Diş eti hastalıkları ...Bilgi ve paylaşım...

nrsnkma39

Popüler Üye
Kayıtlı Üye
4 Mayıs 2007
3.556
10
Diş etinde renk değişikliği ile mora yakın kırmızı, koyu kırmızı, mor, siyah veya irin rengi ve dişler fırçaladığında kanama oluşması diş etlerinde sorun olduğunu haber veriyor.
Sabah kalkınca ağızda kanama olması, diş etlerinde şekli değişikliği ve iltihap oluşması da diğer belirtiler arasında yer alıyor.

Diş Hekimi Yaşar Nalçacı, diş ve dişeti arasındaki bakterilerin diş eti çekilmesine yol açtığını söyledi. Bakteri ve virüsler kalp, pankreas ve akciğerlerde iltihaba da yol açabiliyor.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
saol canım ben fırcalarken bazen kanar.ama cok sert fırcaladıgımı kesfettım.sankı butun hıncımı cıkarır gıbı.benneyaptımki
 
diş eti hastalıkları

Periodontal hastalık nedir?

Periodontal hastalıklar dişeti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Erişkinlerde diş kayıplarının %70'inden periodontal hastalıklar sorumludur. Bu hastalıklar erken dönemde teşhis edildiklerinde kolay ve başarılı bir şekilde tedavi edilebilirler. Dişeti hastalıklarının önlenmesi veya tedavisi; doğal dişlerin korunması, daha rahat çiğnemenin ve daha iyi bir sindirimin sağlanması gibi diğer faydaları da beraberinde getirir. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı (gingivitis) ile başlar. Yani gingivitis periodontal hastalığın erken dönemidir. Bu dönemde dişetleri kanamalı, kırmızı ve hacim olarak büyümüştür. Erken dönemde çok fazla rahatsızlık vermeyebilir. Tedavi edilmezse hastalık periodontitise ilerleyerek dişeti ve dişleri destekleyen alveol kemiğinde geriye dönüşsüz hasar oluşturabilir.

Periodontitis periodontal hastalıkların daha ilerlemiş bir safhasıdır. Dişleri destekleyen diğer dokularla birlikte alveol kemiğinde de hasar oluşur. Diş-dişeti arasında "periodontal cep" oluşur. Periodontal cep varlığı infeksiyonun yerleşimini ve hastalığın ilerlemesini kolaylaştırır. Hastalık ilerledikçe dişler sallanmaya başlar, hatta çekime gidebilir.

Dişeti hastalığının belirtileri nelerdir?

Dişeti hastalığının pek çok bulgusu vardır; Diş fırçalama sırasında kanayan dişetleri Kırmızı, şiş ve hassas dişetleri Dişlerden kolaylıkla ayrılabilen, uzaklaşan dişetleri Dişler ve dişetleri arasında iltihabi akıntı Sallanan veya giderek birbirinden uzaklaşan dişler (dişler arasında aralıkların oluşması veya mevcut aralıkların artması) Isırma sırasında alt ve üst dişler arasındaki ilişkilerin değişmesi Bölümlü protez uyumundaki değişiklik, bozulma. Sürekli kötü ağız kokusu.

Bununla beraber, periodontal hastalık hiç bir bulgu vermeden de ileri safhalara ulaşabilir. Bu nedenle düzenli aralıklarla dişhekimine gitmek son derece önemlidir.

Dişeti hastalığının nedeni nedir?

Dişeti hastalığının en önemli nedeni "bakteriyel diş plağı" adı verilen, dişler üzerinde biriken yapışkan ve renksiz film tabakasıdır. Günlük fırçalama ve diş ipliği kullanımı ile diş plağının uzaklaştırılması sağlıklı bir ağız için temel gereksinimdir. Eğer plak etkin bir şekilde dişlerden uzaklaştırılmazsa diştaşı veya tartar olarak bilinen düzensiz yüzeyli ve geçirgen bir yapıya dönüşür. Plaktaki bakteriler tarafından salınan zararlı ürünler dişetinde irritasyona neden olur. Bu ürünler nedeni ile dişetini dişe sıkıca bağlayan lifler yıkıma uğrar, dişeti dişten uzaklaşır ve periodontal cep oluşur. Böylece bakteri ve ürünlerinin daha derin dokulara ilerlemesi kolaylaşır. Hastalık ilerledikçe cep derinleşir, bakteriler daha derine; kemiğe kadar ilerler ve dişi destekleyen alveol kemiğinde de yıkım başlar. Hastalık tedavi edilmeden bırakılırsa sonunda dişler sallanır ve çekimleri bile gerekebilir.

Dişeti hastalığı nasıl önlenir?

Periodontal hastalığın önlenmesinde en önemli görev kişinin kendisine düşmektedir. Dişleri sağlıklı bir durumda sürdürmek için, günlük ağız bakımı işlemleri ile (diş fırçalama ve diş ipliği kullanma) bakteriyel diş plağının uzaklaştırılması gerekmektedir. Dişhekimine düzenli aralıklarla gidilmesi de aynı derecede önemlidir. Günlük ağız bakımı işlemleri diştaşı oluşumunu en az düzeye indirebilir, ancak tamamen önleyemeyebilir. Diş fırçası, diş ipliği veya diğer temizlik araçları ile ulaşılamayan bölgelerin bir diş hekimi tarafından değerlendirilmesi mevcut diş plağı ve/veya diştaşının uzaklaştırılması açısından gereklidir.

Dişeti hastalıklarının tedavisi nedir?

Dişeti hastalığının erken döneminde tedavi, dişler üzerindeki eklentilerin (plak ve diştaşı) uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını kapsar. Bu işlem dişetinde iltihaba neden olan bakteri ve irritanların uzaklaştırılmasını sağlar. Genellikle bu tedavi, dişetinin tekrar dişe adaptasyonu veya dişetinin büzülerek cebin elimine olması için yeterlidir. Dişeti hastalığının erken döneminde vakaların çoğunluğunda, diştaşı temizliği, plağın uzaklaştırılması ve düzgün bir kök yüzeyinin sağlanmasını takiben günlük etkin ağız bakımı başarılı bir tedavi için yeterlidir. Daha ilerlemiş vakalar cerrahi tedaviyi gerektirebilir. Bu tedavinin amacı dişleri çevreleyen derin periodontal ceplerdeki diştaşlarını temizlemek, cebin büzülerek eliminasyonunu ve düzgün bir kök yüzeyini sağlamak ve daha kolay temizlenebilir bir dişeti formu oluşturmaktır.

Periodontal tedavi sonrası hastaların düzenli olarak dişhekimi tarafından muayene edilmesi, plak kontrolü ve yeni diştaşı birikimlerinin ortamdan uzaklaştırılması gereklidir. Fakat unutmamak gerekir ki; periodontal tedavi ile elde edilenlerin sürdürülmesi için hiçbir işlem kişinin günlük ağız bakımı işlemlerini etkin bir şekilde uygulamasından daha yararlı olamaz.

Başlangıç Periodontal Tedavi Sonrası Öneriler:

Bilindiği gibi, komplike olmayan, basit gingivitis interdental ve marjinal dişetini etkileyen en yaygın dişeti hastalığıdır. Dişeti kanamasının başta gelen nedenlerinden biridir. Tedavisindeki başarısızlık yıkımın daha derin periodontal dokulara ilerlemesine ve erken diş kayıplarına neden olabilir. Diş plağını ve plak birikimini artıran ve/veya uzaklaştırılmasını engelleyen faktörlerin eliminasyonu başlangıç tedavi girişiminin ana hedefi olmalıdır. Basit gingivitis tedavisinde; dikkatli bir muayene yapılarak diş plağı, diştaşı, besin birikimi (food impaction), taşkın veya bozuk konturlu restorasyonlar, irritasyon oluşturan hareketli protezler ve cep derinlikleri değerlendirilmelidir.

Basit gingivitis tedavisi tek seansta bitirilmemeli ve sırasıyla şu aşamaları içermelidir.
1. Komplike olmayan gingivitis tedavisi plak kontrolünün öneminin hastaya anlatılması ve öğretilmesi ile başlamalıdır.
2. Dişler plak, diştaşı, boya gibi tüm eklentilerden arındırılmalı ve iyi bir polisaj işlemi yapılmalıdır. Polisaj, gingivitisin tekrarını önleyici önemli bir faktördür. Gingivitisin başlamasında ve diştaşı oluşumunun başlangıç aşamasında en önemli faktör olan bakteriyel plak polisaj yapılmamış pürüzlü yüzeylerde cok daha çabuk birikir.
3. Hasta kontrole geldiğinde dişeti gözlenir ve plak elininasyonunun etkinliği değerlendirilir. İltihabın hala mevcut olduğu alanlarda diştaşı ve plak eliminasyonu tam olarak başarılamamış olabilir. Tekrar temizlik işlemi yapılır, hasta plak eliminasyonu konusunda yeniden motive edilir. Tedavinin başarısı veya aşağıda sıralanan başarısızlık nedenlerinin değerlendirilmesi için hasta mutlaka kontrole çağırılmalıdır.

Gingivitis tedavisinde başarısızlık nedenleri:
· Özellikle mine-sement birleşiminin apikalinde kalan alanlardaki minik diştaşı partikülleri tam olarak elimine edilmemişse,
· Birikimler temizlendikten sonra iyi bir polisaj yapılmamışsa,
· Dişler üzerindeki eklentiler temizlenmiş ancak, irritasyonun primer nedeni elimine edilmemişse,
· Hasta etkin bir plak kontrolü yapamamışsa.

Tüm bu tedavi sırasında hastaya verilmesi gereken bilgiler ve öneriler:
1. Periodontal hastalıklar dişeti iltihabı ile başlar ve dişeti iltihabının en önemli etkeni diş plağıdır. Diş plağının kalsifiye olması ile diştaşı oluşur. Diştaşı pürüzlü bir yüzeye sahiptir ve üzeri daima kalsifiye olmamış plak ile örtülüdür. Böylece diştaşı, plak için uygun bir yuva oluşturarak iltihabın sürmesine ve şiddetlenmesine neden olur. Bu nedenle oluşmuş diştaşları mutlaka hekim tarafından temizlenmelidir. Temizlenmiş bir ağızda diştaşının yeniden oluşumu etkin bir ağız bakımı ile engellenebilir.
2. Hasta tedavi sonrası olası kanama konusunda uyarılmalıdır ve kontrole geldiğinde bu kanama alanları ve tipi değerlendirilmelidir. Kanama marjinal dişetinden geliyorsa, yeni oluşan plak bu kanamanın nedenidir ve plağın eliminasyonu problemi çözer. Kanama eğer cep tabanından geliyorsa kök yüzeyi tam olarak temizlenememiş ve kalan eklentiler, plak nedeni ile biyolojik olarak uygun nitelik kazandırılamamıştır. Kanamanın tam olarak eliminasyonu için bu eklentiler tamamen temizlenmelidir.
3. Diştaşı temizliği dişlere zarar verebilecek veya tehlikeli bir işlem değildir.
4. Diştaşı temizliği yapıldıktan sonra dişlerde hassasiyet olabilir, bu durum normaldir. Diştaşı temizliği sonrası önceden diştaşı ile örtülü yüzey açığa çıkar ve açığa çıkan bu yüzeyde soğuk ve sıcağa karşı duyarlılık olur. Bu duyarlılığın üç-dört günde geçmesi beklenir. Önemli olan, hastanın dişlerindeki duyarlılık nedeni ile etkin fırçalama ve ağız bakım işlemlerini ihmal etmemesidir.
5. Bazı hekimler diştaşı temizliği sonrası yeni oluşacak plağın mineralizasyonunu önlemek amacı ile anti-tartar diş macunu önerebilir. Bu tür diş macunlarının özellikle bu dönemde kullanılması hassasiyet olasılığını ve şiddetini artırabilir.

Periodontal Cerrahi Sonrası Postoperatif Öneriler:

Yapılan periodontal cerrahi işlem sonrası hasta yapması ve yapmaması gereken işlemler konusunda uyarılmalıdır. Hastaya yapılacak öneriler;
1. Cerrahi işlem sonrası 2 saat hiçbir şey yiyip içmeyiniz.
2. Ameliyat sonrası ilk 24 saat içerisinde sıcak yiyecek ve içeceklerden uzak durmanız gerekmektedir. Çiğneme operasyona dahil edilmeyen bölge ile yapılmalıdır. Yumuşak ve ılık yiyecekler uygundur. Asitli meyva suları, alkollü içecekler ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulması gerekmektedir. Aksi taktirde ağrıya neden olurlar.
3. Ameliyatı takip eden günlerde sigara içilmemelidir. Dişetini irrite ederek iyileşmeyi tehlikeye atacağından ve ağız içi sıcaklığını arttıracağından cerrahi işlem sonrası sigara içilmemesi gerekir.
4. Ameliyatı takiben 2 hafta süresince, eğer varsa, protezlerin mümkün olduğunca az kullanılması gerekmektedir.
5. Ameliyat yapılan bölgede pat yoksa veya düştüğünde süturlara bakmak için dudak ve yanağın kaldırılmaması gerekmektedir.
6. Ameliyat bölgesine konulan pat sizi rahat ettirmek ve yara bölgesini irritasyondan korumak içindir. Ağrıyı önler, yara iyileşmesini kolaylaştırır ve alışık olduğunuz aktiviteleri rahatlıkla sürdürebilmenizi sağlar. Pat ilk yerleştirildiği birkaç saat içinde rahatsızlık hissi verebilir. Dil veya parmakla patı oynatmayınız. Yerleştirilen pat küçük parçalar halinde kırılırsa panik yapmayınız. Büyük parçalar koparsa veya sizi çok rahatsız ederse doktorunuzu arayınız.
7. Hafif şişlikler olabilir. Operasyon bölgesinin üzerine ilk gün buz torbası hazırlayarak dışarıdan uygulayabilirsiniz. Sık olarak bir çay kaşığı tuz koyduğunuz bir bardak ılık su ile ağzınızı yavaşca çalkalayınız.
8. Operasyon sonrası ilk 4-5 saat içerisinde cerrahi bölgesinden bir miktar sızıntı olabilir. Bu da tükürüğünüze kırmızı renk verecektir. Bu durumda panik yapmayınız ve sızıntı devam ederse temiz bir gazlı bezi rulo haline getirip 20 dakika kadar kanama bölgesine bası yapacak şekilde uygulayabilirsiniz. Daha uzun süreli kanamalar doktorunuz tarafından kontrol altına alınmalıdır.
9. Operasyon sonrası ilk 24 saat içerisinde ürperti ve halsizlik hissi oluşabilir. Bu durum normaldir ve endişeye gerek yoktur. Günlük aktivitelerinize devam edebilirsiniz, ancak aşırı çaba gerektiren sporlar yapılmamalıdır.
10. Ameliyat sonrası iyileşme için doktorunuzun yazdığı reçeteyi uygulayınız. Eğer doktorunuz önermişse antibiyotikleri tarif edilen şekilde kullanınız. Ameliyat sonrası ağrınız olursa ağrı kesici alabilirsiniz. Bu durumda aspirin veya benzeri salisilik asit türevi ilaçlar alınmamalıdır.
11. Ameliyat edilmeyen bölgelere normal fırçalama işlemlerini uygulayabilirsiniz. Ameliyat bölgesindeki dişlerin ise çiğneme yüzeylerini fırçalayınız. Pat uygulanmamışsa o bölgedeki dişleri de fırçalayabilirsiniz. Ancak, dişipi kullanırken dişeti altına inmeyiniz. Doktorunuz önermişse fırçalama işlemleri sonrası önerilen ağız gargarasını kullanabilirsiniz.
12. Yemek sonrası ağzınızı çalkalayın. Patın üzerini nemli pamukla veya kulak temizleme çubuğu ile silebilirsiniz.
13. Doktorunuzun önerdiği süre (1 hafta veya 10 gün) sonunda dikişlerinizi aldırmak ve kontrol için doktorunuzu arayınız.
 
Eğer damaklarınız şişmişse, acıyorsa ve dişlerinizi fırçaladığınız zaman kolayca kanıyorsa, yalnız değilsiniz; Amerikalı yetişkinlerin neredeyse yüzde 80’inde bir tür damak (periyodontal) hastalık bulunuyor. Bunların en yaygın olanlarından biri de, dişler ve damaklar arasında bakterilerin birikerek tahrişe, iltihaplanmaya ve kanamaya neden olduğu diş eti iltihabı. Tedavi edilmediği takdirde, peritodontit gibi daha ciddi damak hastalıklarına ve en sonunda kemiklerin hasar görmesine ve kemik kaybına dek ilerleyebilir.

Ancak diş eti iltihabı hem önlenebilir hem de tedavi edilebilir. İlaç ve bağışıklık azalması gibi etkenler sizi diş eti iltihabına karşı daha savunmasız hale getirse de, en yaygın nedeni yetersiz ağız hijyenidir. Her gün fırçalama ve diş ipi kullanma, düzenli profesyonel temizlik, ciddi olma olasılığına sahip bu rahatsızlığa yakalanma riskinizi kayda değer ölçüde azaltabilir. Eğer diş eti iltihabına yakalandıysanız, profesyonel temizlik bu hasarı tersine çevirebilir.


TEŞHİS VE TEDAVİ İÇİN DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ!

Bulgu ve Belirtiler

Erken safhadaki damar hastalığı nadiren acı verici olduğundan ötürü, farkına bile varmadan diş eti iltihabına yakalanabilirsiniz. Ancak çoğu zaman sizde aşağıdaki gibi uyarı sinyallerinin görülmesi olasıdır:

· Damaklarda şişme, yumuşama, kızarma.

· Acımasa bile kolayca kanayan damaklar. Birçok insan damaklarında bir değişiklik olduğunu, önce diş fırçalarının kılları pembe olduğu zaman tespit eder. Bu damakların hafif bir baskıyla bile kanadıklarının işaretidir.

· Damaklarınızın renginde sağlıklı pembe renkten tozlu kırmızı renge doğru bir değişim meydana gelir.


TEŞHİS VE TEDAVİ İÇİN DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ!

Sebepleri

Diş eti iltihabı plak ile baş gösterir. Öncelikle bakterilerden oluşan bu görülmez, yapışkan şerit besinlerin içindeki nişastaların ve şekerlerin, ağzınızda normal koşullarda bulunan bakterilerle etkileşime girmesi durumunda dişlerinizin üzerinde oluşur. Dişlerinizin fırçalanmasıyla plak çıkar, ancak kısa süre içerisinde, genellikle 24 saat içinde yeniden oluşur.

Dişlerinizin üzerinde iki veya üç günden daha uzun süre kalan plak diş eti çizginiz altında, plağın çıkarılmasını daha zorlaştıran ve bakteriler için bir yuva işlevi gören tartara (diş taşı) dönüşecek şekilde sertleşebilir. Ayrıca, tartardan genellikle fırçalama ve diş ipi kullanımı ile kurtulamazsınız, çıkarılması için profesyonel temizlemeye ihtiyacınız olacaktır.

Plak ve tartar dişleriniz üzerinde ne kadar kalırsa, damağınızın, dişlerinizin etrafındaki kısmı olan diş etinde o kadar tahriş meydana getirir. Zaman içinde, dişleriniz şişer ve kolayca kanar.

Plaka şimdiye dek diş eti iltihabının bilinen en yaygın nedeni olsa da, rahatsızlığın kötüleşmesine, aşağıdakiler de dahil olmak üzere başka etkenler de katkıda bulunabilir:

· İlaçlar. Reçeteyle verilen veya tezgah altından satılan yüzlerce antidepresan ve soğuk şifa maddesi vücudunuzdaki tükürük üretimini azaltan muhteviyat içermektedir. Tükürüğün dişleriniz üzerinde temizleyici etkisi olduğundan ve bakteri büyümesini engellemeye yardım ettiğinden ötürü, bu durum plak ve tartarın daha kolay oluşabileceği anlamına gelir.
Diğer ilaçlar, özellikle nöbet önleyici ilaçlar, kalsiyum kanalı tıkayıcıları ve bağışıklık sisteminizi baskıya maruz bırakan ilaçlar da, zaman zaman damak dokusunun (diş eti hiperplazyası) aşırı büyümesine neden olarak, plağın çıkarılmasını çok daha zor hale getirebilir.

· Virüs ve mantar enfeksiyonları. Bakteriler diş eti iltihabı vakalarının çoğundan sorumlu olsa da, virüs ve mantar enfeksiyonları da damaklarınızı etkileyebilir. Örneğin akut herpetik jinjivostomatit, herpes virüsünün neden olduğu, çoğu zaman damakların iltihaplanmasına ve ağzınızın her yanında, küçük, acıyan yaraların oluşmasına yol açan bir enfeksiyondur. Normal şartlarda ağzınızda bulunan mantarın denetim dışı büyümesinden ileri gelen ağız aftı, diliniz de ve yanaklarınızın iç kısımlarında krem gibi beyaz lezyonların oluşmasına neden olur. Zaman zaman bunlar ağzınızın tavanına, bademciklerinize ve damaklarınıza da yayılır.

· Diğer hastalıklar ve rahatsızlıklar. Doğrudan ağzınız ile alakalı olmayan bazı sağlık sorunları yine de damaklarınızı etkileyebilir. Lösemi hastası olan insanlarda, örneğin, lösemi hücrelerinin damaklarını işgal etmesi ile diş eti iltihabı oluşabilir. Başka rahatsızlıklar, örneğin kronik ve iltihaplı bir hastalık olan oral lichus planus ve ender görüşen özbağışıklıkla ilgili cilt hastalıkları pemfigus ve pemfigoid damakların o kadar şiddetli biçimde iltihaplanmasına neden olabilir ki, damaklar alttaki dokudan sıyrılarak çıkabilir.

· Hormon değişiklikleri. Hamilelik esnasında, damaklarınız plağın zararlı etkilerine karşı daha da hassastır. Eğer sabah halsizliğiniz varsa sorunda daha da katlanır, bulantı ve kusma dişlerinizi düzenli olarak fırçalamayı zorlaştırabilir.

· Kötü beslenme. Kötü beslenme, özellikle de kalsiyum, C ve B vitaminleri açısından fakir bir beslenme periyodontal hastalığa katkıda bulunabilir. Kalsiyum önemlidir, çünkü dişlerinizi destekleyen kemikler de dahil olmak üzere kemiklerinizin gücünün korunmasına yardımcı olur. Çoğu yetişkin için tavsiye edilen günlük alım günde 1.200 miligram olmalıdır, hamile iseniz veya menopoz sonrasında, halen HRT kullanmayan bir kadınsanız 1.500 miligram olmalıdır. C vitamini bağ dokuların bütünlüğünün korunmasına yardımcı olur. Ayrıca, oksijenin vücudunuzda metabolize edilmesiyle üretilen maddeler olan serbest radikallerin dokuları mahveden etkilerine karşı çıkan güçlü bir antioksidandır. Birçok meyve ve sebze C vitamini açısından zengin olsa da, sigara içerseniz, sınırlı beslenirseniz veya anoreksiya nervoza gibi bir yemek yeme bozukluğunuz varsa aldığınız vitamin düzeyleri düşük olabilir. Sadece inek sütü veya güçlendirilmiş formüller ile beslenen çocuklarda da C vitamini düşüklüğü olması olasılığı vardır.

Risk Faktörleri

Diş eti iltihabı herkeste oluşabilse de, birçok kişi damak sorunları ile ilk olarak, ergenlik sürecinde, daha sonra yaşam boyunca çeşitli derecelerde karşılaşmaktadır. Buna katkıda bulunan en yaygın etken, düzgün ağız hijyeninin eksikliğir, ancak aşağıdakiler de dahil olmak üzere başka etkenler de riskinizi artırabilir:

· Diyabet. Eğer diyabet hastası iseniz, artan şeker düzeyleri vücudunuzun birçok bölümünde zarara yol açabilir, ağzınız da istisna değildir. Diyabet dişlerinizin çürümesi, diş eti iltihabı, diş kaybı ve çeşitli başka enfeksiyonların riskini artırır. Ayrıca, ağız kuruluğu geçirmenizi daha olası hale getirir, bu da damak hastalığına yakalanma riskinizi artırır.

· Bağışıklıkta düşüş. Eğer bağışıklık sisteminiz zayıflamışsa, damak enfeksiyonları da dahil olmak üzere, her türlü enfeksiyonlara karşı daha savunmasız olursunuz.


TEŞHİS VE TEDAVİ İÇİN DOKTORUNUZA BAŞVURUNUZ!
Ne zaman tıbbi yardım alınmalı

Sağlıklı damaklar sıkı ve soluk pembe olur. Eğer damaklarınız şişer, tozlu kırmızı bir renk alır ve kolayca kanarsa, dişçinize görünün. Ne kadar kısa süre içerisinde bakım alırsanız, zararı geriye çevirme ve daha ciddi sorunları önleme şansınız o kadar yüksek olur.
 
Diş etlerimde morluklar var ve gördükçe moralim bozuluyor .Diş etlerimi nasıl temizleyebilirim?Bu konuda yardımlarınızı bekliyorum arkadaşlar.
 
benim gittiğim doktor diş etlerime masaj yapmam ve onlarıda fırçalamam gerektiğini söyledi kan akımını hızlandırmak içinmiş dene istersen...
 
ben iki defa ameliyat oldum dişimden canım yirmilikler çene kemiğime yapışıktı kesip aldılar ama inan çok ağrı duymuyosun sonrasında biraz oluyo ama geçiyor hiç canını sıkma geçmiş olsun
 
diş etini neden kesecekler canım anlatmamışsın ama ben yinede cevap vermek istedim. benim diş etim kesildi yaklaşık bir sene önce. oturduğum şehirde bir doktor tarafından amaaa sonra gittiğim diş hastanesinde çok tepki aldı o doktor. yanlış teşhis yüzünden diş etlerimin bir kısmından oldum. diş etlerim dış taşı nedeniyle biraz şiş duruyordu. ama alt çenemdeki diş etlerimde sarkma söz konusuydu. bunun sebebi diş taşı değil bazı kadınlarda üzüntüden dolayı olan çene kemiği erimesiymiş. tabii gittiğim doktor (bilinçsiz insan) bunun bilincinde olmadığı için beni diş etlerimin kesilmesine ikna etti. haa canım acıdımı yapıldığı anda hiçbirşey hissetmedim. ama ağzımdaki uyuşma geçtikten sonra bir kaç hafta doğru düzgün yemek yiyemedim. ağzımda bir sürü yara oldu. seni korkutmam istemem ama diş etlerini kestirmeden iyice düşün derim. ben çok pişman oldum ayrıca üniversite hastanesindeki doktorlardan da bir sürü laf yedim. Bilgine.
 
Ben ortodontik tedavi görüyorum.Bu tedavim bitmek üzere.Bir dişim arkadan öne doğru getirildi.Bu diş etle birlikte geldi.Diş etini kestirmem estetik açıdan.Diş kökünün üzeri diş etiyle kaplı.
 
bende amiliyat oldum ağzımdan üstelik kis aldılar orda kitle oluşmuş zamanla kemiği eriten intahap orda bir kitleye neden olmuş amiliyatla o cıkarıldı yerine o bölgeye kemik takıldı gref dedikleri bir madde o zamanla oraya yerleşip sertleşerek kemik görevini görüyor amiliyatım birbuçuk saat sürdü hiç acı hissetmedim daha sonrada azımın içinde bir sürü dikiş olmasına rahmen hiç sorun yaşamadım ama bunları yaparken gercekten eğitimli ve konusunda uzman birine yaptır mesela ben amiliyatı özel hastanede yaptırcaktım beklemek istemediğim için ama ordaki doktor bunun çok hassas bir durum olduğunu çünki takılan metaryal iyi yerleşmesse burnumun çökeceğini yada orda sorunlar ola bileceğini söyledi ve ankarada 75 yıl hastanesinin bu konuda çok iyi olduğunu önerdi ve gercektende orda oldum her şey çok kolay gelişti hiç korkma inan acı falan duymuyorsun üstelik sağlığın için gerekliyse boşuna kacma ben korkumdan kactım sonunda sorun okadar büyüdü ki ve mecbur yaptırdım ama acımıyor sonrada öyle ağrı falan olmuyor benim sadece yüzüm çok şişmiş ve morarmıştı ama 3 gün sonra indi zamanlada morarmalar gecti ama bana başka bir işlem uygulandı yani bayağı büyük bir sorunum vardı buna rahmen hiç acı olmadı üstelik
 
Benim bildiğim diş etlerindeki morluklar diş eti hastalığına işarettir. Mutlaka bir doktora kontrol ettirmelisin.
 
banada doktor dedi esasında ama çok korkuyorum yaptıramadım. o anda hissetmeyiz ama sonra tabi olur, birde düzgün olurmu diye tereddütlerim varfisfisfis
 
arkadaşlar ben 28 yaşındayım ve seneelrdir diş etlerim kanar ve çekildiler bayağı. Burdaki diş hekimi arkadaş sağolsun yönlendirdi beni periodondoloji uzmanına gözüktüm. Diş etlerinin içindeki iltihapalar yapıyomuş temizliycez dedi(subgingival küretaj) diye bir yöntem tamam dedim günde aldım ama... Bu arada başka bir doktora gittim normal bir diş hekimi oda tekrarlar, o dişlerin sökülmesi lazımki iltihap kurusun dedi. Aklım karıştı yaa öbür doktoru şimdilik iptal ettim biraz daha araştırıyorum. Benzer durumda olanlar varmı acaba:çok üzgünüm:
 
arkadaşlar ben 28 yaşındayım ve seneelrdir diş etlerim kanar ve çekildiler bayağı. Burdaki diş hekimi arkadaş sağolsun yönlendirdi beni periodondoloji uzmanına gözüktüm. Diş etlerinin içindeki iltihapalar yapıyomuş temizliycez dedi(subgingival küretaj) diye bir yöntem tamam dedim günde aldım ama... Bu arada başka bir doktora gittim normal bir diş hekimi oda tekrarlar, o dişlerin sökülmesi lazımki iltihap kurusun dedi. Aklım karıştı yaa öbür doktoru şimdilik iptal ettim biraz daha araştırıyorum. Benzer durumda olanlar varmı acaba:çok üzgünüm:


Canım bence bir an önce periodontoloji uzmanına git ve tedavine başla, geç kalma, inan hiç korkulacak bir tedavi değil,eğer kurtulmayacak olsa zaten tedaviye başlamaz doktor, geçmiş olsun kafanı karıştırma, tedavine başla, sevgiler
 
dişte böyle bir problem ilk defa duyuyorum.hayatımda bir kere diş çektirdim onada çok korktum ama korkulacak bireyde yokmuş.ama diş eti kestirmek deyince kulaga ürkütücü geliyor.doktorlara güvenmek lazım başka çare yok.geçmiş olsun şimdidena.s.
 
X