Orhan Veli Kanık'ın Şiirleri

Kaside


Elinde Bursa çakısı,
Boynunda kırmızı yazma;
Değnek soyarsın aksamlara kadar,
Filoya tarlasında.

Ben sana hayran,
Sen cama tırman.
.
Orhan Veli Kanık​

Kızılcık


İlk yemişini bu sene verdi
Kızılcık
Üç tane;
Bir daha seneye beş tane verir
Ömür çok,
Bekleriz;
Ne çıkar?
.

Orhan Veli Kanık​

Kitabe-i Seng-i Mezar

I

Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değildi;
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allahın adını,
Günahkar da sayılmazdı.
Yazık oldu Süleyman Efendiye

II

Mesele falan değildi öyle,
To be or not to be kendisi için;
Bir aksam uyudu;
Uyanmayıverdi.
Aldılar, götürdüler.
Yıkandı, namazı kilindi, gömüldü.
Duyarlarsa olduğunu alacaklılar
Haklarını helal ederler elbet.
Alacağına gelince...
Alacağı yoktu zaten rahmetlinin.

III

Tüfeğini depoya koydular,
Esvabını başkasına verdiler.
Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir rüzgar ki,
Kendi gitti,
İsmi bile kalmadı yadigar.
Yalnız şu beyit kaldı,
Kahve ocağında, el yazi siyle:
'Ölüm Allahın emri,
'Ayrılık olmasaydı.'
.

Orhan Veli Kanık​
 
Kurt

Ah! artık benim de benzim sari,
Damar kanımı dolaştırmıyor.
Hiçbir kıyıya ulaştırmıyor,
Beni Sehrazad'in masalları.

Anlamıyorum dilinden artık
Geceyi saran güzelliğinin;
İçim kor bir kuyu gibi derin,
Bir şey beklemiyor benden artık.

Susmak istiyorum, susmak buğun.
Susmak. hiçbir üzüntü duymadan.
Büyük bir kus iniyor semadan.
Sukut, bu indiğini gördüğün.

Artık tırtılları beslemiyor
Bahçemin orta yerindeki dut.
Başıma kondu ebedi sukut.
Gün yeniden doğmak istemiyor.

Kuşla oldumsa da senli benli,
Beynimi kurcalayan bir kurt var:
Anlamak istiyorum, ne yapar
Rüzgarı boşalınca yelkenli?
.

Orhan Veli Kanık​
 
X