Işte Benim Son Sekiz Yilim

AZ-RA

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
13 Temmuz 2007
161
1
Kızlar çoğunuz biliyor bu ikinci tüp bebek denemem.Bekliyorum.28 Ocakta test yaptıracağım.İçimdeki boşluk kocaman oldu vakit geçmiyor çok doldum.Artık damlalarının yoğunluğundan kapkara olmuş bir bulut gibiydim.Kocamandım.Damlalarımın her birini bir harf olarak kabul ederek okuyun lütfen bu yazıyı.Daha fazla dayanamadım ve bu son sekiz yılda yaşadıklarımı bu sabah yazmaya karar verdim.Belki zamanlama yanlış çünkü BEKLEMEDEYİM .Beklemeyi hepiniz benim kadar iyi biliyorsunuz.Lütfen SABIRLA OKUYUN!!!Biraz uzun oldu biliyorum ama bunlar içimde kopan fırtınaların sadece dinmiş ve dinlenmiş olan parçaları.
Beklediniz mi hiç?...
Neyi beklemek?
İşe gitmek için gelecek servisi mi;bir hafta sonu tatilini mi yoksa bir yolculuğa çıkmak için otobüsün kalkış saatini beklemek mi gece 23.30 soğuklarında…….
Hayır…hayır hiç birinden bahsetmiyorum.
Daha kötü ,daha acıtıcı,daha yıpratıcı…
Vazgeçmeden,yılmadan ,usanmadan,içimi acıtan çığlığın sesine aldırmadan hep bekledim seni bebeğim….
Çok güzel bir haziran sabahıydı ,sıcacık güneş içimi ısıtıyordu..
Tıpkı senin geldiğinde ısıtacağın gibi….
İlk kez babanın ataması yapılmıştı.
Nihayet girdiği sayısız sınavlardan birini kazanmış ve bir iş sahibi olmuştu…
Her şey çok güzeldi…
Evet …Evet çok güzeldi…Ama bir eksik vardı…

‘’SEN’’

Yeni bir şehir,yeni insanlar,yeni bir okul,bir gün senin gözlerinin içinin de onlar gibi parlayacağı yeni öğrenciler ve yeni başlangıçlar…

İçinde, senin odanın da olmasını planladığımız,
Küçük bir ev tuttuk,yerleştik…
Odana her girdiğimde içim aydınlanıyordu…
Tabi ki bir gün olacaktı neden olmasındı kiiii????......
Her şey çok güzeldi…
Çok mutluyduk…
Yediğim her lokma daha lezzetli,giydiğim her kıyafet daha bir yakışıyordu üzerime…
Sen geldiğinde daha çok ihtiyaç duyacağımız bir arabayı , büyük bir borç yükünün altına girerek hazır etmiştik bile…
Yerler halı kaplanmıştı .Sen emeklerken üşüme,hastalanma diye…
Artık bekliyorduk…
Tabi ki bir gün olacaktı neden olmasındı ki…
Haziran taşınma telaşıyla geçti derken temmuz da yeni eve yerleşme telaşı,ince temizlik falan…
Yorgundum haliyle…
Ağustos gelmişti artık….
Bundan sonra olurdu neden olmasındı kiii???.....
Artık iyi beslenmeliydim,arkadaş muhabbetlerinde daha bir zevk alarak içtiğim sigarayı da azaltmalıydım.Hayır…Hayır.Sigarayı bırakmalıydım….Bıraktımda….

Ağustosun son günleriydi
İyi beslenme umuduyla pazardan özenle aldığım sebze ve meyveleri mutfağa bıraktım,
Tuvalete gittim…
Adet olmuştum…
Bir yanlışlık olmalıydı…
Ben bu ay hamile kalmış olmalıydım…
Hemen karşıdaki eczaneye gittim…
Nedenini anlayamadığım bir çekingenlikle ve boğuk bir sesle
(ki bu çekingenlik ve boğuk ses ;arkadaş ve aile toplantılarında dile getirilen, başkalarına ait her bebek ve hamilelik haberlerinde yakama daha bir sıkı yapışacaktı.)’’Ben bir gebelik testi istiyorum.’’dedim.Eczacı bayan, hafifçe gülümseyerek ,gözleriyle ‘’Hayırlı olsun.’’ der gibi verdi, şu ana kadar hiç barışık olmadığım,
o soğuk ve her denememde yanlış olacaklarından daha da fazla şüphelendiğim test kitlerinden birini…
Eve geldiğimde kalbim nasılda küçücük bir kuş gibi hızlı hızlı kanat çırpıyordu ,bundan sonra daha çoooook çaresizce çırpınacağından habersiz……!!!!!!!!!..........
Kutusunu yırtarcasına açtım,bir solukta okudum,
İki pembe çizgi çıkmalıymış,
Pembe en sevdiğim renkti…
Neden çıkmasındı ki…Çıkardı…
Çıkmadııı…..
İçimde şu an var olan, o uçsuuuuz bucaksız boşluğun ilk temel kazma çalışmaları benden habersiz başlamıştı bile……
Bundan sonra her kazma darbesi; içimi,ciğerimi,yüreğimi, her yerimi her yerimi kanatacaktı,acıtacaktı …………
Olsun canım hemen öyle ilk denemede gelecek miydi benim sevgili bebeğim….Bekleyecektik tabi ki de….
Belki de azıcık daha bekleyerek hak edecektik seni …
Akşam baban geldiğinde, benim içimden yükselen o umarsız, sessiz çığlıkları duymuş olacak ki bana sıkıca sarıldı.
Onun sıcaklığına daha çooooook ihtiyacım olacaktı çoook….
O,benim her içimde kopan fırtınadan sonra dinlendiğim,her yenilgiden sonra yeni başlangıçlar için güç topladığım, sakinleştiğim biricik ,sıcacık limanımdı….
Benim kadar belli etmiyordu belki ama o da seni çok ama çoook istiyordu!!!!......
Derken ilk doktor randevusu…….
Bizim için çok uğurlu olacağına inandığımız milenyumun Aralık ayı gelip çatmıştı bile
Ayaklarım geri geri gidiyordu….
Nedense vücudum bunu yapmayı reddediyordu.Eşim, elimi sıkıca tuttu.O ,uçsuz bucaksız, yeşilliği olan güzel gözleri ile bir kez daha sıcacık baktı bana.Güçlü ol,ben yanındayım der gibiydi…
Güçlü olmalıyım bebeğim ,olmalıyım ki seni hak etmeliyim...
Jinekolog adres ve telefonlarından ,iyice kabarmış olan ajandamın ilk sayfasında adı olan
doktorun karşısındayız işte ..…
Ne bileyim ben bu kadar kabarık bir ajandam olacağını….
Öyle ya… Bu doktor bir iğne, bir hap verecekti ve birkaç ay içinde nasılsa bana gelecektin sen…
Titreyerek çıktım ve uzandım o itici ‘’çatal’’denen masaya.
İçimde sen olsaydın ,belki bu kadar itici gelmeyecekti …
Kim bilir…..
Daha çok çıkacaktım ,,,
İçime girip çıkan, garip şekilli aletlerin soğukluğunu ,daha defalarca duyacaktım….
Bu bir başlangıçtı….
Artık o umarsız ,içimi kanatan süreç başlamıştı…
Evet …evet tahmin ettiğim gibi birkaç hap…
Sonrasında nasılsa gelecektin sen…
Bebeğiiiim Meleğiiiim …….
Olmadı …
Anlaşılan bizi biraz daha uğraştıracaktın…
Olsun..Dünyanın en güzel varlığı biraz daha nazlanabilirdi….
Beklemeliydim ,uğraşmalıydım ki seni hak etmeliydim…
Tabi ki bir gün olacaktı neden olmasındı ki…
Daha detaylı tahliller ,kontroller,ilaçlar,bitmek bilmeyen üç aylık periyotlar…
Bekliyorduk…
Erkeğe yarayan besinler, kadına yarayan besinler neydi???
Araştırıyorduk…
Bekliyorduk…
Odan hazırdı…
Senin öğretmenin bile ben olacaktım…
Öyle yaa! Kıyabilir miydim seni başka bir öğretmene vermeye??
Her adet öncesi dönemde kendimi dinler olmuştum.
Karnım ağrıyor mu, göğüslerim gergin mi …
Midem bulanır gibi mi olmuştu acaba..
Belki de ….
O ikinci pembe çizgi bir türlü çıkmak bilmiyordu…
Pembe rengi, artık çok sevdiğimden de emin değildim …
Hayır …Sıcak bir haziran sabahı içime düşen senden hala bir haber yoktu....
İçimdeki boşluk biraz daha büyümüştü ;duvarları kanamıştı…..Limanımda bir süre dinlendim…
Artık ajandamın yeni sayfalarına bir göz atmanın zamanı gelmişti…
Yeni bir doktor ,yeni bir umut,
Ve yeni bir başlangıç…
Haplar, çatlatma iğneleri ve ne zaman dineceği belirsiz yeni bir fırtınanın başlangıcı…
Olsun ,ne yapalım ,sen sonuçta bir ‘’Kısmet’’tin…
Öyle yaaa!!!...Kısmetin ne zaman geleceği belli olmazdı…
Biraz daha bekleyecektik,uğraşacaktık
ve seni hak edecektik…
Çoktan babaannen ,anneannen seni sormaya başladı bile…
Ne zaman gelecektin…
Senden hiç haber yoktu…
Senin odanın kapısını daha az açar olmuştum …
Ve ben; çevremden gelen ve bu kendi kişisel başarılarıymış gibi anlatılan hamilelik haberlerinin altında bir enkaz olmaya başlamıştım bile…
Bizimle evlenenlerin çoktan bebekleri olmuştu..
Anlaşılan sen bizi biraz daha bekletecektin…
Ama SEN sıcak bir haziran sabahı yüreğime düştün bir kere…
Söyle ;Senden vazgeçebilir miyim ???????
Tekrar ajandaya bakma zamanı…
Üç aşılama geride kalmıştı bile…
Daha büyük bir şehir ,yeni doktorlar,içime giren soğuk aletler…Operasyonlar…
Artık yediğim yemekler biraz daha lezzetsiz,giydiğim kıyafetlerde pek yakışmıyor mu ne…
Derken üç taneydiniz …İçime kondunuz….
Ne güzel dedim kardeş olacaklar, birbirlerini koruyacaklar.
Olsun,ben üçünüze de bakacaktım,
Daha siz tutunamadan bile hiç birinize kıyamadım ben…
Anlaşılan sen kardeş de istemiyordun…
Hayır bebeğim olmadı, gelmedin bana…
O iki pembe çizgiyi yine göremedim…
Sessiz sakin çekildim limanıma yani biricik eşimin şefkat dolu kollarına…
Çook yorulmuştum,bir süre dinlenmeliydim…
Tuzlu göz yaşlarım, yanaklarımı tahriş etmişti bile…
Artık içimdeki boşluk kocaman olmuştu.
Kalkmalıydım…Yeterdi limanımda dinlendiğim …
Kalktım,dimdik doğruldum .İçimdeki boşluğun kanayan duvarları biraz olsun kabuk bağlamıştı…
Tekrar randevular,ilaçlar iğneler ve soğuk otobüs yolculukları…Karlı yollar,Karadeniz’i İç Anadolu’ya bağlayan buzlu geçitler…
Bu sefer baban gelmedi.Ben yalnız gitmeliydim…
Korkma bebeğim…
Kendime sayısız defa yaptığım iğneler hiç acıtmadı canımı …
Kan verirken de inan yanmadı canım…
Baban bir süre sonra eşlik edecek bize…
Babalık görevini yapmak üzere…
Derken üç yumurtamız olmuş bebeğim…
Ama kardeş istememekte ısrar ediyor olmalısın ki tek sen başardın karnıma konulmayı…
Şimdi içimdesin…
Ne olur gel bana …
Milenyumun aralık ayında takılı kalan bu plâğı lütfen artık döndür sabrım kalmadı….
Artık yediğim yemekler çok tatsız,giydiğim kıyafetlerin hiç biri bana yakışmıyor…
Pembeden ise nefret ediyorum….
8 yıl,
Yani 96 ay,
Yani 2920 gündür bekliyorum seni…
Bu seferde gelmezsen sana hiç kızmayacağım inan.
Hiç kıyabilir miyim ben sana …
Nasılsa bir limanım var…
Ama çok yoruldum bebeğim,tükendiiiim…
Seni beklemekten yoruldum ama istemekten yorulmadım…

Bazı arkadaşların, bu yazdıklarımı okuduktan sonra gözyaşlarını tutamayacağına eminim.Coğrafyalar ayrı olsada,birbirimizin yüzlerini görmesekte sanıyorum bu acı ile yıkanan ve tüm kötülüklerinden arınan yüreklerimiz aslında bunları hep haykırmak istemiyor muydu..............

Duygularımı yazdıktan sonra rahatladım ,hissizleştim,Hepimizin zaman zaman böyle şeyler yapmaya ihtiyacı var...Artık kapkara bir bulut değilim.Yükümü boşalttım.Rahatladım.....
 
Canim Ya çok Ama çok Güzel Yazmişsin.... Allahim Inşallah Bu Sefer Bebişini Kucağina Verir...
 
canım benim yaaa..senağlama senağlama senağlama çok duygulandım okurken.:çok üzgünüm:
aynı yaştayız bende 3 senedir aynı yaşadıklarını yaşıyorum ve sabırla bekliyorum.. şimdiden gördüğümüz bebek eşyalarını sanki geliyormuş gibi şunu bunumu diye düşünüyoruz.. :çok üzgünüm:
bu bir sınav inşallah bu sınavıda geçeceğiz hayata bebişimizle sımsıkı tutunacağız..
şu an bekleme dönemindesin.. inşallah bu sefer o çift çizgiyi görürsün.. dualarım seninle ve tüm bebiş isteyenlerle...:1hug:
 
bir istek bir umut ancak bu tadar güzel anlatılabilir sanırım.inşallah bebeğin artık senin bu yakarışını duyar .eminim mükemmel bir anne olacaksın.sağlıkla bebeği kucağına alacaksın inşallah.umudunu yitirme canım
 
bir istek bir umut ancak bu tadar güzel anlatılabilir sanırım.inşallah bebeğin artık senin bu yakarışını duyar .eminim mükemmel bir anne olacaksın.sağlıkla bebeği kucağına alacaksın inşallah.umudunu yitirme canım

Çok teşekkür ederim canım sağol
 
canım benim yaaa..senağlama senağlama senağlama çok duygulandım okurken.:çok üzgünüm:
aynı yaştayız bende 3 senedir aynı yaşadıklarını yaşıyorum ve sabırla bekliyorum.. şimdiden gördüğümüz bebek eşyalarını sanki geliyormuş gibi şunu bunumu diye düşünüyoruz.. :çok üzgünüm:
bu bir sınav inşallah bu sınavıda geçeceğiz hayata bebişimizle sımsıkı tutunacağız..
şu an bekleme dönemindesin.. inşallah bu sefer o çift çizgiyi görürsün.. dualarım seninle ve tüm bebiş isteyenlerle...:1hug:

Çok teşekkür ederim canım inşallah tüm kalbimle diliyorum se benim kadar beklemek zorunda kalmadan hemencecik kavuşursun bebeğine
 
azra duygularıma o kadar güzel tercüman olmuşsun ki anlatamam yıllardır verdiğim mücadelenin özetini okudum sankiiii ve gözyaşlarıma hakim olamadım bir an yalnız olmadığımı hissettim
inşaallah 28 ocakta hamileyim çığlıklarınla inler burası canım allahım hepimize en kısa zamanda anneliği tattırsın
 
Az-Ra ne diyeceğimi bile bilmiyorum okurken kendi yaşadıklarımı bir daha yaşıyor gibi oldum seninle aynı yıl evlenip 2000 den beri bende bir bebeğim olsun diye çabalıyorum.Yaşımda seninle aynı. Bir an kendi hayatımın başka bir versiyonuyla karşı karşıya kalmak ve içimde artık acımıyor dediğim her şeyin aynı tazelikte ve çok daha şiddetli acıdığını hissettim. İnan bana tarifi imkansız güzellikte yazmışsın. Şu an ahala gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Benim yaşadıklarımda artılarda vardı 2000 de eşimin varikosel olduğunu öğrenmemiz operasyonu benim yükselen fsh değerim vs. 1 tüp bebekte her şey mutlu bitti işte dediğim anda aldığım negatif sonuç.. kısacası arkadaşım bizleri bu kadar iyi anlattığın için sana çok çok teşekkür ederim. Hiç umudunu yitirme canım bizimde meleklerimizi, onları nasıl sabırla bekleyip her an kalbimizde hissettiysek allah bir gün içimizdede kıpırdadıklarını hissettirecktir. Belkide şu an senin içinde yada içindelerdir ve 28 Ocak günü sana kendini gösterecektir. Sonrasında darısı başımıza. HEr şey için çok teşekkürler....
 
azra duygularıma o kadar güzel tercüman olmuşsun ki anlatamam yıllardır verdiğim mücadelenin özetini okudum sankiiii ve gözyaşlarıma hakim olamadım bir an yalnız olmadığımı hissettim
inşaallah 28 ocakta hamileyim çığlıklarınla inler burası canım allahım hepimize en kısa zamanda anneliği tattırsın

Evet canım yalnız değilsin...Buradaki arkadaşlar hep aynı duygular içinde..
Bu forumda güzel bir enerji var.Burası benim sığındığım ikinci limanım...
Güzel duyguların için teşekkür ederim.İnşallah sen de en kısa zamanda meleğine kavuşursun...
 
arkadaşım okadar güzel yazmışsınki duygulandım canım inş bu sefer bebeğine kavuşursun canm bende bekliyorm 7 yıl oldu ama gelmiyor meleğim ama bigün gelecek biliyorm ve sabırla geleceği günü bekliyorm meleklerimizde gelecekleri günü sayıyorlar eminim kollarımıza gelmeleri için ebru ablacım sende üzülme olacak canm ablacım benima.s. be sene inş hepimizin yüzü gülecek allaha emanet olun
 
Az-Ra ne diyeceğimi bile bilmiyorum okurken kendi yaşadıklarımı bir daha yaşıyor gibi oldum seninle aynı yıl evlenip 2000 den beri bende bir bebeğim olsun diye çabalıyorum.Yaşımda seninle aynı. Bir an kendi hayatımın başka bir versiyonuyla karşı karşıya kalmak ve içimde artık acımıyor dediğim her şeyin aynı tazelikte ve çok daha şiddetli acıdığını hissettim. İnan bana tarifi imkansız güzellikte yazmışsın. Şu an ahala gözyaşlarıma hakim olamıyorum. Benim yaşadıklarımda artılarda vardı 2000 de eşimin varikosel olduğunu öğrenmemiz operasyonu benim yükselen fsh değerim vs. 1 tüp bebekte her şey mutlu bitti işte dediğim anda aldığım negatif sonuç.. kısacası arkadaşım bizleri bu kadar iyi anlattığın için sana çok çok teşekkür ederim. Hiç umudunu yitirme canım bizimde meleklerimizi, onları nasıl sabırla bekleyip her an kalbimizde hissettiysek allah bir gün içimizdede kıpırdadıklarını hissettirecktir. Belkide şu an senin içinde yada içindelerdir ve 28 Ocak günü sana kendini gösterecektir. Sonrasında darısı başımıza. HEr şey için çok teşekkürler....

Sevgili Ebru
Çok teşekkür ederim güzel düşüncelerin için Biz hepimiz burada ve birbirimize destek olduğumuzda her şey daha da kolaylaşıyor.İyi ki varsınız hepiniz!!!
İnşallah en kısa zamanda seninde bebeğine kavuşman için çok dua edeceğim inan bana.....
 
arkadaşım okadar güzel yazmışsınki duygulandım canım inş bu sefer bebeğine kavuşursun canm bende bekliyorm 7 yıl oldu ama gelmiyor meleğim ama bigün gelecek biliyorm ve sabırla geleceği günü bekliyorm meleklerimizde gelecekleri günü sayıyorlar eminim kollarımıza gelmeleri için ebru ablacım sende üzülme olacak canm ablacım benima.s. be sene inş hepimizin yüzü gülecek allaha emanet olun

Amiiiiiiiiiiin canım inşallah.En kısa zamanda seninde dileğin gerçekleşir umarım
 
çok duygulandım canım senin gibi yıllarca uğraşıpta bebek sahibi olamayan arkadaşların biran önce bebişlerine kavuşmasını okadar çok istiyorum ki sizlerin hikayelerini okuyunca daha yolun başında olduğumu anlıyorum inşallah hepimiz birgün meleklerimize kavuşuruz
 
çok üzgünüm:senağlama Canım sen değil miydin dün bana "ağlama,yeter ağladığın" diyen? Bugün niye beni sen ağlatıyosun?senağlamasenağlamasenağlama Biliyorum paylaşmak için yazdın,yüreğinden geçenleri aynen seninle paylaşıyorum, ama ağlamadan da okuyamadım. Seni nasıl anlamam? Ben de hissettiklerimi sizle paylaşmak istiyorum. Ben de senin gibi paylaşınca belki rahatlarım.

Çocukken (hala da öyle) hayvanları ve köpekleri çok severdim. En büyük hayalim bir köpeğimin olmasıydı. Ben köpek isteyince annem hep "büyüyünce belki bahçeli bir evin olur, o zaman köpek de alırsın ama evde köpek beslenmez" derdi. Ben de "ben büyüyünce bebek mebek istemiyorum, bi köpeğim olsa yeter" diyordum. Nereden bilirdim bi bebeği gece gündüz bu kadar hayal edebileceğimi?
2003 yılında evlendim. İlk defa doğup büyüdüğüm ANKARA'mdan ve 1 gün bile ayrı kalmadığım ailemden ayrılıp, yaşamaktan en çok korktuğum İstanbul'a alışma çabaları, evliliğe alışma çabaları derkan 5 ay bazen ağlayarak,bazen gülerek, çoğu zaman da anne-babam ve kardeşime özlem duyarak geçti. Bu sürede aklımın ucuna bile gelmedi bebek... Ben kendimle mücadele ederken bir bebeği sağlıkla büyütemeyeceğimi biliyordum.
Tayinimiz Denizli'ye çıktı. Biliyordum ki orada daha huzurlu olacağım, belki de Ankara'yı daha az özleyeceğim. Ama aileme olan özlemim hiç azalmayacak, günden güne artacak. Taşındıktan sonra boş zamanlarımızı Denizli'yi gezerek ve tanıyarak geçirdik. Benim artık bir işe girmem gerekiyordu. Çocuğun falan sırası mıydı? Önce biraz çalışıp deneyim kazanmalıydım, belki biraz para biriktirmeliydik, ondan sonra sıra çocuğa gelecekti zaten. İş için çaldığım her kapıdan aynı cevabı alıp döndüm. "EŞİN TAYİNCİ, SİZ BUGÜN BURDASINIZ, BELKİ DE İKİ SENE SONRA GİDECEKSİNİZ. ŞİMDİ SİZİ İŞE ALSAK HEM ZAMAN KAYBI, HEM DE SİZ GİDİNCE İŞGÜCÜ KAYBI...." 3 sene böyle çalmadık kapı bırakmadım. Kendime çok sordum acaba sorun bende de insanlar behane mi buluyorlar diye...2 üniversite okumuş, ingilizceyi yeterli derecede bilen, çalışmaya bu kadar istekli birisine niye küçük de olsa bir şans verilmez diye düşündüm. Üstelik "kısa süre içinde çocuk istiyor musunuz? " diye sorduklarında hep"hayır" diyordum. Ben çalışmanın zevkine varıp doymadan bir çocuğu nasıl düşünebilirdim ki....
Girdiğim sınavları da kazandım, ama mülakatta bu sefer de torpiller yetmedi...:kızgın:
Artık her pazar günüm ağlayarak geçiyordu. Niçin niteliksiz insanlar bile iş bulabiliyorlar da ben bulamıyorum. Boşuna mı dirsek çürüttüm 9 yıl? Şu beynim ev hanımı olmaya programlanmadı ki şimdi bu durumu kabulleneyim? Eşim sırf beni teselli etmek için kafasınca bana komik komik işler buluyordu , şunu yapabiliriz bunu yapabiliriz diye. Bense hep avunmuş gibi yapsam da içime atmaya ve bir sonraki pazar günümü kendime ve eşime zehir etmeye devam ettim. Taa ki 3 yılın sonunda eşimin sözleşme yenileme süresi gelene kadar. O gün geldiğinde oturup düşündük, sözleşmeyi yenilesek artıları ne olacak eksileri ne olacak. Benim iş bulamayacağım belli bişey çünkü bi sonraki tayin yerimiz doğu ya da güneydoğu olacak ve ben orada hiç çalışamayacağım. Tek maaşla hem çocuklarımızı istediğimiz gibi okutup, hem karnımızı doyurup, hem ihtiyaçlarımızı karşılayabilecek miydik? hayır. Peki o şehir senin bu şehir benim gezip, eşimin can güvenliği bile olmadan hasbel kader yaşayıp, ailemize duyduğumuz özlem de bi yandan (ki çoğu zaman eşim yanımda olamayacaktı ve çocuklarımı ben tek başıma büyütecektim) bu şekilde yaşamak mı daha iyiydi, yoksa radikal bir karar verip sözleşmeyi yenilememek ve kendimize apayrı bir yol çizmek mi? Ailemizle de konuşup onaylarını alarak en sonunda o radikal kararı verdik ve sözleşmeyi yenilemedik. Eşim bence bu kararı sadece benim mutlu olmam için aldı.Çünkü bu şekilde yaşamaktan gerçekten memnun değildim.
2006 da 30 Ağustos'da eşimin sözleşmesi bitti ve bize tekrardan yaşamaktan çok korktuğum İst5anbul yolları gözüktü. Bu arada ailem de İstanbul'a taşındı. Biz ailecek bir özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi açmaya karar verdik. Mayıs'ta 1 yılımız dolacak. İyi ki bu kararı vermişiz. Çünkü fiziksel veya zihinsel engelli çocuklarımıza eğitim ve öğretim hizmeti veriyoruz.
Bu işe girmeden önce tahmin bile edemezdim engelli çocuklara hizmet etmenin ve faydalı olmanın bu kadar mutluluk verebileceğini. Bazen insanlar normal zekaya sahip, hiçbir engeli olmayanlara bile tahammül edemezken, nereden bilirdim 130 öğrencinin 130'unun da benim ailemden ya da canımdan parçalarmış gibi olacağını? İnanın onların canı yansa benim de yanıyor, gözlerinin içine bakıyorum ki birşeylerden mutlu olsunlar, aileleri az da olsa rahatlasın, umutlansınlar diye. Birgün biri gelemese hemen telefon açıyorum ki acaba çocuğa mı bişey oldu. En büyük korkularımdan biri haline geldi onların en ufak acı bi haberlerini almak. Yani kısacası onlar benim "canım "oldu.
Hiç pişman değiliz eşim de ben de böyle bir karar vermekten dolayı. Hatta 10 gündür bebek için evde bekliyorum işe gidemiyorum, gözümde tütüyorlar hepsi ayrı ayrı. Bir an önce ayın 28 i olsa da özlem gidersek diye. Hepsine kocaman kocaman sarılıp, koklayarak öpücem.canlarım onlar benim...
Şİmdi en büyük ihtiyacımız bir bebeğimizin olması. Bence tam vakti. Bir kez aşılama oldum. Artık zaman kaybetmek istemediğim için hemen tüp bebek istedim. Yaşım 31. Geçen seneye kadar bu kadar çok bebek isteyeceğimi ve hayalini kuracağımı tahmin edemezdim ama dikkat ettim ki aslında planlarımızda bebek hep vardı. Gelecekte onun için iyi olan ne olacaksa o şekilde kararlar vermeye çalıştık(farkında olmasak bile). Ama artık plan olarak kalmasını istemiyorum.Gerçekleşsin istiyorum.
Evimizin tam karşısında bir ilkokul var. Her akşam anne ve babalar kapısında bekliyorlar çocuklarına kavuşmak için sabırsızlanıyorlar. Biliyorlar ki en geç yarım saate kadar ders bitiş zili çalacak ve çocukları, gözleri gibi baktıkları canları koşup boyunlarına atlayacak. Evde olduğum günler onları izliyorum ve hayal kuruyorum benim bebeğim de böyle okuldan çıkıp boynuma atlayacak mı diye.
Ben de az-ra gibi 28 ocak'ı bekliyorum 4 gözle. Bazen ağlıyorum, bazen pozitif düşünmeye çalışıyorum, ama sanki içimden bişeyler ilk seferde olmayacakmış gibi fazla umutlanmamam gerektiğini söylüyor.
Çünkü hayatta hiçbir şey pat diye önüme gelmedi benim, hep tırnaklarımla kazımak zorunda kaldım, bebek de pat diye kucağıma düşmeyecek herhalde. Ama sonunda kazıyarak da olsa istediğim çoğu şeyi elde ettim, önünde sonunda bebeğimi de kucağıma alacağım günler gelecek elbet ama umarım daha fazla yıpranmadan kavuşmak istiyorum meleğime.:emir_bebek::emir_bebek::emir_bebek:
Naçizane benim hikayem de böyleydi işte.... Belki sizi sıkmış olabilirim, amaaan bana ne senin hayatından da demiş olabilirsinz. az-ra nın yazdıklarını okuyup rahatladığını öğrenince ben de yazmaya karar verdim. Çünkü benim de rahatlamaya çoooooooooooooooooooooooooook ihtiyacım var .
Peki rahatlayabildim mi? Belki biraz ama 28 ocakta müjdeli haberi almadan herhalde şu ağırlık üstümden kalkmayacak. Bazen ağlamak da hafifletiyor insanı.....senağlama
 
çok duygulandım canım senin gibi yıllarca uğraşıpta bebek sahibi olamayan arkadaşların biran önce bebişlerine kavuşmasını okadar çok istiyorum ki sizlerin hikayelerini okuyunca daha yolun başında olduğumu anlıyorum inşallah hepimiz birgün meleklerimize kavuşuruz

Çok teşekkür ederim canım...Yolun başında da olsan bizim acılarımız bile çok özel.Çünkü katlanması çok zor...Bir günü bir yıla bedelmiş gibi.İnşallah sen bizim kadar beklemek zorunda kalmazsın.Bir an önce alırsın kucağına bebeğini...
 
AZ-RA canım emeğine yüreğine sağlık...ne güzel dökmüşsün içindeki fırtınaları...Rabbim inşallah sabrının mükafatını verir...hakkımızda hayırlısı canım...Allah yardımcımız olsun..
 
Sevgili ÇİNGENEM
Aekadaşım bir yı süreyle ben de zihinsel engelliler öğretmenliği yaptım.Çok sevdim öğrencilerimi.Şimdikileri de öyle.Hatta okulda başka bir öğretmen onlara kızsa karşısında beni buluyordu.Asla benim öğrencilerime hiç kimse kötü söz veya davranışta bulunamaz.Çünkü benim yaşam kaynağım öğrencilerimin kalbimi ısıtan sıcacık bakışları olmuştur.
İyi ki sen de içini döktün rahatladın.Umarım iyi gelmiştir.İnşallah 28 Ocak bizim için çoook güzel bir gün olurrr Teşekkür ederim
 
AZ-RA canım emeğine yüreğine sağlık...ne güzel dökmüşsün içindeki fırtınaları...Rabbim inşallah sabrının mükafatını verir...hakkımızda hayırlısı canım...Allah yardımcımız olsun..

Amiiiin canım çok sağol.Seninde Allah yardımcın olsun.Nasıl gidiyor yumurtalar.
 
Az-Ra ,
Bize bunu yapmaya hakkın yok. Ağlamaktan kedime ancak gelebildim. Hepimizin yaşadıklarını çok güzel ifade etmişsin . Ellerin dert görmesin. Umarım en kısa zamanda bir bebeğin olur canım. Bunu oldukça hak ediyorsun.
 
X