Kültür Turizm Nedir? Yurdumuzda Kültürel Turizm Yerleri..

BenSergu

SATRAB
Kayıtlı Üye
3 Mart 2007
1.843
84
Kültürel turizm'i ya da daha doğru bir terimle ''kültür turizmi'ni tanımlamak çok kolay değil elbette. Kültür sözcüğü çok geniş bir alanı kapsıyor ve çoğunlukla da kişiden kişiye değişiyor. Sözcüğü en geniş anlamıyla düşünürsek her türlü insan etkinliğini bu başlık altında ifade etmek ya da tanımlamak mümkün. Yine de turizmin pratiğinden gelen bir yaklaşımla bir tanım yapabiliriz.

Kültür Turizmi, doğal ve tarihsel kültür varlıklarını, kültürel etkinlikleri ve güncel sanat eserlerini bazı sosyo-ekonomik olguları turistik bir ürün biçiminde gezginlerin hizmetine sunan bir turizm anlayışıdır. Yalnızca tarihsel olanı değil, günceli kapsayan bir terimdir.

Tüm kentsel, kırsal, doğal öğeler, arkeolojik, tarihsel kültür varlıkları, müzeler, örenyerleri, anıtsal yapılar, sivil mimari örnekleri ve her türlü güncel sanat eseri ve etkinliği (resim, heykel, film, fotoğraf' güncel sanat, festivaller, konserler, sergiler) etnografya, botanik, flora ve fauna, folklor, mutfak, içki, bazı sosyo-ekonomik olgular (gecekondular, sivil toplum kuruluşları, dinsel motifler, değişik study tours konuları), her türlü kültür ürünü bu tanımın içindedir. Bu nedenle böcekçilik, kuşçuluk, ipekyolu turizmi, kruvaziyer turizmi, eko-turizm, trekking gibi alternatif spor turları, doğrudan haç seferleri dışındaki inanç turizmi, special interest tours, study tours, geographical expeditions, educational tours, kongre, fuar, sergi ve sağlık turizminin pre ve post turları bu tanım kapsamındadır.

Biz Türkiye'de genellikle birçok terimi yanlış kullanıyoruz ya da bazı terimlere farklı anlamlar yüklüyoruz. Kültür turizmi yaklaşımı karşısına kitle turizmi (mass tourism), herşey dahil konsepti, macera turizmi, alternatif turizm, deniz turizmi gibi yaklaşımlar koymak çok doğru değil. Çünkü Türkiye'deki kültür turizmi kapsamındaki gezilerin çoğu herşey dahil gerçekleştirilmektedir. Bu turların bir kısmı kitle turizmi olarak yapılmaktadır. Aynı şekilde içinde Pamukkale ya da Kapadokya adı geçen her gezi de kültür turu değildir. Örneğin Kapadokya'ya Özcan Deniz'in göründüğü ev balkonunu görmek için gitmek başlı başına bir kültür gezisi sayılamaz.

Kültür Turizminin Nitelikleri

* Bu tür geziler arz açısından nadir ürünlerdendir. Birçok gezgin açısından olmazsa olmaz turlardır. Terör olayları, savaş, çok ağır politik tavır almalar gibi bazı konular dışında daha istikrarlı bir talebe sahiptir.
* Bu tür gezilere katılanların toplumsal statüsü ortalama turistlere göre daha yüksektir.
* Kültür gezilerine katılan gezginler daha eğitimli, daha meraklı, daha ilgili, daha özgür, acelesi olmayan, gittiği yerde daha fazla zaman ve para harcayabilen, kültürel ve sanatsal etkinliklere daha duyarlı, doğaya, çevreye, gidilen bölgenin kültürüne ve geleneklerine daha saygılı, yöre insanını tanımaya istekli, gruplar içinde seyahat edebilen kişilerdir.
* Özellikle Türkiye'de kültür turizminin alternatifiymiş gibi onun karşısına konan güneş-deniz-kum (GDK) turizmi daha farklı niteliklere sahiptir. Kıyı turizmi kültür turizminden ayrı, onun alternatifi olmayan ancak dolaylı olarak onu da etkileyen bir turizm türüdür. Ancak bu ürün daha bol bulunan bir turistik üründür. Bu ürün yoğun rekabet ile hele hele bazı siyasi takıntılarla her an kaybedilebilir. GDK turizminde pazar kaybetme riski oldukça yüksektir. GDK turizmi her an vazgeçilebilecek, değiştirilebilecek bir destinasyonu içerir. GDK turizmi kırılgan bir üründür.
* Kültür turizmi gelişmekte olan sanal ortamdan ve global sermaye hareketlerinden GDK turizmine göre daha az etkilenmektedir.
* Kültür turizmi turistik gelirlerin ülkesel düzeyde daha geniş alanları yayılmasında, bölge halklarının daha geniş oranda pay almasına ve bölgelerin kültür düzeylerinin yükselmesine yöneliktir.
* Kültür turizmi nisbi olarak çevreye, tarihsel ve kültürel mirasa karşı daha duyarlıdır.


alıntıdır..
 
Yurdumuzda kültür turizminde ilk on seçenek..

1. Padişah anne ve eşleri vakıf turu - ıSTANBUL
2. Balyan Ailesi eserleri - ıSTANBUL
3. Kıyıdan Boğaz turu - ıSTANBUL
4. Hattuşa - ÇORUM
5. Beypazarı - ANKARA
6. Dülük - GAZıANTEP
7. Kapalıçarşı’nın hanları - ıSTANBUL
8. Kayaköy - FETHıYE
9. Diyarbakır - DıYARBAKIR
10. Harran - URFA
 
PADıŞAH ANNELERı VE EŞLERıNıN VAKIF TURU
Üsküdar’dan Eyüp’e vakıf binaları

Bu tura II. Selim’in eşi Nurbánu Sultan tarafından yaptırılan Üsküdar Atik Valide Külliyesi’nden başlayabilirsiniz. Sonra sırasıyla Hürrem Sultan’ın Sultanahmet’teki hamamı ve Cerrahpaşa’daki Haseki Hürrem Külliyesi, Hürrem Sultan’ın kızı Mihrimah Sultan’ın Edirnekapı’daki Camisi ve Külliyesi, Eyüp’te Mihrişah Valide Sultan Vakıfları, Pertevniyal Valide Sultan Camii ve Külliyesi ile Haseki Hastanesi’nin en eski bölümleri ve Pertevniyal Lisesi gezilebilir. Bu tur sırasında Üsküdar’daki Kanaat Lokantası’nda, Salacak’taki Katibim’de ya da Aksaray’daki kaburga sofralarından birinde yemek yiyebilirsiniz.

BALYAN AıLESı ESERLERı
Dolmabahçe’nin 150. yılı şerefine

Osmanlı sarayının mimarbaşı, Balyan Ailesi’nin eserlerini tanıyabilirsiniz. Dolmabahçe Sarayı’nın 150. yıldönümü nedeniyle daha da anlamlı. Geziye Yıldız Camii’nden başlayabilir, sırasıyla Beylerbeyi ve Çırağan sarayları, Yıldız Hamidiye Camii, Beşiktaş Abbasağada Meryem Ana Kilisesi, Akaretler’deki saray lojmanları, Teşvikiye Camii ve Karakolu’nu gezebilirsiniz. Teşvikiye Camii önündeki Sebil’de bir şeyler atıştırmak mümkün. Ardından Dolmabahçe Sarayı ve Camii, Tophane Nusretiye Camii, Beyazıd Kulesi, Aksaray Valide Camii, Şehzadebaşı üzerinden Fatih, Hırkai Şerif Camii ziyaret edilebilir. Fatih Fevzipaşa Caddesi’ndeki Kömür Restoran’da ya da Tophane’deki ıspir Kurufasulyesicisi’nde yemek yiyebilirsiniz.

KIYIDAN BOĞAZ TURU
Beşiktaş’tan Tarabya’ya kadar

Gezi Beşiktaş Deniz Müzesi’nde başlıyor. Saltanat Kayıkları bölümü mutlaka görülmeli. Kuruçeşme Ayadimitri Rum Ayazması ve Arnavutköy’ün eski Osmanlı sokaklarına gelindiğinde bir öğle yemeği molası için Balıkçı Adembaba, Köfteci Ali Baba veya belediye tesislerinde soluklanabilirsiniz. Ardından Bebek Parkı ve semti geliyor. Roma Dondurmacısı’ndan bir külah denemek şart. Ardından Baltalimanı, Japon Bahçesi, Emirgan Tepeleri ve Boyacıköy. Burada son dönem Osmanlı azınlıklarından günümüze kadar gelebilmiş olan ev, kilise ve sokaklar var. Emirgan Çınaraltı’nda mola verilebilir. Ardından Emirgan Korusu Pembe ve Sarı köşkler, Yeniköy Sait Halim Paşa Yalısı, Erbilgin Yalısı, Avusturya Elçilik Sarayı, Huber Köşkü ve Tarabya’ya dönüş.

HATTUŞA
Dünya kültür mirası

1986’da UNESCO tarafından Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınan, Hititler’in başkenti Hattuşa’yı görmek için Çorum’un Boğazkale ilçesine gidiliyor. Antik şehri çevreleyen 6 km’lik surun içerisinde tapınaklar, saray, özel binalar ve kutsal alanlar yer alıyor. Hattuşa’nın 2 km uzağında Yazılıkaya Tapınağı var. Buraya yürüyerek ulaşabilirsiniz. Aynı yolu Hitit kralları, dinsel törenleri yönetmek üzere, saraydan tapınağa yürürken kullanırdı. Tapınakta tanrı ve tanrıça kabartmaları bulunuyor. Ayrıca, Kral sarayı Büyükkale ile imparatorluğun son döneminde buğday silolarının yapıldığı Büyükkaya arasından akan Budaközü kanyonunu görebilirsiniz.

BEYPAZARI
Tarihi konaklarıyla ünlü

Bu tura Geyve’den başlayabilirsiniz. Geyve Ali Fuat Paşa kasabasındaki Sakarya Köprüsü’nü mutlaka görün. Köprünün bir özelliği namazgahlı olması. Yıldırım Bayazıt’ın ve Yavuz Sultan Selim’in doğu seferlerine giderken bu köprüyü kullandıkları, Evliya Çelebi’nin de buradan geçip, Geyve-Taraklı-Göynük-Mudurnu-Nallıhan-Beypazarı üzerinden yoluna devam ettiği Seyahatname’sinden anlaşılıyor. Evliya Çelebi’nin rotasını takip ederseniz Taraklı, Göynük, Mudurnu ve Nallıhan’dan sonra Beypazarı’na varırsınız. Beypazarı’nı ziyaret edenlerin ilk uğrak yeri, şehrin tüm güzelliklerini bir arada görebildikleri Hıdırlık Tepesi. ıkinci durak restorasyonu tamamlanmış Alaattin Sokak. Tarihi konaklarıyla ünlü. Beypazarlı ev hanımlarının el emeği ürünlerini tadarak alışveriş yapabilirsiniz.

DÜLÜK
600 bin yıllık yerleşim

Gaziantep’in kırma zeytinleri, katmeri, taze köy kaymağı, açma ekmeği, meşhur peyniri, farklı lezzetteki reçellerinin süslediği kahvaltıdan sonra panoramik şehir gezisinin ardından Gaziantep’in 10 kilometre kuzeyindeki Dülük köyüne gidilir. Dülük köyünde bulunan Dülük Antik Kenti’nde, 600 bin yıl öncesine ait kalıntılar bulunuyor. Yörede bulunan ve bugünkü adı Şarklı Mağara olan mağaranın duvarlarında ilk kez sayı sistemi kullanıldı. Dülük, MÖ 1525 yılında Hitit Kralı 1. Hattuşili tarafından işgal edilerek, askeri üs olarak kullanılmıştı. Ayrıca Geç Hitit Krallıkları’ndan biri olan ve Asurlular’ın ortadan kaldırdığı Gummuhi Krallığı’na bir süre başkentlik yaptığını sanılıyor. Dülük’e sonraki yıllarda sırasıyla Asurlular, Persler, Büyük ıskender, Selevkoslar, Romalılar, Ermeniler, Haçlılar ve Müslüman Türkler hakim oldu.

KAPALIÇARŞI’NIN HANLARI
Labirent gibi sokaklar

Kapalıçarşı’nın Bakırcılar Çarşısı tarafındaki küçük kapıdan çarşıya girin. Labirentleri andıran sokaklardan, Zincirli Han’a geçin. Oradan da Tacirler Sokağı’na... Sıra odalarından ilerleyip Gümüşçüler Çarşısı’nı keşfedin. Mahmutpaşa kapısından çıkıp, sırasıyla Abud Efendi, Büyük Yeni Han, Çin ve Doğu mallarının sergilendiği meşhur Orient Han ve Tahtakale’de Rüstem Paşa civarını gezin. Çemberlitaş Meydanı’nda Arslan Restoran, Çarşının Nuruosmaniye kapısındaki iç avluda Bahar Restoran veya Tarihi Subaşı Lokantası’nda Osmanlı mutfağından bir yemek yiyebilirsiniz. Geleneksel çay, kahve ve nargile keyfi için Divan yolu Çorlulu Alipaşa Medresesi iyi bir seçim.

KAYAKÖY
Fethiye’deki hayalet köy

Fethiye’deki Kayaköy için hayalet köy denebilir. 1924 nüfus mübadelesinde tamamen boşalmış, Rumlar Yunanistan’a gitmek zorunda kalırken, gelen Türkler’de burada yaşamayı tercih etmemişler. Issız sokaklarında dolaşırken, sürprizlerle karşılaşıyorsunuz, bazen bir kilise, bazen köyün eczanesini ya da okulunu görüyorsunuz. Birbirinin manzarasını ve güneşini engellemeyen evlerin dört duvarı kalmış. Çatıdan gelen yağmur suyunu biriktiren sarnıçlar, çakıl taşından yapılma mozaikler, duvarlarda artıkları kalmış çivit mavisinin en güzel örnekleri ve vaktinde binlerce insanı barındırmış yüzlerce ev. En tepedeki şapele çıktığınızda Akdeniz bütün heybetiyle karşınızda.

DıYARBAKIR
ıslamiyet’in beşinci kutsal mabedi

Kentin tam ortasındaki meydanda, Anadolu’nun ilk camisi, ıslam dünyasının beşinci Harem-i Şerif’i (Kutsal Mabet) Ulu Camii (Camii Kebir) var. 1400 yıldır cami olarak kullanılan yapı, ıslam orduları kenti fethedinceye kadar Süryanilere ait Mar Toma Katedrali’ydi. Caminin arka kapısından geçerek varılan, 12. yüzyıla ait Zinciriye Medresesi, yoksullar için barınak olarak da kullanılmış. Bir zamanlar kent aristokrasisinin yaşadığı konakların bulunduğu sokaklara dalmadan önce, Hasan Paşa Hanı’na bir göz atın. Kentin ünlü kahvaltıcılarının sıralandığı eski Yoğurt Pazarı’nı geçince, ünlü Dört Ayaklı Minare var. Minarenin bulunduğu bölge, Gavur Mahallesi ya da eski adıyla Hançepek Mahallesi. Keldani Kilisesi, kentin hálá kullanılmakta olan iki Hıristiyan ibadet yerinden biri.

HARRAN
ılk çağların kültür merkezi

Urfa’nın 45 km güneydoğusundaki Harran; ay, güneş ve gezegenlerin kutsal sayıldığı eski Mezopotamya putperestliğinin, Sabiliğin en önemli merkezi. Arı kovanını andıran, konik kubbeli toprak evler görülmeli. ılkçağlardan beri önemli bir kültür merkezi olan, ıslam düşünce sisteminin kaynağı kabul edilen, felsefe, din, astronomi, matematik ve tıp alanında birçok bilim adamı yetiştirmiş Harran Üniversitesi en önemli yapı. Elips şeklindeki surların tek kapısı, Halep Kapısı ayakta. Harran’ın 15 km. kuzeydoğusunda, Roma dönemi kaya mezarları oldukları tahmin edilen Çoban Mağaraları’nı göreceksiniz. 10 km sonra, Harran- Bağdat güzergahı üzerinde inşa edilmiş Selçuklu kervansarayı var.

(Hürriyet/Cuma)
 
X