Menopoz Erken Menopoz

Menopoz nedir ? Belirtileri ve menopoz süreci hakkında paylaşımlar

Sersoy

www.ebruhane.blogcu.com
Kayıtlı Üye
17 Kasım 2007
2.998
2
45
TÜRK KADINI ERKEN MENOPOZA GİRİYOR
Giderek yaygınlaşan çevre kirliliği, yanlış beslenme, özellikle de sigara kullanımı kadınlarda erken menopoza yol açıyor. Ülkemizde 40 yaş altında her 100 kadından birinde menopoz görülüyor…

Menopoz ve Osteoporoz Derneği Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Ertüngealp, Türkiye’de erken menopoza giren 11 milyon kadın olduğunu söylüyor...

Kadın hayatının doğal bir parçası olan menopoz, 40’lı yaşlardan önce başlarsa ciddi sorunlara yol açabiliyor. Ülkemizde ise erken menopoza giren kadınların oranı giderek artıyor. Bilim adamları, Türk kadınlarının ABD`deki kadınlara oranla ortalama 5 yaş daha erken menopoza girdiklerini belirtiyorlar... Genetik nedenlerin yanı sıra çevre faktörleri de bunda etkili oluyor.

Menopoz, yumurtaların tükenmesi nedeni ile adetlerin durması anlamına geliyor. Bu “tükenme ise” 50’li yaşlarda olmalı. Dünyadaki ortalama menopoz yaşı 51. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Numan Bayazıt’a göre genelde anne ve kızlar yaklaşık aynı yaşlarda menopoza giriyorlar. 46 yaşından önce menopoza giren bir kadının kızının da aynı yaşlarda menopoza girme ihtimali ise yüksek. Uzmanlar, özellikle de sigara içen kadınların birkaç yıl daha erken menopoza girdiklerini vurguluyor. Vejetaryenler ve beslenme sorunu olanlarda da menopoz daha erken başlayabiliyor.

Tedaviyle bebek sahibi olunabilir

Erken menopoza girmek kadının anne olmasına da bir engel tabii. Ancak bu sorun, tedaviyle aşılabiliyor. Op. Dr. Numan Bayazıt, “Çalışmalar, erken menopoza girenlerin yüzde 50’sinin yumurtalıklarında halen yumurta bulunduğunu gösteriyor. 4 hastadan birinde yumurtlamalar tekrar başlıyor, yüzde 5-10’unda kendiliğinden gebelik oluyor” diyor.

Peki tedavide ne yapılıyor? Erken menopoza giren kadınlarda sıcak basması, vajinal kuruluk ve kemik erimesi gibi sorunları engellemek için eksilen östrojen hormonunun yerine konması öneriliyor. Bu tedavi ise gebe kalmayı engelleyen bir yöntem değil. Ancak Bayazıt, erken menopoza giren bir kadının bebek sahibi olmak istemesi durumunda tüp bebek tedavisinin uygulanamayacağını söylüyor: “Bu hastalar yumurta bağışından faydalanabilirler. Burada başkasından alınan yumurta, tüp bebek yöntemleri kullanılarak erkeğin spermi ile döllendirilip oluşan embriyolar kadının rahmine naklediliyor. Ancak ülkemizde yasal izin olmadığı için hastalar hazırlanıp Kıbrıs, Avrupa veya Amerika’ya gönderilerek yumurta alıyorlar.”

Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr Hüsnü Çelik ise Türk kadının Amerika`daki kadınlara oranla 5 yaş daha erken menopoza girdiğini söylüyor. Çelik’e göre bunun en önemli nedeni sigara. Araştırmalar sigara içen kadınların genellikle 45 yaşından önce menopoza girdiklerini gösteriyor. Çelik’in söylediklerine göre bekarlar da, evlilere oranla daha erken yaşta menopoza giriyorlar. ABD’li kadınların ortalama olarak 52 yaşında menopoza girdiklerini söyleyen Çelik sözlerini şöyle sürdürüyor: “Avrupa`daki kadınlar 50, Türkiye`deki değil,kadınlar ise 46-47 yaşları arasında menopoza giriyor. Menopoz döneminde meydana gelen rahatsızlıklar ise her kadında aynı olmuyor.”

Sigaranın erken menopoza yol açtığını gösteren pek çok araştırma var. Bunlardan biri ise Oslo Üniversitesi bilim adamlarının yaptıkları bir çalışma. Dr. Thea F. Mikkelsen ve ekibinin 59-60 yaş arasındaki 2.123 kadın arasında yaptıkları araştırmaya göre sigara içenlerin erken menopoza girme olasılığı, içmeyenlere oranla yüzde 59 daha fazla. Bilim adamları sigara içen kadınların erken menopoza girme risklerinin, içmeyenlere oranla iki kat yüksek olduğunu vurguluyorlar. Public Health dergisinde de yayınlanan araştırmada, kahve ve alkol tüketimiyle erken menopoz arasında bir bağlantı tespit edilemedi.

Erken menopoz nedenleri:

• Sigara, çevre kirliliği

• Beslenme bozuklukları

• Genetik anormallikler

• Radyoterapi, kemoterapi

• Viral enfeksiyonlar

• Bağışıklıkla ilgili hastalıklar

• Enzim ve reseptör sorunları

• Operasyonlara bağlı hasarlar

DEPRESYON: ERKEN MENOPOZA GİDEN YOL

Depresyon ile erken menopoz arasında doğrudan bağlantı var. Uzun süreli depresyonla karşı karşıya kalan kadınlar erken menopoza giriyor. Yaşamlarının herhangi bir döneminde uzun süreli depresyonla karşı karşıya kalan kadınların erken menopoza girme riski yüzde 20 artıyor..

Buna göre, uzun süreli veya şiddetli depresyon vücuttaki estrojen hormonunun düşmesine yol açıyor. Uzun süreli estrojen azlığı da erken menopoza yol açıyor.

Depresyon nedeniyle estrojen seviyesinin uzun süre düşük kalması,aynı zamanda kemik kaybı riskini artırıyor ve geç anne olmak isteyen kadınların çocuk yapma şanslarını da azaltıyor.

Depresyon Nasıl Etkiliyor?

Aslında bugüne kadar menopozla depresyon arasında bir bağlantı olduğu zaten biliniyordu. Ancak bu bağlantı menopoz öncesi ve sonrası dönemle ilişkiliydi. Dolayısıyla Harvard Üniversitesi'nde gerçekleştirilen araştırma depresyonun erken menopoz üzerindeki etkisini göstermesi bakımından bir ilk niteliği taşıyor.

Araştırmaya gelince... Araştırma, 36-45 yaş arasında, 332'si depresyon geçirmiş, 644'ü geçirmemiş, ama hiçbiri henüz menopoza girmemiş toplam 976 kadın üzerinde gerçekleştirildi.

Bu kadınlarla her altı ayda bir görüşme yapıldı, kan ölçümlerinin yanı sıra adet düzenleri incelendi. Araştırılan kadınların tümü de adet görmekteydi. Ancak depresyon öyküsü olan kadınlar, adet düzeninin değişimi, gecikmesi ve ateş basması gibi semptomları daha fazla göstermekteydi.

Söz konusu çalışmada, adet kanamalarının miktar ve süresinde değişiklik olan, iki adet dönemi arasında üç ay ya da daha fazla zaman geçen, yahut adet dönemi bir haftayı aşan kadınların perimenopoz semptomları gösterdiği kabul ediliyor.

Bu çerçevede bir yıl boyunca adet görmeyen kadınlar da menopoza girmiş kabul ediliyor.

Risk Yüzde 20 Artıyor

Araştırmayı yapan bilim adamları, 50 yaş civarında menopoza girmenin normal sayıldığı Amerika Birleşik Devletleri`nde,araştımaya katılan ve uzun süreli depresyon geçirmiş kadınların yüzde 20'sinin, 30'larının sonlarında menopoz belirtileri gösterdiklerini ortaya çıkardı.

Çalışmanın ortaya çıkardığı diğer bir sonuca göre de,30'lu yaşlarının sonlarıyla 40'lı yaşlarının başlarında depresyon geçiren kadınların,diğer kadınlara göre perimenopoz aşamasına erken girme riski iki kat artıyor.

Bernard Harlow'a göre,uzun süreli veya şiddetli depresyon ile erken menopoz arasındaki bağlantı estrojen hormonundan kaynaklanıyor.

Harlow ve arkadaşları araştırma boyunca altı ayda bir kadınlara kan testi uygulayarak hormon seviyelerini ölçmüş.

Bu ölçümlere göre, depresyon geçirmiş kadınların estrojen seviyeleri depresyon geçirmeyenlere göre düşük olarak tespit edilirken, folikül stimüle eden; yani folikülleri harekete geçiren hormon seviyeleri daha yüksek çıkmış.

Yumurtalıkların giderek fonksiyonunu yitirmesinin bir göstergesi de, folikülleri harekete geçiren ve hipofiz bezi tarafından üretilen hormonlardaki artış.

Yumurtalıklar ve hipofiz bezi normalde uyum halinde çalışıyorlar. Yani hipofizin ürettiği hormonlar yumurtalıklara sinyal göndererek bunların daha fazla estrojen üretmesini sağlıyorlar.

Bir başka ifadeyle yeterli estrojen Yaşamın üretilemediği zaman folikülleri harekete geçiren hormonlar artış gösteriyor.

Depresyon Tedavisinin Önemi

Idaho Üniversitesi ‘nin kadınlarda depresyon üzerine çalışmalar yapan uzmanlarından Susan Simonds, Harlow ve arkadaşlarının gerçekleştirdiği bu araştırmanın, menopozda depresyonun rolü üstüne gerçekleştirilmiş ilk araştırma olduğuna dikkat çekiyor ve şöyle devam ediyor:

"Çalışma, depresyon ve stimüle edici hormonlar arasındaki bağlantıyı göstermesi açısından bir ilk niteliğini taşıyor."

Araştırmadan çıkan üçüncü bir sonuç da antidepresan kullanımıyla ilgili.. Buna göre, depresyon geçiren kadınların sadece yaklaşık yüzde 6O'ı tıbbi tedavi görüyor ve tedaviye bağlı olarak antidepresan kullanıyor…

Araştırma sonuçlarına göre, geçmişte ağır depresyon geçirmiş ve halen geçirmekte olup da antidepresan kullanan kadınlarda kesin bir sonuca ulaşılamamakla birlikte, erken menopoza girme riski nispeten azalma gösteriyor. Araştırmacılar bunu, antidepresanlar sayesinde depresyon şiddetinin nisbeten azalmasına bağlıyorlar.

Susan Simond, buradan yola çıkarak, depresyonda erken tedavinin ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.

Ancak Harlow burada tedavinin bazı risklerine de dikkat çekiyor. Harlow'a göre, ilaç

tedavisinin doğru bir şekilde yapılmaması bazen depresyonun ciddiyetini gizleyebiliyor.

Yani semptomlar kısmen önlendiği için depresyonun ciddiyeti görülemeyebiliyor. Bu da

depresyonun daha uzun sürmesine ve dolayısıyla erken menopoz riskini azaltmak yerine,

aksine artmasına yol açabiliyor


Alıntıdır...
 
X