İnanın sizde kendimi gördüm. Aynı şeyleri yaşadım. Hikayemizin başı aynı, umarım sonumuz benzemez.
Bir dediğimi iki etmez, gözümün içine bakardı. İki yıl birlikteliğin ardından evlenme planları kuruyorduk. Bir gün geldi, "ara verelim" dedi. "Daha genciz öbür yaz için plan yaparız" dedi. Ne diyeceksin, ayrılmıyor, kafasını dinlemek, kalbini dinlemek için uzaklaşmak istiyor adam.
İki hafta geçti. Ne aradı ne sordu. Bir sefer aradım, telefonda sesi soğuk. "Bittiyse bu iş bitti, oyalama" dedim. Yok öyle birşey, seni seviyorumlar falan. Sonradan öğrendim ki daha tatile çıkmadan, bu konuşmaları yapmadan çok önce eski kız arkadaşıyla karşılaşmış, tekrar görüşmeye başlamışlar. Ben de yedeklenmişim, ne olur ne olmaz diye.
Tatil dönüşü bir baktım kıza yüzük falan bakıyor, ortak arkadaşlarımızla bile tanıştırmış, kimsenin de bana söylemeye dili varmıyor. Günlerce ağladım ama onun yanında hiç bozuntuya vermedim. Hatta başkalarıyla görüştüm.
Bir kaç ay sonra baktım kapımda. "Olmadı senden sonra seni tanıdıktan sonra onunla yapamadım" dedi. İlk başta nazlansam da en sonunda barıştık, seviyordum adamı çünkü. Hatta evlendik bir sonraki yaz.
Keşke hiç dönmeseymiş, keşke evlenmeseymişiz. Araya bir kere soğukluk girdi mi hiç bir şey eskisi gibi olmuyor. Ve yıllar sonra bir tartışmamızda "bana hiç saygın yok" dedim o da bana "sen herşeye rağmen bana evet dediğin gün saygımı kaybettin" dedi.
Allahtan hayırlısını diliyorum sizin için. Hayırsızsa varsın dönmesin. Hiç üzülmeyin. Bir yerde bırakın onu yolunuza devam edin. Kaderinizde varsa zaten olacaktır, peşine düşmeyin.
Çok uzun oldu kusuruma da bakmayın lütfen.