Yaşayanların Ağzından Ermeni Zulmü!!

E

EU2

Ziyaretçi
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik tarafından hazırlanan “Görenlerin Gözüyle Van’da Ermeni Mezalimi” isimli kitaptan alıntılarla bazı gerçeklere değinicem.

Olaylara şahit olan ve1980’li yıllarda hala hayatta olan insanlarla yapılan röportajların yer aldığı çalışma canlı ve akıcı üslubuyla bir nefeste okutuyor kendisini. Ermeni Tehciri’nden önce yaşanan olaylar tehcirin nedenlerini de açıklıyor. (Ermenilerin Göçünü öngören yasa yani)


1877- 1878 Osmanlı-Rus savaşına kadar Van’da Ermenilerle Müslümanlar iç içe ve dostça geçinmektedirler. Ermenilerle ancak Müslümanlar arasında yaşanan türden sıkıntılar vardır. Van’da yaşayan nüfusun yaklaşık 1/3 ü Ermeni geri kalanı Müslümandır. Ticaret ve sanat erbabının %90’ı Ermenilerdendir. Ermeni nüfus zengin ve eğitimlidir. Tehcirden hemen önceki yıllarda belediye başkanı bir Ermenidir ve Müslümanların desteğiyle seçilmiştir

Osmanlı-Rus savaşından sonra Ruslar Doğu Anadolu’da bağımsız bir Ermenistan fikrini Osmanlı Ermenilerinin aklına düşürürler. Avrupalılar da hasta adam olarak gördükleri Osmanlıyı içeriden çökertmek için Ermenileri iyi bir malzeme olarak görürler. Bundan sonra kilise ve Avrupa’da eğitim gören Ermenilerin organizesiyle hızlı bir örgütlenme ve beraberinde silahlanma başlar. Bu yıllardan sonra Ermeniler hızla sadık millet vasfından uzaklaşmaya, Rusya’ya ve Düveli Muazzama’ya yaklaşmaya ve Müslüman halka dalaşmaya başlamıştır. Ruslarında desteğiyle Van ahalisine emsali görülmemiş işkenceler, zulümler yapmışlardır.

Cihan Harbi’nden dolayı Müslüman erkekler cephelerde savaşmaktadır. Pek çok şehirde olduğu gibi Van’da eli silah tutan erkek yoktur. Askeri birlikler cephelere kaydırılmıştır. Şehirlerde pek az bir jandarma kuvveti tutulmaktadır


Dilerseniz Ermeni Tehcirinden hemen önceki yıllarda Ermenilerin Van’da Müslüman halka yaptıklarını yaşayanların dilinden aktaralım;

Van Molla Kasım Köyü’nden Nafia Çabuker “…Köyümüzden 400 erkeği paslı bıçaklarla keserek ve kurşuna dizerek öldürdüler”. Aynı köyden Ahmet Çinkılıç “…Ruslar, Ermeniler dağda bayırda gördükleri İslam kadınlarını kirletiyorlardı”

İki binden fazla insanın işkencelerle toptan yok edildiği Zeve Köyü’nden hayatta kalabilen İbrahim Sargın “…Ben bizzat gördüm, küçük çocukları havaya atıp altına süngü tutuyorlardı. O yavrular kuş yavrusu gibi çığıldayarak ölüyorlardı”

Hıdır Köyü’nden Şadiye Talay “..Benim altı kardeşimi ambara doldurup diri diri yaktılar…teyzemin oğlunun ağzına kurşun sıkarak öldürdüler…Ermenilerin geldiğini duyan gelinler ve genç kızlar “kafirin pis eli bize değmesin” diyerek en güzel elbiselerini giyinip kendilerini denize (Van Gölü) attılar”


Van Merkezde oturan Bekir Yörük “Van’ın selim bey mahallesine gitmiştik. Uzakta yüzlerce kadın teprenmeden oturuyorlardı. Yanlarına gittiğimizde Ermenilerin İslam kadınlarını kazığa oturtarak öldürmüş olduklarını gördük”

Van Kaledibi’nde oturan Cemal Talay “..Rüştiye mektebinde Ermeni- Müslüman karışık okuyorduk Ermeniler Nejat adında Türk bir sınıf arkadaşlarını ders çalışacağız diye götürerek önce ırzına geçiyorlar, sonra tenasül uzvunu kesip ağzına koyuyorlar ve arkasına kazık çakıyorlar. Her gözüne de beş, altı kurşun sıkıyorlar.” diyor ve aynı şeyi başka pek çok Müslümana daha yaptıklarını anlatıyor

O zaman yakın köyde bir Ermeni çocuğu olan Gemicioğlu katliama maruz kalan Müslüman köyü Zeve’ye katliamı müteakip boş kovan toplamaya gittiklerinde “Her tarafta cesetler vardı. Müslümanları bir eve doldurup yakmışlardı. O kadar insan yakmışlardı ki eşiğin altından sızan yağlar arkı doldurmuştu. Donmuş yağ seli vardı ve taze idi. Bütün köy yıkık vaziyette idi” diyor.

Hemen bütün şahitler kiliselerin birer silah deposu haline getirildiğini, Ermeni mahallelerine jandarmanın bile giremediğini, Ermeni mekteplerinde çocuklara Ermenistan hayali aşılandığını belirtiyorlar. Rusya’dan gelen ve batıda okuyan Ermenilerin Osmanlı Ermenilerini bu maceraya sürüklediklerini anlatıyor şahitlerimiz.

Ermeni tehcirinden önce Van, Bitlis yöresindeki Müslüman halk Rus işgali ve beraberinde yaşanan Ermeni zulmünden dolayı yaşadıkları yerleri terk etmek, hicret etmek zorunda kalıyorlar. Yüz binlerce insan Diyarbakır, Mardin, Adana, Musul, Halep hatta Konya’ya kadar göçüyor. Pek çoğu yollarda kıtlık ve hastalıklardan kırılıyor. Deniz ( Van Gölü) yoluyla göç edenler gemi taşımacığında hakim olan Ermeniler tarafından Ermeni çetelerine teslim ediliyor ve öldürülüyorlar.

Ermenilerin savaş esnasında düşmanlarla işbirliği yapıp Müslüman halka yaptığı eziyetlerden sonra Tehcir Kanunu çıkarılıyor ve Ermeni kökenli Osman Gemicioğlu’nun ifadeleriyle “Ermeniler başında asker, yiyecek ve içecekle beraber devletin kontrolünde” Osmanlı Devleti’nin başka vilayetlerinde iskan ediliyorlar.

Savaş bittikten sonra Ermeni zulmünden kaçan Müslüman halkın pek azı Van’a geri dönebiliyor. Kahir ekseriyeti hastalıktan, yollardan, yokluktan kırılıyor. Geri dönebilenler ise harap ve yıkık bir şehir buluyorlar. Camiler, hanlar hamamlar, müslümanların mezarları bile tahrip edilmiş, sadece Ermeni evleri sağlam kalmıştır. “Van’da kalıp göçemeyenlerin başına gelenleri anlatınca dağ taş ağlardı. Erkekleri öldürüp gelinleri ve genç kızları beraberinde Rusya’ya götürmüşlerdi” diyor Van Emin Paşa Mahallesinden Müştak Boysan.


O zaman Ermeni gençlerini kandıran batılılar maalesef bugün yazar, entelektüel geçinen Türk vatandaşı bazı zevatı da iğfal etmeyi başarmıştır. Haklılığımızı ortaya koyamadığımız, lobiler oluşturamadığımız yetmiyormuş gibi son yıllarda sözüm ona kafası batıdan monte edilmiş bir kısım Türk! tarihiyle yüzleşme, empati yapma gibi mavallarla hakikatlerin rağmına pek çok gencimizin beynini bulandırmış, kendi tarihimizle ilgili zihinlerinde tortular, şüpheler oluşturmuştur. Tarihimizi anlama ve gerçeklerle yüzleşme! adına Cedit Neşriyat ve Matbuat tarafından 2005 yılında yayımlanan Hüseyin Çelik’in kitabını çok yararlı buluyor ve herkese tavsiye ediyorum.
 
ben okudum okunması gerekne bir kitap bence eline sağlık banu güzel alıntılar...
 
öncellikle teşekkür ediyorum paylaştıgın için.. ermenilerde vicdan denen hiç bişey yokmuşşş cok üzüldüm :KK43:
 
Ben okumadım bu kitabı canım...Açıkçası ilk önce şaşırdım da MEB nın böyle bir kitabı olmasına çünkü ne yazık ki Ermeni sorunu hakkında hiçbirşey yapılmadı bu zamana kadar...Ama en kısa zamanda alıp okuyacağım...Çok teşekkürler bilgilendirdiğin içinŞeniz
 
Arkadaşlar alaksız olcak belki ama özel mesaj gönderemiyorum neden?Bileniniz var mı?
 
banu abla gerçekten bukadaını okurken bile tülerim ürperdi bende bu kitabı alıcam en kısa zamanda okucam
 
gayet güzel ve açıklayıcı olmuş.eline salık banuş.
 
emeğine ve eline sağlık canım .a.s okudum ve şoktayım neler yapmışlar senağlama,devlet büyükleri gözleri açsınlar artık .kös kös ayakta uyumasınlar.bıraksınlar birbirleriyle kavgayı soykırımı kimin yaptığını göstersinler artık.:kızgın::kızgın:
 
Çok teşekkürler canım emeğine sağlık en kısa sürede bu kitabı alıp okuyacağım

Ama bu yazılanlardan sonra ermeni firmalarını öğrenip onların ürettiği hiç bir şeyi almayacağım bence siz de öyle yapın
 
yaşadıkları yere önce bağlıydılar sonra beş para etmez insanların galeyanına gelerek yaşadıkları vatana hainlik etmişler ALLAH ıslah etsin okadar cana kıydınız
 
arkadaş devlet bu konuyla ilgili 2000 yılında(yanlış hatırlamıyorsam) bir komisyon oluşturdu ama karşı taraf arşivini açmadıkça yapılacak fazla da birşey yok...
 
Haklısın canımcım :kızgın:Biz arşivlerimizi açıyoruz ama karşı tarafın verecek cevabı olmadığı için (yalanlardan başka) arşiv falan yok ortada:kızgın::kızgın::kızgın:
İşte bizim arşivimizde herşey belgeleriyle mevcut...

www.devletarsivleri.gov.tr
 
Çok teşekkürler canım emeğine sağlık en kısa sürede bu kitabı alıp okuyacağım

Ama bu yazılanlardan sonra ermeni firmalarını öğrenip onların ürettiği hiç bir şeyi almayacağım bence siz de öyle yapın

Harika bir fikir canım. Bizim paramızla terörü desteklemelerine , soykırım iddialarına kaynak sağlamalarına izin vermeyelim. Onlar nasıl bu işin peşini bırkamıyorlarsa bizde bırakmayalım. Nankörlük edene acımak yok!
 
arkadaşım çok sağol bilmeyen çok insan var.benim büyük büyük dedem ve ninem de erzurumda mücadele etmişler.babannem anlatmıştı hatta olağan üstü şeyler yaşanmış oralardada.erzurumda gavur boğan mahallesi benim dedemlerindi.komşuları olan ermeniler bile hayinlik yapmışlar.şimdiki ermeni vatandaşlarımızı tenzih edelim.düşmanlıkları körükleyenlerin ekmeğine yağ sürmeyelim.:teytey::teytey::teytey:a.s.
 
X