Kilo vermeye çalışırken çevrenizden destek isteyin

dids

f & d
Kayıtlı Üye
26 Eylül 2007
6.481
23
43
Kilo kontrolü sabır ve dirayet ister. Esasında tercihlerimizi yaşam boyu değiştirmeyi gerektirir. Bu nedenle yakın çevremizin desteği, bazen iyi bir diyetisyen bulmaktan daha önemlidir. İdeal olanı ailemizin ve sık sık birlikte vakit geçirdiğimiz insanların bu gayreti desteklemesidir. Ama ne yazık ki, tam da bu en yakınımızda olanlar, bazen bize destek vereceklerine, kararlılığımızı sarsacak davranışlar gösterirler. Umursamazlık bunların içinde en masum kalanıdır diyebiliriz. En beklemediğimiz birisi sizin kilo verme çabalarınızı sabote etmeye kalkabilir. Gariptir ama bazen çevremizdekiler bizim değişmemizden korkarlar. Beni bu sonuca götüren o kadar çok yaşanmış öykü var ki, inanamazsınız. Bu senaryolardan birkaç örnek verebilirim...


Kıskançlıklar başlar...

Bazı arkadaşlarınız kilo verince yaşamınızın değişeceğinden endişe ederler. Kendinize güveniniz artınca onları beğenmeyeceğinizi ve başka çevrelere gireceğinizi düşünerek evhamlanırlar. Bir başkası siz incecik olunca kendi kilolarının daha fazla göze batacağını düşünebilir. Birçok eş kilo veren karısını veya kocasını kıskanmaya başlar. Cazibesinin arttığını, daha cesur giysilere büründüğünü, iltifat topladığını gördükçe huzuru kaçar.

Aile büyüklerine gelince...

Onlar da kendinize ayırdığınız vaktin artmasından hoşlanmayabilir. Sporda geçirdiğiniz vakti, kendilerinden çalındığını düşünebilirler. Hele bir de onların hamur işi ikramlarını almıyorsanız artık iyice gücenirler, alıngan tavırlarıyla sizi üzerler. Arkadaşlarınızdan bazıları da kendilerinin başaramadığı bir tutumu sizin başarmanızdan rahatsızlık duyabilir. Sizi de suç ortağı haline getirmek, böylece yükünü hafifletmek için çaba gösterebilirler.

Sabotaj girişimleri...

Mesela durmadan tatlı ikram eder veya pastaneye davet ederler. Kimi zaman moralinizi bozar, inancınızı sarsarlar. 'Kim kilo verip de öyle kalmış ki...
Önünde sonunda daha fazlasını alırsın' gibi yıkıcı fikirler öne sürerler. Doyduğunuzu söylediğiniz halde, reddetmekte zorlanacağınız yemekleri ısrarla tabağınıza koyarlar. Dikkatle sizin ne yediğinizi izlerler, lokmalarınızı sayarlar, buzdolabını kontrol edip zaaflarınızı bulmaya çalışırlar. Bu da yetmezmiş gibi diyet yönteminizi tenkit ederler. Ne zaman spora gidecek olsanız sizi alıkoyacak bahaneler uydururlar. Çabanızı küçümserler, fırsat bulunca alay ederler...
Eminim diyet yapanlar bütün bunlara şaşırmayacaklardır. Daha sayısız sabotaj örneği sayabilirim ama bu kadarı yeter sanırım. Çünkü en önemlisi, olumsuz telkinlerle baş etmeyi öğrenmektir.

* Size ilk tavsiyem, açık olmanızdır. Yakınlarınızın desteğini net bir şekilde isteyin. Bu ilk adımdır.

* İkinci olarak, kendi kendinize yapıcı telkinlerde bulunun.

* Motivasyonunuzu güçlendirmek için bir diyetisyenden destek alın. Böylece müttefiklerinizin sayısını arttırın. Kim ne derse desin; sorun sizin sorununuzdur, vücudunuz da sizindir! Sizden başka hiç kimse onun sorumluluğunu taşıyamaz. Kendinize ve başladığınız sağlıklı yaşam yolculuğuna sahip çıkın!




(alıntıdır)
 
cok güzel bi yazı olmus gercekten.. :)

ailem bu seferki kararlılığımı görünce yanımda yer alıyorlar artık onlarda daha düzgün beslenmeye basladılar birlkte yürüyüşler yapmaya da basladık ara ara kesnlkle benim moralimi motivasyonumu üstte tutan en önemli etken ailemin desteği.ablam hariç :KK70: kendisi evlenip bi anda hızla kilo almaya baslayınca ve ben aksine zayıflayınca tuhaf tepkler vermye basladı :p
ve arkadaslarım bir teka rkadasım hariç herkes pes edeceğimi ,ya da yeniden bu kilolarla yaşayacağmı düşünüyor bana inanan insanlar az belki ama gercekten inanıyolar ve daha da önemlisi ben kendime inanıyorum:)
sana da bozuk olan moralimi düzeltmeme yardım ettiğin için bu yazyla teşekkür ederim dids :)
 
çevremdeki herkes beni destekliyor :) hatta hedefime ulaşmamı dört gözle bekleyenler bile var.
sadece bi kere yakın arkadaşım kendisine fıstıklı kadayıf ısmarlamamı istedi ama sanırım bu bi test sorusuydu, acaba bu sefer gerçekten rejime başladımmı diye.rejimim bitince ödül olarak sen ısmarlarsın dedim :)
ayrıca çevremiz de bizimle birlikte diyet yapmak zorunda değil bence. ramazanda oruç tutarken yanınızda biri yemek yediğinde kızıyormusunuz yoksa? arkadaşlarımızla gezerken pekala onların canı whooper menü de isteyebilir kaymaklı ekmek kadayıfı da... önemli olan bizim irademiz ve hayalgücümüzdür. İsterseniz yoğurdun içine bi dilim kepek ekmeği doğrayıp pekala tereyağlı iskender tadı alabilirsiniz, yeterki isteyin.
 
Evet iş gerçekten kafada,beyinde bitiyor. Bi anlamda da kendinde. Sen istedikten sonra çevrendekiler isterse önüne çilingir sofrası kursun genede kendine hakim olursun.
Mesela biz bir gün annem,babam,ben ve onların arkadaşı yemeğe gitmiştik. Saat 22.00 filandı. Aslında öğle vakti çıkılan bir yemek olsa dert etmez yerdim,ama geç vakit olunca kendimi frenledim. Annemler çöpşiş yediler,ben sadece bir tane aldım tabaktan. Orda duran salatadan ve haydariden yedim. Evde annem ve babam beni çok tebrik ettiler. Babam bu kız bu işi başarıcak filan dedi ve ben inanılmaz mutlu oldum :1rolleyes:
Sonuç olarak iş kafada bitiyor. Şu sözü de söylemeden bitirmiyim :) Kendinize yollar çizin ve kimse, sizi o yollardan döndüremesin....
 
X