Makyaj yapma sanatı

irden

Aktif Üye
Kayıtlı Üye
24 Temmuz 2008
39
0
:nazar:YÜZ

Fondöten kullanırken dikkat etmen gereken en önemli nokta, genç bir cilde sahip olduğun için hafif formüllü ürünler seçmek. Ten rengine uygun seçtiğin fondöteni sünger ya da parmaklarını kullanarak önce izlerin üzerine uygula. Sonra nokta nokta tüm cildine değdir ve sünger yardımı ile eşit miktarda tüm yüzüne dağıt. Cildin fazla pürüzlü değilse fondöten yerine pudra kullanmayı da tercih edebilirsin. Gülümse ve tam elmacık kemikleri üzerine fırça yardımı ile içten dışa doğru hareketlerle allığını iyice yay.

GÖZ

Parmakların ya da fırça yardımı ile, göz farını, gözkapağına içten dışa, dıştan içe hareketlerle iyice dağıtmalısın. Gözkapakların küçükse daha açık ve parlak tonları tercih et. Kaşlarının daha kalkık durması için tam kaş altına beyaz far kullanabilirsin. Kaş kemiğin çıkıksa koyu bir tonla gölgeleme yapabilirsin. Maskaranı sadece üst kirpiklerine uygula. Tam kirpik dibinden sürmeye başla, uca doğra küçük zigzag hareketler yaparak tamamla.

DUDAK

Rujunun daha kalıcı olması için dudaklarına önce pudra sür. Kalem kullanacaksan, tam dudak çizgisinden geç. Sakın üstüne taşırma! Bir kat rujunu sür ve bir peçete ile fazlalığını aldıktan sonra ikinci katı geç. Dudakların ince ise, açık renkleri tercih et. Dudağın daha kalın görünmesine yardımcı olan diğer bir püf noktası, parlatıcıyı tam orta bölümüne kullanman.
 
Fondöten

Ömrü?

İyi kalitede üretilmiş bir fondötenin ömrü, açılmadan 1-1,5 sene, açıldıktan sonra ise 5-6 aydır. Pudra fondötenler akıcı kıvamlılara kıyasla daha uzun ömürlüdür. Açıldıktan sonra 1 yıl kadar kullanılabilirler.

Bozulduğu nasıl anlaşılır?

Kıvamı eskiye oranla daha koyudur, uygularken topçuklar oluşur, renginde ve kokusunda değişiklikler meydana gelir. Yukarıdaki durumlardan herhangi biri bile oluştuysa kesinlikle o fondöteni kullanmamanız gerekir. Cildinizde tahriş ve alerjiye yol açabilir. Uzun süredir duran bir fondöteniniz varsa yüzünüze sürmeden önce mutlaka elinizin üzerinde deneyin.

Nasıl saklamak gerekir?

Her kullanımdan sonra ağzını silin ve kapağını sıkıca kapatın. Işıklı, sıcak ve nemli ortamlarda saklamayın.


Pudra

Ömrü?

Toz pudralar açıldıktan sonra 3 yıl, kompakt pudralar ise sadece 9-10 ay dayanır.

Bozulduğu nasıl anlaşılır?

Taş gibi sertleşir, kokusu ve rengi değişir. Bu durumdaki bir pudrayı asla kullanmayın.

Nasıl saklamak gerekir?

Her kullanımdan sonra kapağını kapatın. Işıklı, sıcak ve nemli ortamlarda saklamayın.


Rimel

Ömrü?

Kapağı açılmadan 2 yıl, açıldıktan sonra en fazla 6 ay.

Bozulduğu nasıl anlaşılır?

Kurur. Kurumuş bir rimeli asla sulandırarak kullanmayın.

Nasıl saklamak gerekir?

Her kullanımdan sonra kapağını sıkıca kapatın.


Ruj

Ömrü?

Parlak renkli ve sedefli rujlar: açılmadan 2,5 yıl, açıldıktan sonra en fazla 6 ay.
Pastel renkli ve mat rujlar: açılmadan 3 yıl, açıldıktan sonra en fazla 1 yıl.

Bozulduğu nasıl anlaşılır?

Renk ve kokuları değişir, yumuşar ve yağlanır.

Nasıl saklamak gerekir?

Aşırı sıcak veya soğuk ortamlardan uzak tutun.


Oje

Ömrü?

Açılmadan en az 1 yıl, açıldıktan sonra 8-9 ay.

Bozulduğu nasıl anlaşılır?

Akıcılığını yitirip koyulaşır, renk verici madde solüsyondan ayrılıp şişenin dibine çöker, rengi değişir, parlaklığını yitirir.

Nasıl saklamak gerekir?

Her kullanımdan sonra şişe ağzını asetonla temizleyin ve plastik bir kutunun içinde buzdolabının alt bölmesinde saklayın.


Aklınızda bulunsun

Ambalajı açılmış ürünleri satın almayın.

Pazar, tezgah gibi yerlerden makyaj malzemesi almamaya özen gösterin.

Marka ürünlerin taklitlerinden sakının.

Uygulama fırçalarınızı ve spatulalarınızı sık sık temizleyin.

Fondöten ve rimelinize su, ojenize aseton eklemeyin. Ürünün hem içeriği bozulur hem de hijyen özelliği kaybolur.

Ürünlerin ambalajlarını değiştirmeyin.

" Bulmuşken alayım mantığıyla alışveriş yapmayın "; her malzemeyi bitmesine yakın yenileyin. :eek:klava:
 
1) Her gün rimel kullanmanın kirpiklere hiçbir zararı yoktur hatta tam tersi; son yıllarda geliştirilen bazı ürünler, besleyici madde açısından son derece zengin.


2) Her akşam yatmadan önce makyajınızı özellikle de rimelinizi mutlaka temizlemelisiniz.


3) Maskara alırken ürünün fırçasına da dikkat etmek gerekir. Çok sık ya da çok ayrık fırçalar değil, orta mesafeli olanlar tercih edilmelidir.


4) Nem oranının çok yüksek olduğu günlerde, waterproof yani suya dayanıklı maskara tercih edin. Yağmurlu yada nemli bir günde gözlerinizden akan siyah rimel kalıntıları hiçte iyi bir görüntü vermeyecektir.


5) Maskara çabuk kurur. İki üç ayda bir artık iyi sürülmeyen rimelinizi değiştirmeniz gerekir.


6) Maskaranın içine su ya da badem yağı katarak, yumuşatmaya çalışmayın. Rimelinizin yapısı bozulabilir ve hatta gözünüzü tahriş edebilir.


7) Hafif ve doğal bir göz makyajı istiyorsanız, sadece üst kirpiklere rimel çekmekle yetinin. Alt kirpiklere kullanılan rimel çok doğal olmayan bir görüntü sağlar.


Renkli rimel kullanmaktan çekinmeyin. Koyu renk gözlüler kahverengiyi ve son günlerde oldukça moda olan mürdüm eriği rengini de deneyebilir.
 
çok teşekkürler canım benim.saende bilgilendim.bende rimele bayılırım ama kirpiklerimi dökcek diye kulanmıyordum.yararlı olanların isimlerini yazarsan sevinirim:1rolleyes:
 
canım sana şu iyidir bu iyidir diye kesin bi marka veremem çükü piyasada çok markanın rimeli var hepsinden haberim yok açıkçası ama maxfaktor ve özellikle maybellıne den memnun olan arkadaşlarım var internetten araştırma yapıp yorumları okuyarak bir sonuca varabilirsin.sunu söyleyebilirim göz kaleminin ve rimelinin akmamasına dikkat et çünkü siyah boya göz altı derisine yerleşiyo ve yaş ilerledikçe göz altı boyalardan morarmış gibi duruyo böyle olan bir öğretmenim vardı benim çünkü dikkat etmek gerek a.s.a.s.a.s.
 
çok teşekkürler canım benim.saende bilgilendim.bende rimele bayılırım ama kirpiklerimi dökcek diye kulanmıyordum.yararlı olanların isimlerini yazarsan sevinirim:1rolleyes:

gonul rahatlıgıyla christian dior'un diorshow'unu alabilirsin kaydirigubbakcemile5
 
'Saçları günde 100 kez taramak, onları daha sağlıklı ve parlak yapar': Yanlış

Saçlarınız, düzenli tarandıklarında daha sağlıklı olacaklar diye bir kural yok. Üstelik, düşük kaliteli fırçalar saç uçlarının kırılmasına yol açabiliyor .

Öneri: Saçlarınızı taradıktan sonra parmak uçlarınızla saç derinize masaj yaparsanız, bu şekilde kan dolaşımınız hızlanacak ve saç kökleriniz daha çok beslenecektir.

'Karbonat, dişleri beyazlatır': Doğru

Karbonat, bize ışıltılı dişler sağlar. Bunun için, diş fırçasına biraz karbonat döküp dişlerinizi 2-3 dakika fırçalayın, sonra ağzınızı suyla iyice çalkalayın.

Öneri: Dişleri karbonatla sık sık fırçalamak, dişin en üst tabakası olan minesini incelteceğinden, bu işlemi haftada bir kez yapmak yeterlidir.

'Çay, gözdeki şişkinlikleri hemen indirir': Doğru

Yorgun gözlerinize uygulayacağınız rahatlatıcı bir çay kompresi, kendinizi harika hissetmenizi sağlar. Çünkü, çayın dinlendirici ve şişkinlik giderici etkisi var.

Öneri: İki tane çay poşetinin üzerine sıcak su dökün ve biraz demlenmesini bekleyin. Soğuduktan sonra, gözlerinizin üstüne koyup beş dakika bekleyin.

'Limon suyu saçın rengini açar': Doğru

Doğal kumral olan saçlarınızın rengini, limon ve güneş ışınlarıyla daha da sarartabilirsiniz. Limon suyunu, üçte bir oranında normal suyla seyreltip saçınıza sürün ve güneş altında bir saat bekleyin.

Öneri: Bu işlem sadece doğal sarışınlarda ve kumrallarda işe yarar. Öte yandan, bu işlemi çok sık yapmamalısınız. Çünkü, limonun içeriğindeki asit, saçınızın tel tel olmasına ve mat görünmesine yol açabilir.

'Vücudumuzdaki tüylerin jiletle alınması, onların daha gür çıkmalarına neden olur': Yanlış

Tıraş edilmiş tüyler, kimi zaman ele daha gürmüş gibi gelir. Ama bunun nedeni, jiletle kesilmiş tüylerin uçlarının, jiletle kesilmemiş tüylerdeki gibi sivri değil de küt olmasıdır. Tüyler bir süre uzadıktan sonra, bu sertlik de ortadan kalkar.

Öneri: Tüylerinizi jiletle aldıktan sonra, o bölgeye nemlendirici bir krem sürerseniz, cildinizin kurumasını ve kaşınmasını önlemiş olursunuz.

'Diş macunu, uçuk ve sivilcelere iyi gelir': Yanlış

Diş macununun sivilceyi iyileştirdiği söylenir. Ama, macunun kurutucu özelliği olmasına rağmen, içerdiği 'flor' cildi tahriş edebilir.

Öneri: Uçuklar ve sivilceler için, bu konuda özel olarak geliştirilmiş ürünleri tercih etmelisiniz.

'Havuç yemek, cildi güneş yanığına karşı korur': Yanlış

Havuç yiyerek güneşin zararlı ışınlarından korunmamız mümkün değil. Güneşten zarar görmemek için, güneş ışınlarından ölçülü yararlanmalı ve yüksek koruma faktörlü güneş yağları kullanmalıyız.

Öneri: Havuç tek başına yeterli olmasa da, güneş kremiyle birlikte kullanıldığında harikalar yaratır. Çünkü, havuçtaki 'beta-karoten', bronzlaşmayı hızlandırır.

'Dudak bakım kremleri bağımlılık yapar': Yanlış

Dudak bakım kremlerine karşı bir bağımlılık gelişmez. Dudakların hassas derisinin kendi başına yağ üretme yeteneği yoktur. Dolayısıyla, düzenli olarak dudak bakım kremi kullanmanızda hiçbir sakınca yok.

Öneri: Güneşli havalarda, koruma faktörlü dudak bakım kremlerinden birini tercih edin ki, dudağınız zararlı ışınlara karşı da korunsun.

'Limon suyu, çilleri ortadan kaldırır': Yanlış

Limon suyu zaten ince olan cildi tahriş edebilir. Yüzünüzde çilleriniz varsa, yüksek koruma faktörüne sahip güneş kremleri kullanabilirsiniz.

Öneri: Limon suyunu, diz ve dirseklerinizdeki sertleşmiş bölgeleri yumuşatmak için kullanabilirsiniz.

'Selülite karşı kahve için': Doğru
Kahve, iki tarafı keskin bir bıçağa benzer: fazla içtiğiniz takdirde, cildinizin portakal kabuğu görünümü artabilir. Öte yandan, selülit önleyici kremlerin pek çoğunda bulunan kafein, zehirli maddeleri vücudumuzun problemli alanlarından atar ve bu can sıkıcı görünümden de kurtulmamızı sağlar.

Öneri: Kahve keyfiniz, günde iki fincanı aşmamalı. Uzmanlar, fazlasının selülite neden olabileceğini söylüyorlar.
 
X