bu ülkede gdo lu tarım yapılmıyor ki pazardan aldığınız kabak domates gdo lu olsun???????gdo lu ürünler ithal edilen besinlerde var örneğin çocuğunuza içirdiğiniz mamada 1numaralı kanserojen ve doku tahribatı yaptığı ispatlanmış soya lesitini var az az ve uzun zamanda hasar bıraktığından,zararsız görüyorsunuz.bu da bir görüş tabi kendi seçiminiz .milyon yıldır insanlar mamasız ve multivitaminsiz nasıl yaşamış besinler bize yetmiyorsa?duyduklarımın içinde de en ilginci bu oldu yanisırnaşık şey
pazardan aldığımız sebze ve meyvelerde GDO var demedim zaten. sanırım o kısmı gözden kaçırmıssınız. bebeklerimize yedirdiğimiz cicibebe vs. gibi gıdalarda da olduğunu söyledim.marketlerde satılan organik sebze ve meyveler genelde yurtdışından geliyor ve organik tarım yapılan bölgelerin yakınında gdo lu ürün yetiştiriliyorsa polenler yoluyla organik ürünlere de taşınıyor. ayrıca her mama da gdo var diyemeyiz. marka yazmak doğru olmaz ama merak eden arkadaşlar gmo free formulas yazarak içeriğinde gdo olmadığı kanıtlanmış mamaları aratabilirler.
bu arada yazılan fikirlere yaptığınız yorumların rahatsız edici olduğunu söylemem gerekiyor. bu siteye bilgi paylaşımı yapmak için giriyoruz. ve genelde kendi fikrimizi yazarken bence, sanırım,katılıyorum,katılmıyorum, düşünüyorum kelimelerini kullanıyoruz. her birimiz birer çocuk hastalıkları yada beslenme uzmanı olmadığımıza göre burada yazılanlar ancak ve ancak araştırmalarımız sonucu edindiğimiz şahsi fikirlerimiz olabilir. bu siteye üye olduğum günden beri kendi yazdıklarım dışında ve zaten gülünmesi için yazılan yorumlar dışında sırnaşık şey gülümsemesini kullandığımı hatırlamıyorum. bu simgeyi sizin de ahkam kesmek yada yazılan yorumla dalga geçmek maksatlı kullanmadığınızı umuyorum.
Kadir Tuğcu benim de takip ettiğim çok iyi bir çocuk hastalıkları uzmanı. Ama uzmanlığı dışındaki konularda söylediklerini değerli birer fikir olarak değerlendirmeyi daha doğru buluyorum. zaten kendisi de uzmanlığı dışında bir konuda yorum yapmaktan kaçınıyor ve konu hakkında bilgi alınması için doğru kişiye yönlendiriyor. Örnek vermek gerekirse domuz gribi aşısı konusunda onun yerine bir mikrobiyoloji uzmanına danışmayı tercih ettim. Mama konusundaki düşünceleri mamaların geneli düşünüldüğünde doğrudur.fakat daha önce de dediğim gibi bütün mamaların gdo yada diğer zararlı maddeleri içerdiğini söyleyemeyiz. şu an bebeğimi mümkün olduğunca doğal ve katkısız gıdalarla beslemeye çalışsam da, sonsuza kadar gdo dan yada diğer zararlı katkı maddelerinden kaçamayacağımı biliyorum. sonuçta ev dışında beslenmeye başladığında, okulda vs. yediği tostun içindeki sucuk bile zararlı katkı maddeleri içerecektir.
Dengeli beslenme konusuna gelirsek; altta verdiğim yazıyı okumanızı tavsiye ederim. açıkçası ben ne kadar dikkat edersem edeyim günlük tüketilmesi gereken porsiyonları tüketebileceğimi yada bebeğime hepsini aynı gün içinde yedirebileceğimi düşünmüyorum. bu nedenle kendim için vitamin desteğinin bebeğim için mama desteğinin faydalı olacağını düşünüyorum. sevgiler..... Besin grupları ve günlük alınması gereken besinler:
Yeterli ve dengeli beslenmek için değişik yaş, cinsiyet ve özel durumlardaki bireylerin enerji ve besin öğeleri gereksinmeleri farklıdır.
Besinlerimiz, içerdikleri besin öğelerinin türleri ve miktarları yönünden farklıdır. Bazı besinler proteinden, bazıları karbonhidrattan zengindir. Bu nedenle, besinlerimizi, besleyici değerleri yönünden 4 grup altında toplayabiliriz. Bu grup içinde yer alan besinler, birbirinin yerini tutar. Günlük beslenmemizde her gruptan besin bulunur ve bunların miktarları gereksinmemize uygun olursa, yeterli ve dengeli besleniriz:
Grup 1: Süt ve sütten yapılan yiyecekler: Bu grup kalsiyum için en iyi kaynaktır. Süt, yoğurt, peynir, çökelek, süt ile yapılan tatlılar bu gruba girer. Bu gruptaki yiyeceklerin herhangi birinden veya bir kaçından günde 2 porsiyon yenilmelidir. En az bir büyük su bardağı süt veya yoğurt, iki kibrit kutusu büyüklükte peynir, bir küçük kase muhallebi veya sütlaç bir porsiyon kabul edilir. Bu gruptaki yiyecekler özellikle büyümekte olan çocuklar, gebe ve emzikli kadınlar ile yaşlılar için önemlidir.
Yetişkin ve normal durumda olan kişilere günde iki porsiyon, çocuklar, gebe-emzikli kadınlar ve yaşlılar 3-4 porsiyon almalıdır.Grup 2: Et, tavuk, balık, yumurta, kuru nohut, fasulye, mercimek, ve bu besinlerden yapılan ürünler: Bu gruptaki besinler protein, B vitaminleri ve demirden zengindir. Enerji de verirler. Herhangi birinden ya da bir kaçından her gün 2 porsiyon yenilmelidir. Bu grup besinler, öğle ve akşam birinci yemeği oluşturur. Öğünlerden birinde kurubaklagil, birinde etli sebze yemeği yeterlidir. Etin yerine balık veya tavuk da yenilebilir
.Gençler, gebe-emzikli kadınlar bu gruptan 3 porsiyon almalıdır. Grup 3: Taze sebze ve meyveler: C vitamini, birçok vitamin ve mineral gereksinmemizi bu gruptan karşılarız. Karnabahar, kereviz, patlıcan, enginar, pancar, kabak,domates, salatalık, biber, yeşil yapraklı sebze ve otlar, havuç, her türlü meyveler bu gruba girer.
Bu gruptaki yiyeceklerin herhangi birinden veya bir kaçının karışımından her gün 5-7 porsiyon yenilmelidirGrup 4: Tahıllar ve tahıllardan yapılan yiyecekler: Bu grup temel enerji kaynağımızı oluşturur. Ekmek, makarna, şehriye, pirinç, bulgur, kuskus, börekler, un ve irmikten yapılan tatlılar bu gruptandır. Ekmek, her öğün yediğimiz yiyecektir.Yetişkin bir kişi için öğünlerde bile 1-2 orta dilim ekmek yeterlidir. Hareketi fazla olan kişiler bunun iki üç katını yiyeceği gibi, daha çok oturarak iş yapan kişilerin bir porsiyondan fazla yemelerine gerek yoktur. Hareketli kişiler yaptıkları işin derecesine göre 2-3 porsiyon yiyebilirler.
Bu gruptan günde 4-6 porsiyon yenilmelidir.Bu gruplarda belirtilmeyen, fakat yiyeceklerimize lezzet vermek için kullandığımız yağlar, şeker, salça ve baharat vardır. Şeker ve şekerli tatlılar vücuda sadece enerji sağladığından bunların fazla tüketilmesi şişmanlığa neden olur. Beden hareketi çok olan işçiler ve sporcular her yemekte tatlı yiyebilirler.Günlük yediğimiz yağların aşağı yukarı yarısı, yiyeceklerimizin bileşiminden gelir. Özellikle etle pişirilen yemeklere ilaveten yağ koymaya gerek yoktur. Katı ve sıvı yağlardan dengeli bir şekilde yenmelidir. Günlük bir kişinin alacağı yağ miktarı 20-30 g. (2-3 silme yemek kaşığı) kadardır. Bu yağın 1/3 ü bitkisel sıvı yağlar, 1/3ü zeytin yağı, 1/3 ü katı yağ olmalıdır.