Aldatan kadınlar

roxett

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
2.280
60
46
Kadınlar aşka farklı bakar.Çok daha duygusal,hayalperest bir aşktır onlarınki.Birini sevdiklerinde o kişiye ait olur ve başka bir erkeğe yan gözle bakmazlar.Bu yüzden herhangi bir hüsrana uğradıklarında sevdikleri tarafından, hasar daha acı olur.Kadınlar olan biteni duygularıyla yargılar ve bu nedenle tepkileri de hislerine dayalıdır.

İncinen bir kadın ya dünyaya küsüp acılarıyla kalan günlerine kara kalın bir perde çeken mutsuz bahtsız'ı ya da önüne her gelen erkeği elde etmeye çabalayan pervasız hırsız'ı oynayacaktır. Genelde ilk şık olagelir çünkü ikinci şık için yoğun bir mantık da gereklidir.

Aldatan bir kadının mutlaka geçmişte yaşadığı bir kırgınlık vardır.Bu kişisel de olabilir,sırf çevresinden edindiği ve gözlemlediği,kendi hayatı dışında görüp kişiselleştirdiği nedenlerle de olabilir.Bir taraftan da bir erkek, erkek arkadaşlarıyla yüzyıl muhabbet ederek yaşayabilir yani birbirlerini hoş tutabilirler.Ancak bu kadın için zordur.

Çünkü kadın çok daha hissel bir varlık olduğu için çok geçmeden sevgi açlığı başlar ve bu onu hayattan,tüm zevklerden uzaklaştırır.Ayrıca bir kadın, kadın arkadaşlarıyla –eğer bir erkek sevgilisi yoksa- iyi vakit geçirecek pek malzeme bulamaz.Diyebiliriz ki erkeklerin yaşam perspektifi daha geniştir,bu genişlik insanlığın başlarında "iş hayatı"na atılmalarından dolayı mı süregelen bir ilişkidir bilinmez ancak erkeğin hayatının odak noktası gerçekten aşık olana kadar asla bir kadın olmaz.

Kadının ise hemen hemen çocukluğundan beri odaklandığı konu beyaz atlı prensidir.

Tabi istisnalar kaideyi bozmaz.

Devamla,erkeğin geniş perspektifi hayata dahil olduğu alanları arttırırken hayatına dahil olanları da arttırabilir.Ancak kadının erkek,aşk ve yuva kısıtında çocukları,eşine karşı yaptığı kadınlık ödevleri ve evini idare-idamesi haricinde pek bir işi olmaz.Tabi bir de çalışıyorsa işi.

Gerçi şu an iş hayatı başa baş giden kadın ve erkek arasında bu konular arası çizgiler incelmiştir ancak geçmişten günümüze kademeli ve biraz da kadın ve erkek olarak ayrı ayrı düşünürsek halen geçerlidir.

Buna ek olarak erkeklerin kafa yapısı da çoklu bir perspektifte düşünür yani düşünme yapısı kadınınki gibi tekdüze değildir,detaylı ve analizcidir.Yani bir erkek sistemli olarak kafasında işinin her günkü özetini ve yakın gelecekte işi ile ilgili atacağı adımları,-varsa- karısını bugün neden böyle giyindiğini ve mimiklerinin neden öyle olduğunu,çocuklarının geleceğini ve bunun için yapması gerekenleri,işteki arkadaşı bay x'in amacının ne olduğunu vs. aynı anda düşünebilir bir sıraya koyarak analiz edebilir mesela evinde akşam yemeğini yerken...

Ancak bir kadın aynı masanın diğer başında sadece ve sadece kocasını düşünür.

Aldatan bir kadın ya çok zekidir ve zekasını kötüye kullanıyordur ya da –ve büyük ihtimalle- intikam almak için aldatıyordur.Günümüzde kadın için aldatmak oldukça kolaydır.

Ancak bir kadın kiminle aldatırsa aldatsın sevdiği kişiyi –ona ne yapmış olursa olsun- unutmaz.Şöyle bir söz vardır;erkek unutur ama affetmez,kadın affeder ama unutmaz.Aldatan kadınlar bunu zevk için yapmaz hatta aldattıkça daha da üzülür,acı çeker,pişman olur vs.

Başta söylenildiği gibi bu sadece duygularını tamir için başvurduğu bir yöntemdir ve duygularının daha da zedelenmesinden başka bir işe yaramaz.Erkeğin bir önemsiz oyun olarak gördüğü,hayatını renklendirme niyetiyle başvurduğu tek gecelik evlilik dışı ilişkiyi kadın yaptığında hayatının hesaplaşması olarak görebilir.Bunu anlamak ve kavramak yukarıda anlatılanları okursanız hiç de zor değil.

Elbette istisnalar kaideyi bozmaz.
 
Elbette istisnalar kaideyi bozmaz.

ne tuhaftır k!i her kadın da ben istisnayım der:rolleyes2:
erkekleri daha dürüst buluyorum ben bu konuda:rolleyes2:
 
imparatoriçe aldatan insan elbette dürüst değil. benim söylemek istediğim kadınların aldattığını belli etmemesi ve bunu itiraf etmemesi. bir erkek aldattığında karısına, sevgilisine bunu itiraf edebiliyor. bunu okuduklarımdan süzerek genelledim.

yoksa yapılan davranışın -kadın olsun erkek olsun- dürüstlüğünü tartışmıyorum ok.
 
estreya canim erkek itiraf ediyor ve sadece bir kerelik bir iliski diyor isin icinden siyriliyor AMA kadin biliyor ki itiraf ederse adina NAMUSSUZ diyecekler ve bu da toplumda kadini ayaklar altina aliyor, dahasi toplum ve kocasi ömür boyu asagiliyor.

Erkekler aralarinda yasadiklarini sulandira ballandira anlatabiliyor ama kadin kadina bunu bile anlatacagini sanmiyorum.

Yani canim benim günümüzde kadinlar büyük mesafeler kat etse de bu gibi yönlerde mesafenin önemi yok.

Allah hepimizi ihanet edilmekten ve etmekten korusun...
 
imparatorice .!.:
estreya canim erkek itiraf ediyor ve sadece bir kerelik bir iliski diyor isin icinden siyriliyor AMA kadin biliyor ki itiraf ederse adina NAMUSSUZ diyecekler ve bu da toplumda kadini ayaklar altina aliyor, dahasi toplum ve kocasi ömür boyu asagiliyor.

Erkekler aralarinda yasadiklarini sulandira ballandira anlatabiliyor ama kadin kadina bunu bile anlatacagini sanmiyorum.

Yani canim benim günümüzde kadinlar büyük mesafeler kat etse de bu gibi yönlerde mesafenin önemi yok.

Allah hepimizi ihanet edilmekten ve etmekten korusun...

evet katılıyorum sana aldatma sonrası kadın ve erkeğe farklı yanaşılıyor ve yanaşıyoruz:uhoh:
 
imparatorice .!.:
estreya canim erkek itiraf ediyor ve sadece bir kerelik bir iliski diyor isin icinden siyriliyor AMA kadin biliyor ki itiraf ederse adina NAMUSSUZ diyecekler ve bu da toplumda kadini ayaklar altina aliyor, dahasi toplum ve kocasi ömür boyu asagiliyor.

Erkekler aralarinda yasadiklarini sulandira ballandira anlatabiliyor ama kadin kadina bunu bile anlatacagini sanmiyorum.

Yani canim benim günümüzde kadinlar büyük mesafeler kat etse de bu gibi yönlerde mesafenin önemi yok.

Allah hepimizi ihanet edilmekten ve etmekten korusun...

Canım bende sana katılıyorum Erkekler bu toplumda o kadar rahat yetiştiriliyorki örneğim bir kızı bir oğlu olan aile oğlu bir kızla çıksa böbürlenerek anlatır kızının bir erkek arkadaşı olduğu zaman sanki çok kötü bir şey yapmış gibi bktıkça bu böyle devam eder her şey biz anne ve babalara bağlı başkasının kızınıda kendi kızımız gibi kollamalıyız oğlumuz gezdiği zaman aslan oğlum gez toz dememeliyiz kızın gururuyla oynama oğlum bak yazık seninde yarın kızın olur ona zarar gelmesini istemezsen yanlış yapma diye uyarmalıyız.
işte o zaman eşitlik olur arkadaşlar.
 
erkekleride yetiştiren kadınlar değilmi.belkide dediğiniz gb hata en başta yapılıyor.hiç bi zaman eşit görülmüyoruz.düşünsenize erkek çocuklarına hadi oğlum amcanlara şeyini göster diyen zihniyet,kızlara eteğini düzelt diye baskı yapıyor.çocukluktan başlayarak erkekler kendilerini bizden üstün görüyor.ama bilmiyorlarkiiii VE TANRI KADINI YARATTI......:laugh:
 
imparotorice evet kadının bunu söyleyememesinde toplumun bakış açısının çok büyük bir etkisi var. Ancak kadınları şehir ve töre kadınları olarak ikiye ayırırsak şehir kadınlarının aslında toplumdan çok da çekindiklerini söyleyemeyeceğim. Töre cinayetine kurban giden kadınlar ölüm korkusunu daha çok enselerinde hissediyorlar. Şehirde yaşayan gittikçe söz sahibi olduğunu düşündüğümüz kesimin bunu büyük bir zevkle yapıp hiç iz bırakmamasını, sorulsa bile inkar ettiğini görüyoruz.

Erkekler ilk şüphe de inkar etse de bunu doğruluyor.

Aslında her birinizin bakış açısı doğruları yansıtıyor. özleyenin de tespiti çok doğru erkekleri de yetiştiren kadınlar:cool2:
 
Kadınlar aşka farklı bakar.Çok daha duygusal,hayalperest bir aşktır onlarınki.Birini sevdiklerinde o kişiye ait olur ve başka bir erkeğe yan gözle bakmazlar.Bu yüzden herhangi bir hüsrana uğradıklarında sevdikleri tarafından, hasar daha acı olur.Kadınlar olan biteni duygularıyla yargılar ve bu nedenle tepkileri de hislerine dayalıdır.

İncinen bir kadın ya dünyaya küsüp acılarıyla kalan günlerine kara kalın bir perde çeken mutsuz bahtsız'ı ya da önüne her gelen erkeği elde etmeye çabalayan pervasız hırsız'ı oynayacaktır. Genelde ilk şık olagelir çünkü ikinci şık için yoğun bir mantık da gereklidir.

Aldatan bir kadının mutlaka geçmişte yaşadığı bir kırgınlık vardır.Bu kişisel de olabilir,sırf çevresinden edindiği ve gözlemlediği,kendi hayatı dışında görüp kişiselleştirdiği nedenlerle de olabilir.Bir taraftan da bir erkek, erkek arkadaşlarıyla yüzyıl muhabbet ederek yaşayabilir yani birbirlerini hoş tutabilirler.Ancak bu kadın için zordur.

Çünkü kadın çok daha hissel bir varlık olduğu için çok geçmeden sevgi açlığı başlar ve bu onu hayattan,tüm zevklerden uzaklaştırır.Ayrıca bir kadın, kadın arkadaşlarıyla –eğer bir erkek sevgilisi yoksa- iyi vakit geçirecek pek malzeme bulamaz.Diyebiliriz ki erkeklerin yaşam perspektifi daha geniştir,bu genişlik insanlığın başlarında "iş hayatı"na atılmalarından dolayı mı süregelen bir ilişkidir bilinmez ancak erkeğin hayatının odak noktası gerçekten aşık olana kadar asla bir kadın olmaz.

Kadının ise hemen hemen çocukluğundan beri odaklandığı konu beyaz atlı prensidir.

Tabi istisnalar kaideyi bozmaz.

Devamla,erkeğin geniş perspektifi hayata dahil olduğu alanları arttırırken hayatına dahil olanları da arttırabilir.Ancak kadının erkek,aşk ve yuva kısıtında çocukları,eşine karşı yaptığı kadınlık ödevleri ve evini idare-idamesi haricinde pek bir işi olmaz.Tabi bir de çalışıyorsa işi.

Gerçi şu an iş hayatı başa baş giden kadın ve erkek arasında bu konular arası çizgiler incelmiştir ancak geçmişten günümüze kademeli ve biraz da kadın ve erkek olarak ayrı ayrı düşünürsek halen geçerlidir.

Buna ek olarak erkeklerin kafa yapısı da çoklu bir perspektifte düşünür yani düşünme yapısı kadınınki gibi tekdüze değildir,detaylı ve analizcidir.Yani bir erkek sistemli olarak kafasında işinin her günkü özetini ve yakın gelecekte işi ile ilgili atacağı adımları,-varsa- karısını bugün neden böyle giyindiğini ve mimiklerinin neden öyle olduğunu,çocuklarının geleceğini ve bunun için yapması gerekenleri,işteki arkadaşı bay x'in amacının ne olduğunu vs. aynı anda düşünebilir bir sıraya koyarak analiz edebilir mesela evinde akşam yemeğini yerken...

Ancak bir kadın aynı masanın diğer başında sadece ve sadece kocasını düşünür.

Aldatan bir kadın ya çok zekidir ve zekasını kötüye kullanıyordur ya da –ve büyük ihtimalle- intikam almak için aldatıyordur.Günümüzde kadın için aldatmak oldukça kolaydır.

Ancak bir kadın kiminle aldatırsa aldatsın sevdiği kişiyi –ona ne yapmış olursa olsun- unutmaz.Şöyle bir söz vardır;erkek unutur ama affetmez,kadın affeder ama unutmaz.Aldatan kadınlar bunu zevk için yapmaz hatta aldattıkça daha da üzülür,acı çeker,pişman olur vs.

Başta söylenildiği gibi bu sadece duygularını tamir için başvurduğu bir yöntemdir ve duygularının daha da zedelenmesinden başka bir işe yaramaz.Erkeğin bir önemsiz oyun olarak gördüğü,hayatını renklendirme niyetiyle başvurduğu tek gecelik evlilik dışı ilişkiyi kadın yaptığında hayatının hesaplaşması olarak görebilir.Bunu anlamak ve kavramak yukarıda anlatılanları okursanız hiç de zor değil.

Elbette istisnalar kaideyi bozmaz.




hiç birşey düşünülen gibi olmuyor ne yazıkkii
13 yıldır brlikte 4 yaşını bitirmiş bir çocuk
bir anda sana hiç birşey veremeyecek sadece sevgisi olan bir insan çıkıyor ve bugüne dek ben ne yaşadım dedirtiyor masallar çocuklar içindir gözün açılıyor herşeyi onda yaşıyor onda hissediyorsun

amam tik takkkkk saat çalışıyor çocuğun var işte çıkmaz bu ya çocuğum mutsuz olursa ya psikolojisi bozulursa derken....
ya ben ben kimim insan değilmiydim bu zamana dek ne yaşadım diyorsun hayal mi gördüm gözüm mü kör dü

ne yapmam lazım aşk mııı çocuk mu dürüst cevaplar istiyorum ben gerçekten şuan doğru ve yanlışı bilmiyorum
 
X