Benim en büyük problemim ne biliyormusunuz arkadaşlar.. hala içimde incecik bişey var dokunamadıgım sızım sızım sızlayan.. hala kendi kendime sesli ifade edemiyorum, bi an onu düşünürken buluyorum kendimi zor toparlanıyorum kızıyorum kendime. ama mesela dün 4,5 5 saat birlikte yanyana calısıp resmi bir ortamda çok önemli bir işin altından % 100 performans ile kalktık tıkır tıkır amirin gözü üzerimizdeydi ben çok rahatladım
asla ona karşı bişeyler hissettiğimi, o odada onunla bulunmaktan cok mutlu oldugumu, kolu yanlıslıkla koluma değdiğinde nasıl canımın yandıgını sessiz sessiz konusarak anlaşmanın -iş bile konuşsak- beni nasıl mutlu ettiğini amirin bize - cocuklar diye baslayp laf atmasını beni nasıl sevindirdigini.. hatta o odada geçirdiğim günleri düşünüp bunlarda geçecek geçsin geçmeli diye dua ettiğimi kimse bilmiyor.. kimse..
ben böyle ikiyüzlü değildim.. iş yerinde hakkımızda konussalarda kimsenin bişey bilmemesi benim için cok büyük avantaj.. ama bazen ne var ne yok camdan dısarı fırlatasım geliyor en cokta canımı yakan abuk sabuk konusan insanları.
Birde arkadaslar hepinize tavsiyem ben bu süreçte -mevsimde değişti ya - hep değişik tarzlarda giyindim, kendime özgü oldum saçlarıma makyajıma cok dikkat ettim. ve bu en çok onu etkiledi. sakın kendinizi bırakmayın. bunu ilk önce kendimi sevdiigm için yaptım..
korkuyorum kızlar kız arkadasını tanımaktan bana yüklediği bu sorumlulugun altında ezilmekten onun adına nikah hazırlamaktan cok korkuyorum.. bide burda yaşananları okuyorum ya, o kız bişeyleri hissetmeli, mutlaka hissetmeli ve yoluna bakmalı..
Ben bunları nasıl yaşadım kızlar...
öyle eziliyorumki bunlar beni öyle yoruyorki her gün bir olay bir laf bir macera akşamları dua bile edemiyorum artık..