Çok ağır laflar söyledim

Haklısın, ne kadar çok özür dileyip kendimi affettirmeye çalışırsam o o kadar güçleniyo sanki.

Gözyaşlarıma engel olamıyorum artık otamatiğe bağladım heralde kendiliğinden akıyolar

yanına gitmeye bile gücüm yok, cesaretim yok
Kendini toparlamalısın, hem de acilen. Hadi yüzünü yıka, bir kahve falan yap kendine.
Tamam şimdi gitme yanına, sabah erkenden güzel bir kahvaltı hazırlayabilirsin mesela veya akşam güzel bir yemek?
Yüzünü asık görmesin, kendini ağlayarak affettirmeye çalıştığını düşünecek. Elinden geleni yap ama ağlama. Bu yarardan çok, zarar verecektir.
Tut, hatta sık kendini. Güzel şeyler düşün, her şey yoluna girecek. Karamsar olma.
İstersen bir film izle? "Mutluluğa boya beni" veya daha eğlenceli bir şeyler.
Farklı şeylerle meşgul et kendini, ona odaklanma.
 
dil yarası çok kötü izler bırakır..keşek kavga anında eski eşinle karşılaştırmasaydın onu.en çok bu dokunmuştur eminim..hani yağmur-dolu meselesi..hoş olmamış ama olan da olmuş..

şimdi bence biraz zaman tanı eşine,çok üstüne gitme konuşmaya çalışma.özür dilemişsin zaten.artık sakinleşmesini bekle.

ve sakın annene falan gitme..bu doğru yöntem değil.sabırlı ol,eşin seni çok seviyor belli.
 
sanki eşin seni onu sevdiğinden daha çok seviyor.
çünkü bana beni eski karısıyla kıyaslayan bir eşim olsaydı durum çok vahimdi.
kelimeler ağzımızdan çıkana kadar bizim esirimiz ama çıktıktan sonra biz kelimelerin esiri oluruz.bu laf çok hoşuma gider o yüzden sinir halinde önce elimi yüzümü yıkar sonra söyleyebileceklerimin duymaya tahammül edebileceğim laflar olup olmamasını tartardım.
 
Burada seni niye öyle yaptın böyle yaptın diye eleştirmeyeceğim, kimse böyle olsun istemez, ama şu da bir gerçek ki insan sinirli olduğunda bilinçaltındakileri söylermiş,, özellikle eski eşinizle kıyaslamanız ve adamlığına laf etmeniz bir erkek için çok ağır olmuş. sizi seviyordur muhakkak, aranız da zamanla düzelecektir buna emin olabilirsin. ama şunu da söylemeliyim ki dil yarası çok zor iyileşir, ama iyileşse de muhakkak izi kalır. Sizi affedecek ama bazen aklına gelmesine veya ufak bi kavganızda senin bu laflarını hatırlamasına , bazen yüzüne vurmasına engel olamayacaksın. Tam sizinki gibi olmasa da eşimle bir sene önce yaptığım bir kavgada bana sinirle ettiği bikaç söz hala beni ilk günkü gibi yaralıyor. Senin gibi pişman olmuştu dünyası başına yıkışmıştı bana öyle dediği için, eşim bana aşık, onu affettim eşin de seni affedecek ama bunları hiç duymamış gibi olmayacak asla.. Yapman gereken bundan sonrası için saygını asla bozmaman, eğer eşine kızdığın bi konu olursa sus, inan susmak bazen saatlerce kavga etmekten daha anlamlı. Ben eşime kızdığım zaman veya kırıldığım zaman başının etini yemem hakaret etmem bağırmam, ama konuşmam asla. Sessizliğimle anlatırım tüm derdimi. Daha kısa sürede ve daha az hasarla atlatılıyor sorunlar emin ol. Bi insanın kalbinden yüreğinden bişeyler eksildiği zaman yerine koyması çok zor oluyor, daha sakin ve sabırlı bir hayat diliyorum... mutlu olun.
 
aslında sorun dun gece soyledikleriniz degil sadece,sanıyorum sız bu dusuncelerınızı gun ıcınde zamana yayarak ta esınıze yansıtıyorsunuz,ornegın sureklı ondan bıseylerı yapmasını hatırlatarak onu yetersız bırısı gordugunuzu farketmeden aktarıyorsunuz,anladığım kadarıyla guclu bır kısılıgınız ve bırazda duzen takıntınız var ama bu taraflarınızı bıraz torpuleyın cunku karsınızdakı esınız,cocugunuz yada ogrencınız degıl.sız aynı seyı yuz kerede soylesenız karsınızdakı gereklı ve uygun gordugu an yapacaktır,bu anın sızın ıstegınız karar verdıgınız an olması ıcın cabalamanız ıste boyle sorunlara sebep oluor,bu sıkıntıları cocugunuz oluncada yasarsınız cunku onada bu kontrolcu kısılıgınızle davranmak ısteyeceksınızdır ıllakı.esınız hakıkaten ıyı bır ınsanmıs tum laflarınız yenılır yutulur olsa dahı yagmurdan kacarken doluya tutuldum gıbı cumlelerınız gercekten agır,ve ben esıme bunların onda bırını soylesem bırdaha bu eve gelmezdı.sız dedıgınız gıbı babanız gıbı bırını ıstıyorsunuz ama ogrenılmıs dogrular degısır.esınız ve babanızı kıyaslamayın artık.
esınızınde ustune fazla gıtmeden,sureklı özur dılemeden ona sevgınızı ve pısmanlıgınızı onun anlayacagı sevgı dılınden anlatmaya calısın.
 
keşke karıştırmasaydın eski eşini
çok kırılmıştır adam
ona rağmen iyi bile davranıyo bence bana eşim böyle yapsa bi daha ona ısınamazdım heralde

ama sen sürekli kızgınlıkla sırf canını yakmak için öyle konuştuğunu söyle inandır

zaten nasılsa unutur yoksa daha da sert davranır hiç konuşmazdı
yani o da barışma yanlısı gibi geldi bana
yalnız bikaç gün soğukluk olur bu kaçınılmaz bence

eve gelince kendisaine sor eğer yalnız kalmak isterse gidersin ailene yoksa gitme bence
 
sanki eşin seni onu sevdiğinden daha çok seviyor.
çünkü bana beni eski karısıyla kıyaslayan bir eşim olsaydı durum çok vahimdi.
kelimeler ağzımızdan çıkana kadar bizim esirimiz ama çıktıktan sonra biz kelimelerin esiri oluruz.bu laf çok hoşuma gider o yüzden sinir halinde önce elimi yüzümü yıkar sonra söyleyebileceklerimin duymaya tahammül edebileceğim laflar olup olmamasını tartardım.

bu arada lütfen kızmayın kırılmayın bana sizi birde ben üzmek istemem.içimden geçenleri yazdım ama insanlara kendini kötü hissettirmek değildi niyetim:)
 
öncelikle bence eşiniz bu tavrınıza karşı çok olgun davranmış, hani en basiti o da sizin gibi size kırıcı şeyler söyleyebilir, ''ama sen de ..... yapıyorsun, böylesin'' vs şeklinde cümleler kurabilirdi.ama bunları yapmaması sizi sevdiğini, kaybetmek istemediğini gösterir.bu çok önemli, yani size değer veriyor.bunlar şu zamanda kolay bulunacak bir şey değil ve ayrıca sizi akşamına dönüşte arayıp, size ''bir şey istiyor musun'' demesi de yine sizi sevdiğinin bir göstergesi.

ve ben sizin ilişkinizi kendi ilişkime çok benzettim.ben de kariyer sahibiyim ve nişanlım da öyle, dediğiniz gibi gelirlerimiz de iyi ama nişanlım çok çok unutkan, bir şeyi 40 defa söylerim , temizdir ama dağınıktır vs.başlarda ilk tanıştığım zamanlar evine falan gittiğimde çok sorun yaratıyordum.ayakkabıyla eve giriyordu, girişte çıkarıyordu, ben de hoşlanmam mesela bundan; hemen bir sorun oluyordu.ne bileyim yemek yapmış akşam için, beni çağırıyordu, bir bakıyorum mutfak talan.

ama ardından bir 1 yıl sonra falan anladım, hayatta derli topluluktan, temizlikten, düzenden daha değerli şeyler var.mesela nişanlım benim bir dediğimi iki etmez, yorgun olsa bile canım ne istiyorsa yapar, alır, eder.düşündüm çoğu insan bunu elde edemiyor.yırtınıyorlar eşlerinin bir çiçek alması için veya iki tatlı cümle duyabilmek için.ya da günlerinin nasıl geçtiğinin sorulması için.bunlar basit ama değerli şeyler.

diyeceğim o ki; sizin eşiniz dağınık olabilir, unutkan da olabilir ama bu açıklarını başka bir şeyle kapatıyor mu.yani sizi başka açılardan tatmin ediyor mu, ruhunuzu okşuyor mu.bunlara cevap verin.

şimdi siz barışacaksınız elbet bir şekilde ama bu işin sonrası da var.barıştıktan sonra düşünceleriniz değişecek mi, asıl burada temelde önemli olan şey bu.ayrıca maddi durumunuzun da iyi olduğunu söylüyorsunuz, bir yardımcı alabilirsiniz, faturaları otomatik ödemeye verebilirsiniz.eger ki mutluysanız, huzurluysanız bu sorunları çözebilirsiniz, alternatif çok ammma eşinizin sizi sevmesine, sizi mutlu etmesine, sizin keyfinizi sormasına ya da ondan duyduğunuz sevgi cümlelerine paha biçemezsiniz.

ve ayrıca bence sözel olarak özür dilemeniz çok etkili olmaz böyle kırıcı bir tartışmadan sonra, siz tabii yine özrünüzü dileyin, nedenlerinizi açıklayın ama bu tartışmayı da unutturabilecek bir sürpriz yapın.
 
Hayır sakın bir yere gitmeyin .

Belli ki eşinizin kalbi çok kırılmış.
Bir süre size karşı soguk davranacak, haklı da çogu erkek kolay kolay kaldırmaz bu cümleleri.
Zira eşinizi evden kovmuşsunuz.

Yapacagınız şey siz de biraz mesafeli davranın, çok üstüne gitmeyin,
onun düşünmesine kendisini dinlemesine fırsat tanıyın.

Olaylar henüz çok sıcak, siz üsteledikçe ters teper.

Bir süre sonra olaylar soguyunca sakince özrünüzü dileyin, bir daha da bu olayı açmayın...

Yalnız sizi bu kadar sinir krizine sokan şeyler her ne ise, çok biriktirmişsiniz içinizde,
öfke patlaması yaşanmış, belki de eşinizin yaptıklarını gözardı ede ede bir anda her şeyi söylemişsiniz...

Depresyonda bile olabilirsiniz. Doktora da gitseniz iyi olur...
 
Son düzenleme:
Söyledikleriniz konusunda bir şey demeyeceğim. Çünkü siz zaten farkındasınız hatalı olduğunuzun.
Ama böyle tartışmalarda ayrı ayrı odalarda oturmayın. Sinir geçene kadar ayrı kalmak iyidir fakat siz sakinleşmişsiniz.
Gidin eşinizin yanına hiç bişey konuşmasanız bile bekleyin sabırla. Anlayışlı iyi bir adam belli ki. Eminim affeder sizi.
Gece ayrı yatmayın. O size arkasını dönsede ona sarılın bırakmayın..

İnşallah kısa zamanda affeder sizi..
Bir de eşinizi olduğu gibi kabul edin bence. Her evlilik sizin ailenizinki gibi olmayabilir. Onlar bir dünyaydı siz başka bir dünyasınız. Birbirinizin eksiklerini tamamlayarak 'bir' olacaksınız bu da emek ister..
 
offf dilin kemiği yok malesef işte çok kötü çok ağır olmuş gerçekten...
bırakın biraz kırgınlığını yaşasın annenize falanda gitmeyin bence araya iyice soğukluk girmesin...
 
Şu an o kadar karmakarışığım ki nereden başlayacağımı içinde bulunduğum ana nasıl geleceğimi hiç ama hiç bilmiyorum. Karışık yazarsam şimdiden özür dilerim.

Ben iyi bir eğitimi, iyi bir işi ve ne olursa olsun her an yanımda olduklarını bildiğim ailesi olan bir bayanım. İlk evliliğimi üniversite bitince yaptım. O konuya fazla girmeyeceğim, çünkü 1 sene sonra boşandık. Uzun yıllar çıktığım kişinin ailesi ve benim ailemin kültürel farklılıkları nedeniyle evliliğimizi anlaşmalı olarak bitirdik. İlk erkek arkadaşımdı, sandım ki onsuz hayat duracak, bittim ben, günlerce, aylarca ağladım ama geçti. Çünkü bizim onunla sonumuz yoktu.

Bittikten bir süre sonra şu anki eşim karşıma çıktı. İlk başlarda arkadaştık, zaten benim bir ilişki düşünebilecek durumum yoktu. Çünkü eski eşimi hala çok özlüyor ve dayanamayacağımı sanıyordum. Bu kötü dönemlerimde yanımda hep şu anki eşim vardı. Belki de onun desteği, beni yılmadan dinlemeleri ve ilgisi sayesinde o dönemi sandığımdan daha kolay atlattım. Ve zamanla bizim ilişkimiz başladı. Çok ilgili, alakalı, sevecen, düşünceli yapısı bana geçmişimi büyük oranda unutturmuştu. Ve bir baktık ki aradan 5 yıl geçmiş. Elbette bu beş yıl içerisinde kavgalarımız, tartışmalarımız (hatta en büyükleri) oldu. Ama biz birbirimizi hiç bırakamadık. Hatta öyle bir oldu ki, sanki ondan öncem yoktu. O da benden önce ciddi bir ilişki yaşamamış ve benden birkaç yaş küçük. Neyse uzatmayayım ve biz geçtiğimiz yaz evlendik.

Ben aileme bir saat mesafede bir şehirde çalışıyorum ve evlenmeden önce ailemin yılın yarısını benim yanımda, diğer yarısını da memlekette geçirirdi. Evlenmeden önce benim de ikna çabalarımla kendilerine buradan bir ev aldılar. Hatta krediyi ben ödüyorum.. Bunu eşim hiç sorun etmedi. Çünkü gelirimiz fazlasıyla bunu karşılayabilecek durumdaydı ve bu haldeyken ben aileme böyle bir iyilik yapmasaydım gözüm açık giderdim. Eşim de sorun etmedi. Babamı zar zor buna ikna ettik ve artık ailem yine yılın yarısını bu şehirde (kışın) yaz aylarını da memlekette geçirmeye karar verdiler. Yılbaşında geldiler memleketten ve bir aydır buradalar. Bu süre zarfında onlarla hiçbir problemimiz olmadı, eşimin ailesiyle de bi problem yaşayacağımızı sanmıyorum zaten. Çünkü gerçekten iyi insanlar. Bu arada biz de evlendikten sonra tekrar kiralık ev aramaktansa benim bekarken oturduğum evde oturmaya başladık. Tabi baştan aşağı eşyaları yeniledik.

Anlayacağınız ailesiyle ilişkilerim, onun benim ailemle ilişkisi her şey çok iyi. Hatta onun benim ailemle ilişkileri daha da iyi. Benden önce o onları düşünür, arar sorar, erkek kardeşimle ilgilenir. Peki sorun ne diyeceksiniz?

Ben çok dikkatli, dağınık olmayan, yapmam gereken şeyleri birkaç gün öncesinden bitiren, bir fatura varsa son gününü beklemeden halleden bir insanım. Eşimse tam tersi. Unutkan, dağınık, vs.. Ona yapması gereken bir şeyi günlerce elli kez söylemem gerekir bazen. Bununla ilgili çok problem yaşadık ama ne kadar dikkat etse de yok gözünün önündekini görmüyor bazen.

1 haftadır yapması gereken bazı işler var ve ben bunları kaç defa tekrarladım bilmiyorum. Tamam diyo ama yine yok. Ya da yarım yamalak. Ben de artık bir haftadır sinir harbine girdim ve olur olmadık şeylerden tartışmaya başladık. Hatta bana şakayla karışık bi kaç kez sen biraz annemlerde kalsana demeye başladı. Dün gece annemlerden geldik, biraz tv falan izledik salonda uykumuz geldi, odaya geçtik ben yatağa girince biraz konuşmaya falan başladım. O da hadi canım uykumuzu dağıtmayalım, iyi geceler şeklinde beni susturmaya çalıştı. Normalde buna bozulmama gerek yok biliyorum ama bir haftadır sinirlerim iyice gerilmiş olacak ki kalktım mutfağa gittim ve ağlamaya başladım ama ben bile kendimi durduramıyorum. Nasıl ağlıyorum nasıl ağlıyorum anlatamam. Geldi yanıma niye kalktın noldu falan derken benim de ağzımı açmamla olay bir haftadır yaşananlara geldi ve acaip bi şekilde büyüdü. Belki komşular bile duymuştur. Ben kendimi kaybettim resmen. Neler söyledim ben bile inanamıyorum. “sen adam değilsin, evliliğin ne olduğunu bilmiyosun, yağmurdan kaçtım doluya tutuldum, böyle olacağını bilseydim ilk evliliğimi bitirmezdim. Senden boşanıcam, onu 1 senede unuttuysam seni de 1 ayda unuturum, burası benim evim, git evimden, vss…. “ canını yakabilecek ne varsa saydım. O çok fazla bişey söylemedi, gitti salona. Ben peşinden gittim orda da devam. Ben benlikten çıktım sanki. Bitsin artık demeye başladım. Hatta bi ara kendimi kaybettim.üstüme su dökmeye çalıştı kendime geleyim diye. İtekledim.

Git yanımdan deyip başka odaya geçtim, ağla ağla bir saat ağladım. Sonra zaman geçtikçe neler dedim ben diye kendime gelmeye başladım ve kendimden bile utandım. Yanına gittim o da ağlıyo. Kaç defa özür diledim bilmiyorum ama tabi adam buzdolabına dönüştü. Benim yerimde sen olsan affedermiydin dedi. Bişey diyemedim. Ona rağmen yine de biraz yumuşadı. Gel uyuyalım biraz dedi, bu arada saat sabaha karşı 4 oldu. Ben bugün işe girmeyecektim ama o İşe gidecek. Ben uyuyamadım sabaha kadar dolandım evde, o uyudu. Sonra sabaha karşı salonda uyumuşum. Onun gittiğini duymadım. Kalkınca aradım çok soğuk konuştu. Sonra öğlen o beni aradı nasıl oldun diye. Bir iki kelime konuştuk iyi dedi kapadı telefonu. Öğleden sonra bi kaç defa aradım müsait değilim dedi. Akşam gelme vakti gecikince aradım, ben internet kafedeyim oyun oynuyorum gece 11 gibi gelirim dedi. Neden haber vermedin dedim bilmiyorum ya içimden gelmedi dedi ve kapadı telefonu. Normalde asla böyle bişey yapan biri değildir. Ben bi daha aradım çok kötüyüm, pişmanım ne olursun yapma özür dilerim dedim bana “kötü olan sensiz öyle mi “ dedi ve telefonu komple kapadı.

Çok pişmanım kızlar ben bile kendimi affedemiyorum ki. Ama içim içimi de yiyo napmalıyım bilmiyorum. Ben evdeyim diye gelmiyosan ben gidicem annemlere dedim. Sen bilirsin dedi. Telefonu komple kapayınca annemlere gitmeye niyetlendim gideyim o da bi kaç gün kafa dinlesin dedim ama yapamadım.

Az önce aradı. Ben geliyorum bişey istiyo musun dedi hayır dedim. Ama biliyorum ki gelecek ve mesafeli davranacak.

Akıl verin annemlere gideyim mi, nasıl davranayım.. çok pişmanım çok. 24 saattir ağlıyorum, gözlerim şişti. Çok ağır laflar söyledim ben Allah beni kahretsin

Canım sinir krizi geçirmişin resmen. Sinir kirizi bir olayın hemen ardından olmaz, yaşanmışlıkların birikmesiyle patlak verir. Sendede öyle olmuş. Eşini üzme, 5 senede onun huyunu tanıyarak evlenmişsindir diye düşünüyorum. Orta yolu bulmaya çalışın hep.
 
Öncelikle bence de evinizden gitmeyin.
Gerçekten özellikle eski şeyleri dile getirip, kıyaslamanız,
çok ağır olmuş, yoksa diğer söylediklerinizi bir şekilde
unuturdu eşiniz, önemsemezdi bile belki.
Soğuk davranması, tepkili olması şuan için çok normal.
Siz de çok üstüne gitmeyin ama umursamazda olmayın tabi.
Aslında evliliğinizde çok önemli bir sorun yok, eşinizi
olduğu gibi kabullenmeniz lazım, eşiniz sizin gibi olmayabilir,
bazı insanlar daha yavaş, daha umursamaz, daha işlerini
önemsemez olabilirler, bu konuya karşılık verdiğiniz
tepki çok ağır olmuş.
Pişmanlığınız beni bile üzdü, eşinizde elbette görecek.
Gidip konuşmadan sadece sımsıkı sarılsanız ne tepki verir acaba.
 
Bence bir yere gitmeyin eşinizin üstüne fazla da gitmeyin. Tamam ağır sözler söylenmiş ama %1 kadar bile olsa haklı tarafınız var. Ona neden bu duruma geldiğinizi anlatın.
 
hepinize teşekkür ederim, su an hiç kendimi iyi hissetmiyorum

sonra yazarım, iyi ki varsınız...
 
Bir an boyle seyleri erkek arkadasima soyledigimi hayal ettim de beni kesin cok fena doverdi dovmek ne kelime ayy hayal bile etmiyeyim ama erkek arkadasiniz cok sabirliymis bu dediklerinizden cinayet bile cikabilir her erkek bunlari kaldiramaz aman dikkat edin bu sozler kolay kolay unutulmaz umarim her sey duzene girer ve sizi esiniz affeder ...
 
Suçlusun hemde cok o yuzden ne derse desin ne yaparsa yapsın alttan al ozur dile pişman olduğunu görsün bir daha asla tekrarlama ve bence psikolojik yardım al ortada oyle çileden çıkacak bi durum yokmuş demek ki bazı sorunların var hersey üst üste gelmiş biseler birikmiş
 
Eşinize korkularınızdan, stresinizden bahsedin tıpkı bize bahsettiğiniz gibi, ağlamadan olay çıkarmadan özür dileyin.
Bir de kontrol delisi olmayın, bırakın her şey söylediğiniz anda, tam da söylediğiniz şekilde yapılmasın, sonra yapılsın, erkeklerin genel tavrı göbeklerini kaşıyıp "sonra da yapılsa olur" demek oluyor... O arada biz kafayı yiyoruz, evliliğin ilk günlerinde kaldırmasını söylediğim 5 şişeyi bir hafta boyunca kaldırmadı diye ben de kavga etmiştim eşimle, "ne oldu da böyle oldu, ne şişesi" diye bakınıyordu etrafına :) Nihayetinde şişeleri de ben kaldırdım :)

Üzmeyin kendinizi, eşler arasında unutulur böyle şeyler insanlar birbirinin niyetini bildikten sonra, dün tanışmadınız ki siz... Hem ne çok insan var özür dileme özürlü, siz hatanızı anlamışsınız. Hangimiz kusursuzuz ki? Olur öyle şeyler.
 
cnm evet hatalısın ve fazlasıyla farkındasın zaten yanlız şunu diyeyim insanı en çok başka biriyle karşılaştırmak gücendirir çocukken bile annelerimiz yapsa uyuz olurduk ki burdaki kişi sizin eski eşiniz ...neyse çok üstüne gitmeyin bence çünkü o içinde bi muhakeme yapıyo şu an dediğiniz sözlerin ağırlıyla size sevgisini ölçüyo ona zaman verin ve evinizden gitmeyin inş aranız düzelir
 
X