Benim de ilk aylardan beri karnım aşağıda diye yolda görenler bile "Aa bebeğini çok aşağıda taşıyorsun, kesin erken doğum yaparsın" diyerek moral bozuyorlardı. 37. haftayı bitirdik, erken doğum falan da olmadı.
Her kadının vücut yapısı ve hamileliği farklı bence. Doktorunuz bir şey demedikçe söylenenler bir kulağınızdan girsin, diğerinden çıksın. Kontrollerinizi ihmal etmeyin tabii ki.
Kasılmalara gelince; ben herkesten farklı hissettim bu kasılmaları ve doktoruma da farklı bir açıklama ile anlatmaya çalıştığım için doktorum en başta anlayamadı, dolayısıyla ben de ne olduğunu anlayamadım, ta ki haftalar sonra NST yaptırana kadar...
28. haftadan itibaren - özellikle geceleri yatağa yattığımda - ara ara "birisi boğazımı sıkıyormuş da nefes alamıyormuşum" gibi garip bir daralma ve rahatsızlık hissediyordum. Sanki tansiyon ölçülürken makinenin kolumuzu sıkması sırasında oluşan o kan toplanması hissini göğsümde, boğazımda, boynumda ve başımda hissediyordum.
Doktoruma bunu tarif ettiğimde anlayamadı, acaba hormonal bir durum mu, tirioid vs gibi bir kaynağı mı var diyerek kan tahlili istedi.
Tahlil sonucunda hiç bir sorun göremedik ve bu sıkıntım ciddi bir şey değildir denilerek rafa kaldırıldı...
31. haftada rutin kontrollere gittiğimde her şey yolunda gözüküyordu ki kontrolden 3 gün sonra karnımsa sertleşmeler olduğunu farkettim. Devamlı hareket halinde olduğum için gündüz beni hiç rahatsız etmiyordu bu kasılmalar, o yüzden hiç ciddiye almadım. Zaten ilk aylarda sa karnım gaz ve hormonlar yüzünden davul gibi şişip sertleşiyordu, bu yüzden hiç umursamadım bu sertleşmeleri , kasılmaları...
Fakat 3-4 gün sonra bundan belki de doktora bahsetmeliyim diyerek doktoru aradım. Evham yapmamak için her olan biteni söylemiyorsum fakat sonra da ihmalkârlık etmiş olmak istemedim ve ne olur ne olmaz diyerek doktora haber verdim.
Tabii doktor hemen muayeneye gelmemi istedi ve ilk defa NST cihazina bagladilar. Sancılarım olduğu ortaya çıktı ve ben de bu hissettiğim boynumdaki sıkılma hissinin aslında karnımdaki sancı olduğunu farkettim! Yani karnımda ağrıya sebep olmuyordu ama başka türlü bir rahatsızlık veriyordu. Sonradan her rahatsızlık hissettiğimde elimi karnıma koyduğumda taş gibi olmuş rahmimi hissedince anladım ki aslında doğum sancıları yaşıyormuşum.
NST 'de sancılar 30-40'ı gösterince doktor erken doğum tehdidi tanısı koydu ve hemen bebeğin ciğerleri için ciğer geliştirici bir defaya mahsus (12 saat arayla 2 kez yapılıyor) iğne (steroid-kortizon) yaptılar. Sonra kasılmaları azaltmak için Adalat Crono 30 mg (sabah ve aksam) başlattılar.
Sonrasında doktorum yurtdisinda oldugu icin başka doktora gittim, o doktor da ek olarak kasılmaları azaltmak için Magnesium Diasporal (Magnezyum) ve Haftada 1 defa Progestan hormonu iğnesi (Proluton Depot - yarım ampul) yaptırdı.
Her hafta NST yaptiriyordum ve 30-40 ile başlayan erken doğum tehdidi saydıkları sancılar , ilaçlara, iğnelere ve yatak istirahatine rağmen her hafta artarak devam ediyordu. 35. haftada sancılar 5-10 dakika arasında sıklıklarla geliyordu ve 109'a kadar çıkmıştı! Doktor her seferinde "seni hastaneye yatırmam lazım, doğuruyor gibi görünüyorsun bu sonuçlara bakarsak!" diyordu. Ben de her seferinde Dr'u bunun "geceleri daha da beter" olduğuna ve bunun "benim normalim" olduğuna ikna edip eve kaçıyordum. İyi ki de öyle yapmışım yoksa boşu boşuna son 2 ayımı hastanede geçirecektim... Herkes için tabii ki durum aynı değil, bazen hayat kurtarıcı da oluyordur eminim, ama insan kendi vücudunu tanıyorsa ve iyi dinliyorsa, biraz da hislerine güvenmeli sanki...
36. haftamızın bitiminden itibaren bu ilaçların hepsini bıraktık. Artık doğsa da prematüre sayılmayacağı için tokoliz dedikleri bu erken doğum önleyici tedavilerin gereksiz olduğunu söyledi doktor.
İlaçları bırakalı 1 hafta oldu, sancılarım aynen devam ediyor; son 2 aydır hep olduğu gibi bazen 4 dakikada bir, peşpeşe 10 defa, bazense yarım saatte bir, ama hiç durmadan ve sık sık! şiddeti de belki 150'lere çıkıyordur artık (son 10 gündür NST'ye de girmedim, nasılsa hep kasılıyorum diye) özellikle geceleri çok fena oluyor uykumdan uyandırıyor ama ben halen doğurmadım. :))
LDemek ki diyorum herkesin hamileliği başka ve erken doğum tehdidi gördükleri her bulgu erken doğum habercisi değil, bazen insanların yapıları, hormonlara ve gebeliğe tepkileri normallerin dışında olabiliyor demek ki...
Doktor kontrollerinizi ihmal etmeyin, her değişikliği fark etmeye çalışın ve doktorunuzla paylaşın ama iç sesinizi dinlemeyi de ihmal etmeyin!
Herkesin bebeğine sağlıkla ve güzel günlerde kavuşmasını dilerim.