Kışın Deepfreezde, Derin Dondurucuda Saklanan Gıdalar, Kışa Hazırlık

arkadaşlar kırmızı biberleri koyacak yerim yok dolapta, dışarıdan aldığımı konservelerinden yapmayı bilen varsa anlatsın lütfen, çok sevaba girecek kaydirigubbakcemile3
 
canım ben kayınvalıdemı aradım bugun. Hersene o yapardı bıze.oda bıberlerı kÖzle,kabuklarını soy,tohumlarını ayır,ıstedıĞın boyutta doĞra,kavanoza koy aralarına sarımsak dız.ÜstÜne de sıvıyaĞ ve sırke ve turŞu tuzu koy kapaĞını sıkıca kapat dedı. Ama eŞım doĞramadan bÜtÜn sevıyormuŞ.Öyle yapacaĞım doĞramadan...
 
canım ben kayınvalİdemİ aradım bugun. Hersene o yapardı bİze.oda bİberlerİ kÖzle,kabuklarını soy,tohumlarını ayır,İstedİĞİn boyutta doĞra,kavanoza koy aralarına sarımsak dİz.ÜstÜne de sıvıyaĞ ve sİrke ve turŞu tuzu koy kapaĞını sıkıca kapat dedİ. Ama eŞİm doĞramadan bÜtÜn sevİyormuŞ.Öyle yapacaĞım doĞramadan...

nesrincim teşekkürler a.s. peki buna tuz konuyor mu, bir de dolapta mı saklıyor yoksa diğer konserveler gibi karanlık, serince bir yerde mi?
 
tuz konuyor canım. Kaya tuzu varya hanı ırı olan.bır avuÇtan bıraz daha az da tuz koyuyoruz. Ben karanlıkta ve serın yerde saklıyordum.balkonum serın benım.orada tutuyorum. Ama teyzem buzdolabının alt gÖzÜnde saklıyormuŞ.sen bılırsın ıŞte serınden kastı:)) ben yarın yapacaĞım ınŞallah... Çeker resmını koyarım canım ÇarŞamba gÜnÜ
 
Bugün kuru fasulye yemeği yaptım.fazla haşladım fasulyeyi.
3 yemeklik deepfreze kaldırdım.

Ayrıca haftaiçi eşimin topladığı taze fasulyeleri domatesle hafifçe kavurdum.onlarıda kaldırdım.


Gulizgul ne güzel şeyler yapmışsın maşalah.
 
toplanmış t.fasulyede mis gibi kokar oohh afiyetle yiyin cnm,ellerine sağlık :)) cerenimede yedir o toplanmış fasulyelerden :))
 
gülşahçım geçmiş sayfalarda nasıl yaptığımı yazmıştım ama tekrra yazayım senin için.ben 1 kg domatesin kabuklarını soydum,kabukları süzgeçe koydum,domatesleride tencereye doğradım.kabukların üstüne 2 tatlı kaşığı kadar tuz attım onlar orda beklerken,biberleri yıkadım,tohumlarını ayıkladım doğradım domateslerin üstüne attım.en son süzgeçteki kabukları iyice sıkıp suyunu etini çıkardım tyencereye döktüm.hepsini bir eriyinceye kadar pişirdim.kaynar haldeyken kavonoza döktüm,üstte hiç boşluk kalmayacak şekilde doldurdum.kapağı kapatım ters çevirdim.soğuyunca düzeltip mutfak dolabıma kaldırdım.kapaklar içeriye çekilmiş ve sızma yapmıyordu.yani olmuştu.bu ölçülerle 3 tane küçük boy reçel kavonozu çıktı,400 gr lık 3 adet menemenlik oldu yani.2 yemeklik olur sanırım bir kavonoz.inşallah işini görürü cnm :)
 
nesrin aynen benim tarif bu.yalnız ben salçalık bibere hiç kaya tuzu kullanmadım bir de ben sarımsakları eziyorum
 
Mercimek, soğan, patates ve havucu haşlayıp blendırdan geçirin. Saklama kaplarına veya buzdolabı poşetlerine birer kullanımlık bölüp dondurucuya kaldırın. Akşamları gelince sıcak suyla karıştırarak, baharatını, tereyağını, nanesini ekleyin
 
arkadaşlar Selehattin Dönmez konuşuyor şimdi..
dondurucuya çiğ sebze konulmamalıymış...
sebzeler 1-2 ay
etler 3-4 ay
etler ve sebzeler ayrı ayrı konulmalıymış saklanırken...
fazla doldurmayın bence...aksi taktirde hem besin değeri düşüyor hem de bakterilerin çoğalması aylar geçtikçe artıyor
üzgünüm bu haber için
sevgiler
 
DıKKAT!!!

KONSERVE, TURŞU VE SAĞLIK

Yaşamın sürdürülebilmesi ve sağlığın korunması için yeterli ve dengeli beslenme gereklidir. Yeterli ve dengeli beslenmenin ön koşullarından biri tüketilen besinlerde çeşitliliği sağlamaktır. Özellikle kış aylarında besinlerde çeşitliliği sağlamak, lezzet ve görünüm bakımından tüketilebilirliği artırmak, besinlerin hazırlanmasında ve pişirilmesinde zamandan tasarruf ve ekonomiklik sağlamak amacıyla hazırlanan konserve besinlerin tüketimi artmaktadır. Sebze ve meyvelerin bol olduğu yaz günlerinin sonlarını yaşadığımız şu günlerde kışın tüketmek amacıyla sebze ve meyve konserveleri, turşu gibi besinler hazırlanmaktadır. Ancak, bu besinler satın almadan tüketime kadar geçen aşamalarda sağlıklı hazırlama ve pişirme yöntemlerinin uygulanmaması ve hijyenik koşulların yeterince sağlanamaması nedeniyle zararlı hale gelebilmekte ve sağlığımız için gizli bir tehlike oluşturabilmektedir. Yapılan bilimsel araştırmalarda, genellikle toprakta yaşayan ve konserve yapılacak taze besinlere bulaşabilen “Clostridium botulinum” adlı bakterinin toksini (zehiri) ile oluşan çok şiddetli seyreden gıda zehirlenmelerinin çoğunluğunun özellikle evde hazırlanmış ancak uygun sürede ve sıcaklıkta pişirilmeden kapatılmış konservelerin tüketiminden kaynaklandığı bildirilmektedir.

Ülkemizde ev koşullarında sebze ve meyvelere ısıtma işlemi uygulanarak yapılan konserveler clostridium botulinum riski taşımakta, bu mikrobun yok edilebilmesi için besinlerin türlerine göre belirli sürede uygun ısıl işleme tabii tutulması gerekmektedir. Botulizm toksini 80°C’de 10 dakika ısıtmakla ya da bir dakika kaynatmakla tahrip edilebilirse de geliştirdikleri ısıya dayanıklı sporlar ancak 116°C’de tahrip edilebildiklerinden uygun olmayan koşullarda saklanan besinlerde yeniden üreme gerçekleşebilir. Bu nedenle evde yapılan konservelerin mutlaka basınçlı tencerelerde hazırlanması gerekmektedir.

Sofralarımıza arzu edilen çeşitliliği katarken sağlığımızı da koruyabilmek için konserve ve turşu gibi salamura besinlerin hazırlanması ve saklanmasında dikkat edilmesi gereken hususlar aşağıda belirtilmiştir.

Asitliği düşük fasulye, bezelye gibi besinlerin konservesi hazırlanırken mutlaka basınçlı tencere kullanılmalıdır.
Konserve yapımında ısıya dayanıklı cam kaplar kullanılmalıdır. Turşu yapımında plastik kap kullanılacak ise Tarım ve Köyişleri Bakanlığından izinli olan plastik malzemeden yapılmış kaplar tercih edilmeli, üzerinde mutlaka besin saklamaya elverişli olduğunu gösteren işaretin bulunmasına dikkat edilmeli ve turşu yapımında bu kaplar tekrar tekrar değil bir kez kullanılmalıdır.
Kullanılmadan önce mutlaka cam kavanozlar ve kapakları 15-20 dakika kaynatılarak sterilize edilmelidir. Ayrıca, kavanoz kapaklarının paslı olmamasına özen gösterilmeli, kapaklar her konserve yapımında yenilenmelidir.
Fasulye, bezelye gibi asitliği düşük olan besinlerin konserveleri hazırlanırken asitliği artırmak amacıyla limon suyu, limon tuzu veya sirke kullanılmalıdır.
Güvenli konserve yapımında uygulanacak ısıl işlemin derecesi ve uygulama süresi önemlidir. Isıtma süresi besinin asit miktarına bağlıdır. Meyveler ve domates gibi asidi yüksek besinler ortalama 20 dk. kaynatılmalıdır. Sebzeler, et, süt gibi asidi düşük besinlerin kaynama sıcaklığında sterilize edilmesi mümkün değildir ve bu nedenle 116°C’ de basınç altında 20-25 dk tutulmalıdır.
Evde yapılan konserve besinler tüketilmeden önce mutlaka kontrol edilmelidir. Kavanoz kapağının şişmemesi, kenar kısımlardan sızıntı yapmaması, kapak açılırken fışkırma yapmaması ve kendine has koku ve renkte olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca tüketmeden önce 10 dakika kadar kaynatma yapılması önemlidir.
Hazır konserve satın alırken; etiketinde üretim ve son kullanma tarihine, Tarım ve Köyişleri Bakanlığından üretim izni olmasına, kutuda kabarıklık, bombelik olmamasına ve küflenmiş, paslanmış, ezik olmamasına dikkat edilmelidir.
Turşu yapımında ve sonrasında salamuranın yüzeyinde zar oluşmaması için hava ile temasını en az düzeyde tutan temiz kaplar kullanılmalı ve yiyecekler hazırlanırken çok iyi yıkanmalıdır.
Turşunun oluşumu beklenirken, güneş görmeyen serin bir yerde muhafaza edilmelidir. Ayrıca salamuranın seviyesi sebzeleri örtecek miktarda olmalı ve tüketilene kadar bu şekilde saklanmalıdır.
Hipertansif kişiler, kronik böbrek yetmezliği olanlar ve kalp damar hastalarının tuz içeriği yüksek turşu ve diğer salamura besinleri tüketmekten kaçınmaları sağlık açısından önemlidir.
 
BESıNLERı SATIN ALMA, HAZIRLAMA, PıŞıRME, DEPOLAMA ıLKELERı VE DıKKAT EDıLECEK HUSUSLAR

SATIN ALMA ıLKELERı VE DıKKAT EDıLECEK HUSUSLAR

Gelişmiş ülkelerde gıda kanunlarında öngörülen temel ilke, tüketicinin sağlıklı ve nitelikli besinlerle yeterli ve dengeli beslenmesi, güvenli gıdanın üretilmesinin sağlanması ve besin satın alırken aldatılmasının önlenmesidir. ınsanların sağlıklı olmalarında tüketilen besinlerin kalitesi ve tazeliği çok önemlidir.

Besinleri satın alırken aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir.

Alışveriş Listesi Hazırlama

Alışverişe çıkmadan önce satın alınacak besinler için bir liste hazırlamak ve bu listede seçeneklere yer vermek alışveriş sırasında kişiye kolaylık sağlar. Günlük, haftalık ve aylık satın alınacak besinleri sınıflandırmak gerekir. Örneğin;

Kuru besinler (un, bulgur, pirinç, makarna, nohut, mercimek gibi), yemeklik margarin, sıvıyağ, zeytin, salça aylık olarak; sebze, meyve, peynir, yumurta haftalık olarak; ekmek ve süt ise günlük olarak satın alınır.

Saklama imkanı yoksa gereğinden fazla besin satın alınmamalıdır.

Piyasa Fiyat Araştırması ve Besin Gruplarının Seçimi

Ailelerde beslenmeye ayrılan para bilinmeli, satın almadan önce besinlerin değişik yerlerdeki fiyatları araştırılmalı ve ona göre satın alınmalıdır. Aylık ve haftalık olarak ayrılan para besin grupları arasında bölünerek her besin grubundan satın alma yoluna gidilmelidir. Düşük gelirli aileler enerji ihtiyaçlarını karşılamak için daha ucuz olan tahılların yanında bir miktar kurubaklagil ve yumurta satın alarak diyetlerini enerji ve protein yönünden dengeli duruma getirebilirler. Sebze ve meyveleri satın alırken mevsim sebze ve meyveleri tercih edilmelidir. Mevsimlik sebze ve meyveler turfandakilerden daha ucuz, daha lezzetli ve daha besleyicidir.


SAĞLIKLI BESıN SEÇıMı

Sağlıklı beslenmek için saflaştırılmamış ve zenginleştirilmiş tahıl ürünleri tercih edilmelidir. Saflaştırma işlemi sırasında tahıl ürününün doğal olarak yapısında bulunan pek çok vitamin ve mineral kayba uğrar.

Mümkün olduğunca yağ içeriği az olan besinler tercih edilmelidir. Bunun için ürünün etiketindeki beslenme değeri tablosundaki yağ miktarına bakılmalıdır. Özellikle kırmızı et satın alırken yağsız olanı seçilmelidir. Et türleri içerdikleri kolesterol miktarı yönünden farklılık gösterirler. Örneğin kırmızı ette bulunan kolesterol ve yağ miktarı beyaz ete oranla daha fazladır. Bu nedenle kırmızı et yerine balık ve tavuk eti tercih edilmelidir.

Sağlığı korumak için hazır veya yarı hazır besinler içinde tuz miktarı da azaltılmıştır. Bilindiği gibi tuz sodyum kaynağıdır. Fazla tüketildiğinde tansiyon yüksekliği, vücutta su toplanması (ödem) vb. durumlar meydana gelebilir. Bazen bir gıda etiketi üzerinde %50 den daha az tuzlu olarak tanıtılabilir. Ancak ürün az tuzlu demek değildir, çünkü bu ürünün tuzu azaltılsa bile kendisi doğal olarak tuz kaynağı olabilir. Bunun için de yine etikette sodyum miktarına bakılmalıdır. Örneğin az tuzlu peynir diye tanıtımı yapılan ürüne belki az tuz ilavesi yapılmıştır, ancak peynirin yapısında doğal olarak fazla miktarda sodyum bulunabilir.

-Sağlıklı beslenmek için; doğal ve taze besinler tercih edilmelidir.
-Fazla miktarda katkı maddesi içeren besinlerden kaçınılmalıdır.
-Küçük çocuklara katkı maddesi içeren besinler mümkün olduğunca yedirilmemelidir.
-Saflaştırılmamış ve zenginleştirilmiş tahıl ürünleri tercih edilmelidir. Beyaz ekmek
yerine kepekli, esmer ekmek tercih edilmelidir.
-Daha az tuz içeren besinler tüketilmelidir.
-Hazır meyve suları, gazoz ve kolalı içecekler yerine besleyici değeri daha yüksek olan taze sıkılmış meyve suları, ayran, limonata tercih edilmelidir.

Satın Alacağınız Besinlerde Kalite Kontrolü Nasıl yapılır?

Besin Kalitesi, tüketicinin tercihinde rol oynayan, ölçülüp değerlendirilebilen ve bir besini diğerinden ayırt etmeye yarayan özelliklerinin bileşimidir. Besinin hijyenik olması ise, o besinin tümüyle hastalık etmenlerinden arınmış ve sağlığa yararlı olmasıdır. Hijyenik olmayan bir besin, besin değerinden kaybedebileceği gibi besin kaynaklı pek çok enfeksiyona da neden olabilir.

Kalite kontrol kriterleri genel olarak besine göre değişir.
Etlerde tazelik, yağ oranı, et oranı, damgasının olup olmaması vb. kriterler incelenir.
Yumurtada kabuğun temizliği, çatlak olup olmaması, tazeliği ve büyüklüğü incelenir.
Kurubaklagillerde küflenme, böceklenme, yabancı madde oranı, o yılın mahsulü olması, pişme kalitesi gibi kriterler yönünden kalite kontrolü yapılır.
Sebzelerde tazelik, canlılık, çamur, toz, toprak, yabancı otların bulunup bulunmaması, kereviz, patates, soğan vs. taze sebzelerde büyüklük durumu incelenir. Örneğin; ıspanağın kısa saplı, bol yapraklı olanı (kuzu ıspanağı) daha iyidir.
Patates alırken; düzgün, yarık ve çatlaklar olmayan, çok kirli ve çok ufak olmayanları, yeşillenmiş ve çimlenmiş olmayanları alınır. Sarı patates pişerken dağılmadığından daha iyidir.
Meyvelerde tazelik, büyüklük, çürük, çamurlu bereli olup olmama durumu , tat, lezzet vb. özellikler incelenir.
Süt ve yoğurt kontrolünde; tazelik, ekşilik, iyi mayalanıp mayalanmadığı, bulunduğu kapların temiz olması, içinde yabancı madde bulunup bulunmama durumuna bakılır.
Tahıllarda; yeni mahsul olma, küf, yabancı madde oranı ve o tahıla özgü diğer kalite özellikleri incelenir.
Yağlarda acıma olup olmadığı, lezzet, koku, renk vb. kriterler incelenir.
Reçellerde tane oranı, kıvamı, şekerlenme durumu, doğal tat, lezzet vb. bakılır.
Zeytinlerde büyüklük, etli kısım oranı, tat, lezzet vb. özellikler incelenir.

Ambalaj Kontrolu ve Etiket Okuma

Gıda ambalajının içine konan ürünü en uygun şekilde koruması ve bozulmasını önleyici nitelikte olması arzulanır çünkü gıdalar mikrobiyolojik, biyokimyasal, fiziksel ve nem etkisi ile kolayca bozulurlar ve aroma kayıplarına uğrarlar. Satın alınan gıdaların alıcı tarafından kontrol edilmesi hem tüketicinin sağlığının korunması hem de ekonomik yönden aldatılmasının önlenmesi açısından çok önemlidir. Herhangi bir sebeple ezilmiş, yırtılmış, bozulmuş ambalaj bulunduran besinler satın alınmamalıdır. Ambalajı yeterince iyi olmayan ürünler her zaman için kontamine olma (bulaşma) riski taşırlar.

Ürünün ambalajı üzerindeki ETıKET BıLGı'sinin incelenmesi de tüketicinin korunması açısından büyük önem taşır. Bir ürünü satın alırken özellikle SON TÜKETıM TARıHınin kontrol edilmesi gerekir. Son tüketim tarihi geçmiş bir ürün pazardan kaldırılmalı veya tüketiciler tarafından kesinlikle satın alınmamalıdır. Böyle ürünler bozulmuş olabilir, mikroorganizma üreyebilir, lezzeti ve fiziksel görünümü değişebilir ve besin değerinden kaybetmiş olabilir.

Ayrıca ürün etiketi üzerinde GIDANIN ADI, ÜRETıCı FıRMANIN ADI VE ADRESı ile üretildiği yerin belirtilip belirtilmediğine bakılmalıdır. Herhangi bir istenmeyen durumla karşılaşıldığında tüketici kimi şikayet edeceğini bilmelidir. Tarım ve Köyişleri Bakanlığınca ÜRETıM ıZNı verilip verilmediği kontrol edilmelidir. Ürünün NET GRAMAJINA, HAZIRLAMA VE KULLANMA TALıMATI bilgisine, DEPOLAMA VE SAKLAMA KOŞULLARI'na dikkat edilmelidir.

Ürünün bileşimi hakkında bilgi edinmek için ise, etiket üzerindeki "ıÇıNDEKıLER veya BıLEŞıM (ingrediyen)" listesi ile besin değeri tablosunun incelenmesi gerekir.

5179 Sayılı Gıda Kanunu’na göre gıdaların üretim ve ithalat izinleri Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından verilmektedir.

BESıNLERı HAZIRLAMA, PıŞıRME VE SAKLAMA ıLKELERı VE DıKKAT EDıLECEK HUSUSLAR

Hazırlama ve Pişirme ılkeleri

Hazırlamak ve pişirmek için besinlere uygulanan işlemler besleyici değerini artırır veya azaltabilir. Aşağıda bu işlemlere örnekler verilmiştir:

Ekmek, çörek, kurabiye yapmak için hamurun mayalandırılması besleyici değerini artırır. Kimyasal kabartıcılar ise azaltır. Mayalandırılmadan yapılan ekmeğin besleyici değeri, mayalı ekmekten daha düşüktür.

Beyaz ekmek yapmak için buğday tanesinin, kepek ve özünün iyice ayrılması, besleyici değerini azaltır. En besleyici ekmek, dış kepeği biraz ayrılmış, fakat özü ve iç kepeği ayrılmamış undan iyice mayalandırılarak yapılan ekmektir.

Ekmek ince dilimlenip kızartılırsa besleyici değeri azalır.

Tarhana, yoğurt ve unun karışımıyla mayalandırılarak yapıldığından, besleyici değeri yüksektir. Pişirirken içine pişmiş nohut, mercimek, havuç eklenmesi değerini daha da artırır.

Tarhana güneşte kurutulursa, süt ve yoğurt aydınlık yerde bekletilirse vitamin B2, vitamin B6 ve folik asit değerleri azalır.

Yumurta, süt, yoğurt, peynir ve tahinle yapılan tatlıların besleyici değerleri, sadece un, yağ, şeker kullanılarak yapılanlardan üstündür. Şeker yerine pekmez kullanılması, besleyici değerini daha da artırır.

Sütlü tatlı yaparken şeker önceden konulmalıdır. Birlikte yüksek sıcaklıkta pişirilirse, protein değeri azalır.

Kuru fasulye, nohut, mercimek gibi besinler iyi pişirildiğinde sindirimi kolaylaşır ve böylelikle protein değeri artar.

Yumurta çiğ yenirse ya da sarısının etrafı yeşillenecek kadar hızlı ateşte, uzun süre pişirilirse, besleyici değeri azalır.

Yeşil ve sarı sebzelerden yapılan salatalara limon veya sirke eklenir, bekletilirse A ve C vitamini değeri azalır.

Sebzeler doğrandıktan sonra bekletilirse ve haşlama, pişme suları atılırsa, vitamin ve mineralleri azalır.

Meyveler kesildikten ya da suyu sıkıldıktan sonra bekletilirse C vitamini değeri azalır. Hatta sıkılmış meyve suları buzdolabında bekletilirse vitamin değeri azalır.

Süt yarım saat gibi uzun süre kaynatılırsa vitaminleri azalır. Pastörize ve sterilize edilmemiş süt kabarınca ateşten alınırsa, mikropları ölmez. Süt kabardıktan sonra karıştırılarak 4-5 dakika kaynatılıp hemen soğutulur. Cam kavanozda buzdolabında 1-2 gün saklanır.

Yağ yakıldıktan sonra yemeğe konursa, sağlığa zararlı duruma gelir.

Yoğurdun yeşilimsi suyu atılırsa vitamin değeri azalır. Ayrıca yoğurt torbaya konup süzülür ve süzülen suyu atılırsa vitamin kaybı olur.

Kapakları -hafif de olsa- içe veya dışa doğru bombaj yapmış konserveler sağlık için son derece zararlıdır.

Aşağıda değişik besin grupları için pişirme kuralları verilmiştir. Bu kurallara uyulursa, satın alınan besinlerden en iyi şekilde yararlanılabilir.

Besinleri Saklama ılkeleri

Yeterli ve dengeli beslenmeyi sağlamak için her gün çeşitli besinlerden yeteri kadar alınmalıdır. Ancak bazı besinlerin hasat edildikten sonra kısa zamanda kullanılması olanaksızdır. Ayrıca her mevsimde, her çeşit besine ulaşılamamaktadır. Bu nedenle; bazı besinleri çeşitli işlemlere tabi tutarak uzun süre değerinden ve lezzetinden kaybettirmeden saklamak zorunlu olmuştur.

Taze besinler, hasat edilmelerinden itibaren mikroorganizma ve enzimlerin etkisine maruz kalırlar. Besini mikroorganizmaların etkisinden koruyabilmek ve enzim faaliyetlerini durdurabilecek bir ortam oluşturmak zorunluluğu vardır. Mikroorganizma ve enzimler belirli bir sıcaklık derecesinde faaliyet gösterdiklerine göre besinler soğuk yerde saklanırsa, tazeliklerini koruyabilirler. Besinlerin saklanabileceği buzdolapları, soğuk hava depoları ve dondurma araçları veya yerleri yapılmıştır. Bu gibi yerlerde besinlerin bozulmadan saklanma süresi dolabın veya deponun ısı derecesine bağlıdır. Buzdolabının buzluk kısmı sıfır derece civarındadır. Aşağıdaki tablo buzdolabında besinlerin taze olarak saklanabilme sürelerini göstermektedir.

Tablo : Taze Besinlerin Buzdolabında Saklanması


Besin Saklama Süresi
Meyveler:
1. Portakal, limon, elma, armut 1-2 hafta
2. Üzüm, şeftali, kayısı 4-5 gün
3. Kiraz 1-2 gün

Sebzeler:
1. Ispanak, marul, domates 2-3 gün
2. Lahana, havuç, kereviz 6-7 gün
3. Taze fasulye, bakla ve bezelye 3-4 gün

Etler:
1. Kıyma ve küçük parça et 1 gün (Eğer et taze ise)
2. Büyük parça et, salam, yürek 2-4 gün (Eğer et taze ise)
3. Kasaptan alınan et bir günden fazla bekletilmez

Süt ve ürünleri:
1. Süt, taze lor veya çökelek 1-2 gün
2. Peynir, yoğurt, kaymak 5-7 gün

Diğerleri:


Yumurta 1-2 hafta
Pişmiş et yemekleri 1-2 gün
Kremalı pastalar 1-2 gün
Zeytinyağlı yemekler 2-3 gün
Taze sebzeler bekletilmez

Tereyağı ve benzeri kahvaltılık margarinlerde nem miktarı fazla olduğundan kolay bozulurlar, bu bakımdan buzdolabında saklanması gereklidir.

Patates, karanlık, serin, kuru ve hava akımı olmayan yerlerde saklanır. Işık, patatesin renginin yeşile dönmesine neden olabilir. Soğan için en iyi saklama ortamı kuru, hava akımı olan serin yerdir.

Kuru besinler serin, karanlık, kuru ve havalandırılabilen yerlerde saklanır. Kuru besinlerin saklandığı yerin nemli olması küflerin çoğalmasına neden olur. Besinler mümkünse raflarda, yerden yukarıda, ağzı kapalı kaplarda birbirlerine benzeyenler bir araya konmak suretiyle saklanmalıdır.
 
KIŞ AYLARINDA SAĞLIKLI BESLENME ÖNERıLERı

Hava sıcaklığının değişmesi özellikle grip ve soğuk algınlığı gibi enfeksiyon hastalıklarının görülme sıklığında artışa neden olmaktadır. Grip ve soğuk algınlığından korunmak için bağışıklık sistemini güçlendirmek gerekir. Kış mevsimini hissetmeye başladığımız şu günlerde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması sağlığımızın korunması açısından önem taşımaktadır.

Kış mevsiminde havaların soğuması ile birlikte beslenme şeklinde değişikliler olmakta, genellikle yağlı ve şekerli besinlere eğilim artmaktadır. Kış aylarında kapalı ortamlarda daha fazla vakit geçirilmekte, fiziksel aktivite yoğunluğunda azalma olmaktadır. Kış mevsiminde fiziksel aktivitenin az olması, gecelerin uzaması nedeni ile televizyon başında fazla zaman geçirilmesi ve besinlerin atıştırılması gibi nedenlerden dolayı vücut ağırlığında istenmeyen yönde değişiklikler olabilmektedir. Genellikle yaz aylarında dikkat edilmeye başlanan kilo kontrolü, kış aylarında yerini ihmalkarlığa bırakır. Birçok insan, kalın giysiler içerisinde kilolarını daha rahat saklayabileceklerini düşünerek, sağlıklı beslenme alışkanlıklarından uzaklaşırlar. Oysa, kış aylarının en belirgin hastalıklarından olan grip ve nezleden korunabilmenin yolu sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenme ile mümkündür.

KIŞ AYLARINA YÖNELıK SAĞLIKLI BESLENME ÖNERıLERı

Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenme sağlığın korunması için esastır. Bu nedenle, dört besin grubunda bulunan çeşitli besinler en az 3 ana ve 3 ara öğünde yeterli miktarlarda alınmalıdır.

ımkanlar dahilinde her gün mevsiminde bol meyve ve sebze tüketilmesi önerilmektedir. Kış aylarında vücut direncini artırmak ve vücuda yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyve çeşitlerinden yararlanılması gerekmektedir. Savunma sistemini güçlendirici özelliği olan A ve C vitamini gibi antioksidan vitaminlerden zengin, havuç, brokoli, kabak, lahana, karnabahar, maydanoz gibi sebzelerin yanı sıra kış aylarında bolca bulunan portakal, mandalina, elma, greyfurt gibi meyvelerin tüketimi önemlidir.

Gerek C vitamini ihtiyacının karşılanmasında gerekse de sıvı alımına katkı sağlaması açısından taze sıkılmış meyve sularının tüketilmesi de önemlidir. Meyve sularının tüketiminde önemli olan sıkıldıktan hemen sonra tüketilmesidir. Çünkü meyve suyunun bekletilmesi C vitamininin azalmasına neden olmaktadır.

E vitamini de bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde etkilidir. Soğuk algınlığı ve diğer enfeksiyonlara karşı vücut direncini arttırmakta, A vitamininin okside olmasını da engellemektedir. E vitaminin iyi kaynakları olan; yeşil yapraklı sebzeler, fındık ceviz gibi yağlı tohumlar ve kuru baklagillerin yeterli miktarlarda tüketilmesi önemlidir.

Kış aylarında mahrum kalınan güneş ışınları, vücudun D vitamini gereksiniminin karşılanamamasını neden olmaktadır. Kemik ve diş sağlığı açısından önemli olan D vitamini, güneş ışınlarıyla deri tarafından üretilen bir vitamindir ve besinlerde pek fazla bulunmaz. D vitamininin yanı sıra balık, beyin fonksiyonlarının gelişimi için gerekli çoklu doymamış yağ asitleri (omega 3), kalsiyum, fosfor, selenyum ve iyot mineralleri ile E vitamini için de iyi bir kaynaktır. Bu nedenle kış aylarında imkanlar dahilinde haftada 2-3 kez yenilmesi önerilmektedir.

Kış aylarında genellikle meydana gelen beslenme alışkanlıklarının başında, daha yağlı yiyecekleri tüketmeye olan eğilimdir. Yağ tüketimine özellikle dikkat edilmeli, katı margarin ve tereyağından kaçınılmalı, yoğun yağlı etlerden uzaklaşılmalıdır.

Kış aylarında vücut ağırlığı kontrolünün sağlamasında; basit karbonhidrat olan saf şeker ve şekerli besinler yerine kepekli ekmek, makarna, bulgur gibi tam tahıl ürünlerinin tüketilmesine özen gösterilmesi, enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, meyve tatlılarının tercih edilmesi, hareketsizlik nedeniyle artan sindirim problemlerinin önlenmesinde posa içeriği yüksek kuru baklagillerin tüketilmesi (haftada 2-3 kez) ve düzenli fiziksel aktivite yapılması önemlidir.

Genellikle kış aylarında özellikle çocukların sevdiği sebzeler azdır. Çocuklara pırasa, kereviz, ıspanak gibi kış sebzelerini zorlayıcı tavırlar ile yemek yemelerini sağlamak birçok anne için problemdir. Bu nedenle ısrar etmek yerine bu sebzeleri değişik şekillerde sunmak belki de daha faydalı olacaktır. Örneğin; kereviz yemeğini sevmeyen çocuğunuza, bu sebzeyi rendeleyerek, yoğurda karıştırmak, içine bir miktarda ceviz ekleyerek çocuğa sunmak, aynı şekilde ıspanak yemeğini sevmeyen çocuklara, ıspanağı bir iç olarak kullanarak; börek, poğaça ya da krep yapılması ve çocukların bu besinleri tüketmeleri sağlanmalıdır.
Vücut ısısını dengede tutabilmek için bol sıvı alımı gerekmektedir. Yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynamaktadır. Bu nedenle, her gün en az 2-2.5 litre (12-14 su bardağı) su içilmeli, sıvı alımının karşılanmasında ıhlamur, adaçayı, kuşburnu çayı, açık çay gibi içecekler tercih edilmelidir.
 
YıYECEKLERıN MUHAFAZASI



Yiyecekler güvenilir ve uygun derecede muhafaza edilmesi gerekir. Böylece bakterilerin bulaşmasını israflar önlenmiş olur. Muhafaza şartları ve süresi yiyeceğe göre değişir. Çoğu ambalajlarda yiyeceklerin en iyi muhafaza şartlarını gösteren yazıları ve yiyeceklerin son kullanma tarihlerini göstermektedir. Yıllarca yiyeceklerin daynanıklılığını uzatabilmek için şişelere, teneke kutulara ve tütsüleme ve kurutma teknikleri kullanılmaktaydı. Modern metodlar ise;

1) Kimyasal koruma

2) Dondurarak

3) Vakumlu ambalaj

4) Yüksek ısıya tabii tutma (patörize etme)

5) Işınlama tekniği



STOK ROTASYONU



Bunun anlamı eski yiyeceklerin son gelen yiyeceklerden önce kullanılması. Bir sistem uygulayın örneğin, yeni gelen stoğu eski stokları öntarafa alın ve herkesin bu rutine uymasını sağlayın. Bunu yapmakla fazla stok ve sipariş alınmasını önlemiş olursunuz.



KURUTULMUŞ YıYECEKLERıN MUHAFAZASI



Baklagiller örneğin un,pirinç makarna kuru serin iyi havalandırması ve ışıklandırması olan biryede korunmalıdır.Dşrekt yer ile teması olmayacak ve rafların yerden 10 cm yukarıda olması gerekir. Olabilecek olan haşeratlardan korunmuş olur. Açılmış olan un gibi ürünlerin kapakları olan ve hava almayan büyük plastik kaplarda muhafaza edilmeli. Çok büyük olan kapların biryerden biryere kolayca aktarılabilmeleri için tekerlekli olmalıdır. Ayrıca temiz ve tertipli tutulmalıdır.

Konserve tenekelerinde aşağıdakilerden biri varsa hemen atın.

1) Ezilmiş veya hasarlı

2) Paslanmış

3) Sişmiş

4) Son kullanma tarihi geçmiş olan

Şişmiş olan bir tenekeyi kesinlikle açmayın patlayabilir.

Kesinlikle son kullanma tarihini kendiniz değiştirmeyin.



SEBZELER VE MEYVELER



Taze sebze ve meyveler ne kadar erken tüketilirse daha iyi olur. Onları serin bir odada yerden yüksek biryerde muhafaza edilmelidir.Toprak ürünleri (patates, havuç gibi) diğer meyve ve sebzelerden uzak tutulmalıdır. Yeşil patatesler zehirli olabilir. Tüm meyve ve sebzeler sık aralıklara çürümeye karşın kontrol edilmelidirler. Çürüme gözlendiğinde hemen atılmalıdır.



BUZLUKLAR



Buzluklar serin ve direkt güneş ışığından ve sıcaklık veren aletlerden uzak tutulmalıdır.

1) Dış yüzeyleri kolay temizlenen maddeden

2) Emici olmayan ve paslanmayan

3) Peryodik kontrollerinin yapılması lazım

4) Buzluk derecesi günlük kontrol edilmesi gerekir, derecesi 1 ile 8 arası olmalıdır.

5) Devamlı buzlarının çözülmesi gerekir

6) Temizleme malzemesi parfüm kokusu içermeyenden olmalı



BUZLUKLARDA YıYECEKLERıN MUHAFAZASI



1) Buzluğa girecek olan yiyeceklerin hemen buzdolabında muhafaza edilmesi gerekmektedir.

2) Buzluğa girmesi gereken yiyeceklerin teslimatında soğuk olmalarına dikkat edilmesi gerekir

3) Yiyecekler üstleri iyice kapatılmalı ve ayrıca ayrı kaplarda muhafaza edilmeli.

4) Çiğ etleri buzluğun en alt rafına, pişmişler ise üst raflarda muhafaza edilmeli. ıdeasl olanı ise ayrı buzluklarda muhafaza edilmesidir.

5) Süt ve süt ürünleri ayrı bir dolapta olmalı, konserve tenekeler açıldıktan sonra teneke ile birlikte buzluğa konulmamalıdır. Çünkü tenekedeki metal yiyecekle reaksiyon gösterebilir. Buradaki yiyecekler saklama kaplarında muhafaza edilmelidir.

6) Buzlukta bozulabilecek olan yiyecekler kontrol edilmelidir ve stok rotasyonun yapılması gerekir.

7) Buzluğa sıcak yiyecek konulmaması gerekir.





DONMUŞ YıYECEKLER



Dondurucuya girecek olan malzemeler teslim sırasında da -18 derece civarında değil ise teslimini kabul etmeyin. Eğer teslimatta donmuş bir malzeme çözülüp hemen kullanılacaksa, buzluğa konup çözülmelidir. Çözülmüş olan bir malzemeyi tekrar dondurmayın.



DONDURUCULAR



1) Dondurucuların güvenilir derecesi -18 ile -23 derece olmalıdır.

2) Dondurucuya malzeme koyarken sınır çizgisini aşmaması gerekir. Aşıldığı zaman en üsteki yiyeceklerin açılma tehlikesi vardır.

3) Donmuş gıdalar erken bozulmamasının nedeni mikroplar çok düşük derecelerde dondukları için aynı zamanda düşük derecede nem ve su oranı olmadığı için üreyemezler.

4) Dondurucudan aldığınız malzemelerin tarihlerini devamlı kontrol ediniz. Buzdolabının dondurucu kısmında işaretlerle ayrılmış bölümler vardır. Yiyeceklerin bu bölümlerde ne kadar muhafaza edilebileceği belirtilir.

5) Dondurucular devamlı süretle çözülüp temizlenmeleri gerekir. Temizlik yapılacağı sırada donmuş yiyecekleri başka bir dondurucuya hemen aktarılmalıdır.

6) Dondurucuların devamlı suretle kontrol edilmeleri ve bakımlarının yapılması gerekmektedir.

7) Bazı donmuş gıdalr dondurucudan çıkartılıp hemen pişirilebilir. Normalde bunlar kümes hayvanları ve etler dışında olanlardır.
 
Derin dondurucuda yiyecek nasıl saklanmalı?

Yiyeceklerin derin dondurucuların içine çok iyi yerleştirilmesi gerekir. Derin dondurucuların en etkin kullanımları dolu oldukları zamanlardır. Ancak havanın gıdalar arasında dolaşmasına elverecek boşluklar bırakılmalıdır.

Elektrikler kesilirse içi oldukça dolu olan derin dondurucuyu kesinlikle açmayın. Bu şekilde 48 saate kadar yiyeceklerinizi 0 derecede tutma etkisini sürdürür. Ancak derin dondurucunuz nispeten boş ise, bu gıdaları 24 saate kadar bozulmadan saklayabilir. Eğer yaşadığınız bölgede çok sık elektrik kesintisi oluyorsa, derin dondurucunuzu mümkün olduğu kadar dolu tutmaya gayret gösterin. Az gıda koyabiliyorsanız, boşlukları buz torbalarıyla doldurun. Çünkü kesintilerde, bu buz torbaları içerdeki soğuk havanın daha uzun süre kalmasına yardımcı olurlar.

Siz yokken derin dondurucunuzun çözülüp çözülmediğini anlamak için, bir kavanozu buz küpleriyle doldurup, içine koyun. Döndüğünüzde buzlar erimiş, şekil değiştirmişse derin dondurucunuz çözülmüş ve tekrar donmuş demektir. Bu, içindeki yiyeceklerin gerektiği gibi saklanamadığına işarettir.

Derin dondurucuda saklama kabı olarak, cam şişeleri (özellikle dar ağızlı olanları) kullanmayın. Çünkü donunca genleşen sıvılar, camın kırılmasına neden olabilir.

Yiyecekleri derin dondurucuda alüminyum folyo yerine, plastik torbalara koyarak ya da streç filme sararak dondurmayı tercih edin.

Dondurduğunuz gıdaların üzerine tarih atın ve dondurucunuzdaki gıdaları kullanırken tarih sırasına göre yerleştirmeye çalışın. Böylece dondurulunca, birbirine benzeyen gıdaları ayırt etmeniz kolay olur ve bu sıraya göre de kullanabilirsiniz.

Yağlar, protein ve karbonhidratlardan daha zor donar ve derin dondurucudaki saklama ömürleri daha kısadır. Bu nedenle pirzola gibi yağlı etlerinizi, derin dondurucuda saklamayı düşünüyorsanız, önce fazla yağlarını ayıklamanız gerekmektedir.

Pişirdiğiniz yemeği donduracağınızı önceden biliyorsanız, çok fazla baharat kullanmamaya özen gösterin. Çünkü dondurulduklarında baharatların tatları keskinleşebilir.

Fındık, fıstık gibi kuru yemişleri ağzı iyice kapalı plastik torbalarda derin dondurucuda 8 aya kadar, buzdolabında ise 4 aya kadar saklayabilirsiniz.

Kızartılmış ya da pane edilerek pişirilmiş gıdaları dondurmaktan kaçının. Çünkü bu gıdalar dondurulduğu zaman, lastik gibi olurlar.

Meyveler

Meyveyi küçük miktarlarda dondurun. Çünkü daha çabuk donar.

Meyveyi dondurduğunuz kapta, mutlaka biraz boş yer kalmasına dikkat edin. Çünkü meyveler genleşir.

Çok olgun muzları, püre haline getirdikten sonra, içine biraz limon suyu ekleyip dondurarak keklerinizde kullanabilirsiniz.

Dondurmadan önce sebzelerin haşlanma süreleri

Haşladığınız sebzeleri hemen soğuk suyun içine atın ve kağıt havlular yardımıyla kuruttuktan sonra derin dondurucuya yerleştirin.

Lahana (doğranmış): 1.5 dakika
Havuç: 3-5 dakika arası
Karnabahar, kereviz, biberler: 3 dakika
Mısır: 4-8 dakika
Patlıcan: 4 dakika
Yeşil fasulye: 2-3 dakika
Soğan, ıspanak: 2 dakika
Bezelye: 2-3 dakika
Kabak: 1 Dakika
 
saphıra ya bişi sorcam bende ilk katılıyorum buraya yazdıklarınız cok güzel bende taze fasulye, kırmızı biber közledim, domates koydum poşetlere... yanlız patlıcan var elimde bahçe patlıcanı bostan olandan ben karnıyarık düşünmüştüm ama bunlarla olmaz kızartarak mı saklamam gerek acaba yada nasıl dolaba atabilirim yardımcı olursan sevinirim şimdiden teşekkürler.....
 
acemicim öncelikle hoşgeldin cnm.bostan patlıcanıyla da çeşit çeşit çok güzel karnıyarıklar yapılabiliyor.ben senelerden beri patlıcan atmıyordum buzluğa,bakteri üretiyor diye duyduğum için.ama baktımki herkes atıyor amaann deyip gözümü kararttım ve bende uzun patlıcanları karnıyarıklık olarak kızartarak buzluğa attım.sende bu şekilde atmak istersen yap derim çok pratik oluyor.bpstanları ikiye ayır o şekilde kızart yani 1 bostandan 2 karnıyarık çıkacak.şoklama yöntemini de denedim ben ama beğenmedim
 
he bu arada ben bostan patlıcanları közleyip atıyorum buzluğa,yemeğede konabiliyor mesede yapılabiliyor o şekilde
 
X