Çocuk Hastalıkları Ateşli ve Ateşsiz Havale Nedir?

Bebek Hastalıkları, diş çıkarma, bebeklerde kusma, bebeklerde ishal, bebeklerde uyku düzensizliği

NILBERA

SeVGi KeLeBeĞi
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
6.086
95
37
Ateşli ve Ateşsiz Havale Nedir?


Ateşsiz havaleler, eğer beynin aşırı elektrik faaliyeti sonucu ortaya çıkıyorsa, tartışmasız epilepsidir.


İlk 5 yaşın altında, ortaya çıkan 5. yaştan sonra devam etmeyen ve MUTLAKA ateşle gelen havalelerin epilepsi olmama durumu kuvvetle muhtemeldir. Ancak, havalenin kendisi de ateşe neden olabileceği için ateşli olduğu halde epilepsi olan nöbetler de vardır.

Buradaki kritik nokta, bir çocuğun havalelerin hiç bir zaman ateşsiz olmama hali önemli bir noktadır. Eğer bir çocuk bazen ateşli, bazen ateşsiz nöbetler geçiriyorsa, bu epilepsidir. Geçirdiği her havale ateşli olsa bile 5. aydan once ve 5. yaştan sonra geçirilen nöbetler epilepsidir.

Kısacası ateşsiz havale daha çok epilepsi lehinedir. Ancak, ateşsiz olup, kemik zayıflığına bağlı olan dolayısı ile epilepsy olmayan havalelerde vardır.

Ateşli havaleler 5 ya – 5 yaş arasında iyi huylu olabilir. Ateşli havale olup menenjit gibi beyin enfeksiyonları ile seyreden ateşli havalelerin vakit geçirilmeden tedavileri gerekir. Aksi halde, beyinde kalıcı hasar bırakırlar. Burada amaçlanan ve özellikle annelerin sık yaptığı bir hatanın düzeltilmesidir.

Anneler genellikle ateşli havaleden korkarlar. Ancak epilepsi nöbetleri, onların bildiğinin aksine genellikle ateşsiz olur. Öte yandan, ateşli nöbetlerin çoğu tehlikesizdir ancak menenjite bağlı ateşli havaleler tedavi olabilecek bir durumun kalıcı beyin hasarı ile sonlanmasına ve ömür boyu sürecek bir vicdan azabına yol açabilir.

Sonuç olarak, annelerin bilgilendirilmesi amacı ile ne kadar basit anlatılmaya çalışılırsa çalışlılsın, konu geniş bir tıbbi bilgi birikimine ihtiyaç gösterdiğinden, annelerin aklı karışabilir. En iyisi havale varlığında vakit kaybetmeden bir bilene danışmaktır.
 
Ateşli Havale



Havale denilen durum insan bedeninin bir süre için beynin kontrolünden çıkması halidir.

İnsan bedeni özellikle beyni ve sinir sistemi temelde elektriksel aktivite ile çalışmaktadır. Beyinde bulunan bir grup sinir hücresinin anormal bir elektriksel boşalımına yani deşarjına yol açılmasına kısaca Havale demekteyiz.

Gözler ve bakışlar şuursuzlaşıp, bir yere sabitlenir veya göz küreleri döner, bilinç kaybolur, gövde yere düşer, kollar ve bacaklar istemsiz bir şekilde kasılamaya ve titremeye başlar. Ağızda yiyecek-içecek varsa solunum yoluna kaçabilir. Ağız boş ise de köpürme, tükürük artışı ve akışı meydana gelebilir. Arkasından da bir gevşeme, sıklıkla çiş-kaka boşalması oluşur.

Tüm bu olaylar birkaç dakika içerisinde olur ve biter. Bu, o esnada çocuğun yanında bulunan kişinin yaşayabileceği çok sıkıntılı bir durumdur. İnsanlar bu durumdan çok etkilenip, çocuğun ölmekte olduğunu sanarak, çok korkup, panik olabilirler.



Ben bu durumu elektrikli cihazların kısa devre yapmasına benzetirim. Fakat insan bedeni cihazlardan çok farklı olarak kendisini kısa bir süre sonunda toparlayarak, beyin kontrolü tekrar eline geçirir.

Bu olayın yaşanmasına neden olan olay beden ısısının artışı olabilir. Eğer yüksek ateş sonucunda bu havale geçirilmişse Ateşli Havale veya Ateşle Gelen Havale tanımlaması yapılır. Bu sözden de anlaşılacağı üzere ayrıca ateşe bağlı olmadan oluşan havaleler de bulunmaktadır. Bunlar diğer konu başlıkları altında başka yazıda anlatılmıştır.



Ateşli Havalelerin Nedenleri Nelerdir ?

Ateşli Havaleler genellikle yüksek olan ve devam eden ateşten ziyade aniden yükselen türdeki ateşler sonucunda geçirilmektedir. Yani ateşin yükselme hızı havale geçirmede etkili olabileceği gibi sıvı-elektrolit dengesinin bozulması, bakteriyel toksinler,tedavi amaçlı kullanılmakta olan antihistaminik ve penisilin türü ilaçlar havalenin oluşumunu kolaylaştırabilir.

Ateşli havale geçirilen çocukların incelenmesinde bu çocuklarda ateşin havale geçirmeyi kolaylaştırdığı, havale eşiğini düşürdüğü görülmüştür. Çinko eksikliği, beyinden salınan melatoninin salınım ritminin bozulması eşiği düşüren diğer nedenler olduğu görülmüştür.



Ateşli Havale 5-6 ay ile 7-8 yaşlar arasında oluşmaktadır. 9 ayın altında ve 5 yaşın üstünde nadir görülür. En sık olduğu yaş aralığı 1 ila 2 yaştır. Daha önceleri üst yaş sınırı 5 yaş olarak kabul edilmekteydi. Artık günümüzde bu biraz daha yukarıya çekilmiştir.

7-8 yaşlarından sonra geçirilen bir havale ateş yükselmesi ile başlamış bile olsa Ateşli Havale grubunda değerlendirilmez. Tüm çocuklar arasında ateşli havale geçirilme oranı uygun yaş diliminde %2-4 arasındadır.

Erkek çocuklarda kız çocuklara oranla daha sık görülür. Ateşli havale en sık çocuklarda Orta Kulak ve Bademcik iltihapları seyrinde ortaya çıkmaktadır. Küçük çocuklarda ise Herpes Virüsü en sık etken mikroptur.

Birinci derece akrabalarda çocukluk yaşlarında ateşli havale geçirmiş olma öyküsü bir risk faktörüdür. DBT aşısı yapılmasından sonraki 48-72 saatlik zaman diliminde ateşli havale görülmesinin sorumlusu aşıdır. Bu aşıların erken başlanıp, düzenli bir şekilde yapılarak riskli yaşa gelmeden tamamlanması yararlıdır. Aşının içersindeki sıklıkla Boğmaca bileşeni bu olayda etkendir. MMR aşısından 6-11 günler sonrasında geçirilen ateşli havaleden ise Kızamık aşısı sorumludur.



Ateşli Havale Tipleri Nelerdir ?

Ateşli Havale eğer birkaç dakikadan daha uzun sürerse (15- 20 dakikadan daha uzun) komplike havale tanımlaması yapılır. Daha önceleri kısa da sürse günde 1 kereden daha fazla havale geçirildiği takdirde komplike havale olarak kabul edilmekteydi. Artık sayı değil süre kıstas olarak alınmaktadır. Bunu özetleyecek olursak;



1- Basit Havaleler: Nöbetler genel olup, 15 dakikayı aşmaz. Ayni gün içersinde sıklıkla tekrar etmediği gibi ailede benzeri öyküye sahip bireyler mevcuttur. Ateş havale esnasında 38 dereceden yüksektir.



2- Komplike Havaleler: Nöbet genel olmayabileceği gibi süresi de 15 -20 dakikadan uzundur. Ayni günde birkaç kez olması sıktır ve yaş aralıkları farklılık gösterebilir. Ateş havale esnasında pek de yüksek olmayabilir.



Ateşli Havalenin Tekrar Etmesi veya Kalıcı Olması Nelere Bağlıdır ?


Bir kez ateşli havale geçiren bir çocukta bu durumun tekrar etme olasılığı % 30 dur.
İlk yineleme % 50 oranında ilk 6 ay,
% 75 oranında ilk 1 yıl,
% 90 oranında ise ilk 2 yıl içersinde olmaktadır.

İlk nöbet 1 yaşın altında geçirilmişse tekrarlama riski % 50 nin üzerinde iken ilk nöbet 3 yaşın üzerinde olduğunda tekrarlama riski % 20 ye düşmektedir.

Hastaların % 60 ında sadece yaşamları boyunca 1 kez geçirmiş olurlar. 3 yıl süreyle izlenen ve tekrar ateşli havale geçirmeyen çocukların tekrar ateşli havale geçirme olasılığı % 10 a düşer.

İlk kez geçirilen veya tekrar eden ateşli havalede nöbetin fokal oluşu ve süresinin uzunluğu arasında bağlantı vardır. Uzun süren komplike havalelerin tekrar etmesi yüksek olasılıktır. 1 yaşın altında ortaya çıkan ateşli havalelerin 15 dakikadan uzun sürmesi diğer yaş gruplarına göre iki kat fazla olduğu gibi başka ateşli bir hastalık seyrinde tekrar havale görülmesi ve ileride başka nedenlere bağlı havale geçirme olasılıkları da yüksektir.

Kardeşlerden birisinde ateşli havale geçirilmişse diğer kardeşlerde de görülme şansı % 20 dir. Babada da havale geçirme öyküsü varsa bu olasılık % 33 e çıkar. Ailede epilepsi hastası olması, komplike havale geçirilmesi ve başka nörolojik gelişim bozukluğu olması yineleme riskini arttırmaz. Fakat ilk havaleden önce ateşin düşük olması ve süresinin kısa oluşu tekrarlama riskini arttırır.



Ailede Epilepsi (Sara) Hastası bulunması havale geçirilme, daha doğrusu geçirilen ateşli havalenin kalıcı tipe dönme olasılığını arttıran bir etkendir. Geçirilen Komplike Olmuş Ateşli Havalelerin kalıcı tipe dönüşme olasılığı da %10 kabul edilir. Normal toplumda epilepsi oranı % 0.5 iken tüm ateşli havale geçirenlerde ise % 4 dür. Ailesel yüklenim yanında komplike tipte geçirilen havaleler, nörolojik araz olması, nöbetin fokal ya da uzun sürmüş olması ile psikomotor gelişme gerilikleri kalıcı tipe dönüşümü arttıran etkenlerdir.



İlk kez oluşan Basit Ateşli Havale arkasından olayın detaylıca araştırılması gerekli değildir. Genellikle ikince tekrardan sonra bu önerilir. Fakat Komplike tipteki bir Ateşli Havale sonrasında bile EEG gibi testler yapılması, daha doğrusu konunun uzmanı, tercihen bir Çocuk Nöroloji Uzmanı tarafından incelenmesi uygun olacaktır.



Basit Ateşli Havale çocuğun ilerideki yaşamını, zekasını etkilemez. Komplike havale geçirme sonrasında, tedavide kullanılan ilaçlar ve olayın süresi gibi nedenlerle hasar bırakması olasılığı vardır.



Havale geçirmekte olan bir çocuğa nasıl yaklaşılmalıdır?

Bu durum çok sıkıntı verecek de olsa birkaç dakika içersinde biteceğini bilmelisiniz. Onun için böyle bir durumda öncelikle sakin olmalı, bağırıp, çağırarak sağa sola koşturmanın, çocuğu kapıp sokaklar çıkmanın, doktora gitmeye veya doktoru, başka yakınlarınızı eve çağırmaya çalışmanızın hastaya yararı olmayacaktır. Zaten en geç 10-15 dakikada bu durum geçecektir.


Kendinden geçme, düşme ve kasılmalar sırasında hastanın kendini yaralamamasına dikkat etmelidir. Onun içi hastayı uygun, düz bir yere yatırmalıdır.


En önemli sorun nefes alma ile ilgilidir. Ağzında herhangi bir nesne, yiyecek varsa bunların soluk borusuna kaçmasını önlemek gerekir.


Dilini ısıracak gibi bir durum olabilir. Mümkünse buna engel olunmalıdır. Fakat kapanmış ağzı açmaya çalışmak için kuvvet kullanmak, ağza bir şeyler sokarak açmaya zorlamak zarar verebilir.


Yan yatırmak ve başını arkaya, sırtına doğru, çenesi yukarıya bakar pozisyona getirmek yararlı olur. Böylelikle solunum yolu düzleşerek nefes alması kolaylaşır.


Kasılmalar esnasında kollarını, ayaklarını, başını ortamda bulunan eşyalara çarpmasını önlemelisiniz.



Tüm bu önerilerin yerine getirilmesine karşın durmayan bir havale yani Komplike Ateşli Havale söz konusu ise o zaman bir hastanenin acil servisine başvurmak gerekir.



Komplike Ateşli Havale Durumunda Ne Yapılır ?

Bu uygulamaların uzman sağlık personeli tarafından yapılması gerekir.

Ağız ve burun içi aspiratör ile temizlenir.

Burundan oksijen solutulur.

Makattan Diazepam gurubundan Havale durdurucu ilaç verilir.

Damar yolu açılarak, serum takılır. Bu hem sıvı vermek hem de makattan verilen havale durdurucu ilacın etki etmediği durumda damarda ilaç vermeye yarayacaktır.

Ateşin nedeni araştırılıp, o nedene yönelik tedavi başlanır.


Komplike ateşli havale geçiren çocuklar daha sonra araştırılır. Daima ailesinin el altında ateş düşürücü ve havale önleyici ilaçlar bulundurması önerilir. Çocuğun ateşinin yükselmesine engel olmaları, olamadıkları durumda havale geçirmeden havale önleyici ilaç kullanmaları, belki de düzenli olarak antiepileptik gruptan havale önleyici ilaçları bir süre kullanmaları gerekebilir.

Genellikle uzun süreli tedavi önerilmesinde şu kriterler bulunmalıdır;

1 yaşın altında olma,

Ayni günde yineleme,

Nöbet fokal veya 15-20 dakikadan uzun olması,

Nörolojik bir araz olması,

Birinci derece akrabalarda Epilepsi Hastası bulunması

Ailenin acil müdahale yapılabilecek bir sağlık merkezine uzakta yaşamaları veya panik derecesinde kaygılı olmaları.


Günümüzde uzun süreli koruyucu tedaviden ziyade çocuğun ateşlendiği dönemlere yönelik tedavi önerilmektedir. Bu da ateşin olduğu hastalık dönemlerinde normal hastalığın tedavisinin yanında ateşin makattan 38.5 dereceyi aştığında havale önleyici ilaç kullanılması şeklindedir.



Dileğim hiçbir anne-babanın çocuğunun havale geçirmesine şahit olmamasıdır.
 
Nilim emeğine sağlık
ateşli havaleyi tecrübe etmiş bir anneyim malesef ve Allah kimseye yaşatmasın.
Kızım 3 kere havale geçirdi ve hepside birbirinden korkunçtu.Ateşi çıkan çocuğunuza mutlaka doktorunuzun verdiği ateş düşürücü ilacını verin,özellikle bebeklerde ateşi makattan ölçün,ilaç sonrası ateşi hala düşmüyorsa ılık bir duş aldırın ve çok giydirmeyin,eklem yerlerine soğuk su kompresi uygulayın,düşmeyen,ilaca direnç gösteren ateşte vakit kaybetmeden doktora gidin.Çocuğunuz havale geçiriyorsa paniklemeden derhal duş altına sokun ve çocuğa zarar vermeden başını vücudunu ılık suyla iyice ıslatın, ağzı kilitlenen çocuğun dilini ısırmadıysa şayet ağzını açmaya çalışmayın çünkü bu çocuğunuzun çene kemiğine istemedende olsa zarar verir,mutlaka hemen doktora gidin ve havalenin sebebini araştırın.Bunları yazarken bile sinirlerim bozuldu ama bunların hepsi hem doktor önerisidir hemde benim tecrübelerimdir.

Sevgilerimle...
 
HAVALE] Ateşin hızla yükselmesi bilinç kaybına sebep olabilir. bu durumlarda
çocuğunuzu yere yatırın ve yanında kalın. hemen doktor çağırın. ailenizde
ateşli havaleye yönelik bir eğilim varsa çocuğunuz hastalandığında
ateşlenmemesi için elinizden geleni yapın.

Bebeklerin hastalıklarını anlamak çok kolay değil. Derdini
anlatamadıkları için sadece ağlarlar. Genelde huzursuz ve çok
ağlayan bir bebekte de ağlama da ipucu olarak
değerlendirilmeyebilir. Eğer bebeğin yeme, içme ve uyuma
alışkanlıklarında dikkat çekici bir değişme varsa, o çocuğun hasta
olduğu düşünülür. Her hastalık ateş yükselmesine neden olmazsa da,
bebeklerde ve küçük çocuklarda infeksiyon hastalıkları daha sık
rastlandığı için, hastalıkların büyük bir kısmında ateş yükselmesi
olacaktır. Bu nedenle bebeğin ateşini ölçmek sağlığı hakkında bilgi
verecektir. Cildin terli ve bebeğin hareketli olması nedeniyle,
koltuk altı yerine makattan ateş ölçmek daha doğrudur.Eğer bebeğin
makattan ölçülen ateşi 38 dereceden fazla ise, o bebekte yüksek ateş
olduğunu kanıtlar. Ancak çoğu zaman ateşin yüksekliğinden çok
bebeğin genel durumu daha da önemlidir. Ateşi normale yakın ama
halsiz, devamlı uyuyan, mama yemek ya eda emmek istemeyen bir bebek,
39 derece ateşi olmasına rağmen, canlı hareketli, beslenmesini
sürdüren bir bebeğe oranla daha hastadır. Eğer iki aylıktan küçük
bir bebeğin ateşi 38 dereceyi aşarsa doktora götürmek gerekir. İki
aylıktan büyük bebek için doktora götürme sınırı 39 derece ateştir.
Ancak daha düşük rakamlarda da olsa ateş üç günden daha fazla
sürüyorsa, doktora götürmek gerekecektir.Ateş yükselmesi vücudun
savunma mekanizmalarından biridir. Vücutta virüs ya da bakteri cinsi
bir hasatlık etkeni olduğunu ve vücudun buna karşı tepki
gösterdiğini kanıtlar. Ateş yükselmesi halinde hastalık etkenleri
faaliyetlerini sürdüremez ya da ölürler. Bu nedenle ateş yükselmesi
hastanın yararına bir durumdur. Ancak, yüksek ateşin devam etmesi,
vücudun hastalığı yenemediğini gösterir. Hastalığın devam etmesi
organlarda kalıcı bir bozukluk yaratabileceği için, müdahale
edilmelidir. Doktor yapacağı muayeneden sonra hastalığı teşhis
edecek ve gerekli önlemleri alacaktır. Gerekli tedaviye başlamadan
ateşi düşürmek yararlı bir davranış değildir. Ateşin savunma sistemi
için yararlı olduğunu belirttim ancak bunun tek istisnası, yüksek
ateşle gelen havale nöbetidir.Beyin hücrelerinin normal dışı bir
aktivite göstermesi sonucu ortaya çıkan, vücuttaki istemsiz
kasılmalara, tıp dilinde konvülsiyon, halk arasında da havale adı
verilmektedir. Tipik bir havale nöbetinde, bebek şuurunu kaybeder,
kol ve bacakları kasılır. Birkaç saniye sonra da bütün belirtiler
kaybolur. Havale nöbetleri genellikle 6 aylık ile 5 yaş arasındaki
çocuklarda olur. çoğu zaman yüksek ateş ile beraberdir. Ancak ateşin
yüksekliği ile havale geçirme arasında her zaman bir ilinti yoktur.
Yani bazılarında çok yüksek ateşte havale olmazken, bazı bebeklerde
daha düşük ateşlerde bile havaleye rastlanabilir. Çocukların
%4-5´inde hayatlarında en az bir kez havaleye rastlanırken, bunların
yarısında bir kereden sonra havale görülmez. Eskiden, havale geçiren
çocukların mutlaka beyin hasarı kalacağı düşünülürken, bunun doğru
olmadığı artık anlaşıldı. Önemli olan havalenin kendisi değil,
havaleye neden olan hastalıktır. Bu iyi tedavi edilmediği takdirde
hasar kalabilir.
Havale nöbeti anne ve babalar için korkutucu olabilir. Ancak
bilmeniz gereken en önemli şey, havalenin birkaç dakika sonra
kendiliğinden geçeceğidir. Eğer bebeğin ateşi yüksekse, düşürmek
için, giysilerini çıkartmak, başına ve göğsüne ıslak bez koymak, tüm
vücudu serin su ile ıslatılmış bezlerle silmek yararlıdır. Havale
geçiren bebekte, kolonya gibi alkollü maddeler kesinlikle
kullanılmaz. Ayrıca ateş düşürmek için su dolu küvete sokmak da
tehlikeli olabilir.
Kusmaya başlarsa, yüzükoyun ya da yan yatırarak kusmuğun nefes
borusunu tıkamasını önleyin. Nefes alması güçleşirse, alt çenesini
hareket ettirmeye çalışarak nefes almasına yardımcı olun. Çoğu
insan, havale geçiren kişinin dilini ısıracağını ya da yutacağını ve
nefes yolunun kapanacağını düşünür. Dil ısırma olursa da çok önemli
değildir. Bunu önlemek için ağzına elinizi ya da başka cisimleri
sokmak tehlikeli olabilir. Eğer nefesi durursa, yapay solunuma
başlamayın, kısa bir süre sonra kendiliğinden soluk alıp vermeye
başlayacaktır. Havale nöbeti geçtikten sonra bebeğin devamlı doktoru
varsa, ona haber verin. Bebeği muayene etmek isteyecektir. Eğer bu
doktora ulaşamıyorsanız, bir hastanenin acil kısmına götürün.​
[/CENTER][/LEFT][/LEFT]
 
Ateşli havaleye Febril Ateşsiz olana Afebril nöbet deniliyor sanırım.

Bizim kızımızda 4 yaşındayken Ateşsiz havale geçirdi.

Allah kimsenin başına vermesin.

Havale geçiren bir çocuğun yüz ifadesi görülecek en kötü manzara hele hele bu kendi canparen ise...

Başkalarının başına geldiğinde rehber olsun düşüncesiyle o anları yeniden düşünmek istemesemde kısaca bahsedeyim.

Kızımızın her hangi bir sorunu yoktu kafasını bi yerede vurmadı düşmedide bizim bildiğimiz....

Ancak vakit kaybetmeden Ankara Çocuk Nörolojisinde En iyi doktorun Hacettepe çocuk hast. Profesörü olan Meral TOPÇU'nun kuğulu park civarındaki özel muayenehanesine gittik.

Aklımda kalan bana göre en ilginç ssorduğu soru ise muayeneye başlarken vucudunda beyazlık var mı şeklinde bir soruydu.. Evet gerçekten bel kısmında bir beyazlık vardı. Doktor hanıma nedenini sordum dediki Beyin deri ile konuşur dedi... Çok ilginç gelmişti bana...

Neyse bir EEG idi sanırım uyurken çekti birde hacettepeden özelden MR çektirdik herhangi bir sorun yok gibiydi...

Verdiği hap şeklinde ilaç (Sabr*l) gözleri kör edebilir ve karaciğeri bozabilir şeklinde bilgiler olduğu için kullanmak istemedim güvendiğim alanında çok iyi bir çocuk doktoru olan arkadaşım depak*n kullan demişti sıvı ama çok acı bir ilaçtı ne kadar suya karıştırırsan karıştır çocuk hemen anlıyor.. Çok kötü bir durum...


Meral TOPÇU çok kibar ve gerçekten bu konuda en zirve kişi gibi alanında uzman birisi olduğunu en azından ben hissettim. Kendisini telefonla arayıp o ilacı bulamadık bunu kullansak olur mu dedik olur dedi...

5-6 yaşına kadar tekrarlamaz ise beynin bunu unutabileceğini tekrarlarsa artık bunun adının epilepsi olduğunu bahsetti.

Emin değilim ancak o ilk günden bir kaç gün sonra gelir gibi oldu ya da bana öyle geldi ama düşüp bayılma olmadı içini çeker bayılacak gibi oldu...
(şimdi sanki kızım kendinden yazdığımı hissetmiş gibi gelip beni öptü bende onu öptüm .. şükürler olsun hiç bir şey olmadı şimdiden müjdesini vereyim...)

Şuan 7 yaşını bitirdi 2. sınıfa geçti ve Şükürler olsun bir daha böyle bir şey yaşamadık Allah'a hep bunun için dua ediyorum. Allah'ım sana şükürler olsun.

Ne olmuştu.

Kızım yatak odasında uyuyordu Cuma günü sabah 9 gibiydi bende kanepede uzanırken içim geçmiş uyumuşum o anda ses çıkardı mı bilemiyorum ama ben bi şey duydum ya da duyduğumu sanıp kalktım. Kızımın yanına uzandım ona bakmaksızın... Elimi yüzüne koydum sevmek anlamında ama yüzü buz gibi geldi. Bir an irkilip aniden kalkıp gözlerimi açıp yüzüne baktım.

:KK43: Aman Allah'ım çenesi kitlenmiç yüzünde ifade kalmamış yüzü düşmüş gözleri dönmüştü sıfır ifade vardı yüzünde. O şaşkınlıkla kızımı aldım kızım sana ne oldu diye koridorda gidip gidip geldim aklıma hiç bir şey gelmiyordu oysa yanımızda acil servis vardı :KK43:

ne kadar süre geçti bilemiyorum bana göre 20-25 dakikaydı ancak dokor okadar uzun süre olsa sakat kalırdı diyor Allah korusun.

Aklıma iljk gelen karşımızdaki okulda öğretmen olan eşimi aramaktı. Aradım ve çabul gel dedim. Eşim geldi en az 5 dakikalık süre geçmişti aramamdan sonra eşim geldi...

Bu arada gözleri bana bakıyor ancak göz ifadesinden bana ne oldu diye soruyordu bana :KK43: ama konuşamıyordu fakat bilinç gelmiştiki gözlerinden bu ifadeyi alabilmiştim. Ancak hala kucağımda evde dolaşıyordum kızım sana ne oldu diyerek :KK43:

Eşim geldiğinde ağlayarak onu kaptığı gibi balkona götürdü sanırım orda temiz hava mı aldı ya da o durumdan kurtuldu mu bilemiyorum Anne dedi. Ben o günden beri bir çocuğa bir şey olduğunda gözlerim sulanır ağlarım haber ise bakamam değiştiririm.

Allah kimsenin çocuğuna bu anları yaşatmasın ve göstermesin.

Anne demesi ile hayat benim oldu ancak yıllarca üzerimden atamadım o psikolojiyi düşünüyor gibi olsa acaba... diye hep tedirgin oldum.

Hiç bir sorunu yoktu ancak MR çekildiğinde çok alakalı değil ancak iç kulak iltihabı var çocuğunuzun dedi doktor onuda tedavi ettirin dedi.

Eşim son anlarını gördüğü ve o ifadesiz bilinçsiz halini görmediği için işin pek ciddiyetini anlamadı. Hep sen hayal görmüşsün gibi düşünceyle ilaçları tam kullanmadı doktorda tedavi alacak mısınız yoksa böyle devam mı edeceksiniz şeklinde azarladı...

Tam ölçülere uyamasakta ben günlük 100-150 mlgr vermeye çalıştım. Ama düzenli kullanamadık 2 yıl sonrada tamamen kestik Meral TOPÇU hanımada yüzümüz olmadığı ve tekrarlamadığı için gitmedik. Şükürler olsun korkulan olmadı. Binlerce şükür...

Kızım şuan 2. sınıfa geçti okula başlamadan önce Kuran kumasını okuyup yazmasını biz çeba göstermeden kendisi öğrendi sınıftada ilk 3 arasına girecek şekilde aktif ve sağlıklı.

Şükür bu soğuk havaleden dolayı herhangi bir iz kalmadı ve tekrarlamadı.

İç kulak iltihabının sebebi ise KBB uzmanının incelemesiyle ortaya çıktı. Geniz eti varmış geniz eti olan çocukların ağzı açık olurmuş dilide dışarı doğru çıkık... Bu şekilde durduğu için çene kemiği kulağa baskı yapar oranın nemli kalmasını sağlarmış oradaki sıvıda iltihaba yol açarmış (Benim anladığım kadarı ile...) Onun için 6 ay kadar iğne vb. tedavi aldık sonrada geniz eti ameliyatı ve bademcik küçültme ameliyatı (KBB DR Ahmet UZUN şuan izmirde... ) oldu. O günden sonra hiç hasta (üşütme vb..) olmadı desek yerinde olur.

Sonuç olarak Allah'a binlerce şükürler olsun.... Allah kimseyi evladıyla sınamasın. Acılarını göstermesin.
 
Ateşli ve Ateşsiz Havale Nedir?


Ateşsiz havaleler, eğer beynin aşırı elektrik faaliyeti sonucu ortaya çıkıyorsa, tartışmasız epilepsidir.


İlk 5 yaşın altında, ortaya çıkan 5. yaştan sonra devam etmeyen ve MUTLAKA ateşle gelen havalelerin epilepsi olmama durumu kuvvetle muhtemeldir. Ancak, havalenin kendisi de ateşe neden olabileceği için ateşli olduğu halde epilepsi olan nöbetler de vardır.

Buradaki kritik nokta, bir çocuğun havalelerin hiç bir zaman ateşsiz olmama hali önemli bir noktadır. Eğer bir çocuk bazen ateşli, bazen ateşsiz nöbetler geçiriyorsa, bu epilepsidir. Geçirdiği her havale ateşli olsa bile 5. aydan once ve 5. yaştan sonra geçirilen nöbetler epilepsidir.

Kısacası ateşsiz havale daha çok epilepsi lehinedir. Ancak, ateşsiz olup, kemik zayıflığına bağlı olan dolayısı ile epilepsy olmayan havalelerde vardır.

Ateşli havaleler 5 ya – 5 yaş arasında iyi huylu olabilir. Ateşli havale olup menenjit gibi beyin enfeksiyonları ile seyreden ateşli havalelerin vakit geçirilmeden tedavileri gerekir. Aksi halde, beyinde kalıcı hasar bırakırlar. Burada amaçlanan ve özellikle annelerin sık yaptığı bir hatanın düzeltilmesidir.

Anneler genellikle ateşli havaleden korkarlar. Ancak epilepsi nöbetleri, onların bildiğinin aksine genellikle ateşsiz olur. Öte yandan, ateşli nöbetlerin çoğu tehlikesizdir ancak menenjite bağlı ateşli havaleler tedavi olabilecek bir durumun kalıcı beyin hasarı ile sonlanmasına ve ömür boyu sürecek bir vicdan azabına yol açabilir.

Sonuç olarak, annelerin bilgilendirilmesi amacı ile ne kadar basit anlatılmaya çalışılırsa çalışlılsın, konu geniş bir tıbbi bilgi birikimine ihtiyaç gösterdiğinden, annelerin aklı karışabilir. En iyisi havale varlığında vakit kaybetmeden bir bilene danışmaktır.

Teşekkürler bilgilendirme için..
 
X