Popüler Konu Sevdiğim sözler




Sen böyle güzelken bana söz düşmez. Bakma böyle güzel yazılar yazdığıma, ben aslında Oku ! emrine amade Seni okuyorum sevgili.


Mevlana



 
$10533555_715496761821125_6474639239539302000_n.jpg ...............
 
Bir adamda ne kadar akıl eksikliği varsa,
kibir o kadar fazladır
Bir adamda ne kadar eksik bilgi varsa
böbürlenme o kadar fazladır!

Nietzsche
 
Cellat uyandı yatağında bir gece
"Tanrım" dedi "Bu ne zor bilmece :
Öldürdükçe çoğalıyor adamlar
Ben tükenmekteyim öldürdükçe..."ATAOL BEHRAMOĞLU
 
Üç şey seçildi cennetten:
Kelimeler, aşk, annelik duygusu.
Kelimeleri Adem aldı,
Annelik duygusu Havvaya kaldı,
Ama aşk çok ağırdı.
- Şems-i Tebrizi
 
القدر

بسم الله الرحمن الرحيم
Rahmân ve rahîm olan Allah'ın adıyla.

إِنَّا أَنزَلْنَاهُ فِي لَيْلَةِ الْقَدْرِ
1. Doğrusu Biz, onu (Kurân'ı) Kadir gecesinde indirdik.

وَمَا أَدْرَاكَ مَا لَيْلَةُ الْقَدْرِ
2. Kadr gecesinin ne olduğunu bilir misin sen?

لَيْلَةُ الْقَدْرِ خَيْرٌ مِّنْ أَلْفِ شَهْرٍ
3. Kadr (Kadir) gecesi; bin aydan daha hayırlıdır.

تَنَزَّلُ الْمَلَائِكَةُ وَالرُّوحُ فِيهَا بِإِذْنِ رَبِّهِم مِّن كُلِّ أَمْرٍ
4. O gece Rab'lerinin izniyle Ruh ve melekler, her türlü iş için iner de iner

سَلَامٌ هِيَ حَتَّى مَطْلَعِ الْفَجْرِ
5. Artık o gece bir esenliktir gider Tâ [ki] tan ağarana kadar
 
Türkümün Kaidesi
Hep Gözümün Yaşıdır Ağlama
Seninki Yürek Değil
Hep Dağların Taşıdır Sevduğum
 
”Yüreğin görüş açısından baktığında, uzakta olan burnunun dibinde görünür.”

Rabindranath Tagore
 
İnsan hayata iki anlam yükler,
Biri ağlarken, diğeri gülerken.
-Ve tek bir kere kıymet bilir,
O da elindekini kaybederken.-

Dostoyevski
 
Ufak şeylerden zevk alabilmek ;
Lüks yerine zerafet aramak ;
Saygı istemek yerine değerli olmak ;
Zengin olmak yerine kimseye muhtaç olmamak ;
Sıkı çalışmak, sessizce düşünmek ve dürüst konuşmak ;
Yıldızları, kuşları, bebekleri ve bilgeleri açık kalple dinlemek;
İşte benim senfonim!"

W.E.CHANNING
 
Ne kadar seversen sev, içindeki duyguları aktaramazsın.
Ne kadar sevilirsen sev, ihtiyacından azdır.
Ne kadar kovalarsan kovala, zamanı yakalayamazsın.

En çok yoldayken anlarsın ki, aslında kendi içinde hep aynı
yerde durmaktasın.

Ve her başarı, asla başaramayacağın ne çok şey olduğunu
anlatır.

Yani… Hayat eksiktir, eksik kalacak

Haşmet Babaoğlu...
 
Eflatun’a:

”İNSANOĞLUNUN SİZİ EN ÇOK ŞAŞIRTAN İKİ DAVRANIŞI NEDİR?” diye sorduklarında Filozof tek tek sıralamış:

”Çocukluktan sıkılırlar; büyümek için acele ederler.

Ne var ki çocukluklarını özlerler.

Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler.

Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler.

Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar.

Sonuçta , ne bugünü ne de yarını, yaşarlar.

Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşarlar.

Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.”
 
Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı.
Daha büyük evlerde kalıyoruz, daha küçük ailelerde yaşıyoruz.
Konforumuz arttı, zamanımız daraldı.
Diplomamız bol, sağduyumuz az.
Uzmanlıklar arttı, sıkıntılar çoğaldı.
İlaçlar peynir ekmek gibi, hastalıklar arttı.
Sorumsuzca para harcıyoruz, az gülüyoruz.
Trafikte çok hızlıyız, çabuk parlıyoruz.
Akşam geç yatıyor, sabah yorgun uyanıyoruz.
Az kitap okuyor, çok televizyon izliyoruz,
çok konuşuyoruz, az gönül veriyoruz
ve çok fazla yalan söylüyoruz.
Varlığımız artırdık, değerlerimizi yitirdik.
Para kazanmayı öğrendik, yuva kurmayı beceremedik.
Hayata yıllar ekledik, yıllara hayat katamadık.
Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz,
komşuya geçmek için karşıya geçemiyoruz.
Uzaya ulaştık, ruhun derinliklerine ulaşamıyoruz.
Havayı temizledik, ruhları kirlettik, temizleyemiyoruz.
Atomu parçaladık, önyargıları yıkamadık.
Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuç alıyoruz.
Acele etmeyi öğrendik, sabırlı olmayı asla.
Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı.
Tanıdıklar çoğaldı, dostlar eksildi.
Çabalar arttı, mutluluklar azaldı. Bilgisayar ağları kuruyoruz,
bilgi otoyolları inşa ediyoruz,
kendi aramızdaki iletişimde zorlanıyoruz.
"Dünya barışı" der, silahlanırız!
Daha mutlu olmak için
"somurtarak"
çalışırız bugünlerde.
Eve çift maaşın girdiği, çiftlerin boşandığı…
Güzel evlerin yuva olmadığı…
Kısa seyahatlerin, kâğıt mendil gibi ilişkilerin…
Yıka çık gönüllerin…
Kilo kilo dertlerin ve her derde deva vitaminlerin…
Vitrinlerin dolu, gönüllerin boş olduğu günlerde yaşıyoruz! Bugünlerde..
Fotoğraf: Mallarımız arttı, keyfimiz azaldı.
Daha büyük evlerde kalıyoruz, daha küçük ailelerde yaşıyoruz.
Konforumuz arttı, zamanımız daraldı.
Diplomamız bol, sağduyumuz az.
Uzmanlıklar arttı, sıkıntılar çoğaldı.
İlaçlar peynir ekmek gibi, hastalıklar arttı.
Sorumsuzca para harcıyoruz, az gülüyoruz.
Trafikte çok hızlıyız, çabuk parlıyoruz.
Akşam geç yatıyor, sabah yorgun uyanıyoruz.
Az kitap okuyor, çok televizyon izliyoruz,
çok konuşuyoruz, az gönül veriyoruz
ve çok fazla yalan söylüyoruz.
Varlığımız artırdık, değerlerimizi yitirdik.
Para kazanmayı öğrendik, yuva kurmayı beceremedik.
Hayata yıllar ekledik, yıllara hayat katamadık.
Aya kadar gidip dönmeyi biliyoruz,
komşuya geçmek için karşıya geçemiyoruz.
Uzaya ulaştık, ruhun derinliklerine ulaşamıyoruz.
Havayı temizledik, ruhları kirlettik, temizleyemiyoruz.
Atomu parçaladık, önyargıları yıkamadık.
Daha çok plan yapıyoruz, daha az sonuç alıyoruz.
Acele etmeyi öğrendik, sabırlı olmayı asla.
Gelirimiz arttı, karakterimiz zayıfladı.
Tanıdıklar çoğaldı, dostlar eksildi.
Çabalar arttı, mutluluklar azaldı. Bilgisayar ağları kuruyoruz,
bilgi otoyolları inşa ediyoruz,
kendi aramızdaki iletişimde zorlanıyoruz.
"Dünya barışı" der, silahlanırız!
Daha mutlu olmak için
"somurtarak"
çalışırız bugünlerde.
Eve çift maaşın girdiği, çiftlerin boşandığı…
Güzel evlerin yuva olmadığı…
Kısa seyahatlerin, kâğıt mendil gibi ilişkilerin…
Yıka çık gönüllerin…
Kilo kilo dertlerin ve her derde deva vitaminlerin…
Vitrinlerin dolu, gönüllerin boş olduğu günlerde yaşıyoruz! Bugünlerde..
 
$10574210_885102601519718_5461758018504630800_n.jpg

Her engel bir fırsattır.
Kalp kırıklığı, mutlu olmak için,
hastalık, iyileşmek için,
nefret, sevmek için,
suç bağışlamak için,
başarısızlık, başarılı olmak için bir fırsattır.
Hata yapmaktan ve eleştirilmekten korkmayın!

Anthony Robbins
 
X