Ggsmden gelen Yeil sv

OltadakiZil

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
18 Kasım 2008
1.224
204
37
meraba kızlar bu konuya uygun tek yer burayı buldum..banyo yaptıktan sonra gogsumden
yeşil sıvı su geldi..cok koyu bır renkteydı.pek anlam veremedım..bundan 2 ay once falanda gogsumun yan tarafında hafıf hafıf tahrıs olunca ızler cıkar ya meydana o turden bırseyler cıktı..bunun tahrıs nedenıyle olabılecegını dusunup pek onemsememıstım..ama bu yesıl sıvı nedır..buna pek anlam veremedım..cocugum yok..8 aylık evlıyım..bılıyorum doktora gıtt dıyeceksınız randevu aldım..daha gunu var gıtmeme..ama meraktan patlıyorum..boyle bısey yasayan oldumu..aranızda:çok üzgünüm:
 
kımsenın yorum yapmaması benı acıkcası uzdu..bır yandan da sevındırdı..

uzmesının nedenı boyle bır olayı tek basıma yasıyor olmam..cok sık rastlanan bır durum olmaması sevındıren taraf kımse boyle bır rahatsızlıkla bas basa kalmaması..
 
Meme Kanseri
Kadın memesi ergenlik çağında, adet dönemlerinde ve gebelik sırasında sürekli değişim gösteren bir organdır...

Bu değişimler aynı zamanda yaş ilerledikçe de devam eder. Memedeki pekçok değişiklik tümüyle doğaldır ve herhangi bir hastalığa işaret etmez ancak düzenli meme muyanesi ve kontrolü erken teşhis için önemlidir. Meme ağrısı ve memede ele gelen kitle veya oluşumlar başlıca yakınmalardır

BELİRTİ ve BULGULAR
• Memede ağrı veya dolgunluk hissi. Büyük bir ihtimalle adet kanaması öncesindeki şişkinliğe bağlıdır.

• Ağrıyla beraber memede kızarıklık ve ısı artışı veya meme başı akıntısı. Bu durum bir enfeksiyona bağlı olabilir. Akıntı aynı zamanda memede selim bir kitle veya meme kanseri belirtisi olabilir.

• Memede göğüs duvarına yapışık değilmiş hissi veren hareketli kitle. Bu bir meme kisti veya fibroadenom olabilir.

• Memede göğüs duvarına yapışıkmış hissi veren hareketsiz, sert kitle. Ağrı olabilir veya olmayabilir. Meme derisinde içeriye doğru çökme görülebilir. Bu belirtiler meme kanserini işaret edebilir.

TANIM
Meme kitleleri pek çok değişik şekilde görülebilir. Bunlar arasında en sık rastlananlar kist, adenom ve papillom''dur. Hepsinin hacmi, şekli, yerleşim yeri, oluşum mekanizması ve tabi ki tedavi şekli farklıdır. Kadınların yaklaşık yarısında kitlesel meme değişiklikleri (fibrokistik değişiklik) mevcuttur. Fibrokistik değişiklikler, bazen adet dönemlerindeki hormon dalgalanmalarına bağlı olarak ortaya çıkar.

Meme kitlelerinin çoğu selimdir ve kansere neden olmaz. Ancak memede ele gelen yeni ve farklı bir oluşum söz konusu olduğunda mutlaka doktora gidilmeli ve gerekli tetkikler yapılmalıdır.

Meme kisti: İçi sıvı dolu selim bir kesecikdir. Meme dokusunda bazen sert, irili ufaklı kistler oluşabilir. Memede yaygın gerginlik ve ağrı en belirgin şikayetlerdir. Bu ağrı, adet kanamasına doğru artar; kanamanın başlaması ile azalır ve kaybolur. Meme başından beyaz-açık yeşil renkte bir akıntı gelebilir.

Fibroadenom: 40 yaş altındaki kadınlarda en sık rastlanan selim meme tümörüdür. Memede oluşan selim tümörlerin yaklaşık %80 kadarı fibroadenomdur. Özellikle 20-30 yaşlar arasında görülür. Bazen ergenlik çağında da görülebilir. Genellikle yuvarlak, birkaç santim çapında ve hareketli bir kitledir. Yalnızca biyopsi yapılarak net bir şekilde teşhis edilir.

Papillom: Memenin iyi huylu tümörlerinin % 15''ini oluşturur. 1-2mm''den birkaç santimetreye kadar değişen büyüklükte olabilir. Meme başının yakınındaki süt kanallarında meydana gelir. Genellikle 40 yaş üzerindeki kadınlarda görülür. Meme başından kanlı bir akıntı gelebilir.

MEME MUAYENESİ
Yirmi yaşından itibaren her ay düzenli bir şekilde kendi memelerinizi muayene etmekte fayda vardır. Böylece memelerinizin doğal yapısına aşina olur ve herhangi bir değişiklik veya kitle söz konusu olduğunda kolayca ayırt edebilirsiniz. Adet dönemlerinde memelerde dolgunluk ve sertleşme olur. Dolayısıyla kendi kendine meme muayenesi yapmak için en uygun zaman adet kanamasından sonraki haftadır.

Meme muayenesinin nasıl yapılacağını öğrenmek için doktorunuza başvurun!

TEŞHİS ve TEDAVİ
Meme kitlelerinde teşhis ve tedavi çoğunlukla aynı anda yapılır. Meme kitleleri incelenirken en sık kullanılan yöntemler aşağıdadır:

• Hormon profili çıkarılması

• Ultrason: Özellikle kistleri, katı kitlelerden ayırt etmekte faydalıdır.

• Mamografi: Elle hissedilemeyen çok küçük kitlelerin bile görülmesini sağlar. Özellikle 50 yaşından itibaren düzenli aralıklarla yapılması tavsiye edilmektedir.

• İğne biyopsisi: Kitle içerisinden hücre örneği alarak mikroskop altında inceleme amacıyla yapılır.

Meme kistlerinin tedavisinde, kist içerisine iğne batırılır ve kesedeki sıvı tamamen boşaltılır. Çıkarılan sıvı daha sonra mikroskop altında incelenebilir ve gerekiyorsa ek tedavi uygulanır. Meme kistleri boşaltılmalarına rağmen tekrar edebilir. Fibroadenom ve papillomlar ise çoğunlukla ameliyatla çıkarılır.


İyi Huylu Kitleler

Kistik Hastalık (Fibrokistik meme hastalığı)
Kadınlarda en çok görülen meme kitlesi sebebidir. Bu kistlerin içleri sıvı dolu olup adet öncesi dönemde sıvı miktarı artar, memede gerginlik ağrı ve hassasiyet ortaya çıkar. Her iki memede de yaygın olup büyüdüklerinde yuvarlak düzgün hareketli sertçe kitleler halinde ele gelirler. Genellikle menopozdan sonra kaybolmaya başlarlar.

Yağ bezeleri (Lipomlar)
Değişik büyüklükte tek, ağrısız, yuvarlak değişik büyüklükte meme kitleleridir. İçerisinde yağ dokusu bulunur. Vücudun birçok yerinde de görülebilirler.

Fibroadenomalar
Daha çok gençlerde görülen, genellikle tek, yuvarlak, oval, sert, hareketli, çoğu zaman ağrısız meme kitleleridir. Tesadüfen farkedilirler.

Papilloma ( intraduktal papilloma)
Meme başı arkasındaki ana süt kanalı duvarında gelişen siğil benzeri yapılardır. Meme başından kanlı bir akıntıya neden olurlar.
Travma sonucu oluşan kitleler
Kaza, çarpma, sonucu meme dokusu içinde kan toplanarak (Hematom) , veya yağ dokusunun parçalanması sonucu yağlı dokuda sertleşme (Yağ nekrozu) gelişerek kitle hissi verebilirler. Bu durumlarda meme cildinde de kızarıklık, ateş, ağrı hissi olabilir.

Meme başı akıntıları
Birçok kadın yaşamı boyunca meme başı akıntılarla karşılaşmıştır. Bu tek veya her iki memede olabilir. Bunların çoğunluğu önemsiz akıntılardır. Berrak ve az miktarda bir meme başı akıntısı normal kabul edilir ve herhangi bir inceleme gerektirmezler. Devamlı ve bol miktarda olması incelemeyi gerektirir.
Meme başından koyu kıvamlı ve renkli akıntılar mutlaka araştırılmalıdır. Koyu sarı yeşil akıntılar iltihaba bağlı olabileceği gibi, kanlı akıntılar süt kanalı papillomlarına veya meme kanserlerine bağlı olabilirler.
Emzirme dönemi memeden süt gelmesi doğaldır. Ancak diğer zamanlarda kendiliğinden memeden süt gelmesi (Galaktore) doğal olmayıp mutlaka araştırılmalıdır.

Kötü Huylu kitleler

Meme basitçe:
1. Süt yapımını sağlayan bezlerin oluşturduğu LOBÜLLER
2. Sütün boşaltılmasını sağlayan kanallar ( DUKTUSLAR)
3. Bu dokuların arasını dolduran bağ dokularından oluşmuştur.

Memenin kötü huylu kitleleri bu oluşumlardan gelişebilirler.
Süt kanallarından: İNTRADUKTAL KANSERLER ( en sık)
Lobüllerden: LOBÜLER KANSERLER
Ara dokulardan ( nadir )


Meme kitleleri:
Ele gelen kitleler (Palpabl) Kendi kendini muayene veya hekim
muayenesi ile tesbit edilir.
Ele gelmeyen kitleler (Nonpalpabl) Mammografik taramalar sırasında tespit edilirler. Bu nedenle belirli bir dönemden sonra meme muayenesi yanında periyodik olarak radyolojik inceleme de önerilmektedir.

Meme Kitleleri nasıl değerlendirilir?

1.Palpasyon (Elle muayene) : Kişinin kendi kendini veya hekim tarafından yapılan elle muayenedir.
2.Aspirasyon ( iğne ile sıvı çekme): Hekim tarafından yapılır. Memedeki kitle içine enjektörle girilir ve eğer sıvı varsa enjektör içine çekilir. Bu yötemle kitlenin kist veya katı olup olmadığı tesbit edilmiş olur. Aynı zamanda alınan sıvı patolojik incelemeye gönderilir. Kistik kitleler bu yöntemle boşalırlar ve aynı zamanda tedavi edilmiş olunurlar.
3.İnce iğne aspirasyon biyopsisi: Yukarıdaki yöntemde kitlede eğer sıvı yoksa katı kitleden enjektöre hücre emilir, bu hücreler cam üzerine püskürtülüp patoloji uzmanı tarafından incelenir.
3.Mammografi: Memenin röntgen ile incelenmesidir. Erken dönemde meme kitlelerinin tanısını sağlar. Kitlenin iyi veya kötü huylu olduğunu belirleyebilir. Bazen kitle ele gelmeden tanı koydurabilir.
4.Ultrasonografi: Memenin ses dalgaları ile incelenmesini sağlar. Memedeki kitleleri, kitlenin kistik veya katı olup olmadığını belirlemede faydalıdır.
5.Biyopsi: Kitlenin lokal veya genel anestezi ile cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Kitle tamamen (exizyonal) veya kısmen (insizyonal) olarak çıkarılıp patojik incelemeye gönderilir.
Memede kitle tespit edildiği zaman hekim bu yöntemlerin bir veya birkaçını uygulayarak kitleyi incelemeye alır, ve kesin tanıya varılır.

Meme kanserlerinin belirtileri nelerdir.?

Meme başında çatlamalar, yaralar, sertlik , içeri çekilme,
Meme başından kanlı akıntı gelmesi,
Meme başının asimetrik şekil bozukluğu,
Meme şeklinin bozulması, asimetrik görünüm, çukurlaşma, tümsekleşme, ele gelen ağrısız veya ağrılı kitleler,
Meme cildinin renk şekil yapı değişiklikleri, portakal kabuğu görünümü alması, kabalaşma,
Meme üzerinde yaralar ortaya çıkması,
Meme cildinde damarlarda belirginleşmeler, kızarıklık, ateş, şişlik
Koltuk altında ele gelen kitleler, v.s.

Bu belirtilerden herhangi birisi tek başına meme kanseri olarak değerlendirilemez. Diğer bulgular ve incelemelerle birlikte ancak kesin bir tanıya varılabilir.

Meme kanserlerinde tedavi

1. Cerrahi Tedavi
2. Radyoterapi
3. Kemoterapi
4. Hormonal tedavi

Cerrahi tedavi ve radyoterapi vücudun bir bölümünü ilgilendiren tedavi yöntemleri olduğundan lokal tedavi, kemoterapi ve hormonal tedavi tüm vücüdu ilgiledirdiği icin sistemik tedavi olarak kabul edilir. Bu tedavi yöntemlerinden hangilerinin uygulanabileceği birçok faktörlere bağlıdır. Bunlar arasında tümorün tipi, tanı konulduğunda hastalığın yayılım dururmu, yaş ve hastalık hikayesi sayılabilir. ayrıca tedavi konusunda kişinin tercihleri ve yaşam biçimi de önem taşır. Ancak küratif tedavi yöntemi seçimi esas olmalıdır.

Periyodik meme bakımı

1. Her ay kendi kendini muayene
2. Yılda bir kez hekim muayenesi, (eğer daha önce geçirilmiş meme hastalığı varsa 3 ayda bir )
3. Mammografi : 40 yaşından sonra 2 senede bir, 50 yaşından sonra yılda bir yapılmalıdır.

Risk gurubu

1. Yüksek risk: 50 yaş ve üzeri
Anne ve babasında meme kanseri bulunanlar
Daha önce meme kanseri nedeniyle tedavi görmüş olanlar.

2. Diğer : Prekanseröz meme hastalığı olanlar
Memede aspirasyon veya biyopsi ile kanıtlanmış kist veya kitle hikayesi
Hiç çocuğu olmayan kadınlar
İlk çocuğunu 30 yaştan sonra doğuranlar
İlk adetini 12 yaştan önce görenler
55 yaştan sonra geç menopoza girenler
Şişmanlık
Aşırı alkol kullananlar




canım senin için netten buldum inşallah işine yarar
çok geçmiş olsun umarım kötü bişey yoktur
 
muhtemelen o gelen sıvı iltihap aynı sorun annemde ve yakın bi arkadaşımda var
sıvının gelme sebebi kist canım ama bunun için mutlaka doktora gitmelisin en azından kistlerin zararlı yada zararsız olduğunu öğrenmelisin allah korusun kistler patlaya bile bilir
hiç göğsünü kontrol ettinmi eline gelen herhangi bi kitle varmı?

inşallah seninkide annem ve arkadaşımınki gibi zararsızdır
 
Meme Başı Akıntıları (Göğüsten Süt Gelmesi)

--------------------------------------------------------------------------------

Meme başı akıntısı , memede kitle ve ağrı şikayetinden sonra karşımıza çıkan bir sorundur.
Meme ile ilgili nedenlerle polikliniğe başvuran hastalarda bu oran %3-5 olup, bu sebeple meme ameliyatı geçirenlerin oranı ise %7-8’i oluşturmaktadır.Yaş olarak da en sık 25-45 yaşları arasında görülür. Meme başı akıntısı daha çok iyi huylu hastalıklarla birlikte olmasına karşın akıntının bir memeden ya da her iki memeden olması, kendiliğinden veya uyarımla olması, sürekli ya da aralıklı olması, tek bir kanaldan ya da birçok kanaldan akıntının gelmesi, akıntının kanlı veya kansız olması altta yatan olası kötü hastalığı ortaya çıkarmak açısından önemli noktalardır.
Adet döneminin başlamasından itibaren gebelikte,laktasyonda(süt verme dönemi) ve menapoz sonrası dönemde memelerde fonksiyonel(beklenen) ve patolojik(normalin dışında) değişiklikler olur. Bu patolojik değişikliklerden birisi de meme başı akıntısıdır, gebelik ve laktasyon dışında ortaya çıktığında patolojik olarak kabul edilir. Meme başı akıntıları genel olarak üç grup altında incelenebilir; Galaktore Kansız akıntı Kanlı akıntı

GALAKTORE:
Her iki memeden, spontan(kendiliğinden) olarak, tüm kanallardan sütlü akıntı gelmesi galaktore olarak adlandırılır.Memelerden sütlü akıntı gelmesi gebelik sırasında veya gebelik bittiğinde görülebilir.Bu yaklaşık iki yıl kadar sürebilir ve emzirme bittiğinde kesilir. Gebelik veya emzirme olmaksızın memelerden sütlü akıntı gelmesi fizyolojik , farmakolojik(ilaçlara bağlı) veya endokrinolojik(hormonal) nedenlere bağlı olabilir.
Fizyolojik olarak;aşırı meme manüplasyonu(elle uyarılması), meme başlarının emilme şeklinde uyarılması buna yol açabilir.Tanı ve tedavi için uyarı kesilerek akıntının devam edip etmediğine bakılır.
Farmakolojik nedenler ise başka problemler nedeniyle kullanılan ilaçların galaktoreye sebep olmasıdır. Bu ilaçlar arasında en sık ülser ilaçları, doğum kontrol ilaçları, antiemetikler(bulantı giderici ilaçların bir kısmı) ve antidepresanlar saayılabilir. Ayrıca kronik morfin kullananlarda da görülebilir.

Endokrinolojik sebeplere gelince bir grup kadında galaktorenin sebebi kolayca açıklanamaz.Böyle durumlarda serum prolaktin seviyesi oldukça yardımcıdır. Prolaktin, hipofiz ön lobundan salgılanan bir hormondur. Görevi memeden süt salınımını sağlamak, diğer hormonlarla birlikte memenin gelişimine katkıda bulunmaktır. Gebelik sırasında prolaktin seviyesi yükselerek doğumdan hemen sonra 200 ng/ml ye ulaşır. Gebelik ve doğum olmaksızın prolaktin seviyesindeki artış hipofize ait tümoral bir kitleyi düşündürmelidir. Hastalarda kitleye bağlı baş ağrısı ve görme bozukluğu vardır. Tanı için görme alanı muayenesi yapılır.Kafa grafisi ile büyük bir hipofizer kitle ortaya çıkarılabilir. Daha küçük kitleler için bilgisayarlı tomografi ya da magnetik rezonans çekilebilir.
Kitlenin boyutuna ve medikal(ilaç) tedavisinin sonucuna göre cerrahi eksizyon ve radyoterapi(ışın tedavisi) planlanabilir. Bunların dışında hipotalamik kitleler, enfeksiyonlar, vasküler(damarsal) ya da dejeneratif hasarlar, ektopik(normal yeri dışında) prolaktin salgılayan bronkojenik karsinoma, göğüs duvarına ait lezyonlar; herpes zoster, cerrahi skarlar da galaktoreye sebep olabilir. Eğer galaktore kontrol altına alınamıyor , hastanın sosyal ve seksüel yaşamını etkiliyorsa ayrıca gelecekte gebelik planı yoksa cerrahi ile tüm kanallar çıkarılabilir.

KANSIZ AKINTILAR:
Pürülan Akıntılar: Sıklıkla çocuk emzirme döneminde görülmekle beraber postmenapozal kadınlarda da görülebilir. Memede ağrı, huzursuzluk ve bir çok kanaldan kaynaklanan, spontan, tek taraflı akıntı enfeksiyon(iltihap) belirtileri ile birlikte mevcuttur. Enflamasyona ait klinik ve labarotuvar bulguları ile tanı koyulabilir . Tedavi için kültür alınarak uygun antibiyotik ve antiinflamatuar(iltihap giderici) verilir. Eğer apse oluşmuşsa insizyon ve drenaj gereklidir. Ayrıca inflamatuar kanser açısından dikkatli olmak gerekmektedir.

KANLI AKINTILAR:
Bu hastalarda sıklıkla;
%48.1 İntraduktal papillom
%32.9 Fibrokistik değişiklik
%14.3 Kanser
%4.8 Duktal ektazi saptanmıştır
Meme duktus ektazisinde(meme kanallarının genişlemesi) bu tür akıntı görülür.Bu grupta akıntılar farklı renklerde ,spontan , yapışkan ,bilateral(iki taraflı) ve bir çok kanaldan olur. Çocuk doğurmuş, meme başı uyarımı olan, 37-53 y. arasında ki kadınlarda daha sıklıkla görülür. Akıntı sıklıkla farklı renklerde karşımıza çıkarken genellikle yeşil hakimdir. Sırasıyla sarı, beyaz ,kahverengi-gri ve kırmızımsı kahverengi olabilir. Bu son renk kanlı akıntı ile karışabilir. İntraduktal papillomlar da bu tür akıntılara sebep olabilir.Genellikle 20-40 yaşlarında görülürler. Çoğunlukla meme başına yakın bir kist ya da genişlemiş bir duktus içinde gelişen genellikle 1 cm’ den küçük lezyondur. Bazen papillomlar birçok duktusda ve duktusun farklı yerlerinde de olabilir.
Fizik muayene ile akıntının geldiği duktus saptanmaya çalışılır. Tanıda mamografi yalnız başına yetersizdir. Duktografi(kanallardan ilaç verilerek görüntüleme) ve histopatolojik(parçanın alınarak mikroskop altında incelenmesi) tanıda önemlidir. Bu akıntılar sıklıkla kanserle veya prekaseröz mastopati ile birliktedir. Akıntı tek taraflı , tek kanaldan kaynaklanıyor, kitle var ise sitolojik ve mamografik bulgular da değerlendirilerek kanser ayırıcı tanısına gidilmelidir Akıntı serösanginöz(sulu-kanlı gibi) ya da kanlı ise 50 yaşın altında iyi huylu olma olasılığı artarken, 50 yaşın üstünde kötü bir hastalık ile birlikteliği sıktır. Yaş artışı ve kitle varlığı kanser olasılığını akla getirmelidir.

Meme başı akıntısında hastaya yaklaşım ve tanı yöntemleri ne olmalıdır ?
Eğer akıntı çamaşır üzerinde spontan farkedilmişse bu hastanın aktivasyonu örneğin jimnastik sonrası farkedilenden daha önemlidir. Akıntının menstruel siklus(adet kanamaları), ovulasyon ve mevcut gebelik ile ilişkisinin olması nonkanseröz(kanser dışı) lezyon ayırımında önemlidir. Akıntının rengi, travma(hasara maruz kalma), cerrahi, herpes zoster gibi enfeksiyonlarda ayırıcı tanıda önemlidir. Hikayede ilaç kullanımı araştırılmalıdır. Hasta yaşı ve ailede kanser hikayesi meme kanseri gelişiminde artmış bir risktir.Tüm menapoz sonrası akıntılar önemlidir. Her iki memenin fizik muayenesi nazik ve dikkatli biçimde yapılmalıdır. Akıntının geldiği kadranın demonstrasyonu önemlidir. Akıntının rengi ve konsantrasyonu gözlenir. Sitoloji yapılabilir fakat yalancı negatif sonuç oranı yüksektir. Sitoloji şüpheli,kitle tespit edilememişse kesin tanı için akıntının geldiği meme duktusu çıkarılarak tanıya gidilmelidir. Tüm palpe edilen(ele gelen) kitlelerde ince iğne aspirasyon biyopsisi gereklidir. Histopatolojik tanı daha değerlidir ve bizi kesin tanıya ***ürür. Mammografi öncelikle yapılmalıdır. Duktografi özellikle intraduktal papillom tanısında yardımcı olabilir.
Sonuç olarak tek taraflı,kendiliğinden olan,kanlı akıntılarda mutlaka tanının konması gerekmektedir.Ayrıca unutmamamız gereken önemli bir nokta ise,akıntının gelip gelmediğini kontrol için kesinlikle meme başını uyarmamalıyız. Akıntı var ise zaten gelecektir.
 
arkadaşlar korkutmayın ya kızı kistin çeşitleri var benımde aynı sorun geldi başıma sıvı akışı doktora gittim fibrokist olduğunu söledi bi zararı yok adet dönemiyle gelip sonra yok oluyor zaman zaman ağrıda yapabiliyo üzülme arkadaşım doktora inşallah hayırlısı olur
 
hepınıze tesekkur ederım..doktoro gıdecem elbette daha gıdemedım..işten gucten pek fırsat bulamıyorum..bıde bılıyorsun randevu olayı..acıklamalarınız ıcın hepınıze tesekkur ederım..ınsallah kotu bısey deıldır..
 
hepınıze tesekkur ederım..doktoro gıdecem elbette daha gıdemedım..işten gucten pek fırsat bulamıyorum..bıde bılıyorsun randevu olayı..acıklamalarınız ıcın hepınıze tesekkur ederım..ınsallah kotu bısey deıldır..

inşallah kötü bişey yoktur tatlım
sakın yanlış anlama seni korkutmak için eklemedim o yazıları
bilgin olsun ve bir an önce dr.a git diye ekledim canım
dr.a gittikten sonra bizede haber ver oldumu
çok geçmiş olsun
 
meraba kızlar bu konuya uygun tek yer burayı buldum..banyo yaptıktan sonra gogsumden
yeşil sıvı su geldi..cok koyu bır renkteydı.pek anlam veremedım..bundan 2 ay once falanda gogsumun yan tarafında hafıf hafıf tahrıs olunca ızler cıkar ya meydana o turden bırseyler cıktı..bunun tahrıs nedenıyle olabılecegını dusunup pek onemsememıstım..ama bu yesıl sıvı nedır..buna pek anlam veremedım..cocugum yok..8 aylık evlıyım..bılıyorum doktora gıtt dıyeceksınız randevu aldım..daha gunu var gıtmeme..ama meraktan patlıyorum..boyle bısey yasayan oldumu..aranızda:çok üzgünüm:

bende tam bunun için girmiştim buraya benimde buğün göğsümden koyu yeşil siyaha yakın bi sıvı geldi ama sıkınca korktum açıkçası inşallah bişey yoktur acaba hamilelikle falan alakası olabilirmiki
 
bu tarz vücut sıvıları enfeksiyon yani iltihabı düşündürür ama en iyisi doktorun kararı
 
evet arkadaslar sonucu yazıyorum..hıc bır sorun olmadıgını soyledı doktor..ılgılenen arkadaslarada tesekkur ederım..
 
geçmiş olsun fibrokist rahatsızlıkları olan arkadaşlarada brokoli kürünü öneririm 21 günlük bi kür ama işe yarıyo çünki bende fibrokist kaybolmaya başladı bı sorun olursa özel msj yazabilir yada buraya yazın ben fırsat buldukça yazarım arkadailar allah herkesi kazadan beladan hastalıklardan korusun bu arada arkadaşım bişi olmadıgına çok çok sevindim tekrar geçmiş olsun
 
Çok sevindim geçmiş olsun canım.Bendede sadece su geliyor mememden.Her sene ultrasonla baktırıyorum fibroadenomum var.Acaba onunlamı bağlantılı bilemiyorum.Doktorada sormayı unuttum gelen sıvıyı.Korkuyorum:)))
 
benim yengemdede vardı böyle bi sorunbenneyaptımki
en yakın zamanda dr a gitmelisin inşaLah kötü birşey deiLdir canımmm.
 
X