Başarisiz Sonuçlanan Tedavinin Ardindan

1BukeT

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
21 Eylül 2006
1.453
28
Aylar ve hatta yıllar boyunca mutlu sona ulaşmak için çaba sarfedilir, ama infertilitede başarısızlık duygusu çok sık yaşanır. Birçoğumuz özellikle de çok gayret gösterdiğimiz,çalıştığımız bir konuda başarı bekleriz. Bebek sahibi olma konusunda da aynı durum söz konusudur. Özellikle tedavi gördüğünüz klinik alanında isim yapmışsa, doktorunuz da en zor vakalarda bile başarı sağlamakla ün yapmışsa başarı beklentisi bir hayli büyür. Gazetelerde sıklıkla "mucize bebek" haberleri görürsünüz ya da infertilite tedavisinden sonra, 50 yaşında gebe kalan kadının öyküsünü. Bu tür deneyimlerin yanı sıra, daha büyük bir oranı kapsayan olumsuz sonuçlanmış tedavilere ilişkin haberleri göremezsiniz. Doktorunuz başarı yüzdesi olarak net oranlardan bahsetmiş olsa bile birçok kadın şansının çok daha fazla olduğuna inanmak ister. Duygular ve mantık çatışır.Tedavi başarısız olduğunda da depresyon, kaygı ve stres yaşanır; çünkü çok emek vermişsinizdir ama karşılığını alamamışsınızdır. Kendinizi başarısız hissedersiniz. Bu duygu özellikle maddi olarak çok büyük fedakarlıklarla tedaviyi denemişseniz daha da yoğun yaşanır.



Başarısızlıkla başa çıkmak

Olumsuz sonuç almanın yaşattığı duyguları engellemek mümkün değildir, ama kötü haber öncesi ve sonrasında kaygınızı ve stres düzeyinizi mümkün olduğunca azaltmaya çalışarak kendinizi koruyabilirsiniz.

Tedaviye daha yeni başlarken, başladığınızı kaç kişiye söylemek istediğinizi düşünün; sonuç alındıktan sonra size o belirlediğiniz sayı kadar telefon geleceğini unutmayın. Tedavi göreceğinizi açıkladığınız kişileri iyi seçin; bu sizin hem özel bir alanınızdır hem de sosyal desteğe de en çok ihtiyaç duyduğunuz dönemdir. Başarısız bir tedavi sonrasında desteğe çok ihtiyacınız olacaktır, bu yüzden açıklama yaptığınız kişilerin her koşulda size destek verecek, sizi iyi anlayan, yargılamayan kişiler olmasına özen gösterin.

Gebe kalınmadığında bu haberi paylaşmak çok zordur, özellikle test sonucunuzu siz de yeni öğrenmişseniz. Haberi vermesi için; kardeşiniz, anneniz, ya da bir arkadaşınız gibi size yakın birini sözcü seçebilirsiniz.

Testi sonucunu alacağınız günü ve akşamını siz ve eşiniz birlikte geçirin, kalabalığın olacağı programlar yapmayın. Gebe kalmadığınız takdirde olumsuz duygularınızı daha özel bir şekilde yaşayabilirsiniz.

Tedaviye başlarken, bu tedavi başarısız olursa ne gibi bir yol izleyeceğinizi düşünün. Belki ileride bunu yapmayabilirsiniz ama işin başında elinizde başka bir seçenek daha olduğunu bilmek çok daha sağlıklıdır ve tedavinin stresini hafifletir. Olumsuz bir sonuç aldığınızda da başka alternatiflere yöneleceğinizi bilirsiniz.

Tedaviye başlarken doktorunuza uzun vadeli planını sorun. Kaç kere deneyebileceğinizi, bir sonraki aşamada neler yapılabileceğini öğrenmek ileriye dönük yapılabilecek daha birçok şeyin olduğunu görmenizi sağlar. Bir sonraki aşamayı olabildiğince spesifik bir biçimde yapın. Örneğin, sonuç aldıktan sonra duygularınızı birkaç gün dışa vurun, ağlamak istiyorsanız kendinizi engellemeyin, kaybınızın getirdiği tüm duyguları yaşayın. Kendi kendinize şöyle diyebilirsiniz: “Kendimi toparlamak için

--- ay süre tanıyacağım, bu süre sonrasında yeni bir deneme yapacağım”. Somut bir planınızın olması, kontrolsüz hissettiğiniz böyle bir durumda size kontrol etme duygusunu yaşatır.

Başarısızlıkla sonuçlanan bir tedaviden sonra birçok kadın, hiçbir zaman bir çocuk sahibi olamayacaklarını kendi kendilerine sıkça tekrar ederler. Böyle bi durum yaşarsanız, zihinsel olarak, bu düşüncenin içeriğini örneğin şu şekilde değiştirebilirsiniz: “Bu sefer gebe kalamadım ama bir kez daha denemeyi planlıyorum, doktorum da beni denemem konusunda yüreklendiriyor. Henüz her şey bitmiş değil.”

Tabi, bazı durumlarda bir sonraki adım için şansınız olmayabilir. Maddi imkansızlıklar ya da artık sayıca bir hayli fazla olan tedavi denemelerinin limitini doldurması yüzünden bu konuya son noktayı koymak en doğru yol olabilir ve alternatif yolları gözden geçirebilirsiniz. Bu noktada, doktorunuzun fikirleri, önerileri doğrultusunda adım atmanız daha sağlıklı olur.

Rahatlama tekniklerini bol bol uygulayarak kendinize özen gösterin. Hoşlandığınız aktivitelerle ilgilenin, kendinizi ödüllendirin. Bütün bunlar belki yaşadığınız acıyı yok etmeyecektir ama ufak da olsa kendinizi iyi hissettirecek ve bir süreliğine de olsa tedavi sonucundan sizi uzaklaştıracaktır.

Başarısız bir tedavi sonrasında, size neyin iyi hissettireceğini düşünün. Daha önce yaşadığınız "kayıp" duygusunu yaşadığınız başka durumlarda ne yapmak size iyi gelmişti, onları hatırlayabilirsiniz. Daha önce başarısız olan tedavi denemelerinden sonra ya da eğer sevdiğiniz birisini kaybetmişseniz o durumda neler yapmıştınız, onları düşünün. Çok eskilerden beri arkadaşınız olan biriyle görüşüp eski anılardan bahsetmek iyi gelir mi? Şehir dışında bir yerlere kısa süreliğine gitmek? Yeni bir yaratıcılık içeren kursa başlamak? Sürükleyici bir roman okumak? Size en çok yardımcı olacak yolu en iyi siz bilirsiniz.



Tedaviye bir süre ara vermek



Bazen, başarısız bir denemeden sonra yapılacak en iyi şeylerden biri denemelere ara vermektir. Eğer kendinizi yorgun, yıpranmış, tükenmiş hissediyorsanız bu sizin için en doğru yol olabilir. Ara vermek, infertilite denemelerinden bir süreliğine uzak kalıp yenilenmenize, dinlenmenize olanak sağlar. Böylelikle, hayatın farklı yönlerini keşfetmeye vakit yaratmış olursunuz. Tedavinin kısıtlamaları olmaksızın istediğinizi yiyip içebildiğiniz, istediğiniz gibi hareket edebildiğiniz, istediğiniz gibi bir tatile gidebildiğiniz bir dönem geçirmeniz size kesinlikle iyi hissettirecek, güç toplamanıza, enerji kazanmanıza yol açacaktır.



Tedaviyi bir daha denememe kararı almak



İnfertilite tedavisine ilk başladığınızda çok fazla umut taşırsınız. Doktorunuza, gittiğiniz merkeze güveniyorsanız içiniz coşkuyla doludur. Gebe kalmak için çabalamaya başlarsınız. Tedavinin zorlukları vardır ama çok güzel bir amaç için katlanılır diye düşünürsünüz. Ancak, bir süre sonra denemeler sayı olarak arttıkça sizin de bakış açınız değişmeye başlar, her şey daha zor gelir artık. İlaçlar, iğneler, kontroller vs..Yeni bir denemeye başlama fikri bile çok ağır gelir, çığlık atmak gelir içinizden. İşte böyle bir noktadaysanız, yani "Artık dayanamayacağım" şeklinde bir duygu hissediyorsanız, tedavilere son vermek belki de en doğru karar olacaktır.

Yine de bu kararı alabilmek çok kolay değildir. Doktorunuzun durumunuzu nasıl değerlendirdiği önemlidir. Deneme sonuçlarınıza bakıp "Artık duralım" diyen kişi doktorunuz da olabilir.Genelde çiftler bu konuda sıklıkla fikir ayrılığı yaşayabilmektedir. Genelde erkekler kadınlardan önce tedavi denemelerini bırakmaya eğilimlidir; gerek maddi olarak yıpranmış olmaktan dolayı gerekse üst üste yapılan tedaviler sonucu fiziksel ve psikolojik olarak oldukça yıpranmış olan eşini o şekilde görmek istemediğinden dolayı..

Tedaviye artık ne zaman bir son vereceğiniz konusunda eşinizle fikir ayrılığı yaşıyorsanız, infertilite konusunda çalışan bir psikologla görüşmeni çok sağlıklı olacaktır; böylelikle farklı yönlerinizi uzlaştırmada ve ikiniz için de en uygun kararları almada çok olumlu adımlar atmış olursunuz. Bu sonlandırma kararını almak bir hayli güçtür. Yine de bir bakıma kimi zaman bir rahatlama duygusunu da yaşatır. Artık vücudunuzla mücadele etmeyi durduracak, onu yapamadığı bir şeyi yapmaya zorlamayacaksınızdır. Bu noktada, kimi çift evlat edinmeyi düşünürken, yurtdışında birçok ülkede sperm ve yumurta donasyonu da yaygın olarak başvurulan yollardır.



Psikolog İlknur Yılmaz
 
sagol canim bu güzel yaziyi bizimle paylastigin icin
ne tuhaf degilmi yukardada yazildigi gibi doktorlar tv ler hep mucize bebeklerden hastenelerin basariilarindan bahsederken benim gibi sürekli negatif sonuc alan hastalardan bahsedilmiyor bu söz cok dikkatimi cekti ve icimde nedendir bilmem ne oldugunu anlayamadigim bir sey hissettim iste
neyse tam söylemek istedigimi anlatamadim
 
X