Sana Babamı Diyir?
İki çocuğu olan köy delikanlısı askerliğini yapıp da evine
döndüğünde bakmış karısı Fadime üç çocukla bir masanın etrafındalar.
Birden öfkelenip bağırmaya başlamış;
- Abovv.. ula kaltak, bu üçüncü çocuk nerden çıktı? Askere giderken iki
çocuğumuz vardı... Bu sonuncusu benden olamaz.
Fadime ona gayet sakin cevap verir;
- Ne bağırıyorsun? Sana baba mı diyir? Oturmuş yoğurdini yiyir!
.................................................................................................
Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve baş rahibenin önünde diz
çökerek;
- Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi.
- Ne oldu kızım ?
- Arka bahçede çiçek topluyordum, bahçıvanın oğlu ortaya çıktı ve
maalesef bana...
- Tecavüz mü etti ?
- Evet.
- Peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.
Bahçıvanın oğlu ile ben ilgilenirim.
- Limon hamileliği önler mi ?
- Hamileliği önlemez de en azından sırıtmanı engeller.
...............................................................................................
Üç Rahibe
Üç rahibe bir araya gelmiş pederi çekiştiriyorlarmış. Birinci rahibe:
- Geçen gün pederin odasına temizlik için girdim, dolabını temizlerken
bir de ne göreyim, bir sürü porno dergi. Hepsini sobaya atıp yaktım,
demiş.
İkinci rahibe :
- Ben de geçen gün girdiğimde çekmecesinde çok sayıda prezervatif
vardı,hepsinin ucunu iğneyle deldim! demiş.
Üçüncü rahibe bayılmış...
.............................................................................................
Sandalet
Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı
satılan bir dükkanın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş,
buyur etmiş.
Girmişler, satıcı :
- Çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sekste çok vahşi ve
kuvvetli yapacak sandaletler.
Adam tabi ki erkekliğe bok sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski
günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri
denemeye karar
vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı
atmış,fiziksel değişimler başlamış, nefesi sıklaşmış, gözleri büyümüş ve
etrafına
farklı bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış
'aman Allah'ım dur dur... ' derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi
tezgaha
yatırmış, satıcının pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu
arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken diğer ya nda bağırıyormuş
:
- Dur ulan, sandaletleri ters giydin!
..................................................................................................
Süpermen
Adamcağız hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evine
gelir. Karısı son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasını
sorgulamaya başlar.
- Söyle bakalım Süpermen. Neler yaptın bu akşam?
- Valla karıcım, patronla beraber müşterileri yemeğe çıkarttık.
- Eeee, sonra ne yaptınız süpermen?
- Oradan striptize gittik. . . Ben sadece seyrettim.
- Yani sen bir şeyler yapmadın değil mi, süpermen ?
- Ben hiç bir şey yapmadım, ama sen niye bana ikide bir süpermen
diyorsun?
- Valla, ben donunu pantolonunun üstüne giyen bir seni bir de süpermeni
gördüm.
.....................................................................................................
Ferdinand Porsche, rahmetli oluyor ve öbür dünyada melekler tarafından
karşılanıyor.
Melekler kendisinin olağanüstü otomobil tasarımından dolayı bir dilek
hak ettiğini söyleyerek, isteğini sorar...
Porsche ' Tanrı ile 1 saat konuşmak isterdim.' der.
Melek derhal istediğini yerine getirmek üzere Ferdinand Porsche'yi bir
salona alır.
Porsche Tanrıya sorar:' Kadını yaratırken düşüncelerin nerdeydi?
Tanrı: ' Ne demek istiyorsun?'
Porsche: ' Çok hatalı yaratmışsın!'
1.Ön taraf aerodinamik değil.
2.Çok ses yapıyor.
3.Bakım masrafları yüksek.
4.Ayda 5-6 gün tamamen kullanılmaz durumda.
5.Arka taraf çok sarkık duruyor.
6.Sürekli boyanması ve yenilenmesi gerekiyor.
7.Egzoz, emisyona çok yakın.
8.Farlar genellikle küçük.
9.Yakıt da son derece pahalı.
Tanrı kısaca düşündükten sonra cevap verir:
'Ferdinand, bunların hepsi doğru olabilir ama istatistiklere göre bir
çok erkek benim icadıma senin icadından daha fazla biniyor!!.'
.................................................................................................
Hangisi Evli ?
Öğretmen öğrencilere sormuş :
- Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuru yor. Ağaçta kaç
kuş kaldı ?
Birisi 4 kuş kalır deyince başka bir çocuk hemen atılmış :
- Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş
kalmaz...
Öğretmen bunun üzerine :
- Cevap yanlış ama stilini sevdim, demiş. Çocuk :
- Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum. Ellerinde dondurma olan
3 bayan var. Biri dondurmasını yalıyor, öbürü emiyor, diğeri de
ısırıyor. Bu
bayanlardan hangisi evlidir ?
Öğretmen düşünmüş, düşünmüş...
- Emerek yiyen evlidir, demiş. Çocuk :
- Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan evlidir. Ama ben de sizin
stilinizi sevdim.
............................................................................................
Mahir, sabah uyanınca o gün 70 yaşında olduğunu hatırlamış. Yavaş yavaş
yataktan kalkarken gözü ayaklarına ilişmiş.
-'Sevgili ayaklarım, Bugün 70 yaşına girdik. 70 senedir Beni istediğim
yere götürdüğünüz, bu yaşıma sizinle girdiğim için bahtiyarım,
sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim... '
Sonra dizlerine dikkat etmiş.
-'Sevgili dizlerim, bugün 70 yaşına girdik. Bu kadar sene Beni
taşıdınız, bükül dedim büküldünüz, çömel dedim çömeldiniz,
bu yaşıma sizinle birlikte girdiğim için şükür ediyorum. Sizlere çok
teşekkür ederim, nice seneler dilerim...'
Sonra gözü biraz daha yukarı kaymış;
- 'Eee ulan köftehor, ulan hayırsız emektar' demiş, eğer sen de
yaşasaydın bu günümüzü hep birlikte kutlayacaktık.'
...........................................................................................
Doktor Temel
Kadının biri rahatsızlığı bulunan oğlunu doktora götürmüş :
- Doktor bey oğlum rahatsız.
- Nesi vardur ?
- Bacakları çarpık, kolları tutmuyor, gözleri iyi görmez ve de pek iyi
işitmez.
Temel bunun üzerine kadına döner :
- Lütfen soyinun, sonra da uzanun der.
Kadın şaşkın bir vaziyette,
- Doktor bey hasta olan ben değilim, oğlum hasta.
- Ula anladum da uşağu tüzeltmek, yenisini yapmaktan taha zor.
..................................................................................................
Goril ve Kadın
Bir bahar günü adam ve karısı hayvanat bahçesine giderler. Kadın hoş
bir
kolsuz pembe elbise giymiştir. Hayvanat bahçesinde fazla kimse yoktur.
Gezerlerken gorillerin olduğu bölümde oldukça kılli ve iri bir goril
görürler. Goril kadını görünce heyecanlanır ve çite tırmanıp tek eliyle
göğsünü dövmeye baslar. (Gorillerin kur yapma biçimi) Herhalde kadının
açık
giysisinden etkilenmiştir. Adam bunun komik olduğunu düşünür ve
karısına
gorili daha fazla tahrik etmesini önerir. Kadın elbisesinin omuzlarını
indirir ve goril çığlıklar atmaya başlar. Adam karısını biraz daha
teşhirciliğe ikna eder kadın elbisesinin eteğini biraz yukarı kaldırır
ve
goril çıldırır, zıplamakta ve bağırmaktadır. O anda adam karısını
yakalar,
gorilin kafesini açar ve karısını içeri atarak kapıyı kapatır.
- şimdi ona başının ağrıdığını söyle..
-alınıtı-
İki çocuğu olan köy delikanlısı askerliğini yapıp da evine
döndüğünde bakmış karısı Fadime üç çocukla bir masanın etrafındalar.
Birden öfkelenip bağırmaya başlamış;
- Abovv.. ula kaltak, bu üçüncü çocuk nerden çıktı? Askere giderken iki
çocuğumuz vardı... Bu sonuncusu benden olamaz.
Fadime ona gayet sakin cevap verir;
- Ne bağırıyorsun? Sana baba mı diyir? Oturmuş yoğurdini yiyir!
.................................................................................................
Genç rahibelerden biri koşarak gelir ve baş rahibenin önünde diz
çökerek;
- Değerli hemşire, sormayın başıma neler geldi.
- Ne oldu kızım ?
- Arka bahçede çiçek topluyordum, bahçıvanın oğlu ortaya çıktı ve
maalesef bana...
- Tecavüz mü etti ?
- Evet.
- Peki kızım sen şimdi git, mutfaktan bir limon al, kes ve suyunu iç.
Bahçıvanın oğlu ile ben ilgilenirim.
- Limon hamileliği önler mi ?
- Hamileliği önlemez de en azından sırıtmanı engeller.
...............................................................................................
Üç Rahibe
Üç rahibe bir araya gelmiş pederi çekiştiriyorlarmış. Birinci rahibe:
- Geçen gün pederin odasına temizlik için girdim, dolabını temizlerken
bir de ne göreyim, bir sürü porno dergi. Hepsini sobaya atıp yaktım,
demiş.
İkinci rahibe :
- Ben de geçen gün girdiğimde çekmecesinde çok sayıda prezervatif
vardı,hepsinin ucunu iğneyle deldim! demiş.
Üçüncü rahibe bayılmış...
.............................................................................................
Sandalet
Bir adamla karısı Mısır'da eski bir çarşıda geziyorlarmış. Ayakkabı
satılan bir dükkanın önünden geçerlerken satıcı içerden seslenmiş,
buyur etmiş.
Girmişler, satıcı :
- Çok özel büyülü sandaletlerim var beyefendi, sizi sekste çok vahşi ve
kuvvetli yapacak sandaletler.
Adam tabi ki erkekliğe bok sürdürmemek için pek önemsememiş ama eski
günleri özleyen karısının ısrarlarına dayanamayıp sandaletleri
denemeye karar
vermiş. Adam sandaletleri giyer giymez gözleri parlamış, kalbi hızlı
atmış,fiziksel değişimler başlamış, nefesi sıklaşmış, gözleri büyümüş ve
etrafına
farklı bir şekilde bakınmaya başlamış. Karısı bir adım geri kaçmış
'aman Allah'ım dur dur... ' derken adam koşmuş, satıcıyı yakaladığı gibi
tezgaha
yatırmış, satıcının pantolonunu parçalayarak çıkarmaya başlamış, bu
arada satıcı bir yandan kurtulmaya çalışırken diğer ya nda bağırıyormuş
:
- Dur ulan, sandaletleri ters giydin!
..................................................................................................
Süpermen
Adamcağız hayli alkollü ve de bitkin üstelik gecenin saat üçünde evine
gelir. Karısı son derece zinde, duruma kesinlikle hakim, kocasını
sorgulamaya başlar.
- Söyle bakalım Süpermen. Neler yaptın bu akşam?
- Valla karıcım, patronla beraber müşterileri yemeğe çıkarttık.
- Eeee, sonra ne yaptınız süpermen?
- Oradan striptize gittik. . . Ben sadece seyrettim.
- Yani sen bir şeyler yapmadın değil mi, süpermen ?
- Ben hiç bir şey yapmadım, ama sen niye bana ikide bir süpermen
diyorsun?
- Valla, ben donunu pantolonunun üstüne giyen bir seni bir de süpermeni
gördüm.
.....................................................................................................
Ferdinand Porsche, rahmetli oluyor ve öbür dünyada melekler tarafından
karşılanıyor.
Melekler kendisinin olağanüstü otomobil tasarımından dolayı bir dilek
hak ettiğini söyleyerek, isteğini sorar...
Porsche ' Tanrı ile 1 saat konuşmak isterdim.' der.
Melek derhal istediğini yerine getirmek üzere Ferdinand Porsche'yi bir
salona alır.
Porsche Tanrıya sorar:' Kadını yaratırken düşüncelerin nerdeydi?
Tanrı: ' Ne demek istiyorsun?'
Porsche: ' Çok hatalı yaratmışsın!'
1.Ön taraf aerodinamik değil.
2.Çok ses yapıyor.
3.Bakım masrafları yüksek.
4.Ayda 5-6 gün tamamen kullanılmaz durumda.
5.Arka taraf çok sarkık duruyor.
6.Sürekli boyanması ve yenilenmesi gerekiyor.
7.Egzoz, emisyona çok yakın.
8.Farlar genellikle küçük.
9.Yakıt da son derece pahalı.
Tanrı kısaca düşündükten sonra cevap verir:
'Ferdinand, bunların hepsi doğru olabilir ama istatistiklere göre bir
çok erkek benim icadıma senin icadından daha fazla biniyor!!.'
.................................................................................................
Hangisi Evli ?
Öğretmen öğrencilere sormuş :
- Ağaçta 7 kuş var. Avcı ateş ediyor, 3 tanesini vuru yor. Ağaçta kaç
kuş kaldı ?
Birisi 4 kuş kalır deyince başka bir çocuk hemen atılmış :
- Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar, ağaçta hiç kuş
kalmaz...
Öğretmen bunun üzerine :
- Cevap yanlış ama stilini sevdim, demiş. Çocuk :
- Öğretmenim, ben de bir soru sormak istiyorum. Ellerinde dondurma olan
3 bayan var. Biri dondurmasını yalıyor, öbürü emiyor, diğeri de
ısırıyor. Bu
bayanlardan hangisi evlidir ?
Öğretmen düşünmüş, düşünmüş...
- Emerek yiyen evlidir, demiş. Çocuk :
- Hayır öğretmenim, parmağında alyansı olan evlidir. Ama ben de sizin
stilinizi sevdim.
............................................................................................
Mahir, sabah uyanınca o gün 70 yaşında olduğunu hatırlamış. Yavaş yavaş
yataktan kalkarken gözü ayaklarına ilişmiş.
-'Sevgili ayaklarım, Bugün 70 yaşına girdik. 70 senedir Beni istediğim
yere götürdüğünüz, bu yaşıma sizinle girdiğim için bahtiyarım,
sizlere çok teşekkür ederim, nice seneler dilerim... '
Sonra dizlerine dikkat etmiş.
-'Sevgili dizlerim, bugün 70 yaşına girdik. Bu kadar sene Beni
taşıdınız, bükül dedim büküldünüz, çömel dedim çömeldiniz,
bu yaşıma sizinle birlikte girdiğim için şükür ediyorum. Sizlere çok
teşekkür ederim, nice seneler dilerim...'
Sonra gözü biraz daha yukarı kaymış;
- 'Eee ulan köftehor, ulan hayırsız emektar' demiş, eğer sen de
yaşasaydın bu günümüzü hep birlikte kutlayacaktık.'
...........................................................................................
Doktor Temel
Kadının biri rahatsızlığı bulunan oğlunu doktora götürmüş :
- Doktor bey oğlum rahatsız.
- Nesi vardur ?
- Bacakları çarpık, kolları tutmuyor, gözleri iyi görmez ve de pek iyi
işitmez.
Temel bunun üzerine kadına döner :
- Lütfen soyinun, sonra da uzanun der.
Kadın şaşkın bir vaziyette,
- Doktor bey hasta olan ben değilim, oğlum hasta.
- Ula anladum da uşağu tüzeltmek, yenisini yapmaktan taha zor.
..................................................................................................
Goril ve Kadın
Bir bahar günü adam ve karısı hayvanat bahçesine giderler. Kadın hoş
bir
kolsuz pembe elbise giymiştir. Hayvanat bahçesinde fazla kimse yoktur.
Gezerlerken gorillerin olduğu bölümde oldukça kılli ve iri bir goril
görürler. Goril kadını görünce heyecanlanır ve çite tırmanıp tek eliyle
göğsünü dövmeye baslar. (Gorillerin kur yapma biçimi) Herhalde kadının
açık
giysisinden etkilenmiştir. Adam bunun komik olduğunu düşünür ve
karısına
gorili daha fazla tahrik etmesini önerir. Kadın elbisesinin omuzlarını
indirir ve goril çığlıklar atmaya başlar. Adam karısını biraz daha
teşhirciliğe ikna eder kadın elbisesinin eteğini biraz yukarı kaldırır
ve
goril çıldırır, zıplamakta ve bağırmaktadır. O anda adam karısını
yakalar,
gorilin kafesini açar ve karısını içeri atarak kapıyı kapatır.
- şimdi ona başının ağrıdığını söyle..
-alınıtı-