İş Görüşmesinde Nasıl Başarılı Olunur

AttaQue

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
30 Nisan 2007
2.710
20
İş bulmada en önemli aşama işverenle yapacağınız görüşmedir. İşe alınmanız bu görüşme sırasında işveren üzerinde iyi bir izlenim bırakmanıza bağlıdır.

Görüşme Öncesi:

Görüşmeye gitmeden önce iş için başvuracağınız kurum veya şirket ile girmeyi düşündüğünüz iş hakında elinizden geldiği kadar çok bilgi toplayın. Bu konularda ne kadar bilgi sahibi olursanız, bilgi ve becerilerinizle istediğiniz iş arasında o kadar iyi bir bağlantı kurabilir ve işe uygunluğunuzu o kadar etkili bir biçimde kanıtlayabilirsiniz.

Görüşmeye gitmeden önce istediğiniz işte ücretin yaklaşık ne kadar olduğunu araştırın. Bu konuda sendikalar, meslek odaları ya da benzer işlerde çalışan tanıdıklarınızdan bilgi alabilirsiniz.

Öncelikle başvuru formunu doğru ve düzgün bir biçimde doldurmak için nüfus cüzdanınızı, özgeçmişinizi ve gerekli olabilecek diğer belgeleri yanınızda bulundurun.

Görüşmeye gitmeden önce ne giyeceğinize karar verin. Temiz, rahat ve ağırbaşlı kıyafetler seçin. Çarpıcı şeyler giymekten kaçının.

Görüşmeye tam vaktinde gidin. Beklenmedik aksamaları da hesaba katarak evinizden biraz erken çıkabilirsiniz.

Görüşme yerine vardığınızda

Odaya girmeden önce ceketinizi ilikleyin, sigara içiyorsanız söndürün, sakız çiğniyorsanız atın.

Görüşmeyi gerçekleştiren kişi ile tanışırken dostça davranın, elini sıkarken gülümseyin, neşeli olun ve gözlerinin içine bakın.

Mülakatı yapan kişi konuşurken onu dikkatlice dinleyin. Sorulara tam cevap verin, konuya bağlı kalın ve konuyu dağıtmayın. Güçlü yönlerinizi ortaya çıkarabilecek fırsatları yakalayabilmek için dikkatlice dinleyin. Dürüst olun, ancak olumsuz noktaların üzerinde fazla durmayın. Gerektiğinde sorular sorun, ancak tüm görüşmeyi yönlendirmeye çalışmayın.

Görüşme esnasında

Görüşme süresince görüşmeyi yürüten kişinin sorularını doğru anlamaya ve soruya uygun, kısa ve çarpıcı yanıtlar vermeye özen gösterin.

Görüşme esnasında işverenin yöneltebileceği sorulara hazırlıklı olun. Size sorulabilecek şu tür soruların yanıtlarını önceden hazırlayın:

Nasıl bir iş istiyorsunuz?

Kesin bir yanıt vermekten kaçının. Değişik olasılıkları ve gerçekleri göz önünde bulundurmanız gerektiğini unutmayın. Böyle bir soruyu yanıtlarken mesleğinizle ilgili iş alanlarından, bilgi ve becerilerinize en uygun görevlerden bahsetmeniz doğru olur.

Örneğin:

"Ben matematiksel konularda, muhasebe ve bilgilerin organize edilmesinde çok iyiyimdir. Edindiğim bilgiler muhasebe bölümü ya da benzeri bir başka bölümde çok faydalı olabilir." diyebilirsiniz.

Vereceğiniz bu tür yanıtlar işverenin size bilgi ve becerilerinize uygun bir iş vermesini kolaylaştırır.

Neden burda çalışmak istiyorsunuz?

Görüşme öncesi bu şirketi araştırmışsanız, bu soruyu yanıtlamak çok kolay olacaktır.

Eğer müşteriler, ürünler ve hizmetler hakkında bilgi sahibi iseniz, şirketin belirli hedeflerinin, politikalarının ve ihtiyaçlarının sizin ilgi ve becerilerinize ne denli uygun olduğunu söyleyebilirsiniz.

Sadece 'Bir işe ihtiyacım var!' diyen bir aday iyi bir izlenim bırakmaz.

Biraz kendinizden bahseder misiniz?

Bu soru sizin hangi konularda bilgi ve beceri sahibi olduğunuzu, nerelerde eğitim gördüğünüzü, varsa iş deneyiminizi ve başarılarınızı, işe alındığınız takdirde işyerine ne gibi faydalar sağlayabileceğinizi anlatmanız için iyi bir fırsattır. Ancak vereceğiniz bilgiler kısa, öz ve etkileyici olmalıdır. Bu nedenle işle ilgili olmayan konulardan örneğin ailenizden, özel meraklarınızdan size sorulmadıkça bahsetmemeniz iyi olur.

Güçlü ve zayıf yönleriniz nelerdir?

Bu soruyu dürüstçe yanıtlamakta zorlanabilirsiniz. Yanıtınızı çok iyi düşünün. Görüşmeye gitmeden önce güçlü ve istenilir yönlerinizi çok iyi ifadelendirip zihninizde sıraya koyun.

Örneğin:

Uyumlu, dakik, yaratıcı ve güvenilir bir kişi olduğunuzu söyleyebilirsiniz. Zayıf ya da kusurlu yönlerinizi öyle anlatın ki bunlar aynı zamanda istenilir özellikler olarak algılanabilsin.

Örneğin:

Kalite konusunda titizlenmek, başkalarıyla değil yalnız çalışmaktan hoşlanmak, işin zamanında bitirilmesi konusunda sabırsız olmak gibi.

Sizi neden işe almalıyım, bu işe başvuran birçok nitelikli kişi arasından sizi neden tercih etmeliyim?

Bu soruyu yanıtlarken iş ile ilgili belirgin özelliklerinizden bahsedin ve bu işe alındığınız takdirde işyerine sağlayabileceğiniz yararları biraz değişik bir dille tekrar özetleyin.

Herhangi bir ağır hastalık ya da sakatlık geçirdiniz mi?

Yanıtınız hayır ise hiç sorun yok. Ancak evet ise, görüşmeye gitmeden önce yanınızda götürmek üzere bir doktordan sağlığınızın başvurduğunuz işi engellemeyeceğine dair bir rapor alın.

Burada ne kadar çalışmayı planlıyorsunuz?

Bu sorunun işveren tarafından sorulmasındaki tek neden sizin iki üç ay içerisinde işi bırakıp bırakmayacağınızı, askere gidip gitmeyeceğinizi veya başka bir şekilde işten ayrılıp ayrılmayacağınızı öğrenmektir. Bu nedenle sürekli ve uzun vadeli bir iş aradığınızı, şartların sizin ve işveren için iyi olduğu sürece işte kalmayı istediğinizi anlatın.

Son işinizden neden ayrıldınız?

İşin aslı ne olursa olsun, son işyerinizden asla kötü şekilde bahsetmeyin. Bu son derece önemlidir. Çünkü, eğer son işvereniniz hakkında kötü şeyler söylerseniz, bu sizi işe alacak işveren için de aynı şeyi yapabileceğiniz izlenimini verir. Bu soruya soğukkanlı ve rahat bir şekilde, başkalarını suçlamadan yanıt verin.

Referanslarınız var mı, sizi kime soralım?

İş aramaya başlamadan önce hakkınızda bilgi verecek iki kaynak kişi bulmalısınız. Bunlar eğer ilk defa işe girecekseniz en son mezun olduğunuz okuldaki öğretmenleriniz olabilir. Eğer iş değiştiriyorsanız eski iş yerinizdeki yöneticilerinizi referans olarak gösterebilirsiniz. Referans gösterdiğiniz kişilerin, girmek istediğiniz işle ilgili ve hakkınızda olumlu görüş bildirecek kişiler olmasına özen gösterin.

Şöyle bir durumda kalsaydınız ne yapardınız?

Bazen işverenler, iş arayanların bir problemi kavrama ve hemen çözüm üretme becerilerini yoklamak için böyle bir soru sorabilirler. Böyle sorulara kesin yanıt vermekten kaçının.

Çeşitli yollar denenebilir. 'Örneğin şöyle bir yol çözüm için uygun olabilir.' gibi esnek, olaya çok yönlü baktığınızı gösteren yanıtlar verebilirsiniz.

Görüşmenin ardından:

İşverene görüşme için kısa bir not ile teşekkür etmeyi unutmayınız. Bu mektupta özelliklerinizi yeniden özetleyip, işe duyduğunuz ilgiyi vurgulayabilir, görüşmede değindiğiniz noktalara yeni bilgiler ekleyebilirsiniz.

Görüşmeden sonra iki-üç hafta sizinle ilişki kurulmazsa işvereni arayın.

Eğer iş başka birine verilmişse, daha sonra açılacak işler için başvurunuzun değerlendirilmesini isteyin.

Bu girişiminizde başarılı olmazsanız sakın olayın peşini bırakmayın. Görüşmeyi gözden geçirip, neleri yanlış yaptığınızı araştırın, soru ve yanıtları bir arkadaşınızın ya da ailenizin bir üyesi ile tekrarlayın.

Alıntıdır.
 
insankaynaklari.com tarafından gerçekleştirilen bir anketinin sonuçları, bu konuda size rehberlik edecek ipuçları sunuyor.


İş görüşmesi, bırakın iş hayatına yeni adım atacak yeni mezunları, deneyimli profesyonelleri bile heyecanlandıran, oldukça zorlu bir süreç. İş arayanlar veya iş değiştirmek isteyenler için iş görüşmesi artık çok daha kritik bir öneme sahip.





Türk iş dünyasının hızla dışa açılması nedeniyle kalifiye eleman arz ve talebindeki artış, peş peşe yaşanan ekonomik krizler nedeniyle artan işsizlik ve istihdam piyasasındaki rekabet , şirketlerin insan kaynakları bölümlerinin işe alım sürecini daha profesyonelce yürütmeye başlamaları, bunda başlıca etkenler olarak sayılabilir. Peki iş görüşmesinde başarılı olmanın yolları neler? insankaynaklari.com’un 1-14 Mayıs tarihleri arasında Platin dergisi için yaptığı ‘İş Görüşmelerinde Nasıl Başarılı Olabilirsiniz?’ başlıklı, 734 kişinin katıldığı anketin sonuçlarını önde gelen şirketlerin insan kaynakları direktörleri yorumladı. İşte sonuçlar ve uzmanların değerlendirmeleri...

FAZLA GÖRÜŞME GÖZ ÇIKARMAZ!
‘İş Görüşmesinde Nasıl Başarılı Olabilirsiniz ?’ araştırmasının ilk sorusu son bir yılda gidilen iş görüşmesi sayısını doğruluyor. Katılımcıların yarısından fazlası, bugüne kadar birle beş arasında iş görüşmesi yaptığını söylüyor. İş görüşmesine hiç gitmeyenlerin oranı ise yüzde 12.69. Unilever İnsan Kaynakları Müdürü Cezmi Özkunt, “Hiç gitmedim” diyenlerin hepsinin halen çalışmakta olan, bu tip bir arayış içinde olmayan kişiler olduğunu düşünüyor. Özkunt, “Eğer durum hakikaten böyle ise çalışanların yalnızca yüzde 13’ünün işinden memnun olduğunu, değiştirmeyi düşünmediğini veya yaşından dolayı bunu istemediğini söyleyebiliriz. Geriye kalan yüzde 87’lik oran da bu arayışın, gerek iş gerekse arzu edilen iş arayışının ne kadar büyük boyutta olduğunu gösteriyor” diyor.
Sabancı Holding İnsan Kaynakları Daire Başkanı ve aynı zamanda Peryön Başkanı Rıdvan Yirmibeşoğlu ise ekonomik belirsizliğin devam ettiği dönem olmasına rağmen anket sonuçlarının geçtiğimiz yıl iş görüşmesine davet edilen kişi sayısının beklenenin üzerinde olduğunu gösterdiğini düşünüyor. Yirmibeşoğlu, katılımcıların üçte birinin beşten fazla iş görüşmesine giderken iş görüşmesine gitmeyenlerin oranının yüzde 13’te kaldığına dikkat çekiyor ve şöyle diyor: “Bu rakamlar bize 2002’de eskisi kadar olmasa da yoğun bir iş görüşmesi trafiğinin yaşandığını gösteriyor.”

ASIL HAZIRLIK KENDİNİ TANIMAK
“İş görüşmesine gitmek için mutlaka iş arıyor olmak gerekmiyor. Yeni mezunlar ya da halen çalışmakta olanlar kendilerine benchmark aldıkları kuruluşları tanımak, o gün için olmasa da gelecekteki ilişki ağlarını zenginleştirmek için amaçlı ve bilinçli temaslar kurmak yönünde teşvik edilmeli.”
— CAN BI
Borusan Holding İnsan Kaynakları Direktörü Araştırmanın ikinci sorusunda katılımcıların görüşmeye gitmeden önce nasıl hazırlandıklarını sorguluyor. Bin 734 kişiden 619’u başvurduğu şirket hakkında ön araştırma yaptığını söylerken, 214 kişi hazırlık yapmadığını belirtti. Finansbank İnsan Kaynaklarından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Hamdi Aydın, verilen yanıtları pratikte yaşananlarla pek bağdaştıramadığını ifade ediyor. Aydın “Genelde yanıtlar hazırlık yapıldığına yönelik. Ama pratikte insanların iş görüşmesine çok hazırlıklı gelmediklerini görüyoruz. Şirketi veya pozisyonu görüşme öncesinde araştırma gereği duyan bugüne kadar çok nadir insan gördüm” diyor.
Aydın’ın düşüncelerine destek verenlerden biri de Rıdvan Yirmibeşoğlu: “Katılımcıların yüzde 57’si pozisyon ve şirket hakkında hazırlık yaptığını söylüyor. Bu oran, ankete katılanların oldukça genç oldukları düşünüldüğünde bizim yaşam tecrübelerimizle büyük ölçüde çelişiyor. Özellikle 23-30 yaş grubunda sözü edilen iş görüşmesi öncesi hazırlığı yapan kişilerin sayısının çok az olduğunu gözlemliyoruz.” Cezmi Özkunt ise katılımcıların yaklaşık yüzde 82’sinin süreç, pozisyon ve şirket hakkında az veya çok bilgi edinerek gitmesinin iletişim ve internet çağının sevindirici bir sonucu olduğu görüşünde. Can Bi’ye göre, kişi öncelikle kendini tanımaya vakit ayırmalı: Ne gibi özgün başarı öyküleri oldu? Nerede kişisel farklılık yarattı? Hangi sorunlarla karşılaştı ve nasıl çözümledi?

BU İŞ İÇİN UYGUNDUM AMA...
“Adaylar görüşecekleri şirket ve pozisyonla ilgili ön araştırma yapmalı. Basından ya da şirketlerin web sayfalarından yararlanabilirler. İş görüşmesine giderken dış görünüş ve giyime de dikkat edilmesi gerek. Abartıdan uzak, profesyonel bir görünüm, görüşmeyi yapanı pozitif olarak etkileyecektir.”
— MÜGE YALÇIN
Ernst&Young Yönetici Seçme ve Değerlendirme Müdürü Araştırmanın üçüncü sorusunda iş için uygun olduğundan emin olan kişinin neden reddedildiği sorgulanıyor. Katılımcıların büyük bölümü, gerekçe olarak deneyim eksikliğini öne sürüyor. Yüzde 20’si ise kabul edilmemelerini kendilerinin dışındaki etkenlere bağlıyor. Cezmi Özkunt, adayların diğer kişilerin kendilerinden daha iyi olduğu yönündeki yüzde 5.42’lik oranı çok ilginç bulduğunu söylüyor: “Aslında mülakat sonucunda en iyi seçilir ve diğer adaylar bu seçilene göre daha az iyidirler. Bunu yalnızca yüzde 5.2’nin kabul etmesi de bu konuda olgunluk açısından daha gidilmesi gereken çok yol olduğunu gösteriyor” diyor. Hamdi Aydın’ın reddedilen adayların ruh haline dair gözlemleri şöyle: “Kişiler genellikle işe kabul edilmediklerinde, dışsal nedenleri öne sürmeyi tercih ediyor. Görüşmecinin yeterli olmaması, kişiyi anlamaması, kendisini refere edecek bir kişinin bulunamaması gibi... Nedense kimse kendinde kusur aramak istemiyor. Dolayısıyla, dışsal etkenlerin yüzde 20 olması gerçekle pek örtüşmüyor.” Yirmibeşoğlu ise yüzde 7,97’lik ‘Bu iş için uygundum ama ilandaki iş tanımıyla görüşmede belirtilen özellikler örtüşmüyordu’ yanıtını şöyle değerlendiriyor: “İş arayanlar başvurularını yaparken iş ilanlarını tam olarak okumuyorlar veya ilandaki iş tanımını farklı yorumluyorlar. Örneğin verilen ilanda açıkça belirtildiği halde görüşmede adaylardan ‘Görev yerinin İzmir olduğunu bilmiyordum, bilseydim gelmezdim sözünü işittiğimiz oluyor. Bu ve benzeri durumlar insan kaynakları profesyonellerini işe alımlarda çok yoruyor ve oyalıyor.”

ÜCRET KONUŞMAK İSTEMİYORLAR
İş görüşmesinde sizi en çok rahatsız eden soru nedir?” sorusuna yanıt olarak 335 kişi “Ücret beklentiniz nedir?” şıkkını işaretledi. Bu durum, adayların görüşmede en çok ücretle ilgili beklentilerinin sorulmasından rahatsız olduklarını ortaya koyuyor.

Can Bi, soruyu soranlara şu öneride bulunuyor: “O soruyu neden sorduklarını adaya baştan anlatırlarsa, görüşmenin verimliliği artıyor, karşılıklı güven oluşuyor. Örneğin ücret talebini sorarken, biz ‘Beklentinizle şirketin imkanları daha baştan birbirine uyuyor mu, onu öğrenmek istiyoruz yoksa sizinle pazarlık yapmak için bu soruyu sormuyoruz’ diyoruz.”
Müge Yalçın’ın bu konudaki görüşleri ise şöyle: “Adayların ücret beklentisinin sorulmasından hoşlanmamaları biraz da şirketin o pozisyon için öngördüğü bütçeyi tahmin edememelerinden kaynaklanıyor. Yüksek söyleyip işi kaçırmak ya da az söyleyip şirketin öngördüğü maaşın altında bir ücreti kabullenmekten çekiniyorlar. Bir başka hoşlanılmayan soru da ‘Bu işe neden başvurdunuz?’ sorusu. Bu soruyla adayın kendisini hangi yetkinlikleriyle bu pozisyona uygun gördüğünü anlamak isteriz. Yine pek hoşlanılmayan; ‘En son işinizden neden ayrıldınız?’ sorusunu da sıklıkla sorarız. Adayın eski işiyle ilgili verdiği tepkiler, adayı daha iyi tanımamıza yardımcı olur.”
Hamdi Aydın ‘En son işinizden neden ayrıldınız?’ sorusu çok çabuk geçiştiriliyorsa, genelde ‘altından bir şey’ çıktığını belirtiyor. Yirmibeşoğlu’na göre, ‘rahatsız edici’ diye tanımlanan sorular bir iş görüşmesinde yöneltilmesi gereken sorular. Bunların rahatsız edici algılanmasının nedeni ise soruların içeriğinden çok nasıl veya hangi ortamda sorulduğuyla ilgili...
Cezmi Özkunt, özellikle pazarlık hissi verilmesi durumunda, ücret beklentisi sorusunun rahatsız verici olduğuna katılıyor. Özkunt’a göre , kurumsallaşmış şirketlerde bu sorun yaşanmıyor. Özkunt, “Burada yetkinlik temelli tek soru ‘zor bir görev’ ile ilgili olan ve rahatsızlık oranı yüzde 7. Sorun da muhtemelen böyle bir örneği hiç düşünmemiş olmak. Bu da genelde yaptıklarımızın farkında olmadan zaman geçirdiğimizi göstermekte. ‘Kendinizi beş yıl sonra nerede görüyorsunuz?’ tamamen varsayımsal bir soru ve yanıtı mülakat yapana hiçbir şey anlatmaz. Oranın yüzde 12 olması az sorulduğunu gösteriyor, bu da sevindirici bir sonuç.”

KOLAY DEĞİL AMA DOĞAL OLUN!
İş görüşmesini uzun bir yolculukta uğranılan bir durak olarak nitelendiren Can Bi, iş arayanlara uzun soluklu bir kariyer öncesinde küçük savaşları değil, büyük savaşları kazanmak için mücadele etmelerini öneriyor ve ekliyor: “Rol yapmak veya kendisi gibi olmamak, olsa olsa kısa mesafe koşusunu kazandırır. Oysa başarılı profesyoneller maraton koşmayı becerenlerden çıkar.”

Ankette iş görüşmelerinde doğal olmanın gerekli olup olmadığı da soruldu. Katılımcıların yüzde 58’i, “Kesinlikle doğal olmak gerektiğine inanıyorum” derken yüzde 36’sı atmosfere göre davranacağını, yüzde 6’sı ise gerekirse rol yapabileceğini belirtti.
Rıdvan Yirmibeşoğlu da iş görüşmesinde doğallık sorusuna verilen toplam yüzde 42’lik ‘Duruma göre hareket ederim ve rol yapabilirim’ yanıtlarının yaygın bir hataya işaret ettiğini söylüyor. Hamdi Aydın ise yüzde 6’lık oranın gerçekte biraz daha yüksek olduğunu düşünüyor. Görüşmelerde rol yapmanın, pek de iyi bir sonuç vermeyeceğini söyleyen Müge Yalçın ise, aynı kişiyle bir pozisyon için en az dört beş mülakat yapıldığı, dolayısıyla rol yapma yeteneği ne kadar üstün olursa olsun, kişinin açık vereceği uyarısında bulunuyor.
Cezmi Özkunt, insan değerlendirmenin stratejik ve çok da kolay olmayan bir iş olduğunu, var olan tekniklerin uygulamasının yine kişilere bağlı olduğunu belirtiyor. Özkunt “Yüzde 88’lik ‘emin olmama’ ve ‘hayır’ oranının söylediği şey, sonucu kabullenememenin dışında, iş görüşmelerinin uygulama kalitesinin yükseltilmesi, adaya yansıtılması konusunda insan kaynakları çalışanlarının gidecekleri daha çok yolun olduğunu gösteriyor” diyor. Can Bi ise “Mülakat bir bulmaca çözme oyunu ya da bilek güreşi değil ki! İş görüşmesinin amacı şeffaf ve dürüst bir metodolojiyle doğru insanı bulmak olmalı” diye belirtiyor görüşlerini.
Müge Yalçın’a göre, iş görüşmelerinde görüşmeyi yapan kişinin yetkinliği çok önemli. Yalçın, “İş görüşmesini yapan kişinin bir başka sorumluluğu da adaya şirket ve pozisyon hakkında detaylı bilgi vermektir. Çünkü iş görüşmesinde sadece görüşmeyi yapan adayı değerlendirmez, aday da işe başvurduğu şirketi ve şirket kültürünü, görüşme yaptığı kişiyi baz olarak değerlendirir.” diyor.

Alıntı : insankaynaklari.com
 
İşe alım sürecinin çeşitli safhalarında kullanılabilecek altı ana mülakat yöntemi bulunuyor:

1. Yapısal Görüşmeler
2. Durumsal Görüşmeler
3. Sunum Görüşmeleri
4. Kriterlere Dayalı Görüşmeler
5. Yetkinlik Bazlı Görüşmeler
6. Davranışsal Görüşmeler

YAPISAL GÖRÜŞMELER
Yapısal görüşmelerde her adayın, önceden belirlenmiş bir dizi soruyu yanıtlaması beklenir. Bu yöntemin en büyük avantajı bütün adayların aynı şekilde değerlendirilmesini sağlaması ve hiçbir noktanın atlanmamasını garanti etmesidir. Genellikle adayın hayatı veya kariyerindeki tercihleri, başarıları, araştırmaları, eğitimi, vb. başlıklar üzerinde duran biyografik bir yaklaşımdır.
DURUMSAL GÖRÜŞMELER

Durumsal görüşmelerde adaylar "...... olsaydı; başınıza ..... gelseydi ne yapardınız?" gibi sorular ile karşı karşıya kalır. Bu, söz konusu olan görevde karşılaşabilecekleri bir durum olabilir. Olay hayal ürünü bir senaryo bile olsa, gerçekten karşılaşılabilecek bir olay kadar gerçekçi olması gerekmektedir.

Örnek 1 : İş tanımında güvenlik konusunu da içeren bir görev için yapılan iş görüşmesinde aşağıdaki soru sorulabilir: "Bir sabah elemanlardan birini başka bir kişinin çantasını karıştırırken görüyorsunuz ve aynı gün çantası karıştırılan kişi size cüzdanının kaybolduğunu bildiriyor. Böyle bir durumda ne yaparsınız?"

Örnek 2 : Bir yöneticilik pozisyonu için yapılan iş görüşmesinde aşağıdaki soru sorulabilir: "Bir toplantı organize ediyorsunuz. Toplantı odası için rezervasyon yaptırdınız, önceden yiyecek ve içecekler ısmarlandı ve toplantı saatinde odaya girdiğinizde hazırlıkların tamamlanmamış olduğunu görüyorsunuz. Bu olayın tekrarlanmaması için neler yapabilirsiniz?"

SUNUM GÖRÜŞMELERİ
Sunum görüşmelerinde adaylara önceden üzerinde çalışmaları için bir problem veya konu verilir ve bu konu hakkında bir sunum yapmaları istenir. Bu konu görüşmeden bir süre önce adaylara gönderilebileceği gibi, iş görüşmesine geldiklerinde, görüşmeden hemen önce de verilebilir.
KRİTERLERE DAYALI GÖRÜŞMELER
Söz konusu pozisyonda çalışması gereken "ideal" bir elemanın sahip olması gereken özellikler, iş analizini yürütmek ve iş tanımından yararlanmak sureti ile belirlenir ve adaylar bu kriterler ile karşılaştırılarak değerlendirilir. Bu yöntemde iş analizi, iş tanımı ve aday profilinden yararlanılarak görüşme sırasında sorulacak sorular geliştirilir. Bu tür görüşmelerde en önemli kriterler belirlendikten sonra bu noktaların üzerinde derinlemesine durulur; söz konusu davranışları ortaya çıkaracak sorular sorulur. Genellikle diğer yöntemler ile birlikte kullanılır.
YETKİNLİK BAZLI GÖRÜŞMELER

Bu tür mülakatlarda, adaya yöneltilen sorular, performans değerlendirmede kullanılan yetkinlikleri ortaya çıkarıcı sorular yöneltilir. Örneğin;
Yetkinlik:
Yaratıcılık
Soru:
Yaptığınız işe yenilik getirmeniz gerektiği bir olay anlatabilir misiniz?
İzleme Sorusu:
Bu durumda ne yaptınız?

Yetkinlik:
Karar Alma
Soru:
İş hayatınızda vermek zorunda kaldığınız zor bir kararı anlatır mısınız?
İzleme Sorusu:
Kararınızı etkileyen en önemli unsurlar nelerdi?

Yetkinlik:
Strese Dayanıklılık
Soru:
Baskı ve stres altında çalışmak zorunda kaldığınız bir zamanı anlatır mısınız?
İzleme Sorusu:
Bu ortam nasıl oluştu? Nasıl başa çıktınız? Olayın diğer sorumluluklarınıza etkisi ne oldu?

DAVRANIŞSAL GÖRÜŞMELER

Bu tür görüşmelerde amaç, adayın performans potansiyelini tespit etmektir ve en önemli kriter, ön çalışmanın yapılmasıdır. Sorulacak sorular genellikle önceden belirlenir ve adaya hep geçmiş tecrübelerine yönelik sorular sorulur. Geçmişte sergilenen davranışlar her zaman gelecekte sergilenebilecek davranışlar için iyi birer göstergedir. Örneğin ağırlıklı olarak satış sunumları yapılmasını gerektiren bir görev için aşağıdaki sorular sorulabilir:

Örnek 1:

* Bana detaylı bir rapor yazdığınız ve bulgularınızı sunduğunuz bir olayı anlatır mısınız?
* Raporu nasıl yazdınız?
* Raporu nasıl sundunuz?
* Nasıl bir tepki aldınız?

Örnek 2:

* "Çalıştığınız firmada karşılaştığınız önemli bir sorunu ve bu sorunu nasıl çözdüğünüzü anlatır mısınız?"

Alıntı : insankaynakları.com
 
X