Geriatri - Yaşlılık Bilimi Alzheimer...Bilgi ve paylaşım alanı...

kronick

bize her yer TRABZON:)
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2006
1.807
29
43
Yetişkinlerin korkulu rüyası haline gelen Alzheimer'ın nedenleri belirlendi.


İsveçli uzmanlar, alzheimer'a yakalanma olasılığını, hastalığın risk faktörlerini bir "sayı kartına" işaretleyerek tahmin edebiliyor.


Bu faktörler arasında; yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol ve obezite bulunuyor.


Bu rahatsızlıklardan üçüne birden sahip olmak, hastalığa yakalanma riskini 6 kat artırıyor.


Fazla sigara içenler ve az spor yapan kişiler de alzheimer riski altında...


40 yaşında tansiyonu ve kolesterol seviyesi yüksek olan kişilerin, 20 yıl sonra alzheimer'a yakalanma olasılığı da çok yüksek.
 
Amerikalı bilim adamları, mıknatısın, beyin hücreleri olarak bilinen nöronların sayısını artırarak zihin performansını yükseltebildiğini açıkladı. Araştırmada, öncelikle farelere elektromanyetik terapi uygulandı. Deney sonunda, farelerin beyninin hassas bölgelerinde, sonradan sinir ve nörona dönüşecek kök hücrelerinin oluştuğu gözlendi. Uzmanlar, yöntemin Alzheimer hastalarının tedavisinde kullanılabileceğini söyledi.

Akşam
 
bu annennemin hastalığı....
teşekkürler Selinsss
onlar bunu nezaman geliştirip uygulayacaklar acaba ... hayırlısı
 
Alzheimer'da Yeni Dönem!
Kandaki iltihabınızı kontrol ettirin!

Amerika'da yapılan bir araştırmada alzheimer hastalığı için önemli bir adım attı. Kandaki iltihap miktarınız çok önemli...


Amerika Nöroloji Akademisi’nin çıkardığı Nöroloji Dergisi’nin son yayınladığı araştırmaya göre kanında iltihaplanma görünen kişilerde, ileride Alzheimer’in gelişme ihtimali, kanında iltihaplanma görülmeyen kişilere göre daha yüksek görünüyor.

Yapılan araştırmada 691 sağlıklı ve ortalama 79 yaşındaki kişi 7 yıllık gözlem altına alındı. Ve % 44’ünde Alzheimer hastalığı ortaya çıktı.

Katılımcıların kan seviyelerindeki, iltihaba neden olan protein taşıyıcıları sitoksin miktarı incelendi. Sitoksin miktarı yüksek olan hastalarda Alzhimer’ın ortaya çıkma ihtimali diğerlerine göre iki kat daha fazla olduğu ortaya kondu. %28’i kadın %30’u erkek katılımcılarda yüksek sitoksin miktarı gözlemlendi ve bu kişiler Alzheimer hastalığı gözlemlenen katılımcıların %42’sini oluşturmakta.

Çalışmanın başında bulunan Zaldy Tan, bu ilişkinin İleride yapılacak olan Alzheimer hastalığının tedavisinde önemli bir rol oynadığını belirtti.
 
teşekkürler canım;
hergün benim yaşadığım bir acı bu;
annem alzhimer hastası 2,5 senedir.
inanın çok korkunç bir hastalık.içinde insan olmayan elbise gibi,hergün ağlıyorum ben.anem güzeller güzeli annem şimdi küçücük bir bebek.
sırayla birbirimizin annesi olduk.umarım hiçbirinizin karşısına çıkmaz.
sevgi ve sağlıkla kalın
 

25811yasli.jpg

Alzheimer artık kader değil. Yeni bulunan yöntemlerle hastalığın beyinde oluşturduğu tahribat onarılabilecek.

İskoç bilim adamları, alzheimer hastalarını tedavi edebilecek ve hastalığın beyinde yarattığı tahribatı onararak hafıza kaybını tersine çevirebilecek bir yöntem geliştirdi. Alzheimer hastalarının beyinlerinde, amiloid olarak adlandırılan zehirli bir proteinin biriktiği ve bu proteinlerin beyinde hafıza ve düşünme gibi işlevlerden sorumlu sinir hücrelerine yapışarak onları öldürdüğü biliniyor.

Geliştirdikleri kimyasalın zararlı amiloid proteinlerine yapışarak etkisiz hale getirdiğini ve bu proteinlerin, beyin hücrelerini tahrip etmelerini önlediğini kaydeden araştırmacılar, kimyasalın hafıza kaybı sürecini tersine çevirebildiğini vurguladılar. Kimyasalın insanlar üzerinde kullanılabilecek bir ilaç haline getirebilmesi için 3 yıllık bir çalışma gerekiyor.
 
son zamanların moda hastalığı bu Alzheimer. bende babanemi bu yüzden kaybettim. bildiğim kadarıyla havuç suyu cok iyi geliyomus.
 
bizde dedemi kaybettik.olanları görünce hepimiz korkuyla bekliyoruz ya bizde olursak diye.allah göstermesin çok zor bir hastalık.:çok üzgünüm:
 
babama kısa bi süre önce bu teşhis kondu inşlh ilaç bir an önce bulunur hem hastalar hem yakınları rahatlar
 
babama kısa bi süre önce bu teşhis kondu inşlh ilaç bir an önce bulunur hem hastalar hem yakınları rahatlar

canım dedem için yurt dışından ilaç getirtmişlerdi.adını filan bilmiyorum ama eğer istersen öğrenebilirim.dedemi çok geç farketmişlerdi.çok yaşlıydı.geçmiş olsun canıma.s.a.s.
 
canım dedem için yurt dışından ilaç getirtmişlerdi.adını filan bilmiyorum ama eğer istersen öğrenebilirim.dedemi çok geç farketmişlerdi.çok yaşlıydı.geçmiş olsun canıma.s.a.s.


Özgürce ilacın adını öğrenip bana bildirirsen çok sevinirim.Size de Allah sabır versin..
 
Özgürce ilacın adını öğrenip bana bildirirsen çok sevinirim.Size de Allah sabır versin..

canım ilacın adını unutmuşlar.zaten ilaç ismi vermek pek doğru olmaz.ama alzaymır yazıp google da ararsan yardım hattı varmış.canım geçmiş olsun.a.s.
 
UZMANLAR, ABD'de 4.5, Avrupa'da da yaklaşık 5.4 milyon kişinin hastalığı olan Alzheimer'a yakalanma riskinin haftada birkaç kez meyve ya da sebze suyu içilerek azaltılabileceğini belirtti. C, E vitaminleri ve kroten gibi antioksidanların hastalığın oluşumunu engellediğini hatırlatan uzmanlar, polifenollerin de bu hastalığa karşı birebir etkili olduğunu açıkladı.
 
Alzheimer Derneği'nce, bu hastalığı düşündürten 10 belirti bulunduğu bildirildi.

Hastalığın belirtilerinin başında hafıza kaybı olması gelirken, diğer belirtiler şöyle sıralandı:

"Zamanı ve yerleri karıştırmak.
Eşyaları yanlış yerlere koymak, bulamamak.
Konuşma güçlüğü çekmek.
Günlük yaşam işlevlerini yerine getirmede güçlük yaşamak.
Huy değişiklikleri olması.
Davranış değişikliklerinin ortaya çıkması.
Olayları değerlendirme ve karar vermede güçlük.
Muhakemede güçlük çekmek
Olaylara ilgi ve günlük becerilerin kaybı."

Dernek, sözkonusu belirtileri bulunanların bilgi almak isteyenlerin 0800 211 80 24 numaralı telefonu arayabileceğini kaydetti.
 
Körinin içindeki baharatlardan biri olan zerdeçaldaki kimyasal beynin savunma mekanizmasını güçlendiriyorAlzheimer hastalarına ait kan örneklerinin incelendiği araştırmada "köri" adı verilen Hindisan kökenli baharat karışımının Alzheimer’ı önlemeye yardımcı olduğu belirlendi.

Bütün sır baharatta
Los Angeles David Geffen Tıp Okulu ve San Diego Biyomoleküler Araştırma Enstitüsü araştırmacılarının, Alzheimer üzerine yaptıkları araştırmada, Makrofaj isimli bağışıklık hücrelerinin, Alzheimer hastalığında beyinde oluşan ve nöronları yok eden protein plaklarını temizlediği belirlendi.

Yapılan çalışmada, bisdemetoksikurkumin isimli kimyasalın, bu konuda yardımcı olduğu belirtilerek, körinin içindeki baharatlardan biri olan zerdeçalda bu kimyasalın aktif olarak bulunduğu ve bunun, beynin savunma mekanizmasını güçlendirdiği kaydedildi. Araştırmacılar, elde edilen verilerin bağışıklık sisteminin Alzheimer üzerindeki rolüne ışık tuttuğunu ve yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine yardımcı olacağını düşündiklerini kaydetti.

Hindistan'daki oran çok düşük
Daha önce yapılan başka bir çalışmada da Hindistan’da bulunan yaşlıların sadece yüzde 1’inde Alzheimer görüldüğü belirlenmiş ve köri tüketiminin Alzheimer riskini azalttığı açıklanmıştı.

Yaşlılarda en sık karşılaşılan dördüncü hastalık olan Alzheimer, tüm dünyada 20 milyon kişinin hastalığı. Türkiye’de ise 70 yaş üzerinde görülme sıklığının yüzde 10 civarında olduğu, buna göre 200-250 bin Alzheimer’lı hasta olduğu bildiriliyor..
adszni1.png
 
Alzheimer hastalığı, beyindeki sinir hücrelerinin dejenerasyonuna ve beyin dokusunun büzüşmesine neden olan bir durumdur. Beynin düşünce, bellek ve dili kontrol eden bölümlerini etkiler. Genellikle 60 yaşın üzerindeki kişilerde görülmesine karşın 40 yaşındakileri de etkileyebilir. Yaşlılarda demansın (zihinsel yetide azalma) en sık rastlanan nedenidir.
Çoğu kişi zaman zaman, anahtarlarını nereye koyduğunu unutabilir ya da bir hafta önce neler olduğunu hatırlamayabilir. Unutkanlık sıklaşır, giyinmek ya da evin yolunu bulmak gibi günlük işleri kapsarsa Alzheimer hastalığının (AH) belirtisi olabilir.
AH nin kesin nedeni hâlâ bilinmiyor. Araştırmacılar bu hastalığın, genetik etmenler, yaşlanma süreci ve çevreyle ilgili nedenlerin birlikte etki göstermesi sonucunda ortaya çıktığını düşünüyorlar. ABD de 4 milyon kişide AH bulunduğu belirtiliyor.
İki tip Alzheimer hastalığı bulunmaktadır. Birincisi, kalıtım yoluyla anne babanın birinden ya da her ikisinden geçen özgül gen mutasyonunun kişiyi hastalığa yatkın duruma getirdiği ailevi Alzheimer hastalığıdır. İkincisi ise hiçbir belirgin kalıtımsal kalıbın görülmediği sporadik Alzheimer hastalığıdır. Ailevi AH vakalarının çoğu erken başlangıçlıdır (genellikle 65 yaşın altındaki kişilerde görülür). Daha sık rastlanan geç başlangıçlı AH ise 65 yaşın üzerindeki kişilerde görülür.
Alzheimerli hastalar kendilerine bakamadıklarından, aile üyeleri önemli kararlar almak zorundadır. Bu hastaların ailelerine destek ve yardım sağlayan çeşitli kuruluşlar bulunuyor.

BELİRTİLER:
Unutkanlık ve dikkatini yoğunlaştıramama erken ortaya çıkan belirtilerdir. Hastalık geliştikçe, kişiler olayları hatırlamayabilir, zaman ve yer konusunda zihinleri karışır, doğru sözcüğü bulmada ve söylemede güçlük çeker ve basit günlük işlerini yapamazlar.

TEDAVİ:
Günümüzde, Alzheimer hastalığını önlemeye ya da iyileştirmeye yönelik bir tedavi yoktur. Bazı ilaçlar belleği bir dereceye kadar düzeltebilir, davranış sorunları gibi özgül bazı belirtilerin kontrol edilmesine ya da hastalığa bağlı kaygı (anksiyete) ya da depresyonun tedavisine yardımcı olabilir.
 
Yazdıklarınıza ek olarak şunlar belirtilebilir:

Hastalığın Özellikleri: Alzheimer hastalığı görülen vakaların %2-5 oranında genetik geçişlidir. Bu hastalarda genellikle erken başlangıç görülür. Genellikle 60 yaşın altında hatta 30-40'lı yaşlarda görülebilmektedir. Bu miktarın dışında kalan vakalar daha önce genetik ilgisi olmayan ve tek olarak görülen tiptedir.

Genellikle hafızanın bozulmasıyla gizlice başlar. Yavaş ilerleyen ancak geri dönüşü olmayan Alzheimer hastalığı başlangıçta fazla belirti vermez. Hastalık ilerledikçe serebral fonksiyonun diğer bozuklukları ortaya çıkar. Uyanık bir hastada ileri bellek kaybı (amnezi) ve dezoryantasyon (yönelme bozukluğu), konuşma zorlukları (afazi), hesap yapmada hataların artması, dikkatsizlik, koordine hareketleri yapamama (apraksi), objeleri ve/veya kişileri tanıyamama (agnozi), tarihler unutma veya karıştırma, isteksizlik ve ilgisizlik, duygu ve davranışlarda değişiklikler gibi belirtilerle devam eder ve bu belirtiler giderek daha fazla dikkat çekici hale gelir. Hasta aynı soruları tekrar tekrar sorabilirken bazen de sorulan sorulara anlamsız cevaplar verebilir. Dışarıda, hatta evinin içinde bile yönünü kaybedebilir. Bu belirtiler hastanın kendisinde de sıkıntı yaratır ve hasta içine kapanık ve sinirli hale gelebilir; depresyona girebilir.

Daha da ileri dönemlerde yürüyememe ve idrarı tutamama gibi işlevsel bozukluklar görülebilir. Bunlara ek olarak hasta tamamen bakıma ihtiyaç duyan bir hale girebilir, yatağa bağımlı hale gelebilir.

Hastalığın ortalama seyri bulguların başlangıcından sonra 5 ile 10 yıl arasındadır.

Tedavi Yöntemi: Alzheimer hastalığı tedavisi hakkındaki bilgiler gün geçtikçe artmasına rağmen hastalık henüz tam olarak iyileştirilememektedir. Günümüze kadar geliştirilmiş ilaçlarla hastalığın belirtilerini kısmen de olsa gidermek ve hastalığın seyrini yavaşlatmak sağlanabilmektedir. Davranış bozuklukları ve halusinasyon da ilaçlar sayesinde büyük oranda kontrol altına alınabilmektedir.

Tedavi sürecinin etkili olabilmesi için erken teşhis konması ve mümkün olduğu kadar erken dönemde tedaviye başlanmış olması gerekir. Kesin tanı için bazı tetkikler gerekebilir. Böylece diğer demans tiplerinden ayırt edilmesi sağlanır. Tedaviye erken dönemde başlanması, hastalığın ilerleme hızını ve hasta yakınları üstündeki yükü azaltabilmenin yanında hastanın yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.



Alzheimer hastalığı hem ilerleyici nitelikte olması hem de ileri yaşlarda ortaya çıkması sebepleriyle özenli ve devamlı bir bakım yapılmasını gerektirir. Bu durum hasta yakınlarına önemli bir sorumluluk yüklemektedir. Bakımı üstlenen kişilerin en önemli görevi hastayı sevgi ve ilgiden yoksun bırakmamaktır. Bu şekilde hastalıkla mücadele etmek ve Alzheimer hastasına yardımcı olmak mümkün olabilecektir.

Prof. Dr. Safiye Bilgin
 
ALZHEİMER HASTALIĞI, BUNAMA,PRESENİL DEMANS

TANIMLAMA:

Alzheimer hastalığı, yaşlılıkla beraber ortaya çıkan ve başta unutkanlık olmak üzere çeşitli zihinsel ve davranışsal bozukluklara yol açan ilerleyici bir beyin hastalığıdır.
Beynin belli bölgelerinde, bilinmeyen bir nedenle birtakım proteinler birikir. Bu da beyindeki haberleşmeyi sağlayan sinir hücrelerinin hasar görmesine yol açar.Tanısı ön planda öykü almaya dayanmaktadır. Demans sebepleri arasında birinci sırada gelir.Bellek ve bilişsel işlevlerde günlük yaşam aktivitelerini kısıtlayacak derecede kronik ve ilerleyici kayıpla karakterizedir. Yaşamın orta ve ileri evrelerinde ortaya çıkar ve 50 yaş altında görülmesi pek nadirdir. Alzheimer hastalığı'nın görülme sıklığı yaşla birlikte artar, 65 yaşında gözülme sıklığı yüzde 5’lerdeyken, 60 yaş üstünde yüzde 30’a çıkar.

BELİRTİ VE BULGULAR:
Alzheimer hastalığının ilk belirtisi genellikle unutkanlıktır. Yakın zamana ait bilgileri hatırlama ya da yeni bilgiler öğrenme güçlüğü görülür. Ayrıca konuşma bozukluğu, karar verme güçlüğü, kişileri tanıyamama ya da yolunu kaybetme gibi başka zihinsel sorunlar' da başgösterir.
Alzheimer hastalarında tabloya çoğu kez davranış ve kişilik bozuklukları da eşlik eder. Özellikle hastalık ilerledikçe, birçok hastada depresyon, saldırganlık, huzursuzluk, hayaller görme, uyku bozuklukları ya da amaçsızca dolaşma gibi ruhsal sorunlar görülebilir.
Zihinsel bozukluklar:
• Unutkanlık
• Öğrenme güçlüğü
• Konuşma bozukluğu
• Yolunu kaybetme
• Kişileri tanıyamama
• Karar verme güçlüğü

Ruhsal bozukluklar:
• Huzursuzluk
• İlgisizlik
• Saldırganlık
• Uyku bozukluğu
• Amaçsız dolaşma
• Gerçekdışı hayaller
• Depresyon

TANI:
Alzheimer belirtileri ile başvuran hastalara yapılacak radyolojik ve laboratuvar incelemeleri sonrası uygulanacak tanı kriterleri ile Alzheimer Teşhisi % 90 doğruluk ile konulabilmektedir.Alzheimer hastalığı bunamanın en sık nedenidir, ancak benzer belirtiler veren başka hastalıklar da vardır. Bu nedenle, Alzheimer hastalığının diğer bunama nedenlerinden tam olarak ayırt edilmesi gerekir.Sinir hastalıkları uzmanları, yani nörologlar ve ruh hastalıkları uzmanları, yani psikiyatristler, çeşitli testler, beyin filmleri ve laboratuvar tetkikleri sayesinde bugün büyük oranda kesin teşhis koyabilmektedir.

HASTALIĞIN SEYRİ:
Alzheimer hastalığı yavaş ilerleyen, ancak zaman içinde günlük yaşamı etkileyerek, hastayı geri dönüşsüz bir şekilde bakıma muhtaç bırakan bir hastalıktır.
Genel olarak 3 evreye ayrılır:
•Birinci evrede, unutkanlık, bildiği yerleri tanıyamama, bazı kelimeleri bulamama, işine ve hobilerine karşı ilgisini yitirme gibi erken belirtiler verir ve genellikle hasta olduğunu kabul etmek istemez.
•İkinci evrede, bellek kaybı belirginleşir, yakınlarının isimlerini unutabilir, yolunu kaybedebilir, konuşma bozukluğu artar, yıkanma, giyinme gibi gündelik işlerinde yardıma ihtiyaç duyabilir ve bazı hayaller görebilir.
•Üçüncü evrede, artık aile üyelerini tanımayabilir, yemek yemede ve yürümede güçlükler başlar, idrarını ve dışkısını tutamayabilir ve ciddi davranış bozuklukları görülebilir.
Alzheimer hastalığı, yaklaşık 5-8 yıllık bir ilerleme süreci içinde hastayı yatağa bağlı ve tamamen bakıma muhtaç duruma getirir.



TEDAVİ:
Alzheimer hastalığını tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi bugün için ne yazık ki yoktur. Ancak belli bir süre hastalığın ilerleme hızını durduracak ya da yavaşlatacak bazı yeni tedavi olanakları bulunmaktadır. Kolinesteraz inhibitörleri adı verilen bu yeni ilaçlar, beyindeki sinir hücrelerinin hasarı sonucu azalmış olan asetilkolin adlı haberci madde miktarının dengelenmesine yardım ederek zihinsel işlevleri korurlar. İlaç tedavisi, Alzheimer hastalığını tamamen durdurmaz, ancak bellek kaybı dahil, çeşitli zihinsel bozukluk belirtilerinin hafiflemesini sağlar. Böylelikle hastanın günlük yaşam aktiviteleri daha uzun süre korunur. Depresyon, huzursuzluk, uykusuzluk ya da hayaller görme gibi davranış bozukluklarını tedavi etmek için de uzun zamandır kullanılmakta olan çok sayıda etkili ve güvenilir ilaç bulunmaktadır. İlaç tedavisine karar verecek olan kişi, nörolog (sinir hastalıkları uzmanı) veya psikiyatristtir (ruh hastalıkları uzmanı). Sonuçta ilaç tedavisi, hastanın yaşam kalitesini artırır ve daha uzun süre kendine bakabilmesini sağlar.
__________________
 
Alzheimer hastalığı ile uçuğa sebep olan virüs arasında bağlantı olduğu tespit edildi. Manchester Üniversitesi tarafından yapılan laboratuvar testlerinde, herpes simpleks virüsü (HSV-1) bulaşmış beyinde, Alzheimer ile ilişkili olduğu düşünülen bir proteinde yükselme görüldü. New Scientist Magazine dergisinde yayımlanan araştırmayı yapan bilim adamları, bu bulgunun söz konusu beyin hastalığını önleyecek bir aşının bulunmasının yolunu açabileceğini belirtti. Konuyla ilgili daha fazla araştırmaya ve incelemeye ihtiyaç olduğunu da ekleyen bilim adamları, aynı artışı daha önce fareler üzerinde yaptıkları bir çalışmada da saptadıklarını söyledi. Araştırma ekibinin başkanı Dr. Ruth İtzhaki şöyle konuştu: "Araştırmada, insan beyin hücreleri kültürüne herpes virüsü verdik ve 'beta amyloid' proteininin seviyesinde önemli bir artış olduğunu gördük. Ayrıca Alzheimer hastalarının yüzde 70'inin beyinlerinde HSV-1 olduğu görüldü. Bu hastalığın pek çok sebebi olabilir. Ancak bizim tespit ettiğimiz kadarıyla, gen ile HSV-1, Alzheimer'ın ortaya çıkmasına sebep olan başlıca faktörler arasında bulunuyor."
 
X