Ruhum daralıyor, yalnızlıktan gerçekten bunalmış durumdayım

iki senedir ben de bunu dert ediyordum birkaç aydır amaaan dedim herkes evlenmek zorunda değil herkes eş bulmak zorunda değil herkes evlenince de mutlu olmuyor zaten. Boşver kendine illaki şunlar olsun hayatımda diye şartlar koyma bence şu zamanları güzel şekilde geçirmeye bakmalı olursa nasılsa olacak olmazsa da dediğim gibi herkes bunları yaşamak zorunda değil :KK34:
 
Ben de yalnızlıktan kafayı yemek üzereyim,yani özel anlamda hiçççç kimse yok hayatımda ve bu durum artık beni yormaya başladı.Geldiler mi 3-4 kişi aynı anda geliyorlar ki onlarıda toplasan voltronu oluşturmuyorlar,gidince de hepsi aynı anda gidiyor.Ne arayan var ne mesaj atan,telefonum hayatının en garip hallerini yaşıyor,yani öyle ki ailem olmasa telefon bile taşımak istemiyorum artık:KK43:

yaş oldu 40,zaten bu saatten sonra olan nasıl olur bilemıyorum ama ben beklemekten yoruldum,birini seveceğim,gezip tozacağım,haftaiçi-sonu birlikte planlar yapacağım ne bilim beni düşünecek,sevecek biri artık hiç olmayacak gibi,unuttum sanki bu duyguları...

yani ne yapıcam bilmiyorum,tamam ille biri olsun diye kımseyle görüşmüyorum ama çok sıkıldım ve yoruldum artık yalnızlıktan,bazen umudumu çokkkk kaybederken,bazen de aslında ne kadar umut dolu ve beklenti için de olduğumu görüyorum offff offfffffffffffffffffff
 
Ben de yalnızlıktan kafayı yemek üzereyim,yani özel anlamda hiçççç kimse yok hayatımda ve bu durum artık beni yormaya başladı.Geldiler mi 3-4 kişi aynı anda geliyorlar ki onlarıda toplasan voltronu oluşturmuyorlar,gidince de hepsi aynı anda gidiyor.Ne arayan var ne mesaj atan,telefonum hayatının en garip hallerini yaşıyor,yani öyle ki ailem olmasa telefon bile taşımak istemiyorum artık:KK43:

yaş oldu 40,zaten bu saatten sonra olan nasıl olur bilemıyorum ama ben beklemekten yoruldum,birini seveceğim,gezip tozacağım,haftaiçi-sonu birlikte planlar yapacağım ne bilim beni düşünecek,sevecek biri artık hiç olmayacak gibi,unuttum sanki bu duyguları...

yani ne yapıcam bilmiyorum,tamam ille biri olsun diye kımseyle görüşmüyorum ama çok sıkıldım ve yoruldum artık yalnızlıktan,bazen umudumu çokkkk kaybederken,bazen de aslında ne kadar umut dolu ve beklenti için de olduğumu görüyorum offff offfffffffffffffffffff

Belki de koruyucu anneliği düşünmelisin nedense benim ilerideki hayalim hep bu olmuştur.Bir eş şart değil belki ama bir evlat insanın tüm yalnızlığını alır götürür neşe getirir :KK1:
 
ben evlatların sağlıklı anne babadan oluşan bir ailede büyümesi taraftarıyım o yüzden böyle birşey aklımın ucundan bile geçmiyor:KK30:
 
işve cilve hayatın herrrr aşamasında var canım maalesef.işyerinde,komşulukta cilveleşen cilveleşene aq:p ne yapalım biz de uymak zorundayız bu kervana,işler yürümez yoksa:KK66:
moralinin düzeldiğini görüyorum.sevindim:)sevgiler
 
Bacım yanlız değilsin.yaş 27 benimde..
melsa evlilij programına çıkmayı düşünmez misin peki?
bazıları karşı cıkabilir ama ben evlilik programlarını aklını kullandıgın surece dogru olduguna inanıyorum.pek cok kişi o programlarda yuva kurdu..ayıp değil bence..35 ve üzeri için gayet mantıklı bi yol..
ben evlatların sağlıklı anne babadan oluşan bir ailede büyümesi taraftarıyım o yüzden böyle birşey aklımın ucundan bile geçmiyor:KK30:
 
Bencede işveyle cilveyle alakası yok. benim bi arkadaşım var uniden çok cilveli bir kız..öyleki uni bitmeden evleneceğini düşünürdüm..29 yasında ve hala bekar..
 
26 yasinda evlenip bosanmayi mi tercih ederdin. 40 yasinda hayatinin askini bulup evlenmeyi mi?. Gunumuzde evlilikler oluyor dogru ama bosanmalar da oluyor. Her evlenen sandigin gibi mutlu degil yani. Evlilige cok anlam yukluyorsun. Yasin daha genc gez dolas , sevgilin olsun. Kafana gore takil ama her erkege kesin evlenecegim gozuyle bakma. Belki de burdan kaybediyorsundur.

valla ben 40 yaşımda evleneceğime 26 yaşımda evlenip boşanmayı tercih ederdim.Çünkü 40 yaşındayken o 26 yaşındaki heves olmayacak hiçbir zaman.:KK14::KK14:
 
kızlar bende aynıyım. Artık kader kısmet diyorum. Zamanında çok çabaladım. Olmayınca olmuyormuş. Birde yaptıklarıma karşı hakaret yedim. Onuda allaha havale ettim. Evlilikte önemli de doya doya zaman geçireceğim bir sevgili bile yok. En güzel zamanlarım boşa geçiyor. Ne işve ne cilve bilmiyorum artık. Millet 2 - 3 kişi ile konuşuyor. Bi Bende yok. Sorun olduğunu düşünmeye başlamıştım. Zaten biraz çekingen çekingenim. Çekingenligi üzerimden tam anlamıyla atamıyorum. Bazen kabuğuma çekiliyorum.geçmişte Yaşadıklarımın da etkisi var . Artık kader kısmet diyorum. Konu sahibi arkadaşım yurt dışında dilini geliştir. Sosyal aktivitelere katıl. Yeni insanlarla taniş. Belki kısmetinde yabancı biri vardır.
 
valla ben 40 yaşımda evleneceğime 26 yaşımda evlenip boşanmayı tercih ederdim.Çünkü 40 yaşındayken o 26 yaşındaki heves olmayacak hiçbir zaman.:KK14::KK14:

Ben de katiliyorum galiba, 40 yasina gelinceye kadar hayatimin yarisi yalniz gecmis oluyor, geriye kalan yarisinda da zaten yasliliga dogru gideceksem ben ne anladim bu isten :2:
 
Selam kızlar,

Geçen perşembeden beri konuyu açasım var ama bir türlü düşüncelerimi toplayıp açamadım. Gerçekten fena durumdayım, cumartesi mutfak alışverişinden dönerken, bugün durduk yere otobüste, işyerinde ağladım, kendimi tutamıyorum gözyaşlarım süzülüyor.

Geçen hafta perşembe yine bir hezimete uğradım ve artık kadere isyan ettim, daha fazla böyle ne kadar gidebilirim bilemiyorum. Aşkın, sevginin kader ve kısmet olduğunu artık anlamış bulunmaktayım ve kaderin bu konuda beni bulmayacağını hissettikçe kahroluyorum...sonuçta karşıdakinin de bana aynı anda ve şekilde bir şeyler hissetmesi olasılığı çok düşük, böyle küçük bir olasılığın gerçekleşmesi çok zor, yani olursa kaderin hediyesi şeklinde oluyor ama bana bir türlü olmuyor , bekliyorum, umut ediyorum ama hep hezimet :KK14:

Fazla kafanızı şişirmeden konuya hızlıca geçeyim : 26 yaşındayım, geçen yıl yurtdışına taşındım ve bir süredir bu yaşadığım ülkedeyim, buraya kariyer amaçlı geldim. Yüksek lisans mezunuyum, üniversiteden başlayarak aşk hayatımı anlatayım, geriye baktığımda hep hüzün, mutsuzluk, hezimet ve yalnızlık var. :KK43:

Üniversitedeyken erkek ağırlıklı bir bölümdeydim ama etrafımda yakınlık duyduğum, ilgi duyduğum kimse olmadı.....ta ki 3. sınıfa kadar. Onu görünce resmen çarpıldım, kafasını kaldırıp bana baktığı anı unutamam....ama benden yaşça büyüktü, abi konumundaydı ve sevgilisi vardı. Bir süre sonra görmemeye başladım, bir süre sonra aklımdan çıktı gitti.

4. sınıfa kadar bu konudan şikayetçi değildim ama ne zaman arkadaşlarımla dersler yüzünden bir araya gelememeye başladık, işte o zaman fena yalnızlık çekmeye başladım. O zamana kadar aslında hep boşluktaymışım ama kendimi arkadaşlarımla avutmuşum, bunu 22 yaşımda anladım. Gerçeği görmemek için kendimi oyalamışım, hayatımda aşk olmamasının eksikliğini ne zaman hissetsem başımı sosyalliğe doğru çevirmişim. Etrafımda kampüste el ele gezen mutlu çiftleri gördükçe içim ezilirdi resmen.

O zaman bir çocuktan hoşlanıyordum, aynı yaştaydık , lisede arkadaştık ve aynı üniversiteye gelmiştik ama 4. sınıfa kadar bir şekilde iletişimimiz olmamıştı. Raslantı sonucu bir araya geldik ve ondan hoşlanmaya başladım, başlarda bana ilgi gösteriyordu ama sonra bu iş olmadı ve bir arkadaşımla yatıp kalkmaya başladı....içimin nasıl yandığını anlatamam. Ben bu kıza acıyıp yardım etmiştim ve o da hoşlandığımı bile bile arkamdan iş çevirmişti.....hoş hikayede herkes kişiliksiz olunca kimin önce başlattığını bir önemi yok ya, neyse. Hayatımdan böylece 2 kişiyi kaybettim ve hayatımın dersini de aldım: Kimseye acıma, sonra gelip başına bela oluyorlar.

Bu hezimetten sonra doğrulamadım, gecelerce başımı yastığıma gömüp ağladım. Bu sırada hem bu işten hem de yalnızlıktan iyice daraldığım için büyük bir hata yaptım ve bir şeyler hissetmediğim ama benden çok hoşlanan biriyle çıkmaya başladım, ona bir şans verdim. Onu gerçekten sevmeyi çok istedim, o kadar iyi bir insandı ki..ve beni de çok seviyordu ama ne yapsam olduramadım. Onunla buluştuğumda gerçekten onu kıskanırdım, gerçekten aşık olduğu birini görmenin mutluluğunu üstünde taşırdı.

Olduramadım ve ayrıldık, onu üzdüğüm için kendime çok kızdım ama bu iş benim için bir azap haline gelmeye başlamıştı. Kendime acımaktan resmen bitap düşmüştüm, o kadar yalnızdım ki sevmediğim birine yalnızlığımı gidermek için tutunmuştum..1 yılın ardından bu iş bitti. Burda aşkla ilgili ilk dersimi aldım, bu iş karşılıklı olmayınca olmuyormuş.

Mezun olduktan sonra 3. sınıfta çarpıldığım adamla meslektaş oldum. Sevgilisinden ayrılmıştı ve bunalımdaydı, çok kötü bir durumdaydı. Zaten önceki gördüğüm zamanlarda çok etkilenmiştim, artık meslektaş olarak aynı statüdeydik ve yalnızdı, ne yazık ki koşulları uygun bulunca kendimi tutamayıp ona çılgınlar gibi aşık oldum. Karşılık bulamadım, inanılmaz bir acıyla kaldım.

Hayatımın ilk aşkı oydu, hayatımın en büyük acısı da o oldu.
Aşktan yana ikinci önemli dersimi 25 yaşımda aldım, istersen dünyanın en güzeli, zekisi, şusu busu ol, karşılıklı olmayınca olmuyormuş.

Bu olayın 6 ay ardından şimdiki işyerime gelme fırsatı elime geçti, dilini bile bilmediğim bir yer umut kurtuluş olarak göründü ve Temmuzda taşındım. Buraya ne ümitlerle geldiğimi anlatamam, Türkiyedeki durumum hep hezimetken belki aradığım gerçek aşk bu insanlardan birinde beni bekliyordur diye düşündüm.

İlk başlarda değişiklik iyi geldi, farklı kültürlerden farkli insanlar, yeni bir çevre, yeni arkadaşlar...ama bunlar da beni buraya kadar oyalayabildi, yine yapayalnız hissediyorum. Arkadaşlarla buluştuktan sonra eve geldiğimde yine içime yalnızlık çöküyor, keşke bu kalabalığın içinde olacağıma yanımda bir tek ''O'' olsaydı diyorum. Burda da birinden hoşlanır gibi oldum ama onun da olmayacağı ortaya çıktı, artık bu noktada kadere isyan halindeyim. İsyan ettim ve artık patladım, umutsuzluğun son noktasındayım.

Kimi beğensem neden olmuyor?

Neden ben hep yapayalnız olmak zorundayım?

Kısmet neden bana gelmiyor?

Bu mutsuzlukla nereye kadar gidebilirim, ya kısmet bana hiç gelmezse? Beklemekten öldüm artık, bekleyecek psikolojim kalmadı artık. Bekleme git sen yanaş derseniz, karşılık alamayınca oluşan üzüntü ve kendime acımayı bir kez daha kaldıramam gibime geliyor.

Yalnızlıktan daralıyorum, etrafımda insan olmasından/olmamasından değil , gerçek sevgiyi, aşkı bilmemekten mutsuzum, ruhum daralıyor, artık katlanamıyorum galiba. Orda olmayan bir şeyi boş yere arıyormuşum gibi geliyor, bulamayınca daha çok hayalkırıklığı yaşıyorum ve içim inanılmaz acıyor. Kimin kapısını bana sevgi versin diye çaldıysam dilenci muamalesi yaptı ve yüzüme kapıyı kapattı. Kapı kapı gezip sevgi aramaktan bıktım artık.

Çok duygusal bir insanım ve romantizm benim için gerçekten çok önemli...yani romantizm olmayınca başka hiçbir şeyden zevk alamıyorum. El ele çiftleri, bebekli aileleri gördükçe kahroluyorum , kendime acımaktan bittim artık. Zaten ailemden uzaktayım, sevgiye olan açlığım beni kemiriyor. Arkadaşlarım dışarı çık, yeni insanlarla tanış, sevgili ara diyorlar ama gerçekten hiç enerjim yok. Liseden bir arkadaşım beni hep yalnız gördüğünü söyledi, başka bir arkadaşımla ne olacak bu kızın hali diye konuşuyorlarmış...beni o kadar çaresiz görmüşler ki internetteki evlilik sitelerine para verip üye olmamı önerdiler. Biliyorum iyiliğimi düşünüyorlar ama inanılmaz kırıldım, başka insanların gözünde de bu kadar çaresiz olmak inanılmaz canımı sıktı.

Uzun oldu, vakit ayırıp okuyan herkese teşekkür ediyorum.
Her türlü yorumunuza mutlu olurum.
Zayıfla, saçını/tipini/makyajını değiştir gibi yorumlarda bulunmazsanız daha da mutlu olurum :)
Ahh canımm... yalnızlığını o kadar iyi anlıyorum ki... dayanamam... o sebepsiz ağlamaları ben de yaptım.. en son sahile gittim tek ( çünkü kimse gelmedi)...taktım güneş gözlüğümü ağladım hıçkıra hıçkıra.. bir ben bilirim o anları bir allah bir de çokkk yakın şu an başka şehirde olan arkadaşım. Ona da söyleyemedim, mektup yollarken yazdım. Birine demesem çatlardım. Anneme banama bile diyemedim ben ağlıyorum çok yalnızım (öğrenciyim istanbulda ailem samsunda) Kimse acımasın istiyorum bana, kimse bilmesin ne kadar yalnız olduğumu. İlk defa bu sene yalnızlık düşmanım oldu resmen stresten 4 gün karnıma ağrılar girdi. Testlerimde hiç bişycik çıkmadı yani sebebi stres. O sahilde hem ağlıyor hem de ağlamaya çalışıyordum karnım ağrır tekrar diye.. Kendimi de dolduran biriyim.. Neyse....
Bence biraz Allah a yönel cnm, ben onu unuttum ama o beni unutmadı, öyle ağlarken arkadaşım aradı gel şuraya gidelim diye pat! Allah gönderdi onu bana.
Tabi yaşım 19 daha ben sevgili fln istemiyorum aslında hem dini hem kişisel özelliklerimden dolayı. Sanki ben ilişki yürütemeyecekmişim gibi geliyor. Kimseyle o kadar ilgilenemeyecekmişim gibi. Yaşın kaç? Belli bir yaştan sonra yanına birini istemen normal. Ben de erken evlenmek istiyorum ama evet kısmet gerçekten. Yabancı ülke hangisi? Ben bazen kendimi bile yabancı hissediyorum istanbulda.
 
Son düzenleme:
Ahh canımm... yalnızlığını o kadar iyi anlıyorum ki... dayanamam... o sebepsiz ağlamaları ben de yaptım.. en son sahile gittim tek ( çünkü kimse gelmedi)...taktım güneş gözlüğümü ağladım hıçkıra hıçkıra.. bir ben bilirim o anları bir allah bir de çokkk yakın şu an başka şehirde olan arkadaşım. Ona da söyleyemedim, mektup yollarken yazdım. Birine demesem çatlardım. Anneme banama bile diyemedim ben ağlıyorum çok yalnızım (öğrenciyim istanbulda ailem samsunda) Kimse acımasın istiyorum bana, kimse bilmesin ne kadar yalnız olduğumu. İlk defa bu sene yalnızlık düşmanım oldu resmen stresten 4 gün karnıma ağrılar girdi. Testlerimde hiç bişycik çıkmadı yani sebebi stres. O sahilde hem ağlıyor hem de ağlamaya çalışıyordum karnım ağrır tekrar diye.. Kendimi de dolduran biriyim.. Neyse....
Bence biraz Allah a yönel cnm, ben onu unuttum ama o beni unutmadı, öyle ağlarken arkadaşım aradı gel şuraya gidelim diye pat! Allah gönderdi onu bana.
Tabi yaşım 19 daha ben sevgili fln istemiyorum aslında hem dini hem kişisel özelliklerimden dolayı. Sanki ben ilişki yürütemeyecekmişim gibi geliyor. Kimseyle o kadar ilgilenemeyecekmişim gibi. Yaşın kaç? Belli bir yaştan sonra yanına birini istemen normal. Ben de erken evlenmek istiyorum ama evet kısmet gerçekten. Yabancı ülke hangisi? Ben bazen kendimi bile yabancı hissediyorum istanbulda.

Destegin icin tesekkur ederim sekerim, 26yim, Almanya'da yasiyorum.
 
valla ben 40 yaşımda evleneceğime 26 yaşımda evlenip boşanmayı tercih ederdim.Çünkü 40 yaşındayken o 26 yaşındaki heves olmayacak hiçbir zaman.:KK14::KK14:

Ben de katiliyorum galiba, 40 yasina gelinceye kadar hayatimin yarisi yalniz gecmis oluyor, geriye kalan yarisinda da zaten yasliliga dogru gideceksem ben ne anladim bu isten :2:

büyük konuşmayın kızlar...:KK19:
 
X