız boşluğunun arka kısımlarının uyarılması sonucunda istemsiz olarak ortaya çıkar. Önce kıvamlı daha sonra pürtüklü yiyeceklerle bu refleksin beslenme süreci içinde etkisizleştirilmesi sağlanır. Son aşama ise, katı yiyeceklerin çiğnendikten sonra yutulmasıdır. Bu gelişimi tamamlayabilmesi için bebeğe, egzersiz yapma fırsatı tanınmalıdır. Altıncı aydan sonra ek gıdalara başlanması, bu amaçla çok önemlidir. Bu gelişme bir yaşından sonraya bırakılırsa ortaya çıkacak sorunlar bebeği ve aileyi daha uzun süre üzer.

Anne bebek öğürdüğünde soğukkanlılığını korumalı, olaya aşırı tepki göstermemelidir. Bebeğin öğürmesi karşısında anne heyecanlanıp yüksek sesle ve heyecanla tepki gösterirse bebek annenin bu konudakini hassasiyetini öğrenmiş olur. Anne, bebek öğürdüğünde ya pürtükleri küçültmeli ya da bebeğin ağzına verdiği miktarı azaltmalıdır. Asla bebeğe kızmamalı, telaşlandığını belli etmemelidir. Bebeğin öğürme tepkisi bir süre daha devam edebilir. Genellikle dokuzuncu aydan sonra azalır. Bu normal gelişim sürecidir...


9-12 aylar arasında ek gıda önerileri nelerdir?


...Geceleri emzirmeye devam ediyorum. Ek gıdalara geçişte çok başarılı olamadım ama canı istediğinde pütürüklü gıdaları yutabiliyor. “Dokuzuncu aydan sonra her şeyi yiyebilir” diyorlar. Doğru mu?..



...Bu aylar içinde bebeğiniz, aile sofrası için hazırlanmış yiyeceklerden yiyebilir (örnek: bütün kıymalı sebze yemekleri, makarna, pilav, dolma, v.b.)



Bu dönemde amaç, bebeğin erişkin diyetinde yer alan besinlere bilinen tatlarıyla alıştırılmasıdır. Bir yaşına kadar her türlü yiyeceğin lezzetine alıştırılmış bir bebekte daha sonraki yıllarda iştahsızlık görülmez...
Bir yaşından önce portakal/mandalina verilebilir mi?
...Dokuz aylık oğlum var. Altıncı aydan sonra ek gıdalara başladım. Ama hala portakal veya mandalina vermiyorum. Arkadaşımın kızında allerji yapmış. Ama eşimin annesi, diğer torununa beşinci ayda portakal suyu verdiklerini söylüyor. Portakal, mandalina gibi narenciye ne zaman başlanmalıdır?..

...Portakal ve mandalina gibi narenciye grubunda yer alan meyvelerin allerjik özelliği fazladır. Ayrıca tatları da ekşi olduğu için genellikle bebekler tarafından sevilmezler. Ancak C vitamini açısından çok zengin oldukları iyi bilinir. Genellikle bu meyvelerin bebeğe bir yaşından sonra, portakal/mandalina suyu şeklinde verilmesi tercih edilir.

Ancak altıncı aydan sonra da eğer bebek tadını severse ve allerji geliştirmezse rahatlıkla verilebilir, bir sakıncası yoktur. Bu nedenle altıncı aydan sonra dikkatlice denenebilir. Bu amaçla portakal/mandalina suyu önce bir tatlı kaşığı verilir. Döküntü, kusma, ishal ve karın ağrısı, huzursuzluk gibi tepkiler takip edilir. Bir sorun çıkmazsa miktar, bir çorba kaşığı ve bir kahve fincanı şeklinde artırılır. Bu konuda daha dikkatli olmak istenirse, meyve suyu yarı yarıya sulandırılarak ve yine miktar aynı şekilde arttırılarak denenebilir. Bebek sulandırılmış meyve suyuna alıştıktan sonra, bu defa da su miktarı azaltılarak bebek alıştırılır.

Narenciye hem C hem de A vitamininden zengindir. C vitamini suda eriyen bir vitamin olduğu için fazlası idrarla atılır. A vitamini ise yağda eriyen vitamindir. Bebeğin diyetindeki yağ oranında ve vücudun ihtiyacı doğrultusunda emilir. Bebek çok fazla portakal/mandalina içecek olursa nadiren deri renginde turunculaşma olabilir. Ancak bu genellikle bir yaşından sonra gün içinde çok fazla meyve suyu içen veya meyve yiyen çocuklarda görülür. Nedeni, narenciyenin içindeki karoten adını verdiğimiz maddedir. Sakıncası yoksa da, yenilen miktarın azaltılması önerilir...
Ek gıdalar başlandığında anne-bebek ilişkisi nasıl olmalıdır?
...Ek gıdalara başladığımızdan bu yana bebeğimle ilişkimiz çok bozuldu. Dokuz aylık olmasına rağmen istemediği bir şeyi asla yemiyor. Ağlıyor ve biraz ısrar edersem başını çeviriyor. Sonuçta kusmaya kadar gidiyor aramızdaki mücadele. Bir yerde hata yapıyorum ama ne olduğuna bir türlü karar veremiyorum…

...Anneler, bebeklerin ek gıdalara karşı gösterdiği isteksizlik karşısında hemen, bebeğe alıştığı ve bu nedenle almakta zorluk çekmediği besini yani anne sütünü verirler. Bu uygulama sakıncalıdır.

Bebek, sevmediği veya alışamadığı yiyeceği reddettiğinde anne sütünün verildiğini öğrenirse, diğer ek gıdalara da tepki gösterir. Ek gıdalara geçiş gittikçe zorlaşır. Bebek ve anne arasında inatlaşmalar başlar ve bebek tepki olarak kaşığı itmeye, ağzına aldığı yiyeceği yutmadan bekletmeye başlar. Zorla yutturulacak olursa yine tepki olarak kusar.

Bütün bu gelişmeler anne ve bebek arasında beslenme sırasında mutlaka olması gereken huzur ve sevgi ilişkisini bozar. Bir süre sonra anne bebeğini besleyemez hale gelir. Bu nedenle sevgili anneler lütfen bebeklerinizle beslenme sırasında inatlaşmayınız. Kaybeden daima siz olursunuz. Sinirlenmeden kararlı davranın. Bebeğin dikkatini ve ilgisini başka yönlere çekerek, beslenmesini sürdürün.

Hiç bir bebek, ağzını açıp sizin onu beslemenizi beklemez. Bebek beslemek annelik sanatıdır, sevgi ve sabır ile sürdürülür...



Bebek ne zaman düzenli (saatli) beslenmelidir?
...Bebeğim beş aylık ve ek gıdalara yeni başladık. Ne zaman acıkırsa o zaman besliyorum. Ama yakında çalışmaya başlayacağım. Bebeğe bir hanım bakacak. Ama nasıl güveneceğim? Bu nedenle acaba saatli bir beslenme programı mı uygulamam daha doğru olur?..



...Bebeğin sadece anne sütü aldığı dönemde acıktığı zaman beslenmesi daima daha çok tercih edilen uygulamadır. Anne, bebeğinin acıktığını düşündüğü her zaman emzirmelidir. Ancak, bebek ek gıdalara alıştırıldığı dönemde (ikinci altı aylık dönemde), bunu uygulamak çok kolay olmaz. Tercih edilen, bebeğin üç ana ve iki-üç ara öğün düzeninde beslenmesidir. Bu nedenle de saat düzeni uygulanmasında yarar vardır. Her bebeğin günlük düzeni farklıdır. Her bebek sabah farklı zamanda uyanır, gün içinde de farklı zamanlarda uyur. Uyku süreleri de farklıdır. Bu nedenle, söz konusu olabilecek en iyi saat düzeni, bebeğin alışkanlıklarına uygun olarak anne tarafından belirlenebilir. Eğer ara öğünlerden biri veya birkaçı ana öğünlerdeki beslenmesini olumsuz etkiliyorsa kaldırılabilir. Bu durumda bebeğin büyümesi çok yakından takip edilmelidir. Ara öğünlerde bebeği uzun süre tok tutmayacak besinlerin verilmesi uygundur. Bu amaçla en çok tercih edilen anne sütü veya meyve suyu ya da bebeğin ayına uygun ise meyve püresidir.



Bazı bebekler günde altı yedi defa mini öğünlerle beslenme eğilimi gösterebilirler. Bu da makul bir uygulamadır. Büyümesi olumsuz etkilenmediği sürece sakınca yaratmaz. Ancak bazı durumlarda anne bebeğe bir yiyecek hazırlar, bebek bir-iki kaşık yedikten sonra bırakır. Bundan tatmin olmayan anne bu defa yeni bir şey hazırlar ve bebeğe verir. Bir öncekinden çok zaman geçmemiştir. Bebek yine birkaç kaşık yer ve isteksizlik gösterir. Bu çaba gün içinde böylece devam eder gider. İşte hiç arzu edilmeyen budur. Anne ve bebek gün içinde defalarca beslenme konusunda karşı karşıya gelirler. Bebek sürekli bir şeyler yemiştir. Ancak ne anne ne de bebek mutlu değildir. Bebeğin ne kadar yediği belirlenemez. Bu sağlıklı bir beslenme düzeni ve beslenme ilişkisi değildir...

Aynı öğünde karışık beslenme gerekli mi?
...Dokuz aylık bir kızım var. İki ay önce ek gıdalara geçtik. Çok zorlanmıyorum. İştahlı bir bebek olduğu için sorun çıkarmıyor. Her öğünde farkı bir şey veriyorum. Öğlen saatlerinde sebze püresi, akşamüzeri yoğurt, daha sonra meyve püresi gibi. Arkadaşımın doktoru, “Her öğünde birkaç yiyecek verin” demiş. Aslında neden olmasın diye düşündüm....



...Bebeklerin altıncı aydan sonra ek gıdalara alıştırılması istenir. Bu hem sağlıklı beslenme ihtiyaçlarını karşılamaları hem de beslenmeyle ilgili ağız hareketlerinde becerilerini geliştirmeleri için gereklidir.

Ancak, bu dönemde ek gıdalara başlamanın diğer bir yararı ise, bebeğin erişkin diyetin tüketeceği lezzetleri tanıması ve alışmasıdır. Beslenmenin bu boyutu da kesinlikle ihmal edilmemelidir. Bir yaşına kadar, bebek bazı yiyeceklerin lezzetini öğrenmemiş ve alışmamış ise daha sonra kabul etmesi daha zor olur. Bu amaçla, bir öğünde tıpkı erişkin gibi bebek birden fazla yiyecekle beslenebilir. Yanlış bir uygulama değildir. Hatta dokuzuncu aydan sonra tercih edilen bir uygulamadır. Burada bebek, hem karışık beslenmeye alışır hem de erişkin döneminde de uygulayacağı sağlıklı bir beslenme alışkanlığı edinmiş olur.

Bu sırada dikkat edilmesi gereken çok önemli bir nokta vardır. Anne bu uygulama sırasında alışkanlıklarını sürdürerek bebekten bir öğünde hem bir kase yoğurdu hem de bir kase sebze püresini tüketmesini beklememelidir. Bu çok yanlış olur ve bebek-anne ilişkisini bozacak durumlara yol açabilir. Bebeğin mide kapasitesinin 200-300mL. Olduğu dikkate alınarak, yiyecekler çeşitlendirildiği takdirde her yiyecekten makul miktarlarda verilmesi gerekir...

Anne sütü alan bebek, 6-12 aylık dönemde nasıl beslenmelidir?


…Arkadaşımın dokuz aylık oğlu var. Her şeyi yediriyorlarmış. Hatta ciğer bile vermişler. Benim kızım 11 aylık oldu. Hala çorba ve sebze püreleri ile besleniyor. Başka yiyecekleri yemek istemiyor. Başını çeviriyor veya ağzında tutuyor, yutmuyor. Ne yapabilirim?..

...Oğlum, sekiz aylık oldu. Hem anne sütü alıyor hem de ek gıdalardan vermeye başladık. Ama, ek gıdalarda zorlanıyoruz. Ağırlıklı olarak anne sütü almaya devam ediyor. Doktorumuz, bu ay kilo almadığını söyledi. Anne sütünü azaltıp ek gıdalara ağırlık vermemiz gerektiğini düşünüyor. Ama ek gıdalarda zaten zorlanıyorum. Daha da kilo kaybetmez mi?..

...Ek gıdaların başlanması ile birlikte bebek, “sütten kesme dönemi” adını verdiğimiz çok özel bir döneme de girmiş olur. Bu dönem bir yaşında sona erer. Bu süre içinde bebek anne sütü almaya devam eder ancak, aylar ilerledikçe anne sütünün beslenmedeki ağırlığı azalır, ek gıdaların önemi artar.

Bir yaşına geldiğinde artık bebeğin beslenmesi bütünüyle ek gıdalarla sürdürülebilir, anne sütü kesilebilir. Ancak, annenin sütü varsa ve anne emzirmeye devam etmek istiyorsa, emzirme iki yaşına kadar geceleri devam edebilir.

Bu dönemde önemli olan bebeğin günlük enerji ihtiyacının mühim kısmını ek gıdalardan karşılamasıdır. Ek gıda alımı aylar ilerledikçe arttırılmalıdır. Anne sütü ağırlığı devam edecek olursa, bebek büyümesi için gerekli enerji, protein ve demir ihtiyacını karşılayamaz. Büyüme hızı önce azalır sonra durur. Hatta daha uzun sürerse bebek kilo bile kaybedebilir. Büyüme geriliği ve beslenme yetersizliği gelişebilir. Bu nedenle gündüz saatlerinde ek gıdalar tercih edilmeli, anne sütü gece öğünlerine saklanmalıdır...


Ek gıdalara başlayınca anne sütü azalırsa ne yapılmalıdır?
...Bebeğimi altı ay boyunca anne sütüyle besledim. Çok da iyi büyüdü. Önemli bir hastalık geçirmedi. Şimdi ek gıdalara geçtik. Yine emzirmeye devam ediyorum. Anne sütüm azalacak diye üzülüyorum. Azalmaması için ne yapabilirim?..



...Anne sütünün bebek beslenmesinde önemi çok fazladır. Her bebeğin hayatının ilk altı aylık döneminde sadece anne sütü almasını çok isteriz. Ancak, ek gıdalara başlamak ve bebeğin bir yaşında erişkin diyetine geçebilecek hale gelmesi, bu arada yutmayı ve çiğnemeyi öğrenmesi de daha sonrası için çok önemlidir. Bu nedenle ek gıdalara mutlaka altıncı ayda başlanması gerekir. Bu, bebeğin artan besin ihtiyaçlarının karşılanması için de çok gereklidir.



Ek gıdalar başlandığında, bebek anne sütü almaya da devam edeceği için, anne sütünün hemen kesilmesi söz konusu olmaz. Bebek alıştıkça ek gıdalar da miktar ve öğün olarak arttırılır. Bebek de buna bağlı olarak, zaman içinde daha az emmeğe başlar. Anne sütü de gittikçe azalır. Ama annenin sütü olduğu durumda, bebek geceleri anne sütü almaya iki yaşına kadar devam edebilir...
Büyümeyi Neler Etkiler ?
...Kızım dokuz aylık. Doğduğunda boyu ve kilosu normaldi. İlk üç ay anne sütü aldı. Daha sonra ek gıdalara başladık. Ama bana daima biraz zayıf gibi geliyordu. Doktoru ise şimdilik iyi büyüdüğünü söylüyordu. Üç ay önce tayin olduk. Telaşlı bir dönem geçirdik. Üç aydır kontrole gidemedik. Yeni doktorumuz, bebeğin neler yediğini sorduktan sonra “Aslında bebeğin beslenmesi fena değil. Sanırım bir başka nedenle büyümüyor. Tetkik yapmamız gerekiyor” dedi. Bazı tetkikler istedi. Önemli bir şey çıkar mı? Çok endişe ediyorum...

...Büyüme üzerinde etkili olduğu bilinen etkenleri genetik ve çevre faktörleri olmak üzere başlıca iki grupta toplamak mümkündür. Genetik faktörler hem anne karnında hem de bebek doğduktan sonra büyüme üzerinde etkilidirler. Etnik özellikler ve ebeveynlerin özellikle de annenin vücut yapısı (özellikle de boy uzunluğu) bu grup içinde değerlendirilir. Genetik faktörler sabittir ve değiştirilemezler. Bireyin büyüme kaapasitesini (potansiyelini) belirlerler. Bebek anne karnında gelişmeye başladığı andan itibaren erişkin yaş grubuna kadar etkileri devam eder. Her bebek sahip olduğu bu genetik potansiyel ile büyümeye çalışır. Ancak organizmanın sahip olduğu bu genetik potansiyele ulaşıp ulaşamayacağı çevre faktörleri tarafından belirlenir.

Büyüme üzerinde etkili olan çevre faktörleri de çok çeşitlidir. Çevre faktörlerinin bir kısmı büyümeyi anne karnında bir kısmı ise hem anne karnında hem de doğduktan sonra etkiler. Örnek olarak annenin sigara içmesi verilebilir. Gebeliğinde sigara içen annelerin bebekleri daha düşük kilolu olarak dünyaya gelirler. Bu örnekte annenin sigara içmesi bir çevre faktörü olup, bebeğin büyümesini anne karnında etkilemiştir. Beslenme de çok önemli bir çevre faktörüdür. Bebek, anne karnında annesi tarafından beslenir. Bu nedenle bebeğin anne karnında beslenmesini olumsuz etkileyen çok özel durumlar dışında her bebek üç kiloya yakın olarak dünyaya gelir. Örneğin, annede ağır bir kalp hastalığı varsa, bebeğin anne karnındaki beslenmesi olumsuz etkilenir ve büyümesi geri kalır. Anne karnında etkili olan bu çevre faktörü, bebek doğduktan sonra ortadan kalkacağı için, bebeğin doğumdan sonra normal koşullarda büyümesi beklenir.

Çevre faktörlerinin en önemlilerini, 1.)Beslenme, 2.)Ateşli hastalıklar (enfeksiyonlar), 3.)Karaciğer, böbrek ve kalp hastalıkları gibi uzun süreli hastalıklar (kronik hastalıklar), 4.)Hormon hastalıkları olmak üzere, basitleştirerek gruplandırmak mümkündür. Hayatın ilk beş yılı içinde büyümeyi sağlayan en önemli etken, beslenmedir. İyi beslenemeyen bebek iyi büyüyemez. Ama, bebek sık sık ateşli hastalık geçirirse, sık sık ishal olursa veya bebekte ağır kalp hastalığı varsa bebek iyi beslense bile sağlıklı büyüyemez; normal büyümesini gerçekleştiremez. Benzer şekilde bebekte büyüme üzerinde etkili olduğu bilinen bir hormon hastalığı olduğu durumda da bebek çok iyi beslense bile, bebeğin büyümesi geri kalabilir...
 
Prof. Dr. Benal Büyükgebiz

- Diğer Yazıları
25-03-2007 04:53 | 5093 defa okundu


Bu yazı hakkında yorum göndermek için Giriş Yap / Kayıt Ol

Bu yazıyı arkadaşına gönder




Çocuklarda Zayıflık

Çocuğum iştahsız, yemiyor, zayıflıyor diye kaygılanıyorsanız
Pediatrik Gastroenteroloji ve Beslenme Uzmanı Prof. Dr. Benal Büyükgebiz'in bu yazısını okumalısınız!

Zayıflık nedir?
Çocuklar büyüyen canlılardır. Büyümenin de en önemli iki göstergesi vücut ağırlığı ve boy uzunluğudur. Çocuklar sürekli bu iki yönde değişiklik gösterirler. Belirli bir zaman diliminde hem boyları uzar hem de vücut ağırlıkları artar. Diğer taraftan vücut ağırlığı ve boy uzunluğu üzerinde çocuğun yaşı ve cinsiyeti de etkilidir.

Aynı yaşta biri erkek diğeri kız olan iki çocuğun boyları aynı olsa bile vücut ağırlıkları farklı olabilir. Benzer şekilde vücut ağırlıkları aynı olsa bile boyları farklı olabilir. İşte bu sürekli değişkenlik nedeniyle zayıflığın belirlenmesinde iki kriter kullanılır. Bunlardan biri yaşına göre vücut ağırlığıdır.

Örnek olarak bir yaşında bir kız çocuk düşünelim. Bu yaş grubu için belirlenen standart (ideal) vücut ağırlığı ise 10 kg. olsun. Eğer çocuğun vücut ağırlığı 8.9 kg. ise yani standart vücut ağırlığının % 90’ından daha düşükse zayıflık söz konusu olabilir. Burada özellikle “olabilir” ifadesi tercih edilmiştir. Çünkü çocuğun zayıflığını değerlendirirken bunu çocuğun boy uzunluğundan bağımsız düşünmek yanlıştır. Çocuğun boyu burada belirleyicidir.

Eğer çocuğun boyu kısa ise vücut ağırlığı düşük olsa bile zayıflıktan söz edemeyiz. O halde zayıflığın güvenilir kriteri boya göre ağırlık indeksidir. Çocuğun boyuna göre ideal kilosu kullanılarak oran hesaplamak gerekir. Bu değer % 90’ın altında ise zayıflıktan söz etmek doğru olur.

Bazı durumlarda da çocuğun yaş ve cinsiyeti göz önüne alınarak belirlenen vücut ağırlığının yüzdesi olarak vücut ağırlığı yeterlidir. Ancak çocuğun boyu çok uzundur. Bu nedenle de boya göre ağırlığının yüzdesi olarak sahip olduğu vücut ağırlığı geridir. Bu durumda da sıskalıktan söz ediyoruz.

Zayıflığın Nedenleri Nelerdir?
Vücut ağırlığına yansıyan başlıca vücut dokuları kas, yağ ve kemik kitlesidir. Kemik kitlesinin ağırlığı genellikle sabit kabul edilir. Değişkenler ise yağ ve kas dokularıdır. O halde çocuğun yağ ve kas kitlesinin artmasına engel olan haller zayıflığa da neden olurlar. Bunun en önemli nedeni çocuğun yeterli enerji ve protein alamamasıdır.

Çocuk ihtiyacı olan enerji ve proteini sağlayacak olan besinleri değişik nedenlerle uygun miktarlarda tüketemiyor olabilir. Buna da iştahsızlık diyoruz. O halde iştahsız çocuklar zayıflık için risk altındadır.

Diğer taraftan bazı özel durumlarda çocuklar, ağız yoluyla aldıkları besinler ve bunların içerdikleri enerji ve protein değerleri yeterli olsa da kilo artışı gösteremez veya yetersiz kilo alırlar. Bu durumda çocukta emilim bozukluğu olma olasılığı söz konusu olur. Çocuk yediği besinleri bağırsakları yoluyla yeterli ememiyor ve büyümek için kullanamıyordur. Araştırılması gereken bir konudur.

Bir başka neden de çocuğun yeterli beslendiği ve emilim bozukluğu da olmadığı halde zayıf olmasıdır. Bu da yine çok özel durumlarda söz konusu olur. Çocuğun günlük besin ihtiyaçlarını arttıran bir başka hastalığı varsa söz konusu olabilir. Kalp hastalıkları, böbrek, karaciğer hastalıkları, uzun süreli veya tekrarlayan ateşli hastalıklar örnek olarak verilebilir. Bu durumun da yine araştırılması gerekir.

Zayıf Cocuk İçin Nasil Bir Besleme Programı Uygulanmalıdır?
Zayıf çocuk için düzenlenecek olan beslenme programına “beslenme tedavisi” (nütrisyonel terapi) adı verilir. Çünkü zayıflık bir hastalıktır. Adı tıp kitaplarında “beslenme yetersizliği” veya “malnütrisyon” olarak geçer
O halde tedavisi de olmalıdır.

Zayıf çocuğun tedavisinden (beslenme programının belirlenmesinden) önce mutlaka neden zayıf olduğu belirlenmelidir. Hastalığın nedeni ortaya konmalıdır. Eğer ortada buna neden olabilecek bir başka hastalık varsa öncelikle bu hastalık tedavi edilmelidir. Zaten tedavi edilen çocuk daha sonra kilo almaya başlar. Eğer çocukta zayıflığa neden olabilecek bir başka hastalık yok ve çocuk iştahsız çocuk olduğu için yeterli beslenip büyüyemiyor ise, işte bu durumda da iştahsızlığın nedenleri araştırılıp sorun/sorunlar çözümlenmelidir.

Zayıf çocuklar için tek bir diyet örneği vermek mümkün değildir. Uygulanacak olan beslenme tedavisi nedene, çocuğun yeme becerilerini düzeyine, tercihlerine ve ihtiyaçlarına bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu nedenle her çocuk bu anlamda tekdir. Beslenme tedavisi de kendisine özgü olmalıdır.

Zayıflık Hangi Hastalıklara Davetiye Çıkarır?
Zayıflık başlı başına bir hastalıktır. Buna hekimler “beslenme yetersizliği” veya “malnütrisyon” adını verirler. Değişik dereceleri vardır. Hafif olabileceği gibi orta ve ağır derecede de olabilir.

Hafif beslenme yetersizliğinde, sıklıkla çocuk sadece zayıftır, boyu normaldir. Orta derecede zayıflıkta ise, çocuğun vücut ağırlığı gibi boy uzunluğu da geri kalmış olabilir. Ayrıca vücut ölçümlerinin yanı sıra kanda bazı maddelerin de azaldığı görülür. Demir eksikliği, bazı vitamin eksiklikleri, çinko eksikliği örnek olarak verilebilir. Demir eksikliği kansızlık şeklinde ortaya çıkar. Ağır derecede zayıflıkta ise boy uzunluğu da mutlaka kısadır. Kan değerleri belirgin derecede sorunludur. Ayrıca çocuğun değişik doku ve organları da etkilenir ve belirti-bulgu verir. Karaciğerde büyüme, Bacaklarda şişlik (ödem), saç ve deri değişiklikleri görülür.

Ayrıca çocuğun bağışıklık sistemi de belirgin derecede etkilenir ve çocuk enfeksiyonlara daha yatkın hale gelir. Ateşli hastalıkların görülme sıklığı artar. Ayrıca zayıf çocukların kemik gelişimleri ve zihin gelişimleri de risk altındadır.

Ve zayiflikla ilgili dikkat cekilmesi gereken
diger hususlar ve önlemler;
1. Zayıflık bir hastalıktır.
2. Zayıflık bir beslenme yetersizliğidir.
3. Zayıf çocuklar mutlaka uzman hekim tarafından değerlendirilmeli, buna neden olabilecek bir başka hastalık olup olmadığı araştırılmalıdır.
4. İştahsız çocuklar zayıflık için risk grubudurlar.
5. Zayıf çocuklar, yetersiz beslendikleri için yeterli vitamin ve mineral alamazlar.
6. Zayıf çocuklarda demir eksikliğine bağlı kansızlık çok sık görülür. Folik asit ve Vitamin B12 eksikliği de ihmal edilmemelidir. İncelenmeli ve gerekiyorsa takviye edilmelidir.
7. Zayıf çocukların kalsiyum alımları yetersizdir. Kemik sağlığı için risk oluşturur. İncelenmeli ve gerekiyorsa takviye edilmelidir.
8. Zayıf çocuklar çinko eksikliği yönünden de risk altındadır. İncelenmeli ve gerekiyorsa takviye edilmelidir.
9. Zayıf çocuklar Vitamin A eksikliği yönünden de risk altındadır. İncelenmeli ve gerekiyorsa takviye edilmelidir.
10. Zayıf çocuklar, enerjiden-vitamin ve minerallerden eksik beslendikleri için zihin gelişimi ve okul başarısı açısından da risk altındadır. Enerjisiz, yorgun olurlar. Kolay hastalandıkları için okula devam edemezler. Konsantrasyon yetersizlikleri sık görülür. Algılama düzeyleri düşer. Bu nedenle en kısa zamanda eksikler yerine konmalıdır.

Prof.Dr.Benal Büyükgebiz
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı
Pediatrik Gastroenteroloji be Beslenme Uzmanı
International Etiler Tıp Merkezi
 
fatoşcum çok teşekkürler. senden çok şey öğreniyorum arkadaşım. ellerine sağlık.
 
fatoşcum çok teşekkürler. senden çok şey öğreniyorum arkadaşım. ellerine sağlık.

canım hepimiz faydalanıyoruz ben okuyunca içim rahat etmiyor istiyorum ki topiğimize giren diğer arkadaşlarımda faydalansın..
 
kızlar dün doktora gittik elif dila 6890 gr 67.5 cm geldi .. doktorumuz zayıf dedi ve memeyi azaltmamı söyledi.. öyle her istediğinde vermiycem günde 4 kez . bir de bi şurup verdi vimin c
 
ayy haftaya 8 ayımız doluyor. ölçüleri belli olucak. çok korkuyorum
 
kızlar dün doktora gittik elif dila 6890 gr 67.5 cm geldi .. doktorumuz zayıf dedi ve memeyi azaltmamı söyledi.. öyle her istediğinde vermiycem günde 4 kez . bir de bi şurup verdi vimin c[/Q

slm, benim kızım da aşağı yukarı seninkiyle aynı kiloda. bizim de 15 gun sonra 8 ayımız dolmuş olacak. kızının dogum kilosu düşük müydü, benim kızım 2920 gr doğdu. bir de eşim de ben de minyon insanlarız, gerçi genetik özellikler 2 yaşından sonra falan kendini göstermeye başlarmış ama bizimki şimdiden gösteriyor sanırım, bebeğimin potansiyeli bu kadar galiba artık ona inanmaya başladım. bakalım bize ne diyecek doktor 15 gun sonra. ben de vitamin vermesini isticem bari vitaminsiz kalmasın...bir de şu kalorisi yüksek tozlar var ya, mamalarına falan ekleniyor onu da sorucam kullansam daha iyi olur mu acaba diye. sana o kilo aldıran ilaç mı desem mama desem o tozlarla ilgili birşey söylemedi heralde, belki de gerek duymamıştır.
 
bir de seninle ilgili şu dikkatimi çekti, bebeğinin kilolarını yazmışsın 7. ayda 6600 gibi birşeymiş, yani sonuç olarak 250 grama yakın almamış mı 1 ayda ? bu aylar için 250 gr normal diye biliyorum. bence üzülme, önemli olan kilo alıyor olması, bu şekilde devam ederse epey toparlar 1 yaşına kadar. kafanı karıştırmak istemem ama belki de çok da azaltmamalısın anne sütünü. ben günde iki öğün ek gıda geri kalan zamanlarda anne sütü vermeye karar verdim, doktora gidene kadar bu şekilde yapmayı düşünüyorum. 1 öğün tahılla karıştırılmış meyve ( labne katılmış ), diğer öğün et sulu bir çorba ( 1 tane bıldırcın yumurtası sarısı eklenmiş). çünkü ek gıdayı daha fazla verince emmesi çok azalıyor, ben de emmeyi bıraksın istemiyorum, onun için çok faydalı olduğuna inanıyorum. ama yine kendim yemek yerken sofradaki yemeklerden de tattırıyorum yeni tatlara alışsın diye. 9 aylık olana kadar bu şekilde devam edip sonra ek gıdayı biraz daha artırmayı düşünüyorum. niye 9 ay, 9 aya kadar anne sütü ağırlıklı ek gıda alması gerekiyor diye biliyorum bebeklerin. neyse, şimdilik :) son kararım bu... her bebek farklı olduğu için her anne de farklı oluyor tabi, herkes kendisine bir çözüm bulmaya çalışıyor anladığım kadarıyla... herkese kolay gelsin, bebeklere de afiyetler olsun, löp löp et bıngıl bıngıl yağ olsun kafamçokkarıştı
 
bir de seninle ilgili şu dikkatimi çekti, bebeğinin kilolarını yazmışsın 7. ayda 6600 gibi birşeymiş, yani sonuç olarak 250 grama yakın almamış mı 1 ayda ? bu aylar için 250 gr normal diye biliyorum. bence üzülme, önemli olan kilo alıyor olması, bu şekilde devam ederse epey toparlar 1 yaşına kadar. kafanı karıştırmak istemem ama belki de çok da azaltmamalısın anne sütünü. ben günde iki öğün ek gıda geri kalan zamanlarda anne sütü vermeye karar verdim, doktora gidene kadar bu şekilde yapmayı düşünüyorum. 1 öğün tahılla karıştırılmış meyve ( labne katılmış ), diğer öğün et sulu bir çorba ( 1 tane bıldırcın yumurtası sarısı eklenmiş). çünkü ek gıdayı daha fazla verince emmesi çok azalıyor, ben de emmeyi bıraksın istemiyorum, onun için çok faydalı olduğuna inanıyorum. ama yine kendim yemek yerken sofradaki yemeklerden de tattırıyorum yeni tatlara alışsın diye. 9 aylık olana kadar bu şekilde devam edip sonra ek gıdayı biraz daha artırmayı düşünüyorum. niye 9 ay, 9 aya kadar anne sütü ağırlıklı ek gıda alması gerekiyor diye biliyorum bebeklerin. neyse, şimdilik :) son kararım bu... her bebek farklı olduğu için her anne de farklı oluyor tabi, herkes kendisine bir çözüm bulmaya çalışıyor anladığım kadarıyla... herkese kolay gelsin, bebeklere de afiyetler olsun, löp löp et bıngıl bıngıl yağ olsun kafamçokkarıştı
bıldırcın yumurtası verilebiliyor mu? ben henüz yasak diye biliyorum ama
 
benim kızım normal yumurta sarısını bitiremiyo, yarısını bile bitiremiyo, her sabah yumurta yemekten sıkıldım, bıldırcın yumurtası ufacık birşey, normalde 8-10 aydan sonra veriliyor galba alerjen olma ihtimali varmış ama ben az az deneyerek başladım birşey olmadı. normal yumurtayı yemeklere karıştırınca yumurta yumurta kokuyo, bıldırcın yumurtası daha az kokuyor gibi geldi bana. yine de siz doktora sormadan kullanmayın isterseniz.
 
X