Latife Hanım--İpek Çalışlar

E

EU1

Ziyaretçi
Latife Hanım İsviçre Basınında


The Economist’ten sonra İsviçre’de yayımlanan Le Temps gazetesi, İpek Çalışlar’ın Latife Hanım kitabını tanıttı.
Bu Görsel Silinmiş veya Bulunamadı! İsviçre’de yayımlanan Le Temps gazetesi, gazeteci yazar İpek Çalışlar’ın, Latife Hanım’ın biyografisini yazdığı kitabına yer verdi. Gazetede yayımlanan “Kemal’in eşi itibarına yeniden kavuştu” başlıklı makalede, Çalışlar’ın kitabıyla, Türkiye’de en çok konuşulan kadınlardan biri olan Latife Hanım’ın ardındaki sis perdesinin, ölümünden 31 yıl sonra biraz olsun aralandığı belirtildi.

Makalede, Atatürk’ten boşanmasının ardından Latife Hanım’ın yerden yere vurulduğu belirtilirken, onun için yıllarca “kaprisli, despot, sinirli ve özellikle eşinin akşamları çok içki içmesine dayanamayan geçimsiz bir kadın” portresi çizildiği ifade edildi. Çalışlar’ın bu “esrarengiz kişinin” gölgede kalmış geçmişine ışık tutmasıyla “pek hoşa gitmeyen bu görünümün belleklerde yumuşadığı” belirtilen makalede, Çalışlar’ın kitabından Latife Hanım’ı “zeki, kültürlü, görgülü ve güçlü kişiliğe sahip bir kadın” olarak anlattığı cümlelere yer verildi.

MİLLETVEKİLLİĞİ TALEBİ
Latife Hanım’ın kadınların oy kullanma hakkı olmadığı 1923’te milletvekili olma talebini dile getirdiğinin anlatıldığı makalede, Türkiye’de oy kullanma hakkının kadınlara İsviçreli kadınlardan önce verildiğine de dikkat çekildi.

Makalede, 1923-1925 yıllarındaki evlilikleri boyunca, Atatürk’ün Anadolu’nun dört bir yanını eşiyle dolaştığı, birlikteliklerine son vermelerinin ardındansa Latife Hanım’ın doğum yeri olan İzmir’e döndüğü ve burada ölümüne dek sessizliğini koruduğu kaydedildi.


( Önce Vatan Gazetesi ) - 08/07/2006
 
Okudum bu kitabı. Çok güzel ve ilginçti. Gerçekten Latife Hanımı tanımak isteyenlere tavsiye ederim.
 
Gölgede Kalanlar belgeselinde de Fikriye ile Latife Hanım anlatılıyordu, gölgede kalan Fikriye idi belgeselde. Kitabı okuyunca Latife Hanım'ın da gölgeler arasında olduğunu anlıyorsunuz. Bazen keşke anılarını yayınlamayı reddetmeseydi diyorum. Düşünsenize, neler öğrenirdik... Gerçi bu saygı duymadığım anlamına gelmiyor. Sonuna kadar saygı duyuyorum. O Mustafa Kemal Atatürk'ün eşiydi....
 
Lente bilgi icin tesekkurler bende bu kitabi okumak isterim paylastigin icin tesekkurler
 
arkadaslar slm.bu konuda sunu yazmak istiyorum.suan "FİKRİYE" adlı kitabı okuyorum.kısa ve net sekilde atatürk-latife hn-fikriye ve o döneme ait biografi seklinde bilgi veren bir kitap.sürükleyici,cocukların dahi canı sıkılmadan okuyabilecegi bir kitap.tavsiye ediyorum.mutlaka alın okuyun.!!!fikriyenin ölümü halen bir muamma ve cesitli yorumlar yapılıyo.sizde yorum yapabilirsiniz böylece.
latife hnı henüz okumadım,okucam.ardındanda "efendi"yi okucam.dün okumadıklarımın internetten yorumlarını ve özetllerini okudum.
latifemi fikriyemi diye sorarsanız,ikisinden sadece birini yüceltmek haksızlık olur.ama gercek seven fikriyeydi,kayıtsız sartsız,hicbir cıkar gözetmeden.
latifede sevmis olabilir,ama sevildimi?sanmıyorum.bu evlilik sadece karsılıklı beklentilerin yerine getirilmesinin ve halk icin örnek amaclı olmasının sonucu yapıldıgına ınanıyorum.gercek sevgi olsaydı kopmazlardı...
belkide bu ayrılıgın altında latifenin fikriyeyi köske alınmasın engellemesi ve ardından fikriyenin ölmesi....
 
beğenerek okudum,bende tavsiye ederim
 
çok güzel bir kitap.. tavsiye ederim
 
X