Hamilelik Ve Doğum Hakkinda A Dan Z Ye Herşey

yaseminsen

rabbım sen evladımı koruu
Kayıtlı Üye
30 Haziran 2007
1.488
12
37
Hamilelik ve Seks


Hamilelikte seks çiftten çifte değişmekle beraber genelde birinci üç ayda azalma, ikinci üç ayda artma,üçüncü üç aydada yine bir azalma söz konusudur.Hamileliğin ilk döneminde bir azalma olması süpriz değildir.Yorgunluk, bulantı, kusma, göğüslerde hassasiyet ve hormonsal değişimler cinselliğietkiler. İlk üç aylarını rahat geçiren kadınların cinsel istekleri tüm hamilelikte sıklıkla aynı kalır.Her zaman değil ama sıklıkla hamileliğin ikinci üç ayında,çiftler hamileliğe bedensel ve ruhsal olarak alışmış olduklarından cinsel ilgileriartar.
Doğuma yakın ise ilk zamanlarda olduğundan daha da fazla bir şekilde istek azalır ve nedenleride çok açıktır.Birincisi, karın hacminin artışı hareket etmeyi zorlaştırır.İkincisi, ilerlemiş hamileliğin ağrı ve rahatsızlığı sıcak bir ilerlemeyi engeller.Üçüncüsü ise son dönemlerde bebek ve doğum dışında herhangi bir şeye yoğunlaşmak zordur.Hamilelik sırasında cinsel ilişkinin niçin zorlaştığının anlaşılması,korku ve üzüntülerin azalmasına yardımcı olur. Bu da ilişkinin olmasının (yada olmamasının) daha kolay kabul edilebilir ve daha hoşlanılabilir hale gelmesini sağlar.
Herşeyden önce,pek çok bedensel değişiklik istek ve cinsel zevkinizi olumlu veya olumsuz yöndeetkiler. Eğer olumsuz etmenleri bilirseniz ve onlarla birlikte yaşamayı öğrenirseniz cinsel hayatınıza karışmalarını en aza indirebilirsiniz.
Bu olumsuz etkiler şunlardır:

Bulantı ve kusma:Eğer bulantı ve kusmalarınız gece gündüz devam ediyorsa,yalnızca bunların geçmesini beklemelisiniz (sıklıkla ilk üç ayın sonundakaybolur). Eğer sizi yalnızca belli saatlerde, genelde sabah,rahatsız ediyorsa gevşemeye çalışın ve yemek saatlerinizi ona göreayarlayın. Kendinizi berbat hissediyorsanız ısrarla çekici görünmeye çalışmayın;çünkü sabah rahatsızlığınız duygusal gerginliğinizleartabilir. Kendinize bu konuda baskı yapmayın, yalnızca rahatolun, geçecektir.
Yorgunluk:Bu da dördüncü aya kadar mutlaka geçecektir. Geçinceye kadar,kendinizi gece geç vakitlere kadar romantik olmaya zorlamakyerine; eğer uygunsanız eşinizle gündüz kendinizi daha dinç hissettiğinizde birlikte olun.
Görüntünüzün değişmesi:Hamilelik ilerledikçe kadının görüntüsü ve karnının şişmesi çiftlerden birinin yada ikisininde iştahınıkesebilir. Bunun geçici bir durum olduğunu düşünün ve üstünde fazla durmayın.
Üreme organlarının büyümesi:Hamilelikte hormosal değişikliklere bağlı olarak, kasık bölgesine doğru artmış kan akımı,bazı kadınlarda cinsel beklentiyi arttırabilir.Fakat aynı zamanda, özellikle hamileliğin son dönemlerinde,cinsel doyum sonrası dolgunluğun devam etmesine bağlıolarak, kadının bu işi tam olarak yapamadığını düşünmesine ve cinsellikten daha az zevk almasına nedenolabilir. Erkekler içinde bu değişiklikler hazzın artmasınaveya (eğer bu dolgunluk organını çok sıkıp sertleşmenin kaybolmasına sebepoluyorsa) azalmasına neden olabilir.
[Memelerde dolgunluk:Bazı çiftler hamilelik boyunca dolu ve gergin göğüslerden hoşlanabilir.Fakat bir kısmında hamileliğin erken döneminde memelerin ağrılı gerginliğine bağlı olarak ilişki acı verebilir. Kesinlikle duyduğunuz rahatsızlığı eşinizle konuşun.
Vajina salgılarındaki değişiklikler:Bu salgıların miktarı artar ve kıvamı, kokusu, tadı değişir.Bu artmış yağlanma birleşmeyi daha hoş hale getirebilir.Tam tersi kadının vajinasının sürekli ıslak ve kaygan olması eşinin sertleşmesini engelleyebilir.
Bebeğinize zarar vereceğinizden veya düşük yapmaktan korkmak:Normal bir hamilelikte cinsel birleşme bu etkilerin hiçbirine yol açmayacaktır.Bebek rahim ve amniyon sıvısı içerisinde rahat ve korumalıbir ortamdadır. Ayrıca rahim ağız kısmında oluşan sıvımsı bir tıkaç ile bebek dış ortamdan güvenle korunur.
Orgazmın düşük yada erken doğuma yol açacağından korkmak:Orgazmdan sonra rahimde kasılmalar olmasına karşın, bu kasılmaların normal bir hamilelikte tehlikesiyoktur. Ancak riskli guruptaysanız size orgazm yasaklanabilir.
Bebeğinizin “izliyor” veya “farkında”olmasından korkmak: Orgazm sonrasında rahimdeki kasılmaların sebep olduğu hafif sallantıdan bebeğinizin hoşlandığını düşünün.O, yaptığınızı ne görebilir nede neler olduğunun farkındadır.Bebeğiniz gerçektende bu olayı hafızasına alamaz. Bebeğinizinhareketleri (birleşme sırasında yavaşlama ve sonrasındatekmeleme, kıvranma ve orgazm sonrası kalp atışlarında hızlanma) yalnızca hormonlara ve rahim hareketlerine bağlı tepkilerdir.
Karı koca arasındaki ilişkinin değişmesi:Çiftler artık yalnızca sevgili veya birbirine aşık karı koca değil,aynı zamanda anne baba oldukları düşüncesine alişmakta zorlukçekerler. Hatta hala pek çoğumuz böyle bir ilişkinin sonucunda yaşıyor olmamıza karşın kendi ana babamızında seviştiğini bilmektenkaçınırız. Öte yandan bazı çiftler ilişkilerindeki bu yeni boyutu keşfedip,bunuda yeni bir heyecan olarak yatak odalarına taşırlar.

CİNSEL İLİŞKİNİN SINIRLANMASI GEREKEN ZAMAN

Sevişmek bebek bekleyen çiftlere çok şey kazandırdığından keşke bütün çiftler buavantajlardan yararlanabilselerdi. Gerçektende sizin için hem bedensel hem duygusal açıdan iyi yönleri vardır:sizi ve eşinizi birbirinize yakınlaştırır, kasık bölgenizdeki kasların doğum için hazırlanmasına yardımcı olur ve rahatlatır.
Ne yazık ki yüksek riskli hamileliklerde, bazı dönemler için yada dokuz ay boyunca bile sınırlandırmaolabilir. Ne, nasıl güvenlidir ve ne zaman uygun olur, bunu kesinlikle öğrenin.Eğer hekiminiz sınırlandırmalar getiriyorsa nedenini sorun.
Birleşme aşağıdaki durumlarda muhtemelen kısıtlanacaktır:

• Herhangi bir anda beklenmeyen bir kanama olması
• Daha önceki hamileliğin ilk üç ayında düşük yada düşük tehlikesi geçirmesi,şu anda da düşük tehlikesinin bulunması
• Daha önce ki hamileliğin son 8-12 haftası içerisinde erken doğum,riskli erken doğum deneyiminin olması veya şu anda erken doğum belirtilerinin bulunması
• Su kesesinin yırtılması
• Plasenta Previa (anne ile bebek arasındaki bağlantıyı sağlayan dokunun normal yerleşimi yerine rahim üst kısmına yerleşmesi anl***** gelir) olması.Bu durumda ilişki ile plasenta zamanından önce yerinden ayrılıp,kanamaya yol açarak hem anne hemde bebek sağlığını tehdit edebilir.
• Birden fazla bebek bekleme durumunda son üç ay ilişki yasaklanabilir.

DAHA ÇOK ZEVK ALMAK
Güzel ve sürekli evlilikler gibi güzel ve uzun süreli bir cinsel ilişkide bir gündeoluşmaz. Sabır, deneyim, anlayış ve sevgiyle gelişirler. Ve bu oluşturduğunuz cinsel ilişkinin şekli hamileliğinizde bedensel ve duygusal değişikliklerden etkilenir.
İşte size cinsel ilşkinizi güzel bir şekilde sürdürebilmeniz için bir kaç tavsiye:
•İlişkiniz ister sık ister seyrek olsun öbür etmenlerden etkilenmesine izin vermeyin.
• Ebeveyn olma duygusunun ilişkiniz üzerinde yaratabileceği gerginliği fark edin ve bu durumun her ikinizinde hissedebileceği cinsel isteğin yoğunluğunu değiştirebileceğinibilin. Her türlü sorunu açıkça konuşun, hiçbir zaman kulak ardı etmeyin.
• Olumlu düşünün: Sevişmek aynı zamanda bedensel olarakta doğuma iyi bir şekildehazırlanmanıza yardımcı olacaktır.
• Beklentileriniz konusunda gerçekçiolun. Bazı kadınlar orgazma ilk kez hamilelikte ulaşmalarına karşın,bir çalışma pek çok kadının hamilelikleri sırasında daha az orgazma ulaştığını saptamıştır.
• Hamilelik sırasında yeni pozisyonlarıdeneyin. Fakat yeni pozisyonların herbirini denerken kendinize zaman tanıyın.Önce hayal edin sonra uyguladığınızda daha kolay olduğunu göreceksiniz.
Hamilelikte cinsel ilişkinizin niteliği ve niceliği eskisi gibi değilsebile, hamilelik sırasında bu değişiklikleri anlamak aranızdaki bağı güçlendirecektir.


[Hamilelikte Cinsellik Olmalı mı?


Gebelikte cinsellikle ilgili bilgiler, bilimsel araştırmalar ve verilerden çok geleneklere, etik ve etnik kurallara dayanıyor. Bu tabular yüzünden hastalar cinsellik ile ilgili konuları hekimleri ile paylaşmaktan kaçınıyorlar. Oysa gebelikte cinsellik tabu değil!

Cinsellik hamilelikten ne şekilde etkilenir?
Cinsellik ile ilgili yanlış bilgiler, cinsel ilişki sonrası yaşanan suçluluk, günah duygusu ve utanma hissi, endişe ve kuruntuların artmasına neden olmaktadır, annelik hissi baskın hale gelerek, bebeğe zarar verme korkusu cinselliği köreltmektedir. Hamileliğe uyum sağlama aşamasında cinselliğin yaşanamaması çiftler arasında soğukluğa neden olmaktadır ve böylece hayatın her döneminde önem taşıyan cinsellik gebelik nedeniyle olumsuz etkilenmektedir. Sonuç olarak aile birliği bu durumdan etkilenir ve yapılan istatistiklerde %17 oranında erkeğin evlilik dışı cinsel ilişkiye girdiği saptanmıştır.

Normal seyreden, riski olmayan gebelerde cinsel ilişkinin gebelik üzerinde olumlu veya olumsuz hiçbir etkisi olmadığı bilinmektedir. Aksine düzenli cinsel yaşamı olan gebeye sosyal destek sağlamakla birlikte, hamilelik açısından olumlu bir faktör sayılmaktadır.

Gebelik sürecinde cinsellikle oluşan fizyolojik değişikler nelerdir?Gebelik sürecinde cinsellikle oluşan fizyolojik değişikler nelerdir? Gebelik sırasında pelvik organlar ve dış genital organlarda bazı değişiklikler oluşmaktadır. Cinsel istek ve yanıtta değişimler ise bu organlardaki damarlarda oluşan kan dolaşımının artışındandır. Gebelikte pelvik ve genital organların kanlanmasında fizyolojik olarak artış olmaktadır. Gebeliğin hormonal dengesi ve buna bağlı fizyolojik değişimler, cinsel dürtülerde bir takım değişiklikler oluşturur. Iyi kanlanan ve beslenen genital organlarda cinsel uyarı daha kolay olmaktadır. Vaginal salgılar daha fazla salgılanarak cinsel ilişkiyi daha kolay ve orgazmın daha yoğun yaşanmasına yol açmaktadır. Gebelerde cinsel istekte artış olabilir ve bazı kadınlar ilk orgazmlarını gebelikte yaşarlar. Göğüslere, genital organlara giden kanın artması bazı gebelerde kendisini sürekli cinsel ilişkiye hazır hissetmesine, cinselliğini yoğun yaşamasına neden olmaktadır. Gebelerin bir çoğu cinsel ilişkinin daha doyurucu ve heyecan verici olduğunu, gebelik öncesi ilişkiden daha fazla keyif verdiğini söylemektedir. Genital organların fazla kanlandığı gebelerde ise cinsel ilişki sırasında birden fazla orgazmın yaşandığı bildirilmektedir. Gebenin cinsel istek ve dürtüleri sosyokültürel, psikolojik, fizyolojik ve eşi ile olan ilişkisine bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Gebelik haftasına bağlı olarak cinsellik duygusunda azalma veya artış olur. Orgazm sırasında ve orgazm sonrası uterusta kasılmalar başlar. Gebelikte bu uterus kasılmaları daha güçlü ve orgazmı tekrarlayıcı şekilde olur.

Cinsellik gebelikten nasıl etkilenir?
Güzellik, gençlik, düzgün fizik ve cazibeye sahip olmak cinsel arzu ve isteği körüklemektedir. Gebelikte yaşanan vücut değişimleri zaman zaman bazı gebelerde sıkıntı ve rahatsızlık oluşturmaktadır. Vücut değişimlerinin sonucunda, kendilerini daha güçsüz hissederek cinsel çekiciliklerinin azaldığını hatta kaybolduğunu düşünmeye başlarlar. Göğüslerdeki değişiklikler zaman zaman sütün gelmesine, kadının kilo alması da vücudundan ve çıplaklığından utanç duymasına neden olmaktadır. Bazen erkeklerin de bu düşünceye katılmaları cinsel arzuda azalma ve cinsel ilişkiden kaçınmalara yol açmaktadır. Ancak bazı kadınlar gebelikte vücutlarında oluşan değişiklikleri olumlu karşılamakta ve cinsel çekiciliklerinin arttığını düşünmektedir. Bu düşünceye sahip olan gebeler daha düzenli cinsel yaşam sürdürmektedir. Bunun yanı sıra farklı dini inançlar ve düşünceler gebelikte cinselliği olumsuz yönde etkilemektedir. Cinsel ilişkiyi günah olarak görmek, cinsel istek ve arzuyu köreltir.

Baba adaylarında cinsel istek açısından ne gibi değişiklikler olur?
Babalık duygusu bazen babaya ikilem yaşatmaktadır. Eşine yüklediği annelik misyonu, cinsel isteğinin azalmasına neden olur. Eşine farklı bir gözle bakmaya başlar, onu çocuğunun annesi olarak görür, kutsallaştırır ve incitmekten korkar, böylece seksten uzaklaşır, utanç ve günah duymaya başlar.

Cinsel ilişki gebeliği nasıl etkiler?
Gebelik döneminde cinsel yaşam ile ilgili sorunlar , cinsel istek ve isteksizlik, ilişki ve orgazm sıklığı, cinsel tatmin çiftler arasında yaşanan problemlerdir. Ancak azda olsa koitus ( cinsel birleşme ) dışı davranışlar, kendi kendini tatmin etme yöntemi (mastürbasyon) bazı kadınlarda seksüel tercihtir. Daha önce bu şekilde cinsel tatmine ulaşan hastalar gebelik döneminde az da olsa mastürbasyonu cinsel tatmin yolu olarak seçebilirler. Normal seyreden gebelikte bu gibi cinsel ilişki dışı davranışların düşük riskini artırmadığı bilinmektedir.

Riskli gebeliklerde cinselliğin etkileri nelerdir?
Cinsel ilişkinin riskli gebelerde bazı komplikasyonlara yol açtığı bilinmektedir. Bunlardan birincisi kadın cinsel organında cinsel birleşme nedeniyle yaşanan mekanik travmalar, ikincisi cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardır. Bir çok yazara göre normal seyreden gebelikte cinsel ilişki anne ve bebeğe hiç bir zarar vermez. Kanama, düşük, erken doğum, rahim ağzı yetmezliği, su kesesinin açılması gibi durumlarda cinsel ilişki sakıncalı görülmektedir.
Ejekülasyon veya meni, içerdiği prostaglandin ile rahmin kasılmalarına neden olabilir. Ancak az miktarda prostaglandin içermesi bu kasılmaların geçici olmasına sebep olmaktadır. Bazı yazarlara göre erken doğumu başlatmak için menide bulunan prostaglandinin 10-15 katı olması gerekmektedir. Orgazm, cinsel ilişki ile birlikte veya cinsel ilişki olmadan rahim kasılmalarına ve rahim içi basıncın artmasına neden olmaktadır. Meme ucunun uyarılması veya orgazm sırasında hipofizden bir miktar oksitosin salınması bilinmektedir. Bazı yazarlar orgazmın riskli gebelerde erken doğuma neden olabileceğini düşünmektedirler. Cinsel ilişki sırasında meme uyarısı rahim kasılmalarına neden olmaktadır. Bazı riskli gebelerde bu durumlarda bebeğin kalp atışlarında azalma olduğu tespit edilmiştir.

[Cinsel yaşam; gebelik ayına veya haftasına göre riski arttırır mı?
İlk trimesterde veya erken gebelik haftalarında ilişki sonrası karın ve kasık ağrısı vajinal kanama ile birlikte düşüğe neden olabilmektedir. Ancak gebeliğin ilk aylarda sonlanmasının nedenleri daha çok bebeğin genetik bozuklukları, gelişme anomalileri, bebeğin eşindeki (plasenta) problemleri, annenin rahmindeki anatomik bozukluklar veya organik hastalıklar, rahim içindeki enfeksiyonlar ve annenin bazı sistemik hastalıkları ve hormonal bozukluklarının olduğudur. Düşük tehdidi olan ve tekrarlayan düşükleri olan hastalarda cinsel ilişkinin yasaklanması enfeksiyon riskini ve mekanik travmayı azalttığı gibi hastanın psikolojik travması, suçluluk ve günah duymasını da önlemektedir. Bu dönemdeki gebelik kayıpları cinsel ilişkiye bağlı değildir. Halk arasında erken dönemde yaşanacak cinsel ilişkinin bebekte sakatlık ya da ölüme neden olacağı veya bir düşük ile sonuçlanacağı fikrinin hiç bir bilimsel dayanağı bulunmamaktadır. Bebek anne rahminde, gebelik kesesindeki amniyon sıvısı içinde gelişip büyümektedir. Rahmin kasları, amniyon kesesi ve sıvısı bebeği darbelere karşı koruma altına almaktadır. Rahim kanalının girişindeki koyulaşmış salgılar (mukus tıkaç) spermlerin ve bakterilerin rahime ve bebeğe geçişini engellemektedir. Ancak yapılan çalışmalarda normal gebelikte, ilk üç ayda annenin yorgunluk hissi, memelerde hissettiği gerginlik, kusma, uykuya meyil, kabızlık ve sık idrara çıkma gibi şikayetleri yüzünden cinsel arzuda azalma olduğunu göstermektedir.
Gebeliğin ikinci trimesterinde kanama, plasenta previa (plasentanın rahim kanalının ağzını tıkaması), nedeni belli olmayan karın ve kasık ağrıları, rahim ağzı yetmezliği ve hastanın psikolojik sorunlarının olması cinsel ilişki yasağı konması için erekçelerdir. Gebeliğin üçüncü trimesterinde birçok araştırma, cinsel ilişkinin erken doğum, gebelik zarında yırtılma ve enfeksiyon riskinde artışa neden olduğunu ve bundan dolayı 4-6 hafta ilişki yasağı gerektiğini savunmaktadır. Ancak bunun aksini savunan bilimadamlarına göre cinsel ilişkinin normal seyreden gebelikte hiçbir riskinin olmadığı yönündedir. Üçüncü trimesterde vajinal kanama, plasentanın rahim ağzında olması, karın ve kasık ağrıları, bebeğin rahim içinde gelişme geriliğinin olması, daha önceki gebeliklerde erken doğum veya suyun erken gelmesi ve psikolojik kuruntular yaşayan hastalarda cinsel ilişkiyi yasaklamak gerekmektedir. Çoğul gebeliklerde cinsel ilişki riskli sayılır ve hekim tarafından yasaklanabilir.
Üçüncü trimesterde uterus ve karnın büyümesi, annenin kilo artışı, bacaklardaki kasılmalar ve omurgalardaki gebeliğe bağlı postürel değişiklikler cinsel ilişki kurulmasında bazı fiziksel problemler yaratmaktadır. Artan yorgunluk ve sırt ağrısı kişiyi cinsel ilişkiden uzaklaştırabilir. Hekimler tarafından anne ve bebeğe zarar vermeyecek rahat hareket edebilecek ve cinsel ilişkiyi kolaylaştıracak pozisyonları hastalara önerilebilirler.


Hamilelikte ilk 3 ay seks isteğinde azalma olduğu inancı doğru mudur
Gebe kadınlar üzerine yapılan araştırmalarda anne adaylarının gebeliğin ilk 3 ayında farklı derecede cinsel arzu gösterdikleri tespit edilmiş, fakat genel olarak cinsel birleşme sayılarında azalma olduğu saptanmıştır. Bu durumun nedeni; gebelikte bedensel değişikliklerin yanı sıra ruhsal değişimlerin de görülmesi ve kadının cinsel birleşmeyle bebeğine zarar vereceğini zannetmesidir. Birçok kadın gebelikle birlikte kilo aldığı için cinsel çekiciliğini kaybettiğini de düşünür. Bu fiziksel değişikliklerin yanı sıra çiftin maddi durumu, gebeliğin istenen veya zamansız bir gebelik oluşu gibi etkenler yanında kadının gebeliğe hazır olup olmadığı da çiftin cinsel yaşamını etkiler. Kadının cinsel organlarında bu ilk 3 ay içinde damarlarda büyük genişlemeler olmakta, dış dudaklar bu damar genişlemesi sonucunda normalden 3''te 1 oranında daha fazla kanlanmaktadır. Bazen cinsel birleşme sırasında ödem, yani şişlikler olmakta ve dolayısıyla kadının canı yanmakta ve cinsel istek azalmaktadır.

3. aydan sonra cinsel istek artar mı?
Gebeliğin 3. - 6. ayları arasında hemen hemen bütün gebelerde cinsel istek ve dürtülerde genel olarak bir artma görülür. Bu aylarda bu cinsel istek ve dürtüler nedeniyle kadının cinsel yaşamı daha hareketlenmekte ve cinsel birleşme sayısında da artma gözlenmektedir. Kadının seks yaşamında görülen diğer önemli bir gelişme ise bu aylarda kadınların daha fazla, bazen normalin dışında arka arkaya orgazma, yani doyuma ulaşmalarıdır.

[Gebeliğin son devrinde durum nedir?
Yapılan çeşitli istatistiklerde elde edilen sonuç; gebeliğin son 3 ayında gebelerin cinsel isteklerinde belirgin bir azalma olmasıdır. Yine bu dönemde görülen bazı komplikasyonlar sonucu tıbbi açıdan doğabilecek sakıncaları önlemek amacıyla bazı çiftlere cinsel ilişkide bulunmaları tıbbi yönden yasaklanır. Bu nedenle özellikle doğum tarihi yaklaştıkça cinsel birleşme sayısında azalma olur. Kadının doğum yaklaştıkça ağırlaşması ve kendini yorgun hissetmesi de cinsel ilişkiden uzak durmasının nedenlerindendir.

Gebelikte orgazm erken doğuma neden olur mu?
Gebeliğin özellikle son 3 ayında orgazm, gebede doğum sancısını andıran ağrılara neden olmaktadır. Bazı hallerde orgazm sonucu görülen kasılmalar devam edip, giderek doğuma, bazı vakalarda ise erken doğuma neden olmaktadır. Masturbasyon sonucu gelişen bir orgazmda yani cinsel ilişki dışındaki bir orgazmda dölyatağı daha şiddetli bir şekilde kasılmaktadır. Bu kasılmalar doğum sancısına dönüşebilmektedir.

Doğuma yakın cinsel birleşme zararlı mıdır?
Pekçok anne adayı doğum tarihine yakın günlerde cinsel birleşmenin bebeği için zararlı olup olmayacağını bilmek istemektedir.

Gebelik sırasında dölyolu akıntısı fizyolojik olarak artmaktadır. Son haftalarda ise bu akıntı daha da artar. Bilinen diğer bir gerçek ise iltihabi akıntıların ve dölyolunun mantar enfeksiyonlarının artması ile cinsel ilişki sayısı arasındaki orantıdır. Bu iltihaplar aslında her zaman görülebilir ve tedavileri kolaydır. Özellikle mantar enfeksiyonlarında mutlaka hastanın eşinin de aynı zamanda tedavi olması şarttır. Sadece kadını tedavi etmenin bir faydası olmayacaktır. Bu tür akıntı ve mantar enfeksiyonu tedavisi sırasında cinsel birleşmeden kaçınılmalı veya prezervatif kullanılmalıdır. Sağlıklı seyreden gebeliklerde, herhangi bir sorun ortaya çıkmadığı sürece son haftalarda dahi cinsel birleşmede bulunulmasında bir sakınca olmadığı sonucuna varılmaktadır. Ancak bazı hekimler doğuma yakın cinsel birleşmenin, su kesesinin erken patlaması ve kanama gibi sorunlara yol açabileceği görüşünü savunurlar. Eğer daha önceki haftalarda herhangi bir sorun ortaya çıkmışsa, son haftalarda cinsel birleşmedan kaçınmak gerekir.

Cinsel birleşmeye hangi durumlarda izin verilememektedir?
Gebelik süresince kadının cinsel yaşamında çeşitli değişiklikler izlenmektedir. Sağlıklı olan bir kadının gebelikle ilgili tıbbi bir sorunu ortaya çıkmadığı müddetçe cinsel ilişki sayısında herhangi bir kısıtlama yapmasına gerek yoktur.

Cinsel ilişkiden sonra kasıklarda ağrı veya cinsel birleşmeden sonra dölyatağından kanamanın saptanması hallerinde hekimin klinik bulgu ve önerisine göre cinsel ilişkiden kaçınmak gerekir. Eğer hastada "düşük tehdidi" denen klinik tablo saptanmışsa, hastanın dölyatağının kasılmalarına neden olan orgazmdan kaçınması gerekmektedir. Bu genellikle gebeliğin ilk 3 ayında görülen bir durumdur.

Gebelikte cinsel birleşme ve uyarımların yasaklandığı diğer bir neden ise gebelikte görülen kanamalardır. Bu gibi durumlarda gerekli tıbbi yöntemlerin uygulanmasında veya hastanın takibi süresince cinsel birleşme ve uyarı yasaklanır.


Hamilelikte Cinselliği Yeniden Keşfedin


Annelik içgüdüsünün ne demek olduğunu biliyoruz. Ancak, bebeğinizi korumak adına cinselliğinizi neden rafa kaldırıyorsunuz? Elbette ki hamileliğin insan yaşamındaki en önemli fizyolojik değişim olduğu bir gerçek. Ama doktorunuz tıbbi bir gerekçeyle yasaklamadıysa bir anne adayı olarak istediğiniz zaman eşinizle birlikte olmanızda hiçbir sakınca yok. Ancak bu dönemde seks yapmak istemiyorsanız kendinizde bir eksiklik olduğunu ya da bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünmenize de gerek yok. Hatta bu durum sadece anne adayları için değil, baba adayları için de geçerli. Ebeveyn olma duygusunun ilişkiniz üzerinde yarattığı baskı sebebiyle cinsel birliktelikten kaçınmanız normal. Bu durumu karşılıklı konuşarak halletmeye çalışın. Hamilelikte cinselliğin olumlu taraflarını da bir hayal etmeyi deneyin. Düşünsenize artık yalnızca karı - koca değil aynı zamanda anne ve baba olmaya adaysınız. İlişkinizin bu yeni boyutunu keşfedip bunu yeni bir heyecan olarak yatak odasına taşımaya ne dersiniz? Üstelik hamilelikte düzenli seks yaşantısı sizi doğuma daha iyi bir şekilde hazırlıyor!

Cinsel arzum niçin kayboldu?
"Bir bebeğimiz olacak, eşimle daha yakın olmamız gerekirken birbirimize neden bu kadar uzaklaştık?" Bu soruyu soran ilk anne adayı siz değilsiniz. Bebek bekleyen çiftlerden bazıları birbirlerine her zamankinden daha çok yakınlaşırken, bazıları arasında da büyük bir mesafe açılıyor. Uzmanlar, eşlerin hamilelik döneminde birbirlerine yakınlaşmalarının ya da birbirlerinden uzaklaşmalarının; kadının ve erkeğin tecrübeleriyle ilgili olduğunu düşünüyor. Eşlerin cinselliğe olumsuz yaklaşmalarının nedenleri arasında şunlar sıralanıyor:

Değişimin yarattığı korku: Değişimlerden korkan bir kadın, hamilelik döneminde tedirginlik yaşamaya başlıyor. Gelecekle ilgili endişeleri olan, anne rolünün altından kalkamayacağını düşünen ve güzelliğini kaybettiğine inanan kadınlar hamilelik dönemini stres içinde geçiriyor. Bu durum da cinsel arzularını kaybetmelerine yol açıyor.

Cinsellik ve anneliğin bağdaşmaması: İnanmayacaksınız belki ama bu söylediğimiz erkeklerin takıntısı! Nasıl mı? Bazı erkekler kadın ve anne arasındaki bağlantıyı kurmakta zorluk çekiyor. Bu da erkeklerin eşlerinden cinsel anlamda uzaklaşmalarına sebep oluyor. Cinsellik ve annelik birçok erkek için birbirinden taban tabana zıt iki kavram. Bu arada hanımlar sakın telaşa kapılmayın, bu durum en geç doğumdan sonra ortadan kalkıyor!

Görüntünün değişimi:Bu söylediğimiz hem erkek hem de kadın için geçerli. Erkekler eşlerinin bu yeni durumuna alışmakta zorluk çekiyor ve klasik kuralı uyguluyor. Erkekliğin 10'da 9'u kaçmaktır! Anlayacağınız eşi ile kendisi arasına mesafe koyuyor. Eh, kadınların da erkeklerden bir farkı yok aslında. Onlar da gittikçe büyüyen karınlarının eşlerine çekici gelmeyeceğini düşünerek kendilerini geri çekiyor.

 
Hamilelik Çatlakları ve Lekeler


Bu hafta hamilelik boyunca birçok anne adayının yaşadığı problem olan “Hamilelik çatlakları ve lekeleri” üzerine;

1. Hamilelik çatlaklarının oluşum nedeni nedir?

Çatlaklar hamile bayanların %90''ında gözlenen bir kozmetik problemdir. Genelde ilk önce karın bölgesinde başlayıp, göğüs, bacaklar ve koltuk altına yayılım gösterirler. Lezyonlar başlangıçta kabarıktırlar, kısa zamanda düzleşirler ve mor renge dönüşürler. Zamanla da beyazlarlar. Yüzeylerinde kırışıklık gözlenir. Çoğunlukla birkaç cm uzunluğunda , 1-10 mm genişliğindedirler. Çatlak gelişiminin tam nedeni bilinmemektedir. Hormonal faktörler, ailesel yatkınlığın rolü göz ardı edilemez. Gelişen fetüsün deriyi germesi, hamilelik sırasında alınan kilolar dermal yırtıklara neden olmakta, olaylar çatlağı başlatmaktadır. Hamilelik esnasında yetersiz sıvı alımı, cildin elastikiyetini azaltıcı rol oynadığından çatlak oluşumunu kolaylaştırır. Hücresel düzeyde çatlak derinin fibroblast hücrelerinin düzensiz salgı yapması sonrasında gelişmektedir.

2. Hamileliğin kaçıncı ayından itibaren tedbir olmak gerekir?
Hamileliğin 5. Ayından itibaren ilgili kozmetik ürünleri kullanarak doğum sonrası oluşabilecek çatlaklara karşı önlem almak gerekir. Bu kremler doğum sonrasında da düzenli olarak kullanılmalı. Hamilelik öncesi çatlak oluşumunu önlemek amacıyla kullanılan kozmetik kremlerle kesin sonuç alımı söz konusu olmadığını bilmek gerekir.

3.Kozmetik ürünler gerçekten tedavi edici mi?
Çatlak üzerine etkili kremlerin bağ dokusu fizyolojisini düzenleyici, cildin elastikiyetini arttırıcı rolleri bulunmaktadır. Bu amaçla piyasada çatlak kremleri ismi verilen ürünler bulunmaktadır. Bu preparatlarla çatlakların tam oluşumunu önlemek tam mümkün olmamakla beraber kalıcı kozmetik sonuç elde edilmektedir.

4. Bu kremlerin bebek üzerinde herhangi bir yan etkisi var mı?

Genelde çatlak tedavisinde kullanılan kremler bitkisel maddeler, tretinoin ve alfa hidroksi asit içerirler. Tretinoin ve alfa hidroksi asitlerin gelişen bebek üzerine yan etkisinden dolayı hamilelik boyunca kullanılmaması gerekir. Bu yüzden çatlak koruyucu amaçla tercih edilmezler.

5. Kozmetik ürünler dışında çatlakları gidermek için kullanılan yöntemler var mı?
Çatlak tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem laser tedavisidr. 585 nanometre pulsed dye laser ile iyi sonuçlar elde edilmektedir. Bununla birlikte çatlak tedavisi amacıyla liposuction da kullanılıyor. Ancak liposuction tedavisi çatlaklarda iyi sonuç vermez.

6. Hamilelik döneminde ciltte birtakım lekeler de görülüyor. Bunun nedeni nedir?

Hamilelik esnasında salgılanan östrogen, progesteron ve MSH hormonlarının etkisiyle göğüs çevresi, koltuk altı, genital bölge ve kalçaların iç yüzlerinde renk artışı gözlenir. Tüm vücutta bulunması nadirdir. Doğuma kadar ilerleme gösterir, doğum sonrası geriler. Yüzde ise simetrik, keskin sınırlı gebelik maskesi gözlenir. Olayın gelişiminde ailesel yatkınlık da söz konusudur. Güneşe maruz kalma olayı aktifleştirir.

7. Bu lekelerden kurtulmak için ne gibi önlemler alınabilir?

Oluşan doğum lekeleri leke açıcı kremler ve peeling ile açılabilir. Peeling deriyi soyma işlemi olduğu için hamilelik döneminde oluşan lekelerin açılmasında işe yarar.

Hamilelik ve Kozmetik

Kadınlar her zaman bakımlı olmak isterler değil mi? Anne adayları da 9 ay boyunca güzelliklerine dikkat etmek istiyorlar. Ancak bebek bekliyor olmak da onları korkutuyor.

Hamilelikte saç boyatmak güvenli midir?
Kullanılan boyanın cinsine göre değişir. Ancak boyalarda bulunan kurşun ve türevi vs maddeler ciltten emilerek zararlı olabilir. Her boya ürününde içerikleri tam olarak bilinmiyor. Bilinen çeşitli kimyasallar olduğu ve bunların içinden bazılarının zararlı olabileceğidir. Gerçi bir kereden alınacak zararlı madde oranı risk teşkil etmeyebilir diye düşünülebilir ama muhtemel yan etkileri bilinmeyen uygulamalardan uzak durmakta fayda var. Bu açıdan çok gerekmedikçe önermiyoruz.

Hamilelikte güneşlenmek zararlı mıdır?
Hamilelikte vücut ısısının artışını istemiyoruz bu bebek için iyi değildir. Hamile saat 11-17 arası güneşte durmamalıdır. Bu saatlerin öncesinde ve sonrasında da yatarak güneşlenme önermiyoruz. Denizde ve havuzda bu saatlerde alınacak güneş yeterli olacaktır. Bu sürelerin da 15 dakikayı geçmemesi gerekmekle birlikte günde bir kaç kez deniz banyosu öneriyoruz.

Güneşlenirken dikkat edilmesi gereken noktalar nelerdir?
Saat 11-17 arası güneşe çıkılmaması gerektiğini gebeler unutmamalıdır. Gebelerde hormonal nedenlerden ötürü güneş lekesi oluşma ihtimali de yüksektir. O yüzden bu saatler dışında güneş alabilirler ama bu yine de güneşe yatarak güneşlenme tarzında olmamasının faydalı olduğu unutulmamalıdır. Gölgede ve denize girerken yüzerken aldığı güneş yeterlidir.

Hamilelikte hangi epilasyon yöntemi kullanmak gerekir?
Ağda ve tüy dökücü kremlerin olumsuz yönleri var mıdır?
Ağdanın bilinen bir yan etkisi yoktur. Tüy dökücü kremler çok çeşitli ve hepsinin ayrı ayrı içeriklerini bilerek değerlendirmek gerekir. Ancak hepsi de kimyasallar içerdiğinden dikkat etmek ve tercih etmemekte yarar var.

Çatlakları önlemek için kullanılan kremler bebeğe zarar verir mi?
Hayır. Bu konuda özel olarak satılan ürünler var. Onlardan tercih edilmelidir.

Hamilelikte dişe dolgu yaptırmak güvenli midir?
Evet. Çürük dişle dolaşmak zararlıdır bu sürede gerekli olduğunda diş dolgusu yapılır Lokal anestezi gerektiği hallerde diş çekimi yapılabilir. Bu, zararlı değildir.

Hamilelikte Yaşadığınız Cilt Değişiklikleri


Gebelik maskesi, sivilcelerde artma,çatlaklar, saç dökülmesi… Hamilelik döneminde yaşanan bu sorunlar sadece size ait değil. Her kadın bu ve buna benzer problemleri yaşıyor.

Gebelik maskesi nedir?
Gebelik maskesi, hamilelik döneminde kadın seks hormonlarının aşırı artmasıyla ortaya çıkan lekelenmelere verdiğimiz isimdir. Güneş gören bölgelerde olur; yüzde, özellikle çene, elmacık kemikleri ve bunun gibi güneş ışınlarının dik geldiği bölgelerde daha yoğun görülür. Hamilelik dışında hormonal dengesizliklerde ve bazı kronik hastalıklarda da karşımıza çıkmaktadır.

Kimlerde daha çok görülür?
Gebelik maskesi oluşumunda ailesel yatkınlık söz konusudur. Ayrıca dikkat edilmeden güneş altında çok kalma durumlarında ve derinin üst tabakasını tahriş eden kozmetik ürün kullanımı ve manipülasyonlarda (tüylerin alınması gibi) görülme oranı artar.

Ne şekilde tedavi edilir?
Hamilelik döneminde hiçbir tıbbi tedavi prensip olarak uygulanmaz. En doğrusu güneşten koruyucu kremler kullanarak ve öğlen saatlerinde güneş altında durmaktan kaçınarak kişisel koruma sağlamaktır.

Bazı anne adaylarında gebelikte sık sivilce görülmesinin sebebi nedir?
Gebelikte görülen sivilceler yine kişideki hormon fazlalığı sonucu oluşur. Ergenlik döneminde sivilce problemi olan kişilerde görülme olasılığı fazladır. Hamilelik sonlanınca kendiliğinden düzelir.

Sivilceler tedavi edilir mi? Edilirse nasıl tedavi edilmelidir?
Ph'ı dengelenmiş ürünler kullanarak deriyi temiz tutmak ana prensiptir.

Çatlak neden olur?
Çatlaklar deri altındaki dokuların ani gelişmesi ve büyümesine derinin yetersiz kalması sonucu oluşur. Yani alttaki dokunun hızlı büyümesine derinin esneme kapasitesi yetersiz kalır ve deri bu bölgelerde ayrılır. Vücut bu bölümleri onarım dokusu ile doldurur.

Önlemek mümkün müdür?
Çatlak oluşumunu hızlı kilo alımları çok destekler. Hamilelik süresince orantılı ve 8-13 kilo arası kilo alımı gerçekleşirse kişinin daha az oranda çatlakla karşılaşması söz konusu olur. Ayrıca deriyi besleyerek çatlak oluşumunu bir ölçüde azaltan A vitamininden zengin kozmetik preparatlar kullanılabilir.

Tedavisi nasıl yapılır?
Çatlakların spesifik bir tedavisi yoktur. Vücut çatlayan bölgeyi onardığı için bu bölgede tekrar derinin gelişmesi şu andaki tıbbi ve teknolojik bilgilerimizle imkansızdır. Çatlakların yeni oluşumu sırasında tedavi şansı yüksektir, ancak olgunlaştıktan sonra tedavi şansı düşmektedir.

Saçların dökülme nedeni nedir? Tedavisi var mı? Yoksa doğum sonrası kendiliğinden düzelir mi?
Saçlar hamilelik sırasında dökülmez, aksine hormonların etkisiyle gürleşir ve çoğalır, ancak doğumdan sonra kadın seks hormonlarının azalmasıyla dökülmeye başlar. Doğumdan sonraki ilk yıl içerisinde kendiliğinden eski dengesine kavuşur. Eğer, hamilelik sırasında dökülme varsa mutlaka bir uzmanla görüşülmelidir, vitamin ve mineral eksikliği olabilir.

Ciltte meydana gelen hangi değişikliklerde doktora başvurmak gerekir?
Hamilelik döneminde deri benlerinde büyüme, tüylenmede artış, kaşıntılı deri hastalıkları görülebilir. Bunlar hamilelik sonlanınca kendiliğinden düzelir.



Hamile kadın güzeldir...
Hamilelik tüm sorunlarına rağmen kadınların hayatları boyunca yaşayabilecekleri en özel dönemlerden biri. Size tavsiyemiz, belki biraz zor olsa da, sağlığınızın yanında güzelliğinizi de ihmal etmeyerek bu dönemin tadını sonuna kadar çıkarmak!Anne adayının fazla birkaç kilo alma, yüz lekeleri, cilt tipinin değişmesi, saçların kalınlaşması ya da incelmesi gibi çok da istenmeyen durumlar yaşaması kaçınılmazdır. Ama tüm bunlar hamile kadınların güzel olamayacağı anl***** gelmez; önemli olan hamileliklerini bahane edip günlük bakımlarını ihmal etmemeleri.

Hamile bir kadının makyajı nasıl olmalı?

Doğru ve bilinçli yapılan makyaj hamilelikte mucizeler yaratabilir. Hem bakımlı görünmek anne adayının kendisini çok daha iyi hissetmesini sağlayacağı için psikolojik açıdan da oldukça faydalıdır.Peki hamile bir kadın makyaj yaparken nelere dikkat etmeli? Hamilelikte makyaj yaparken dikkat edilmesi gereken başlıca nokta makyajın hafif ve abartıya kaçılmadan yapılmış olması. Hamile kadınların makyaj çantalarından eksik etmemeleri gereken ürünlerin başında kapatıcılar geliyor. Göz altlarında oluşan koyu renk halkaları ve hamileliğin bir sonucu olan cilt lekelerini gizlemenin en güzel yolu bunları kullanmak. Tüm cilt tipleri için çok uygun olan sarı tonlarında bir fondöten, pembe bir allık ve uygun renkte bir ruj hamile makyajını tamamlamak için gereken diğer ürünler. En iyi sonucu almak için kapatıcı (fondötenden bir ton daha açık), gereken yerlere fondötenden önce uygulanmalı.Peki hamilelikten dolayı şiş olan ve normalden çok daha yuvarlak ve dolgun görünen yüz için ne yapılabilir? Yüzü inceltmek için en iyisi allıkla yapılan hilelere başvurmak. Tüm yanağa bronz renkli bir allık sürüp ardından gülünce belirginleşen elmacık kemiklerine pembe tonlar uygulamak bu iş için yeterli. Hafif ve çiçekli bir parfüm kullanmak da hamile kadının kendisini iyi hissetmesi için birebir olan bir yöntem. Hem bilindiği gibi hamilelikte koku alma duyusu güçleniyor.

Hamile kadınlar nasıl giyinmeli?

Herkesin bildiği gibi hamileler için en uygunun hamile kıyafetleri giymek olduğu düşünülür. Oysa bazı anneler rahat ve vücutlarına uyumlu olmak kaydıyla günlük kıyafetler içinde de çok rahat ettiklerini söylüyorlar. Bu dönemde eşlerinin dolabını karıştırıp bir kaç gömleğe el koyanlarda yok değil!Aslında en önemli olan kişinin kendisi için en doğru stili bulması ve öyle giyinmesi. Ve tabii bunların içinde kendisini çok çok iyi hissetmesi. Kendine güvenli olan kişiler ne giyerlerse giysinler ve nasıl görünürlerse görünsünler mutlu oluyorlar ve bunu dışarıya yansıtabiliyorlar.


Hamileliğin tatlı sürprizleri

- Hamilelik boyunca saçlar, güzelleşir, saç telleri kalınlaşır ve dokuz aylık bu periyod boyunca dökülme hemen hemen hiç olmaz.
- Pek çok hamile kadın son derece sağlıklı görünürler. Bunu hormonların ve hızlanan kan dolaşımının etkisiyle çok güzel bir renk alan ciltlerine borçlular.
- Pek çok erkek eşinin hamile görüntüsüne bayılır.

Hamileyken aklınızdan çıkarmamanız gerekenler

- Unutmayın siz şişman değilsiniz sadece hamilesiniz
- Hamileliğinizi ortaya çıkaran kıyafetler giyebilirsiniz çünkü bu gizlenecek değil övünülecek bir durum.
- Çok yakında dünyaya bir bebek getireceksiniz, yani kendinizi sonuna kadar şımartmaya hakkınız var; manikür, pedikür ve güzel iç çamaşırlarıyla mesela!
- Egzersiz yapmayı sakın ihmal etmeyin. Bu hem doğuma yardımcı olacak hem de doğumdan soruda tekrar normal formunuza dönmenizi kolaylaştıracaktır.

Sutyen seçimine dikkat!

Anne adayları, hamileliğin ilk aylarından itibaren göğüslerinde meydana gelecek değişiklikleri göz önünde bulundurarak gerekli desteği sağlayan sutyenlerin kullanımına bu aylardan başlayarak özen göstermeliler. En uygun ve şık sutyeni bulmak alış-veriş işleminin yarısı. Bu nedenle sutyen satın alırken "ölçü" konusunda çok hassas davranmalı ve bu dönem için yengi sutyenler alınmalı.
 
Günde 5 mg folik asit mutlaka alınmaldır. Hatta gebe kalmadan önce başlanması anomali riskini daha da azaltacaktır. Doğum öncesi kanama riskinin yüksek olduğu hallerde anneye doğum öncesi K vitamini enjeksiyonu yapılması önerilir.

Kalp hastası olan anne adayları nelere dikkat etmeli?
Kalp hastası anne adaylarının gebe kalmadan önce kardiyoloji doktoruyla durumunu konuşması gerekir. Hastalığın durumu ve tipine göre çeşitli önerilerde bulunacaktır. Kalp hastalığ, geçirilmiş romatizmal ateşe bağlı veya doğuştan veya ileri yaşta anne adayı ise sonradan kazanılmış olabilir. Tedavinin düzenlenmesi ile kalp hastalığı olan anne adaylarının birçoğunun gebeliği ve doğumu problemsiz seyreder, ancak doğumun sezeryanla sonlanması olasılığı yüksektir.

Bazı ciddi kalp hastalıklarında gebelik annenin durumunu kötü etkileyebilir ve yaşamını tehdit edebilir. Bu nedenle anne adayı gebelik planını mutlaka doktoruna bildirmelidir. Gebelik sırasında bebeğe de kan pompalayan kalbin yükü arttığından anne adayı kendini fazla yormamalı ve daha çok istirahat etmelidir.

Tansiyon yüksekliği gebelikte sorun yaratabilir mi?
Tansiyon yüksekliği gebelikte sorun yaratabilir. Gebelik sırasında başağrısı, görme bozukluğu, kusma ve ödem yakınmaları olabilir. Gebeliğin ikinci yarısında kronik yüksek tansiyon yakınmanız, gebeliğe bağlı hipertansiyonla birlikte dah ciddi problemlere neden olabilir.

Gebelik öncesi tansiyon hastası olduğunuzu biliyorsanız, sizi takip eden doktorunuza gebelik isteğinizi bildirip, çeşitli idrar ve kan analizlerinizi yaptırmalısınız. İlaçlarınızın değiştirilip dozlarının ayarlanması gerekebilir. Her ay rutin gebelik muayenenizde tansiyonunuza bakılıp bacaklarınızda ödem olup olmadığı ve idrar analizinizin de protein varlığı kontrol edilecektir. Doktorunuz sizi daha sık kontrole çağırabilir.

Tansiyonunuz çok yüksek seyrediyorsa hastaneye yatırılıp sizin ve bebeğinizin daha sıkı monitörize edilmesi gerekebilir. Bebeğinizin gelişimi tamamlandığında doktorunuz doğum eyleminizi başlatmayı veya sezeryan yapmayı önerebilir.

Gebelikte enfeksiyon tehlike yaratır mı?
Çoğu enfeksiyon anne karnındaki bebeğin gelişimini etkilemez Fakat bazıları; düşüğe, erken doğuma ve özellikle erken gebelik döneminde bunlara maruz kalmışsanız bebekte çeşitli konjenital anomalilere neden olurlar. Bunun için gebeliğiniz sırasında enfeksiyon hastalığı geçiriyorsanız veya geçirmekte olan birisi ile temasta bulunmuşsanız bunu doktorunuza muhakkak bildirmelisiniz.

İlk gebelik muayenenizde özellikle gebelikte risk oluşturan bazı enfeksiyonlara karşı bağışıklığınız olup olmadığı kontrol edilecektir. Gebelik öncesi kızamıkçık hastalığına karşı bağışıklığınız yoksa multaka aşı olmalı ve bundan en az 3 ay sonra gebe kalmalısınız. Enfeksiyon erken dönemde saptanırsa ilaçlarla bebeğinizde olacak problem riski azaltılmaya çalışılır.

Gebelikte böbrek fonksiyonları bağlı enfeksiyonlar olabilir mi?
Gebelik sırasında böbrek fonksiyonları atık maddelerin atılımını sağlamak için artar. İdrar yolları enfeksiyonuna meyilli kadınlarda gebelik sırasında enfeksiyonun böbreklere ulaşması ve piyelonefrit olasılığı artar. Çünkü gebelikte hormonlara bağlı idrar yollarında genişleme olur. Gebelik takibi muayenelerinizde idrarda protein kontrolü yapılacak ve eğer yüksek bulunursa kültür yapılacaktır. İdrar yolları enfeksiyonları genellikle antibiyotiklere hızlı cevap verirler.

Eğer gebelik öncesi bir böbrek hastalığınız varsa gebeliğiniz sırasında böbreklerin yükü arttığı için sıkı izleminiz gerekmektedir. Böbrek hastalığı olanlarda gebelik sırasında yüksek tansiyon ve preeklamsi riski yüksektir.

Guatr hastası olan bir kadın gebelikte ne yapmalı?
Gebelik sırasında hormonal değişikliklere ve bebeğin gereksinimine bağlı olarak iyot ihtiyacı artar. Bebek kendi troid hormonlarını sentezlemektedir. Guatr problemi olan kadınların gebelikte iyot içeren tuz kullanmaları önerilmektedir.
 
ANNENİN 9 AYLIK YAŞAMI

Annenin 9 Aylık Yaşamı (1 Ay)

Gebeliğiniz doğrulandıktan sonra,ilk ve en kapsamlı doktor muayeneniz bu ilk ayda yapılacaktır.İlk muayenede hekiminiz şunları kontrol etmek isteyecektir:
• Yaşamakta olduğunuz hamilelik belirtileri
• Son adet kanamanızın tarihi
• Rahim ve rahim ağzı muayenesi
• Ayrıntılı özgeçmiş
• Bedensel muayene
• Labratuvar incelemeleri

Birinci ayın sonunda bebeğiniz yaklaşık bir elma çekirdeği büyüklüğündedir(6 mm).Henüz kilonuzda bir değişiklik görülmeyecektir. İlk ayınızda en sık hissedeceğiniz belirtiler:
• Sık idrara çıkma
• Yorgunluk
• Kusma ile birlikte veya kusmasız bulantı
• Tükrük salgısında artış
• Mide şikayetleri
• Yiyeceklere aşırı istek
• Göğüslerde dolgunluk şişkinlik duyarlılık hissi


Annenin 9 Aylık Yaşamı (2 Ay)

2.ci ayın sonunda bebeğiniz insan görünümüne daha çok bürünür.Bu ayın sonunda yaklaşık bir çilek büyüklüğündedir (2.5cm). Üçte biri baştır ve ağırlığı 10 gramdır. Halen hamile olduğunuzu hissetmeyebilirsiniz. Bu ayda belirgin bir kilo artışı olmaz. Bu ayda aşağıdaki belirtilerin tamamını yada bir kaçını yaşayabilirsiniz.Bazıları bir önceki aydan devam ediyor olabilir,bazıları ise yeni başlamıştır. Bu belirtiler:
•Yorgunluk,uykusuzluk
• Kusma ve bulantı
• Sık idrar yapma
• Kabızlık
• Mide de yanma,sindirim güçlüğü
• Yemeklerden tiksinme yada aşırı yemek yeme
• Memelerdeki değişiklikler; şişkinlik, duyarlılık, meme ucunda ki koyu renkli alanın daha da koyulaşması
• Arada bir baş ağrısı,baş dönmesi,fenalaşma hissi
• Elbiselerin bel ve göğüs kısmından dar gelmeye başlaması ve karın şişliği; rahim büyümesinden çok bağırsak gerginliğine
bağlı
• Sinirlilik,duygusal oynamalar,ağlama hissi

Annenin 9 Aylık Yaşamı (3 Ay)

Bu ayda bebeğin başı vücuduna oranla oldukça büyük,kol ve bacakları ise henüz kısadır. Bebeğiniz artık 6-7 cm boyunda ve 15
gr ağırlığındadır.Bu ayda gebeliğin başlangıcında hissettiğiniz rahatsızlıkların gitgide azaldığını göreceksiniz.

Neler oluyor:
• Gebeliğin başlangıcında görülen bulantı ve kusmalar bu haftadan başlayarak hafifleyecektir
• Sık idrara çıkma isteğinde gebeliğin ilk haftalarına göre bir azalma olduğunu fark edeceksiniz.
• Hamilelikte bağırsak hareketleri yavaşladığı için kabızlık görülebilir.
• Vücudunuzdaki kan miktarı hamilelikte artar; bunun sonucu olarak akciğerler,kalp ve böbrekler daha çok çalışır; karın bölgesi ve bacaklara olan kan desteğinin artması ile toplardamarlar daha görünür hale gelir.
• Ara sıra baş ağrısı ve baş dönmesi, fenalaşma hissi yaşayabilirsiniz.
• Hormon değişikliklerinden dolayı aşırı duygusal olabilir,küçük şeylere üzülebilirsiniz.
• Yemeklerden iğrenme veya aşerme bu aylarda sık rastlanan belirtilerdir.
• Yorgunluk,uykusuzluk,mide şikayetleri bu ayda da devam edebilir.
• Memelerde duyarlılık hissi ve ağırlık artar.
• Vücudunuzun görünümü henüz pek değişmemiştir.

Ne yapmalı:
• Yediklerinizin taze ve bol çeşitli olmasına özen gösterin.
• Kabızlığa karşı bol su için ve lifli besinler yiyin.
• Düzenli olarak doğum öncesi jimnastiği uygulamalısınız.ayrıca olağanız varsa bol bol yüzün. Bu sırt ve bel kaslarınızı kuvvetlendirecek ve hamileliğiniz ilerledikçe daha az ağrı çekmenizi sağlayacaktır.Ara sıra olan baş ağrıları,

İlk Üç Aydaki Kilo Artışı:

Aşırı kusmanız yoksa 1,2 kilo almanız beklenir. Bu, tüm hamilelikte alınan kilonun %10’unu oluşturur.


Annenin 9 Aylık Yaşamı (4 Ay)



Artık hamileliğinizin ikinci üç ayına giriyorsunuz. Bundan sonra hamile olduğunuz dışardanda belli olacaktır.Bebeğinizin tüm organları oluşmuştur.14.ü haftadan beri plasentadan beslenmektedir.Bundan sonraki haftalarda daha da gelişecek bağımsız bir yaşama hazırlanacaktır.

Neler oluyor:
• Bu ayda hamilelik ile ilgili heyecan ve sevinciniz artar.
• Bebek büyüdükçe iştahınız artar.
• İdrar sıklığı artık azalacaktır.
• Bulantı ve kusmanız azalacak yada bitecektir(çok az kadında ise bu dönemde başlayabilir)
• Mide ekşimesi,bağırsak gazı,şişkinlik şikayetleriniz devam edebilir.
• Özellikle oturur yada yatarken aniden ayağa kalkmak gibi ani durum değişikliklerinde baygınlık hissi ve baş dönmesi olabilir.
• Burun içi dokusunda şişme (gripte olduğu gibi), burun kanamaları,dişeti kanamaları olabilir.
• Ayak bileklerinde,ayaklarda ve bazen de yüz ve ellerde şişme olabilir.
• Bu ayın sonuna doğru bebek hareketleri başlar.
• Cildinizin renginde koyulaşma olabilir; bu, meme uçları çevresindeki ciltte daha belirgindir. Karnınızın üstünde koyu bir çizgi görülebilir. Doğumdan kısa süre sonra bu çizgi kaybolur.

Ne yapmalı:
• Normal giysileriniz artık dar gelmeye başlayabilir,fakat hamile kıyafetleri için henüz erkendir.bol ve rahat giyecekleri tercih etmelisiniz.
• Doğum öncesi kontrollerin ikincisini yaptırma vakti gelmiştir.Doktor bu haftada ultrason yapılmasını ve kan tahlili isteyecektir.Bu testte kandaki AFP düzeyi ölçülerek bebekle ilgili bazı riskler aranır.Risk varsa bebeğin içinde bulunduğu sıvıdan biraz alınarak incelenir. Bu işleme amniyosentez denir.
• İştahınız arttığı için canınızın istediği her şeyi yemeniz gerekmez;sağlıklı beslenmeye özen göstermeli ve kilonuzu korumalısınız.
• Doktorunuz salık vermişse ve bulantınızda yok ise demir ve vitamin haplarına başlayabilirsiniz. Bunları tok karnına almalısınız.


Annenin 9 Aylık Yaşamı (5 Ay)


COLOR="RoyalBlue"]Annenin 9 Aylık Yaşamı (6 Ay)


Altıncı ay genellikle hamileliğin en iyi dönemidir. Bu dönemde kendinizi daha iyi ve zinde hissedersiniz.Şimdiye dek hızlı kilo almadıysanız bu ay içinde epey kilo alabilirsiniz.

Neler oluyor:
• Bebek hareketleri daha belirgin hale gelir.
• Beyaz vajinal akıntı devam eder.
• Kabızlık ve mide şikayetleri devam edebilir.
• Ayak,el ve yüzde su tutulmasına bağlı şişlik artabilir.
• Karında gerginliğe bağlı kaşıntı görülebilir.
• Vücudunuzun üst bölümündeki fazla kilolar hamilelikte su tutulmasına bağlıdır,kalıcı değildir.
• Sıcağa karşı daha duyarlı olabilir, buna bağlı olarak da daha çok terleyebilirsiniz. Bol su içmeli doğal olmayan içeceklerden uzak durmalısınız.
• Meme uçlarınızın çevresindeki koyu bölge daha da belirginleşir.

Ne yapmalı:
• Her fırsatta ayaklarınızı yükseğe koyarak dinlendirin.
• Kendinizi fazla yormadan düzenli hareket ve yürüyüş yapmalısınız.Gevşeme ve soluk alıp verme egzersizleri özellikle yararlıdır.

İkinci Üç Aydaki Kilo Artışı:

Toplam 5-7 kilo arasındadır. Bu tüm hamilelikte alınan kilonun %50 - %60'ıdır


Annenin 9 Aylık Yaşamı (7 Ay)



Artık hamileliğinizin sona ermesine yalnızca üç ay kaldı.Kendinizi iyice irileşmiş ve belkide hantal hissedebilirsiniz.Tüm organları oluşan bebeğiniz son haftalara doğru yağ depolamaya başlar. Oldukça hareketlidir.Bu haftalarda doğarsa özel bakım ile yaşama şansı bile vardır.

Neler oluyor:
• Bebeğin hareketlerinde artış ve güçlenme hissedeceksiniz.
• Mide yanması,sindirim güçlüğü ve kramplar gibi gebelikte sık görünen yakınmalar devam eder.
• Bebeğin yaptığı baskı nedeni ile nefes darlığı çekebilirsiniz.
• Karnınızda kırmızı renkli çatlaklar oluşabilir.
• Bacak krampları ve sırt ağrısı sizi rahatsız eder.sırt ağrılarını azaltmak amaçlı her zaman dik durmanın ve yüzmenin çok faydası vardır.
• Yalancı doğum ağrıları denen rahmin kısa süreli ve düzensiz kasılmaları olabilir,ancak bunlar genellikle ağrı uyandırmazlar.
• Doğumla yada bebekle ilgili,sizi ürküten garip rüyalar görebilirsiniz.Bu gayet normaldir. Nedeni yatakta rahat edememeniz veya bebek hareketleri olabilir.
• Memelerdeki damarlar daha belirgin hale gelir ve kolosturum akmaya devam edebilir.

Ne yapmalı:
• Gün boyunca her fırsatta dinlenin.Akşamları da erken yatmaya çalışın.
• Artık doktor kontrollerine iki haftada bir gitmeniz gerekir.


Annenin 9 Aylık Yaşamı (8 Ay)

Olabildiğince dinlenmeli,gün ortasında bir süre uzanıp yatmalısınız.Kendinizi hantal ve ağır hissedebilirsiniz.Bu durum moralinizi bozmamalı. Doğum öncesi kurslara başlamadıysanız şimdi tam zamanıdır. Bu haftada bebek artık bütünü ile orantılı bir vücuda sahiptir.Cildin altında yağ depolanır ve
bebek tombul bir hal alır.

Neler oluyor:
• Bebeğiniz büyüdükçe iç organlarınıza bası yaparak solunum güçlüğü yada sık idrara çıkma gibi yakınmalara sebep olabilir.Ayrıca gülerken veya öksürürken idrar kaçırabilirsiniz.
• Eskisi gibi rahat uyuyamıyor olabilirsiniz.
• Göbek çukurunuz düzleşir,hatta hafif dışarı çıkabilir.Bu doğumdan sonra düzelecektir.
• Giderek kıvamı koyulaşan beyazımsı vajina akıntısı olabilir.
• Midede yanma, hazımsızlık, gaz, kabızlık şikayetleriniz devam der.
• Burunda tıkanıklık, burun ve dişeti kanamaları devam edebilir.
• Göğüslerden sızıntı şeklinde veya daha bol ağız(kolosturum)gelmeye devam eder.
• Kalça ve leğen kemiğinizin çevresindeki eklemleriniz doğuma hazırlık olarak genişler,bu nedenle karın ve bacaklarda hafif rahatsızlık duymanız doğaldır.
• Bu ayın sonuna doğru kilo artış hızınız biraz kesilir;ancak bebeğiniz gelişimini sürdürür.Kilo artışınız çok fazla ise (toplam ortalama 11 kg
olmalı) karbonhidrat ve sütlü içecekleri azaltabilirsiniz.

Ne yapmalı:
• Günde bir iki saat bacaklarınızı yükseğe koyarak dinlendirin.
• Uyumakta güçlük çekiyorsanız,yatağa girmeden önce gevşeme teknikleri uygulayın. Bacaklarınızdan birini karnınıza doğru çekip minderlerle destekleyerek yan yatmanız yararlı olabilir.


Annenin 9 Aylık Yaşamı (9 Ay)

Çalışıyorsanız artık doğum iznine çıkmış, doğum hazırlıklarının tatlı heyecanına kapılmış olmalısınız.Hem hamileliğinizin bitmesini özlemle bekleyip seviniyor, hem de doğum olayını ve anne olmanın getireceği sorumlulukları düşünüp kaygı duyuyor olabilirsiniz. Bebek tüm rahmi doldurduğu için artık yer değiştiremez ama tekme atmaya devam eder.

Neler oluyor:
• Bebek hareketleri azalır çünkü hareket alanı daralmıştır.
• Vajinal akıntı koyulaşır ve daha fazla sümüksü yapıdadır.Cinsel ilişki veya muayene sırasında kanlı,kahverengi veya pembe olabilir.
• Uyku sırasında bacak krampları,sırt ağrısında ve ağırlık hissinde artış olabilir.
• Bebeğin başının leğen kemiği boşluğuna girmesi ile mide yanması,sindirim ve solunum güçlüğü gibi yakınmalar azalır.
• İdrar torbanız bebeğin başının altında olduğu için daha sık idrara çıkmak isteyebilirsiniz.
• Daha sık ve daha şiddetli rahim kasılmaları hissedebilirsiniz.
• Az uyku ve bebeğin daha da ağırlaşması nedeni ile kendinizi yorgun hissedebilirsiniz.
• Kilo artışınız yavaşlamıştır ve bu ayda durur.Eğer toplam 13 kilodan az aldıysanız doğumdan sonra normal kilonuza dönmeniz kolay olacaktır. 38.ci haftadan sonra biraz kilo kaybedebilirsiniz. Bu bebeğin bütünü ile olgunlaştığını ve 10 gün içinde doğumun gerçekleşeceğini gösterir.

Ne yapmalı:
• Doğum öncesi kontrollere artık haftada bir gitmelisiniz
• Büyüyen karnınız vücudunuzdaki ağırlık dağılımını ve dengenizi bozabilir;duruş biçiminize önem verin ve dik durun.

Artık doğumla ilgili bilgileri almalı ve hastane hazırlıklarını yapmalısınız.
CENİN'İN GÜNCESİ

Cenin´in Güncesi (1 Ay)

Ben çok küçük, minnacık bir damlayım, uzun bir yolculuğa çıkmam gerektiği söylendi; hem uzun hem de çok zorluymuş, bu yolculuğun her aşamasında büyüyüp hayal bile edemediğim kadar büyük olunca bilmediğim bir dünyaya geçecekmişim. Oysa ben ne kadar mutluydum burada, herkes beni çok seviyordu, hep o yaramaz spermlerin yüzünden, beni hiç çekemiyorlar, üzerime geliyorlar, saklanıyorum yine de olmuyor. Olamaz yine mi, aaaaaaah yine üstüme geliyorlar, offf kocaman bir x kromozomu ile çarpıştık, kayıyorum yardım edin bana aaaaaahhhhhh .

Burası da neresi böyle! Benden başka kimse yok, yolculuğumdan önce bana anlattıkları yer herhalde, biliyor musunuz bu yerin sahibinin adı “anne” imiş, bir de yardımcısı “baba” varmış, ben öteki dünyaya geçtiğimde beni onlar karşılayıp, benimle ilgileneceklermiş, yani rezervasyonum yapıldı, aslında bu yolculukla ilgili her şey bana anlatıldı, bir süre küçük ressamlar gelip pürüzsüz vücuduma organlarımı çizeceklermiş, bu ressamlar böyle bütün damlaları ziyaret eder, güzel bebekler çizerlermiş, sakin ve rahat olursam her şey yolunda gidermiş, ama çok heyecanlıyım. Buraya üç haftada düştüm ve artık yeni adım “embriyo”, bu ismi bir türlü hatırlayamıyorum zaten önemli de değil çünkü ben büyüdükçe ismimde değişecekmiş ne kadar tuhaf değil mi? Ama en güzeli öteki dünyaya geçtiğimde kız ya da erkek olarak doğuşuma göre anne ile baba bana yeni bir isim vereceklermiş, hani bu yolculuğa sebep olan o spermler bana hücum edince bir X kromozomu ile çarpışmıştım ya, bunun için ben anne gibi bir kızmışım, ya bana o kocaman Y kromozomu çarpsaydı işte o zamanda baba gibi erkek olacakmışım. Tam da embro, yine söyleyemedim emb-ri-yo olmaya alışmıştım ne kadar zevkli, bu sıvıda hem yüzebiliyor hem de besleniyorum.

Cenin´in Güncesi (2 Ay)


Burada yaşımı hafta diye bir şeyle ölçüyorum ve şimdi tam beş hafta yaşındayım. O yaramaz spermler bana çarptıktan sonra dengem bozuldu, beni iyileştirmek için küçük doktorlar geldi, onlar aynı zamanda ressammış, beni iyileştirdikten sonra vücudumun üst bölümüne dört oyuk , orta bölümünde ise minik bir kabarıklık çizdiler. Hatta o minik kabarık gürültü yapıyor; pıt, pıt diye….Küçük ressamın dediğine göre bana çok hassas bir kalp çizmiş. Bir de daha çok işi olduğunu söyledi, beni üç tabakaya ayırmış sırayla bütün organlarımı çizecekmiş. En dış tabakanın adı ektoderm; sinir sistemimin ana elemanları olan beyin ve omurilik, saç,cilt gibi yapılarımla bu tabakada çalışacaklarmış. Orta tabakanın adı mezoderm; kalp ve dolaşım sistemim, kemiklerim, kaslarım, böbreklerim ve genital organlarım bu tabakada oluşacakmış. Ve son olarak en iç tabakam endoderm; barsaklarım, midem, karaciğerim, pankreasım gibi iç organlarımı burada çizeceklermiş. Ne karışık işler bunlar……

6 hafta yaşındayım ve boyum uzadı, elma ne demek bilmiyorum ama onun çekirdeği( 2mm.) kadarmışım, belki siz bunları biliyorsunuzdur ama ben kendimi yeni keşfediyorum ve yeni öğreniyorum. Size bir şey söyleyeyim mi anne ve baba benim yolculuğumdan haberdar, beni bekliyorlar. Benim için hayatlarında bir çok şeyi değiştirmeye başlamışlar, annenin sürekli midesi bulanıyor ve kusuyor, hatta babaya koktuğunu ona yaklaşmamasını söylüyor, neden anlamıyorum. Sonra saçlarını boyamıyor, sigara kullanmıyor, içki içmiyor çünkü bunlar bana zarar verebilecek alışkanlıklarmış. Ben bir resim gibiymişim, göbek kordonum, gözlerim, kulaklarım ve ağzım çizildi bile. Kalbim, bu yeni çizilen organlarımın gelişmesi için onlara kan depoluyor, dokularım hızla gelişiyor. Biz yine kusmaya gidiyoruz, üzgünümmmmmm, görüşürüz…

7 hafta yaşına girdim biliyor musun? Artık ben öteki dünyadakilere daha çok benziyorum, başım biraz daha büyüdü, yüzüm oluştu, gözlerim hala kapalı ama kollarım ve bacaklarım var, yakında parmaklarım çıkacak, kemiklerimi oluşturacak hücreler gelişmeye başladı, ve ben küçük bir üzüm kadarım artık, ne kadar büyüdüm değil mi, siz şimdi benim bu kadar şeyi nasıl bilebildiğime şaşırıyor olmalısınız ama bunların hepsini bana anlattılar, büyürken korkmamam için bunu yapmaları gerekiyormuş. Yoksa ben de eskiden diğer ceninler gibi kalbin, beynin ne olduğunu bilmiyordum. Burun deliklerim, bağırsaklarım, pankreasım, bronşlarımda belirginleşmeye başladı. Küçük ressamlar bu hızla çalışırsa yakında kocaman olacağım. Bu arada anne hala kusuyor, ben kilo alıyorum, o zayıflıyor. Doktorumuz ona sabah yataktan kalkmadan önce “kraker” denen bir şeyden yemesini söyledi, bende tadını merak ediyorum, hadi yesene ondan. Yemeklerde çok su içtiği için midesi suyla dolmuş, hatta ara sıra o kadar çok su içiyor ki buraya kadar geliyor, boğulacağım, korkuyorum…

8 hafta yaşına girdim ve artık benim adım “fetus”, bu Latince “genç” demekmiş, Latince ne demek? Artık kollarım ve bacaklarım uzadı, omuzlarım, dirseklerim, kalçalarım belirgin hale geldi. Ve ben artık bir çilek kadar büyüğüm. Bugünlerde anne bana kızıyor, bana hamile olduğu için cildi yağ yapıyormuş ve bir çok sivilcesi varmış, doktorumuza “ben sadece bebek istedim sivilce değil” dedi kızgın bir şekilde, doktorumuzda güzel bayan ilk üç aylık dönemden sonra isteseniz de sizinle yaşamak istemeyecek bu ufaklıklara neden kızıyorsunuz, “sakin olun yoksa size inat olsun diye kalabilirler” deyince anne sessizleşti. Bu hafta iki kat daha büyüğüm, ayak ve el parmaklarıma o küçük ressamlar gelip bir şeyler çizdiler, ve bunların adı “tırnak” dediler. Sonra bir de ağzıma diş etlerinin altında diş taslakları
çizdiler. Bunlar çok işine yarayacak deyip kıkır kıkır güldüler. Onlar çok tuhaflar.


Cenin´in Güncesi (3 Ay)


9 hafta yaşındayım bugün yine küçük ressamlar geldi, gözlerimi, dilimi ve ağzımın içini monte ettiler, bağırsaklarımı kordon içinden karın içindeki boşluğa taşıdılar, parmaklarımı da uzattılar biraz. Daha benimle çok işleri varmış. Ne ukala şeyler… Bu arada annenin midesi yanıyor, hiç dinlemiyor ki doktor ona midesine dokunan yemekler yememesini söylemişti, şimdi ilaç almak zorunda kaldı. Bir de beni besleyecek olan memelere süt gelmeye başladığından onun göğüsleri büyüyor, kendine onlar için destekli bir sütyen alacakmış, o ne demek bilmiyorum ama doktor bunu yapması gerektiğini söyledi. Şu günlerde küçük ressamlardan sonra en çok doktoru görüyorum aslında duyuyorum demek istedim.

10 hafta yaşındayım ve kendimi bir portakal kadar büyük hissedeceğimi söylemişlerdi ama portakalın ne olduğunu bilmiyorum ki…doktorun dediğine göre anne hamile olduğu için kolay sinirlenebilir, keyifsiz olabilirmiş. Anne sağlıklı beslenmesine rağmen çok kilo alıyorsa endişelenmesine gerek yokmuş, doğumdan sonra bu kiloları kolayca verebilirmiş, asla diyet yapmaması gerekiyormuş hatta o normal kilolu bir anne adayı olduğu için 12,5 –17,5 kilo alabilirmiş. Düşük kilolu anneler 15-20, kilolu anneler ise 7,5-12,5 kilo alırlarmış. Bu arada ressamlar hızla çalışıyorlar, eklemlerimin çoğu oluştu, bilek, dirsek, diz, ayak bileği, omuz, eller, parmaklar ve tırnaklar tamammış artık sadece benim beslenmeme bağlı olarak büyüyeceklermiş. Küçük ressam bana gözümün ne renk olmasını istediğimi sordu, çünkü iris tabakam ortaya çıkıyormuş, ben “renk” ne dedim, boş ver anneninki gibi yeşil olacak zaten dedi. O zaman neden bana soruyor ukala…

12 hafta yaşındayım ve artık iç kulağım, burnum, dilim bile var. hatta göz kapaklarımı çok seviyorum, onları sürekli açıp kapatıyorum, parmaklarımın ucunda tırnaklar çıktı, ve daha rahat hareket edebiliyorum. Boyum 6,5 cm, ağırlığım 18 gr. olmalı , üfffffffffff ne kadar büyüğüm, inanamıyorum. Bir de eskisi kadar kusmaya gitmiyoruz, ama bu seferde annenin başı ağrıyormuş.hani içinde yüzdüğüm sıvı var ya amniyos sıvısı, ara sıra onu yutuyorum, sonra da ressamların öğrettiği gibi çıkarıyorum, yani çiş yapıyorum.


Cenin´in Güncesi (4 Ay)


13 hafta yaşındayım ve artık bir şeftali kadarmışım, şeftalinin benim gibi kolları ve uzun bacakları var mıdır? Bu hafta ses tellerimi çizdiler, bağırsaklarımı yerlerine yerleştirdiler, ve karaciğerim ile pankreasım üretime başladı.Anne de benim bu yaşımda eskisi kadar şikayet etmiyor, sadece yorgun olduğumuz için dinleniyoruz. Bazen karnında ve sağ kasığında ağrılar oluyormuş, doktor dedi ki bunun sebebi benim büyümemmiş, ben büyüdükçe beni tutan bağlar geriliyormuş ve ağrı yapıyormuş.

14 hafta yaşındayım artık annenin bulantıları yok , kendini yorgunda hissetmiyor ama bu seferde kabızlıktan şikayet ediyor, sürekli tuvalete gidiyoruz, ve lifli besinler yiyoruz. Doktor bazı ilaçlar verdi, ama önce yulaf ezmesi+süt+şeker+corn flakes karıştırıp yemesini söyledi, böylece kabızlıktan kurtulabilirmiş. Ressamlar bana nefes alıp verme çalışmaları yaptırıyorlar, ellerimle selam, merhaba demeyi öğretiyorlar, bunları yaparken kalbim öyle bir atıyor ki; doktorla, baba beni bir makineden duyabiliyorlarmış. Bende onları duyuyorum çünkü kulaklarım oldukça gelişti, tabi gözlerimde …

15 hafta yaşındayım çok güzel kulaklarım var, saçlarım, kirpiklerim, hangi cenin benim kadar güzel olabilir, ben çok güzelim. Ama lanugo denen şu tüylere alışamadım, bunları neden çizdiniz dedim, merak etme 26 hafta yaşına geldiğinde onlar dökülecek dediler. O zaman neden çizdinizzzzzzz, bu ressamların canı sıkıldıkça benimle uğraşıyorlar, işlerini bitirseler de gitseler bir an önce. Giderken bir de gülerek “ bu bebek kızmış” dediler, biliyoruz ne olacak yani…
 
Anne Karnında 40 Hafta (16. Hafta)
Dışarıdan bakıdığında kafa halen en baskın bölümdür ancak vücudun büyümesi de hızlı bir şekilde devam etmektedir. Bebeğin diş kökleri ve kemikleri gelişmelerini sürdürmektedirler.
Yüzde gelişimini ve şekillenmesini sürdürmektedir, bu hafta yüze yanaklarda eklenmiştir. Bebeğinizin dış cinsel organlarıda gelişimini sürdürmektedir, ayrıntılar gitgide belirmektedir. Akciğerlerde artık son şeklini almıştır ama daha tam fonksiyon kazanmamıştır. Bebeğin kemikiliği kan yapımını sürdürmektedir. Bu hafta bebeğinizin boyu yaklaşık 12 cm olmuştur,ağırlığı ise yaklaşık 150 gr dır.
Anne Karnında 40 Hafta (17. Hafta)
Bebeğinizin tüm yaşamsal organları tamamlanmıştır ve son fonksiyonel hallerini almaktadırlar. Artık bebek kendi kanını tamamen üretebilmektedir ve güçlenen kasları ile gitgide daha kuvvetli hareket etmektedir. Bebeğin bu haftada cilt derisi oluşmaya başlar. Bu haftalarda bebeğin büyümesi çok hızlanacak,boyu ve kilosu katlanarak artacaktır. Şimdi boyu yaklaşık 13 cm ve kilosu 200 gr kadardır.

Anne Karnında 40 Hafta (18. Hafta)
Bebeğin yüz ayrıntıları oluşmaya devam etmektedir ve kaşları ile kirpikleride oluşmuştur. Yüzünde ve vücudunda “lanugo” denen ve daha sonra dökülecek olan ince tüyler oluşmaya başlar.
Bebeğinizin cildi saydam denecek kadar incedir, c, idin altındaki kan damarları görülebilir. Bebeğin bu haftada kol ve bacak eklemleri oluşmuş ve kemikler artık sertleşmeye başlamıştır. Akciğerler tam gelişmiş ve ilk solunum hareketleri başlamaktadır, ancak bebek doğacak olsa yaşamasına yetecek güce sahip değildir. Bebek artık baş parmağını emebilir. Bebeğinizin kalbi sizinkinden iki kat hızlı atmaktadır ve doktorunuz bunu özel bir aygıt ile duyabilir. Bu hafta bebeğin boyu yaklaşık 14 cm ve ağırlığı 250 gr kadardır.

Anne Karnında 40 Hafta (19. Hafta)
Bebeğin yüzü artık insan görünümüne bürünmüştür ve bebeğin başında saçlar belirmeye başlar. Bundan sonra bebeğin kasları ve kemikleri dahada kuvvetlenecek ve hızla büyüyerek bebeğin boyunun uzamasına sebep olacaktır. Bu hafat bebeğinizin sert ve yumuşak damakları gelişmektedir. Erkek bebeğin testisleri oluşmuş ancak daha skrotuma inmemiştir. Kız bebeklerde ise rahim ve vajina oluşmuştur. Bebeğinizin boyu yaklaşık15 cm ağırlığı ise 350 gr civarındadır.

Anne Karnında 40 Hafta (20. Hafta)
Bebeğin böbrekleri son halini ve yerini almıştır. Kan üretimi kemikiliğinin yanı sıra dalaktada aktif bir hal almış ve hızlanmıştır. Bebeğin artık tüm vücut kemikleri oluşmuştur yalnız sertleşmeleri zaman alacaktır. Anne bebeğin gerinme ve tekmeleme hareketlerini daha kuvvetli hissedebilir. Bebeğin cildide gitgide kalınlaşmakta ve esneklik kazanmaktadır. Bu haftada bebeğinizin duyu organları görevlerini yapmak üzere farklılaşmaya başlamıştır. Boyu yaklaşık 17 cm,ağırlığı ise 400 gr civarındadır.

Anne Karnında 40 Hafta (21. Hafta)
Artık bebeğinizin vucudu tamamen lanugo denen kıllarla kaplanmıştır.Bu kıllar bebeğin ısısını korumada ona yardımcı olacak ve doğumdan kısa bir süre sonra dökülecektir. Bebeğin burun kıkırdağı sertleşmeye ve bir kemik halini almaya başlamıştır. Bebek artık elini birşey yakalayacakmış gibi sıkabilir. Vücut gelişimi hızla devam etmektedir.Başın büyüme anlamında gelişimi ise yavaşlamıştır,ancak yüz ve beyinin ayrıntılı gelişimi sürmektedir. Bu hafta bebek ortalama 19 cm ve 500 gr ağırlığındadır.


Anne Karnında 40 Hafta (22. Hafta)
Bebeğinizin artık saçları görülmeye başlamıştır.
Bebeğin derisini koruyan ve “verniks” denen beyaz yağlı bir madde deri üzerini kaplamaktadır. Bebeği saran bu madde doğumdan sonrada bebeği korumaya devam eder,bu nedenle bebeğin doğum sonrası hemen yıkanması tavsiye edimez. Bebeğinizin diş kökleri artık gelişmiştir. Bebeğin hareketleri iyice artmiştır.Bunları başta bağırsak hareketleri ile karıştırabilirsiniz.Bebek dışarıdaki seslere tepki olarak hareketlerini daha da arttırabilir.Ancak bebeğinizin hareketlerini hala çok hissetmiyorsanız telaşlanmayın,her bebek fazla hareketli olmayabilir. Bu hafta bebeğin büyüklüğü yaklaşık 20 cm,ağırlığı ise 550gr civarındadır.

Anne Karnında 40 Hafta (23. Hafta)
Bu haftalarda bebeğiniz daha hızlı kilo alacaktır.Vücut normal orantısında olmasada kafa ilk haftalara göre vücuda oranla biraz daha uygundur.Ancak halen biraz büyüktür. Bebeğin cildi henüz yağ toplanması tamamlanmadığı için kırışıktır.Ayrıca cilt ince olduğundan ve kan damarları yüzeysel olduğundan kırmızı görünür. Fetusun içinde bulunduğu amniyon kesesi şu an fetusa bol geldiği için onun tüm hareketlerini (tekmeleme, yumruklama, omuz atma) hissedebilirsiniz. Daha sonra bebek büyüdükçe ve yer daraldıkça hissetmeniz azalacaktır. Bu haftada bebeğiniz dışarıdaki sesleri işitmeye başlar.Onunla konuşmaya başlamanız için uygun bir zaman. Bebeğinizin rahimdeki duruşu bu haftalarda ters olabilir,ama bu doğuma dek düzelecek ve baş aşağıya dönüp normal doğum pozisyonunu alacaktır. Bebeğiniz bu haftada yaklaşık 550 gr olacaktır.

Anne Karnında 40 Hafta (24. Hafta)
Bu haftada bebeğin hızlı göz hareketleri başlar ve göz kırpma refleksi gelişir.Bu refleks özellikle duyduğu seslere ve ani gürültülere karşı olur. Bebeğin halen cilt altı ve diğer yağ depoları tamamlanmaya devam ediyor.Bu haftada bebeğinizin yaklaşık ağırlığı 650 gram dır.

Anne Karnında 40 Hafta (25. Hafta)
Bebeğin kol ve bacak kasları iyice gelişmektedir ve bebek bunları sık sık hareket ettirir.Arada bir sakinleşir yada karnınızın içinde dolaşır gibi çok hızlı hareketler yapar.Bu haftada bebeğinizin derisinde ter bezleri oluşmaya başlar. Bebeğiniz bu hafta yaklaşık 800 gramdır.

Anne Karnında 40 Hafta (26. Hafta)
Bu haftayla birlikte Akciğerlerde tip 2 pnömosit denen bazı özelleşmiş hücreler surfaktan denen özel bir madde üretmeye başlarlar.Bu madde akciğerde ki hava keseciklerini kaplar ve bu keselerin şişmesini sağlar.Buda akciğerlerin havalanması demektir. Bu haftalarda doğan bebeklerde bu madde eksik olduğu için,doğumdan sonra akciğerlerin havalanması ve bebeğin yaşaması zordur. Daha ileriki haftalarda yapılan testlerle bu maddenin miktarına bakılır ve yeterli düzeye ulaştıysa bebek doğurtulabilir.

Anne Karnında 40 Hafta (27. Hafta)
Bebeğiniz artık öksürüp,hıçkırabilir.Ama siz bu hıçkırıkları bebeğinizin tekme atışı ile karıştırabilirsiniz. Bebeğiniz hamileliğiniz boyunca plasentadan beslenir. Ve kendini saran ılık bir sıvı(amniyon sıvısı) ile korunur.Bu sıvı yaklaşık dört satte bir kendini yeniler.Ayrıca bu sıvı bebeğin ısısını düzenler,hastalık etkenlerinden ve darbelerden korur. Artık bebeğinizin beyninde görme ve işitme ile ilgili dalgalar oluşmaya başlar. Anne karnında ki bebeğin uykusu oldukça düzensizdir;çoğu kez siz uyumaya çalışırken o oldukça hareketlenebilir. Bebeğinizin ağırlığı bu hafta 950 gram civarında olacaktır.

Anne Karnında 40 Hafta (28. Hafta)
Bebeğiniz inanılmaz bir hızla büyümektedir. Bebeğin ellerinde ki tırnaklar oluşmaktadır. Bu haftada doğan bir bebek yoğun bakım şartlarında yaşama şansına sahip olsada akciğerde surfaktan denen madde salgılanması yetersiz olduğundan, bu oldukça zor olur. Bebeğin ciltaltı yağ depoları gelişmeye devam etmektedir ama halen cilt zayıf ve buruşuk görünmektedir. Bebeğin beyninin kişilik ve zeka ile ilgili bölümleri 7.ayda(yani bu haftalarda)oldukça karmaşık bir yapı kazandığından kişiliğinde bu aylarda gelişmeye başladığı kabul edilir. Bu hafta bebeğiniz yaklaşık 1000 gram gelecektir.

Anne Karnında 40 Hafta (29. Hafta)
Bebeğinizin beynindeki düşünme merkezi büyüyüp karmaşıklaşarak,hızla gelişmektedir. Bebeğiniz artık yedi aylık olmuştur ve ağrı duyabilir, yeni doğmuş bir bebeğin tepkilerini verebilir. Ayrıca bebeğin ışık,ses,tat,koku gibi algıları tümüyle oluşmuştur.Hatta dilindeki tat alma cisimciklerinin sayısı yenidoğmuş bir bebekten çok olduğu için tat duyusu daha keskindir. Eşiniz elini karnınıza koyduğunda bebeğin hareketlerini hissedebilir,hatta bebek tekme atarken yada sağına soluna dönerken ayağının,poposunun şeklini karnınızın üstünde bir kabartı olarak görebilir. Bebeğiniz bu hafat yaklaşık 1200 gram gelecektir.

Anne Karnında 40 Hafta (30. Hafta)
Bu dönemde doğan bebekler prematür olarak yaşayabilirler.Ancak tabi ki yoğun bir bakım gerekmektedir.Akciğerler ve akciğer damarları gaz değişimi (oksijen-karbondioksit) sağlayacak yeterliliğe kavuşmuştur. Bebeğin merkezi sinir sistemi olgunlaşmıştır ve ritmik soluma hareketleri ile vücut ısı kontrolünü sağlayabilmektedir. Bu hafta bebeğiniz yaklaşık 1500 gram gelir.

Anne Karnında 40 Hafta (31. Hafta)
Bu hafta bebeğiniz gözlerini açar. Vücudundaki lanugo tüyleri ve başındaki saçlar artık tamamiyle gelişmiştir. Bebeğin daha önce el tırnakları oluşmuştu, bu hafta ayak tırnaklarıda görünmeye başlar. Artık bebeğin ciltaltı yağ dokusu dikkate değer şekilde gelişmiştir ve vücudunda ki kırışıklıklar azalmıştır. Bebeğin kan üretimini bu haftalarda dalaktan kemimiliği devralır ve asıl kan üreten organ kemikiliği olur. Bu hafta bebeğinizin ağırlığı 1650 gram civarındadır.
 
Anne Karnında 40 Hafta (33. Hafta)
Gözde pupilla ışık refleksi bu haftada oluşur. Bu haftada artık bebeğinizin rengi kırmızıdan pembeye döner,bunun sebebi artık bebeğin cildinin ve ciltaltı yağ dokusunun gelişmesi ve damarların eskisi gibi yüzeyde olmamasıdır. Bebeğin amniyon sıvısı şu an en fazla olduğu dönemdedir. Bu sıvıyı bebeğiniz yutabilir,daha sonra bebeğin akciğerinden emilen sıvı bebeğin idrarı ile yine kese içine verilir.Böylece sıvının miktarı hiç azalmaz. Amniyon sıvısında bebeğin vücudundan çıkan biyokimyasal maddeler,verniks denen bebeği saran yağlı madde ve bebeğin vücudundan dökülen lanugo denen tüyler vardır. Amniyon sıvısının miktarı önemlidir.Eğer azalırsa bebek riske girebilir, bu nedenle doktorunuz muayeneleriniz sırasında ultrason ile bu sıvının da miktarını kontrol edecektir. Bu hafta bebeğiniz yaklaşık 2000 gram gelir.

Anne Karnında 40 Hafta (34. Hafta)
Bu hafta doğan bebeklerin çoğu prematüre bebek bakımı ile yaşatılmaktadır. Bebeğin beyin dokusu hızlı gelişimini sürdürmektedir ve her gün yeni bir işlev kazanmaktadır. Yağ depoları gelişimlerini sürdürmektedirler. Bebeğiniz erkekse testisleri(yumurtalıkları) karın boşluğu içindeki yerlerinden artık skrotuma inmişlerdir.Eğer inmemişse bu doğumdan sonra anne veya doktor tarafından bebeğin skrotumu ellendiğinde farkedilmeli ve gereken yapılmalıdır. Bu hafta bebeğiniz yaklaşık 2200 gram ağırlığındadır.

Anne Karnında 40 Hafta (35. Hafta)
Bebek artık uyurken gözlerini kapamasını ve uyanıkkende açmasını öğrenmiştir.Ayrıca ışığı farkedip nereden geldiğini anlayabilir. Baş ve vücut oranı artık iyice oturmuş ve yenidoğan bir bebeğin halini almıştır. Bebek şimdiye kadar çeşitli enfeksiyon etkenlerine karşı anneden kendisine gelen antikorlar ile mücadele ediyordu. Artık bebeğin bağışıklık sistemi gelişmiş ve kendi antikorlarını (mikroplarla savaşan hücreler) üretmektedir. Bu bebek doğduktan sonra dış ortamda mikroplarla mücadele edebilmesi açısından önemlidir. Bu hafta bebeğiniz yaklaşık 2500 gram ağırlığındadır.

Anne Karnında 40 Hafta (36. Hafta)
Bebeğinizin başı leğen kemiği boşluğuna doru doğuma uygun bir şekilde inmeye başlamıştır. Bebeğin elleri, kolları, parmakları daha da tombullaşmıştır ancak tırnakları henüz yumuşaktır.
Erkek bebeklerde testisler normal yerlerine inmiş olmalıdırlar. Bu hafta bebeğiniz yaklaşık 2700 gram ağırlığındadır.

Anne Karnında 40 Hafta (37. Hafta)
Bu haftada bebeğinizin başının ve karın çevresinin ölçümleri eşittir.Ama bundan sonra karnının büyümesi daha hızlanacak ve başın çevresini geçecektir. Doğum yaklaştıkça bebeğin genel olarak büyümesi yavaşlar.Bebek son haftalarda her gün ortalama 15 gram yağ depolar vücuduna . Genel olarak erkek bebekler kızlara göre daha uzun ve ağır olurlar. Bu hafta bebeğinizin ağırlığı ortalama 2800 gramdır.

Anne Karnında 40 Hafta (38. Hafta)
Bebeğinizin derisi mavi pembe renktedir ve gitgide daha tombul bir hal almaktadır.Bebeğinizin uzayan tırnakları bazen kendini tırmalayacak kadar keskin olabilir. Bebeğinizin bu haftaki ağırlığı yaklaşık 3000 gram olacaktır.
Anne Karnında 40 Hafta (39. Hafta)
Bebeğiniz ve siz artık heran doğuma hazırsınız. Bebeğin yağ depoları tamamlanmıştır ve vücudundaki lanugo tüyleri dökülmektedir. Bebeğin vücudunu saran verniks denen yağlı maddede tüm deride olabileceği gibi yalnız derinin kıvrımlarında da kalmış olabilir. Bebeğiniz bu hafta ortalama 3200 gram civarındadır.

Anne Karnında 40 Hafta (40. Hafta)
Bebeğiniz heran doğabilir.Vücudundaki lanugo tüylerin çoğu dökülmüştür.Yalnız omuzlarında,kol ve bacaklarda biraz kalmış olabilir. Bebeğinizin ilk dışkısına mekonyum denir.Bu koyu renkli madde doğumdan sonraki ilk bağırsak hareketi ile atılacaktır. Bazı durumlarda bebek bu mekonyumu anne karnındaykende çıkarabilir ve amniyon sıvısı mekonyuma bulanabilir. Bu doktorun dikkatli olması gereken bir durumdur.Doğuma artık hazır olan bebeğiniz bu hafta 3200-3500 gram arasında gelecektir.
 
X