Merhaba gülsan,
Eş desteği konusunda haklısın...Eş desteği çok önemli.Benim eşim bu durumu kabüllenip atlatma konusunda çok destek oldu.Dedi ki herşeyin bir sebebi var,bu sorun olmasa belki daha kötü birşey olacaktı,sonuçta hepimiz yaşıyoruz ve herkesin bir sorunu var..Elimizden geleni yapıyoruz,hayatı dırduramayız dedi ve benim kızım bu durumu atlatacak ben biliyorum dedi..Atlatamasa da sonuçta bizim çocuğumuz yapacak birşey yok dedi.Doktorun söylediği; iyi ilerleme gösteren çocuklarda aile birlikte mücadele edip çocuklarını geliştiriyor....
Duaların gücüne bende inanıyorum...Hergün dua edip yatırıyorum..Allah herkese şifa versin inşallah....
Bir de birşey sormak istiyorum.Sanırım senin bir çocuğun daha var...İkinci çocuğu tavsiye ediyormusun?Ben cesaret edemiyorum ama çok da istiyorum.kararsızım bu konuda...
ben oğlumun otizmli olduğunu bilseydim ikinci çocuğu asla yapmazdım, kazara oldu zaten normalde de oğlumun problemini bilmeden öncede çok yıpratıcıydı hiç laftan anlamayan hiperaktif bir çocuk olarak nitelendiriyorduk, bu yüzden ikinci çocuğa hazır değildik ama mevlam böylesini nasip etmiş iyiki varlar... ama bebek olmasaydı gece uykularım daha düzenli olur güne daha pozitif başlardım yada akşamları yorgun olmaz oğluma karşı daha tahammülkar olurdum, daha çok ilgilenirdim ve kardeş kıskançlığı çok fazla kardeşi gibi konuşmaya çalışıyor kıskançlıktan, yeni konuşmaya başladı ilerleyeceğine geriletiyor übe agu falan konuşmaya çalışıyor , zaten anlamsız sözcük tekrarları sorunumuz vardı kardeşini kıskanmasıyla birlikte dahada arttı, paylaşmayı bilen çocuk paylaşmaktan vazgeçti kardeşini iteleyip duruyor, aynı davranışları kreşte de yapacak diye aklım çıkıyor, işin en zor tarafı henüz durumu tam olarak anlayamıyor ve anlatmaya çalıştıkça dahada sinirleniyor, ben kardeşimi sevmiyorum diyor açık açık
bunlar kötü taraflarıydı bide iyi tarafları var, biz mesleğimiz dolayısıyla 5 yılda 3 il değiştirdik oğlum bakıcılarla büyüdü hiç komşumuz yada arkadaşı olmadı diyebilirim, evde hep yalnızdı, kardeşi olunca en azından kavgada etseler bir oyun arkadaşı oldu yaza kadar küçük büyüyecek 1,5 yaşına girecek yani yürüyüp konuşarak ona destek olacak, böyle bir avantajımız oldu.. sevmiyorum desede birileri kardeşini kucağına alıp bizim olsunmu dediğinde o benim kardeşim ver diye ağlıyo, kıskansada seviyor aslında, duygularını ifade etmesinede katkıları oluyo bence, bazen kıskandığını hissttiğimde kardeşine kızıyorum yalandan çok yaramazsın ortalığı çok dağıtmışsın ağzına biber sürecem senin diye, kardeşime bağırma diyor, çok hoşuma gidiyor, doğum yaptım eve geldik 3 gün sonra farketti kardeşini biliyormusun ozaman durumu daha ağırdı, biz kıskandığı için yok sayıyor sanmıştık
ama zavallı oğlum gerçekten farketmemiş kardeşini
benim sana tavsiyem çocuğun yaşıtlarına yaklaştığında yap ikinciyi, şuan sana çok muhtaç ve ilgine ihtiyacı var, ikinciyi şuan yaparsan onun hayatından çalarsın ve çok yıpranırsın, hem vicdan azabı hem ikisinede yetişememe sıkıntısını çok yaşadım eşim olmasa kafayı yerdim, bizim ailemizde yok yakında, en fazla bir ay gelebiliyor annem, kayınvaldem hiç gelemiyor
en azından bir iki sene sonraya ertele derim ikinci çocuk planınız varsa... ama yanında size yardımcı olabilecek biri varsa hemen yap ki ona arkadaş olsun...
Canım sen beni hatırlamazsın 2010-2011 yıllarında bol bol yazışıyorduk. Beraber gebe kaldık ama senin rahim ağzı sorunu nedeniyle bebeğini kaybetmiştim. Demin aklıma geldin. Bir bebeğin olduğunu duyunca çok sevindim. Allah analı babalı büyütsün. Otizm sorununa gelince 15 aylık iken bizde de aynı problemler vardı. Göz teması işaretparmağını kullanmama ismi söyleyince bakmama ten temasından hoşlanmam vs. İlk gittiğimiz doktor otizm gibi ama yüksek işlevi olabilir vs demişti. Sonrasında götürdüğüm doktor hiç bir şeyi yok sizin ilgisizliğiniz ya da aşırı ilginiz dedi. Hakikaten de yoğun bir ilgiden ilgisizliğe düştü oğlum. Çünkü hastam vardı ona bakıyordum ilgilenmedim çocuğumla. Meğer depresyona girmiş
şu anda hiç bir sorunumuz yok. Bu topiğinden defalarca okudum zamanında Rabbim sizin de yüzünüzü güldürsün
bizim eski özel eğitimcimizde benzer bişey söylemişti, aşırı ilgide yalancı otizme neden olabilir diye, özellikle geç konuşmasına en büyük sebep su demeden suyu vermemiz, acıktım demeden yemek vermemiz, çocuğu tembelliğe itiyomuşuz bilmeden
ihtiyaçlarını konuşarak giderebileceğini öğretmeniz lazım demişti, bir kaç hafta su demeden su vermemiştim oğluma sonra su demişti,bir hafta sonra su istiyorum demişti, kıyaftetlerini çıkarmayı bilmiyordu çünkü hiç denememişti gerek yoktuki biz değiştiriyorduk hep üstünü, bilerek üzeri kirlensinde çıkarmaya çalışsın diye soğuk çorba döküyordum kıyafetlerine kirlendi diye çıkarmamı istiyordu hareketlerle ama anlamıyormuş gibi yaptık kendisi deneye deneye çıkarmayı öğrendi kıyafetlerini, şuan giyinmeyi öğretiyoruz, çorap, kilot, pantolon giyiyor yardımsız, çişi gelice kendi indirip çekebiliyor pantolonuyla kilodunu , üst kısımları çalışıyoruz şimdi, ayna karşısında daha iyi yapıyor, ayakkabısını çıkarıyor ama kış olduğundan botlarını kendisi giyemiyor, bence çocuklarımızın üstüne fazla düşmemeliyiz yardım konusunda, çünkü bu onlara zarar veriyor, yaşıtlarından geri kalıyor, buna bakıcı sendromuda deniyormuş, uyaran eksikliğide... birsürü ismi var ama bence adı aşırı korucu aile sendromu :)
günaydın hanımlar nasılsınız kuzular nasıl gelişme varmı? biz dün akşam avmye gittik bi arkadaşımla 2 kızıda geldi benim kız onları görünce çok sevindi hemen ellerini tuttu el ele dolaştılar yine beraber atlara trene bindiler güzel bi akşam geçirdik fakat dönerken olan oldu kıyameti kopardı arkadaşlarından ayrılırken mahvetti beni sizinkilerdede böyle oluyormu çocuk sürekli evde arkadaş istiyor kırk yılda bir görüncede ayrılmak istemiyor oyuna doymuyor. götürdüğümüz pedagog kreş için erken dedi ne yapsak bilemiyorum arkadaş ziyaretlerini sıklaştırıcaz sanırım önümüzdeki senede kreşe veririz büyük ihtimal. sizlerin tavsiyesi varmı?
bizim tayinler dolayısıyla kaynaşıp ailecek görüşebileceğimiz hiç arkadaşımız olmadı diyebilirim, tam kaynaşıyorduk tayinimiz çıkıyordu yeni iş yeni ev yeni komşu falan adaptasyon sağlayamadık birtürlü, ama şimdi oğlumun durumundan dolayı hiç hazetmediğim arkadaşlarımla bile ailecek görüşüyoruz, günlere katıldım sırf kalabalık görsün diye, genelde ittirmeli kaktırmalı oyunları seviyor oğlum ve gittiğimiz yerde paylaşmayı sevmediği için dışlanıyor ama yinede pes etmiyorum, bir gün alışacak oda, birgün oda normal çocuk oyunları oynuycak ben elimden geleni yapıyorum ortamı hazırlıyorum, sevmediğim komşu çocuklarını topluyorum evi talan ediyorlar ama oğlumun yalnız kalmasından iyidir diye düşünüyorum... bence sende imkanın varsa arkadaşlarıyla uygun ortamlar hazırla, inan günden güne farkediyor birinden bir kelime bile öğrense kardır, dün akşam upuzun bir cümle kurdu oğlum : anne dolabın üstünden el fenerini versene senin boyun uzun yapabilirsin dedi :) napıcaksın el fenerini dedim, aydınlık yapıcam dedi, verdim koştu lambayı kapattı, korkma annecim ben burdayım,kardeşimi kucağına alsana dedi :) geçen sene bunlar benim için hayalden ibaretti kapkaranlıktı önüm rabbime şükürler olsun bugünleri gördüm yaaa.... hergün kreşten ve arkadaşlarından bişeyler öğreniyor ben geçen sene verdim oğlumu kreşe haziranda, 2 yaşındayken gönderseydim belkide otim biz öğrenmeden sıyırıp geçecekti oğlumu, benim tavsiyem kreşe verme imkanınız varsa verin, haftada bir gün bile olsa verin...