~ Her Şiir Aşkımın Hikayesidir ~

Özledim" diyordun ya iki dudağının arasında öğüterek kelimeleri..
Oysa nefesinle beraber yüzüme vuran her harf,her hece,her kelime hazanı yaşatıyor tüm duygularıma..Yaprak misali tel tel dökülüyor yere,üstüne basılıp çiğnenmek için.."


"Dudak kıvrımından süzülen tebessümünle "seviyorum seni" diyordun ya bana..Oysa yüreğimi okşayan o gülüşün kanatıyordu tüm kalbimdeki "SEN" i..Kör bir hançerin soğuk yüzünden dökülüyor yere damla damla,silinip atılmak için.."


"Ve diyordun ya bana "Gözlerine baktığımda Aşk'ı görüyorum"..Oysa yaydan çıkan bakışın ok gibi saplanıyordu Düşlerime..Düş'ümden uyanmamak için çırpınan gecelerime yağmurlar yağıyor çisil çisil..Biliyorum,Şemsiyemi açtığımda dinecek üstüme yağan kokun.Perperişan olmuş Hayallerim; Asılı kaldığı yerden devam edecek yeni bir sabahla."



Sesleniyorum sana,bel ki de acıtıyorum..
Duyuyor musun?


Boğazımda düğümlenen onca sözü azad ettim..
Aç avuçlarını..
İster yakala yüzüne çarp bin pişmanlıkla..
İster bırak dökülsün yere,bas gitsin..
Ya da Ez, bitsin..




"Ben ki;tüm yollarımı sana meyletmiştim,adına çıkmaz sokak demiştim..Girdiğimde Yüreğine,bir daha dönüşü olmasın istemiştim..Ben ki senin için aklımdan geçenleri;Yüreğime ilmik ilmik işlemiştim.."


"Sana gelirken adımlarım ..Nasıl da yanıyordu yanaklarım ve nasıl da sızlıyordu ellerim..Bir de bakamadığın gözlerim..Nasıl da parlıyordu ayı kıskandırarak.."



Ve Şimdi;



Elini son defa koy şakağına..
Daya başını dizlerine,yaslan soğuk duvara..


Bil ki;


Unutmak için,Seni son kez özlüyorum..​
 
Ne diyor şair...
seni terketmenin bile başkaydı tadı...baksana bu ayrılık ikimize de çok yakıştı..
...benim ışık ışık bakışlarımın altında
kimsenin taşımaya yanaşmadığı acılarım... yastığıma süzülen yaşlarım vardı...
bilemedin...
şimdilerde gözlerinin rengi var kalemimde..
ama tadı tuzu yok satırların..hani şu beğenmediğin hallerimin hepsi üstümde..
ve başka sevgiler de var avuçlarımda..senin yerini almaya çalışan..
ama hayatın en haylaz terine tutuşturduğum anıların hatrına...bırakmadım tuzunu...
ne büyük bir anı var yüreğimde..seninkinden uzun yüce ve değerli...
bütün şiirler sana çıkıyor ve karalamıyorum kitapları..
sana verdiğim sözler hepten aklımda....
şimdi dostların ve aşkların var belki de benim yaptıklarımın yerinde..
büğüler yapan...ya da kokular gönderenler...
dilerim özlemezsin benim kadar... ve hiç sızlamaz yüreciğin..
bir farkım vardı sade... benim ışık ışık bakışlarımın altında
kimsenin taşımaya yanaşmadığı acılarım... ve yastığıma süzülen yaşlarım vardı...
...bilemedin....
tıpkı şairin dediği gibi: seni terk etmenin bile başkaydı tadı...
...seni terk etmenin bile başkaydı tadı... baksana bu ayrılık ikimize de çok yakıştı...
zeka; duyguları yönetenmiş... ve akıl da tek başına yetmiyormuş aşka
bana elma şekerim dediği günden beri freni tutmuyor yaşamımın..
tümden gelen bir matematik..ya da fiziğin kimyası...
bilmiyorum tutacak birimiz elinden yaşamanın
 
Hani bazi zamanlar olur ya,
Ateslerde yanarsin,
yada Ates senin icinde yanar.
Iste öyle bir yangin.
Hani yakar ya yüregini,
öyle acitirki,
uyutmaz seni geceleri...
Hani hisseder ya bedenin bu yangini,
avazinin ciktigi kadar bagirmak istersin.
Bagiramazsin,yapamazsin,Susarsin (!)
Bogazinda dügümlenir ya cümleler...
Dudaklarinin arasindaki Kelimeleri isirip kanatirsin ya...
Hani sonra gözyaslarin dökülür o gözlerinden...Tane,tane...Islak,islak...
Ama bu yaslar yetmez ya hani o Atesi söndürmeye...ve kimse olamaz dedine care.


Yorgunsundur hani,gücsüz,kuvvetsiz,
Deli Yüregini yitirmissindir,bosa atar ya hani.


Iste böyle bir zamanin icerisindeyim...


Kendimi yakiyorum.
Kendimi bitiriyorum.
Deli Yüregimi yitiriyorum.
...ve gidiyorum (!)​
 
Dokunulmamış düşlerim vardı benim. Kimseye söylemediğim ve kimsenin bozmasına izin vermediğim düşlerim vardı. İçinde sen olan ama senin bile bilmediğin, dokunulmamış, kirletilmemiş, bozulmamış düşlerim vardı. Beni bu kadar mutlu eden onlardı.

Sana bakarken masallar yazardım ben, seni dinlerken, sana dokunurken, her harfinde bir düşü saklayan masallar yazardım. Kimse bilmezdi. Sen de bilmezdin. Kirlenmesin diye söylemezdim.



Bazen söz biter
Acı kalır içinde
Gecelerin de geçmez olur
Gündüzlerin de

Sonra bitti. Ansızın bitti. Sen gidiyorum dediğin an bozuldu düşlerim. Beklemediğim bir zamandı, beklemediğim bir cümleydi, belki onun için bu kadar yaktı canımı.
Kimselere dokundurmadığım düşlerimin üzerine basa basa gittin. Kirlendi düşlerim.
Alışmaya çalıştım. Nefes almaya çalıştım. Yaşamaya çalıştım. Çalışmakla olmuyordu. Yaşamam için yeni düşler gerekiyordu. Sen yoktun, kurduğum bütün düşler yokluğunla kirleniyordu. Nefes almakla yaşanmıyordu.
Yaşamam için seni sevmem gerekiyordu.
Sonunda bıraktım kendimi..


Rüzgara bırakırsın
Bir kuru yaprak misali
Nerede bulacaksın bilemezsin
Sonunda kendini

Seni sensiz yaşamayı öğrendim sonunda. Seninle sensiz nefes almayı. İçinde senin olduğun düşleri senden uzakta kurmayı. Sana bakmazken, sen dinlemezken masallarıma düşler saklamayı.
Artık sadece seninle değil herkesle paylaştığım dünyada, sadece seninle değil herkesle paylaştığım anlarım vardı. Sen olmayınca yaşam bir masal değildi.
Yaşamdı.
Sıradandı.


Sen Gittin
Herşey Gitti
Sevinçler
Mutluluklar
Hayaller
Artık herşey sıradan
Herşey basit
Ben de seni sevmekten hiç korkmadım Sevgilim

Seni bu kadar çok sevdiğim için kızdım kendime. Bir gün gideceğini anlamadığım için. Durmaksızın sonsuza kadar süreceğini sandığım düşler kurduğum için kızdım. Yaşadıklarımı herkesin yaşadıklarından ayrı tuttuğum için kızdım. Sen bitti dediğinde o kadar çok acı çektiğim için kızdım.
Hala bile bu kadar acı çektiğim için kızdım.
Gidiyorum dediğinde biraz daha kal demediğim için kızdım.


Bazı anlar vardır ya
Ya vardır ya yoktur
Göremezsin karanlıktan
Çarparsın duvarlara
Ama yine de yürürsün
Bir sonraki adımın boşluk olsa bile
Gözlerine bakmaktan
Hiç korkmadım
Sevgilim...


O kadar çoktu ki sana biriktirdiklerim, sensizliğinde bitiremedim. O kadar çok sevmiştim ki seni, sevmekten vazgeçemedim.
Oysa sen bitirdin.
Oysa sen vazgeçtin.
En Gitmez dediğimdin
Gittin..
Sen
Gittin.​
 
Seni özlemenin ne demek olduğunu sor bana...
Yetmiş iki dilde anlatabilirim...
Kitabını yazabilirim sayfalarca...
Yalnızlığın rezilliğiniNerden bİleceksİn.. kokuşmuşluğunu ve çıplaklığını da. ..
Ama hiç kimse
Kavuşmanın güzelliğini sormasın bana / anlatamam...
Ben sana hiç kavuşmadım ki..!

Bilmiyorum dudakların nasıldır...
Sıcak mı ateş topu kadarNerden bİleceksİn.. yoksa soğuk mu
Buza kesmiş bir bardak su gibi
Kıvrımlarına kırmızı karanfiller mi tutunmuş
Küle gizlenmiş kor mu var
Tenime değdiğinde dudaklarınNerden bİleceksİn.. cemre mi düşer bedenime...
Mızrap değen bir saz teli gibiNerden bİleceksİn.. titrer mi yüreğim bilmiyorum...
Ben hiç dudaklarına dokunmadım ki...!

Bir kadını sardığında kolların
Ürkek ceylânlar nasıl kurtulur tuzağından...
Dolu yemiş yaprak gibi nasıl titrer bir yürek...
Ellerin nasıl okşar bir bedeni...
Goncalar nasıl güle döner sıcaklığınla / bilmiyorum...
Hiç sana sarılıp yatmadım ki...!

Kısacası: tatmadım kavuşmayı / anlatamam...
Ama...
Seni özlemenin kitabını yazabilirim...
Anlatabilirim daldaki kuşa / topraktaki solucana...
Yokluğunda yıllardırNerden bİleceksİn.. özlemine dayanmayı öğrendim...
Yokluğuna katlanmayıNerden bİleceksİn.. aşağılık avunmayı öğrendim nasılsa ...
Ustası oldum beklemeninNerden bİleceksİn.. tükenmek pahasına...!

Ama hiç kimse / kavuşmayı...
İki derenin birbirine karışıpNerden bİleceksİn.. sarmaş dolaş aktığı yatağın yorgunluğunu
Sormasın bana Nerden bİleceksİn..anlatamam...
Çünkü seninle benNerden bİleceksİn.. ayrı kaynaktan doğmuş
Sularında hasretleri taşıyanNerden bİleceksİn.. başka denizlere koşan iki ırmağız...
Birbirimize uzak topraklarda tüketirken yıllarıNerden bİleceksİn.. aynamızda ayrı gökleri yansıtırız. ..
İşte onun için
İki dere nasıl karışır birbirineNerden bİleceksİn.. asıl sığar iki nehir bir yatağa /bilmiyorum...
Seninle hiç aynı yatakta coşmadım ki...!

Sen bana /yalnızca
Ve sadece kahpe sensizliği sor ...
Rezil beklemeyi Nerden bİleceksİn.. özlemeyi sor...
Tanrı şahidimdir kurda kuşaNerden bİleceksİn.. dağa taşa bile anlatabilirim...
Demem o ki uzaktaki yakınımNerden bİleceksİn.. vuslatlara yabancıyımNerden bİleceksİn..
Ama...
Seni özlemenin kitabını yazabilirim...!​
 
umutsuzluk bir yağmur gibi
' ne senle nede sensiz sessiz çisil çisil akıyor yüreğime biri kal biri git diyor
kalamam ki ben?
sonu olmayan bir aşkı imkansizlığı sürdüremem seninle
canımı acıtamam olmayacak bir hayalin peşine
gidemem ki ben.. kalamam senin olduğun yerde kalamam ben
nefesin içime doldukça daha çok tutuluyorum oysa ki..
gitmeliyim ben senin ruhundan kalbinden
gitmeliyim
gitmeliyim
.
.
.


topluyorum kalbimi senden ben gidiyorum sevgili
daha fazla ızdırap çekmeyelim sevgili
seni sevemiyorum sevgili ben
d i y e m i y o r u m




hayır hayır kalmalıyım..
ben senin gözlerinde kaybolmayı sevmişim
senin nefesinle kokunla yaşamayı
sevmişim..
ben sana tutulmuşum sevgilim..
gidemiyorum kalamıyorum
ruhumu ruhundan ayıramyorum
ben ızdırap çekeyim tamam kabul ama yeter ki
sen benim ol benimle kal
olur mu?
sen sadece benim ol
sevgili..​
 
Günahı boyuna aşk’larda yenik düştü ıslak gülüşüm.
Tövbesi çoktan zulalanmış bir acıya soğuk bir hançer değdi.
Kan sızdı gözlerimin beyazına.
Ve bir sonbahar ölümü yüreğime mübah kılındı.
İçimdeki kız çocuğu kürtaja zorlandı ama ben pes etmedim

Çünkü benim adım aşk’tı .
Soyadım sen…




Ölüm bana gelen yolları yakınlaştırırken,
Ben bir masal bir peydahladım düşlerimin en beyaz kenarından..
Sırf bu yüzden kirletildi yüzüm..
Katli vacib oldu cesedimin..
Cümlelerim bir sabah ezanı sonrası defnedildi..
Harf harf düştüm sayfalardan..
Ama yine bitmedim..
Bitirmedim sevgimi..
Çünkü benim adım sevdaydı..
Soyadı sen…




Zulm ile usanmadı ki hasret ile yontulsun gönlümün yaraları..
Aşkın en kör halinde yakalandı çocukluğum..
Kaç kez vakitsiz sobeledik siyah’a..
Kaç kez gebe kaldık sonbahara..
Ama hiç kaçmadık yüzümüzün günaha çalan yanından..
Ve hiç pişman olmadık bedenimize biçilen cezadan..
Eğilmedik..
Ve eğmedik başımızı..
Eğirmedik boynumuzu.. Çünkü biz tek yürektik..







Zordu evet ama ellerimiz ellerimize değmese de..
Aşk’a yeltendi yüreklerimiz..
Aynı gökyüzüne bakmasa da gözlerimiz,
Aynı bulutların eteklerine bağladık rengarenk balonlarımızı..
Musalla soğuğunu gözlerimize
Ölmeyi yüreğimize dikip uzattık çocukluğumuzu falakaya..
Düştük, yaralandık..kanadık
Ama bitmedik..
Erimedik..
Vazgeçmedik..
Dimdik..Ne bir eksik ne bir fazla..
Biz bir’dik..
İki nefesli tek yürektik..





Gözlerin aşk’tı,
Yüreğin özlem..
İşte bu yüzdendir nehirlerin tersine akışı..
Hatırla ey çocukluğum,
Senin hiç rengarenk balonların oldu mu gökyüzüne saldığın ?
İtiraf et ilkokul çağım,
Ceplerin hiç mavi bilyelerle dolup yüreği taştı mı ?
Sus tüketme nefesini..
İşte bu yüzdendir yüzündeki tek fiskenin örtülü kalışı..
Adın aşk’tı senin..
Soyadı acı…





Evet zordu seni ölümden caydırmak..
Ve siyahtan ayırmak..
Kaç tabut taşıdı bu omuzlar ?
Kaç defne şahit oldu bu gözler ?
Ve kaç kez suçüstü yakalandı suçsuzluğum..
Ve mutsuzluğum kaç kez rehin alındı….
Şimdi sesimi kısıp senin ölüme koşusunu izlemememi istiyorsun..
İzin vermeyeceğim..
Diri diri yüreğini,
Eze eze gözlerini gitmene yol vermeyeceğim..
Ya ez geç beni..
Ya da bir Elif miktarı yaşa..





Şimdi kapat yaralarının gözeneklerini kadınım..
Yetmedi mi daha acılarını tuzda basıp basıp kanatmaların ?
Bitmedi mi kendine kiralık katil aramaların ?
Sevdayı çıkarıp kendi cellatlığına soyunmaların..





Hadi yedi harfe sığdırdığım Cennetim..
Lehçesini kaybetmiş bir millet gibi diz çökme acıya..
Kırıp belini, iki bölme umudunu..
Kısıp sesini kurda kuşa azık ettirme bir lokma mutluluğunu..






Karanlığına inat gözlerinin ışığında yürüme devam et..
Bir Elif miktarı gülümse sen..
Acı bize ilişse de,
Er geç bu iki yürek,
Yıldızlar gözlerimize aşkı hediye edecek..
Elbet bir gün..
Bir gün bu iki yürek mutluluğa erişecek..
 
Hasretinden
Sebebimsin
Yangınlardayım


Senden sonra bu haldeyım.Bitti dediğin gunu hıc unutma eylül;dü yaz kenara..Ayyaşa vurdum yüreğimi.esrarlı gecelerde Karanlıkları örttüm üzerime..Paslı kırık dökuk bir hayat yasadım.Gunlerce aylarca..Dokundurtmadım kalbime yeni sevdaları..Anlayanlar anladı.Anlamayanlara ben anlattım..Dokundurtmadım anason kokulu sevdama .Hepsı gittiler..


Sevdayı sevdaya sattım kaç kere
Olmadı
Yangını yangınla söndürdüm kaç gece
Olmadı
Hep senden yana bir tarafım eksik
Hep senden yana bir tarafım öksüz kaldı


Hadi sor bana .Sor anlatayım bugulu camlara kac kere adını yazdıgımı.Kackere yalnızlıgımı denız kenarlarda dalgalara sattıgımı.Kac kalbı senden sonra paramparca yaptıgımı..
Kırıklarımı cıkıklarımı sor bana..Zamanları nasıl durdurgumu..senleri cıkarıp.yenıden nasıl yasadıgımı hadi sor bana ve anlat bana



Hadi anlat bana
Zamanın durduğu o takvimleri anlat
Hadi anlat bana gidişini
Hiç mi sevmedin di
Hiç mi
Hiç mi beni


Cevapladım kendı kendıme Sana sorduklarımı..Her cevapta hırslandım .Öfkelendım küfrettim..
Senle ilgili meteryalleri senden kalanları yırttım kestim attım dagıttım yaktım..
ama bir seni evet seni atamadım.Birde ayrılıgı satamadım. Bulamadım panzehirini..


O yuzdendır ele ele dolaşanları gördüğümde gozlerımın nemı…


Zehir zıkkım bir kahve içeceğim
İçeceğim ya
Korkuyorum!
Ayılır da
Seni bulamazsam yüreğimde!
Ya ayılır da
Yüreğimi bulamazsam yüreğimde
Seni bulamazsam yanımda
Hani gidenler unutulurdu ya
Hani yıllar yaraları kapatırdı ya
Bu kanayan ne mısralarda?


Beni kan tuttu yine
Susuz içtiğim anılarda dize dize
Dize geldi şiir
Dile geliyor ayyaş kalemimde
Kıyamıyorum!


Kahveler sizin olsun
En tatlısından panzehir aşklar da
Zehir zıkkım sevdalar bana



Zehir bana
Zıkkım bana
Sevdalar bana...
 
Bir çicek actı vakitsiz..
Sen geldin yüregime...
Mevsimsiz acan çicek yüreği soldurur[muş]..


Önce
Bir yaprak düştü dalından..
Sonra
Sen düştün ellerimden..


Ben bittim...


Yağmur yağdı..
Önce damlalar düştü..
Sonra
Savruldu yapraklar..
Yeşili sarıya bulandı yüzünün...


Sen ''bende'' bittin...


Oysa ne cok sevmiştim seni..
Mevsiminde soldurdun çiceklerimi..
Gelişin gibi zamansız oldu gidişin..
Ya çok erken ya çok geç !


Şimdi
Ne sen kaldı ne ben..


Ne çicek kaldı ne de yaprak..


Yok hiçbirsey yok...


Bundandır;
Zamansız yüreğe düşen aşk'a ağlamam...​
 
Kendimle başbaşa kalmak iyi gelmiyo bana
Bir gece mi yoktun yanımda
Ya da kaç bin yıldır?
Seni özlemek her zaman iyi değilmiş,anladım!!
Uyku çağırıyo beni,gece bitsin,sen başla
Kapıyorum gözlerimi;
Yeniden ve sadece sana açmak için
GÜN GİBİSİN!

Yokluğunda benimle birlikte bu kentte sensizliğe isyan ediyo
Sarayları,Camileri,gökdelenler i birer birer yıkılıyo
Başka bir şehir kuruluyo,
Adı İstanbul değil
Vazgeçmek mümkün değil senden!!!
CAN GİBİSİN!!

Öylesine bendesin kiölmüyosun
Ölsen bende öleceğim sanki!
Çıkarsan içimden;
Bütün kanımda seninle birlikte akıp gidecek
Öylesin;
KAN GİBİSİN!!

Bütün gidişlerden arınmış,
Uçarı sevdaları bir kenara bırakmış
Ve kendini sadece aşka adamış biriyim ben
Senin aşkına
Her şeyi yeniden tanımak,yeniden tanımlamak istiyorum
Seninle yaşamalıyım,seni yaşamalıyım
Yanımda değilsen,saatler durmalı
Sonra sen gelmelisin
Kaldığım yerden,yine aynı heyecanla devam etmeliyim yaşamaya
ZAMAN GİBİSİN!!
EN GÜZEL YANIMSIN​
 
Bitmişlik..
Tükenmişlikle..
Gözlerin arasında bir yerdeyim. ..
Ne yerdeyim. ..Ne gökte...


Yalan söylemedim hiçbir zaman...
Korkum vardı..
Titremekliydi hallerim. .
Kalbim derin bir yaranın üzerine veriyordu acı acı nefeslerini..
Amaçsız yürüyordu ayaklarım yıllardır..
Derin bir yağmura çektin beni...
Kelimelerini içtim..Sarhoş oldum..
Bir gece yarısı susuşlarına düşürmüştüm bir damla gözlerimden..
Birde...
ihanet mi? sorusuna veremediğim susuşlara..


Susarak..
susa susa..
Susadım günlerce....


...


Kapımın kilidi korkudan kapandı...
Korkuları..
Acı sızı ve özlemleri kilit yapmışım farkına varmadan kapılarıma...
Şimdi ben bile açYasak Kelime Kullandınızıyorum yüreğimin kapısını....
Ve farketmeden...
Sende bir kilit vurdun... .
Adı neydi bunun?..
Yağmurda gözyaşımı..ihanetmi..Yokluk mu..?
Bilemem..
Bilmekte istemem..
Tek hissettiğim..
Daha yolun başındayken hayatın..
Sonumu beklemem. ..


Şemsiyemi açtım..
Bilmek istedim..
Yazdım...
Yağmur yağarken..


...


Yağmur yağıyordu..Üşümüştün..
Nasıl oldu bilmiyoru m...
İçeri aldım seni..
Sessiz kaldık bir süre öylece..
Tozlu raflara Unutulmuş kitaplara dokundu ellerin..
Durmadan bakınıyordun etrafa...
Unutulmuş duygulara sebep aradın kalbimin her köşesinde..
Ve şimdi kilitli kapıları zorlar oldun..
İçimi acıtıyorsun..
Bu gece son...


Dokunma yüreğime.....
 
İstemiyorum senli düşleri, senle dolu hayalleri.

Tam unutmuşken, seni yok etmişken geri gelmekte neyin nesi?

Nasıl bu kadar hakim olabiliyorsun hayatıma?

Neden karşı koyamıyorum ben sana?

Niye Nefret edemiyorum, neden bir türlü unutamıyorum seni?

Nesin ki sen! Vazgeçilmeyişinin sırrı nedir?

Bu nasıl bir aşktır, nasıl bir tutkudur, duygudur ki bu...

Bir anda içimi senle doldurabiliyorsun...

Tek bir kelimen yetiyor!

Tek bir kelime demen, beni benden alıp sana doğru getiriyor.

Ve vazgeçilmez, geri dönülmez bir yola doğru ilerliyorum..

Eskiden susmak tek çareydi, ama artık dilim sussa da gönlüm susmuyor!

Dur diyemiyorum ki Ona...


O Yüzden Git artık! Ve Asla Geri Gelme...
Beni Benden Alıp, Sana Doğru Götürme..​
 
Son düzenleme:
Sessizlik içinde kaldım hep.. Sana söylemek istediğim kelimeleri kalbime gömdüm.. Belki birgün hani olurya belki bigün kalbime ağır gelir kelimeler içimden atmak isterim ya.. İşte ozaman -söylerim- diye !




Kimse yardım etmedi bana.. Sessizlik içinden çıkamadım birtürlü.. Hep sessiz kaldım ben.. Aşka sevgiye dostluğa KALBİNE !! Konuşamadım.. Dilim varmadı söylemeye... SUSTUM!




Kimi zaman ağladım! Bekledim.. İçimi döktüm kağıda kaleme.. Beni tek anlayan onlardı çünkü. Ne dostum ne arkadaşım.. Hiçbişey kalmadı!
Sen.. Sen ise yoktun zaten..!





Konuşsam... susturursun diye korkuyorum..
Ağlasam... arkamdan gülersin diye susuyorum..
Sussam... işte ozaman hiçbirşey yapmıyorsun diye bende SUSUYORUM..!




Belki kötü yapıyorum.. İnan hiçbirşey bilmiyorum.. Beynim ! KaLbim ! AkLım ! Hepsi sende... Hepsi sendeyken hiçbirşey düşünemiyorum... Ruhumda SADECE SEN...​
 
anneler-g%C3%BCn%C3%BC-300x211.gif
anneler-g%C3%BCn%C3%BC-300x211.gif




Tsk ediyorum.payalasim icin yüreginize saglik.



anneler-g%C3%BCn%C3%BC-300x211.gif
anneler-g%C3%BCn%C3%BC-300x211.gif
 
X