Bir Bilim Adamının Romanı - Özet - Oğuz Atay

seaBahAR

Nosce Te İpsum
Pro Üye
13 Nisan 2007
15.555
36.068

Bir Bilim Adamının Romanı / Oğuz Atay

Napolyon'a ait bir formül vardır, ilimleri iki sözcükle sınıflar bu formülde: “Matematik ve Şiir”. Matematik ve şiiri ilimlerin kutup noktaları kabul eden bu düşünce matematik ve şiirin aynı zamanda diğer ilim dallarını temsil etme niteliğine sahip olduğunu da öngörür.

Oğuz Atay, hocası Prof. Mustafa İnan (1911-1967)'ın portresini, bilhassa matematiğe ve şiire olan ilgisi ile âdeta Napolyon'un “ Matematik ve Şiir ” formülünün bir örneği şeklinde çizer. Romanda Mustafa İnan'ın biyografisi, fizikî ve ruhî portresi romanlaştırılmıştır. Edebiyatımızda biyografi tekniği ile yazılmış romanlara örnek olarak gösterilebilecek bir eserdir Bir Bilim Adamının Romanı . Biyografi, unutmamanın göstergesidir, hatırlanmaya değer kimselere belki de verilebilecek en güzel hediyelerden biridir biyografi, o kimseler hayatta olmasalar bile… Bir Bilim Adamının Romanı , üniversite hocalığı, arkadaşlığı, dostluğu ile örnek bir bilim adamı olan Mustafa İnan'ın yaşam öyküsünü roman tarzında işlemiş bir eser. Mustafa İnan'a sunulmuş, bu anlamda unutulmadığının ifadesi olan bir armağan kitaptır, yalnız ona değil tabi, okuyucu olarak romanı eline alma tercihinde bulunan herkese. Aslında ülkemizde Mustafa İnan gibi imkânsızlıklar, yokluklar içinde yetişen âdeta ‘hudayinabit' şahsiyetlerin ortak hayat hikâyesidir roman.

İnsanın içinde yaşadığı ortam en iyi şartlarla dolu olmayabilir. Romanın kahramanı Mustafa İnan'ın çocukluk, öğrencilik, hocalık yılları anlatılırken onunla bu yoklukları paylaşan okur kimi zaman umutsuzluk hissine kapılsa da sabır, özveri, iyimserlik, başkasına toleranslı olmak gibi hasletlere sahip birinin en kötü şartları bile nasıl birer imkâna dönüştürdüğüne roman kişisinin öyküsünde şahit olur.

Bir Bilim Adamının Romanı 'nda, matematik ve teknik bilimler üzerine öğrenim yapan bir bilim adamının şiire, felsefeye, mistisizme, ahlâka dair fikirlerini de öğreniriz. Mustafa İnan'ın yaşamında senaaa düşüncesinin büyük bir yeri vardır, matematik dilini ve yöntemini kullanarak ahlâka, felsefeye, mistisizme dair soyut düşüncelerini tarife çalışır. “Mukavemet” hocası Mustafa İnan'ın “kâmil insan, nefs muhasebesi, tolerans” gibi kavramları bir matematikçi gözüyle nasıl izah ettiği anlatılır. Yalnızca bir alanda uzmanlaşmaya karşı çıkar bu fikirleriyle, romanda en sık değinilen konulardan biridir bu. Günlük yaşamı ile bilim adamlığını da yine ayırmak mümkün değildir. Romanda öğrenme ve öğretme ile ilgili hayli örnek vardır. Mustafa İnan'ın arkadaşlarına daha okul sıralarında iken verdiği dersler, hocalığının ilk işaretleridir. Romanı bu bakımdan değerlendirdiğimizde eğitim ile ilgili meselelerin ağır bastığını görürüz.

Edebiyat eserlerinde düşünceler çoğunlukla hissettirilerek verilir, romanı okurken birçok konu hakkında fikir sahibi oluruz ama bu dolaylı bir şekilde, kendiliğinden oluşur. Bir edebiyat eserinde kullanabileceğimiz tanımlar, formüller yoktur belki, ama zihnimizde cevabını aradığımız kimi soruların yanıtını bir romanda, bir şiirde, bir öyküde buluveririz. Romanda bu bakımdan öğrenme, bilimsel merak, araştırmanın yolları, kendini yetiştirme ve geliştirmenin çok güzel örneklerine rastlıyoruz. Belki de bu romanı bir kişilik gelişim eseri olarak da okuyabiliriz.


Oğuz Atay, bu romanıyla TRT 1970 Roman Ödülü'nü kazanmıştır.



-alıntı-

Oğuz Atay biyografisi için tıklayınız.
 
X