2.sınıf aöf vize deneme soruları

zuzu88

Kuş konuşsa uçarmıydı?
Kayıtlı Üye
4 Temmuz 2008
1.597
1
35
inkılap

1. Halkın mevcut siyasal düzeni bazı güçlü önderlerin öncülüğününde zorla değiştirilmesine ne ad verilir?

a- İhtilal

b- Islahat

c- Reform

d- İnkılap

e- Evrim

2. XVII. Yüzyılda Avrupalıların, ortak düşman olarak gördükleri Osmanlılara karşı birleşmesinde etkili olan aşağıdakilerden hangisidir?

a- Güçlü bir sanayi oluşturulması

b- Mezhep savaşlarının uzlaşma ile bitirilmesi

c- Paylaşılacak sömürgeler konusunda uzlaşılması

d- Doğuya giden ticaret yollarının ele geçirilmesi

e- Rönesans ve reform ile akla ve bilime dayanan devlet yapısının oluşturulması

3. Bulgaristan'ın bırakışma imzalayarak I.Dünya savaşından çekilmesi, aşağıdakilerden hangisine neden olmuştur?

a- ABDnin İtilaf Devlilerinin yanında savaşa girmesi

b- Almanya'nın Osmanlı Devletine yaptığı yardımın kesilmesi

c- Avusturya Macaristan İmparatorluğunun savaştan çekilmesine

d- hilaf Devletlerinin Rusya'ya daha kolay yardım ulaştırması

e- Rumeli'de yeni bir cephe açılmasına

4. Aşağıdakilerden hand'si, İttihat ve Terakki'nin devlet yönetimme doğrudan yüklenmesine neden olmuştur?

a- 31 Mart Olayı

b- Balkan Savaşı

c- I.Meşrudiyet'in ilanı

d- Babiali Baskını

e- Trablusgarb Savaşı

5. Amasya Genelgesinin imzalanma-sından sonra Mustafa Kemal Paşa'nın İstanbul'da güvendiği kişilere gönderdiği mektuplardaki temel düşünce aşağıdakilerden hangisidir?

a- Kurmluş mücadelesinin önderi olduğu

b- Manda ve himaye gibi düşüncelerin asla kabul edilmemesi gerektiği

c- Damat Ferit Kabinesi'nin düşürülerek yerine yurtsever bir hükümet oluşturulması gerektiği

d- Kendisini görevde almak isteyen İngilizlerin çabalarının önlenmesi isteği

e- İstanbul'daki siyasal gücün Anadolu'ya bağlı olması gerektiği

6. Hangisi Sivas kongresi öncesinde Damat Ferit Paşa'nın Kongreyi engellemek amacıyla uygulamaya koymak istediği taktiklerden biridir?

a- Ali Galip'i Atatürk'e suikast için göndermek

b- Atatürk'ün İngiliz.ajanı olduğunu yaymak

c- Ege'deki Yunanlılarla anlaşmak

d- Atatürk'ü 9. Ordu Müfettişliğinden almak

e- Doğu Anadolu'daki Ermenileri kongre aleyhinde kışkırtmak

7. Aşağıdakilerden hangisi 20-22 Ekim 1919 tarihleri arasında yapılan Amasya protokolümün içeriğinde yer almaz?

a- Osmanlı parlamentosu'nda üyeleri halk tarafından seçilen mebuslar meclisi içinde bir müdafaa-i hukuk grubunun oluşturulmasının karara bağlanması

b- İstanbul Hükümeti'nin Heyet-i Temsiliye'yi tanıması

c- Meclis-i Mebusan'm toplanması

d- Heyet-i Temsiliye'nin yurdun bütünlüğüne zarar gelmemesi koşulu ile İstanbul Hükümeti'ne karşı bir harekette bulunmayı yükümlenmesi

e- İstanbul Hükümeti'nin Anadolu hareketinin temsilcileriyle iyi geçineceğini belirtmesi

8. İlk TBMM'nin vatana ihanet yasasını kabul etmesi ve İstanbul Hükümetimi tanımaması aşağıdakilerden hangisi-nin göstergesidir?

a- Güçler birliği sistemini benimsediğinin

b- Kendisinin üstünde bir güç tanımadığını

c- Saltanat sistemini kaldırdığının

d- Kararları oybirliğiyle aldığının

e- İc avaklanmaları bastırdığının

9. TBMM Hükümeti ile Ermenistan arasında imzalanan gümrü barışının en önemli maddesi aşağıdakilerden hangisidir?

a- Ermenilerin Serv Barışını Tanımadığını belirtmeleri

b- Eskiden Türkiye sınırları içinde yaşamış olan Ermenilerin geri dönmesine izin vermesi

c- Ermenistan Türkiye'ye karşı yapılacak anlaşmalarda yer almayacağını belirtmesi

d- TBMMmm kurduğu devletin Türkiye adıyla anılması

e- TBMM Hükümeti dilediği taktirde Ermenistan'a yardım edebilecek

10. Çerkez Ethem ile ilgili bir değerlendirme yapıldığında aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

a- İç ayaklanmaların bastırılmasında önemli hizmetleri bulunmuştur

b- Düzenli ordunun kurulmasına karşı çıkmıştır

c- Ulusal birliklere yenildikten sonra Yunanlılara sığınmıştır

d- Yunanlılar tarafından isyana kışkırtılmıştır

e- Bir isyan başlatacağını önceden Yunanlılara bildirmiştir

11. Aşağıdakilerden hangisi Lozan Antlaşması kapsamında değildir?

a- Türkiye'ye boğazlar üzerinde savunma ve denetim hakkının tanınması

b- Kapitülasyonların her türlü sonuçlan ile birlikte kaldırılması

c- Azınlıkların Türk uyruklu sayılması

d- Devlet borçlarının ödenmesi yönündeki her türlü yabancı gözetim ve denetimine son verilmesi

e- Musul sorununun ikili görüşmelere bırakılması

12. Ulusal Kurtuluş Savaşı siyasal zaferle sona erdikten sonra TBMM içindeki muhalif güçlerin Mustafa Kemal Paşa'yı devre dışı bırakmak amacıyla meclise verdikleri yasa önerisinin konusu aşağıdakilerden hangisidir?

a- Mustafa Kemal Paşa'ya halifelik makamının verilmesi

b- Çok panıli siyasal hayaıa geçme isteği

c- Milletvekili olma şartlarının yeniden düzenlenmesi

d- Askerlik mesleği ile mebusluğun birlikte yürütülmemesi

e- Başkomutanlık makamının kaldırılması

13. Aşağıdakilerden hangisi parlamenter sistemin özelliklerinden biri değildir?

a- Devlet başkanının parlamentoyu dağıtma yetkisinin olmaması

b- Parlamentodan güvenoyu alan hükümetin çalışmalarında serbest olması

c- Yargının bağımsız olması

d- Yürütme gücünün parlamentonun içinden çıkması

e- Parlamentonun hükümeti istediği zaman aüvenovu ile düsürebilmesi

14. Aşağıdakilerden hangisi Demokrat parti döneminin uygulamalarından biri değildir?

a- Köy Enstitüleri ile. Halkevlerinin kapatılması

b- Atatürk'ün' anısını yasayla korumak yolunun Tutulması

c- Devrimci bir siyaset İzlenmemesi

d- Yargıç güvencesinin sağlanarak mahkemelerin bağımsızlaştırılması

e- Ezanın Arapça okunmasının serbest bırakılması

15. Aşağıdakiîerden hangisi, I. Dünya Savaşı sonunda kurulan dünya düzeninin kalıcı olmayacağını gösteren özelliklerden biri değildir?

a- Yeniden kurulan Polonya'ya pek çok Alman toprağı verilmesi

b- Yeni kumlan Çekoslovakya'nın içinde pek çok Alman ve Avusturyalının yaşaması

c- Üzerinde Macarların bulunduğu toprakların İtalya'ya bırakılması

d- Avusturyalıların yaşadığı bazı toprakların İtalya'ya bırakılması

e- Almanya'nın ekonomik ve askeri açıdan üstün bir güç olması.

16. Toplumsallaşma evreninin en önemli aşaması aşağıdakilerden hangisidir?

a- Parlamenter rejimin kurulması

b- Siyasal partilerin kurulması

c- Teme hak ve özgürlüklerin anayasada belirlenmiş olması

d- Sivil toplum örgütlerinin oluşması

e- Devletin oluşması

17. Gözlem ile aklı birleştirerek Aydınlanma çağmdaki gelişmeyi doruğa ulaştıran bilim adamı kimdir?

a- Kant

b- Descartes

c- Aristo

d- Hegel

e- Galileo

18. Demokratik hukuk devletinin işleyebilmesi için aşağıdakilerden hangisi gereklidir?

a- Ulus temsilcilerinin mahkemeler üzerinde söz hakkı olması

b- Temel hak ve özgürlüklerin anayasada belirlenmesi

c- Tüm yurttaşların temel haklardan eşit ölçüde yararlanması

d- Yargı gücünün bağımsız olması

e- Devletin laik kurallarçerçevesinde yönetilmesi

19. İlke olarak bireyden güçlü olan devleti, tek yönlü davranmaktan alıkoyan unsurlar aşağıdakilerden hangisinde birlikte verilmiştir?

a- Eşitlik - bağımsız yargı - sendikalaşma

b- Siyasal haklar - hukuka uygunluk

c- Eşitlik - temel özgürlükler

d- İnsan haklan - hukuka bağlı devlet - bağımsız yargı

e- Kişisel girişim özgürlüğü - toplumsal çıkarlara uygunluk - eşitlik

20. Aşağıdakilerden hangisi, Tanzimat döneminde eğitim alanındaki çabaların yetersiz olmasının nedenlerinden biri değildir?

a- Temel eğitimi verecek okulların açılmamış olması

b- Çağdaş eğitim yanında geleneksel eğitiminde sürüyor olması

c- İlköğretim zorunluluğunun uygulanmaması

d- Kadınların eğitiminin geniş anlamda mümkün olmaması

e- Parasal olanakların akılcı yatırımlara dönüştürülememesi

21. Osmanlı maliyesinin 1876'da iflasından sonra devletin para konularında girişimde bulunabilmek için izin almak zorunda olduğu kurul hangisidir?

a- Babıali

b- Meclisi Mebusan

c- Osmanlı Bankası

d- Duyun-î Umumiye

e- Meclis-i Ayan

22. Türkiye Cumhuriyetinde Soyadı Kanunumdan önce, kişi adının korunması ile ilgili yer aldığı ilk hukuksal belge aşağıdakilerden hangisidir?

a- 1921 Anayasası

b- 1924 Anayasası

c- Türk Medeni Kanunu

d- Türk Ceza Kanunu

e- 1928 Anayasa değişiklisi

23. Aşağıdakilerden hangisi. Fransız ihtilalinin yaydığı ve Atatürk tarafından örnek alman düşüncelerden biri değildir?

a- Ayrıcalıklı toplum modeline son verilmesi gerektiği

b- Egemenliğin ulusa ait olduğu

c- İnsanların vazgeçilmez hak ve özgürlüklere sahip olduğu

d- Devlet yönetimine dinin karıştırılmaması

e- Devletin Güçler ayrılığı ilkesini uygulayarak devrimi çabuklaştıracağı

24. Cumhuriyet Yönetimi'nin en belirgin özelliği aşağıdakilerden hangisidir?

a- Yöneticilerin seçimle işbaşına gelmesi

b- Sınıf kavramına karşı olunması

c- Eşitlik ilkesinin benimsenmesi

d- Çağdaşlığın ilke edinilmesi

e- Yasalara bağlı kalınması

25. Ulusçuluğun gelişmesine etki eden iki önemli faktör aşağıdakilerin hangisinde birlikte verilmiştir?

a- Ekonomik gelişme - sanayileşme

b- Sanayileşme - demokratik düşüncelerin gelişmesi

c- Din bağnazlığının kırılması ekonomik gelişme

d- Emperyalist düşüncenin ortaya çıkması - siyasal birliklerin kuvvetlenmesi

e- Sanayileşme - mezhep ihtilallerinin son bulması

26. Hangisi halkçılığın amaçlarından biri değildir?

a- Halkın özgür iradeleriyle kişisel girişimlerde bulunulmasını sağlamak

b- Türk halkının kendi kendini yönetmesini sağlamak

c- Ulusal egemenlik esasına göre demokratik bir rejimi pekiştirmek

d- Toplumsal dayanışmayı ve birliği sağlayarak insanları mutlu kılmak

e- Halkın halkça eşit bir düzen içinde yaşamasını sağlamak

27. Laikliğin hukuksal açıdan ilk biçi-mini aldığı anayasa aşağıdakilerden hangisidir?

a- Fransa Anayasası

b- Magna Cana

c- Amerikan Anayasası

d- İsveç

e- 1924 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası

28. Hangisi Türk inkılabının özelliklerindendir?

a- çok güçlü darosu var ama önderi yok

b- tek önderli kadrosuz inkılaptır

c- önder sayısı birden çoktur

d- önder ve kadrodan yoksun bir inkılaptır

e- güçlü bir kadro içinde etkisiz bir önder vardır

29. Aşağıdakilerden hangisi II. Cumhuriyetçi olarak adlandırılan kişilerin Atatürk devrimine yönelttikleri eleştirilerden biri değildir?

a- Atatürkün ulusal kurtuluş savaşını başlatmak amacıyla padişah tarafından Anadoluya gönderdiği

b- Varolan olumsuzlukların nedeninin Atatürkün kurduğu cumhuriyet olduğu

c- Atatürkün yenilikleri silahlı kuvvetlere dayanarak yaptığı

d- Atatürkün kendine bağlı bürokratik oligarşi ile yaptığı yeniliklerin, demokrasi ile bağdaşmasının imkansız olduğu

e- Atatürkün kurduğu cumhuriyetle, sadece kendi çıkarlarını düşünen bir avuç bürokrat yetiştiği

30. Aşağıdakilerden hangisi ulusal devletin kurulmasının bir sonucu değildir?

a- Türk milliyetçiliğinin gelişme gücü artmıştır

b- Yeni Türk Devleti İslam aleminin önderi durumuna gelmiştir

c- Kurtuluş savaşı başarıya ulaşmıştır

d- Devlet ve toplumun gelişmesi akıcı ve bilimci yöntemlerle bırakılmıştır

e- Demokrasinin yolu açılmıştır



Cevap Anahtarı
 
Atatürk ilke ve inkilapları

Devlet, belli sınırları içinde yani bir ülkede yaşayan insanların kendi içlerinden çıkardıkaları bir güçle, yani egemenlikle örgütlenmesi sonucu oluşan bir toplumsal kurumdur.
Ülke-insan topluluğu ve egemenlik her devletin oluşmasında temel taşlarıdır. Ancak ülke, doğal kaynak, nüfus açılarından devletler arasında fark olduğu gibi, egemenliğin kaynağı ve kullanılışı bakımından da önemli ayrılıklar bulunur.
Hukuk ve siyaset bilimleri dilinde "devlet biçimi" deyimi ile bir devletin egemenlik kaynağı ve kullanılış tarzı anlaşılır.
MONARŞİ VE DEMOKRASİ
Genelde üç çeşit devlet biçimi varır: Egemenlik aynı soydan gelen bir kişi tarafından kullanılıyorsa "Monarşi", belli kimselerden oluşan bir grubun elinde ise "Oligarşi", toplumun bütününe ait olursa "Demokrasi" söz konusudur.
Egemenlik biçimlerini bir başka ayrım içinde de görebiliriz. Bu ayrımda şu ölçü esas alınır: Egemenliği kullananların bir seçim sonucunda veya seçime dayalı olmadan bu hakka sahip olmaları.
Böyle bir ayrımda iki ana grup devlet çeşidi belirir. Birinci gruptaki devletler de egemenlik ya belli bir soydan gelen aile üyelerinin biri tarafından geleneklere göre kullanılır.
Bu tür devletlerde "seçim" olgusu yoktur. Bu grup "monarşi" sözcüğü ile ifade edilir." Krallık "Padişahlık", imparatorluk, "sultanlık" monarji kavramının değişik adlarından ibarettir.
Egemenliği kullanan kişi belli bir aileden gelmeyebilir; bu kişiler çeşitli toplumsal ve siyasal bunalımların doğurduğu belirsizlik zamanlarında bazı etkili grupları arkalarına alarak egemenliği ellerine geçirirler. Bu tür devletlere "totaliter" yani diktatörlüğün bütün gücü elinde topladığı devletler diyoruz.
Birde egemenliğin birden çok soydan gelen belli sayıdaki ailelere ait olduğu bir devlet biçimi vardır ki buna da "oligarşi" ve ya "aristokrasi" denilmektedir.
CUMHURİYET
Egemenliği kullananların seçimle işbaşına geldikleri devletlerin genel adı "cumhuriyet" sözcüğü ile ifade edilir. Ancak seçim bir kez değil, belli aralıklarla yapılır.
Seçim bir kez olur ve bununla egemenlik süresiz olarak birine verilirse karşımıza yeniden monarşi veya diktatörlük çıkar.
CUMHURİYET ÇEŞİTLERİ
Cumhuriyetin çeşitlerini saptayabilmek için her-şeyden önce seçimi kimlerin yaptığı önemlidir. Eğer egemenlik hakkını kullanacakları çok sınırlı sayıda kişiler seçer ve halkın çoğunluğuna bu yol kapalı tutulursa o zaman oligarşik bir cumhuriyet söz konusudur.
Bu seçim toplumun bütününü hiç olmaza önemli bir ölçüde karşılayabilecek derecede geniş kesimlerce yapılıyorsa o zaman "halka dayalı" bir Cumhuriyetten söze dilebilir. Gerçek bir Cumhuriyet için, seçimin çok geniş halk katılımı ile yapılması gereklidir, ama yeterli değildir.
Ancak halk seçimi özgürce yapabiliyorsa belli-başlı düşünce akımlarının yandaşları siyasal partiler kurup halkın karşısına çıkabiliyorlarsa, o zaman demokrasinin de içinde bulunduğu bir Cumhuriyet söz konusudur.
Bu iki ana devlet biçiminin arasında kalan önemli bir tür daha vardır. Bu tür aslında "monar-şi"nin bir çeşididir. Bu türde halk ve hükümdar egemenliği bir ölçüde paylaşırlar.
Bu tür monarşilerde e-gemenliği aslında halk kullanır, ama devletin başı o-lan hükümdar egemenliğin tarihsel ve geleneksel açıdan kuramsal da olsa sahibidir. Bu devlet biçimine "Meşruti Monarşi" adı verilir. Osmanlı imparatorluğunda çeşitli milletler için eşitlik getiren olay islahat fermanı, kişilerin can, mal güvenlikleri ise tazminat fermanı ile sağlanmıştır.
CUMHURİYET VE DEMOKRASİ
insanların bütün temel haklarına, sahip olmasına, toplum içinde .çeşitli düşüncelerin temsil edilebilmesine, yurttaşın yöneticilerini bu düşünce akımlarım mensupları arasından serbestçe seçebilmesine, onları her zaman denetleyebilmesi esaslarına dayanan bir rejimdir demokrasi.
Bu mekanizmanın işlenebilmesindeki temel koşut ise "eşitlik"tir. Yasalar karşısında bütün yurttaşlar eşit değilse demokrasiden söz edilemez.
Diğer bir ifade ile "halkın kendini dilediğince yönelebilmesi" anlaymına gelen demokrasi eski Yunanca'dan geliyor. "Demos" halk "kratos" yönetim demektir. Bugün "demokrasi" biçimine dönüşen sözcük "hak yönetimi" anlamına geliyor.
Demokrasi üç ana biçimde uygulanır: Bunlardan birincisi; "doğrudan demokrasidir. Yurttaşlar hiçbir aracı olmadan toplanıp kendilerini yönetmek için gerekli kararları alırlar.
İlkçağda bazı ufak kent devletlerinde uygulanan bu yöntem artık gerçekleştirilemez. Çünkü milyonlarca kişinin biraraya gelmesi mümkün değildir. İkincisi "Temsili demokrasi"dir.
Yurttaşlar özgür iradeleri ile belli bir süre için temsilciler seçip, bu temsilcilere geçici bir yetki verirler. Böylece bu temsilciler ulus adına egemenlik hakkını bir süre için kullanırlar.
Üçüncü yöntem ise "Yarı doğrudan demokrasi"dir. Bu yöntemde temsilcilerin kabul etmek istedikleri veya kabul ettikleri yasalar halkoyuna sunulur. Fakat demokrasilerin çoğunluğunda esas olan "temsil"dir. Halk oylamasına çok önemli ve ender durumlarda gidilir.
ATATÜRK CUMHURİYETÇİLİĞİ
Cumhuriyet 29 Ekim 1923 tarihinde ilan edildi ve bugüne kadar Türk devleti'nin temeli olarak kaldı.
Cumhuriyetin temelinde "seçim" yatar. Egemenlik hakkını ulus adına kullanacak olanların geçici birsüre için seçilmeleri gerekir. Atatürk de egemenliği kesinlikle ulusta görüyordu.
Egemenlik bir bütün olarak ulustan başka bir yerden, birkişiden, bir aileden kaynaklanamaz. Ulus belki egemenliğini birine "emanet" eder. Atatürk bu noktada Osmanlı ailesinin egemenlik savını kesinlikle reddetmektedir.
Onlar bu egemenliği gerçi ulustan "emanet" olarak almışlardır, ama bu zorlama ile olmuştur. Bu nedenle ulus, iradesini gerçekleştime olanağmı yitirmiştir.
Egemenliğin kaynağı kesinlikle ulus ve onun bütün bireyleri olunca başka her türlü egemenlik savı ortadan kalkar. Egemenliği ulusun seçtiği üyelerden oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi ulus adanı kullanır.
Ulusu temsil eden ulusal irade, ulus adına sınırlı ve belirli bir zaman için manevi kişiliğini de belirten Millet meclisi de en sonunda ulusça yenilenmekle karşı karşıyadır.
Özde olan ulustur. Egemenlik onun olduğu gibi, yönetim hakkı da onundur. Atatürk'ün Cumhuriyet anlayışının temelinde ulusal egemenlik vardır. Egemenliğği kullananlar cumhuriyet rejiminde seçimle başa gelirler.
DEMOKRASİ
Atafürk demokrasinin en üstün yönetim biçimi olduğunu belirtiyor. O demokrasiyi "siyasal özgürlüğü" sağlayan bir sistem olarak veya faşizm gibi bir-zorlayıcı toplumsal dayanışma olarak görmüyor. Demokrasi tamamen siyasaldır ve bir akıl düzenini gösterir.
Demokrasi "siyasal ve düşünseldir" sözü bunu açıkça belirtiyor. "Demokrasi vatandaşın insan sıfatıyla egemenliğe katılmasıdır" diyor ve buradan da genel eşitlik ilkesini demokrasinin bir diğer temeli yapıyor. Bu eşitlikten "bütün bireylerin aynı siyasal hakka sahip olmaları anlaşılacaktır. Bu da genel ve eşit oy hakkıdır.
Atatürk "Demokrasiye Muhalif Asri Cereyanlar: (Günümüzde demokrasiye aykırı akımlar)" başlığı altında şöyle demektedir: "Demokrsi günümüde bazı akımlarca tehdit ediliyor.
Bunların en önemlileri Bolşevizmile Faşizmdir. Bu akımlarda ortak olan yön özgürlükleri sona erdirmeleri ve toplum ile bireyin çıkarları üzerine belli zümreleri çıkartmalarıdır. Bu akımlara rağbet etmek mümkün değildir.
Bizde herkes hakça, çıkarca ve özgürlükçe eşittir." Atatürk böylece sözde Cumhuriyet olan bazı totaliter sistemleri reddetmekte, özgürlükçü, demokratik bir cumhuriyet yandaşı olduğunu ve açık biçimde göstermektedir.Günümüzde demokrasi mekanizmasının işlemesindeki temel ilke eşiitliktir. Uygulanış biçimi temsilidir.
ÜNİTE - 25 ATATÜRK İLKELERİ (2) MİLLİYETÇİLİK
Klan, aralarında akrabalık bulunan, ortak bir toteme inanan insanların oluşturduğu bir topluluktur. İnsanlar çok uzun bir süre klan aşamasında kalmışlar, daha geniş birliklere yaşamıştır.
Giderek aynı çevrede yaşayan klanların birleşmeye başladıkları görülüyor. Büyük bir olasılıkla, "aynı çevrede bulunma" klan üyelerinin ortak bir soya dayandığı görüşünü uyandırmuş olmalıdır.
Böylece "aşiret" oluşmuştur. Ortak çıkarları, birbirleriyle olan ekonomik ilişkileri, savunma zorunlulukları bazı aşiretlerin de birleşerek daha büyük örgütlü toplulukların oluşması yolunu açtı. Böylece "Kabileler" ortaya çıktı.
ULUS (MİLLET) KAVRAMI
"Kabileler Birliği" anlamında olan "ulus" sözcüğü Moğolca'dan gelmiştir. Bugün Türkçemizde "millet" ile "ulus" aynı manada kullanılır. BAtıda ulusun karşılığı nation dur
ULUSU BELLİ BİR IRKA DAYANDIRAN GÖRÜŞ
Ulus özelliğini yalnız ırkla açıklamak yanıltıcıdır. Ayrıca artık ırkların "ayrılığından" söz etmek kesinlikle mümkün olmadığını göre ırk esasını ulusun ölçüsü yapmak bilimsellikle bağdaşmıyor. Örneğin Amerikalıların soy birliği yoktur.
ULUSU BELLİ BİR DİNE DAYANDIRAN GÖRÜŞ
Din; inanca dayanan bir kurumdur, dinin birleştirici olması için toplumdaki insanların çok büyük bir çoğunluğunun aynı inanca sahip olmaları gerektir.
Öte yandan bir din, aynı toplumda, bir başka dinle eşit koşullar altında bir arada olamaz. Gene, birbirinden çevre, toplumsal statü, çıkar bakımlarından çok farklı insan toplulukları aynı dine inanabilirler ama, biraraya gelip ortaklaşa bir ulus yaşamı süremezler.
ULUSU BELLİ BİR DİLE DAYANDIRAN GÖRÜŞ
Dil konusunda ırk ölçüsüne göre daha geniş düşünmek gerekir. Dil bir iletişim ve kültür aracıdır insanların birbirleriyle anlaşabilmesinin tek yoludur.
Bu bakımdan aynı dili konuşunlar daha rahatça birarada yaşayabilirler. Gerçekten ırk bakımından kökenleri ayrı olduğu halde aynı dili konuşup bir ulus durumunu almış topluluklar vardır.
Diğer yandan, sayıları pek fazla olmamasına rağmen bazı uluslarda dil birliği yoktur. Sonuçta ortak kullanım dilde ortak bir ölçüt değildir. Mesela Suriye'lilerin dil birliği yoktur.
Ulus olmanın ölçüsü olarak erişilen öğenin özelliği daha çok "manevi" bir yöne sahip bulunmasıdır. Bu ölçü "tarih, gelecek ve kültür birliği ile bu değerlere olan inançtır. Türklerde en eski ulus kavramını somutlaştıran eser Orhun yazıtları olduğu biliniyor.
ULUSÇULUK (MİLLİYETÇİLİK)
insanoğlunun bugüne değin erişebildiği en mükemmel toplu yaşama biçiminde "ulusçuluk-milliyet-çilik" denilen bir takım çıkmıştır.
Ulus aşamasına gelmiş bir topluluğun üyelerinde, içlerinden çıktıkları u-lusun yücelmesi, ilerlemesi, haklarının en iyi biçimde korunabilmesi duygu ve ülkülerinin bulunması çok doğaldır.
Başka bir deyişle, ilkel topluluklarda bulunmayan bireycilik, ulusta vardır. Ama bu, bilinçli bir bireyciliktir; kişinin içinde bulunduğu ulusa ait olma, kendisi yücelirse ulusun da yüceleceği duygusu ve inancıdır, işte bu duygu ve inanca sahip olma ve bunları geliştirme de "ulusçuluk" kavramı ile belirtilir. Ulusçuluk akımının Batıdaki ilk çıkışları 18.yy ve 19.yy aralarına denk gelir.
TÜRKLER'DE MODERN ULUSÇULUK DUYGUSUNUN UYANMASI
Türk ulusçuları bir arayış içinde iken ünlü bir bilim adamı olan Ziya Gökalp'in '1876-1924) belirişi çok önemli bir aşamaya geçilmesini sağlamıştır.
Ziya Gökalp "ulus"un niteliği üzerinde düşünen ilk bilim adamımızdır. Herşeyden önce, en ülküsel toplum yaşayış biçiminin "ulus" olduğunu belirterek, o güne kadar var olan Osmanlıcılık veya islamcılık akımlarının "ulus" kavramını karşılayamadığını belirtmiştir.
ATATÜRK'E GÖRE TÜRK ULUSU
Atatürk önce her ulusa uyacak bir tanım yapar. Bu tanım şöyledir:
- Zengin bir hatıra mirasına sahip bulunan;
- Beraber yaşamak hususunda müşterek arzu ve mavafakatte samimi'olan;
- Ve sahip olunan mirasın muhafazasına beraber devam hususunda iradeleri müşterek olan insanların birleşmesinden vücuda gelen cemiyete "millet" adı verilir.
Atatürk'ün bu tanımı ve açıklaması ilk ulus sayılmanın baş koşulu olarak manevi öğeyi göstermiştir. O'na göre bu ölçü, bugünün uygar düşüncesine göre diğer ülçülerin çok daha üzerinde yer aly-maktadır.
Atatürk'e göre, Türk ulusunun oluşmasında etkili bulunduğu görülen doğal ve tarihsel olgular şunlardır:
- Siyasal varlıkta birlik;
- Dil birliği;
- Yurt birliği;
- Irk ve köken birliği;
- Tarih akrabalığı.
ATATÜRK'E GÖRE TÜRK ULUSÇULUĞU
Atatürk, ulusallığı şöyle tanımlıyor; Bir ulusun diğer uluslara oranla doğal veya sonradan kazanılmış özel karakter sahibi olması; diğer uluslardan farklı bir yaşayış göstermesi; çoğunlukla onlardan ayrı olarak ama onlarla koşut bir gelişme içinde

DEVLETÇİLİK
Devletçiliği sadece ekonomi alanıyla sınırlamak, bizim görüşümüze göre kavramı son derece daraltmak olur. Devlet varlığı gereği, toplumun her kesimine ve kurumuna gereksinmeler doğdukça müdahale eder ve bu onun devletlik niteliğinin zorunlu ve doğal bir sonucudur.
Bu müdahalelerin kuralları, ölçüsü genel ve geniş anlamda devletçiliği doğurur. Ama bir önemli gerçek vardır: insanların en yaşamsal gereksinmeleri hep ekonomi alanında belirir.
Bundan dolayı "devletçilik" denildiği zaman ilk akla gelen "ekonomi alanında devlet müdahalesi" oluyor. Osmanlı imparatorluğunda soylular kesimi yoktu.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDE DEVLETÇİLİK
Devlet pek çok alanda gösterdiği kararlı müdahaleyi ekonomi alanında tam olarak gösterememiştir, bunun sebepleri ise; ekonomi alanında özellikle sanayileşmede özel girişime olanaklar tanınması kararlaştırılmıştı; bu konuda özendirici önlemler de alınmıştı.
Ama, ekonomi alanında özel girişimin bilgi ve sermaye birikimi hiç denilecek derecede azdı. Yurdun ise öncelikle sanayileşmeye gereksinimi vardı. Devlet 1931 yılına kadar ekonomi alanında kendini tam olarak duyuramamıştır. O yıldan itibaren ekonomik devletçilik, görüşü benimsendi ve uygulamaya konuldu.
Devlet önemli bazı alanlarda üretimi doğrudan doğruya kendisi gerçekleştirecekti; para ve kredi işleri düzen ve denetim altına alınacaktı; planlı sayılabilecek bir ekonomi uygulamasına geçilecekti.
ATATÜRK'ÜN DEVLETÇİLİK ANLAYIŞI
Atatürk'e göre, devletçiliğin ölçüsü şudur; Yurttaşın gelişmesi, yücelmesi için gerekli alanlara devlet müdahale edecektir, etmelidir. Ama bu eşitlik ve özgürlük esasına dayanan bir müdahale olmalıdır.
Atatürk "ekonomik devletçilik" hakkında ise şu tespiti yapmıştır; Bir rejimi kurup koruyabilmek için bireyleri, devletin düzeni ve kuralları içinde özgür kılmak gerektir.
Bu nedenle birey ekonomi alanında da rahat davranmalıdır. Ama bazı ekonomi alanları toplumun bütününü doğrudan doğruya ilgilendirmektedir. Bugünkü deyimle bunlara "altyapı" alanları diyebiliriz
Atatürk geniş anlamıyla devletçidir. O'na göre gereken konularda devlet yurttaşla ilgilenmek zorunluluğundadır. Ekonomik alanda ise Atatürk'ün görüşü esnektir.
Atatürk bu bakımdan katı bir devletçilik ilkesi koymamıştır. Fakat devletin ağırlığını bu alanda da göstermesi ve düzenleyici-denetleyici etkisini gerektiği zaman göstermesini istemiştir. Öyle ise O'nun ekonomik devletçiliği değişen zaman ve koşullara her zaman uyabilir.

ÜNİTE - 27 ATATÜRK İLKELERİ (2) LAİKLİK
LÂİKLİK KAVRAMI VE DÜNYADAKİ GENEL TARİHSEL GELİŞİMİ
"Laik" kelimesi dilimize Fransızca'dan geçmiştir. Fakat kökeni eski Yunanca'dadır. Bu dilde "Loikos" halka kalabalığa ait demektir.
Sözcük ortaçağ Avrupasında "din işleriyle ilgisi bulunmayanlar" yani rahipler ile onlara meslek açısından yakın olanlar dışında kalanlar aniamını kazandı.
Kavram böylece doğdu ve giderek ağır bir süreç sonunda siyasal bir niteliğe büründü. Bu niteliği ile Lâiklik bir devletin temelini ve hukukunu dine dayandırmaması anlamını aldı.
Laiklik kiliseye karşı duyulan çok şiddetli bir tepkinin belirtisi olmuştur. Batıda devleti kiliseden arındırmak için uzun ve zahmetli bir gelişme gözlenir.
Düşüncelerde giderek kökleşen laiklik hukuksal bakımdan ilk biçimini Amerika Birleşik Devletleri Anayasasında (1787) bulmuş, ama asıl şiddetli ve hızlı gelişimine birkaç yıl sonra çıkan Fransız ihtilali ile girmiştir.
Din ile devlet arasında kesin bir çizginin çekilebilmesi için herşeyden önce tam bir vicdan özgürlüğüne gereksinim vardır. Din ve vicdan özgürlüğü bugün artık vazgeçilmez en temel haklardan biri olarak görülüyor.
Devletlerin temelleri binlerce yıl dine dayandı. Her devlet içinde yaşayanları kendi dinine göre yönetti. Hükümdarlar egemenliklerini dinden aldıkları ıileri sürdüklerinden, yönetimlerinin de o dine göre biçimlenmesinden kaçınılamazdı.
Böylece dinler giderek toplumsal özellikleri yanında siyasal nitelikler de taşımaya başladılar; Siyasal kurumlar durumuna da eriştiler. Asıl işlevleri bir yana bırakıldı. Din adamları katı kuralları ile toplumu yönlendirdiler.
Toplumdaki gelişme isteği böylece donmuş, kalıplara dökülüyordu. Devlet yönetimi içinde dinin çıkartılması, bu bakımdan büyük bir gelişme sayılmalıdır. Böylece bir suistimali laiklik sayesinde önlemiş oldu.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDE LÂİKLİĞİN GELİŞİMİ
Kuruluş döneminde bazı önemli konularda gösterilen esnekliğe rağmen Osmanlı Devleti'ni o zamandaki yapısını "Laik" olarak nitelemek mümkün değildir.
Yeni Türk Devleti 1920 yılının 23 Nisan günü kurulduğu sırada laiklikten söz etmek mümkün değildi. Osmanlı saltanatı "tanrısal" idi.
Osmanlı Anayasası'na göre padişah "mukaddes (kutsal)" sayılırdı. Devletin yapısı da dine dayanıyordu. Ama şimdi egemenliğin doğrudan doğruya ulusa ait olduğu bir devlet kurulmuştu. Böyle bir devlette artık "tanrısal" değil "ulusal" kaynak egemenliği doğuruyordu.
Egemenliğin ulusa ait olması zaten laik bir devletin kurulduğunu gösteriyordu. Gerek saltanatın gerek ardın-dan halifeliğin kaldırılması bu durumun mantıksal sonuçları idi. 1924 yılında tamamlanan bu ilk adımların ardından aynı yıl yeni Anayasa (1924 Anayasası) yapıldı, bu Anayasa'nın ilk biçiminde devlet dini vardı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin baş görev-leri arasında dinsel hükümleri yerine getirmesi bulunuyordu. Ama aynı Anayasa Türk yurttaşlarına geniş bir din ve vicdan özgürlüğü tanımıştı.
Ardından, 1926 yılında Türk Medeni Kanunu kabul edildi. Dinsel hükümler dışında kalan önemli özellikler taşıyordu bu yasa. Herşeyden önce kadına meslek seçme özgürlüğü getiriyordu. Aile yapısını tek eşlilik esasına dayandırıyordu.
Türk Devriminin düşünce ve eylem alanındaki en önemli temel taşı laiklik olduğundan hemen her devrim atılımı onunla ya doğrudan doğruya veya dolayısı ile ilgilidir.
Devletin din kurumlarından arındırılması aşaması:
1. Öğretimin birleştirilmesi
2. Türk medeni kanununun kabul edilmesi
3. Halifeliğin kaldırılması
4. Tekke ve zaviyelerin kapatılması
ATATÜRK'TE LAİKLİK ANLAYIŞI
Atatürk'ün şu sözleri laiklik anlayışını özlü biçimde veriyor: "Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanın emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz.
Düşünüşe ve tefekküre muhalif değiliz. Bizsadece din işlerini millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasde ve fiile dayanan taassupkâr (gerici) hareketlerden sakınıyoruz.
Atatürk'ün laikliği kesinlikle dine karşı değildir. Din bir vicdan işidir. Laiklik tam bir inanç özgürlüğü ortamında ulus ve devlet işlerini din işlerinden ayırmaktan başka bir şey değildir.
 
ÜNİTE - 26 ATATÜRK İLKELERİ (3) HALKÇILIK
HALKÇILIK
Halkı ilk önce 'bir ülkede yaşayan yurttaşların oluşturduğu topluluk" olarak tanımlayacağız. Ulus tanımında somutluktan çok soyutluk ağır basar.
Bildiğimiz gibi ulus birarada yaşama isteği dolayısıyla sürekli olarak bütünlük gösteren bir topluluktur. Halk ise somut bir kavramdır. Ulus gözle görülmez ama halk somut olarak kendini belli eder.
Halk dediğimiz zaman ulus kavramı üzerindeki manevi örtü kalkar ve yurttaşların çeşitli kesimlerini somut bir biçimde gösteren tablo ortaya çıkar.
Diğer deyişle ulusu oluşturan insanların somut bir biçimde görülmesi ile beliren topluluk halktır. Yani ilk halk kavramı somut bir olgudur.
ATATÜRK'IN HALKÇILIĞI
Atatürk'ün ortaya koyduğu halkçılık ilkesi üç e-sas üzerinde yükselir.
- Yeni kurulan devlet, belli bir zümreye, belirli çıkarlara sahip kimselere değil, doğrudan doğruya halka dayanır. Yeni Türkiye devleti halka değer veren bir devlettir, halkın devletidir.
- Atatürk halkın içindeki çeşitli tabakaları, grupları, kümeleri yalnız iş alanları bakımından farklı görür. Bunun dışında bütün bireyler, birbirine eşittir; ayrıca her meslek sahibi de diğerleriyle aynı saygınlığı görür.
"Türkiye Cumhuriyeti" halkı ayrı ayrı sınıflardan oluşmuş değil ve fakat kişisel ve toplumsal yaşam için iş bölümü itibarıyla çeşitli mesleklere ayrılmış bir toplum olarak görmek esas ilkelerimiz-dendir.
- Atatürk'e göre halkçılığın esaslarından biri de, halkın mutluluğunun gene halkça, birbütün olarak sağlanmasıdır. Bunu gerçekleştirmek için de herkesin çalışması gerekir.
Özetleyecek olursak Atatürk, Türk halkını kendi kendini yöneten, ulusal egemenlik esasına göre demokratik bir rejim içinde yaşayan , birbirine hakça eşit, toplumsal dayanışma içinde bulunan insanların oluşturduğu birbütün olarak görmektedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir bir hukuk devleti olmasındaki temel ilke halkçılık ve ulusçuluktur
 
canım devam edecekmisin
yazıcıdan çıktı alacam birde soruların cevap anahtarını verecekmisin
 
devam edicem arkadaşlar fırsat buldkça cevap anahtarınıda yazıcam cnm
 
paylaşım için teşekkürler
bendeki sınav sorularından ben de paylaşımda bulunayım
 
Atatürk İlke ve Inkılap Tarihi Ara Sınav Deneme Sınavı --1--


1-) Belirli bir kültür düzeyine erişmiş toplumların ortaya çıkardıkları kuruma ne ad verilir?
A) Bağımsızlık
B) Kabile
C) Aile
D) Devlet
E) Egemenlik

2-) 1950-1960 döneminin en belirgin özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yeni hukuk kuralları koymak
B) Türk devrimini bir bütün olarak benimsememek
C) Eğitim ve kültür işlerine ağırlık vermek
D) Türk ekonomisini kalkındırmak
E) Halk ile bütünleşmek

3-) Türk-Irak sınırı aşağıdakilerden hangisinde kesin olarak çizilmiştir?
A) Birleşmiş Milletler
B) Kars Antlaşması
C) Uluslar Kurumu
D) Lozan Barış Konferansı
E) Moskova Antlaşması

4-) Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki topraklarının elden çıkmasına yol açan antlaşma aşağıdakilerden hangisidir?
A) Londra Önbarışı
B) Lozan Antlaşması
C) Brest Litowsk Antlaşması
D) Kars Antlaşması
E) Uşi Antlaşması

5-) Kars İslâm Şurası aşağıdakilerden hangisinin tehlike oluşturması üzerine toplanmıştır?
A) Ermeniler
B) Rumlar
C) Bulgarlar
D) Fransızlar
E) Yunanlılar
6-) Aşağıdakilerden hangisi 23 Şubat 1921 tarihinde toplanan Londra Konferansı’ndan sonra ortaya çıkan durumlardan biridir?
A) Çerkez Ethem Ayaklanmasının çıkması
B) TBMM Hükümeti’nin varlığının kabul edilmesi
C) Yunan birliklerinin Sakarya’nın doğusuna çekilmesi
D) I. İnönü Savaşı’nın çıkması
E) Büyük Taarruzun başlaması

7-) Kurtuluş Savaşı’nın karara bağlandığı yer aşağıdakilerden hangisidir?
A) İstanbul B) Ankara C) Amasya D) Samsun E) Havza

:cool: Türkiye dolaylı ya da dolaysız olarak hiçbir şekilde aşağıdaki ülkelerden hangisiyle savaşmamıştır?
A) İngiltere B) Fransa C) İtalya D) Yunanistan E) ABD

9-) Takrir-i Sükûn dönemi aşağıdakilerden hangisiyle başlar?
A) Serbest Cumhuriyet Fırkası’nın kurulması
B) Menemen Olayı
C) Cumhuriyet Halk Partisi
D) 31 Mart Vakası
E) Şeyh Sait Ayaklanması

10-) Aşağıdakilerden hangisi Misak-ı Milli kararlarından biri değildir?
A) Arapların çoğunlukta olduğu yerlerde bağımsız Arap devletlerinin kurulabileceği
B) Batı Trakya’da halkoyuna gidileceği
C) Kars, Ardahan ve Batum’da halkoyuna gidilebileceği
D) Mondros Mütarekesi imzalandığı anda Türk ve Müslümanların çoğunlukta olduğu yerlerin vatan sınırı olduğu
E) Kapitülasyonların kabul edilemez olduğu

11-) TBMM’nin çoğunluğunu oluşturan Anadolu ve Rumeli Müdafa-i Hukuk Derneği üyelerinin üzerinde görüş birliğine vardıkları tek ortak nokta aşağıdakilerden hangisidir?
A) Cumhuriyet’in ilanı
B) Saltanat’ın kaldırılması
C) Yurdun kurtarılması
D) Halifeliğin kaldırılması
E) Yeni bir devlet kurmak

12-) I. Dünya Savaşı sürerken yapılan gizli anlaşmalarla Irak, Ürdün ve Basra Körfezi kıyıları aşağıdaki devletlerden hangisine vaad edilmiştir?
A) Fransa B) İtalya C) Bulgaristan D) İngiltere E) Ermenistan

13-) Manda ve himaye düşüncesi aşağıdakilerden hangisiyle kesin olarak reddedilmiştir?
A) Amasya Tamimi
B) Erzurum Kongresi
C) Milli Kongre
D) Nazilli Kongresi
E) Sivas Kongresi

14-) Aşağıdakilerden hangisi Doğu Karadeniz’de bağımsız bir Rum devletini kurmak amacıyla oluşturulan bir cemiyettir?
A) Mavri Mira Cemiyeti
B) Pontus Derneği
C) Etnik-i Eterya
D) Taşnak Derneği
E) Hınçak Derneği

15-) Osmanlı Devletinde bütün yurttaşları kapsayan bir ceza yasasının yapılacağını dile getiren ilk belge aşağıdakilerden hangisidir?
A) Islahat Fermanı
B) Tanzimat Fermanı
C) Türk Medeni Kanunu
D) Kanun-i Esasi
E) Mecelle

16-) Siyasal liberalizmin ilk zafer kazandığı yer aşağıdakilerden hangisidir?
A) Fransa B) İngiltere C) Amerika D) Prusya E) Yunanistan

17-) Aşağıdakilerden hangisi ulusçuluk akımını dünyada yaygınlaştıran olaydır?
A) Amerikan Devrimi
B) Bolşevik İhtilali
C) Türk Devrimi
D) Fransız İhtilali
E) Kırım Harbi

1:cool: Aşağıdakilerden hangisi Lozan Barış Konferansı’nda alınan kararlardan biri değildir?
A) Kapitülasyonların kaldırılması
B) Türk-Irak sınırının ikili görüşmelere bırakılması
C) Türk-Yunan nüfus değiş-tokuşu
D) Azınlıkların Türk uyruklu kabul edilmesi
E) Türkiye’ye Boğazlar üzerinde savunma ve denetim hakkının tanınması

19-) Aşağıdakilerden hangisi II. Dünya Savaşı’nın Türkiye üzerindeki etkilerinden birisidir?
A) Döviz stoğunun oluşması
B) Tarım ürünlerinde çeşitlilik ve artış yaşanması
C) Halkın refaha kavuşması
D) Sanayi ve ticarette gelişmelerin olması
E) Eğitimin istenilen seviyeye ulaşması

20-) Yürütme gücünün parlamentonun içinden çıktığı, hükümete serbestlik parlamentoya denetleme hakkı veren sisteme ne ad verilir?
A) Parlamentolu Sistem
B) Başkanlık Hükümeti Sistemi
C) Parlamenter Sistemi
D) Meşruti Monarşi
E) Karma Hükümeti Sistemi

21-) Aşağıdakilerden hangisi Osmanlı Devleti’nin paylaşılması ile ilgili değildir?
A) Paris Barışı
B) Sevr Barış Antlaşması
C) Üç İmparator Antlaşması
D) Saint Jean De Marienne
E) Sykes-Picot Antlaşması

22-) Ulusal bir bilincin oluşması ve kurtuluş hareketinin ulusa mal edilmesi konusunda kesin karara varılması aşağıdakilerden hangisiyle olmuştur?
A) Sivas Kongresi
B) Amasya Tamimi
C) Havza Genelgesi
D) Amasya Görüşmeleri
E) Mebusan Meclisinin açılmasıyla

23-) Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın ilk silahlı direniş eylemi nerede, kimlere karşı başlamıştır?
A) Doğu’da Ermenilere
B) Batı Anadolu’da Yunanlılara
C) Güneyde Mersin - Tarsus - Osmaniye yöresinde Fransızlara
D) Kuzeyde Pontusçu Rumlara
E) Irak’ta İngilizlere

24-) Toplumun güçlü önderler öncülüğünde mevcut düzeni zorla başından atması aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnkılâp
B) Reform
C) Hükümet Darbesi
D) İsyan
E) İhtilal

25-) Yunanlıların İnönü’ye kadar ilerlemesine ve burada kanlı çarpışmaların meydana gelmesine yol açan olay hangisidir?
A) Çerkez Ethem’in Kütahya yöresinde ayaklanması
B) Eskişehir - Kütahya Savaşları
C) İzmir’in Yunanlılara verilmesi
D) Büyük Taarruz
E) Londra Konferansı

26-) Türk halkına sendikalaşma olanağının verildiği, işçiye grev ve toplu sözleşme hakkının tanındığı ilk anayasa aşağıdakilerden hangisidir?
A) 1909 Anayasası
B) 1924 Anayasası
C) 1982 Anayasası
D) 1961 Anayasası
E) 1921 Anayasası

27-) İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin yönetimi tamamen ele geçirip, dikta rejimini kurması hangi olayla olmuştur?
A) 31 Mart Vakası
B) Babıâli Baskını
C) Trablusgarp Savaşı
D) I. Dünya Savaşı
E) I. Balkan Savaşı

2:cool: İtilaf Devletlerinin 1915 yılında Osmanlı Devletini saf dışı bırakarak savaşı bitirmek amacıyla uygulamaya koydukları plan aşağıdakilerden hangisidir?
A) Filistin ve Suriye Cephesinin açılması
B) Irak Cephesinin açılması
C) Boğazların ele geçirilmesi
D) Kanal Cephesinin açılması
E) Makedonya Cephesinin açılması

29-) Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası’nın kapatılmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çok partili hayatın istenmemesi
B) Cumhuriyet’e bağlı kalması
C) Yenilikçi adımların atılması
D) Parti üyelerinden bir kısmının Şeyh Sait Ayaklanmasına destek vermesi
E) M.Kemal Atatürk’e karşı suikast düzenlenmesi

30-) Aşağıdakilerden hangisi Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın hükümlerinden biri değildir?
A) Doğu Trakya’nın 15 gün içinde Yunanlılar tarafından boşaltılması
B) Bir barış antlaşması imzalanıncaya kadar Anlaşma Devletlerinin Boğazlardan çıkmaması
C) Kapitülasyonların her türlü sonuçlarıyla kaldırılması
D) Meriç’in kıyısında bir miktar Anlaşma Devletleri askerinin bulunması
E) Doğu Trakya’da asayiş ile ilgili 8.000 Türk jandarma erinin bulunması

CEVAPLAR
1-)D 2-)B 3-)C 4-)E 5-)A 6-)B 7-)C :cool:E 9-)E 10-)A 11-)C 12-)D 13-)E 14-)B 15-)B 16-)C 17-)D1:cool:E 19-)A 20-)C 21-)A 22-)B 23-)C 24-)E 25-)A 26-)D 27-)B 2:cool:C 29-)D 30-)C
 
Atatürk İlke ve Inkılap Tarihi Ara Sınav Deneme Sınavı --2--

1-) Aşağıdakilerden hangisi inkılâbı tanımlar?
A) Devlet eliyle bazı kurumların ortadan kaldırılması
B) Belli kurumların bir bölümünün değiştirilmesi
C) Yabancı devletlerin baskısıyla bir takım yeniliklerin yapılması
D) Toplum yapısının köklü ve hızlı bir biçimde değiştirilmesi
E) Eski ve geleneksel kurumların zamanla yıkılması

2-) Aşağıdakilerden hangisi 23 Aralık 1876’da ilan edilen Kanun-i Esasi’nin özelliklerinden biri değildir?
A) Yasama yetkisi padişaha aitti
B) Yargı güvenliği kesin değildi
C) Yürütmeyi denetleme yetkisi meclise aitti
D) Egemenlik padişaha aitti
E) Yurttaşların siyasal parti kurma özgürlüğü yoktu

3-) I. Babıâli Baskını
II. I. Meşutiyet
III. II. Balkan Savaşı
IV. 31 Mart Olayı
Yukarıdaki olayların kronolojik sırası aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) III, I, IV, II
B) III, II, I, IV
C) II, IV, I, III
D) IV, II, III, I
E) II, I, IV, III

4-) Kuvayi Milliye’nin en başarılı olduğu cephe aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kafkas Cephesi
B) Batı Cephesi
C) Filistin Cephesi
D) Güney Cephesi
E) Irak Cephesi

5-) Aşağıdakilerden hangisi Prens Sabahattin’in savunduğu düşünce akımıdır?
A) Türkçülük
B) Kişisel girişim ve yerinden yönetim
C) İslamcılık
D) Osmanlıcılık
E) Sosyalizm

6-) Aşağıdakilerden hangisi Almanya’nın I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’ni yanına çekme nedenlerinden biri değildir?
A) Osmanlı padişahlarının halife kimliğinden yararlanmak
B) Batı Anadolu’da bir Alman Kolonisi kurmak
C) Ortadoğu ticaret yollarını ele geçirmek
D) Süveyş Kanalı’nın denetimini ele geçirmek
E) Osmanlı topraklarında ulusal bir devlet kurulmasına yardım etmek

7-) Almanya birliğini 1871 yılında aşağıdaki devlet adamlarından hangisi zamanında tamamlamıştır?
A) Otto von Bismarak
B) Ferdinand
C) Adolf Hitler
D) Lord Curzon
E) I. Friedrich

:cool: Aşağıda yapılan gizli anlaşmalardan hangisiyle İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti’nin Arap topraklarını kendi aralarında paylaşmışlardır?
A) Saint Jean de Maurienne
B) Paris Antlaşması
C) Üç İmparator Antlaşması
D) Sykes-Picot Antlaşması
E) Reval Görüşmesi

9-) Aşağıdakilerden hangisi Amasya Tamimi’yle ilgili değildir?
A) İstanbul Hükümetine destek olunmalıdır.
B) İstanbul Hükümeti görev ve sorumluluklarını yerine getirememektedir
C) Vatanın bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığı tehlikededir
D) Ulusun bağımsızlığını, ulusun kendi azmi ve kararı kurtaracaktır
E) Her türlü etkiden uzak yürütme işini üzerine alacak ulusal bir kurul oluşturulmalıdır

10-) I. Dünya Savaşı’nda açılan cephelerden hangisi Almanların isteğiyle Osmanlı Devleti tarafından açılmıştır?
A) Güney Cephesi
B) Çanakkale Cephesi
C) Irak Cephesi
D) Filistin Cephesi
E) Kanal Cephesi

11-) I. Dünya Savaşı sırasında yapılan gizli anlaşmalarla Doğu Anadolu’nun bir kısmı, Boğazlar, Gökçeada ve Bozcaada aşağıdaki devletlerden hangisine verilmiştir?
A) Rusya
B) İngiltere
C) Avusturya - Macaristan
D) İtalya
E) Yunanistan

12-) Aşağıdakilerden hangisi Mustafa Kemal Paşa’nın Havza’dan asker ve sivil yöneticilere çektiği telgraflarla bildirdiği isteklerdendir?
A) Ankara’da yeni bir meclis açılmalıdır
B) Erzurum’da bir kongre toplanacaktır
C) İzmir’in işgali çeşitli miting ve gösterilerle protesto edilecektir
D) Yunanlılara karşı silahlı mücadele verilmelidir
E) Askerler terhis edilecektir

13-) Aşağıdakilerden hangisi Erzurum Kongresi’nde alınan kararlardan biridir?
A) Yurttaki bütün direniş örgütleri tek çatı altında toplanacaktır
B) Özerk bir kuruluş gibi hareket edilecektir
C) Osmanlı Devleti’nin haklılığı Uluslar Kurumu’nda anlatılacaktır
D) Doğu Anadolu’daki bütün dernekler Şarkî Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adı altında toplanacaktır
E) Manda ve himaye kesinlikle reddedilmiştir

14-) Aşağıdakilerden hangisiyle İstanbul Hükümeti, Heyet-i Temsiliye’yi resmen kabul etmiştir?
A) Misak-ı Milli’nin ilanı
B) Amasya Görüşmeleri
C) Heyet-i Temsiliye’nin Ankara’ya gelmesi
D) Damat Ferit’in istifa etmesi
E) Erzurum Kongresi’nin toplanması

15-) Aşağıdakilerden hangisi Misak-ı Millî kararlarından biri değildir?
A) TBMM’nin açılması için girişimlerde bulunulmalıdır
B) İstanbul’un güvenliği sağlandığı takdirde Boğazlar açılabilir
C) Kars, Ardahan ve Batum’da halk oyuna başvurulmalıdır
D) Arapların çoğunlukta oluduğu yerlerde halk oyuna başvurulabilir
E) Bağımsızlığımızı sınırlandıran ekonomik ve siyasal hiçbir anlaşma kabul edilemez

16-) Aşağıdakilerden hangisi Amasya Protokolleri’nde alınan kararlardan biridir?
A) Ankara’da ulusal bir meclis toplanacaktır
B) İstanbul Hükümeti tüm yetkilerini Temsil Heyeti’ne devredecektir
C) Mebuslar Meclis toplanacaktır
D) Anadolu hareketine son verilecektir
E) Düzenli ordunun kurulması sağlanacaktır

17-) Aşağıdaki kongrelerin hangisinde Yunanlıları yurttan kovabilmek için gerekirse diğer Anlaşma Devletleriyle barış görüşmeleri yapılabileceği kararı alınmıştır?
A) Balıkesir Kongresi
B) Nazilli Kongresi
C) Milli Kongre
D) Alaşehir Kongresi
E) Sivas Kongresi

1:cool: Aşağıdakilerden hangisi I. TBMM’nin özelliklerinden biri değildir?
A) Meclis başkanı icra vekilleri heyetininde başıdır
B) Vekiller, milletvekilleri arasından doğrudan doğruya TBMM tarafından seçilir
C) Yargılama işi de gerektiği takdirde TBMM tarafından üstlenecektir
D) Vekiller biraraya gelerek İcra Vekilleri Heyeti’ni oluşturur
E) Başbakan Meclis tarafından atanır

19-) Aşağıdakilerden hangisi Son Osmanlı Mebusan Meclisi’nde alınan bir karardır?
A) Hiyanet-i Vataniye Kanunu’nun çıkarılması
B) İstiklâl Mahkemelerinin kurulması
C) Misak-i Milli’nin ilanı
D) Sevr Barışı’nın onaylanması
E) Nisab-ı Müzakere Kanunu

20-) TBMM’ni, Osmanlı Meclis-i Mebusanı’ndan ayıran en önemli özellik aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mebus sayısının fazla olması
B) Anlaşma Devletleri tarafından tepkiyle karşılanması
C) Padişaha açıkça karşı çıkmaması
D) Ulusal bir nitelik taşıması
E) Ankara’da toplanmış olması

21-) Aşağıdakilerden hangisi ulusal ordunun (düzenli ordunun) kurulmasının nedenlerinden biri değildir?
A) Osmanlı ordusunu canlandırmanın mümkün olmaması
B) Anlaşma Devletlerinin ulusal ordu kurulması yolunda baskı yapmaları
C) Kuvay-i Milliyeyi oluşturanların çoğunun askerlik sanatından anlamayan kişiler olmaları
D) Kuvay-i Milliye birliklerinin zaman zaman amaçlarının dışına çıkmaları ve halka zarar vermesi
E) TBMM’nin açılmasıyla doğan devletin bir düzenli ordusunun bulunması zorunluluğu

22-) Sevr Barışı’nın Osmanlı Devleti açısından da hükümsüz yani hukuken geçersiz olmasının nedeni aşağıdakilerden hangisidir?
A) Osmanlı toprak bütünülüğünü hiçe sayması
B) İnsan haklarına aykırı olması
C) Egemenlik haklarını kısıtlayan hükümler bulunması
D) Parlemento tarafından onaylanmaması
E) Türk ulusunun haklarına saygı gösterilmemesi

23-) TBMM’nin ilk askerî ve siyasî başarısı aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) Rusya - Moskova Antlaşması
B) Kafkas Cumhuriyetleri - Kars Antlaşması
C) Anlaşma Devletleri - Lozan Barış Antlaşması
D) Anlaşma Devletleri - Mudanya Ateşkes Antlaşması
E) Ermeniler - Gümrü Barışı

24-) Sevr Barış Antlaşması aşağıdakilerden hangisi tarafından onaylanmıştır?
A) Saltanat Şurası
B) Meclisi Mebusan
C) TBMM
D) Temsil Heyeti
E) Felah-ı Vatan Grubu

25-) Düzenli ordunun kurulmasının şart olduğu aşağıdakilerden hangi olay ile ortaya çıkmıştır?
A) Sevr Barışı’nın imzalanması
B) Yunan saldırısı karşısında Kuva-i Milliyenin tutunamaması
C) Amasya Tamimi’nin yayınlanmasıyla
D) Çerkez Ethem’in ayaklanması
E) Hiyanet-i Vataniye Kanunu’nun çıkarılması

26-) Londra Konferansı’na TBMM Hükümeti adına katılan şahıs aşağıdakilerden hangisidir?
A) İsmet Paşa B) Rauf Bey C) Bekir Sami Bey D) Kazım Karabekir E) Refet Bey

27-) Kurtuluş Savaşı sonrasında İtalyanların İngiliz siyasetine tepki göstermeleri ve işgalci kuvvetler arasında en ılımlı politikayı takip etmesinin nedeni aşağıdakilerden hangisidir
A) Kamuoyunun baskısı
B) Ekonomisinin bozuk olması
C) Türk ulusuna duyulan sempati
D) Asıl Ege Bölgesinin Yunanistan’a verilmesi
E) TBMM’ni desteklemesi

2:cool: Aşağıdakilerden hangisi I. İnönü Savaşı’nın sonuçlarından biridir?
A) Londra Konferansı
B) Düzenli ordunun kurulması
C) Gümrü Barışı
D) İstanbul’un resmen işgali
E) Kars Antlaşması

29-) Aşağıdakilerden hangisi Sakarya Savaşı’nın dış siyasetteki sonuçlarından biri değildir?
A) Kafkas Cumhuriyetleri ile Kars Antlaşması’nın yapılması
B) Anlaşma Devletleri arasında yeniden bir kenetlenmenin başlaması
C) Fransa ile savaşın hukuksal olarak bitirilmesi
D) İtalya’nın işgal ettiği tüm yerlerden çekilmesi
E) İngiliz kamuoyunda Anadolu hareketine karşı sempati oluşması

30-) Lozan Görüşmeleri sırasında Türk heyetinin hiçbir şekilde ödüne yanaşmadığı iki konu aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hatay Sorunu - Nüfus Mübadelesi
B) Osmanlı Borçları - Savaş tazminatı
C) Batı Trakya - Ege Adaları
D) Ermeni Sorunu - Kapitülasyonlar
E) Boğazlar - Musul Sorunu

1-)D 2-)C 3-)C 4-)D 5-)B 6-)E 7-)A :cool:D 9-)A 10-)E 11-)A 12-)C 13-)D 14-)B 15-)A 16-)C 17-)D 1:cool:E 19-)C 20-)D 21-)B 22-)D 23-)E 24-)A 25-)B 26-)C 27-)D 2:cool:A 29-)B 30-)D
 
Son düzenleme:
X