2012 mayıs annelerinin doğum hikayeleri

tam istedikten 1 sene sonra kondu yavrum rahmime... ailem almanyadan gelmislerdi gitmelerine yakin süpheleniyordum zaten... gittikleri gün kan testi yaptirmaya gittik esimle bide test aldik... evde testi yapinca heycanla bekliyorduk 2 cizgiyi gördük cok duygusal anlar yasadik cünkü 3ay öncesinde bi düsük yasamistim... kimseye söylemedik ilk etapta kendimiz yasadik bu sevinci...

hamileligim allaha sonsuz sükürler olsun düsündügümden iyi gecti midem hic bulanmadi diyebilirim... özellikle 2ci 3 aylik dönem gercekten tadi cikarilacak bi dönem... son ayimda ayagimda sislik oldu onlar cok rahatsiz etti özellikle misafirlikte, oyüzden sürekli evde durmak istedim... en korktugum sey sirt agrim olurmu düsüncesiydi, cünkü omuriligimde egrilik (skolyoz) var ama allaha sükürler olsun o yöndende cok sikayetim olmadi... bide bu durum normal doguma engel olurmu diye korkuyodum, o yüzdende bi ortopediste görünmek zorundaydim ama bi sakinca görülmedi...
zaten hep dua ettim hamileligim rahat gecsin kimseye muhtac olmim diye... hayatta en istemedigim seydir birisine muhtac olmak... allah kimseyi kimseye muhtac etmesin...

gelelim 9aylik sürecin sonuna....

tarih 18 mayis 2012 sabah esim ise gitmeden tam rüyamda cilek yiyodum cok güzeldi... bi islaklik hissettim... birden sasirdim bu ne dedim altima etmis olamam... sonra lavoboda fark ettim hic durmadan geliyo ve kanla birlikte... hemen bi dus aldim, hazirlanmaya basladim ve normalde uyandiramadigim esim hemen uyandi ve "suyum geliyo hadi gidelim" dedim... oda sasirdi tabiki hemen kalkti kardesimi uyandirdi ve hastane yolunu tuttuk... hic sancim yoktu...
hastanede dogumhaneye aldilar, sadece aciklik vardi ve beni odama gönderdiler biraz daha beklemek icin... esim ve ailesi teyzem ve kardesim hep yanimdalardi... ailemin olmamasi üzücü bir durum ama kardesim ve esim bana cok destek oldular... özellikle esimin yapmam dedigi seyleri yapmasi okadar cesaretli olmasi beni hem sasirtti hemde cok moral verdi...
sonra tekrar dogumhaneye cagirdilar, hala sancim olmadigindan suni sanci verdiler saat 11de ve tekrar odama gönderdiler... yavas yavas orda cekmeye basladim sancilarimi... hem yattim hem yürüdüm, belime masaj yaptilar ama inanin hicbiri fayda etmiyo, hic birsey iyi gelmiyo... bi ara aciktigimi hissettim birseyler yemek istedim ama ebe demesinmi son anda sezeryan istiyorum diyemezsin ozaman diye... esimin getirdigi tostu yemedim korkudan, belkide sezaryana girerim diye düsünmeye basladim cektigim sancilar yüzünden...
odamda saat 5e kadar dayanabildim ve dogumhaneye gittim... o saatten sonra birdaha odama göndermediler ve o dayanilmaz sancilari orada cektim... bi ara kapinin araligindan esimi gördüm, öyle bi bakistikki... cok tedirgindi... bir anda yanima esim geldi, megerse doktorum izin vermis, cok sevinmistim, alnimdan öpmesi elimi tutmasi bana cok moral verdi...biraz durdu ve ebe artik gitmelisin dedi... acikligim en son 7-8 cm olmustu, büyük sancilar azalmisti ve artik ikinmam gerekiyordu... sonra doktorum geldi ve beni dogum masasina aldilar... (bu arada daha önce hic bilmiyordum o büyük sancilarin gectikten sonra dogumun basladigini, bu bilgiyi herkesle paylasiyorum simdi)... saat tam 8de dogdu bebegim... sanci kismi gercekten cok zorladi beni cünkü 9saat cektim... bebegimi ise sadece 3-4 ikinmada dogurdum ve bana zor gelmedi, bu arada ebe ve doktor sürekli cesaretlendirdiler beni... masallah hic sesi cikmadi cok cesaretli diye sürekli gaz verdiler ve sonunda bebegimin rahmimden ayrilisini hissettim, cok duygusal anlar bunlar, doktorun elinde iki ayak gördüm göbegini kestiler ve sanki hic agri sanci cekmemis gibi bebegimi takip etmeye basladim... anestezi uzmani girince hemen bebegimi yanima getrin diye telaslandim, bayilmadan önce öpmek istedim... yanima geldigini hatirliyorum ama hemsire öptügümü söyledi onu tam hatirlayamiyorum... anestezinin etkisi gectikten sonra kalkmakta zorlandim dengem bozulmustu resmen... odama gittim ve ilk annemlerle konustuk "keske sizde burda olsaydiniz" diyebildim sadece ve agladim... sonra bebegim geldi, babasina tshirt unu cikarttirdik ve bebegi gögsune yatirdi kalbini dinletmek icin... ve bende tekrar kizima kavustum bi 15-20 dk lik ayriliktan sonra...
daha sonra birsürü sey ögrendim.... megerse esim ben dogumhanedeyken beni yalniz birakiyolar diye fittirmis üzülmüs oyüzden düsünceleri tamamen degisip yanima gelmek istemis, hatta izin verseler dogumada girerdim dedi... kardesim görümcem eltim ve yakinlarim benim dogum yaptigim odanin duvarina kulaklarini dayayip bizi dinlemisler bebegin sesini duyunca bi alkis kopmus disarda :) sürekli dua etmisler... bebek cikinca hepsi bebegin pesine kosmus ama esim orda kalip artik dayanamayip aglamaya baslamis annesine sarilmis... birde ogün hastanede herkes sezaryana girip girip ciktilar, tek normal doguran bendim, oyüzdende doktor cok tebrik etti beni...
daha okadar cok ayrinti varki... hepsini anlatirsam sayfalar yetmez... inanin dünyanin en güzel seyi ve gercekten annelerin degeri ozaman anlasiliyormus... ve nasil oluyo bilmiyorum ama sanki senelerdir kizim benimle öyle bir bagliyimki ona, dünyadaki en önemli kisi o benim icin artik...

allah herkese bu duyguyu tattirsin, herkesin gönlüne göre versin insallah...
 
2 sene birlikte yaşamıştık eşimle ben üniversitede okurken ve hep evlenir evlenmez çocuk yapalım dedik... biranda sözlendik ve 2.5 ay içinde evlenmiştik...tanıştıgımız gün eşim bana aynen şöyle söylemişti...3 yıl sonra karım olmuş olcaksın...ben de daha cok beklersin demiştim ama zaman su gibi akıp geçti....3 yılımızın dolmasına 1 hafta kala biz artık evliydik....6 ay geçti ve ben hala iş bulamamıştım resmen bunalımdaydım...eşim cocuk istiyordu ve ben bu bunalımla cocuk bakamam cok asabiyim yazık olur dedim... ama hapımı artık bırakmıştım nasıl olsa ömrümde hiç düzenli adet olmuyordum ve bizim tedavisiz çocuğumuz olmaz diye düşünüyordum...ramazanda 11 gün adetim sürdü her akşam abdest alıp niyetleniyordum ama bu adet ne yazıkki bitmiyordu... ilacı bıraktım ondandır diye düşündüm...nerden bilebilirdim yerleşme kanaması olacagını... bayramda ailemin yanına gittim tam 6 tane yegenim var kucaklarda hoplaya zıplaya bir bayram geçirdim megerse kuzucum içimde küçücükmüş ben öyle hoplayıp zıplarken neler çekti acaba:)
derken evimize döndük ve yeni tasındıgımız için komşum kahveye gelmek istedi...bana dediki ki ilk o gün tanışmıştık sen hamilemisin cnm gözlerin parlıyor dedi:) test aldım ve silik bir çizgi... silik çizgi ne diye araştırırken anladım ki ben hamileydim şaşkındım ve korkuyordum...annemi aradım kimseye söyleme anne ben ne yapıcam dedim...eşime söyledim telefonda cünkü o akşam aksi gibi gece gelecekti şehir dışındaydı öyle normal karşıladı ki:) eve geldi ben ağlıyorum...neden ağlıyorsun dedi korkuyorum dedim...evet çok ilginç ama ben çok korkuyordum...nedenmi doğumdan:):) öğrendiğim günden doğuma kadar hep korktum...bir iğne bile yaptıramazdım ben asla:) ama benim kuzucum benim midemi öyle bulandırdı ki tüm hamileliğim boyunca 5 kg aldım ve öyle cok serum yedim öyle tahliller yaptırdımkiii annesini herşeye alıştırdı:) artık lütfen bir iğne yapında bulantım dinsin diye hastanelere gider olmuştum:) kilolar verdim eşimin üstüne kustum ve berbat bir 5 ay geçirdim...19 aralık 2011...ilk evlilik yıldönümümüz....eşime bir sofra kurdum(tabi kokmayan şeyler vardı masada bi kaç çeşit salata:) )yemek yerken durdum başladım ağlamaya:) vurdu dedim ilk yıldönümümüzde kızım ilk tekmesini hissettirmişti...takibinde gelen günlerde hergün bir paket çikolata yiyip yattım akşama kadar kızımı dinlemeye çalıştım...inanabiliyormusunuz resmen anneliği hissettim ve korkularım yerini mutluluğa bırakmıştı ve yavaştan bulantılarımda azalmıştı ama tam 36. haftama kadar kustum:) yanlış anlaşılmasın bitmemişti sadece azalmıştı...bazen karnımdaki küçüğe senin çocugunda sana aynısı yapacak bak gör diye kızdığım bile olurdu...bu sırada devamlı araştırıyordum

ve ben normal dogum yapacaktım...çatı muayenesinde cok cesurdum tık ses cıkarmadım....esnektim çinki 9 ay asla oturmadım üstelik işsiz evde olmama rağmen...yürüyüşler dikkatli beslenmeler hareketler ben asla durmadım kiloluydum ve normal doguracaktım...korkumu aştım kendimi telkin ettiim

15 nisan 2011 artık 38.haftaya girmiştik ve ben heran kızımı bekliyordum odası giysileri herşeyi hazırdı....odasını giriyordum karnımı seviyordum dua ediyordum oda tekme atıyordu...
hiçbir doğum belirtim yoktu...ama son 1 ay sürekli sancılarım bugun kesin gelicek diye beni umutlandırıyordu hemen kegel egzersizlerini tekrarlıyordum ama yine gelmiyordu her sabah uyanınca aynaya koşuyordum karnım düşmüşmü diye ve yine hayal kırıklığı

anlaşılan ben doğuramayacaktım ve çok sabırsızdım...

annemi istememe rağman 39.haftama girdigimde zorla geldi yanıma ayrı şehirlerdeydik ve saçmalama yanında olmam lazım dedi...
39-4haftam 10 km yol yürüdüm..apartmanın etrafını turladım her turda elbette çişe geldim eve:) o akşam kızım çok az hareket etti ve yoruldugumdan kaynaklandıgını düşündüm annecim vururmusun dediğimde vuruyordu ama fındığım...


39*5 annemi ağlayarak kaldırdım anne bugünde düşmemiş karnım ben doguramıcam....nasıl ağlıyordum anlatamam benim bebeğimde sorun var ben doguramıcam...o sinirle kalktım bütün evi bastan asagı sildim süpürdüm toz aldım banyo lavabo ovdum ve eşimi aradım hastaneye gitmeliyiz cünkü hareketleri iyice azaldı... duşa girdim ve yarım saat sonra hastanedeydik...


nstler usg ler dr.um gidiyoruz dedi...nereye dedim..sez. dedi...asla olmaz dedim çünkü ben normal dogum yapacaktım sez. ı hiç araştırmamıştım bile... tekrar muayene etti ve hiçbir belirtin yok bebek sıkıntıda almam lazım bana güven cnm dedi benim resmen saçlarımı sevdi melike hanım bana güven dedi.... ameliyathanede yalvarırım bana suni sancı verin beni kesemezsiniz yıkarım bu hastaneyi diye tehditler savuruyordum...annem hemen eve gidip çantamızı aldı geldi ve beni spinal sez. a aldılar...dr.uma dogumda sürekli bana kendinizi gösterin deyip durdum ve anstezi uzmanının elini bir sn bırakmadım ....harika bir dogum yaşadım....korkularımla yüzleştim....bebeğim sağlıklıydı herşeyi tamdı ve ben kendimi çok iyi hissediyordum...

masaya yattıktan 3 dk sonra kızım ağladı... tıpkı keçi gibiydi sesi....dr.a çirkinse geri sokun dedimmm....biyolog o kadar beyaz öyle güzel ki dedibakiyim dedim....ilk söyledigim laf 'beni 39 hafta kusturan senmiydin fınfığım' oldu:) herkes güldü ve hemen eşime haber yollattım çünkü o sadce beni merak ederdi... kızım odamıza cıkmış ananesi üstünü giydirmiş... hemşireler sürekli geliyor eşin gitmiyor kapıda bu adamı nerden buldun ne şanslısın diye:) 3 kere haber yollattım çok iyiyim söyleyin onu çok seviyorum söyleyin diye:):)

ameliyathaneden bir çıktım öyle bir bakıştık ki ben bir kez daha anladım ki bu adamdan çocuk sahibi olmakla en doğru kararı vermişim:)

fınfığım bugün tam bir aylık...onla çok konuştum ve şimdi ağladığında onunla konuşuyorum ve beni dinliyor...çok güzel emiyor her dudak darbesi bana kadınlık ve annelik hazzı veriyor... ve biliyormusunuz inş sarışın mavi gözlü olmaz dediğim bebeğim sapsarı ve sanırım gözleri mavi olacak:)

ben iç huzuru ve aşkı yaşadım... Allah herkese bu yüce duyguyu yaşatsın inşallah...
 
Son düzenleme:
2010 severek ve istiyerek aşk evliliği yaptım ilk başlarda çoçuk düşünmüyorduk korunmada korunmuyorduk allah ne zaman verirse midem bulanmaya başım dönmeye başladı aman takmadım bazen oluyordu böle şeyler yemektendir havadandır derken o ay adet olmadım eşime olabilirmi dedim saolsun eczaneden test aldı geldi ama yapmadık biraz bekliyelim geçikmeler olabilir dedik beklemeye karar verdik testti attk dolaba ama tek arkadaşımla paylaştım oda kurtlu biraz dayanamadı başka bir test aldı geldi yalvardı yapap diye bende kıralamadım ama eniştene sölemek yok şartıyla testi yaptık az bekledik bişe yok ama yarım saat sonra çift çizgi oldu ay o an kalbim sıkıştı kıpkırmızı oldum sonra dayanamayıp eşime akşama test yapak dedim yaptık o da öğrendi ( o hala bilmiyo benım önceen bildiğimi )
öle böle derken 38 haftalardı herhal şimdi hatırlamıyorum eşim işden geldi banyo yapyodu bende yemek hazırladım tek pilav demleniyodu ocaktaydı gittim odama uzandım yatağıma hem tv izliodum karnımı seviyodum o anda ay birden sıcak bi su gelmesinmi ay hecanlandım ağzım yüreğime geldi anladımmı suyum geldi hememn eşime bağırdım yanıma gel geldi köpüklü bi halde git durulan dedim ben doğuruyom o banyoya koştu ben sakın bi şekilde giyindim pilavın altını söndürdümkomşuma tel ettim doğuramıyor dediğiniz ben doğuruyom eşin gelsin beni hastaneye götürün arabayla evdeyse teli kapatmadan kapım milletle doldu herkes hecanlı benden fazla eşimde giyindi geldi aldılar vazlizleri hurra hastaneye gitiik baya bi sancı çektim o sırada annemler geldi son dak kadar beklediler gereken açılma olmadı sezeryana alındım 3 saat felan sürmüş ben hatırlamıyorum doğal olarak ben odama geldimi felan hiç bişe hatırlamıyorum faso sayıklıyomuşum annen baba dua edin baba bırakmayın benı kızım nerde ve en hoşu pilav oldumu
öle kendime geldim herkez yanımdaydı ama kızımı ben göremedim ilk babası ve annemler görmüş 2 saat sonra bana getirdiler oy oy çok datlu bişeydi allah herkese nasip etsin mevlam yumuşaık pamuk gibi emzriremedim malum acemiyim saten sütümde gelmedi hastaneden çıkana karar sonra banyo felan yapınca evde anca geldi hayatımın en güzel günüydü işte böle artık evdeyiz kızımla beraber büyümeye çalışıyoruz bu uzun ve zorlu yolda allah güzel güler görmeyi nasip etsin TÜM ANNELERE ......

NOTilav ekşimişti ben hastaneden eve gelene kadar

 
uzun süre çocuk yapmam demiştim bekledik,3,5 senelik evliydik bir sürü atraksiyon yaptığım hoplayıp zıpladığım tatil dönüşünde gecenin bi vakti öğrendim hamile olduğumu.O gece heyecandan uyuyamadım.Sonrasında harika bi hamilelik geçirdim bebeğim beni hiç üzmedi.Herkes erkek bu erkek derken minik kızım annesinin hislerini boşa çıkarmadı o minicik bir kız çocuğuydu:)33. haftada baskı yapmaya başlayan başı nedeniyle her an gelebilir erken doğum riski var dendi.Ama kızım 40 hafta 3 gün olana kadar içerde kalmayı seçti:)17 Mayıs 2012 perşembe sabahı hastaneye yatışım yapıldı suni sancı bağlandı,bi kaç saat sonra dayanılması güç sancılar gelmişti bile saatlerce hakim olamadığım göz yaşlarım başımda benimle birlikte ağlayan annem kocam ve kayınvalidemle bekledik durduk.habire yapılan açılma muayeneleri tekerlekli sandalyeler doğumhane yolları ve benden geriye kalan hayalet4-5 cmlik açılma sağlandığında epidural takılsın dedim takıldı fakat ya anestezi uzmanının beceriksizliğinden yada benim bünyemle alakalı olarak 2 saat dindirilen sancılar tekrar başladı.kasılmaları hissettim sancı azdı fakat 2 saat idare etti o ilaç beni.Bu arada açılma 7 cm e ulaştı.Hadi atık nerdeyse 1 saat sonra doğuma giriceksin dayan dedi ebeler.Çocuğun kalp atışlarında yavaşlama ve artık bitap düşen vücudum yüzünden eşim hemen sezaryene alın yeter artık dedi.o kadar sıkıntıdan sonra hopp ben sedyeye ve ameliyathane yollarıDoktor ilk epidural denemesinin azizliğini farkettiği için genel anestezi yapılıcak dedi.en son vıdı vıdı konuşuyolardı tepemde uyan bebeğin doğdu artık anne oldun hadi dediklerinde ilk aklıma gelen "ohh kurtuldum" oldu.20 dakikada anne olmak harika bi duyguymuş:))Odaya ilk bebeğim götürülmüş ebe babaya vermeye çalışmış ama benim tırsak kocam "ben tutamam korkarım" demişben geldiğimde herşey uçuyordu gözümün önünde bebeğini verelim mi dediler yok şimdi değil istemiyorum dediğimi hatırlıyorum.2 gün sütüm gelmedi göğüslerim resmen sönmüştü,mecburen mama vermek zorunda kaldık.Gaz sancıları daha hastanede başladıNe zaman eve çıktık banyomu yaptım sütüm geldi ama bir hafta emmesini sağlamak için debelendim.Annelik çok zor ama bir o kadarda muhteşem bir duyguymuş.Her zaman destek olan bi tanecik eşim her dakika yanımdaydı.Allah bin kere razı olsun...Doğru adam olduğunu biliyordum...
 
Eşimle 1995 yılıydı tanıştığımızda aynı sokakta oturuyorduk,ben 14 ,eşimde 15 yaşındaydı sadece.3 ay çıkıp sadece 1 kere tiyatroya gidip küserek ayrılmıştıkKüçük olmama rağmen ona deli gibi aşıktım çocukluk aşkı derler ya…Aradan 3 sene geçmişti 1998 yılıydı,kader nasıl olduysa bizi yine bir araya getirmişti,eşimin uzun uğraşları sonucu gururumdan zor kabul etsem de tekrar çıkmayı kabul etmiştim.Sonrasında benim okulum eşimin askerliği,iş güç filan derken tam 9 yılı devirmiştik ,bu 9 yıl boyunca 1 kere bile ayrılmamıştık.Ne askerlik ne de okulu dışarıda okumam,araya giren mesafeler bizi ayıramamıştı.Artık sıra evliliğe gelmişti.Bu seferde benim ailemin engeline takıldık,açlık grevleri vb yapmadığım şey kalmamıştı.2 sene sonra ailem pes edip en sonunda beni eşime vermeyi kabul etmişti. Evlendikten kısa bir süre sonra annemi kaybettim başımdan çok ağır olaylar geçti,işin kısası çocuk işini baya ertelemiştik,eşimle de o kadar mutluyduk ki,çocuk üzerine fazla düşmemiştik.En son 2010 ocak ayı gibi çocuk yapmaya karar vermiştik,o da yaşımız ilerlediği için.Zannettik ki denediğimiz ilk ayda çocuğumuz olacak.Ne yazık ki beklediğimiz gibi olmadı,denemediğimiz yöntem kalmamıştı,etrafımdaki herkes hamileydi onları gördükçe bunalıma giriyor ama eşime bunu çaktırmıyordum,çünkü eşim herşeyi kendi haline bırakmamı ,allah yazmışsa eninde sonunda bunun olacağını ve olmasa bile çocuk olmadan da bizim mutlu olduğumuzu her defasında söylüyordu.Ne yaptıysam kendisini doktora götürttüremedim bir türlü zaten.20 ay geçmişti biz deneyeli ve benim gittiğim kontrol testlerinden başka hiçbir şey yaptırmamıştık.Artık eşimde problem olduğuna o doktora gitmeden bunun çözülemeyeceğine karar vermiştim.Buradaki linkleri okumayı bıraktım,hamile kalma yöntemlerini denemeye bıraktım,kendimi her ay hamile miyim diye hamilelik belirtilerine dikkat etmeyi bıraktım.Son 4 aydır filan üzülüyordum ama hep kendimi teselli etmeye çalışıyordum.En son bayramda gittim saçımı boyattım nasıl olsa bebek olmuyor diye,bir güzel bayram temizliği yaptım,halıları kaldırdım.camları sildim,o ay da eşim bi dahaki ay doktora gideceğini söylemişti benim üzülmeme dayanamayarak, o yüzden o ay hamile kalma fikri hiç yoktu kafamda,regli günümü bile unutmuştum,her ay takip ettiğim yumurtlama günlerinin bile farkında değildim ve o ay meleğime hamile kaldığımı öğrendik.Aylar sonra meleğime hamileydim artık…
Ne bir bulantı,ne bir baş dönmesi yaşamadan sorunsuz tam 9 ay geçmişti aradan…Doğumum da öyle olacak sanmıştım hiçte öyle olmadı…
09.06.2012 sabah 10:30 ta doktor randevumuz vardı,doktorum Pazartesi günü çatı muayenesi yapmıştı ve eğer Çarşamba günü açılmam artmışsa doğuma alabileceğini söylemişti.
40 +1 olmama rağmen bende sancıdan eser yoktu,yalnız Çarşamba sabah kalktığımda nişanım gelmişti.Sevinçle eşime artık bugün doktor doğurtur dedim ve açılmam biraz daha artsın diye yürüyerek doktora gittik.Doktor muayene etti,saat 3 gibi tekrar gelin doğuma alalım artık dedi.Açılmam 4 cm olmuş.Eve geri geldik,ben hala taş gibiydim hatta eşime öğle yemeği hazırladım,ortalığı topladım büyük bir heyecanla saat 3 gibi tekrar hastaneye geldik.Doktor hemen odaya yatışımı yapıp suni sancı vermeye başladı.İlk 1-2 saat sürekli gülüp dalga geçiyordum,hamileliğimi anlamadım heralde doğumu da anlamayacağım,çünkü açılmam giderek artıyordu ama ben hala çok az acı hissediyordum taa ki açılmam 9 cm i bulup doğum anları yaklaşıncaya kadar.Öyle bir ağrı yoktu,içim sökülecek sandım ama hala bir yandan kendi kendimi teselli ediyordum,normal olacak ve doğumdan sonra sıkıntı yaşamayacağım diye.Saat 3 te odaya alınmıştım ve sancılarla beraber saat 7 ye kadar 4 saat geçirdim.Doktorum artık tamamız dedi ve beni doğumhaneye aldılar.O çatala oturduğumda tamam dedim herşey bitiverecek ama hiçte beklediğim gibi olmadı.Sancılarla birlikte sürekli ıkınıyordum,ama kızım çıkmak bilmiyordu durup durup tekrar tekrar deniyorduk.Doktor kızının saçları gözüküyor diyordu bir yandan,ben bir yandan bağırırken bir yandan da rengi ne renk sarı mı diye soruyordum ama öyle bir acı tarifi yoktu,bir yandan uzun uzun ıkınacaksın,bir yandan uzun ıkınmak için nefes almayacaksın,bir yandan 2 kişi üstünde göğsünün alt kısmına sürekli baskı yapıyor,bir yandan da önden doktorum kızımı çıkartmaya çalışıyor.Defalarca aynı şeyi denedik,ıkın nefes al bastır çıkart,beynimde aynı kelimeler uçuşup duruyordu….1:30 saate yakın denedik bi ara tansiyonumun çıkıp nefes alamadığımı hissettim,göğsümün altını bastırıp bebeği çıkartmaya çalışan kim varsa üzerimden ittiğimi hatırlıyorum,doktor da dahil herkes ter içinde kalmıştı,doktorum bebeğin kendini itimiyor vakumla çekmek istemiyorum şimdi seni sezeryana alacığım eşine bilgi vereceğim tamammı dedi,ben de hiç tereddütsüz tamam acı çekmek istemiyorum artık dediğimi hatırlıyorum.Beni hemen sezeryana aldılar,masaya yattığımda beni uyuşturun acı istemiyorum diye ağlıyordum,bir yandan hazırlık yapılıyordu,bir yandan da benim sancılarım devam ediyordu,bu seferde doktorum sakın ıkınma demeye başladı,kendimi sıkmaya başladım,ortalığı kaldırıp kopardım uyuşturun yeter artık diye,sonrasını zaten hatırlamıyorum gözlerimi açtığımda kızım yanımdaydı.Damla'm doğmuştu,3650 gram 56 cm.Böyle bir mutluluk yoktu,kızım yanımdaydı minicik elleri küçüçük dudakları ve upuzun bacaklarıyla kızımı göğsüme verdiler,ben de doğumda ağlamaktan yüz göz şişmiş vaziyette,allahım herkese bu duyguyu yaşatsın,çok acı çekmiştim ama onun için herşeye değerdi.Ama daha sıkıntılarım sona ermemişti.Kızımı kucağıma aldıktan 1 saat sonra doktorlar başıma toplandılar,kanaması çok fazla devam ediyor diye aralarında konuşuyorlardı,odadaki herkesi dışarı çıkardılar,odada müdahele etmeye çalıştılar sonra kanamam dinmeyince tekrar ameliyathaneye.Orda kesip dikip bişeyler yaptılar,ara ara iyi misin diye bana sorduklarını hatırlıyorum.Meğerse rahmimde normal doğuma zorlanmamdan dolayı yırtılma olmuş,1 dikişte oraya atmak zorunda kalmışlar.Neyseki sonrasında kanamam durdu ağrı kesicilerle gözlerimi sabah açtım. Her doğum yapan doğurduktan sonra kendini kuş gibi hissedeceksin demişti ama ben bir yaralı ceylan gibiydim.Altta rahimde dikiş,üstte sezeryan dikişi,daha üstte göğsümün altında bastırmadan dolayı ezikler,diğer acılarımdan dolayı sezeryan dikişlerinin acısını fazla hissetmiyordum bile.2 ünite kan takviyesi yapıldı.Doktor kendimi biraz toparlayınca dün akşam çok büyük badire atlattık kanamadan dolayı rahmini alma tehlikesi geçirdik dedi.Bu lafın üzerine endişelerle dolu 2 gün geçirdim hastanede.Bunlarda yetmezmiş gibi üstüne bir de,kızımın sürekli kustuğunu kanında mikrop olduğunu ve kızımın 15 gün kadar yoğun bakım ünitesinde kalması gerektiğini söylediler.Bebeğim yanımdayken kusmuyordu ama bize durumunu bu şekilde bildirmişlerdi,ağlaya ağlaya yavrumu hastanede bırakıp eve geldik,haftasonu 2 gün hastanede kaldı kızım,kafamızı kurcalayan saatlerce yanımızdayken kusmayan çocuk mama için 1 saatliğine bebek bölümüne indiğinde nasıl ağız dolusu kusar sorusuydu.İlk işimiz pazartesi gidip kavgamızı edip bebeğimizi hastaneden alıp başka hastaneye getirmek oldu.Götürdüğümüz hastanede doğum yaptığım hastanenin aktardığı bilgiler doğrultusunda anlatılan durumun varlığını araştırmak için 4 gün hastanede bebeğimizin her şeyini araştırdı ve sonuç bebeğimizde hiçbişey yoktu…
Yakınımdaki bir sürü hastaneyi beğenmeyip,pahalı olmasına rağmen tavsiye üzerine seçtiğim hastane, sırf daha fazla para alabilmek için yavrumdan kaç gün ayrı kalmama neden olmuştu.Bozulan psikolojim,sezeryan doğumdan ağrıyan acıyan dikişlerim,normal doğurmaya çalışırken vücudumda ezilen yerlerim de cabasıydı.
Zor bir doğum ve hastane vakasından sonra kızıma en sonunda kavuşmuştum.Bugün 42 günlük olduk,kızım sağlıklı,çok hareketli ve bir o kadarda sevimli.
Allahım olmayan herkese nasip etsin inşallah….
Bebeğim… Sana kavuşuna kadar en başından beri çok zorluk çektim ama sen her şeye değersin,bir melek kadar masum kızım seni çok ama çok seviyorum….Ömrüm….Sen bana Alahımın bir mucizesisin,annemin yokluğunu seninle unutacağım…
Canım aşkım eşim…Hayatımızın her noktasında her zaman sıkıntılarla,engellerle karşılaşsakta her şeye inat iyiki seni sevmişim,iyiki seninle evlenmişim,sen benim her şeyimsin,çok iyi bir eş olduğun gibi çok iyi bir baba da oldun….
Son sözüm de cenneti mekan olsun sevgili anneme…
Beni anne olunca anlarsın derdin,ben seni anne olana kadar hiç anlamamışım annem ,senden özür diliyorum….
 

bende kendi doğumuma zor oldu diyordum.. seninki gerçekten zor geçmiş.. olsun bebişlere kavuştuk ya, acılar o anda geçiyor resmen.. benim hikayem de altta :))
 
Eşimle ilk tanıştığımızda karşımda konuşamamıştı, sadece beni izliyordu. Ve devamında sürekli buluşmak istiyordu ve buluşuncada beni hediyelere boğuyordu. En önemlisi bakışlarındaki sevgiydi benim için.. Fazla dayanamadı böyle kesintili görüşmelere, daha okulum devam ederken babamdan beni istemeye karar verdi. Babam bu durumu kabullenemedi başta, sonra benim küsmelerime dayanamadı ve biz üniversite 3. Sınıfta nişanlandık. Son sınıfta da evliydim. Okul bitti, eşim askere gitti geldi, ben işe girdim. Herşey tamamdı, bir tek bebişimiz eksikti. Eşim ise hep daha var bebeğe diyordu..
Ramazan ayında bir rüya gördüm, evimizde eşimin yanında çirkin yeni doğmuş bir bebek yatıyordu. Ayağında çorapları yok, anne şefkati ile “babası bebeğimizin ayakları üşür, çoraplarını giydirsene” diyordum. Rüyamda anneliği hissetmiştim, uyandım kendi kendime keşke bebeğimiz olsa dedim, anneliğin müthiş bir duygu olduğunu o rüyada fark ettim. Meğer hamileymişim de haberim yokmuş..
Hamileliğim başlarda bulantılı sonlarda çatlamalı, yine de eğlenceli geçti. 16.05.2012 41+1 de düzenli sancılarla doktora gittim. Doktorum daha fazla beklemek istemiyordu. Sabah 09.30 da suni sancı verildi. Benim sancılarım çokmuş, fakat bebeğin başı kanala girmemiş hala. Sancım fazla olduğundan suni sancıyla birlikte bebeğe zor geliyormuş ve bebeğimin kalp atışı yavaşlıyordu. Suni sancı mecbur kesildi, ama benim kendi sancılarım ilerleyen saatlerde dayanılmaz hal almaya başladı. Doktor 10 saat sonrasında bebeğin başının hala yukarda olduğunu açılmamın 2 cm de kaldığını söyledi. Ama benim sancım çok fazlaydı, doktorum böyle giderse doğumun çok uzayacağını ertesi güne bile doğumu garanti edemeyeceğini söyledi. Bende bu durumda daha fazla acı çekmeyi göze alamadım ve ameliyathaneye gittim. Spinal anestezi ile saat 19.00 da bebeğime kavuştum.. 3160 gr 52 cm di miniğim. bebeği çıkardıklarında hemen yanıma getirdiler, yanaklarımızı değdirdiler. Bebişimin o yanağının sıcağını hala unutamıyorum. Odama gittim ve bebişimle kavuştuk tekrar, emzirdim hemen.. sanki karnımda hiç beslenmemiş, nasıl emiyordu.. hemşireler onu yıkarken de kızım kendi elini emiyormuş.. Evimize geldik ve 1 hafta spinalden dolayı feci baş ağrısı yaşadım. Olsun yine de bebeğimin doğumuna şahit olmaya değer.
Yavrumun sevgisini ona hamileyken fakat daha haberim yokken hissettim. Henüz hazır olmayan babası şimdi gözü gibi bakıyor kızına, kızının günlerini onun ağzından kaleme alıyor.. Annelik-babalık ne yüce duygularmış fakat ne zor bir şeymiş kızım olunca anladım.. Allahım isteyen herkese bu duyguyu yaşatsın, tüm bebekleri anne-babalarına bağışlasın.. bizim kızımızı da bizden ayırmasın. Amin.
 

kızım ya neden ağlatıosun insanıııı
 
kızım ya neden ağlatıosun insanıııı

İnşallah ağlamalarımız hep sevinçten olur canım,bu gece nedense bende bir duygusallık var ağlıyorum şu an,bu gece misafirlerimiz vardı Damlayla fazla ilgilenemedim sanki,cadı da bütün gece uyudu,şimdi ona bakıp bakıp ağlamak geliyor içimden,annelik hiç iyi bişey değil yaw,bir duygusallıktır aldı başına gitti:2::2::2:
 



ne şerfszler var nasıl kıyıyyorlar yavrucağı annesinden ayırmaya boğazlarında kalsın aldıkları para ne diyim 9 cm açıklıkla normal doğum yapamamana çok üzüldüm okadar çektikten sonra ama sen elinden geleni yapmışsın birazda drunda iş yokmuş dicem arkadaşım belki erken aldı seni ıkınmaya ne bilim çocuğa kıyanlar anbneye neler yapar bu devirde herşey para çok şükür yavrularımız yanımızda darısı tüm hamilelere
 
mutluyum ve lillac çok güzel olmuş hikayeleriniz.yine duyguyla okudum
Allah bağışlasın bebişlerimizi
 
Aynen öyle canım boğazlarında kalsın,valla çevremde herkese söylüyorum gitmeyin diye,hatta buraya da yazayım ki belki aynı çevreden denk gelen olur.Gaziosmanpaşa özel avrupa şafak hastananesi.İşi oraya düşen varsa ben gitmeyin derim kızlar,doğum deyip geçmeyin doktorunuzu ve hastanenizi iyi seçin yeni hamileler....

mutluyum ve lillac çok güzel olmuş hikayeleriniz.yine duyguyla okudum
Allah bağışlasın bebişlerimizi

Çok sağol canım amin cümlemizi....
 

msj.ını şimdi gördüm.. bazen bende asya ya bakarken doluveriyor gözlerim... birde gülmeye başladı ya annem diyorum gülüyor ben başla ağlamaya...cnm walla duygusallığı boşverde her akşam şükrediyorum rabbime...mucizelerimizi yaşıyoruz...şükürler olsun!

şafak hastanesi demişken jfk hastaneside aynı....kuzenim uzun zaman çalıştı orda... hatta dedem 2 sene önce orda vefat etti... kuzenim ameliyathanedeki makinalardan sorumluydu....ihmal ediyorlar ve resmen insan hayatıyla oynuyorlar diyordu... ben sana duyar duymaz demiştim ya şafak hastanesindemisn diye...bende herkese söylüyorum...gecen sene battı zaten yabancı ortaklar falan aldı ama son durum ne bilmiyorum:)
 
10 Mayıs’ta son doktor kontrolüne gittiğimizde, 3 aydır yaptığı gibi yine göstermedi kendini bize benim nazlı kızım. Belli ki doğacağı günü bekliyordu, sürpriz yapacaktı bize... Bir kaç gündür deli gibi kaşınıyordum ve doktor ilaç veremiyordu ve biz şimdiye dek doğum tarihi için hep 17 Mayıs derken, “madem bu kadar kaşınıyorsun, 15 Mayıs’ta yapalım doğumu” dedi. Birden panik oldum ve heyecanım kat kat arttı çünkü hep hafta sayarken geleceği gün için, artık gün sayar olmuştuk; 5 gün... 5 gün sonra Defne Karen’im kucağımda olacaktı. Annem yanımdaydı bir kaç gündür, sonra kardeşim de geldi; hazırlıklarımızı tamamladık. Zaten gecelerdir uyuyamıyordum kaşıntıdan, son gece bir de heyecan eklendi ve ben hiç ama hiç uyumadım. Odadan odaya, yataktan koltuğa gezip durdum. Zaman geçmek bilmedi . Sabahı zor ettim.. Erkenden arabaya doluşup hastaneye gittik. Yatış işlemlerim yapıldı, damar yolu açılıp serum bağlandı vs... Aşkım neredeyse her anı kaydetti fotoğraf ya da videolarla. Zaman geçiyordu, saat 10.30 da beni ameliyata aldılar. Spinal sezaryen ile yapacaktım doğumu. Anestezi uzmanı geldi. Belimden iğneyi yapacaktı ancak aldığım fazla kilolar sebebiyle oluşan ödemden dolayı, ancak üçüncü denemesinde başarılı olabildi; bu sebeple canım yandı biraz iğne sırasında. Zaten gerisi kolaydı. Başımda anestezi uzmanı ve bir hemşire vardı. Sürekli beni konuşturup rahatlamama yardımcı olmaya çalışıyorlardı. Dövmelerimi sordular, şakalar yaptılar falan filan... Artık iyice uyuşmuştu bacaklarım. Doktorum da geldi, operasyon başladı. Kesisp biçiyorlardı beni. Hareketleri, dokunuşları hissedebiliyordum. Sadece ağrı duymuyordum. Ameliyathaneye girdiğimde tir tir titrerken iğneden sonra ateş basmıştı tüm vücudumu. Oksijen verdiler. Bir süre sonra karnıma bastırdılar ve bir sarsıntı hissettim, bir daha bir daha... Son sarsıntıyla bitmedi mi daha diyecekken bebeğimin ağlayışıyla kalbim gümbürdemeye başladı. Doktorum doğum saatini bağırdı: “10:50; Defne Karen aramızda...” Önce örtünün ardından gördüm meleğimi, doğar doğmaz, daha göbek bağı bile kesilmemişti. Sonra yanıma verdiler, dudakları yanağıma değdi beni öper gibi. O anda her şey bitti. Dünyayla olan tüm ilişkim kesilmişti sanki. Her yeri bembeyaz sıvıyla kaplıydı, deli gibi ağlıyordu. Ben de onu öptüm. 8 aydır bu anı bekliyordum ve okuduğum her doğum hikayesinde bile gözleri dolan ağlayan benim, bir damla gözyaşım bile akmamıştı o anda. Sadece mutlu ve şaşkındım. Sonra onu alıp götürdüler. Benim de dikişlerime başladılar. Çabucak bitsin diye sabırsızlıkla bekledim; odama çıkmak, kızımı koynuma almak ve kocamı ve annemi görmek istiyordum artık. Nihayet bitti dikişlerim ve odamıza çıktık, herkesi dışarı yolladılar, beni yatağa aldılar, pijamalarımı giydirdiler ve kızımı koynuma verdiler. Mükemmeldi. Kelimelerle tarif edemiyorum. İşte o an beklenen gözyaşları süzüldü gözlerimden... Emzirmeyi gösterdi hemşire. İlk zamanlar zorlandık ikimiz de; o alamadı ben veremedim... ama pes etmedik hiç. Telefonlar susmak bilmiyordu, sürekli birileriyle konuşuyordum. Babam ve teyzemler de geldi. Her şey rüya gibiydi. Şu anda bile hayal meyal hatırlıyorum çoğu şeyi. Hepimiz çok mutluyduk. Defne Karen çok güzeldi, mucize gibi... Gece olunca kızım ağlamaktan heba oldu, benim de içim gitti o ağladıkça. Sanırım doymuyordu, açlıktan ağlıyordu. Hiç istemediğim halde mama verdik. Ama sonra mamayı kustu, istemedi kuzum. Ağlamaya devam etti. Hiç uyumadım o gece, hiçbirimiz uyumadık. Benim de sancım vardı. Yine önceki akşam olduğu gibi gün doğmak bilmedi. Ama artık kızım daha güzel emmeye başlamıştı. Doktorumuz da her şeyin yolunda olduğunu ve istersek akşama çıkabileceğimizi söyledi. Önceki gecemiz kötü geçtiğinden, hastanede kalmak istemedim hiç, evimize gitmek istedim. Yine saatler geçti, ziyaretçilerimiz oldu sağolsunlar, çiçekler geldi tebrik için... veee eve gitme vakti. Tüm eşyalarımızı topladık, kızımızı sarıp sarmaladık, evimize yollandık. İki kişilik bi hayattan üç kişilik bir aile olmaya terfi edişimizi anlatan hikayemizin başlangıcı böyle
 
Kayınvalidene yühhhh lohusa hic ac bırakılırmı annene gitmekle en iyisini yapmışsın kocan da belli ki annesinin maşası aramamasi bu yüzden ne olursa olsun moralini yuksek tut Allah a havale et hakkın da hayırlısı olsun bebeğini duşun annenin psikolojisi bebeğe yansıyor ayrıca süt icin de moralli olman lazım hersey den herkezden çok kendini ve bebeğini duşun esın de yaptıgı yanlisi anlar anlamasına da kim bilir ne zaman?....
 
Kayınvalidene yühhhh lohusa hic ac bırakılırmı annene gitmekle en iyisini yapmışsın kocan da belli ki annesinin maşası aramamasi bu yüzden ne olursa olsun moralini yuksek tut Allah a havale et hakkın da hayırlısı olsun bebeğini duşun annenin psikolojisi bebeğe yansıyor ayrıca süt icin de moralli olman lazım hersey den herkezden çok kendini ve bebeğini duşun esın de yaptıgı yanlisi anlar anlamasına da kim bilir ne zaman?....
 
Kayınvalidene yühhhh lohusa hic ac bırakılırmı annene gitmekle en iyisini yapmışsın kocan da belli ki annesinin maşası aramamasi bu yüzden ne olursa olsun moralini yuksek tut Allah a havale et hakkın da hayırlısı olsun bebeğini duşun annenin psikolojisi bebeğe yansıyor ayrıca süt icin de moralli olman lazım hersey den herkezden çok kendini ve bebeğini duşun esın de yaptıgı yanlisi anlar anlamasına da kim bilir ne zaman?....
 

cnm neden kaşınıyodun merak ettim çünkü bende yaşadım
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…