Allahım eğer sağlıklı olamayacaksa....sen bilirsin yarabbim daha fazla acı çektirme....
Değerli arkadasım..
Senin icin bu kadar önemli bir konuda yaşadığın sıkıntı aşikar.. Çok üzülmüş ve endişelenmişsin.
Anlattıklarına bakarak bebeğinin sağlığı konusundaki endişelerini anlıyorum. Aynı durum kimin başına gelse, bu endişeleri yaşar pek tabi.. CADIARZU
Fakat sağlık sektöründe çalışan biri olarak ben söyleyebilirim ki; gebeligin belirtilerinin henuz ortaya çıkmadığı ve test ile henuz tesbit edilemedigi donemde bir çok anne bilmeden ilaç kullanabiliyor. Bu ilaçlardan bir kısmı bebek üzerinde etkisi olabilecek (olasılıktan bahsediyoruz) ilaçlar olabiliyor.
Fakat bu bebeğin yüzde yüz etkileneceği anlamına gelmiyor şüphesiz . a.s
Benzer durumda olan ve sağlıklı çocuklar dünyaya getiren bir çok anne görme sansım oldu. a.s
Bununla beraber kisti ile bebegini aynı anda besleyen ve bebeğini dünyaya getridiği esnada yapılan operasyonla kisti (/kistleri) alınan anneler de biliyorum. Onların da bebeklerinin gayet sağlıklı olabildiklerine şahit oldum.. a.s
Şimdi gelelim senin durumuna;
Eger tekil gebelikse suan bu degerdeki (3400) ß hcg düzeyin senin yaklaşık 5 haftalık gebe olduguna işaret ederken, çogul gebelikse bu deger daha kucuk bir haftaya karşılık gelir..
"Abdominal (karından yapılan) incelemede gebelik kesesi ortalama olarak 5 milimetre olduğunda ve / veya gecikme bir haftayı bulduğunda gözlenir." Yani bizim hesabımıza göre de doktorun keseyi görmesi normal..
"Embriyonun vajinal ultrasonografide en geç 7., abdominal ultrasonografide ise en geç 8. haftaya kadar gözlenmiş olması gerekir."
Yani bu durumda 3400 ß hcg düzeyinde/5 haftalık gebe iken senin embriyonu görme şansları zaten yok ki tatlım.. :teselli:
"Bebeğin kalp atışları vajinal ultrasonografide yaklaşık 6. gebelik haftasından itibaren, abdominal ultrasonografide ise yaklaşık 7. gebelik haftasından itibaren gözlenebilir hale gelir." Bu durumda bebişinin kalp atışları henüz gözlenebilir hale gelmemiş olmalı.. :teselli:
Tüm bu bilgiler ışıgında sen şuan 5 haftalık gebe olabilirsin, muhtemelen embriyonu 2-3 hafta içinde göreceksin.. Ve belki de kalbi pıt pıt atıyor olacak..
Peki bu ya bu durumda bir sorun olur mu bebişinde?
Bu soruyu kimler soruyor, biliyor musun?
Gebe kalan tüm anneler !!!
Kisti olan/olmayan, ilaç kullanmış/kullanmamış, röntgen çektirmiş/çektirmemiş, iyi beslenmiş/beslenmemiş, tv, kablosuz net, bilgisayar vs gibi radyasyon yayan aletlere gün boyu maruz kalan/kalmayan, kanaması olan/olmayan, planlı, kontrollu gebe kalan ve her detayı ile gebeliğini takip eden/gebeliğini henuz oğrenmiş ve zor koşullar altında çalışması gereken her anne adayı bu soruyu soruyor tatlım.. :teselli:
Ve biz anne adayları bu sorunun yanıtını çeşitli şekillerde alıyoruz.
1.) Eğer bebişin yaşama şansının olmadığı gros bir anomali söz konusu ise zaten rahim içinde uzun süre tutunamıyor.. Ve gebelik düşük ile sonuçlanıyor..
2.) Eğer bebişin az bir destek ile yaşama şansı var ise bebiş tutunmaya devam ediyor ve genetik anomaliler açısından yapılan incelemelerde bunun tesbiti sağlanıyor. Ense kalınlığı, burun kökü ölçümü/ikili, üçlü test yolu ile... Bu durumda çıksan test sonucuna göre gebeliğe ilişkin karar veriliyor. Üstelik bu test sonuçları da kesinlikle değil "olasılıkla" bilgi veren sonuçlardır.
Yani; örneğin "üçlü test sonucunda yüksek risk saptanması bebekte kesinlikle problem olduğunu göztermediği gibi riskin az hatta çok düşük çıkması da bebeğin sağlıklı olduğunu garanti etmez.
Bir örnek ile açıklamak gerekir ise: Yapılan test sonucu Down sendromu riskinin 1:2048 olarak rapor edildiğini kabul edelim. Bu sonuç bize bebekte Down sendromu olup olmadığını belirtmez. Bu raporda örnekteki anne adayı ile aynı özelliklere sahip 2048 kadından sedece 1 tanesinin Down sendromlu bebek doğurduğu bu nedenle bu annenin de Down sendromlu bebek doğurma ihtimalinin 2048 de bir olduğu söylenmektedir.
Down sendromu için kabul edilen sınır 1:280'dir. Riskin daha yüksek çıkması durumunda (örneğin 1:100 ya da 1:40) ileri tetkik olan amniyosentez önerilir. Risk 1:40 olarak belirlenmiş olsa bile bebeğin sağlıklı olma olasılığı Down sendromu olma olasılığından yaklaşık 40 kat fazladır. "
3.) Bebiş dünyaya geliyor ve görüyoruz..
Şimdi, ben sana derim ki..
Dur bir bakalımmm!!!
Sakin ol..
Biraz beklemeye ve bebişinin gelişmesine izin vermeye ihtiyacın var.. Bu süreci endişe ile geçirmek mümkün.. Fakat hangimiz olasılıklar için endişe etmiyoruz ki.. Bununla beraber olumsuz olasılıklar nisbetinde olumlu olasılıklar da yok mu?? :teselli:
Hadi gel birlikte bekleyelim ve dua edelim... :Saruboceq: Hakkınızda hayırlısı olsun..
Ben suan gebeligimin bitişine çok az kalmış bir anne adayı olarak sana şunu söyleyeyim..
Tabi tüm bu söyleyeceklerimin kişisel kararlar olduğunu dilerim göz ardı etmezsin. Yani aksi durumda alınabilecek tüm kişisel kararlara da saygı duyarak yazıyorum..
Ben doktora çalışmamı engelli çocuğu olan annelerle yaptım. Onlara grup danışmanlığı hizmeti verdim ve inan bana daha önce üzerinde düşünme şansım olmayan konuları düşünme fırsatı buldum.
Çalışmama başlamadan önce engelli bir çocuga sahip olmanın ne denli güç ve belki katlanılması tercih edilmeyecek olduğuna ilişkin kesin bir kanaatim olmasına rağmen çalışmamın sonunda, o dünyalar güzeli engelli çocukların da yaşama haklarının olduğuna ve onların da en az sağlıklı çocuklar kadar annelik duygusunu verdiğine, üstelik güçlükleri ile birlikte bu durumun ne kadar da güzel/özel olduğuna, "katlanmak" kelimesini ile ise uzaktan yakından alakası olamadığına şahit oldum..
Çalışmamın başında eğer çocuğumun engelli olduğunu öğrenirsen dünyaya getiremem sanırım derken, çalışmam sonuçlandığında gebe olduğumu öğrendim.. Ve bana armağan edilen bu bebişi Allahın izni ile her koşulda dünyaya getirmeye karar verdim... Engelli veya sağlıklı..
Üstelik Ailesel Akdeniz Ateşi Adı verilen genetik bir hastalığa sahibim..
Bu hastalık, ilaç ömür boyu ilaç kullanmamı gerektiren, kullanmadığımda kısırlıga neden olabilme olasılıgı olan, kulladığımda ise bebişimin engelli olma olasılığını diğer insanlara oranla bir miktar da olsa arttıran bir ilaç..
Doktorların bir kısmı kullan derken, bir kısmı kullanmamamı telkin etti. Ve maalesef karar, tek başıma bana kaldı.. İlacı kullanmazsan geçireceğim bir atak ile bebğimi düşürme riskim de vardı zira.. Bu kararı benden başka kim verebilir ki??
Zor bir karar öyle değil mi??
Benim kararım aynı durumda olan kişilere öneri niteliğinde değildir kesinlikle, bunu belirtmek isterim. Ama ben kendi irademle ilacı bıraktım..
Hamile kalabilmiştim. Normal koşullar altında, ilacı bıraktığımda yaklaşık 15 günde bir atak geçirmeme rağmen 9 aydır atak geçirmedim...
Ve tüm bunlar olumlu ve olumsuz olasılıklar dahilinde idi...
Dokuz ay böylece geldiii, geçtiii...
Şimdiye kadar yapılan testlerde ve ölçümlerde bebeğim sağlıklı gözüküyor..
Ama ben bilmiyorum.. Sağlıklı mı?
Veya bilmiyorum, sağlıklı insanların ömürleri boyunca sağlıklı olma olasılığı "kesinlikle" devam ediyor mu?
Yani sapasağlam bebeğim doğum kanalında oksijensiz kalırsa engelli olabilir.. Sapasağlam doğup, bir havale geçirebilir.. Sağlıkla yaşayıp bir kaza sonrası engelli olabilir.. Tüm bunlar herkes için geçerli değil mi??
Çooook uzun yazdım.. Daha da yazılabilir bu konu üzerine..
Ama sonç olarak söylemeliyim ki ben, iyi olasılıkları aklımda tutmanın yararına inanıyorum..
Dilerim sen de bunu hatrında tutarsın..
Tüm kalbimle dualarım seninle... :Saruboceq:
Hakkınızda hayırlısı olsun inşallah..
Sevgiyle kal...