Türk Halkının Atatürk Sevgisi

UzmaN

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
19 Şubat 2007
5.078
10
TÜRK HALKININ ATATÜRK SEVGİSİ

Halk haber almış. Havanın kararmasına rağmen caddeyi doldurmuş. ATATÜRK'ü çılgınca alkışlıyorlar.

ATATÜRK, saz heyetinin şefi Hafız Yaşar'ı yanına çağırdı, en neşeli eserleri çalıp okumamızı emretti.

Herkes neşe içinde. Gece yarısına yakın, halk bir türlü yalının önünden ayrılmıyor. Bu hava ulvî bir manzara yaratıyor.

ATATÜRK elinde kadehi balkona çıktı. Necmettin bey, evde ne kadar içki var, bira varsa dışarıdaki halka dağıttı.

ATA çok sevdiği halkla karşılıklı içiyordu. Birara eliyle halkı selamlayarak ve bir işaret yaparak halkı susturdu. Aşağı yukarı şunları söyledi:

- Benim için bazı bedbahtlar (kötü niyetliler) hastadır, mefluçtur diye dedikodu çıkarmışlar. Görüyorsunuz, karşınızda sağ ve sapasağlam bulunuyorum. Şunu biliniz ki, milletimin tam refahını görmeden ölmeyeceğim.

Bu sözler hepimizi coşturmuş ve gözlerimizi yaşartmıştı.

Sabaha karşı, güneş doğarken, hâlâ sokakları dolduran halkın coşkun tezâhüratı arasında yata bindiler. Kendisini selâmlayan halka ipek mendilini sallayan ATA'nın gözlerine baktım. O deniz mavisi gözlerde iki damla göz yaşı vardı.

(Kültür Bakanlığı Yayımlar Dairesi Başkanlığı Atatürk Dizisi yayınlarından Sn. Sadi Yaver ATAMAN tarafından hazırlanan "Atatürk ve Türk Musıkisi" adlı kitaptan faydalanılmıştır)
 
MUSTAFA KEMAL


dağ başını efkâr almış
gümüş dere durmaz ağlar
gözyaşından kana kesmiş gözlerim
ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
ağlar ağlar cihan ağlar
mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
altmış üç ilimiz altmış üç yetim
yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
her geçen seni bizden parça parça götürür
mustafa'm mustafa kemal'im
diz dövdüm
gözlerim şavkı aktı sakarya'nın suyuna
sakarya'nın suları nâmın söyleşir
hemşehrim sakarya öksüz sakarya
ankara'dan uçan kuşlar
kemal'im der günler günü çağrışır
kahrolur bulutlara karışır
gök bulut yaşmak bulut
uca dağlar dev boyunlu morca dağlar
divan durmuş bekleşir
mustafa'm mustafa kemal'im
nasıl böyle varıp geldin hoşgeldin
çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
şol yüzünde güneş südü sıcaklık
ellerinden öperim mustafa kemal
senin dalın yaprağın biz senin fidanların
biz bunları yapmadık
sen elbette bilirsin bilirsin mustafa kemal
elsiz ayaksız bir yeşil yılan
yaptıklarını yıkıyorlar mustafa kemal
hani bir vakitler kubilay'ı kestiler
çün buyurdun kesenleri astılar
sen uyudun asılanlar dirildi
mustafa'm mustafa kemal'im
karalar kuşanmış karadeniz akmam diyor
dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor
bu gece kıyamet gecesi bu vapur bandırma vapuru
yattığı yer nur olsun mustafa kemal
ben ölümden korkmam diyor
korkmam diyen dilleri toz oldu toprak oldu
değirmen döndü dolandı yıllar oldu
bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir
o bize öğretmedi kazan kaldırmasını
günahı vebali öğretenin boynuna
erdirip oldurana ana avrat sövmesini
yüreğim kırıldı kanım kurudu
var git karadeniz var git başımdan
mızıka çalındı düğün mü sandın
bir yol koyup gideni gelir mi sandın
mustafa'm mustafa kemal'im
ankara'nın taşına bak
tut ki baktım uzar gider efkârım
çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım
gözlerimin yaşına bak
ankara kalesi'nde rasattepe'de
bir akça şahan gezer dolanır
yaşın yaşın mezarını aranır
şu dünyanın işine bak
mustafa'm mustafa kemal'im

ATİLLA İLHAN
 
X