Üreme Nasıl Gerçekleşir ?

ebruli22

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
28 Ağustos 2007
2.086
58
44
Bütün insanlar, bir kadının yumurtası bir erkeğin sperm hücresi tarafından döllendikten sonra dünyaya tek bir hücre halinde gelirler. Daha sonra bir insanın oluşması için tilyonlarca hücre bir araya gelene kadar bu hücreler kontrollü bir şekilde defalarca bölünürler.
Bilim insanları bu konu hakkında bir çok şeyi öğrenmiş olsalar da büyük bir bölümü hayatın en büyük gizemlerinden biri olmayı halen sürdürmektedir.

Sperm Üretimi
Sağlıklı bir erkek, her gün testislerinde milyonlarca sperm üretir. Folikül-uyarıcı hormon (FSH), sperm üretimini başlatır. Lüteinizasyon hormonu (LH) tarafından uyarılan testes-teron, spermlerin olgunlaşmasını sağlar. Erkek çocuklar, 10-14 yaşlarına denk gelen ergenlik döneminde sperm üretmeye başlarlar.
Boşalma sırasında vajinaya 200 ile 500 milyon arası sperm geçer. Mikroskop altında kurbağa yavrularına benzeyen spermler yumurta arayarak rahme doğru ilerler. Spermlerin sadece yaklaşık olarak 100 tanesi dölyatağı borusuna ulaşmayı ve bir yumurta ile temas etmeyi başarır. Çoğu zaman da spermlerin hiçbiri bir yumurtayı döllemeyi başaramaz.

Yumurta Üretimi
Kız bebeklerde bile yaklaşık olarak 700.000 gelişmemiş yumurta bulunur. Kız çocuklarının doğup ergenliğe girmeleri arasında geçen zamanda bu yumurtaların büyük bir çoğunluğu ölür, geriye sadece yaklaşık olarak 300.000 tanesi kalır. Her yumurta, yumurtalıkta folikül denilen küçük bir yuvada durur.
Kız çocukları ergenliğe girdiklerinde, süresi değişebilen lakin yaklaşık 28 günde bir gerçekleşen aylık regl kanamaları yaşamaya başlarlar. Her regl döneminde bazı yumurtalar olgunlaşmaya başlar; ancak genelde bir yumurta diğerlerinden daha fazla olgunlaşır.
Regl kanamasının ilk yarısında olgunlaşan yumurtaları saran foliküllerdeki hücreler, estrojen hormonu üretir. Estrojen, dölyatağı borularının kasılmasına ve rahim yolunun (endometriyum) kalınlaşmasına neden olur.

Yumurtanın Serbest Kalması

Adet döneminin ortalarına doğaı yumurtalık en olgun yumurtayı serbest bırakır (yumurtlama). Önceden yumurtanın bulunduğu folikül, "sarı cisim" denilen bir yapıya dönüşür ve bu yapı da progesteron denilen hormonu üretmeye başlar.
Progesteron (her adet döneminin son yarısında üretilir) kan yoluyla rahme doğru ilerler ve döllenen yumurtanın tutunup büyümeye başlaması için besleyici ve kan yönünden zengin bir iç yapı oluşturması için yeni kan 3 hücrelerini uyarır. Döllenmiş bir yumurta, rahmin iç yapışma tutun-mazsa sarı cisim progesteron üretimini durdurur. Endometri-yuma progesteron uyarımı azaldığında rahmin iç yapısı parça parça dökülmeye başlar (adet kanaması).
Peki yumurtalık bir yumurtanın ne zaman olgunlaştığını ve ne zaman serbest bırakılması gerektiğini nasıl bilir? Beynin bir bölümü (hipotalamus) regl kanaması için saat işlevi görür. Hipotala-mustan salgılanan yumurtalık uyarı hormonu (GnRH) beynin arka kısmındaki hipofiz bezinden FSH ve LH salgılanmasını sağlar.
Adet döneminin başlangıcında hipofiz bezi FSH salgılar ve FSH de kan dolaşımı yoluyla yumurtalıklara giderek yumurta içeren foliküllerin gelişip estrojen salgılamalarını sağlar.
Ortalama bir adet döngüsünün 11. gününde hipofiz bezi LH üretimini artırır. Bir miktar LH kan yoluyla yumurtalığa ilerler, folikülden yumurtanın serbest bırakılmasına neden olur ve progesteron salgılaması için sarı cismi uyarır. Hiçbir yumurtanın döllenmediği adet döngüsünün sonunda hipofiz bezi LH salgılamayı bırakır, yumurtalık progesteron üretmeyi keser ve adet kanaması yeniden başlar.
Peki bu döngü hamileliğin gerçekleşmediği her ay tekrar başlayacak şekilde nasıl kontrol
edilir? Bunun cevabı hormonlarla bağlantılı olan hormonlarda yatmaktadır.
Hipofız bezindeki hormonların (FSH ve LH) kanda dolaşıp yumur-talığa ulaşıp yumurtalığın estrojen ve progestron hormonları salgılanmasını sağladığı gibi bu döngünün tersi de gerçekleşmektedir. Yumurtalıklar tarafından salgılanan
hormonlar - estrojen, progestron ve inhibin - kan yoluyla beyne ulaşır ve beyne hormonlarını ne zaman serbest bırakıp ne zaman tutması gerektiğini söyler.
işte kadınların doğurganlık dönemlerinde her yeni adet döngüsünü başlatan beynin hormonları ile yumurtalığın hormonları arasındaki bu iletişimdir.

dogd.jpg

Yumurtanın Döllenmesi ve Rahim İçine Yerleşmesi

Bir yumurta serbest bırakıldıktan sonra, dölyatağı borusunun sonunda onlarca parmağa benzer çıkıntı (saçak) tarafından sarılır. Saçaklar yumurtayı nazik bir şekilde dölyatağı borusuna kadar götürürler ve dölyatağı borusunun kasılmaları yumurtayı tüpten rahme taşır.
Bu sırada bir cinsel ilişki gerçekleşirse spermler rahimden yukarı çıkıp dölyatağı borularına girer. Spermler, cinsel ilişkiden sonraki 40 saate kadar yumurtayı dölleyebilir.
Sperm ve yumurta genelde dölyatağı borusunun içinde karşılaşırlar. Bir sperm hücresi yumurta hücresine girip onu döllemeyi başarırsa döllenen yumurta dölyatağı borusu boyunca ilerler ve rahme gelir. Büyümeye başlayacağı güçlenmiş rahim iç yapısına gelir (rahim içine yerleşme) ve yerleşir.
Döllenme süreci olan gebelik bir tür evliliktir. Hem yumurta, hem de sperm tam bir hücre ve sonunda da tam bir insan için gerekli genlerin varışını içerirler. Yumurta ve spermin birlikteliği, bu genlerin birleşmesi ile sperm yumurtayı dölledikten sonraki 10 saat içerisinde sona erer. 24 saat içerisinde döllenen yumurta bölünmeye ve büyümeye başlar.
6 gün geçtikten sonra rahimde 16 hücreli bir embriyo oluşur. Her şey yolunda giderse sonraki 36 veya 40 haftayı burada geçirir ve rahmin iç tabakası ve daha sonradan da embriyodan oluşup rahme tutunan bir organ olan plasenta tarafından beslenir.
8 hafta sonra embriyo cenine dönüşür. Embriyonun cenin olma yolunda gelişme sürecinde plasenta, bir yaşam destek sistemi kurar; oksijen ve besin sağlar ve fazlalıkları atar. Ceninin sağlığı ve büyümesi plasentanın sağlığı ve büyüklüğü ile doğrudan alakalıdır.
Döllenme Gerçekleşmediğinde Döllenme gerçekleşmezse - dolayısıyla döllenmiş yumurta rahme yerleşmezse - rahmin iç yapısı parça parça dökülür ve adet kanaması denilen kanama yaşanır.
Bu süreç, kadınların 40'lı yaşların sonlarında ya da 50'li yasların başlarında menopoza girmelerine kadar her ay tekrarlanır.


Makalenin Kaynağı: Aile Sağlığı Ansiklopedisi
 
X