Sevgi Üzerine Bir Yazı

A

aylacım

Ziyaretçi
  • Konu Sahibi aylacım
  • #1
Sevgi Üzerine Bir Yazı



Nerede "kıskançlık" ve "bencillik" varsa, orada karışıklık ve her türlü kötülük vardır. Oysa, sevgi ve aşk öyle güçlüdür ki, bencilliği yok eder, şiddeti ve kabalığı giderir, insanları daha "duygusal", daha "sorumlu" yapar.

Sevgi ve aşk "köklü değişiklikler" yaratma gücüne sahiptir. Bencillik, sürekli olarak kendini ön plânda tutan, hemen her işte, "kendi çıkarları" doğrultusunda hareket eden, hep kendisinin "merkez" olmasını ve kendinden bahsedilmesini isteyen kişilerin ortaya koyduğu bir davranış şeklidir. Aslında az buçuk herkes bencildir. Ama bencilliğin de bir sınırı vardır. Bencillik, sahiplenmek, kontrol etmek ve hakim olmak isteyen egoizmden kaynaklanır. İşte bu egoizm, bencil bir insanın, kendi menfaati için, bütün diğer insanları, bir kalemde yok farz etmesini ve onları kendi bencilliği uğruna "kurban etmesini" doğurur.

Oysa sevgi ve aşk, her şeyi değiştiren, dünyayı güzelleştiren bir duygudur. Bencil insan en yakınlarına bile "zarar" verirken, sevgi ve aşk dolu yürekler dünyayı yaşanılır kılar. Sevgi ve aşk dolu bir hikayede bunu anlatalım.



Genç bir adam kendi kalbinin yörenin en güzel kalbi olduğunu ilan etmişti. Onu görenler de bunu onaylamıştı. Birden kalabalığı tam ortadan yaran yaşlı bir adam, genç adama doğru yürüdü ve "Niçin senin kalbin benim ki kadar güzel değil?" diye sordu.

Bütün kalabalık ve genç adam yaşlı adamın kalbine baktılar. Çok hızlı çarpıyordu ve içinde çok fazla yara bere, çentikler ve boşluklar bulunan bir kalpti. Yaşlı adamın yaşlı kalbinin, çok acı çektiği belli oluyordu. İnsanlar şaşırmıştı. Yaşlı adam bu kalbin, nasıl en güzel kalp olduğunu söyleyebilirdi. Genç adam gülerek, "Şaka ediyor olmalısın" dedi yaşlı adama. "Benim kalbim pürüzsüz mükemmellikte, seninki gözyaşları ve acılardan oluşmuş yara izleri ile dolu." "Doğru" diye yanıt verdi yaşlı adam, "Senin kalbin mükemmel gözüküyor fakat ben asla yaşlı kalbimi seninle değişmem. O gördüğün her yara, benim sevgimi verdiğim bir kişiyi gösteriyor, onlara kalbimin bir parçasını seve seve verdim, onlar da kendilerinden bir parçayı bana verdiler. Bu yüzden, bu parçalar benim verdiğim parçalara bazen tam uymadılar ve üstünde ya da köşelerinde pürüzler oldu. Fakat ben onların her parçasını tek tek seviyorum. Çünkü onların herbiri paylaşılan sevgileri, dostlukları bana hatırlatıyor."

Yaşlı adam derin bir nefes aldıktan sonra devam etti. "Bazen de sevgimin ve dostluklarımın karşılığını alamadım. O kalbimin içindeki yara dolu boşluklar da bu yüzden, ucu kıvrık bıçak gibi ve oldukça da acı verir ve hâlâ boşturlar. Bu da başka bir kalplerin de bana sevgi ve dostluklarını verebileceklerini, bu boşlukları doldurabileceklerini gösterir ve benim hala o umutla yaşamamı sağlar. Şimdi söyle genç, adam sence hangi kalp daha güzel?"

Genç adamın gözleri sevgi göz yaşlarıyla dolmuştu. Yaşlı adama doğru yürüdü ve kalbinden pürüzsüz ve güzel bir parçayı ona verdi. Yaşlı adam, genç adamın verdiği kalbi, dostlarının olduğu bölüme yerleştirdi, üzerine çentikler attı ve yerine bir güzel oturttu. Genç adam kendi kalbine doğru baktı artık eskisi kadar mükemmel ve pürüzsüz değildi, ta ki yaşlı adam ona kendi kalbinden eski fakat güzel bir parça verene kadar.

Genç adam ve oradaki kalabalık,o an, "gerçek kalbin güzelliğini" anlamıştı. Kalbi güzelleştiren onunla paylaşılan sevgi ve dostluktu. İçinde sevgi barındırmayan ve taşımayan hiçbir kalp gerçekten güzel olmazdı.



Alıntıdır.
 
X