Antidepresan bırakma sürecinde ve bıraktıktan sonra şikayetleri olanlar

elifçim sorunu cevaplamayı unutmuşum sanıırm
2 senelik canm..ilacın yan tesirleri sürüyor halen
dr. normal dedi..başdönmesi ve kulak çınlması sürüyor
şu an yarım kullanıyorum..bir gün var bir gün yok
nefes tekniği işe yarıyor..aklma geldikçe günde 10 defa yapıyorum
bnm zaten nefes almakta güçlük çekiyorum..burnumda sorun var
ve bu hastalıkta nefes alamayan kişiler ya da yanlış kullanan kişilerde anksiyeteye daha çok rastlanılmış
birde geveşeme hareketleri
muhakkak bir spor dalı seçin kendinize
beyin ne kadar çalışırsa o kdar kaygılarımızı azalır
sağlıcakla
 
kızlar umarım faydası olur
nette bu konu ile ilgili güzel paylaşımlar buldum
uygulayabilirsek faydası olur düşüncesindeyim
hadi kızlar ... bir an önce .başlayalım ...
kolay gelsin :)


GEVŞEMENİN İLKELERİ :

Rahatlama: Solunum egzersizlerinden faydalanır, bol rahat elbiseler giyilir, loş sakin yer seçilir. Çevreyle ilgi tamamen kesilmelidir.

Kendi kendine telkin: Her metotta farklı olan çeşitli türdeki tabirlerin tekrarı yapılır. Gevşeme egzersizleri ön plandadır.

Düşünce konsantrasyonu: Dikkat dış dünyadan kişinin kendi içine yönelir. Dikkat sık sık bir kelime veya bir sesin üzerine toplanır. Gerekirse ilginin dağılmaması için gözleri kapatılır.

Fikir aşılaması: İlaçlı aşı vücudun hastalığına karşı savunma yapabilmesi için kullanılır. Vücuda ölü veya zayıf virüsler verilir. Organizma bağışıklık kazandığı için savaşmak kolaylaşır. Aynen bunun gibi stres aşısında hayali stresli durumlar zihne sokulur. Sağlıklı tepki yolları kazanılır. Gerçek stresle karşılaşıldığında hazırlıklı olunur. Örnek vermek gerekirse: Kişi ölümün mahiyetini hayal ederek sağlıklı tepki yolları öğrenirse böyle bir stresle karşılaştığında o kişi hazırlıklı ve eğitilmiş demektir.

SOLUNUM EGZERSİZLERİ
Stres altında olduğumuz zaman vücudumuz çok oksijene ihtiyaç duyar. Nefes alma ile vücudumuza hava ve oksijen girer. Stres altında nefes hayli hızlı, gevşemişken yavaştır. Burada amaç nefesi ızlıdan yavaşa indirmektir.

Bir Solunum Egzersizi Örneği

- Rahat bir şekilde oturun

- Gözlerinizi kapayın, sadece aldığınız nefesi düşünün.

- Sadece nefesinizin giriş ve çıkışını düşünün.

- Nefes alırken burnunuzu, alırken ağzınızı kullanın.,

- Nefes alırken şu kelimeleri defalarca düşünün

- “gevşiyorum, düzenli ve düzgün nefes alıyorum, taze hava ciğerlerime doluyor ve çıkıyor, sakinlik tazelik hissediyorum.”

- 1, 2 sayı kadar nefes alın, 3-5 saniye bekleyin 3, 4, 5, 6, sayısı kadar sürede nefesinizi yavaşça verin. Her nefes egzersizi böyle yapılır.

- 5 dk. Sonra yavaşça ayağa kalkın, egzersizden önce yaptığınız işe dönebilirsiniz.

Bedeni strese karşı koymada ilk adım solunum denetlenmesidir. Uzak doğuda “İnsanı tanımak için nefesini dinle.” denir. Sakin ve olgun insanlar ağır; dengeli sinirli, huzursuz insanlar sık yüzeysel; hırslı insanlar dengesiz, düzensiz nefes alırlar.

Düzenli solunum egzersizlerinin faydaları şöyle özetlenebilir.

- Akciğerlerin bütün alveolleri açılır.

- Kan dolaşımı hızlanır.

- Oksijen miktarının artması ve oksijenin en uç kısımlara ulaşması stres altında ortaya çıkan adrenalin, noradrenalinin azalmasına ve kaybolmasına yardım eder.

- Kişiyi sakinleştirir.

Solunum egzersizlerini alışkanlık haline getirdikten sonra gözleri kapamak, elleri göğüs ve karna koymak gerekmeyebilir. Günde 40-50 arası derin nefes egzersizi genellikle yeterlidir. Üst üste yarış şeklinde yapılmamalıdır. Arada normal nefes almak gerekir.

Solunum egzersizlerine başvurulacak pratik yer ve durumlar şunlardır.

Herhangi bir şeyi beklerken: Asansör, telefon, yemeğin kaynamasını beklerken, araba kırmızı ışıkta durduğu zaman ... gibi.

Bir şeye sinirlendiğinizde dikkatinizi nefes egzersizine toplayarak uygulayın. Nefes alıp verirken daha gevşek ve rahat olduğumuzu hayal edin.

Ayrıca her gün 5 dk.’nızı solunum egzersizlerine ayırırsanız 2-3 hafta sonra kendinizi artık gevşemiş ve rahat bulabilirsiniz. Nefes alırken sadece burun kullanılır, sakinlik verici cümleler tekrar edilir.

Hangi stresi azaltma tekniğini uygularsanız uygulayın unutmamanız gereken şey iyi nefes almayı öğrenmek ve kendinize has olan stres tepkisini bilmektir.

Salkovskis ve arkadaşları (1986) Kan PCO2 seviyelerini de ölçerek 9 panikli hastaya solunum eğitimi uyguladılar. (Respiratery Control Training) panik sıklıklarının haftada 7’den 3’e düştüğü ve kan PCO2 düzeylerinin normalleştiğini gördüler. PCO2 bilindiği gibi solunum CO2’nin iyi bir göstergesidir.
 
GEVŞEME TEKNİKLERİ
Daha önce anlatıldığı gibi stresin bedende doğurduğu sonuçların çoğu nörovejetatif sinir sisteminin tonusunun değişmesine bağlıdır. Gevşemenin genel amacıda bu sisteminin gerilimini azaltmaktır. Relaksasyon teknikleri önce çizgili kaslardaki gerginliği azaltırken dolaylı olarak da iç salgı, kalp, kan basıncı ve solunumda düzelme sağlar.

Relaksasyon tekniklerinden gaye bedeni denetim altına almaktır. Bütün teknikler bu yolla gevşemeyi sağlar. Teknikler zor değildir. Herkes üstesinden gelebilir. Bununla beraber otomatikleşmeye kadar hangi teknik uygunsa onu uygulamak gerekir. Teknikler o kadar otomatik hale gelmelidir ki uygulamak isteyen kişi rahatlamak istediği zaman öğrenmeye gerek duymamalıdır. İnsan bu düzeye ulaştığı zaman midesindeki rahatsızlığı durdurabilir, kalp atışını azaltabilir, kan basıncını düşürebilir ve kendini daha iyi ve rahat hissedebilir.

OTOJENİK GEVŞEME:

Schulz ve Luthe adlarındaki iki alman hekimin geliştirdikleri bir tekniktir. Ağrı kontrol kliniklerinde kullanılmaktadır. Bedenin mutlak rahatlık ve sakin durumdaki özellikleri tarif eden standart cümlelerden oluşan bir egzersiz programıdır.

Bu cümleler el-ayakların sıcak olması, kalp atışlarının düzenli ve sakin olması solunumun rahat ve derin, alnın serin, karnın sıcak olması gibi özellikleri gösterir.

PROGRESİF GEVŞEME:Eğer stresin zarar verici etkisi daha çok çeşitli sırt, bel, baş, boyun ağrıları şeklinde ise bu teknik kullanılabilir. Sinirlendiğinizi engellediğinizi düşünün, bir haksızlığa uğradınız, kuyrukta bekliyorsunuz sinirlendiniz. Böyle durumda ne halde olduğunuzu düşünün: kaşlarınız çatılmış karnınız ve kalçalarınız kasılmış, dişleriniz kitlenmiş, el ve ayaklarınız soğuk ve nemli. Bunun arkasında baş ağrısı gelebilir ve günün kalan kısmı zehir olabilir.

Böyle durumlarda teknik kullanmak isterseniz nefes alma egzersizleri yetmeyebilir. Progresif gevşeme tekniği eğitimine sahipseniz işiniz kolaydır. Böyle bir stres durumunu en az bir zararla atlatabilirseniz.

Bu teknikte ayrı ayrı kas grupları hedef alınır, gevşeme komutları vererek o kasların gevşemesi sağlanır. Kas gruplarında gerginliğin ileri derecede azaldığı EMG yardımı ile tespit edilmiştir.

GEVŞEME ÇALIŞMASINDA ÖN İLKELER

- İlk prensip işi ciddiye almaktır.

- Tekniği öğreninceye kadar her gün 20 dakika uygulamalısınız

- Hemen başarı beklemeyin.

- Tekniği uygulama otomatikleşmelidir.

- Rahat loş bir oda seçin.

- Rahat bir sandalyeye eller dizlerde oturarak yahut eller ve kollar vücuttan biraz ayrı, uzanarak yapın.

- Başlangıçta gözler kapalı olmalıdır.

- Nefes alma egzersizi ile başlamalısınız.

- Sizin en çok hoşunuza giden sakin bir yeri düşünün (sahil, göl, orman, dalgaların sesi, ılık kum, güneş, meltemin kokusunu hissedin kuşları dinleyin, orda olun)

BİR GEVŞEME SEANSI
Gevşeme cümleleri: kelimelerin aynısı olması değil, anlam önemlidir. Söyleneni hissetmek gerekir. Cümleleri çok yavaş söyleyin., her cümleyi üç kere tekrar edin, cümleler arasına üçer saniye bırakın başlangıçta teypten faydalanabilirsiniz.

Gevşeme cümleleri: (3 dakika, her birini üç defa tekrarlayın)

- Kendimi sakin hissediyorum.

- Kendimi gevşemiş hissetmeye başlıyorum.

- Ayaklarımı ağırlaşmış ve gevşemiş hissediyorum.

- Dizlerimi ve ayak bileklerimi ağırlaşmış ve gevşemiş hissediyorum.

- Kalçalarımı ağırlaşmış ve gevşemiş hissediyorum.

- Midemi ve göğsümü ağırlaşmış ve gevşemiş hissediyorum.

- Omuzlarımı ağırlaşmış ve gevşemiş hissediyorum.

- Boynumu, çenemi ve alnımı ağırlaşmış ve gevşemiş hissediyorum.

- Her şey rahat ve problem yok.

- Tüm vücudumu sakin, ağılaşmış, gevşemiş ve rahat hissediyorum.

Isınma cümleleri: (2 dakika, söylediklerine konsantre olmaya devam edin, her bir cümleyi üç defa tekrarlayın)

- Sakin ve gevşemiş vaziyetteyim.

- Ayaklarım ve bacaklarım ağırlaşmış ve sıcak.

- Bütün vücudumu gevşemiş, sakin ve sıcak hissediyorum.

- Ellerim gevşemiş ve sıcak, sımsıcak

- Sıcaklık bütün vücuduma akıyor.

Hayal kurma cümleleri: (3 dakika, aynı durumda kalın, gözlerinizi kapatın, her cümleyi hissedin ve konsantre olun, her bir cümleyi üç defa tekrar edin)

- Tüm vücudum sakin, rahat ve gevşemiş durumda.

- Zihnim sakin.

- Düşüncelerim sakin ve rahat.

- Dünya ile ilişkimi kesiyorum, sakinim.

- İçim tamamen huzur dolu.

Etkin hale gelme cümleleri: (2 dakika)

Denemeden sonra aynı etkiyi gözleriniz açıkken elde etmeye çalışın. Seansa gezinerek son verin. 3 defa derin nefes alın. Aşağıdaki cümleleri 3’er defa tekrar edin.

- Hayat ve enerjinin ayak ve bacaklarıma aktığını hissediyorum

- Hayat ve enerjinin kalça, göğüs ve mideme aktığını hissediyorum.

- Hayat ve enerjinin ellerim ve kollarıma aktığını hissediyorum.

- Hayat ve enerjinin omuz, boyun, baş ve yüzüme aktığını hissediyorum.

- Hayat ve enerji hafif ve canlı hissetmeme yol açıyor
 
STRESİ AZALTMADA DİĞER YARDIMCI YOLLAR

I- Fizik egzersizleri: (spor)

Hareketin kalp ve bazı hastalıkları azaltıcı etkisi bilinmektedir. Düzenli ve ölçülü yapılan spor beden sağlığı yanında duygusal boşalma, sükunet, rahatlık, zihni gevşetme katkısı bilinmektedir. Bir uğraşı tedavisi kapsamına kabul edilir.

Spor veya diğer egzersizler, bir kimse ile veya kendisi ile yarışmadan zevkle yapılırsa ruh ve sağlığına katkısı fazladır. Sporun sonunda zindelik ve dinçlik sporun fayda verdiğini gösterir.

II- Müzik
Stresi azaltmada hedef huzur ve sakinlik kazandırmak olduğuna göre bunu sağlayan müzik çeşitleri yararlıdır.

III- İçini dökme ve stres danışma:

Gerginlik içinde olan bir kişi iyi ve ilgili bir kişiye içini dökerek rahatlayabilir. Dinleyicinin güvenilir olması konuşmayla, ne olduğu ile ilgilenilmesi gerekir. İyi güvenilir dinleyici dinler, başını sallar, konuşmacıya yardımcı olacak sözler söyler, onu rahatlatır, gerekirse nasihat verir. Nasihat vermek yetenek ve hüner ister.

Nasihat verecek kişinin:

Problemi iyi belirlemesi.

Problemi düzeltmek için hangi yolları denediğini anlaması .

İşe yarayacak yaklaşımları bulması.

Yeni çalışma esasları getirmesi gerekir.

İyi bir nasihatle daha stres etkisinin başında karşı koyma yeteneğini güçlendirmek, kendinize güveni arttırmak mümkündür.

IV- Dua

Dini inançların huzur, sükunet ve dayanıklılık getirdiği bilinmektedir. Stres etkisinde bunlar aranan istenen hedeflerdir

Duanın üç önemli faydası vardır.

Problemleri kelimelerle ifade etmeye imkan verir.Problemin karışıklık ve belirsizlikten kurtulmasına yardım eder.

Dua kişiye yükünün paylaşıldığını, yalnız olmadığının duygusunu verir. En çaresiz ve ümitsiz durumlarda her şeyi duyan, her şeyi bilen ve gücü yeten bir kudrete inanmak, sığınmak ve güvenmek o kişiye sakinlik ve huzur verir “Ben yalnız değilim” diyerek güven duygusu gelişir ve daha dayanıklı olur.

Çaresiz kişi pasiftir. Birşeyler yapmamaktadır. “Yapmak” konusunda bir adım atmış olur.

Aile ve toplum dayanakları – grup desteği

Stres altındaki kişi kendini yalnız hissetmektedir. Ekonomik gücünün yerinde olması, hastalık, sakatlık anında ailesinin, arkadaşlarının veya sigorta şirketinin yahut devlet kurumlarının kendisine sahip çıkacağını bilmesi güven duygusunu güçlendirerek stresi kontrol etmesinde faydalı olur.

VI- Stres durumunun iyi ve doğru tahlili (problem solving)
- Endişe ve sıkıntı varsa ortada bir problem var demektir.

- Problem nedir?

- Problemi doğuran sebepler nedir?

- Muhtemel çözüm yolları nelerdir?

- En iyi çözüm yolu hangisidir?

- Bu dört soruya cevap verilirse stres vericinin zararını karşılamak, en aza indirgemek mümkün olur.

Hawton ve Kirk (1989) “Cognitif Behaviortherapy” kapsamında problemi çözme için basamakları şöyle sıralamışlardır.

- Hastanın problemini tanımak ,

- Hastanın yeteneklerini tanımak,

- Diğer kaynaklardan bilgi edinmek,

- Problem çözme metodunun uygunluğuna karar vermek,

- Pratik düzenlemeleri kararlaştırmak,

- Hasta ile terapötik temas kurmak.

Problem çözmenin amaçları olarak da şunları sayarlar:

- Hastanın keyfini kaçıran problemi tanımaya yardım eder,

- Çareleri bilmesine yardım eder,

- Problemin üstesinden gelmenin sistematik metodunu öğretir.

- Hastanın probleminin üzerinde kontrol duygusunu geliştirir.

- Gelecek problemleri yenebilmenin bir metodunu kazandırmış olur.

Bir problemle karşılaşıldığında veya kişiler arasında ilişkilerde en az stres en az problemle sorun halledilmek istendiğinde bazı pratik yollar denebilir. Problemin üstesinden gelmenin sistematik metotlarından birini Tablo IX da görüyoruz.

DAHA AZ STRES İÇİN KENDİNİZE EMİRLER
- Aynı zamanda tek bir işi yap!

- Problemi kavra!

- Dinlemeyi öğren!

- Soru sormayı öğren!

- Anlamlıyı anlamsızı ayır!

- “Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayatından lezzet alır” kuralını unutma!

- Esnek ol!

- Hataları kabul et!

- Basitçe ifade et!

- Sakin ol, gülümse!

- Zamanlamayı iyi yap!

Boş kalmamak

Fizik okurken her öğrenci bilir ki “tabiat boşluktan nefret eder”.

Tabiat yeryüzündeki boşlukları doldurmakta olduğu kadar boş zihinleri de doldurmakta da acelecidir. Pasteur “Kütüphaneler ve laboratuarlarda bulunan huzur”dan söz etmiştir. Okuyan, araştıran insanlar meşguldür. Üzülmeye zamanı yoktur. İstek ve gayret içinde bir “uğraşı tedavisi”ni kendisine uyguluyor demektir. Bu nedenle stresi azaltmada iyi bir yol olarak meşguliyeti tavsiye edebiliriz.
 
kızlar Rabbimden hepinize acil şifalar diliyorum..
bende ilacı bırakmak isteyenlerdenim..
lalehan yazını çok dikkatli okudum.paylaşımın için teşekkür ediyorum..a.s.
 
kızlar Rabbimden hepinize acil şifalar diliyorum..
bende ilacı bırakmak isteyenlerdenim..
lalehan yazını çok dikkatli okudum.paylaşımın için teşekkür ediyorum..a.s.

amin inş.
ilacı bırakmak kendi elimizde ..kendimize ii davrandığımız sürece
hayat o kadar kısa ki .üzlmek için çok abartmamaız gerek..aynı şekilde mutluluk içinde geçerli bu..
yazıların devamı gelek inş... ama ugulamaya başlayalım ki..etkisi olsun..sadece sözde olmasın..özde olsun...istikrarlı olsun...sağlıcaklaa.s.
 
ben 5 yıldır içiyorum antidepresan ve bırakmak üzereyim ağustostan beri özel dr gidiyorum terapi alıyorum.ilacımı 2-3 gün unutup içmezsem baş dönmesi halsizlik başta uyuşma gibi etkileri oluyo.hiç bırakamacam diye korkuyorum ama dr dediğine göre 1,5 ay a kadar tamamen bırakmış olcam
 
elifçim sorunu cevaplamayı unutmuşum sanıırm
2 senelik canm..ilacın yan tesirleri sürüyor halen
dr. normal dedi..başdönmesi ve kulak çınlması sürüyor
şu an yarım kullanıyorum..bir gün var bir gün yok
nefes tekniği işe yarıyor..aklma geldikçe günde 10 defa yapıyorum
bnm zaten nefes almakta güçlük çekiyorum..burnumda sorun var
ve bu hastalıkta nefes alamayan kişiler ya da yanlış kullanan kişilerde anksiyeteye daha çok rastlanılmış
birde geveşeme hareketleri
muhakkak bir spor dalı seçin kendinize
beyin ne kadar çalışırsa o kdar kaygılarımızı azalır
sağlıcakla

canım ne guzel daha yenıymıssın
nefes egzersızı nasıl yapıyorsun tatlım
 
amin inş.
ilacı bırakmak kendi elimizde ..kendimize ii davrandığımız sürece
hayat o kadar kısa ki .üzlmek için çok abartmamaız gerek..aynı şekilde mutluluk içinde geçerli bu..
yazıların devamı gelek inş... ama ugulamaya başlayalım ki..etkisi olsun..sadece sözde olmasın..özde olsun...istikrarlı olsun...sağlıcaklaa.s.

lalehan yazıların cok guzel canım bana moral verıyor ınan
ben de ılacı yarıma ındırdıgımden berı dengesızlık devam edıyorarada bulantılarım oluyor ve ıse gıtmek ıstemıyorum
 
ben 5 yıldır içiyorum antidepresan ve bırakmak üzereyim ağustostan beri özel dr gidiyorum terapi alıyorum.ilacımı 2-3 gün unutup içmezsem baş dönmesi halsizlik başta uyuşma gibi etkileri oluyo.hiç bırakamacam diye korkuyorum ama dr dediğine göre 1,5 ay a kadar tamamen bırakmış olcam

ahhh ahhh benım 10 yıl oldu ben de hazıran basında dr yardımıyla bırakıcagım
 
Ben de bıraktım biraz kendi kendime oldu benim bırakmam(yeteeeeeer artık dedim) , bir sene kullandım ilacı iyikide bırakmışım dogru dürüst uyku uyuyorum şimdi (ilaç beni aşırı uyutuyordu) ayrıca artık kilo almıyorum (7kg aldım) AMA ilacı bıraktığım ilk 1 ay biraz zor geçti ağlama nöbetlerim tekrarladı ve aşırı sinirlilik oluyordu ben bu durumu aşacağıma inandım her gün kendi kendime telkin yapıyordum çok şükür geçti hepsi.

.Allah sana da şifa versina.s.
 
ahhh ahhh benım 10 yıl oldu ben de hazıran basında dr yardımıyla bırakıcagım

hadi inş.burdan deneyimlerini yazarsın.ben şu an kullandığım ilacın en düşük dozundayım.gecen haftadan.önümüzde ki hafta dan itibaren hiç almadığım günler olcak.yani sanırım her hafta 1er 1er eksilcek.gelişmeleri yazarım size
 
ben 5 yıldır içiyorum antidepresan ve bırakmak üzereyim ağustostan beri özel dr gidiyorum terapi alıyorum.ilacımı 2-3 gün unutup içmezsem baş dönmesi halsizlik başta uyuşma gibi etkileri oluyo.hiç bırakamacam diye korkuyorum ama dr dediğine göre 1,5 ay a kadar tamamen bırakmış olcam

Bünyen alışmış tatlım bırakınca elbette onun eksikliğini hissediyor ve yan etki yapıyor. En yakın zamanda bırakman ümidi ile tatlım. :1hug:
 
hadi inş.burdan deneyimlerini yazarsın.ben şu an kullandığım ilacın en düşük dozundayım.gecen haftadan.önümüzde ki hafta dan itibaren hiç almadığım günler olcak.yani sanırım her hafta 1er 1er eksilcek.gelişmeleri yazarım size

tabı yazarım canım
yazmaz olurmuyum sen de yaz arada
 
inşallah canım

senın yasın kaç

bebek var mı kaç senelık evlısın
 
30 yaşındayım.1,5 senlik evliyim bebek yok çünki ilaç var:)

ilaç yüzünden bende ertelemiştim ama ondan evvel ilaçtan önce yani daha önemlisi ben bu annelik görevini yapabilir miyim? bu güce sahip miyim? diye sormak gerek kendimize ..yoksa çocuk doğurmak ayrı yetiştirebilmek çok ayrı kavrmlar..sırf kendi egomuzu tatmin etmek için bebk yapmak öncelikle bencillik ve çocuğa haksızlık olur....
bende bu konuyu bazen çok düşünürüm ve isterim her kadın gibi...ama bazen bu hastalık yüzünden kendimi güçsüz hissedince kararsız kalıyorum çok istememe rağmen...zaten yaşım sınırlarda ..yolun yarısına girecem :KK43: ve yumurtalık rezervem azalıyor her sene..bide bende haşimato hipotroidi var.. bu hastalıkta maalesef geç olmasınnı ve kısırlaşma yapabiliyor...herşeyi zamana ve sabra bırakıyorum..yoksa düşün düşün nereye kadar bide elimize ne geçecek ki...kendimize zarar vermekten başka bişey değil..ben bunları hak ediyor muyum diye sorunca kendimize biraz olsun düzelme eğilimine girişiyorum...Rabbiim hepimize sağlık afiyet ve güç versin...
 
ilaç yüzünden bende ertelemiştim ama ondan evvel ilaçtan önce yani daha önemlisi ben bu annelik görevini yapabilir miyim? bu güce sahip miyim? diye sormak gerek kendimize ..yoksa çocuk doğurmak ayrı yetiştirebilmek çok ayrı kavrmlar..sırf kendi egomuzu tatmin etmek için bebk yapmak öncelikle bencillik ve çocuğa haksızlık olur....
bende bu konuyu bazen çok düşünürüm ve isterim her kadın gibi...ama bazen bu hastalık yüzünden kendimi güçsüz hissedince kararsız kalıyorum çok istememe rağmen...zaten yaşım sınırlarda ..yolun yarısına girecem :KK43: ve yumurtalık rezervem azalıyor her sene..bide bende haşimato hipotroidi var.. bu hastalıkta maalesef geç olmasınnı ve kısırlaşma yapabiliyor...herşeyi zamana ve sabra bırakıyorum..yoksa düşün düşün nereye kadar bide elimize ne geçecek ki...kendimize zarar vermekten başka bişey değil..ben bunları hak ediyor muyum diye sorunca kendimize biraz olsun düzelme eğilimine girişiyorum...Rabbiim hepimize sağlık afiyet ve güç versin...

canım ne anneler var çocuk bakıyorlar sorumsuz doğurmuş atmışlar bir köşeye
bizde panik atak hastalıgı var dıye anne olmayacak değiliz bence bu engel değil,ne anneler tanıyorum hiçbir hastalıkları olmadıgı halde sorumsuz bencil çocuk yetiştirmekten bihaberler .Senin yazıların çok güzeldi bana bile moral verıyordu.Ben hep bunları düşünürüm tabi ama insan kendını hazır da hissetmeli.diğer rahatsızlıkların için birşey dıyemeyeceğim pek fazla bilgim yok ama Allahım şifasını verir inşallah .
 
X