KAHVE.....Melek mi Şeytanmıı??

S

SENACE

Ziyaretçi
Kahvenin Zararı Kadar Yararı da Var

Son zamanlarda yapılan araştırma sonuçlarında şaşırtıcı bir şekilde kahvenin iyi bir antioksidan kaynağı olduğu ortaya çıktı. Aslında antioksidan içeren besinler içerisinde listenin en başında kahve geliyor. Bununla beraber işlenmiş kahve, işlenme süreci sırasında içeriğindeki antioksidan değerlerini kaybetmiyor.

Kardiyovaskuler hastalıkların, kanserin ve diyabetin de içinde bulunduğu kronik bazı hastalıklardan kaçınmanın en iyi yollarından biri antioksidanlar açısından zengin bir beslenme düzenine sahip olmaktır. Ama ne yazık ki birçoğumuz antioksidan değerleri açısından çok zengin olan sebze ve meyvelerden yeteri kadar tüketmiyoruz.

Öyleyse antioksidanları başka hangi yiyecek içeceklerden alıyoruz tahmin edebilir misiniz? Kahveden hoşlanıyorsanız yalnız değilsiniz.


Yapılan istatistiksel araştırmalarda Amerika nüfusunun %54’ten fazlasının her gün kahve içtiğini gösteriyor. Bu oranla beraber Almanya, Avusturya ve Finlandiya da ise günde iki kahve veya daha fazla içildiği belirtiliyor.

Kahve tüketimi ile ilgili yararlar çok çeşitli olabilir. Bu konuda yapılan derin araştırmalar daha henüz başlarda bile olsa, kahve tüketiminin sağlıklı getirileri olduğunun belirtileri ortaya çıkmaya başlıyor.


Bu yararlardan bazıları ise :

Parkinson Hastalığı riskinin azalması:
Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin hastalık riskinin %40’a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarılmıştır. Bununla beraber menopoz sonrası östrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini arttırmaktadır.

Tip 2 Diyabet riskinin azalması: Bunun olması aşırı kahve tüketimi sonrasında meydana gelmektedir. Bu ise sağlık açısından önerilen bir durum değildir. Çok fazla kahve tüketmenin getirdiği riskler bu yararın önüne geçmektedir ve aşırı kahve tüketiminden kaçınılmalıdır.

Karaciğer kanseri riskinin azalması: Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Siroz, karaciğerin iltihaplanıp yara oluşumuna neden olan bir çeşit karaciğer hastalığıdır.

Eğer kahvenin sağlıklı yararları varsa da bunların nereden geldiği net olarak bilinmemektedir. Kahve sadece antioksidanlar içermez, aynı zamanda kafein ve daha araştırılmamış diğer bileşenleri de içerir.

Net olan yararlarından söz etmek gerekirse kahvenin içinde birçok uyarıcı bulunmaktadır. Her ne kadar kahve tüketimi kardiyovaskuler hastalıkların riskini arttırıyor gibi durmasa da, yapılan araştırmalarda aşırı tüketimin Aortik distensibilite indeksi arttırdığı ortaya çıkarılmıştır. Bununla beraber filtre edilmemiş kahve kan yağlarının değerlerini arttırabilir, aşırı kafein tüketimi ise kafeine karşı hassas kişilerde sorunlar yaratabilir. Bir fincan kahvede 72 ile 130 miligram arasında kafein bulunmaktadır. Bu oran kahve çekirdeğinin çeşidine ve pişirilme yollarına göre değişkenlik kazanmaktadır.

Yani kahve içmek hem yarar hem de zarar getirebilen bir çeşit değiş tokuştur. Eğer hâlihazırda kahve içmiyorsanız, içeriğindeki antioksidanlar yüzünden bu alışkanlığı edinmenize gerek yoktur. Eğer kahve içen biri iseniz, bu sizin meyve ve sebze yemeyi kesmeniz anlamına da gelmez. Son olarak, kafein içeriği bakımından ölçülü içildiğinde sağlıklı ve yararlı olabilir.

Meyve ve sebze yemekten vazgeçmeyerek, günlük kahve miktarınızı bir veya iki fincanla sınırlayın. Günlük önerilen kafein miktarı olan 250 miligramdan fazla almamaya dikkat etmelisiniz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Ben kahvesiz yapamıyorum ki söyle elimde bir fincan kahve oldu mu degmeyin keyfime herseyi unutuyorum birde yanında cikolata varsa offf ya simdi canım cekti miss gibi nescafe hadi birlikte icelim :içelim:
 
Düzenli içildiğinde kahvenin diyabeti önlediği ortaya çıktı ancak lösemi ve mide kanserinin tetikliyor


Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı!


KAHVE üzerine yapılan 400’e yakın araştırmayı inceleyen Amerikalı uzmanlar tartışmaya son noktayı koydu. Harvard ve UCLA Üniversitesi araştırmacıların elde ettiği bulgulara göre göre kahve, düzenli içildiğinde 2’nci tip diyabetin önlenmesinde etkili oluyor. Ayrıca kolon, rektal, karaciğer kanserine karşı etkili ve kötü kolesterolü önemli oranda düşürüyor. Ancak aynı zamanda lösemi ve mide kanseri riskini artırıyor. Harvard Üniversitesi toplum sağlığı uzmanlarından Dr Rob van Dam, sağlık açısından kötü imaja sahip kahvenin söylenenin aksine çok da zararlı olmadığını ancak yine de dikkat edilmesi gerektiğini ifade etti. Dam, hamile kadınlar ve çocukların kahve tüketiminde kendilerini sınırlamaları gerektiğinin de altını çizdi.


VATAN GAZETESİ
 


--------------------------------------------------------------------------------

Kahve içmek, alkol tüketiminin karaciğerde yaptığı tahribata engel oluyor ve siroz riskini azaltıyor. ABD'de 125 bin kişi üzerinde yapılan ve Amerikan Tıp Dernekleri Dahiliye Arşivleri tarafından yapılan uzun süreli bir araştırma, her gün fazladan içilen bir fincan kahvenin siroza yakalanma olasılığını düşürdüğünü gösterdi.

Araştırma sonuçlarına göre günde 1 fincan kahve içen kimselerin ortalama siroza yakalanma olasılığı yüzde 20 oranında daha az olurken, bu oran günde 2-3 fincan kahve içenlerde yüzde 40, günde 4 fincan veya daha çok kahve tüketenlerde yüzde 80 oluyor. Araştırmayı yürüten ekibin başkanı Dr. Arthur Klatsky, çalışmanın karaciğer hücrelerinde meydana gelen biyokimyasal süreçler hakkında önemli ipuçları verdiğini ve karaciğeri korumak için yeni yollar bulunmasına yardımcı olacağını belirtti. Araştırmacılar kahvenin aksine çay içmenin karaciğer hastalıkları üzerinde herhangi bir etkisi bulunmadığını söylediler.
 
İtalya'da yapılan araştırmalar sonucunda, çoğunlukla zararlı olduğu belirten kahvenin sağlığa 17 yararı ortaya çıktı. Başta kanser olmak üzere kahvenin binbir derde yararı var. İşte kahvenin insan sağlığına yararları:



* Kolesterolü düşürüyor.

* Ağrı kesicilerin etkisini yüzde 40 oranında artırıyor.

* Şeker hastalığının erken uyarı sinyali olarak kabul ediliyor.

* Göğüs kanseri riskini azaltıyor.

* Günde 3 fincan kahve, astım tehlikesini azaltıyor.

* Kahve girişkenliği arttırıyor.

* Siroz hastalığı riskini yarı yarıya düşürüyor.

* Nefesi açıyor.

* Kemikleri güçlendirir, ancak yaşlılar fazla tüketmemeli.

* Menopoz sorununu giderir.

* Tip 2 diyabeti ve Parkinson hastalığından koruyor.

* Selülit gibi cilt sorunlarına karşı etkili oluyor.

* Yüksek tansiyonu önlüyor.

* Pankreas kanserini azaltıyor.

* Kalp rahatsızlıklarını büyük oranda önlüyor.

* Bağırsakları düzenliyor.

* Depresyona karşı etkili.
 
kahveyi sadece fal için içerim onun dısında keyfı olarak içmem zaten cemrem eline saglık canım
 
sagol paylasimin icin bu kahve türk kahvesimi neskafemi acaba ...
 
ABD'de yapılan bir araştırmada, kahvenin ve egzersizin güneş ışınlarının neden olduğu cilt kanserinden koruduğu ortaya çıktı.

New Jersey’deki Rutgers Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, fiziksel egzersizle birlikte ölçülü kahve tüketimi, güneşin ultraviyole B (UVB) ışınlarının yol açtığı kanserojen etkileri ortadan kaldırabiliyor.

Araştırmalarında özellikle güneş ışınlarına karşı hassas tüysüz fareleri inceleyen bilim adamları, bir gruba, insanlarda 1 veya 2 büyük fincan kahveye bedel kafein içeren su içirdiler. Diğer gruba egzersiz yaptırdılar, üçüncü gruba da her ikisini birden uyguladılar. Dördüncü gruba ise ne kafein veren, ne de egzersiz yaptıran araştırmacılar, tüm fare gruplarını, deri hücrelerinin DNA yapısına zarar veren UVB ışınlarına maruz bıraktılar.

Araştırmanın sonunda kafein verilen ve egzersiz yaptırılan grup, kanserli hücreleri ortadan kaldırma kapasitelerinin, diğer 3 gruptan açıkça fazla olduğunu gösterdi.
 
Kahve için sağlıklı kalın

--------------------------------------------------------------------------------

Yapılan araştırmalar kahve içmenin gut hastalığına yakalanma ihtimalini oldukça azalttığını buldu.


Kanadalı bilimadamlarının yaptığı araştırmalar günde 4 ve ya daha fazla kahve içen kişilerde gut hastalığına yakalanma şansının oldukça düştüğü bulundu. Kanda bulunan ürik asit oranlarının kahve içenlerde daha az olduğu anlaşıldı. Buna karşın çayın görülen bir etkisi olmadığı belirtildi. Gut hastalığı Britanya'da senede 600bin kişiyi etkiliyor. Bu buluşun makalesi "Journal Arthritis Care and Research" dergisinde yayınlandı.
Gut hastalığı nedir?
Gut bazı eklemlerde ağrı, duyarlılık, kızarıklık, şişlik ve ısı artışı ile ani olarak gelişen, şiddetli ataklarla seyreden bir hastalıktır. Genellikle her seferinde bir eklemi etkiler ve bu eklem çoğunlukla ayak başparmak eklemi olmaktadır. Diz, dirsek ve el bileği gibi diğer eklemler de etkilenebilir. Ataklar çok hızlı olarak gelişir ve ilk atak genellikle gece olur. Tüm romatizma türleri içinde en ağrılı olanıdır. Ataklar şu nedenlerle gelişebilir:
*Çok fazla alkol alımı
*Çok sıkı diyet ve açlık
*Bazı yiyeceklerin fazla yenmesi
*Operasyon geçirme (diş çekimi gibi basit bir girişim bile neden olabilir)
*Ani, şiddetli bir hastalık geçirme
*Aşırı yorgunluk ve herhangi bir nedenle aşırı derecede endişelenme
*Eklem travması, yaralanma
*Kemoterapi uygulanması
*Diüretik ilaçların alınması
(Diüretikler tansiyon yüksekliğinde kullanılan, vücuttan sıvı atılımını sağlayan ilaçlardır)
 
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Cafer Polat, kahve, demli çay, kolalı içeceklerin halk arasında basur veya mayasıl olarak bilinen hemoroid (akan kan) hastalığına neden olduğunu bildirdi.

Hemoroidin sık görülen bir hastalık olduğunu dile getiren Doç. Dr. Cafer Polat, uzun süreli kabızlık, ishal, lifli gıdalardan fakir beslenme, şişmanlık, gebelik, uzun süre ayakta durma veya sürekli oturmanın da hastalığın etkenlerinden olduğunu dile getirdi. Hastalığın önlenmesinde beslenme şeklinin önemine dikkat çeken Polat, kabız kalmamak için meyve, sebze, kepekli ekmek gibi posa bırakan lifli gıdaların çok tüketilmesinin gerekliliğini vurguladı. Polat, "Yine bol su ve sıvı gıdaların alınması, kabızlık yapabilen demli çay, kahve ve kolalı içecekler gibi bağırsak hareketlerini yavaşlatan içeceklerden mümkün olduğu kadar uzak durulmalıdır. Baharat, alkol, turşu, mayalı içeceklerin içinde bulunduğu tahriş edici ve acı gıdalara da yaklaşılmamalı" uyarısında bulundu.

İç hemoroidler ve dış hemoroidler olarak sınıflandırılabilen hastalığın 4. evresinde cerrahi müdahalenin kaçınılmaz olduğuna işaret eden Polat, hastalıktan korunmak için düzenli bir büyük abdest yapma alışkanlığı elde edilmesi gerektiğini kaydetti. Tercihen sabah kahvaltıdan sonra büyük abdest ihtiyacının giderilmesi gerektiğini ifade eden Polat, "Hemoroid etkenlerinden biri kabızlıktır. Kabızlığın önemli nedenlerinden biri ise günümüz sanayi toplumunda kişilerin kendilerini uyaran büyük abdest ihtiyacını baskılamaları ve ertelemeleridir. Büyük abdest ihtiyacı doğduğu zaman kişiler başlamış olan kalın bağırsak hareketlerini durdurmamak için en kısa süre içerisinde ihtiyaçlarını gidermelidir" dedi.

Hamile hastaların ise hemoroidden korunması için genelde yapılması gerekenlerin yanı sıra istirahat hallerinde yan yatar pozisyonda olmaları gerektiğini vurgulayan Polat, şunları söyledi:

"Böylece içinde bebek büyümüş rahim karın arka duvarına direkt bası uygulamayacak ve ana toplar damardan kan kalbe doğru daha kolay akacaktır. Bacaklardaki ve makattaki küçük toplardamarlarda kan göllenmesi olmayacaktır. Hemoroidde tedavi öncesi evreleme yapılır. Evre 1 ve 2'deki hastalara ilaç, evre 2-3'teki hastalara band ligasyonu, sikloroterapi, lazer veya infrared koagulasyon ile tedavi uygulanır. Evre 4'deki hastalarda ise genellikle cerrahi müdahaleye geçilir."
 
KAHVEYİ hepimiz selülit yapıyor diye biliriz. Peki birçok selülit ürünün içinde kafein olduğunu biliyor musunuz? Vücuttaki fazla suyun atılmasına yardımcı olan kafein, kozmetik ürünlerin formüllerine özel işlemlerle dahil edilerek, depolanan fazla yağların vücuttan atılmasını da kolaylaştırıyor. Ayrıca kafein, hem yağları parçalayıcı hem de kan dolaşımını hızlandırıcı etkiye sahip. Kısaca kafeini içerek tüketmekle cilde sürmek aynı etkiyi yapmıyor. İşte bu nedenle kozmetik piyasasındaki pek çok ürünün formülünde kafein bileşimleri var.
 
Hergün zinde kalmak ve enerjimizi yüksek seviyede tutmak için içtiğimz kahvenin yararlarının yanında bir o kadrada ciddi zararları var.


Zararları:

Yüksek tansiyon

Edinburgh Üniversitesi uzmanlarının yaptığı bir araştırmayla, kahvenin tansiyona olan etkisiyle ilgili görüşler yeni bir ivme kazandı. Düzenli olarak günde dörtbeş bardak kahve içenler üzerinde yapılan araştırmalarda kandaki basınç, yani tansiyon hızla yükseldi. Yapılan testlerde, yüksek miktarda kahve tüketiminin tansiyonu hızla yükselttiği görüldü.

Kalp

Aşırı kahve tüketimi kalbin ritmini olumsuz yönde etkiliyor. Kahvenin içerdiği kafein fazla tüketildiğinde, kalpte ritim bozuklukları meydana gelebiliyor. Düzensiz kalp atışları ve kalp çarpıntısına neden olabiliyor. Doktorlar özellikle kalp hastalarının sınırlı miktarda kahve içmelerini tavsiye ediyor.

Mide

Kahve, ülseri tetikliyor ve midenin asit salgılamasını uyarıyor. Bu nedenle mide hastalarının günde 2 fincanı geçmemeleri gerekiyor.

Şeker hastalığı

Amerika'da yapılan araştırmalarda, yemek zamanlarında yükselen kan şekeriyle birlikte tüketilen kahvenin şeker hastalığını olumsuz yönde etkilediği ortaya çıktı. Uzmanlar şeker hastalarının da kahveyi sınırlı tüketmesini öneriyor.

Su kaybı

Uzmanların bir kısmı kahvenin vücutta sıvı kaybına neden olduğunu savunurken, bir kısmı da bu kaybın önemsiz derecede az olduğunu savunuyorlar. Fakat yine de ağır basan görüş diğer kafeinli içecekler gibi kahvenin de vücutta su kaybı yarattığı yönünde.

Doğurganlık

Günde üç fincan veya daha fazla kahve içmek, kadının doğurganlık oranını azaltıyor. Çünkü aşırı miktarda kafein tüketimi yumurtlamayı olumsuz etkiliyor. Brezilya'da bulunan Sao Paulo Üniversitesi uzmanlarının yaptığı araştırmalarda ise her gün düzenli olarak kahve içen erkeklerin içmeyenlere oranla daha güçlü spermleri olduğu kanıtlandı. Kafeinin spermin üzerinde uyarıcı etkisi olduğunu savunan uzmanlar, bunun merkezi sinir sisteminde de aynı etkiyi gösterdiğini iddia ediyorlar.

Hamilelik

Kafeinin anne karnındaki bebeğe zararlı olduğu biliniyor. Uzmanlar, hamile kadınların günlük kafein tüketme sınırlarının 300 mg ile sınıtlı kalması gerektiğini belirtiyor.


Faydaları:

Kahve zararı kadar yararının olmasıyla oldukça kafa karıştırıyor. Örneğin; yeşil ve siyah çay gibi, kahve de antioksidanlar içeriyor. Bu da kansere yol açan hücrelerin çoğalmasını engelliyor.

Cilt

ABD'de yapılan bir araştırmada, kahvenin ve egzersizin güneş ışınlarının neden olduğu cilt kanserinden koruduğu ortaya çıktı. New Jersey’deki Rutgers Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre, fiziksel egzersizle birlikte ölçülü kahve tüketimi, güneşin ultraviyole B (UVB) ışınlarının yol açtığı kanserojen etkileri ortadan kaldırabiliyor.

Safra taşları

Kadın vücudu erkeğe kıyasla iki kat daha fazla safra taşı üretiyor. Günde dört bardak kahve içen kadınların içmeyenlere oranla yüzde 25 daha az safra taşından şikayet ettiği kanıtlandı.


Kahve konsantrasyona yardımcı oluyor. Yapılan araştırmalarda, okul çağındaki çocukların az miktarda kahve ile süt içtiklerinde sabahki derslerinde daha başarılı oldukları görülüyor.

Parkinson

Yapılan bir araştırmada günde bir fincan kahve içen erkeklerin parkinson hastalığı riskinin yüzde 40’a varan oranlarda azaldığı ortaya çıkarılmıştır. Bununla beraber menopoz sonrası ostrojen terapisi gören kadınlarda kahve tüketimi Parkinson Hastalığı riskini arttırmakta...

Karaciğer

Kahve tüketmek özellikle siroz yüzünden oluşan karaciğer kanseri riskinin azaltılmasına yardımcı oluyor. Düzenli kahve içenlerin siroz gibi karaciğer rahatsızlıklarından daha az şikayet ettiği görülüyor.
 
al bakalım napacaz sımdık?????????ben kahvesız duramam o ayrı.ozellıkle turk kahvesı.ve fıltre kahve.aromalı mumkunse.
 
her şeyin azı karar,çoğu zarar demişler dimi yaa,çok sevilen kahveyide ölçülü içersek zararından çok yararını görürüz.
 
X