Bebek Gelişimi

Rline

Guru
Kayıtlı Üye
17 Aralık 2012
2.189
193
Bebek Gelişimi

--------------------------------------------------------------------------------

BEBEĞİN AĞIRLIĞI
Her bebekte farklılık göstermekle birlikte ortalama bebek ağırlığı 3.4 kg.‘ dır. Erkek bebeklerin ağırlığı kız bebeklere göre biraz daha fazladır.
Ağır bebekler: 4.5 kg. Üzerinde doğum ağırlığı olan bebekler normalden ağır olarak kabul edilirler. Ama bilinenin aksine bu bebekler ekstra sağlıklı olarak kabul edilmezler. Şeker hastası olan annelerin bebekleri normalden daha ağır olabilirler.
Hafif bebekler: Eğer bebeğin doğum ağırlığı 2.5 kg dan daha az ise bu bebekler düşük doğum ağırlıklı bebekler olarak adlandırılırlar. Bu bebeklerin normal bebeklerden tek farkı daha sık beslenmeye ihtiyaçları olmasıdır. Eğer bebeğin ağırlığı 2.3 ile 2.5 kg. Arasında sağlıklı görünse bile önlem olarak özel bakıma alınabilir. Bu bebeklerde en sık görülen sorunlar nefes alma, emme problemleri ve vücut sıcaklığı sorunlarıdır.
Eğer bebek 2.3 kg. Altında bir doğum ağırlığında ise özel bakım gereklidir.
İLK MUAYENE
Doğumdan 24 saat sonra bebek tıbbi bir kontrolden geçirilir. Bu muayenenin ailenin yanında yapılmasının aileyi tatmin emektedir. Bu muayenede sırasıyla bebeğin kilosu, ve vücut ölçümleri (baş çevresi,boyu) yapılmaktadır. Sonra sırasıyla kalp ve akciğerleri dinlenmekte, iç organlarının elle muayenesi yapılmaktadır. Ayakları, bacak boyu, kalça çıkığı muayenesi ayrıca yapılmaktadır. Daha sonra erkek çocuklarda testislerin yerinde olup olmadığı kontrol edilmektedir. En sonda bebeğin omurgası ve makatı kontrol edilmektedir. Bu muayene sırasında merak edilen her soru sorulmalıdır.
YENİ DOĞAN BEBEKTEKİ ALIŞILMADIK ANCAK NORMAL OLAN DURUMLAR:
Deri:
Yeni doğanın derisini rengi pembe-kırmızıdır. Bu derinin inceliğinden kaynaklanmaktadır.
Renk değişimi:
Bebeğin kan dolaşımı henüz çok düzenli olmadığından elleri ve ayakları mavi-mor görünebilir.
Noktalar(spot):
Genellikle burun çevresinde görülen beyaz noktalar henüz tam olarak çalışmayan ter bezlerinden kaynaklanmaktadır. Bu birkaç hafta kalabilir. Yine yüzde kırmazı plakalar halinde olan döküntüye “toksik eritem” olarak adlandırılır ve tedavi gerekmeden kendiliğinden düzelir.
Mavi yamalar:
Bunlar mongol lekeleri olarak ta bilinir ve deri altında mavi pigmenti n geçici birikiminden kaynaklanır.
Soyulma:
İlk günlerde bebeğin derisi soyulabilir. Bu özellikle avuç içi ve ayaklarda görülür. Bu hafif nemlendiriciler ile çözümlenebilir.
Saç:
Bebeklerin saç miktarı çok farklı olabilir. Ama genellikle doğum sırasındaki saçlar dökülür. Vücuttaki siyah tüyler ise zamanla dökülür.
Konak (saçlı derideki kepek benzeri birikim) :Konak
Bebeğin saç diplerinde görülen kirli sarı renkte kabuklu bir deri hastalığıdır.
Bebeğin başına banyo yapmadan önce temiz bir tülbente kızdırılıp soğutulmuş zeytin yağını sürüp, hafifçe ovalayıp yumuşamasını bekleyin.
Banyo esnasında o bölgeyi hafifçe ovarak yıkayın.Bu işlemi kabuklar kayboluncaya dek birkaç kez tekrarlayın.
Bu da deri soyulmasının bir türüdür ve temizlikle bir ilgisi yoktur
BAŞ
Biçimi:
Bebeğin başı doğum sırasındaki travmalara uygun olarak değişik bir şekilde görülebilir. Bu kafanın hasarlandığı anlamına gelmez.
Bıngıldaklar:
Bunlar henüz kafa kemiklerinin birleşmediği yerlerdir. Bıngıldaklar sağlam bir zar ile kaplıdırlar ve normal temas ile hasar görmezler. Bazen nabız atışı şeklinde bıngıldakta hareketlenme olabilir. Bu tamamen normal bir durumdur. Eğer bıngıldak içeri basık görünüyorsa bebeğin nispeten susuz kaldığının bir bulgusu olabilir. Eğer bıngıldak dışarı doğru çıkık ve bebek ağlamıyorsa, bu bir hastalık göstergesi olabilir ve doktora görünmek gereklidir.
GÖZLER
Şaşılık:
İlk günlerde olan şaşılık normaldir. Bebek gözlerini hareket ettirirler. Ak onları kontrol edinceye kadar gözleri kayabilir. Bu durum 6. Ayda düzelir. Ancak sabit bir şaşılık varsa doktora görünmek gereklidir.
KULAKLAR
Akıntı:
Kulak yolu kendi ürettiği balmumu benzeri bir salgıyla kendi kendini temizler. Ancak bu salgı ile iltihap akıntısının karıştırılmaması önemlidir.
Ağız:
Bebeğin dili altındaki doku nedeniyle erişkinlere göre daha hareketsizdir. Bu dilin hareket etmediği kanaatini doğurabilir. Bu zamanla düzelir. Ve gerçekten bağlı dil olarak adlandırılan durum az görülen bir durumdur. İlk yaş günüde dil tamamen hareket etmelidir.
Üst dudaktaki kabarcıklar:
Bunlar emme sonucunda oluşan kabarcıklardır ve bebek emdiği sürece görülebilirler.
Beyaz dil:
Yalnızca anne sütüyle beslenen bebeklerin dilinin beyaz olması normal bir durumdur.
Pamukçuk:

Ağız içinde oluşan beyaz lekelerdir. Ağrı nedeniyle bebeğin emmesini engeller. Bunu gidermek için;

Bir fincan suya bir çay kaşığı karbonat atıp karıştırın.
Parmağınıza temiz tülbent sararak, bu karbonatlı su ile bebeğin ağzını bastırarak günde üç dört kez temizleyin.
Her emzirmeden önce göğüslerinizi silin ve kaynamış soğumuş su ile durulayın.
Sıvı dolu keseler:
Bunlar damakta görülebilen zararsız kistlerdir.
Memeler:
Yeni doğan kız ve erkek bebeklerde memelerin şişkin olması hormonlara bağlı bir durumdur ve doğumdan 3-5 gün içinde belli olurlar. Bazen az miktarda süt benzeri salgı da gelebilir. Bunun kesinlikle sıkılmaması gereklidir.
Göbek Bakımı:

Bebeklerde yeterli göbek bakımı yapılmaması ölümle sonuçlanabilecek hastalıklara neden olabilir. Bunu önlemek için:

Bebeğe mikrop bulaştırmamak için elerinizi yıkayın.
Mersollü veya alkollü bir pamukla göbek kordonunu ve çevresini iyice silin.
Göbek kordonunu içine alacak biçimde hazır sargı bezi veya ütülenmiş bir bez ya da tülbentle göbeği sarın.
Göbeğe kesinlikle lokum,hamur,pudra gibi şeyler koymayın.
Bebeğinizi, göbeği düşünceye kadar silerek temizleyin ve göbeği düşdükten sonra banyo yaptırın
Eger göbek ve çevresi kızarık, şiş ve göbekten akıntı geliyorsa en yakın sağlık kuruluşuna, başvurun.
Cinsel organlar:
Erkek ve kız bebeklerin cinsel organları hormonlar etkisiyle büyük görünebilir. Cinsel organlarda kızarıklık, şekil değişiklikleri bulunabilir bunlar ilk muayene sırasında doktor tarafından kontrol edilecektir ancak bu sırada merak edilen her şey doktora sorulmalıdır.
İnmemiş testis:
Erkek çocukların testisleri karın içinde gelişir ve torbaya doğum öncesinde inerler. Eğer ilk muayene sırasında doktor torba içinde testisleri hissetmezse bu her zaman inmemiş testis anlamına gelmez testisler hareketli-retraktil- de olabilirler. Eğer testis gerçekten inmemişse gerekli tıbbi müdahale zaman içinde yapılacaktır.
Kapalı sünnet derisi-fimozis:
Yeni doğanların sünnet derisi genellikle sıkıdır. Sünnet derisi geri çekilemez çünkü bu yaşta elastik değildir.
Katran renkli dışkı:
Mekonyum: bu siyah-yeşil renkte yapışkan olan dışkı bebeğin ilk dışkısıdır. İlk gün bu dışkının gelmemesi doktora söylenmelidir.
Dışkıda kan:
Nadiren bebeğin dışkısında kan görülebilir. Bu doğum sırasında olan kanamanın yutulmasından kaynaklanmaktadır. Ancak bezin doktora gösterilmesi gerekebilir.
Kırmızı idrar:
Çok erken gelen idrar kırmızı renkli ürat kristalleri içerebilir. Benzer şekilde bezin doktora gerekebilir.
Sık idrar:
Bebeğiniz 24 saat içinde 30 kereye kadar idrar yapabilir. Anormal olan 4-6 saat boyunca idrarını yapmamasıdır.
Pişik:

Bebeğin boyun, koltuk altı, kasıkları ve kalçalarının kızararak iltihaplanmasıdır.
Bebeğin her altı değiştirildiğinde ılık su ile yıkayın ve altına muşamba bağlamayın.
Cilt koruyucu yumuşatıcı merhemler veya kızdırılıp soğutulmuş ılık zeytinyağı sürün.
Altını sık sık değiştirin ve idrar veya dışkıyı dışarı sızdırmayacak kalınlıkta bez kullanın.
Bebek çamaşırları temizliğinde deterjan yerine sabun veya sabun tozu kullanın ve bol su ile durulayın.
Vajinal kanama:
Kız bebeklerde çok az miktarda vajinal kanama görülebilir, bu annenin hormonlarından kaynaklanmaktadır.
Vajinal akıntı:
Berrak veya beyaz renkli bir vajinal akıntı normaldir ve birkaç gün içinde kesilir.
Burun akıntısı:
Az miktarda burun akıntısı normaldir ve bebeğin soğuk aldığı anlamına gelmez.
Gözyaşı:
Bir çok bebek 4-6 haftalık oluncaya kadar gözyaşı dökmeden ağlarlar. Bu da normaldir.
Gözlerde Kızarıklık ve Çapaklanma
Gözlerde kızarıklık, çapaklanma varsa;
Bebeğinizin göz temizliğini yapmadan önce kendi el ve tırnak temizliğinizi yapın.
Kaynamış ılıtılmış suya batırılmış ve iyice sıkılmış temiz bir tülbentle içten dışa doğru silin.
Terleme:
Bebeklerin ısıyı alıp kaybettikleri yerleri başlarıdır. Bazı bebeklerin boyunlarında da terleme olabilir.
Kusma:
Beslendikten sonra bir miktar kusma normaldir.
BEBEĞİ TUTMA VE TAŞIMA
Yeni doğan bebeklerin düşürülme korkusu içgüdüsel olarak bulunmaktadır. Henüz başını tutamayan bir bebeğin başı desteklenemediğinde başı arkaya düşecek ve bebek iç güdülerinden gelen korkuyu yaşayacaktır. Bebek her kucağa alındığında onun bütün vücudunu destekleyecek şekilde tutmak gereklidir. Onu kendinizi belli etmeden kucaklamanız onu yalnızca korkutacaktır.
GİYİM:
Bazı bebekler giyinmekten ve bezlenmekten hoşlanmaz. Bunların başlıca sebepleri şunlardır:
- Soğuk bir yüzeye vücutlarının temas etmesi çıplak derilerinin havayla temas etmesi
- Kıyafetlerin başlarının üzerinden çıkarılması
- Ayaklarının havada tutulması
Deneyler çevre sıcaklığı 29 derece civarına geldiğinde vücudun sıcaklık üretimini durdurduğunu göstermektedir. Buna göre normal doğum ağırlığındaki bir bebeğin giyimi bulunduğu ortamın sıcaklığına göre çabuk değişebilir olmalıdır.
Bebeğin asıl ısı kaybı başından olmaktadır. Buna göre başı korunmalıdır.
Derin uykuda bebek soğuğa daha duyarlı olmaktadır. Derin uykuda bebek arada sırada kontrol edilmelidir. Bebeğin üşüdüğünün belirtileri: nefes alma hızı artar. Huzursuzdur.
Bebek daha çok üşüdükçe daha sakinleşir. Ve bu halde onu sarmak içerideki soğuk kıyafetlerin izolasyonuna ve bebeğin daha çok üşümesine yol açar. Bu durumda bebek sıcak bir ortamda soyulmalı ve kıyafetleri değiştirilmelidir.
Yazın bebeklerin kıyafetlerinin pamuklu olmasına özen gösterin. Sentetik kıyafetlerden kaçının. Eğer bebek çıplak iken mutluysa ortam müsaitse bırakın çıplak kalsın. Dışarıda ise güneşten koruyun.
BEBEĞİN TEMİZLİĞİ
Bebeklerin altları dışında sık temizlenmeye ihtiyacı yoktur. Genellikle kordon düşünceye kadar bebeğin yıkanmaması önerilir. Banyo yerine vücudunu ıslak bezle silebilirsiniz. Bu sırada burun ve kulaklara kulak temizleme çöpü sokmayınız.
İdrar ve kaka alışkanlıkları
Bebeğin ilk kakası siyah-yeşil renkli katran kıvamındadır ve mekonyum olarak adlandırılır. Eğer ilk gün kaka yapmamışsa doktor haberdar edilmelidir.
Kakanın değişmesi: Mekonyum sonrası kaka kahverengi-yeşil yarı sıvı ve içinde katı parçalar bulunan bir haldedir. Eğer kaka sizi endişelendiriyorsa bezi alın ve doktoruna sorun.
Kaka alışkanlığının oturması:
Anne sütü alan bebeklerin kakası sarı macun kıvamında olur. Fakat bazen yeşil renkli ve sıvı olabilir. Önemli olan bebeğin genel durumudur kakasının değişimi çok önemli değildir. Hazır mama alan bebeklerin kakası daha fazla ve daha yoğundur.
Kabızlık:
Biberon alan bebekler günde birkaç kez kaka yaparlar ancak meme alan bebekler birkaç gün kaka yapmadan geçirebilirler. Biberon alan bir bebek iki günde bir kaka yapıyorsa bunun sebebi genellikle suyu az içmesidir
İshal:
Biberon alan bebekte ishal başlarsa doktora görünmek gerekir eğer eşlik eden kusma da varsa acil muayene gereklidir. Gastroenterit denilen sindirim yollarının iltihabı küçük bebekler için tehlikeli olabilir. Ancak ishallerin çoğu iltihaptan değil yiyeceklerdendir.
Renk değişiklikleri:
Katı gıdaya başlamadan önce verilen bazı gıdalar kakanın renk değişikliğine yol açar.
İdrar:
Önemli olan idrarı ne kadar sık yaptığı değil yapmadığı önemlidir. Birkaç saatlik kuru kalan bebeği dikkatle izlemek gerekir. Ağlama ve sakinleştirme bebekler ağladığında genellikle bunun bir sebebi vardır.
İsilik:
İsilik, hafif kırmızılıktan cerahatli iltihaba kadar değişen görüntülerde olabilir. Erken dönemde hafif kırmızılıkla başlar, ama ileri dönemlerinde iltihaplı hale dönüşebilir. İsilik, bebeğin altını silerken kullanılan bezlerin yapıldığı maddelere karşı alerjiden olduğu gibi idrarın asitliğinden de kaynaklanabilir. Veya her ikisi birden de olabilir. Çözüm basittir. Ilık su en iyi çözümdür. Bebek her altını kirlettiğinde altı hemen temizlenmedir. Mümkün olduğunda altını açık bırakın ve bu halde tutun.
YENİDOĞAN TARAMA TESTLERİ
Belirtiler
Koruyucu sağlık hizmetlerinin en önemli parçasını taramalar oluşturur. Tarama testlerinin en yaygın bir şekilde uygulandığı dönem yenidoğan dönemidir Metabolik hastalığın bulgu vermeden ve geriye dönüşümsüz zararlar oluşturmadan teşhisini koymak temel amaçtır. Taramada kullanılan testler ile tanı amaçlı testler arasındaki farklılık vardır. Tarama testi sağlıkla ilgili bir sorun olabileceği konusunda uyarır. Tek başına kesin olarak hastalığın olduğunu söyleyemez. Şüphe edilen durumlarda kesin tanı koydurucu testler yapılmalıdır.
Günümüzde tarama programına alınması gerekli iki hastalık vardır. Birincisi fenilketonüri hastalığıdır. Yenidoğan bebeklerde görülen fenilketonüri hastalığı tedavi edilebilir zeka geriliklerinin en önemli nedeni olup erken konulan teşhiş ile önlenebilmektedir. Fenilketonüri, yenidoğan bebeklerin karaciğerindeki fenilalanin hidroksilaz enzim eksikliği sonucu ortaya çıkan doğumsal metabolik bir hastalıktır. Doğumda normal olan bebekte beslenmeyi takiben metabolize olamayan ve biriken fenilalanin ve artıkları giderek beyin dokusuna toksik etki gösterir. Zeka geriliği beş ve altıncı aylarından sonra belirgin hale gelir. Tedavisi fenilalaninden kısıtlı diyettir. Tedavi iyi ve yeterli sürede uygulandığı zaman çocuk beklenen zeka potansiyeline ulaşır. Bunu başarabilmek için erken tanı önemlidir.İkincisi tiroid bezinin yokluğu veya az çalışması sonucunda oluşan doğumsal hipotiroididir. Önlenebilir zeka geriliğinin önemli nedenlerinden bir diğeridir. Erken tanı ile hormon tedavisi verilerek zeka geriliği önlenebilir.
Sağlıklı zamanında doğmuş bebeklerde kan örneği ilk 7 gün içinde olmalıdır. Eğer ilk örnek ilk 24 saat içinde alındı ise, bebek 1-2 haftalık olunca yeni bir örnek alınarak metabolit birikimi ile giden metabolik hastalıklar için yeniden test edilmelidir.
Metabolik tarama amaçlı kan örneği alınması için en ideal zaman bebeğin proteinli besinler almaya başlamasından 24 saat sonrası, ilk 72 saatlik süredir. Metabolik tarama amaçlı kan örneği özel filte kağıtlarına alınır. Bu kağıtların üzerine hasta ile ilgili tüm bilgiler, adres ve telefon eksiksiz olarak yazılır. Sonuçlar iki veya üç hafta içinde belli olur. Kan örneği yetersiz ise veya şüpheli ise yeni örnek istenir.
İşitme taraması ve görme her yenidoğan bebeğe uygulanması gereken bir taramadır. Bebeğin gözlerinin ışık veya objeye fikse olup takip etmesi ile görme taraması yapılır. Prematür doğum öyküsü, ailede çocukluk çağı görme problemlerinin olması bebeğin ayrıntılı tetkiklerle taranmasını gerektirir.
Ayrıca yenidoğan döneminde gelişimsel kalça displazisi, konjenital kalp hastalıkları, hiposfadias, inmemiş testis, yarık damak, dudak gibi hastalıklar da fizik muayene ile taranabilir.
Doğuştan kalça çıkığında ise son zamanlarda ultrasonografi kullanılmaktadır ve 4-6 aya kadar kalça anormalliklerini tanımlamada duyarlıdır.
Hastanemizde her yenidoğan bebeğe ortalama beşinci gününde fenilketonüri ve TSH taraması yapılmaktadır. İşitme testi 2001 yılından itibaren hastanemizin yenidoğan rutin taramaları içine girmiştir. Doğuştan kalça çıkığı için yenidoğanlar taburcu olmadan önce muayene edilip birinci ayda kalça USG ile taranmaktadır.
 
X