Yahya Kemal Beyatli Siirleri

Özleyen

Gönlümle oturdum da hüzünlendim o yerde,
Sen nerdesin, ey sevgili, yaz günleri nerde!
Dağlar ağarırken konuşmuştuk tepelerde,
Sen nerde o fecrin ağaran dağları nerde!

Akşam, güneş artık deniz ufkunda silindi,
Hülya gibi yalnız gezinenler köye indi
Ben kaldım, uzaklarda günün sesleri dindi,
Gönlümle, hayalet gibi, ben kaldım o yerde.


Yahya Kemal Beyatlı
 
Kar musikileri

Bin yıldan uzun bir gecenin bestesidir bu.
Bin yıl sürecek zannedilen kar sesidir bu.

Bir kuytu manastırda dualar gibi gamlı,
Yüzlerce ağızdan koro halinde devamlı,

Bir erganun ahengi yayılmakta derinden...
Duysam da zevk almadım İslav kederinden.

Zihnim bu şehirden, bu devirden çok uzakta,
Tanburi Cemil Bey çalıyor eski plakta.

Birdenbire mes'udum işitmek hevesiyle
Gönlüm dolu İstanbul'un en özlü sesiyle.

Sandım ki uzaklaştı yağan kar ve karanlık,
Uykumda bütün bir gece Körfez'deyim artık!

(Kendi Gök Kubbemiz adlı kitabından alınmıştır)


Yahya Kemal Beyatlı
 
roxett .!.:
Sessiz Gemi

Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Mechule giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
Sallanmaz o kalkışta ne mendil, ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyahetten elemli,
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli,

Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
Bilinmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.



Yahya Kemal Beyatlı


en çok bunu severim çok harika bence eline sağlık canım:yes:
 
AŞK HİKAYESİ



Âh o akşam o tirenden gülüşün!

O gülüş kalbime aksettiği an

Duymadım ilk ateşin düştüğünü;

Şavka benzer bir ışık zannettim.

Macera başlamak üzereymiş o gün.

Sürecekmiş bu ateş yıllarca.

Bir taraftan Yakacık, mor dağlar...

Bir taraftan da deniz, şûh adalar...

O gün ömrümde, kader,

Geçecek aşkı resimleştirmiş

Bu güzel çerçevede.



Yine dün geçtim o yoldan;

Aynı raylarda tirenler geçiyor...

Karşı dağlar, hep o dağlar...

Kıyı hep aynı kıyı

Ve deniz aynı deniz;

O gülüşten bir eser yok yalnız;

O güzel çerçeve bomboş!

Belki kalbim daha boş!



Yahya Kemal Beyatlı
 
HATIRLATAN



Hicran, gün ortasında öten bir horoz gibi,

Seslendi pek vakitsiz... İçim yandı ansızın.



Mâzî yosunla örtülü bir göl ki yok gibi,

Mevsim serin ve bahçede yaprak yığın yığın.



Hicran gün ortasında neden böyle seslenir,

Birden hatırlatır unutan kalbe sevgiyi?



Keskin bir özleyişle hayâl ettiren nedir.

Bir devre varsa insanın ömründe en iyi?



Ey sevgi anladım bu uzakta sedâ ile,

Ömrün yegâne lezzetidir hâtıran bile.
 
Sessiz Gemi


Artık demir almak günü gelmişse zamandan,

Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan.

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;

Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.

Rıhtımda kalanlar bu seyâhatten elemli,

Günlerce siyâh ufka bakar gözleri nemli.

Bîçâre gönüller! Ne giden son gemidir bu!

Hicranlı hayâtın ne de son mâtemidir bu!

Dünyâda sevilmiş ve seven nâfile bekler;

Bilmez ki giden sevgililer dönmiyecekler.

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden,

Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.
 
X