- 30 Ocak 2007
- 2.027
- 13
Akdeniz’de bir cennet: Kuzey Kibris
Akdeniz in en büyük üçüncü adası ‘yavru vatan’ Kıbrıs, güzel sahilleri, doğal yaşamı, tarihi ve turistik mekanlarıyla öne çıkıyor. Kıbrıs’a bir başka gözle baktığınızda, sizi dokuz bin yıllık bir geçmişin kültür izleri karşılar. Kıbrıs’ta Akdeniz ikliminin sıcak, canlı ve renkli özelliklerinin tümünü görebilirsiniz. Türk kıyılarına 40 mil uzaklıktaki Kıbrıs ta neredeyse tüm yıl boyunca canlı ve parlak bir güneş hakim. Kuzey Kıbrıs, sahip olduğu doğal güzelliklerin yanı sıra Büyük Han, Vouni Sarayı, Othello Kulesi, Salamis Harabeleri gibi tarihi ve turistik mekanlarının çokluğu ile de meraklıları için görülmesi gereken bir gezi noktası.
Kıbrıs bir ada olmanın tüm nimetlerinden faydalanıyor. Yüzebileceğiniz geniş ve temiz sahillerin yanı sıra, dalış yapabileceğiniz noktalar da sizi bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti&nde Gazimağusa ile Boğaz arasındaki 15 kilometrelik kıyı şeridi, denizin tadını çıkarmak için mükemmel bir seçim. Ayrıca Girne nin kuzeyindeki spor ve eğlence alanlarının mevcut olduğu sahil, Karpaz ın her iki yanını saran yeşil örtüyle çevrili kumsal, Akdeniz’e gireceğiniz noktalardan birkaçıdır. Girne sahillerinde de yaklaşık 20 dalış noktası bulunuyor.
Akdeniz’in en renkli denizaltı yaşamı buradadır. Burada yapacağınız dalışlarda mercan kayalıklarında ahtapot, murana, farklı sünger türleri, karides ve Akdeniz e özgü balıklar doğal yaşamları içinde görülebilir. Batık gemileri incelerken, yanınızdan geçen bir deniz kaplumbağasına rastlayabilirsiniz.
Karpaz sahil bölgesi caretta carettaların yumurtlama alanıdır. Bu alanda dünyanın en eski batığı kabul edilen ve Büyük İskender döneminden kalma bir gemi de bulunmaktadır.
Tarih ve doğa içiçe
Kuzey Kıbrıs’ta deniz turizmi önemli bir yatırım alanıdır. Ancak Kıbrısın tek zenginliği deniz değildir. Doğal yaşamı ve insanlarıyla da ayrı bir zenginliktir. Kuzey Kıbrısın geleneksel evleri Osmanlı mimarisi türünde olup, tek veya iki katlı taş yapılardır. Rumların yaptığı evler ise sarı kesme taştandır. Evler bahçelidir ve her bahçede mutlaka bir limon ağacı vardır. Kıbrısın bahçeleri ve doğal alanları çiçeklerle rengarenk bezenmiştir. Kıbrısta 130 bin çicek türü bulunuyor. Kral Lalesi, Çin gülü, yasemin ve orkideler başta olmak üzere 19 çiçek türü buraya özgüdür.Akdeniz in en büyük üçüncü adası ‘yavru vatan’ Kıbrıs, güzel sahilleri, doğal yaşamı, tarihi ve turistik mekanlarıyla öne çıkıyor. Kıbrıs’a bir başka gözle baktığınızda, sizi dokuz bin yıllık bir geçmişin kültür izleri karşılar. Kıbrıs’ta Akdeniz ikliminin sıcak, canlı ve renkli özelliklerinin tümünü görebilirsiniz. Türk kıyılarına 40 mil uzaklıktaki Kıbrıs ta neredeyse tüm yıl boyunca canlı ve parlak bir güneş hakim. Kuzey Kıbrıs, sahip olduğu doğal güzelliklerin yanı sıra Büyük Han, Vouni Sarayı, Othello Kulesi, Salamis Harabeleri gibi tarihi ve turistik mekanlarının çokluğu ile de meraklıları için görülmesi gereken bir gezi noktası.
Kıbrıs bir ada olmanın tüm nimetlerinden faydalanıyor. Yüzebileceğiniz geniş ve temiz sahillerin yanı sıra, dalış yapabileceğiniz noktalar da sizi bekliyor. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti&nde Gazimağusa ile Boğaz arasındaki 15 kilometrelik kıyı şeridi, denizin tadını çıkarmak için mükemmel bir seçim. Ayrıca Girne nin kuzeyindeki spor ve eğlence alanlarının mevcut olduğu sahil, Karpaz ın her iki yanını saran yeşil örtüyle çevrili kumsal, Akdeniz’e gireceğiniz noktalardan birkaçıdır. Girne sahillerinde de yaklaşık 20 dalış noktası bulunuyor.
Akdeniz’in en renkli denizaltı yaşamı buradadır. Burada yapacağınız dalışlarda mercan kayalıklarında ahtapot, murana, farklı sünger türleri, karides ve Akdeniz e özgü balıklar doğal yaşamları içinde görülebilir. Batık gemileri incelerken, yanınızdan geçen bir deniz kaplumbağasına rastlayabilirsiniz.
Karpaz sahil bölgesi caretta carettaların yumurtlama alanıdır. Bu alanda dünyanın en eski batığı kabul edilen ve Büyük İskender döneminden kalma bir gemi de bulunmaktadır.
Tarih ve doğa içiçe
Dünyada bilinen orkide türlerinini Kuzey Kıbrısa bulunuyor. Neredeyse her Kıbrıslı’nın evinde bir Gece Tüte çiceği vardır. Kıbrıslılar kokmak kelimesi yerine tütmeyi kullanıyor. Dolasıyla gece kokan çiceği, gece tütene dönüşüveriyor. Soğanlı bir bitki olan gece tüten, yazın çiceğini açıyor ve geceleri koku veriyor.Kıbrıs tarih boyunca büyük medeniyetlerin geçiş noktası olmuş. Akdeniz ortasında bir kale gibi yükselen ada, adaya sahip olan ülkeyi güçlü kılmış. Beş bölgeye ayırabileceğimiz gezi noktalarımızı Girne, Gazimağusa, Karpaz, Güzelyurt ve Lefke oluşturuyor.
Her kalede ayrı bir medeniyet
Hilarion Kalesi’nin adını, 8. yüzyılda yaşadığına ve insanlardan uzak yaşamayı seçen kutsal bir kişiden aldığına inanılır. Hilarion’un mezarının üzerindeki kilise daha sonra manastıra dönüştürülmüş. 10. yüzyılda saldırılara karşı bu kale inşa edilmiş. Tüm kaleler gibi Hilarion Kalesi de dik bir yamaca inşa edilmiş. Bugün hala dış yapısı ve burçları ayaktadır. Arapça köprü veya kemer anlamına gelen Kantara Kalesi ise, tarih boyunca Girne’nin savunulmasında önemli bir rol oynamış. Görülmesi gereken kalelerden birini de Girne Kalesi oluşturuyor. Kale, deniz ticaretinin geçmişte ne kadar önemli olduğunu müzesinde sergilediği eserlerle ortaya koyuyor. Milattan önce lü yıllarda battığı tahmin edilen bir ticaret gemisi, Girne 8 kilometre uzaklıkta ve 18 metre derinlikte bulunarak, müzeye getirilmiş. 15 metre boyundaki gemiden çıkarılan mutfak gereçleri, tahta kaşıklar, zeytinyağı şişeleri ve 400 amfora müzede sergileniyor.Lefkoşede bulunan Selimiye Camii, gerek mimarisi gerekse de tarihsel kimliği ile Kuzey Kıbrıs’ın önemli eserlerinden biridir. 1326 yılında Başpiskopos John de Polo tarafından kilise olarak yapılan bina, daha sonra camiye dönüştürülmüş. 13. yüzyıl Fransız mimarisinin bir örneği sayılabilecek olan eser, süslemeleri, Gotik tarzdaki ikiz kuleleri ile doğu-batı sentezi oluşturuyor.
Gazimağusa’da bulunan St. Barnabas Kilisesi ve Manastırı milattan sonra 477 yılında yapılmış. Son halini ise 18. yüzyılda almış. Müzede ikonlar, duvar resimleri ve diğer dini semboller görülebilir. Bellapais Manastırıda (Barış Manastırı) kendine özgü mimarisiyle Girne’de önemli bir eserdir. Beşparmak Dağlarındaki Bellapais Manastırı ortaçağ gotik mimarisinin güzel bir örneğini oluşturuyor. Girnenin doğusunda, 3 km uzaklıktaki manastır 12. yüzyılda Selahaddin Eyyübi nin Kudüsü ele geçirmesi üzerine oradan göçen Augustinian rahipleri tarafından kuruldu. Mabedin giri-şinde 15. yüzyıldan kalma İtalyan freskler hala canlılığını korur. Manastırın ortasında çevresi revaklı bir avlu yer alıyor.
Son düzenleyen: Moderatör: