ultrasonografi nedir,ne değildir?

hxuxrrem 2000

SEN BU SEVGİYİ HAKETMEDİN
Kayıtlı Üye
14 Aralık 2007
5.323
31
Ultrasonografi nedir,ne değildir?
Ultrasonografi tarihi,gelişimi,terimler
Gebelikte ultrasonografi uygulamaları son 15 yıl içinde teknik gelişmelere paralel olarak büyük değişim gösterdi. Bugün kullandığımız gelişmiş ultrasonografi cihazlarıyla daha önceden izlenemeyen pek çok yapısal özelliği ölçüp ve normal gelişimini değerlendirebiliyor, gebeliğe ait pekçok sorunu ve bebekle ilgili problemleri saptayıp tedbir alabiliyoruz.

Ancak gelişen teknolojiyle ultrasonografinin bir muayene yönteminden çok bir şov aracı haline dönüşmeye başladığını belirtmek gerek. Hemen hiçbir muayene odasında muayene sırasında hekim, hasta, hemşire dışında kimse bulunmazken pek çok ultrasonografi odasına kalabalık aile üyelerinin doluşup aslında bir muayene yöntemi olan ultrasonografiyi eğlence aracına dönüştürdüğüne hepimiz tanık olmuşuzdur.Bu durumun muayeneyi olumsuz yönde etkileyebileceğini kabul etmek gerek

Unutmamalı ki ultrasonografi yaparken doktorunuz bebeğinizin sağlık durumu hakkında gözlem yapmakta ve bu gözlemini birikimleriyle birleştirmektedir.Yoğun dikkat gerektiren bu uygulamada muayene odası kalabalık bile olsa sessizliği korumak sizin ve bebeğinizin yararınadır.

Bunun yanında ultrasonografi konusunda bir kavram kargaşasının yaşandığını da belirtmek gerek. Yakınlarınızdan ‘renkli doppler’ ,’büyük ultrason’ , ’üç boyutlu ultrason’ ve buna benzer başka terimler duyacaksınız.Bu nedenle hangi terimin aslında neyi ifade ettiğini gözden geçirmekte yarar görüyoruz.

Ultrasonografi Nedir? Nasıl Çalışır?
Ultrasonografi ses dalgalarını kullanan bir tekniktir. Kesinlikle röntgen ışınları ve radyasyon içermez.Kulağımızın duyamayacağı kadar yüksek frekanstaki ses dalgaları karnınızın üzerinde gezdirilen ‘probe’ adı verilen cihaz yardımıyla vücudunuza gönderilir ve ve vücudunuzdaki farklı dokulardan farklı şekilde geri yansıyan (boş bir alanda bağırdığınız zaman çevreden sesinizin geri yansıması gibi) ses dalgaları yine probe tarafından algılanır. Farklı yapıdaki dokulardan yansırken ses dalgalarının özelliklerinde değişimler olur. Bu değişimlerden yararlanarak ultrasonografi görüntüsü oluşturulur.
Ultrasonografinin temeli 19. yy ın sonlarında ünlü fizikçiler olan Currie ailesinin keşfettiği ‘'piezoelektrik etki’’ ye dayanır.Bazı meddeler ki bunlara ‘’piezoelektrik kristaller’’ adı veriyoruz üzerlerine uygulanan mekanik enerjiyi elektrik enerjisine dönüştürebilme yeteneğine sahiptir.Ultrasonografide ‘prob’ adını vediğimiz ve ana üniteye bağlı olan ve uygulama sırasında vücudunuza temaz eden kısımda bu kristaller yeralır.bu kristaller ürettikleri ses dalgalarının yansımalarını da algılar.Bunların ana makinede işlenmesiyle ses dalgalarının yollandığı dokuların iki boyutlu görüntüsü elde edilebilir.

Doppler ultrasonografi hareketli bir cisimden yansıyan ses dalgalarının frakansındaki değişimden faydalanarak cismin hareket hızının hesaplanabilmesi prensibinden yararlanır.Yani hareket eden bir cisme belli frekansta ses dalgaları yollanırsa ,bu cisimden geri yansıyan ses dalgalarının frekansında bir değişim olur.Gönderilen ve geri yansıyan ses dalgalarının frekansları arasındaki farktan yararlanılarak cismin hareket hızı hesaplanabilir. bu fizik özelliğinden ultrasonografi de en çok kan akımına ait verilerin elde edilmesinde yaralanılır.Gebelik sırasında doppler ultrasonografi gebelikle ilgili komplikasyonlar hakkında değerli öngörülere olanak sağlar.Uterusa giden atardamarlardaki kan akımı özellikleri ilerleyen gebelik haftalarında bebekte rahimiçi gelişme geriliği, annede preeklampsi ve ilgili sorunların gelişme riskine ait önemli uyarılar verebilir. Yine aynı şekilde göbek kordonundaki kan akımı ve bebeğin çeşitli damarlarındaki kan akımı özellikleri de bebeğin plasentadan yeterli besin ve oksijen alıp almadığı konusunda direkt ve objektif veriler sağlar.

Ultrasonografi geçmişi 40 yıla ulaşmış olan bir tekniktir.Laboratuar ortamında yapılan çalışmalarda ultrasonografini doku üzerinde neden olabileceği iki etki belirlenmiştir.Bunlar ısı arttırıcı etkisi ve kavitasyon etkisi olarak adlandırılır.Isı oluşturma etkisi ultrasonografini süresi ve kullanılan frekansla doğru orantılıdır. Rutin uygulamalarda kullanılan frekans ve uygulama süreleriyle ısı artışının zararlı bir etkisi gösterilmemiştir. Kavitasyon etkisi ultrasonografi uygulanan dokuda baloncuklar oluşması şeklinde tanımlanabilir ve doku harabiyetine neden olabilir.Ancak yine gebelikte uygulanan ultrasonografide de kavitasyon etkisi gösterilememiştir.Yapılan pek çok çalışmada ultrasonografinin etkilerine bağlı olduğu kanıtlanmış herhangi bir sakatlık saptanmış değildir. Görme bozuklukları ,sağırlık,solaklık,gelişme geriliği,çocukluk çağı lösemileri,konuşma bozuklukları gibi pek çok sorun için ultrasonografinin olumsuz yönde etkisi olup olmadığı araştırılmış ancak herhangi bir sonuca ulaşılamamıştır. Bu nedenle arada yayınlanan gazete haberlerine bu nedenle önem vermemek gerekir .Buna karşın ultrasonografi gebelik ve doğumla İlgili uygulamalarda (obstetri)ve diğer kadın hastalıklarının tanı ve tedavisinde yepyeni bir çağın başlamasına neden olmuştur.Gelişen teknoloji hekimlerin önünde yeni olanaklar ve kolaylıklar sunmaya devam etmektedir.

Ultrasonografi muayenelerii ne sıklıkla yapılmalıdır? Günümüzdeülkemizde gebelik takiplerinde ultrason incelemeleri neredeyse her muayene için rutin haline gelmiştir.Buna karşın pekçok ülkede durum bundan farklıdır.Bunun nedeni hemen tamamen ekonomiktir. Sigorta şirketleri oldukça pahalı bir uygulama olan ultrasonografi için yalnızca belirli haftalarda veya özel durumlarda ödeme yapmaktadır .Genel olarak ilk 10 hafta içinde 7-9. haftalarda ilk inceleme , 18-22haftalar arasında fetal anomali taranması amacına yönelik detaylı inceleme 33-34. haftalarda da bebeğin gelişiminin değerlendirilmesine yönelik bir inceleme mutlaka gerekli görülür. Ense pilisi kalınlığının ölçülmesi için 11-14. haftalar arasında da ultrason incelemesi uygundur.

Ülkemizde ise hemen her kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kendi ultrasonografi incelemesini muayenenin bir parçası olarak her hasta kontrolünde uygulamakta ve bunun için ek ücret talep edilmemektedir.Her kontrolde ultrasonografi gerçekten de şart değildir ancak gerek hastaların beklentileri gerekse hekimlerin alışkanlıkları bu şekilde yerleştiğinden bu uygulamanın değişme olasılığı çok düşük görünmektedir.Ancak şunu belirtmek gerekir ki her kontrolde ultrasonografi kesin gerekli olmasa da zararı da yoktur.Ancak ultrasonografinin rutin gebelik kontrolünün yalnızca bir parçası olduğu unutulmamalıdır. Anne adayının ağırlığının ve tansiyonunun ölçülmesi ,kilo alış hızının değerlendirilmesi,ödem ve benzeri önemli belirtilerin bulunup bulunmadığının kontrol edilmesi , gebelik haftasına göre bazı risklerin ekarte edilmesini sağlayacak sorgulamaların yapılması en az ultrasonografi kadar önemlidir.Ülkemizde ,çok gerekli olmayan sıklıkta ultrasonografi uygulanırken bazı durumlarda muayenenin bu çok önemli bölümlerinin yeterince önemsenmediğini de maalesef gözlemlemekteyiz.




alıntı...
 
X