İç Giyim ve Gecelik - Sabahlık - Pijamalar fantazi iç giyim ve cinsellik ilişkisi

ayyy balıgı hıc bılmıyorum ama genelde usengec yapıda oldukları ıcın cıkarılması en kolay olanları tercıh ederler herhalde:KK1:
haklısın canım hıc yoktan ııdır sonucta temız ve bakımlı olunduktan sonra ne gıydıgın cokta onemlı degıl.benım bı ablam demıstı hıccc ole selulıttır catlaktır takılmayın erkekler o kadar ıncelemez guzel kok vucudun sacların temız olsun azıcıkta cılve yap baska bısı ıstemıyo garıbanlar demıstı:KK37:
 
ya ınsallah cunku ben bole seylerı asla gıyemem gercı evlenenın ar damarı catlar derler ama:KK1:
bıde kızlar benım eskı sevgılımle avmde dolasıyoduk ıc camasırlarını gorduk cok abartılı seyler degıldı ama tanga fln vardı bende sordum sen ne dusunuyosun bu konuda dıye o da bana hıc guzel degıller ben esımden asla bole seyler ıstemem karsımdakının karım ve cocuklarımın annesı oldugunu aklımdan cıkarmam demıstı.artık bılemıyorum benımı kafalamaya calısmıstı yoksa cıdden boyle mı dusunuyodu:KK9:

ne sacma evlendikleri kadinlara tabular koymalari erkeklerin ne yani evlendi hersey bittimi aslinda cocugunun annnesi giyecek. böyle erkekler karilarina giydirmez,giyen birini görürsede dayanamaz affiniza siginarak yazdim
 
yok est ttlım ztn eskı sevgılım agzına gelenı soyleyebılırsın:KK1:bende ıste mılletın kocasına bakınca herhalde benı keklıyo demıstım ama cıdden genel olarak tarzı boyleydı adamın sade seylerı sevıodu ztn onun dısında kım soylese bana ınandıramazdı bole bıseyı senın bahsettıgın gıbı hanzolarıda bılıyorum senın azıcık bı yerın acılsın hemen yıcekmıs gıbı bakar tabıı dusunemez bu kadında bırının karısı veya kızı:KK47:
 
ayyy balıgı hıc bılmıyorum ama genelde usengec yapıda oldukları ıcın cıkarılması en kolay olanları tercıh ederler herhalde:KK1:
haklısın canım hıc yoktan ııdır sonucta temız ve bakımlı olunduktan sonra ne gıydıgın cokta onemlı degıl.benım bı ablam demıstı hıccc ole selulıttır catlaktır takılmayın erkekler o kadar ıncelemez guzel kok vucudun sacların temız olsun azıcıkta cılve yap baska bısı ıstemıyo garıbanlar demıstı:KK37:

:KK1: üşengeçten iyi yere bağlamışsın valla..
haklısın canım temizlik ve özen çok önemli erkekler için benim içinde napcam ben bu koku durumumu aşırı duyarlıyım :KK43:
 
ole ama yaaa koku cok onemlı tabıı kı bızım ıcınde erkekte azıcık bakımlı olsun baksana mıllet kocası ıcın neler gıyıyo vallah ben bunları gıysem adamın sabahtan aksama kadar amuda kalkmasını beklerdım:KK1:
 
canım çünkü foruma bu konulrda yardım almak için üye oldum.saolsun çok da yardımlar aldım..kaygılarınızı anlıyorum aynı kaygılar emin ol bende de mevcut.zamanla forumun bütün başlıklarını kullanmaya başlayacam diye düşünüyorum..
cinsellikten önce bi kadının bu forumda yararlanacağı çok şey var sırf onun içn üye olup daha sonra diğer başlıklara da zamanla gelirim demek bana da mantıklı gelmedi aynen bende erkek üye kokusu aldım bu işten.
 
cinsellikten önce bi kadının bu forumda yararlanacağı çok şey var sırf onun içn üye olup daha sonra diğer başlıklara da zamanla gelirim demek bana da mantıklı gelmedi aynen bende erkek üye kokusu aldım bu işten.

Galiba erkek üyelerin gelmesini tamamen engellemek hiç bir zaman mümkün olmayacak. Gerçi ben bizi rahatsız etmedikçe, rahatımızı kaçırmadıkça gelmelerine karşı değilim galiba. Belki bir şeyler öğrenirler.

Ama kmise alınmasın ben bu kullanıcının erkek olup olmadığı hakkında bnir şey demiyorum. Şu ana kadar bana çok da şüpheli gelmedi. Admin'ler değerlendirsinler tabii. Huzurumuzu kaçıracak şeylere de izin vermeyelim sonuçta

İç çamaşırı meselesine gelince...erkekler bu konuda aslında biraz istemem yan cebime koycu oluyor. bir yandan çocuklarımın annesisin, ağırbaşlı isterim diyorlar ama eğer biraz iç gıcıklayıcı bir şeyler alır da karşılarına çıkarsan farkı hissediyorsun. hayal güçlerini besliyor galiba. sonuçta eğer senin de kendini iyi hisstemeni sağlıyorsa, daha seksi hissediyorsan kendini ya da kendine güvenin artıyorsa hiç çekinmemeli insan. ben bu tip şeyleri kocamla konuşabiliyorum. çok fantazi düşkünü değil ama arada sırada bir sürprize de hayır demez. bir de galiba hafiften ince çorap düşkünlüğü var. fetiş demeyeyim çünkü ille de çorap olsun demiyor ama bacaklarıma bir başka ilgi gösterir. neyse, diyeceğim o ki eğer iki taraf da keyif alıyorsa ne ala yok eğer eşin şunu giy bunu giy diye diretiyorsa o zaman oturup düşünmek lazım bence.
 
cinsellikten önce bi kadının bu forumda yararlanacağı çok şey var sırf onun içn üye olup daha sonra diğer başlıklara da zamanla gelirim demek bana da mantıklı gelmedi aynen bende erkek üye kokusu aldım bu işten.

yaburaya bız kendımızı samımı bır ortam dıe bılerek her ozelımızı anlatıyoruz yardım almak ıstedgımz her konuyu yazıyoruz ama bu trlü saçmalılar hiç hoş değil o kadar insanı kandırmaktan hakkına girmekten başka birsey olmazzz bu tür davranısları site yönetiminin birşekide çozum bulması gerekıyo aksı halde kımse bu sıteye guvenmezzz kişilerinde duyarlı olmasını ıstıyorum her erkegın anası bacısı var yaa onları dsunup bu tarz seyler yapmamaları lazım ayıp yaaa
 
nasılda ele verir kendini sakin sakin cevaplar vermeler tek bir konuda odaklanmalar ... bari biraz bişeyler öğren burdan bukadar emek çekip girmşişsin
 
bence cinsellikte önemli giyim evlendiğimde bende güzel iç çamaşırları giymeyi düşünüyorum kocama bakımlı olmam lazım
 
kapalı olduğunuzu, utandığınızı, gidip almaktan çekindiğinizi söyleyip, boy boy çıplak kadın resmi yayınlamışsınız.....
kadınlarda da mahremiyet olduğunu biliyorsunuzdur sanırım, bu kadar müstehcen fotoları koymanız kesinlikle kapalı bir bayanın yapacağı bir iş değil
sizin erkek olduğunuz konusundaki yorumlara bende katıldığımı belirtmeliyim
 
kapalı olduğunuzu, utandığınızı, gidip almaktan çekindiğinizi söyleyip, boy boy çıplak kadın resmi yayınlamışsınız.....
kadınlarda da mahremiyet olduğunu biliyorsunuzdur sanırım, bu kadar müstehcen fotoları koymanız kesinlikle kapalı bir bayanın yapacağı bir iş değil
sizin erkek olduğunuz konusundaki yorumlara bende katıldığımı belirtmeliyim

insanlar paranoyak olmuşlar hak vermiyor değilim
 
İncir Yaprağı ‘fantazisini’ bir kenara bırakacak olursak aslında gerçek anlamda kadınlar için iç çamaşırının tarihi milattan önce 2000′lere kadar uzanıyor. Fakat bu dönemlerde yaşayan ve Jacques Laurent tarafından da bugün görkemli fahişeler olarak tanımlanan Cretan kadınları bu çamaşırları sadece çıplak göğüslerini yukarı kaldırmak, kalçalarını vurgulamak ve vücutlarını daha alımlı göstermek için giyiyorlardı.

Eski yunanda kadınlar cüppelerinin altına Zona giyerlerdi. Bu, kumaş ya da deriden yapılmış ve tek amacı dişiliği vurgulamak olan korselerdi. Aynı şekilde, Romalı kadınlar da üstlerine oturan dar, taşlı jartiyer benzeri kemerler giyiyorlardı. Bu jartiyerler o dönemlerde henüz icat edilmemis olan çorapları tutmak için orada değillerdi elbet; onların tek amacı karşı cinsin arzularını uyandırmaktı. Aynı Greklerde olduğu gibi Romalı erkekler için de jartiyerler, eşarplar ve vücudun en değerli kısımlarını örten işlemeli kumaşlar erotik bir özellik taşıyordu. Yüzyıllar boyu devam edecek olan bu yaklaşım bir anlamda fetişist kültürün doğuşu olarak da düşünülebilir. Cestus, kasıktan göğüslerin altına kadar olan bölgeyi kaplayan işlemeli korse, bir mite göre Venüs tarafindan icat edilmiş ve kendisine şehvetli bir vücut bahşedilmiş olan tanrıça Juno’ya tavsiye edilmiş. Martial bu korseyi hiçbir erkeğin kaçamayacağı bir tuzak, aşkın alevlerini tekrar tutuşturacak bir araç olarak tanımlıyor ki, kendisi ‘Venüs’ün ateşiyle hala sıcak olan’ bir cestus’a dokunmanın düşüncesiyle tahrik olur.

075b1b53e167a6e4d63670cc00756a39.jpg


Kadınların erkeklerde tutku uyandırmak için geçerli olan bir yolun da cinsiyetler arası doğal farklılıkları vurgulamak olduğunu fark etmeleri yeni bir şey değil. Kadınlar eskiden de kendi iç çamaşırlarını, gerçekten farklı bir cins olduklarını sevgililerine devamlı hatırlatmak için kendileri seçiyorlardı. Orta çağlarda fantazi giyim şimdikinden daha az popüler değildi. Kadınlar külot giymezlerdi çünkü özel bölgelerini yeterince havalandırmalarını ve şöminede ısıtmalarını engellediğini düşünürlerdi. Yine de ortaçağ, iç çamaşırı için altın yıllardı; bu dönemde iç çamaşırı fetişizm için bir araç haline gelmiş ve jartiyer benzeri icatlar özel bir erotik aksesuar olarak kabul edilmişti.

a01dd1602acc8b4fa7d4ad92b5a05617.jpg


1914-18 savaşındaki her top patlamasında etek boylari iki santimetre daha kısaldı ve önce alt baldırları, daha sonra da dizleri açık bıraktı. Korseler bir süre sonra yerini bele takılan ve direk tenle temas eden jartiyerlere bıraktı. 1800′lü yıllarda karısının ‘çorap düşme’ sorununa karşı Eyfel Kulesi’nin mimarı Gustave Eiffel’in icadı olan jartiyer, ciddi anlamda mutasyon geçirmişti. Kadınlar yeni keşfettikleri özgürlüklerinin tadını çıkararak rahatladı; ata binmeye başladılar, tenis oynadılar ve deniz kenarına tatile gittiler. Gereksiz ağırlıklarından kurtulan moda giderek daha hafif hale geldi. Kalın çorapların yerini ipeğe bıraktı. 1930′larda erotizm, kendini en çok çorapların bittiği yerle külot arasında kalan o büyülü yerde, bir kadının bacak bacak üstüne attığında ya da arabadan indiğinde gözüken o ince ten çizgisinde gösteriyordu.

Ne yazik ki dünya yeni bir savaşa girmek üzereydi bu yeni durumu keşfetmeleri için pek zamanları olmadı. Şehvet meraklıları için de bu yıllar karartma yıllarıydı. İç çamaşırı endüstrisi, ürünleri için yeni materyaller elde edemiyordu ve paraşütler çorap askılarından çok daha önemli hale gelmişti. Şehirlerde, kadınlar savaş öncesinde aldıkları iç çamaşırlarıyla idare etmeye çalışıyor ya da boyayla çoraplarının rengini değiştirmeye çalışıyordu; bacağın arkasına, boydan boya, kalemle çizilen yalancı bir dikiş bu değişimlerdeki son noktaydı. Askerler ise iç çamaşırı giymiş pek de sanatsal değeri olmayan iç çamaşırlı kadın resimlerini ranzlarına, uçaklarının levyelerinin kenarlarına, jiplerinin güneşliklerine ‘iğnelediler’. Böylece ‘pin-up’ kızları da doğmuş oldu. Daha sonra ‘pin-up’ bir tarz olarak illüstrasyon sanatında yerini alacaktı.

İkinci Dünya Savaşı’nın bitişi, yeni bir refah dönemini ve Christian Dior’un devrim yaratan Yeni Görünüm’ünü beraberine getirdi. 1947′de uzun süren lüks esyalardan zoraki olarak kaçınma dönemi yerini iç çamaşırı için büyüyen bir talebe bıraktı. Savaş zamanında olduğu gibi gögüsler artık gizlenmiyordu, tam tersine bir güvercin gibi, ipeğin içine yerleşiyordu. Howard Hughes yarım kaplı sutyeni icat etti ve bununla birlikte Jane Russell’i Hollywood dünyasına kazandırdı. Artık, iç çamaşırı modası gümüş perdeden takip edilebiliyordu. Filmciler kısa zamanda ufak iç çamaşırlarının tamamen çıplak olmaktan çok daha müstehcen oldugunu fark ettiler. O zamandan sonra, her film yıldızı sansüre karşı süregelen bu gizli savaşta, külotları veya çorap askılarıyla göz kamaştırıcı ve sarsıcı gözükerek yerini aldi. Sahnede bir soyunma hali başlı başında bir film, ve soyunma hareketi de başlı başına bir son olabilirdi. Fellini’nin striptiz sahnesi (La Dolce Vita’daki Nadia Gray) Vittorio De Sica’ninki (Dün, Bugün ve Yarin’daki Sophia Lauren) kadar anılmaya değerdir.

Sansürün kısıtlamaları ve film yapımcısının becerikliliği arasındaki gerilimin somutlaşmış bir hali, Femme Fatale’dir. Örneğin Joseph von Sternberg’in Mavi Melek filmindeki Lola-Lola Emil Jannings tarafından oynanan bağnaz Profesör Unrath, bir ölümlüdür ve Marlene Dietrich’in baştan çıkarmalarına karşı koyamaz. Dietrich, seksi bir jartiyerin içinde, kendi zehiriyle kaplı bacaklarıyla Vamp kadının somut bir örneğidir. Bu uyanış esnasında Bob Fosse’un Kabare’si, Fassbinder’in Maria Braun Evliliği ve devam filmi Lola… Marlene Dietrich’ten daha iyisini yapmaya çalışan Lisa Mineli, Barbara Sukowa, Hana Shygulla, May Britt ve Hildegard Kneff, Dietrich’in paha biçilmez eşyaları olan jartiyerlerini ve siyah çoraplarını kullanmaya devam etmişlerdir.

Kınamalar ne kadar şiddetli olursa, yapılan iş o kadar iyidir. Kardinal Spellman, St. Patrik Katedralinin mezarlarını sarsan bir açıklamada bulundu; “bu filmi seyretmeye cüret eden kimse, bu utanmaz kadına bakan kimse, ölümcül bir günah işler. Tanrıdan korkan bu ülkede bu kadar igrenç, tiksindirici, ve kaba bir şey gözler önüne serilmemistir.” Bu büyük kınama, Mavi Melek’e değil, başka bir kült filme, Elia Kazan’in 1956′da yaptığı Baby Doll’üne yapılmıştı. Kazan’ın işlediği ölümcül günah, Carroll Baker’i baby doll içinde başparmağını emerken göstermekti. Kardinal’in bu öfkesi, filmin reklam şirketlerince yapılan bütün tanıtımlarının toplamından daha fazla ilgi görmesine neden oldu. Daha sonraları yayınlanan Kinsey Raporuna göre, bu parmak emme hareketini takdir edenlerin oranı %65'lere firlamıştı. Ve son olarak da, kardinalin tepkisinin en hesaba katılmamış yanı gerçekleşti ve “babydoll” geceliklerinin satışı 25 milyona ulaştı. Kilisenin müdahalesi sayesinde film endüstrisi iç çamaşırının reklamını yapmış oldu.

Bu uygun iklimde iç çamaşırı kendine gelmeyi başardıysa da fırtına bulutları toplanmaya başlamıştı. 1960larda, fetişistler için kara bir günde, eski bir model olan Mary Quant mini eteği ortaya çıkardı. Açığa çıkan baldırlar, jartiyerler için felaket haline geldi. Mini eteğin önüne geçilemez sonucu olarak külotlu çoraplar icat edildi. Fransızca’da Mitoufle olarak bilinen bu tek parça çoraplar, külotlarla çorapları birleştiriyordu. Fakat özgürlük gerçekten çok kısa sürdü. Mini etek deli gömleğine bir dönüş gibi olmuştu. Feminist hareket bayrağını açtı: “seks nesnesi olarak kadına hayır” veya “cinsiyetsiz kadınlara çok yaşa”. Reklamlar bu fikirlerle yankılandı.

Fakat iç çamaşırı eski suç ortağı olan erotizm ve fantazi olmadan yaşayamaz. Bu dönemde ise bir karşı saldırı gelişmekteydi. Bu yeni modanın estetik olarak bir hatası yoktu. Tam tersine, Atinalilar uzun zaman önce genç kadınlara “phaenomerides” yani “baldırlarını gösterenler” diye lakap takmışlardı. Sürgüne yollanan çoraplar, kendi kendilerine bacakta duracak sekilde yeniden tasarlanarak geri döndüler. Bu ’stay-up’ çoraplar mini etekle giymek için de uygun hale gelmişlerdi, çok yükseklere çıkabiliyorlardı. Günümüzde fantazigiyim ismi ile büyük bir pazar elde etmeyi başardı. Bunun karşılığında reklamlar, külotlu çorapların alakalı alakasız pratik yanlarını övmeyi bıraktı ve çamaşırların bu en zevksizine birazcık da olsa fantazi öğeleri yüklemeye çalıştı.

FantaziGiyim.Com
 
İlginç bir şekilde bir çok olumsuz yorum ve tepki gelmiş konuyu açan arkadaşa. Erkek üye kokusu alanlar falan...açıkçası en çok da fantezi iç çamaşırı deyince ufku jartiyer ve file çoraptan öteye gidemeyen arkadaşlara üzüldüm.

Eğer siz ya da eşiniz seksi iç çamaşırlarının işe yarayacağını düşünüyorsanız size yep yeni bir dünyanın kapıları açılacak demektir. Ben boşandığım kocam ile epeyce renkli bir cinsel hayat yaşadım. Eninde sonnuda asla büyümeyecek bir oğal çocuğu kafası olduğu için ondan ayrıldım ama hakkını yemeyeyim cinsel hayatımızı renkli kılacak fikirler hep ondan geliyordu. Ondan bu konuda çok şey öğrendim.

Bize hep anlamsız geliyor ama örneğin erkeklerdeki ince çorap ilgisi, özellikle süper ince siyah çoraplara duydukları ilgi insanı şaşırtacak kadar yaygınmış. Ben kocamı bu konuda bir istisna sayardım ama erotik fetişler içinde en yaygın iki ya da üç konudan birisi külotlu çorap fetişiymiş.

İlk başta bana da garip gelmişti. Ama sonra geceliğimin altına bir çift süper ince jartiyer çorabı giyince eşimin üzerinde meydana gelen değişikliği görünce fikrim değişti. Daha fazla eortik hale getirmeyeyim burayı. Anlatmak istediğim bir kere bu fantazi giyim dünyasına girince farklı bir alemle karşılaşıyor insan. Olayın iç gıcıklayıcı geceliklerden kombinesonlardan ibaret olmadığını anlıyor. O yüzden bu konuyu hafife almamak lazım. İlgisi ya da heyecanı azalan bir adamı hem kendine hem de yatağına bağlamanın iyi, masum, ve nispeten ucuz yollarından birisi. Özellikle çorap fetişi hakkında daha fazla bilgi için şu bloga bir bakabilirsiniz.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
bence sadece kadının değil erkeğinde fantazi iç giyim konusunda açık olması gerektiğini düşünüyorum.. Bu görev gibi değilde eğlenceye dönüşmeli belki o zaman daha fazla zevk alabiliriz.
 
X